25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Depremzedeler, 12 Kasım'daki felaketten sonra başkalannın yardımına muhtaç duruma düştü DepreıiL, yaşaııılan değiştircliYUSUFZİYAAV KAYNAŞLI-GÖLYAKA - Deprem, Bolu'ya bağlı Kaynaş.lı ve Gölyaka'daki insanlann alışkan- lıklannı kökünden değiştirdı. Depremzedeler, 12 Kasım'daki felaketten önce söz sahıbi olduklan ya- şamlannı anyor. Düzce ve çevresinde 12 Kasım'da meydana ge- len deprem, bölgedekı yurttaşlan, yaşamak için başkalanna muhtaç duruma düşûrdü. Bölgede ya- şayan GfinerTaylan adlı zengın bir finn sahibi, ek- meğın artık ücretsiz dağıtılması nedeniyle işsiz kaldı. Evi ve finnı yıkılmasına karşın yine de ge- nde kalan kamyon ve arabalan ile bankadaki pa- rası sayesinde yaşama yenıden başlayabileceğinı söylüyor. Depremzede zor durumda Çaduicm subiistı Ancak diger depremzedeler onun kadar şanslı değil. E>epremde e\'lerini kaybetmenın ötesinde ya- şamlan alt üst olan depremzede yurttaşlar, kışm aniden bastırmasıyla bir kazak, bot, yağmurluk ve palto bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. OnJar, ya- şamak ıçin büyük zorluklarla mücadele ediyor. Acılı ve çaresiz depremzedeler, uzak köylerden so- gugun, yağmurun ve çamurun yarattığı zorluklara katlanarak yemek ve yardımlann dağıtıldığı kriz merkezlenne geliyor. Kriz merkezleri eliyle dağıtılan yardımlann ya- nı sıra Istanbul, Ankara gibi büyük kentlerden kam- yon ve otomobilleriyle gelen yardımsever yurttaş- lar da gehrdikleri gıyecek ve yiyecekleri doğrudan balka dağıtıyor. Yardımsever yurttaşlar, kalabalık içinden uzanan muhtaç bir eli bile boş bırakmamak için çabalarken getirdiklerini herkese eşit dağıta- bılmenın güçlüğünü çekıyor Depremzedeler ül- kenin her yerinden gelen yardımlardan pay alabıl- rnek için kimi zaman aynı kaderi paylaştıklan in- sanlara bile acımasız davranıyorlar. Depremzede- ler, ihtiyaç duyduklan giyecek ve yıyeceklerden bi- raz daha fazla alabiLmek için çoğu zaman diğer depremzedelerle kavga ediyor. Depremde her şe- yini kaybetmenin etkisiyle ihtiyaçlanndan fazla ekmek ve yiyecek maddesi alan bazı depremzede- ler, ihtiyacını giderdıkten sonra artan bu yiyecek- leri sokağa döküyor. Yardımlann ziyan olmasına neden olan bu tutumun yanı sıra kullamlmış, eski ve yazlık giyeceklerin deprem bölgesine gönderil- mesi de yardım çabasının boşa çıkmasına neden oluyor. Depremden sonra bölgede artık çadır hayatı ya- şanıyor. Kimi depremzede Kızılay'ın seyyar mut- faklannda pişen yemeklerı alırken, kimi deprem- zedelerde çadırlarmda yemek yapıyor. Ailenin yû- künü de normal zamanlarda olduğu gibi yine an- ne olarak kadınlar taşıyor. "Ev kadmı" yerine "ça- (hr kadını" haline gelen depremzede kadınlar, ai- lenin çamasırlannı çadır önlerinde, sokakta yıkı- yor. Kızılay ve gönüllü kuruluşlann yanı sıra askerler, depremzedelenn hem sağlık sorunlanna yardımcı oluyor hem gelen yardımlan dağıtıyor hem de asa- yişi sağhyor. Depremzede yurttaşlar, askerlerin yû- rüttûğû tüm hizmetlerden memnun olduklannı be- lirterek, onlann çaresiz günlerinde yanlannda olma- sının kendilerine güven verdiğini söylüyor. Yurt Haberieri Servisi - Marmara'dakı depremın ar- dından, 12 Kasım'da 7.2 bü- yûklüğündekı depremle bir kez daha sarsılan Bolu'da, önceki geceden bu yana ara- lıksız devam eden sağanak yağışın yanı sıra yüksek ke- simlerde kar yağışı da baş- ladı. Sağanak yağış nede- niyle depremzedelerin ba- nndığı çadırlan su bastı. Depremzedeler gece boyun- ca çadırlanndaki suyu te- mızlemeye çahşırken Meh- metçik de kenarlanna kanal- lar kazarak çadırlara su gır- mesini önlemeye çalışıyor. Bolu'nun Karaçayır, Sağlık, Kavaklık, Sümer ve Kara- manlı mahallelerindeki ça- dırkentler, hâlâ süren yağ- mur nedeniyle adeta göle döndü. Kocaelı ve Sakarya'da da önceki akşam saatlennde baslayan ve aralıksız devam eden sağanak yağış, dep- remzedelen güç durumda bıraktı. Gölcük'ün Değir- meadefe beldesinde kuruİan Izmır Çadırkenti, yağmur- dan en çok etkilenen çadır- kent oldu. Yazlık çadırlarda bannan depremzedeler, ça- dırlan su basması sonucu geceyi uykusuz geçirdi. Eş- yalan da ıslanan depremze- deler, üzerlerinde sadece naylon muşamba bulunan çadırlarda. sabaha kadar so- ğuk ve yağmurla mücedele ettiler. Depremzedeler, kış- lık çadırlann bir hafta önce getirildiğıni, ancak kurul- madığını öne sürerek çadır- kent yönetımının duyarsız davrandığını belirttıler. Adapazan'nda da önceki akşam saatlennde baslayan ve aralıksız devam eden sa- ğanak yağış yüzûnden dep- remzedeler zor durumda kaldılar. özellikle dün ak- şam saatlennde firtınayla birlikte baslayan yağış so- nucu ana caddelen su bastı. Kaldınlması planlanan, an- cak prefabnke evler ve kış- lık çadırlar kurulamadıgı için boşaltılmayan çadır- kentler de suyla doldu. Bu arada, Beşköprü'de yapımı süren 352 konutun bulundu- ğu prefabnke konutlara, elektrik ve su verilmeden, ızolasyon yapılmadan dep- remzedeler yerleştırilmeye başlandı. tzolasyonu yapıl- madığı için beton zemıni su alan konutlara yurttaşlar, "çadırdan iyi" dıyerek yer- leşmeye başladılar. Öte yan- dan, bu konutlann anahtar- lanrun sabah teslim edilece- ğinin söylenmesi üzerine konut alanına giden dep- remzedeler, anahtarlann ge- cikmesi nedeniyle yetkilile- ri protesto ettıler. Meteoroloji tşleri Genel Müdürlüğü'nûn hava tah- min raporuna göre deprem bölgesinde çok bulutlu ve yağışh hava bugün de etki- sıni sürdûrecek. Havanın çokbulutlu ve zaman zaman yağmurlu olduğu Bolu ve Düzce'nin yüksek kesimle- rinde karla kanşık yagmur ve kar yağışı devam edecek. Başbakanlık Kriz Yöne- tim Merkezi, depremde ölenlerin sayısını 749, yara- lananlann sayısını ise 4 bın 948 olarak açıkladı. Deprem nedeniyle her gün yüzlerce aile Istanbul 'u terk ediyor i •* JWJ| ~ 5 V Gölcik merkezfi depremin 300 can aMığı ve binlerce hasarfa konutun bulunduğu Avatar'ı, bu kez blftmftdamlannm"tstanbul'da yıkan gâcü yüksek deprem bekfiyoruz" apkiamaa vurdu. Göç tersine döndü AIİER Depremkorkusu nedeniyle Istanbul'dan her gün yüzlerce kişi Güneydoğu başta olmak üzere gel- diği bölgelere geri dönüyor. 17 Ağustos depremi- nin Istanbul'da en çok etkıledıği Avcıiar, Düzce depremının ardından hızlanan göç sonucu gide- rek tenhalaşıyor. Hemen her bınada •'kffahk".*^a- tihk" afışlerinin göze çarpnğı ilçede emlak satışı tamamen durdu, kıralar yan yanya düştü. Anado- lu'dan istanbul'a son 50 yıldır süren göç dalgası- nın durulduğu belırtilırken, hükümetin bu firsatı iyı değerlendırip göç edenlen gıttikleri yerde tu- tacak önlemler alıp almayacağı merak ediliyor. Merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki depremden sonra tstanbuFda kentın daha güven- li olduğu belirtilen kuzey kesimlerine ve Anado- lu'>-a bas^-an göç, 12 Kasım Düzce depremin- den sonra hızlanarâk sürüyor. Her yıl sonbahar ve taş aylannda Anadolu kent- lcrineyolcu bulunmazken, Esenler'dekı şehırlera- rası otogar şimdilerde dolup taşıyor. Ağndağı ve KırşehırSeyahatotobüs işletmeleri yetküisi Meh- met Hanefı Toktavt, Ağn'ya her gün çeşitli fir- malara aıt 6 tam dolu otobüsün sefer yaptığını be- lirtiyor. Toktaylı, göçe ilişkin gözlernlerini şöyle anlatıyor: "30 yıkür bu işi yapıyonun, Hk kez böyle bw şe- ye tanık oJuyorum. Bu nıev^tmde yolcu bulamaz- dık, şfandi yolcuy» yer bulmakta zoriamyoruz. Sa- dece Ağn'ya değü, her yere göç var. Istanbnlttaki AğnlılanndörtteücügöcettidiyebüJriffl.dahada sürüyor. tşi nedcni\k gidemcyen, aüesüû, çocuk- lannı gönderiyor. Ben de eşimi, çocukknmı göo- dmtira. tsadamlan da gkfiyor.Adapazan'ndapas- tafinnıolan bir arkadaşım vardı,finranıAğn'ya taşıdı. Başka gidenler de varmq. Getenlerden aJ- Agmuz bfl^ye göre ihracatbileyapyoriarmış. Te- rör bitti ya abi, şimdi daha çok giden olur. Çok s»- kmtı çeku'k, inşailah bundan sonrası iyi ohıîf Doğu Karadeniz'e çalışan Genç Tunzm otobüs işletmesinden Necali Esen de göçün Güneydoğu Anadolu ıle sınırlı olmadığını, Samsun. Ordu, Fat- sa ve Giresun'ayoğun göç akıru bulunduğunu be- lirtiyor. Göç eden aileler için özel otobüs kaldır- dıklannı anlatan Esen, "Göç sürüyor. Güneşü'den, Bagcıteı J âanbugünferde4otobüsdahak>idiraca- ğn" diyor. Bağcılar'da e\'den eve nakliyat ışlen yapan Ke- lebek Nakliyat yetkılısı Kemal Demirbikk de son günlerde yaygınlaşan "tstanbul'da deprem da- cak" söylentılennm göçü daha da hızlandjrdığı- m, 13 yıllık meslek yaşamında ılk kez Anado- lu'ya yoğun göçe tanık olduğunu söylüyor. 28 bi- nanın yıkıldığı, 5 bin konutun ciddı hasar gördü- gü ve 300 kışinın yaşamını yıtirdiği Avcıiar boşa- lıyor. Geçen yıllarda eylül ayından itibaren kira- lık ev bulmak neredeyse olanaksızken. şimdiler- de 'Idrabk' yazılı afışlerden geçilmiyor. kıralar ise yan yanya düşmüş durumda. Avcılar'ın en ha- reketli emlakçılen arasında yer alan Gül Emlak'te karsılaştıgımız Hüsamettin Bozkurt, "Kirada 9 dairem vanfa,6*81boşakü. VerinegdenotanadL Ya- salarüşorarunagörell7mihonliraalmaınlazım, 7 5 i h ^ d û k i b t a ' d i kınıyor. Bilgi işlem üssü hâlâ ayda*32 dolar! Arçeliki seçenlerin keyfi yerinde. Kampanyaya katlanlarintemete bağlandı bile! Ûsteiık, Arçelik uzmanlanmn sunduğu ücretsiz montaj ve servıs avarrtajianyia. Gösterdiğınız ılgi ûzerine devam ettığımiz kampanya için son günler. Hâlâ katlmadıysanız, acele edin! 24 3 900 261 SS İ3 PC BCITIK HOTI Bil^isayar • Intel Ceteron «OMHzO'U • 32 MB SORAM •64GBEIDEHOD • 40XCD-ROM • 3D Ses Kartı •810dipset Tümleşik 3DGrafikModüf • 15" l^onıtör • 56K Fax-Modem • Win98Türicçe işletim Sistemi • 220VVPMPO Stereo Hopariör • 2000uyumkı • Üç tujlu joysticlt • Renkli inkjet yazıa ' Ko^net üzerinden 3 yıllık sınırsız internet • 1200 dpi flatbed tarayıa İlginize teşekkür ederiz! KOCBANK ARCELIK H a y a t a ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Onlar, Işığıdır Bu Yurdun... Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladık. Ne kutlamaama... Akşam sofraya ne koyacağını düşünen, çrjcu- ğunun sabah sütünün endışesi içinde olan "öğret- menimize" kutlama yaptık... Ama tüm olumsuzluklara karşın, umudumuz ge- ne öğretmenlerimizde ve onlann yetıştirecekleri öğrencilerde. Başka güvenecekneyımizvar, kimı- miz var? Türkiye'de öğretmenlerin içinde bulundukları maddi ve manevı rahatsızlıkların başlangıç nokta- sını, Milliyetçi Cephe hükümetlen oluşturuyor. Zi- ra öğretmen yetiştiren kurumları faşizan bir örgüt- lenme içine iten de, öğretmen örgütlenmesini kır- mak için çabalayan da, onlar oldu. 1980 öncesinde eğitim enstitülerinin büyük bir kısmı, ülkücü işgal altındaydı. Farklı düşüncelere asla izin vermeyen, heyecanlı bir örgütlenme sağ- lamışlardı. Hiç unutmam; o zamanlar haftada bir giderek ders verdığim Bursa'da, o zamankı adıy- la Bursa Üniversıtesı ve gene o zamankı adıyla Bursa Eğitim Enstıtüsü'nün, bir futbol maçı vardı. öğrencilerimı kıramayarak, ben de maça gitmiş- tim. Ünıversitede hertürden öğrenci vardı. Ama ağır- lık solcu öğrencilerdeydi. Zaten maça gelen sağ eğilimli üniversite öğrencileri de; eğitim enstitülü- lerin saldırganlığı karşısında, "siyasal kimliklerini" bir yana bırakarak, "kurum kimliklenni" benımse- mışlerdi. Maçın sonucunu anımsamıyorum. Ama Eğitim Enstitüsü takımı bir gol atınca, önce "gooool..." di- ye bağırmış ve ardından hamasi marşlar okuma- ya başlamışlardı. Doğrusu hayretler içinde kalmış- tık. Bu çocuklar için, her şey siyaset demektı. Şım- dı kimbilir nerelerdedlher ve hangi düşünceleri sa- vunmaktadırlar? Bu soru, gerçekten çok önemli bir soru. Zira ül- kücü geçmişı olan pek çok öğretmen, bugün yurt- sever duygulannı ve düşüncelerini korumakla bir- likte, siyasal yelpazenin bambaşka yerlennde boy gösteriyorlar. Hele, "ülkücü mafya" adını benim- seyerek, mafya yöntemlerını ülkücü düşünceyle birieştirenleri gördükten sonra... ••• MC'nin öğretmen hareketine vurduğu ikıncı dar- be, öğretmen örgütlenmesini zorlaştırma konu- sundakı çabalarıyla oldu. Onlann başladığı ışı, 12 Eylül yönetimi tamamlayacak ve öğretmen örgüt- lenmesinin belinı kıracaktır. Veyüz binlerce öğret- meni örgütleyen ve "vurduğuyerden ses getiren" TÖB-DER kapatılacak; lıder kadrosu ağır baskıla- ra uğratlacak ve paralanyla malvarlığına da el ko- nacaktır. Aslında Türkiye'de öğretmen örgütlenmesi ilk kez 1961 Anayasası'nın özgürlük ortamı içinde, Türkiye Öğretmenler Sendıkası'yla (TÖS) başla- mıştı. Diğer "öncü öğretmenlerimizin" yanı sıra, Fakir Baykurt'un büyük gayret ve katkısıyla, kısa sürede bir çığ gibi büyümüş ve etkili duruma gel- mişti. Hatta Türkiye çapında bir de ders bırakma eylemi gerçekleştirmişler ve personel yasasının olumlu bir biçımde değişimını sağlamışlardı. Ah o özgürlük günleri... r " > «' Fakır Baykurt'un ölümünden beri, Cynun hakkın- da bir şeyler yazmak ve gençlerimize O'nu anlat- mak istiyordum. Bunu öğretmenler günü nedeniy- le yapabildığim için, gerçekten mutluyum. Fakir Baykurt adı, TÖS'ü anımsattığı kadar; Köy Enstitüleri ve bu enstitülerin "aydınlığını" da anım- satryor. Gerçekten Türkiye'nin kırsal kesimınin ze- ki çocukları; o kırsal kesime, o köylere ışık götür- mek amaç ve programıyla yetiştirilmişlerdi. Köy Enstitülerini kapatan zihnıyetin asıl amacı, bu "ay- dınlanmayı" engellemek ve karartmaktı. Fakır Baykurt, o "kavruk" çocuklardan birıydı. Doğrusunu isterseniz başka isim vermek istemi- yorum. Çünkü bazen öyle isimleri unutuyorum ki, çok ayıp oluyor. Ama şu kadannı söyleyeyim. Fa- kir Baykurt, edebiyat alanında öne çıkan yüzlerce isimden sadece biriydi. Ancak Fakir Baykurt'un "örgütçü" yönü, edebı- yatçı yönünden çok daha ötededir. Ve bizım super zekâlı "sivil toplumculanmız", yüz binlerce öğret- meni çatısı altında toplayan TÖS'ü pek dıllenne ge- tirmezler. Ne hikmetse?.. ••• öğretmenlenmız, bu yurdun ışığıdır. Ve bunun bi- lincinde olan Mustafa Kemal; Cumhuriyet öğret- menine, verilmesi gereken degeri veren, gösteril- mesı gereken saygıyı gösteren bir liderdi. Büyük bir liderdi Mustafa Kemal... Ders çıkışı, pazarda çorap satan öğretmenini gören öğrencinin kafasında nasıl fırtınalar esebıle- ceğini anlardı. O öğrencinin "değer yargılannın", nasıl alt üst olacağının ayırdındaydı. Ve o öğret- men, öğrencilerınden ve onlann velılerinden kaç- mak için pazar yerinde kovalamaca oynarken duy- duğu utancı, kendi utancı sayardı. Bızım fakülteden bir meslektaşımız, yıllarca ön- ce bir araştırma yapmış ve Atatürk zamanındaki bir öğretmenin aldığı maaşı, ulusal gelir oranına en- deksleyerek, ortaya inanılmaz rakamlarçıkartmış- tı. Bugün; ücret bazında, arada uçurumlar var. Ama her şeye karşın, umudumuz tükenmedi. Ve herşeye karşın, benim şu satırlan kaleme aldığım saatlerde, ülkemızın dört bir yanında öğretmenle- rimiz, "bebelerimizi" eğıtmenin savaşımı içinde- ler. Eğer bugün, "Türkiye'nin insan potansiyeli" diye nutuklar atıyorsak, bunu o öğretmenlerimize borçluyuz. Onlar, ışığıdır bu yurdun... Makine Mühendisleri Odası Soba ile ısınırken alınacak önlemler Istanbul Haber Servisi - TMMOB Makine Mühen- disleri Odası Istanbul Şu- besı, soba zehirlenmesın- den kaynaklanan ölümle- rin artması karşısında çe- şitli etkinlikler gerçekleştı- riyor. Sobalann yanmaya baş- lamasıyla birlikte zehırlen- meler de kamuoyuna yan- sımaya başladı ve îstan- bul'da Ümraniye ve Bur- sa'da 4 kişı hayatını haya- tını kaybetn. Makine Mü- hendıslen Odası Istanbul Şubesı, Esenyurt'ta yurt- taşlara uygulamalı soba eğitimı vermeye başladı. MMO'ca yapılan açıkla- mada, soba yakılırken alın- ması gereklı önlemler şöy- le sıralandr Soba rutuşturulurken yakıün üstten yanroası sağ- lanmalı. Soba ılk tutuştu- rulurken aşın doldurulma- malıdır. Ilk rutuşturulma sırasında kömür üzenne az mıktarda kâğıt, bunlann üzenne de kolay yanacak çıra ve odun konmalıdır. Sobanm dörtte üçünden fazlası doldurulmamalıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear