22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 1999 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAMI R K I Y E Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB AB A A A A 24 28 26 25 30 31 32 31 Sinop A 25 Adana Samsun A 25 Mersin PB 34 PB 31 Trabzon A 27 Diyarbakır A 34 Giresun Ankara _A 26 Şanlturfa A 35 A 28 Mardin A 32 Eskışehir A 28 Siirt A 34 Konya A 28 Hakkâri A 30 Sıvas PB 29 Van Zonguldak A 25 Antalya A 26 A 30 Kars A 26 Parçalı bulutlu i SEII £ 2 } Bulutlu Trakya, Iç Anadolu' nun dogusu ıle Doğu Akdenız parçalı bulut- lu, ötekı yerter az bu- lutlu ve açtk geçecek. Hava stcaklığı yurdun batı veortakesimlerin- de azaiacak, dığeryer- lerde değışmeyecek. Rüzgar, yurdun güne- yınde guney, kuzeyın- dekuzey yonlerden hafif arasıra orta kuv- vetteesecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki StocktıcHm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 12 14 12 17 16 17 20 15 Münih Y 19 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB PB Y PB PB PB 19 22 23 22 23 23 24 28 PB 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A PB PB PB A PB PB 19 28 19 22 25 20 27 29 A 34 k Çok bulutlu . Yağmutiu Kartı GüNCELcÜlVEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Iki partimizdeki kimi olaylar bilinen bu notları anımsatıyor. Örneğin, Doğru Yol'la Demokratik Sol Parti'de- ki gelişmeler.. DYP'de büyük kongre sancılan yaşanıyor. Son seçimde partinin aldığı sonucu bahaneederekyıl- lar sonra aklı başına gelen söz sahipleri Tansu Çil- ler'i genel başkanlıktan indirmek için aylardır ça- ba sarfediyoıiar. Her teJden çalan yazarların verilerine inanacak olursak, DYP'de parti büyüğü 5 kişi Çiller'e karşı hareketlendi. Başlarında da, yıllarca onca sava, kanrtlanan ki- mi olaylara karşın desteklediği Çiller'e bayrak açan Necmettin Cevheri Birlikte göründüğü öteki 4 önder: Köksal Top- tan, Mehmet Ağar, Rıza Akçalı, Ayvaz Gökde- mir. Açıklamalara göre, büyük kongrede Çiller'i indi- receklerine inanıyorlarmış! Oysa, her türlü olanağı kullanan bir genel mer- kez var karşılannda. 1993'te DemireTin cumhur- başkanı seçilmesinden sonra DYP'nin başına Çil- ler'in gelmesinde büyük rol sahibi olan, o gün de bugün de örgüt başkanı Hasan Ekinci. ll kongre- lerinde Çiller'e yatkın olanlann seçilmesini sağlıyor. Şayet yeni delegelerden oluşacâk kongreye sağ- duyu egemen olmazsa, yenı genel başkanı seçe- cek oylann önemli bölümü daha bugünden Çil- ler'in! Beri yanda, DYP muhalefeti genel başkan ismi üzerinde hâlâ anlaşmış görünmüyor. Zira her bir a- day adayının kerameti kendinden menkul ve bu nedenle kendinden başkasını genel başkanlığa la- yık göremiyor. Çiller zorlanarak yeniden genel başkanlığa ge- lirse, bir nefeste muhaliflerınin başlarını koparabi- lir. Lidersultası, bu olanağı daha bugünden Çiller'e hazırlıyor. Bir darbede temizlik DSP'ye bir göz atalım: Lider sultasının açık se- çik işlediği tek parti. Milletvekili listelerinden örgüt düzenine kadar her şey "kan koca muhabbeti" ile düzenleniyor. Rahşan Ecevit'in partıyeolan egemenliği gide- rek başka yönlere kayıyor. Işte örnek: Başbakan Ecevit'in BM Genel Sek- reteri Kofi Annan'ı resmi ziyaretinde, devlette hiç- bir görevi olmayan Rahşan Hanım, görüşme ma- sasında Ecevit'in hemen yanındaki koltukta yer alıyor. Unutkanlıklara karşı çare mi, ama ne? Belli de- Partideki ikili yönetime karşı çıkanların adları ge- çendegazetelerdeyeraldı: Uluç Gürkan, Rıdvan Budak, Ali Arabacı, Ramis Savaş, Tahir Köse ve Hasan Metin. Sayı 6! Çiller kişilığe değil, Meclis grubundaki sayıya önem verdiği ıçin muhaliflerinden bazılarıyla kong- reden sonra anlaşabilir, ama: DSP'de, Bülent ve Rahşan ikilisi gerekli gördük- leri anda 6 milletvekilini giyotine gönderiverir. Sonuçta, böyle böyle gelişen parti içi demokra- si ile gerçek demokrası arayışlarımız -gelişir diye- miyoruz- sürebilir. Varsın lider sultası pekişsin! Demirel-Ecevit-Me- sut Yılmaz arasındaki üçlü ittifak, asıl hedeflerine pupa yelken yol alıyor. İttifak, Cumhurbaşkanı'nın 2.5 saatlik maraton konuşmasıyla yeniden "start aldı". Güngör Mengi soruyor ve yanıtlıyor: "Bu konuş- ma, 40 yıl ülkenin kaderini elinde tutan bir liderin pişmanlıklan mı? Demirel'in başarısızlıklannı, da- ha doğrusu hicranını seslendiriyor". Medyamızın "Baba "sı uzun konuşurken daya- namayıp kulise kendini atanlar aralarındaki söyle- şide -Milliyet'in yazdığına göre- "Herşeyi bilen ha- vasında. Uzun konuşmanın anlamı 'istemem, yan cebime koy' demek" diyorlar. Şöylentiler, siyasal tertipler falan filan... Üçlü ittifakın umurunda mı? Milletvekillerinin zamanı gelince kuzu kuzu oy vereceğini biliyor. İttifak, "kuzulann sessizliğinde" hedefe doğru ağır ağır yol alıyor. Teslim olanlar sorguya ahndı ENVERSEVİŞ DİYARBAKIR - PKK - nin eski Avrupa sorumlula- nndan Ali Sapan başkanlı- ğında önceki gün Hakkâ- ri'nin Şemdinli ılçesi Geli- şim köyünde güvenlik güç- lerine teslim olan 8 militanın sorgulanmasına başlandı. Önceki akşam teslim olduk- lan Gelişün köyünden helı- kopterlerle Yüksekova ilçe- sine getirilen ABSapan.Sey i- di Fırat, Mehmet Şirin Tuç, tsmet Baycan. Yaşar Temur, Sohbet Şeru Gülten Uçar ve Yüksel Genç adlı PKK'liler jandarmada sorgulanmaya alındılar. PKKIıler, sorgula- ması tamamlandıktan sonra Van Devlet Güvenlik Mah- kemesi Başsavcılığı'na çı- kartılacaklar. Van'ın Başkale ilçesinde dün bir basın toplantısı dü- zenleyen Abdullah Öcalan'ın avukatlan Kenan Sidarve İr- fan Dündar. Şemdınh'de tes- lim olan PKK grubunun da avukatlığını üstlendikJenni söylediler. Toplantı sırasında gnıbun nasıl teslim olduğunu basın mensuplanna anlatan Sidar ve Dündar, güvenlik bi- rımlerince gözaltına alınan müvekillerinin sorgulanma- lanna başlandığını belirttiler. PKK Başkanhk Konseyi üyesi MustafaKarasu,önce- ki gün gerçekleşen teslim ol- malarla ilgili yaptığı açıkla- mada, PKK tarafindan atılan bu adımın taktik ve propa- ganda olmadıgını söyledi. Karasu, "SavaşuıdurmasH nı isliyoruz. Çözüm için bir adım daha atddı. Bu Türldye için büyük bir şansbr. Çö- züm, demokratik cumhuri- yettemeündegerçekleşebiir" dedı. Mustafa Karasu, teslim olan gruba PKK Başkanlık Konseyi tarafindan verilen Cumhurbaşkanlığa, Başba- kanlığa, Genelkurmay Baş- kanlığı'na ve TBMM'ye ya- zılan mektubun içeriğı hak- kında da şimdilik açıklama yapmayacaklarını söyledi. Bu arada, teslim olan grubun PKK'nin Iran'da bulunan Kalereşa kampından Türki- ye'ye geldiği belirtildi. As- keri yetkililer, teslim olacak grubun yaklaşık bir haftadan beri izlendiğıni belirttiler. 'TürkiyefleABD stratejik partner' • Baştarafi 1. Sayfada geçtiğini ve Clinton'la verimli bir gö- rüşme yaptığını söyledi. "Samüni ve iki mûttefike yakışan dostça bir ha- vada konuştuk. Birçok konuyuefc al- dık. Depremk ilgüi yanhmlanna te- şekküıierimizi sunduk" diyen Ece- vit, iki ülke arasında iktisadi ve siya- si ilişkileri güçlendirmeye karar ver- dilderini bildirdi. Türkiye'ye tanınan tekstıl kotalannda 2 yıl için 108 mıl- yon dolarlık artış sağlanmasının olumlu bir gelişme sayılabileceğini kaydeden Ecevit, ticaret ve yatınm anlaşmasının imzalandığını, Clin- ton'ın GAP'ta yatınm olanaklannı araştırmak üzere bir grup işadamını göndermek istemesinin kendilerin- de mutluluk yarattığını söyledi. Clinton'ın Bakû-Ceyhan Petrol Boru Hath Projesi'ne tam desteğini bir kez daha yineledığıni vurgulayan Ecevit, Türkiye açısından öncelikli projeler arasında yer alan Hazar ge- çişli dogalgaz boru hattı konusunda da iki ülke arasındaki işbiriiğinin art- tınlmasını uygun gördüklerine dik- kat çekti. Clinton'ın, Türkiye'nin AB'ye üyeliğini aktif bir biçimde destekJemeye devam ettiğini söyledi- ğini belirten Ecevit şu değerlendir- mede bulundu: u CBnton yine Avrupa savunma ve güvenBk (dmliğine iHşkin göröşleri- mizi de desteklediğini bir kez daha betirtmiştir. Clinton 3e Kosova gibi böigesel konularda da görûş ahşveri- şi yaptık. Böigesel itilaflann çözû- münde Türkiye ABD işbiriiğinin kat- lasını vıırguladık. Başkan Clinton, Türk-Yunan Uişkilerindeki gelişme- lerden mutluluk duyduğunu beürtti. Kıbns konusunda Başkan Clinton ve ABD yönetimini daha gerçekçi ve Kıbns Türk'ünün görüşlerini daha iyi ankunaya yöneMk bir tavır içinde gördûk. ABD tarannın adadald çö- züm ara>ışlannda 1974 öncesne dö- nülmeyecegi unsunınu da içeren açıklaması gerçekçi bir saptama ot- muştur." Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) yönetîcileriyle ay- n ayn görüşmeler yaptığını da belir- ten Ecevit, Türkiye'nin izlediği eko- nomik reformların olumlu karşılan- dığını gördüklerini anlattı. Bir top- lantıda iki senatörün olumsuz sözle- rinin farklı olarak basında ve kamu- oyunda tepki uyandırdığına işaret e- den Ecevit, "Bu iki kişizaten Rum lo- bisinin öteden beri sözcüsü, milhanı durumundathr. Onlann beUrttikleri uygunsuz görüşkrin. Senato'nun ve- ya Temsilciler MecUsi'nin görüşleri olarak değerlendirilmesi vanlışuk ohır düşÜDcesindeyim" dıye konus- tu. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi alanda giriştiği reformlann ABD'nin Türkiye'ye olan desteğini büsbütün arttırdığını belirten Ecevit, "Katddı- ğunız bütün toplantılarda 3 ortakfa koalisyon hükümctimizin kısa birsü- re içerisinde yapbğı \erimli çalışma- lann ve tutarlı da\ ranışlann büyük ha> ranhk uyardırdığını gördüm. TB- MM'nûıuyumluvehızhçahşnıasının da dflnyadald saygınlığımızı büyük ölçüde artnnuğuu saptamış oldum" dedi. Bu ziyaretin Türkiye ile ABD'nin stratejik partner olduğunu bir kez da- ha gösterdiğini vurgulayan Ecevit, "Ziyaretimiz. bu önemli müttefiki- mizle daha yakın işbiriiğinin temeü- ni hazuiamışür. Çok olumlu bir geri oMu, yurdumuza olumlu bir izknim- le dönmüş ohnaktan mutlulukduyu- yorum" diye konuştu. Ecevit, bir soru üzerine, BM Ge- nel Sekreteri Kofl Annan ile çok ya- rarlı bir görüşme yapöklannı belirte- rek, Annan'ın anlayışlı ve yapıcı bir insan olduğunu söyledi. Ecevit, "Kendisinin Kıbns konusuyla ilgüen- mesi doğaldır, hatta bunu bir güven- ce olarak da görmek gerekir. Çünkü çok makul ve anlayışh bir insandır" dedi. Bir gazetecinin "Eski ABD Dışiş- ieri Bakanı ve Ulusal Gü\tnlik Danıs- manı Henry Kissınger'üı Kıbns so- nınuna bakış açısı nedir" biçiminde- ki sorusunu duyamayan Ecevit, ga- zeteciden biraz daha yaklaşarak so- rusunu yinelemesini istedi. Başba- kan Yardımcısı ErsümeT ile Sanayı ve Ticaret Bakanı Tannkulu'nun soru- yu tekrarlamalanndan sonra Ecevit, Kıbns konusunda Türkiye'nin ken- di görüşlerini dünya kamuoyuna du- yurduğımu söyledi. Ecevit, "Ama dünyada bu konudaki görüşlerimin giderek daha anlayışh bir şekilde de- ğerlendirfldiğini görüyoruz" dedi. Partiler Demîrerîn önerisine mesafeli • Baştarafi 1. Sayfada lumda üısanJar halen laik-antilaik diye bölün- müşken,cumhurbaşkanının halk tarafindan se- çifane» bu ayımada sakmcah sonuçlar doğura- biür" dedi. Anayasanın ilk 3 maddesi hariç, tü- müyle değiştirilmesine, siyasi partiler arasında uzlaşma sağlanırsa kendilenmn de "evet" diye- ceğini vurgulayan Köse şunlan söyledi: "Cumhurbaşkanının 2 turlu sistemle, halk ta- rafindan seçilmesi, yan başkanhk sistemini gün- deme getirir. Oysa Türkiye'de parlamentcr sis- tem var. Hükümetler parlamento i(,inden, genel- likle, hükümet ortağı ya da hükümete mensup partiterin güvenovuyİa işbaşına geliyor. Oysa cumhurbaşkanı halk tarafindan seçiUrse arka- sında büyük bir halk destegi olacak, bir de fesih yetkisini tam eUne ahrsa, güçsiiz iktklarlar söz Irak'tan tepki 'Sınırötesi operasyon hukuk dışı' DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu)- Türk Silahlı Kuvvetleri tara- findan Kuzey Irak'taki PKK kamp- lannın ımhasına yönelik başlatılan sınır ötesi harekât sırasında 26 PKK'linin öldürüldüğü, 6 askerin şehit olduğu, 5 geçici köy korucusu ile 4 IKDP peşmergesinin yaşamı- nı yitirdifi belirtildi. TSK'nin sınır ötesi harekâtına Irak'tan sert tepki geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafin- dan pazartesi günü başlatılan sınır ötesi harekât devam ediyor. S bin asker ve korucu ile bine yakın Irak Kürdistan Demokrat Partisi 'ne bağ- lı peşmergenin katıldığı sınır ötesi harekâtın Haftanin ve Metina bölge- lerinde yogunlaştığı ve bu alanlar- da şiddetli çatışmalann yaşandığı belirtildi. Askeri yetkililer, Türki- ye'den geri çekildiği açıklanan PKK'lilerin kışı geçirmek üzere her yıl geldikleri Metina ve Hafta- nin'deki kamplannın bu operasyon- larla kullanılamaz hale getirilmesi- nin planlandığını söylediler. Dör- düncü gününe giren harekât sırasın- da şu ana kadar 26 PKK'linin öldü- rüldüğü belirtildi. Yaşanan çatışma- lar sırasında 6 askerin şehit olduğu, beş geçici köy korucusu ile dört IKDP'li peşmergenin de yaşamını yitirdiği öğrenildi. 'Hukuka aykın' TSK'nin pazartesi günübaşlayan sınır ötesi harekâtı Irak yönetimi ta- rafindan sert bir dille kınandı. Irak yönetimince dün yapılan açıklama- da, Türkiye'nin Irak topraklannda gerçekleştirdiği sınır ötesi harekâtın uluslararası hukuka aykın olduğu gerekçesiyle bir an önce durdurul- ması istendi. Bu arada Türkiye-Irak sınınna dünden itibaren çok sayıda askeri birliğin yığınak yaptığı bildirildi. Türkiye ve Irak'a giriş- çıkışlann yapıldığı Habur gümrük kapısının da denetim altına alındığı, Cizre-Si- lopi ve Habur karayolunda askerler tarafindan yol üzerine barikatlar ku- rulduğu belirtildi. Sayılanrun 10 bini aştığı bildiri- len askeri birlikJerin Şırnak'ın Silo- pi ve Uludere ile Hakkâri'nin Çu- kurca ve Şemdinli ilçeleri kırsal alanlannda konuşlandınldığı öğre- nildi. Yerel kaynaklar, TSK birlik- lerinin sınırköylerinden izlenebilen bu hareketliliğin Kuzey Irak'a bü- yük ve kapsamlı yeni bir askeri ha- rekât duzenleneceğinin habercisi ol- duğunu bildirdiler. konusu olacak Bunu da Türkiye bu aşamada kaldıramaz 0bi geliyor. Daha Türkiye'de 28 Şu- bat süreci bitmiş değil. Toplumsal iç banş henüz tam sağlanmış degiL Bu durumda. Cumhurbaş- kanımızın önerileri tek tek ele ahnacak bir şey değfl,topyekûn bir sistem değişüdiği ile mümkün olabiUr. Bunun da Türkiye için şu aşamada er- ken olduğunu düşünüyorum. Senatonun yeni- den ihdası ise olabilir. Böylece yasalann Anaya- sa Mahkemesi'nden dönmesi > a da \eto cdilme- si en aza indirilmiş olur. \ani senato bir süzgeç görevi üstlenmiş olur." DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan ise Demirel'in bir çeşit "pişmanlık" sergilediğini savundu. Demirel'in 40 yıldır politika ve dev- let yönetiminin içinde olduğunu anımsatan Gür- kan, "Konuşmasında diizemimesini istediği ko- nular. aslında kendisinin neden olduğu, bir tür- lü düzeltemediği konular. \ani kendisinin yapa- madıklan. O nedenle ben bunu pişmanlıgın ser- güenmesi olarak değeriendiriyorum" dedi. Demirerin konuşmasma "koşulsuz" destek veren tek parti ise DYP oldu. DYP Grup Baş- kanvekili Turhan Güven, cumhurbaşkanının halk tarafindan 2 kez ve 5 yıllığına seçilmesini kendilerinin de önerdiğini anımsattı. Güven, partisinin bu 2. demokrasi paketınde de bu gö- rüşlerin yer aldığına dikkat çekerek Cumhurbaş- kanı "nın bu konulan dile getirmesinden "mem- nuniyet duyduğunu" vurguladı. Senatonun ye- niden kurumlaştınlmasını, anayasa'nm tümüy- le değiştirilmesini de istediklerini belirten Gü- ven, Demirel'in bu anlamda son derece olumlu bir tavır sergilediğini ileri sürdü. Y İ İ H İ V İ İ S Ü ' DünyaSağhkÖrgütü'nündüzenlediğiOVHO), I I J I U V I I Ç U «Sağükh Yaşlanma Yürüyûşü"ne 86 ûlkeden 2 mihon kişi katıldı. İstanbul'da da Pfızer'ın katkılanyla ,\lzheimer Derneği tarafindan Maslak Fatih Ço- cuk Ormanı (Parkorman) \'ürü>üş Parkı'nda dün sembolik yüriivüş ve piknik düzenkndi. VN HO tara- findan sağlıklı vaşamayı önemli bir öncelik haline getirebiunek ve biınu tüm dünya yaşklanyla paylaşabil- mek amacıyla geliştiriİen ve "Yaşlanmak güzeldir. Çünkü alternatifi genç yaşta öhnektir" mesajını içeren program. "yaşlanmanın kutianacağı" çeşitli etkinükler de içeriyor. (FotoğVaf: SAADET USLU) Radyo Televizyon Üst Kurulu'na askeri üye G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada dı, Arap ülkeleri arasında biz birinciyiz" diyor. Ye- men, "Cumhurbaşkanlığı seçiminiikiadaylayapan ilk ve tek Arap ülkesi biziz" diyor. Arap ülkeleri bu yarışı kendi aralarında değil de dünyayla yapabil- dikleri gün başka bir yol açılacak... 2- Fazilet Partisi ve öteki radikal Islamcı gruplar belli başlı Arap ülkelerinin içindeki, o ülkedeki yö- netime de muhalif islamcılarla ilişki kuruyorlar. Böy- lece Türkiye'nin o ülke yönetimleriyle de ilişkileri- nin bozulmasına neden oluyoıiar. Örneğin Mısır*da rejime karşı muhalefetine terörü de katan Müslü- man Kardeşler'le ilişki kuruyorlar. Yemen'de par- lamentonun yüzde 80'ini oluşturan Halk Kongre- si'ne karşı yüzde 10'luk Islah Partisi'yle ilişki kuru- yorlar. 3- Arap ülkeleri yönetimlerinde açık Israil, gizli Türkiye düşmanlığının izleri dikkati çekiyor. Bize hemen "Neden Israil'le anlaşma yapıyorsunuz" sorusunu yöneltiyorlar. Başta Mısır olmak üzere öteki Arap ülkelerinden de bu yönde adım atanlar olduğu anımsatmasını dikkate almıyorlar. Bazen de, "Ama siz büyük devletsiniz, buna ne gemksin- meniz var" diyorlar. 4- Arap ülkeleri içinde de daha özgürlükçü adım- lar atma eğilimleri dikkati çekiyor. Kadınlar ciddi arayışlar içinde. Bazı yenilikçi liderler bugünkü top- lum yapısıyla hemen demokratik atılımlar yapma- nın zor olduğunu düşünüyorlar. Bugünkü genel görünümü ve Türkiye'deki irtica hareketlerini yan yana koyunca şu yorum kaçınılmaz gibi görünü- yor: "Arap ülkeleri içinde demokratik adımlar gefiş- meden, Türkiye tam rahata kavuşamaz!" Türkiye'nin bu konuda bir politikasının olması, atılan demokratik adımları rahatsız edici bir görü- nüme bürünmeden desteklemesi gerekiyor. 5- Merve Kavakçı bugünkü başörtüsüyle Arap ülkelerine gitse çoğunda tepki görür. Ona "Neden yüzün bu kadar açık " diye sorarlar! Yemen'de, ka- dın hareketinin önde gelen kişilerinden birisi şu yorumu yaptı: "Kadınlar sadece gözleri görünecek biçimde örtünüyoriar. Bu örtüyü biraz açabilmek için önce erkeklerin beynindeki örtüyü açmak gerekiyor." Yeşil kuşağın izleri 6- ABD'nin 1970'li yıllarda geliştirdiği "yeşil ku- şak" projesinin altyapısı bu coğrafyalarda kurul- muştu. Şimdi o oluşumların kökleri oradan oraya savruluyor. Kafkaslar'daki Vahhabi hareketinin bir yönü de bu! 7- Türkiye'de kendisini "Islamcı grup" diye ad- landıranlara şu ad daha çok yakışır: , . ."Radikal Arapçı grupJ". Türkiye'nin çağdaşlaşma sürecinde "Batıcı" ol- makla "Batılı" olma sık sık birbirine kanştınldı. Bu- gün Türkiye'nin de sözünü ettiğimiz "Arapçı"\ar\a, Arap ülkeleriyle iyi geçinmeyi birbirine karıştırma- ması gerekiyor. 8- Mısır Arap ülkeleriyle Batı arasında önemli bir konuma sahip. örneğin ABD'nin Arap ülkelerinde görev yapacak diplomatlan önce Kahire'ye geliyor. Altı ay Arapça eğıtimi alıyor. Sonra görev yerine gi- diyor. Mısır bu işlevinin getirdiği olanakları kullanır- ken Türkiye'nin dışlanmasından da doğal olarak rahatsız değil! 9- Arap halklannın çoğunda hemen htç Türk düş- manlığı yok. Sıradan yurttaş olarak halkla sohbet- lerimde Türkiye'ye karşı genellikle "imrenme" gör- düm. Hemen illerimizi sayıyorlar. Sıralaraa genet- likle şu oluyor: Istanbul, Izmir, Antalya, Ankara, Gaziantep... Ülke yönetimleri bu imrenmenin farkında. Bu yüzden de Türkiye'den korkuyorlar, olabildiğince kendilerine benzesin istiyorlar. Anadolu'yla bugün- kü Arap ülkelerinin çoğu geçen yüzyılda aynı im- paratorluk topraklan içindeydi. Bugünkü teme) fark şu: Anadolu, Ortadoğu coğrafyasının Atatürk dev- rimleri göımüşü! Coğrafya ülkelerin kaderini belirlediğine göre, Arap ülkeleriyle iyi geçinmek, ama bu aynmın far- kında olmak ve bunu diri tutmak gerekiyor! B Baştarafi 1. Sayfada direceği bakan; yerel ve böigesel yayınla- nn il valilerince durdurulabilmesi" yolu açılıyor. Taslak. üst kurul tarafindan bu iş- lemlere ilişkin karar alınıncaya dek Da- nıştay'ın yürütmeyi durdurma karan ver- mesini engelliyor. Başbakan BülentEcevit'in deprem fela- ketinde hükümetin yetersizliklerini gün- deme getiren yayın kuruluşlanna karşı yaptınm uygulanmasını istemesinin arduı- dan RTÜK'ün yeniden yapılanmasına iliş- kin hazırlanan taslakta yayın denetimi yet- kisine hükümetin de ortak edibnesi dikkat çekiyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu da gazetecilerin soru- lannı yanıtlarken RTÜK'ün yeniden yapı- landmlması gerektiğini belirterek RP'nin kapatılmasına karşuı temsilcilerinin kurul üyeliği görevlerini sürdürdüğüne dikkat çekmişti. Alt komisyonun hazırladığı raporda, 9 üyesi bulunan üst kurulun üye sayısını 11 olarak belirtmesi şaşkınlıkla karşılanırken hazırlanan 80 maddelik taslakta TRT ve radyolannın yayınlan kapsam dışı tutuldu. Taslakta, internet yayını, teletekst, ücretli TV, sayısal yayıncılık ve şifre çözücü de- coderler de tarumlandı. Taslakla yayın ilkelerinin tekraren ihlal edilmesi halinde mevcut yasada öngöriilen kapatma cezalarının yerini de para cezala- n alıyor. Buna göre, ulusal düzeyde yayın yapan TV kuruluşlanna 150 milyar ile 250 milyar lira arasında para cezası verilecek. Yerel ve böigesel TV kuruluşlanna, bulun- duklan bölgeye göre nüfusu 1 milyondan fazla olan yerlerde bu cezanın yansı; nü- fusu 500 bin ile 1 milyon arasında olan yerlerde dörtte biri; nüfusu 250 bin ile 500 bin arasında olan yerlerde altıda biri; nü- fusu 250 binden az olan yerlerde de onda biri uygulanacak. Radyo yayınlan ıçin bu miktarlann ya- nsı geçerli olacak. îhlalin yıl içinde yeni- den tekrar edilmesi halinde para cezalan yüzde 50 oranında arttınlacak. Üçüncü kez tekrarda izin uygulaması bir yıla kadar ge- çici olarak durdurulabilecek ya da iptal edilebilecek. Taslakta, devletin bölünmez bütünlüğü, anayasal hükümler, terör, etnik aynmcılık ile ırk, din ve mezhep farkJılığı gözetilme- mesine ilişkin ilkelere aykın yayınlarda uyan yapılmaksızın, yayının süresiz olarak durdurulması ya da izninin iptal edilmesi öngörüldü. Taslağa göre, üst kurul. yurt içi ve dışın- da en az 4 yıllık yükseköğrenim görmüş, meslekleriyle ilgili konularda kamu ya da özel sektörde en az 15 yıl görev yapmış. yeterli bilgı, deneyim ve devlet memuru ol- ma niteliğine sahip 9 üyeden oluşacâk. Da- ha önce iktidar ve muhalefet partilerinin gösterdiği adaylar arasından seçilen kurul üyelerini, taslağın yasalaşması durumun- da cumhurbaşkanı atayacak. Taslakta, cumhurbaşkanına, hukuk, iktisat, maliye ve işletme ile milli güvenlik görev ve ala- nmdan da bir kişiyi dogrudan atama yet- kisi veriliyor. Bu madde "RTÜK'e asker üye geByor" yorumlanna yol açtı. Cumhurbaşkanı aynca bakanlar kuru- lunun yönetim, eğitim-kültür ve güzel sa- natlar alanlanndan bildireceği adaylar ara- sından 2 kişiyi; YÖK'ün elektrik-elektro- nik ve iletişim alanlanndan bildireceği adaylar arasından 1 kişiyi; gazeteciler ce- miyetlen ile Anadolu Basın Birliği'nin en az 15 yıllık San Basın Kartı sahibi olanlar arasından göstereceği adaylardan da 1 ki- şiyi seçecek. Başbakan, üst kurulun karar ya da işlemleri içinde milli güvenlik bakı- mından uygun olmayanlann değiştirilme- sini ya da iptal edilmesini isteyebilecek. Taslağa göre, üst kurul başbakanın bu is- teğini görüşüp karara bağlayıncaya dek, itiraz konusu karar ya da işlemin uygulan- ması durdurulacak. Üst kurul önceki kara- nnda ısrar ederse, başbakan, Danıştay'da dava açabilecek. Kostas Simitis Ankara'nın ikna edici olması gerektiğini söyledi 'Türkiye'yegöstermeükAB adaylığı veritemez ATÎNA (AA) - Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, AB üyelerinin hem haklan hem de yükümlülükleri bulundugunu belirterek Türkiye'ye göstermelik bir AB adaylığı verilmesinin söz konusu olamayacagını söyledi. Simitis dün Atina'ya ge- len Finlandiya Başbakanı Paavo Liponen ile yaptığı ve 15-16 Ekim'de yapılacak gayri resmi AB zirve toplantısını konu aldığı bildirilen görüşmesinin ardından, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Atina'mn, Türkiye'nin geleceğinin Avrupa'da olduğuna i- nandığını belirten Simitis, "Türkfye'nin geleceğJnin Avrnpa'da obnası, hem iki ülkenin hem de bölğenin banş. güvenlik v« işbir- liği açısından, çıkannadır. Ancak AB üyelerinin hem haklan hem de yükümlülükkri vardır ve bunun herkes için geçerli ol- ma» gereklidir. Bu çerçevede Tflrkiye'ye göstermefik bir a- dayhk verilmesi söz konusu otemaz" diye konuştu. Türk-Yunan ilişkilenne de değinen Simitis, son zamanlar- da iki ülke arasında ilk kez görülen olumlu bir havaya dikkati çekti ve şunlan söyledi: " B H gergmHğe karşıyız. GergüıBk, yamızca bö^ede banş ve işbinîğinden kaçmanlara hizmet ediyor. Ancak Türkiye'nin bugünkü hava içinde bulunacağı girişimlerle. Türk-Yunan ve Türkiye-AB ilişkik'rinde yeni bir döneme girdiğimiz yotuBda ikna edici olması gerekiyor. Şimdilik böyle bir geHsme ofau^b. Aiikara'nmbö^esdveÂBUeişbirtiğinigu^eııdİRcekesffikMr adun atmasını ümit ederim." Aday bir ülkenin, AB ile sorun ve gerginlikten uzak ilişkisi bulunması gerektiğini de vurgulayan Simitis, "Bir ülkenin a- dayhğıkonusundakararahnırsa.hemensonrabu aiketımbaşka birABüvesinekaı^gribölge,sınıriarmtartışyınasıvebe«2eri riferilBiLâkWCdffbJtodta karariar çerçevesinde Türkiye'ııİB Avrupa geleceğiiB destek- Hyoruz" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear