Catalog

SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 1999 CUMARTESİ HABERLER DLTNW)A BUGUN ALt SİRMEN Bitsin Bu Maskeli Balo! Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. yılını 1998'de ıdrak ettik. Adını Cumhuriyet'in kurucusunun koyduğu Cumhuriyet gazetesinin 75. yılını ise 1999'da. "Idrak" sözcüğü ikı anlam taşıyor. Yukarıda kul- landığımız biçimiyle "ulaşmak, erişmek" demek. Dahageniş biçimde kullanılan anlamı ise. "akıler- dirmek, anlamak, kavramak" oluyor. Acaba 75. yıllarını idrak ettiğimiz kurumlann ne olduğunu idrak edebiliyor muyuz dersiniz? Yukarıdaki soruya da "evet, ediyoruz" ya da "hayır etmiyoruz" gibi toptancı bir yanıt vermek Toplumda bu kurumların anlamlarını idrak eden- ler de var. etmeyenler de. Önemli olan, Cumhuriyet'i idrak etmesi zorun- lu olanların bunu yerıne getirmeleridir. Acaba öyle oluyor mu? Devletin başı, Başbakan'ı, Başbakan Yardımcı- ları, Bakanları, parlamanterleri, görevlileri onu ye- terince idrak.ediyoıiar mı? Etselerdı, insanları, fotoğraflarını koyup, üzeri- ne çarpı çizerek, hedef gösterenler, basın özgür- lüğü adı altında, yayınlarını ve kışkırtmalarını fütur- suzca sürdürebiiiıier miydi? Etselerdi eğer, Cumhuriyet'in özü olan laikliğe karşı böytesine pervasızca saldırıları seyreder, hat- ta ona methaldar olurlar. daha kötüsü o saldırıla- rı kendileri de yaparlar mıydı? Etselerdi eğer. laik Cumhuriyet'in temelındetev- hid-i tedrisatın bulunduğunu görmezden gelip, onu yıkmak için ellerinden geleni yapmayı sürdü- rürler miydi? • • • Türkiye'de iğrenç bir maskeli balo oynanıyor. Cumhuriyet'i koruyup kollamak görevini üstlen- mesi gereken kimi sivil kadrolar, onun ayaklar al- tına alınmasına seyirci kalıyor. Cinayetler ya doğru dürüst soruşturulmuyor, ya dacanileraffediliyor. Sorarsanız hepsı demokrat, hepsi cumhuriyet- çidir. Onların demokratlığı. cumhuriyetin kazanımla- rını koaımak isteyenlerin, aydınların, aydınlanma- dan yana olanlann geceyarısı evleri basılır, masum vatandaşlar evlerinde "yanlışlıkla" öldürülürken, gencecik lise öğrencileri işkenceye maruz kalırken susup. Merve Hanım'ın evine DGM Savcısı gece geldiğinde, seslerıni yükseltmektir. Onların demokratlığı, katillere af çıkarmaktır. Onların cumhuriyetçiliği, cumhuriyetin kazanım- larını savunan aydınları savunmasız bırakmaktır. Bakın Ahmet Taner Kışlalı'nın ailesi koruma altına alınmış. Ne zaman alınmış? Cumhuriyeti savunan, hakkında Aklt gazeteşir\- de kışkırtıcı yayınlar çıkan aydın sayunmasızcaöl- dürüldükten, atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra. • • • Uğur Mumcu öldürüldükten sonra, ki bu her- kesin beklediği olaydı, yetkililer, "Neden korunmu- yordu?" sorusuna, "Korunma istememiştiki" ya- nıtını verdiler. El insaf! Devlet vatandaşını korumak için talebe mi muh- taç? Devletin asli görevi bu değil mi? Vatandaş ta- lep etmedi diye devlet görevini mi savsaklaya- cak? Başbakan Bülent Ecevit, önceki gün "yolu- muzdan dönmeyeceğiz" demiş. Hangi yoldan dönmeyecekler? Sekiz yıllık kesintisiz eğitimi ve dolayısıyla tev- hid-i tedrisatı baltalama yolundah mı? Yoksa katillere af çıkarma yolundan mı? Türkiye'de garip bir maskeli balo oyunu oyna- nıyor. Herkesin suratında laiklik, Cumhuriyetçilik maskesi. Dün, "7.4 yetmedi mi?" diyenler, bugün Kışla- lı'nın ölümünden duydukları üzüntüyü dile getir- meye çalışıyorlar. Allahtan ki. "timsahıngözyaşla- n" oyununu kimse yutmuyor. Bu yalanın hayasız- ca alenen söylenmesi engellenıyor. Bitsin artık bu iğrenç maskeli balo! Bitsin! TBB, devletin faillerini bulamadığı Aksoy, Üçok ve Mumcu cinayetleri konusunda ADD'ye bir rapor sundu Ankara 2 No'lu DCM Kavakçı'nm yurtdışı yasağı kaldırıldıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara 2 Nölu DGM. FPUen ts- tanbul Millenekili seçilen Merve Safa Kavakçı nın yurtdişı yasağını kaldırdı. Kavakçı'nın avukatı Salim Özdemir. DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Vüksd' ın baş\urusu üzerine, müvekkili hak- kında Ankara 2 No'lu DGM'nin yedek hâkimi Ramazan Aksan tarafın- dan verilen yurtdışı yasa- ğının kaldınlması için mahkemeye başvurmuş- tu. Ankara 2 No'lu DGM, Kavakçı'nın avukatının itiraz karannı görüşerek karara baeladı. TBMM Başkanı Yıl- dınm Akbulut'un, Merve Kavakçı'nın millervekilli- ğinin durumu ile ilgiU ola- rak avukatı Salim Özde- mir'e verdiği yanyı" dik- kate alan mahkeme heye- ti Kavakçfnın avukatının itirazını .kabul ederek yurtdışına çıkış yasağını kaldırdı. Akraba atamaları sürüyor Akbulut'un damadmm kardeşi TBMM'ye girdi ANKAR\ (ANKA) - TBMM Başkanı seçildik- ten kısa bir süre sonra ye- ğeni Polat Akbulut u Meclis Mılli SaraySar Da- ire Başkanlığı'nda işe baş- lattığı için tepki toplayan TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, eleştınlere aldır- mayarak yakınlarını Mec- lis'e almaya devam ediyor. Akbulut. TBMM Bilgi lş- lem Dairesi'nde çalışan damadı Tanju Yazgan'ın kız kardeşini de Meclis'te işe başlattı. Nida Yazgan Arıkan'ı açıktan memur olarak Meclis'te işebaşla- tan Akbulut. olayın gizli kalması için Ankan'ı Baş- kanlık Özel Kalemi'nde görevlendirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalı suikast sonucu katledilen Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlahnın ADD Genel Başkan YardımciM sıfatıyla oluşturulma- sında emek harcadığı ve Türkiye Barolar Birliği bünyesinde kurulan "Faili Meç- hul Cinayederi Komisyonu". raporunu 6 Ekim'de açıklamıştı. Komisyon, suikast- lann soruştunnasında kurumlar arasında eşgüdüm eksikliği yaşandığını belirterele yürürlükte bulunan itirafçılık yasasının faili meçhul siyasi cinayetler konusunda bilgi sahibi olanlan kapsamasını da iste- di. Komisyon, Prof. Dr. Muammer Ak- soy, Doç. Dr. BahriyeÜçokve gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun tam bağımsız- lıkçı, anti emperyalıst, Atatürkçü ve dev- rimci mücadeleleri nedeniyle öldürül- düklerini vurgulayarak, soruşturmaları savsaklayanlann cezalandınlmasını öner- di. Devletin üst düzey yöneticilerine iletil- mek üzere ADD Genel Başkanlığı'na su- nulan komisyon raporunda, Aksoy, Mumcu ve Üçok'un öldürülmelerinin 1980 darbesinin ardından Türkiye'nin is- tikrarsızlaştınlması politikasının ürünü olduğu belirtilerek. "Bu cinayetlerden sonra bir toplumsal tepki ve hareketlen- me başlamıştır. Bu hareketlerin de yine çe- şitti yollardan sindirilmeye çalışüdığı or- tadadır" denildi. Türkiye Cumhuriye- ti'nin laik, dernokratik sosyal hukuk de\ - leti olma yolunda ileTİemesi için Aksoy. Mumcu ve Üçok cinayetlerinin mutlaka aydınlatılması gerektiği kaydedilen ra- porda, şu önerilere yer verildi: # Mumcu, Üçok ve Aksoy cinayetle- riyle ilgili olarak soruşturmanın genişle- tilerek yeniden ele alınması uygun ola- caktır. # Bugüne kadar emniyet ve istihbarat birimleri arasında eşgüdüm sağlanama- mıştır, ancak, son günlerde iyi niyetle An- kara Emniyet Müdüriüğü'nde oluşturu- lan "Olay Yeri Takip Şube Müdürlüğü" kurumsallaştınlmalı ve sürekli bir işlev kazandınlmalı, uzmanlaşmış. rütbeli ve- ya rütbesiz elemanlardan oluşan gerekli ve yeterli teçhızatla donatılmış, bağımsız, gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışı araştır- ma yetkisini de içeren kalıcı yapının oluş- turulması. komisyonumuz ile de söz ko- nusu $ube müdürlüğünün sürekli iletişim ve etkinlik içinde olması düşünülmelidir. # Zaman zaman olayı soruşturan sav- cılara karşı güven sarsıcı gelişmeler göz- lendığinden, Ceza Yargılama Usul Yasa- sı'nda belli koşullann gerçekleşmesi ha- linde. taraflara "Saveınuı reddi" olanağı- nın eklenmesi gerekmektedir. 0 Cinayetlerin aydınlatılmasıru engel- leyen "devlet sırn-ticari sırlar" gibi tıka- rukhklan önleyici düzenlemeleryapılma- hdır. - Itirafçılarla ilgili halen yüriirlükte olan yasa kapsamına giren bu suçlar için de pişmanlık çağnsı yapılmahdır. # Adli Tıp Kurumu'nun yeniden ve çağdaş biçimde yapılandınlması sağlan- malıdır. Bu tür sanıklar her yönüyle tek tek muayene edilmeli, Türk Tabipler Odası'ndan gelecek bir doktonın da göz- lemleyeceği şekilde rapor düzenlenmesi uygun olacağından, bu öneriyi kapsaya- cak şekilde düzenlenme yapılmahdır. # Olayı soruşturan ve olay yerini in- celeyen personelin yetiştirilmesi, bilgi ve deneyimlerinin arttınlması, uzmanlık alanına göre yetiştirilmeleri ve sürekli bu alanda göre\- yapmalannın saglanması gerekir. # Bu tür cinayetlerin soruştumlması sırasmda, telefon kayıtlannın incelenme- diği, zamanında kayıtlann PTT'den alına- madığından kayıtlann silinmesine sebep olunduğu kesinleşmiştir. Bu konuda so- rumluluğu olanlar hakkında soruşturma açılması sağlanmalıdır. 9 Delil toplama işi daha ciddi yapılma- lı. Bir ihtiyati tedbir olarak, mümkün olan en eski zaman telefonla arama yerleri ve kontür süresini içeren telekom kayıtlan elde edilmeli, saklanmalı ve hazırhk dos- yasının içine konulması sağlanmalıdır. TGC Başkanı, Akit gazetesinin yayınının basın ilkeleriyle bağdaşmadığını söyledi Güreli: Kışlah hedef gösterildiYurt Haberieri Senisi - Türkiye Gazeteciler Ce- mıyeti Başkanı (TGC) NailGürelL şeriatçı Akit ga- zetesinin. bombalı saldın sonucu katledilen gaze- temiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlahyı he- def gösterdiğini belirterek yayınlann basın ahla- kıyla bağdaşmadığını söyledi. NTV'de dün yayımlanan Yakın Plan programı- na katılan TGC Başkanı Nail Güreli, gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya ve Akit gazetesi başyazan Abdurrahman Diüpak. Kışlalı'nın hain bir saldında yaşamını yitirmesi- nin ardından "basın ahlakınr tartıştılar. Akit ga- zetesinin 13 Mayıs 1999 tarihindeki "Halkıköpe- ğe benzetti" başlığıyla yayımladığı haberle ilgili olarak Güreli. Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bil- dirgesi'ni anımsatarak şunlan söyledi: "Bu haberle Ahmet Taner KışlalTnın hedef gös- terildiği kesindir. A> nca fotoğrafının üzerine çarpı işareti de konularak kendisinden söz edUmiştir. Bu- nu meslek ilkeleriyle bağdaşması düşünülemez.'" Şeriatçı Akit gazetesinin yazan Dılıpak ıse ha- berin beş ay önce yayımlandığını ve sadece Kışla- lı'nın bir yazısının üzerinde notlandırma yapıldı- ğını belirterek saldınyla bir ilgileri olmadığını ile- ri sürdü. Diüpak. "Bazıeleştirilerdesınırlannaşıl- dığını kabul etsek bile. kabul edilemeyecek bir ci- najetin sorumlusu gibi göstermek asıl hedef göster- mektir. Kışlalı'nın karşıt zihniyete eleştirileri de pek yumuşak değildi. Alçakça bir cina\etin ardından polemik yapmak istemem. Her eleştiriyi bir olayın mutlak bir gerekçesi sa>arsak bu bizi gerçeğe gö- türmez'" dıye konuştu. Nail Güreli, Dilipak'ın bu konuşması üzerine hedef göstermenin zaman sının olmadığmı kayde- derek "Terör örgütleri zamanı çok iyi ayarlarlar. Nazının ertesi günü yapmak akıldışıdır. Amaçlan- na ulaşmak için toplumsal açıdan en uygun zama- nı seçerler. Bu olaylann son olması için deyleti \ o- netenlerin bu suikasrı bütün bo\ utlanyla aydınlat- ması lazım. Sadece bazı tetikçilerin yakalanmasıy- la olay bitecek gibi değil. Bundan önceki cinayetler aydınlatılsaydı belki Kışlah öldüriilmezdi" dedi. Dilipak. Ahmet Taner Kışlalı'nın. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD). gazetemiz yazan Uğur Mumcu cinayetmi aydınlatmak için oluştur- duğu komısyonun başında olduğunu söyleyerek Kışlalı'nın Mumcu'nun katillerine ulaşmış olabi- leceğini ve bu nedenle öldürülmüş olabileceğini öne sürdü. Mumcu, Muammer Aksoy ve Eşref Bhlis cina- yetlerinin birbirinden bağımsız olaylar olmadığı- nı belirten Dilipak. bu olaylann Akit'in iki satır- lık eleştiri yazısına bağlanamayacağını iddia etti. 'Dilipak muhatap değil' Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya da muhatap olarak Dilipak'ı kabul et- mediğini. Akit gazetesi yöneticilerini kabul ettiği- ni belirterek şeriatçı gazete hakkında dün suç du- yurusunda bulunduğunu açıkladı. Çetinkaya. Ak- it'in dünkü manşetinde Kışlalf yı "Uğur Mumcu benzeri mühan bir Kemaüst" olarak niteledıkleri- ni anımsatarak şöyle konuştu: "Akit daha önceden Gümüşhane Baro Başka- nı'nı hedef göstererek öldürülmesine neden olma- dı mı? Aynca Cumhurhet gazetesinin Kışlah'nın son yazısını yaa işlerinin > azdığını, Kışlah'nın yaz- İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN U 0 0 . madığuu ima ediyorlar. Cerçekte ise Kışlah bu >a- zıyı bize fakslamıştır ve yazıişleri müdürümüz İb- rahım Yıldız basın mensuplanna dağıtmıştır. \a- zıyı bizim yazmamız gibi bir şey söz konusu ola- maz.'" Güreli de Akit gazetesini muhatap olarak gör- mediğini belirterek dünkü yazılannın da tas\ ip edilebilir olmadığını, meslek ilkelerine aykın ol- duğunu yineledi. Akit gazetesine görüş %ermeye- ceğini de kaydeden Güreli, "Akit bir süre önce be- nim şahsım ve cemiyetimizle ilgili yanlış bilgUer ya- yımladı. Gönderdiğimiz düzeltmeyi de yayımlama- dı. Meslek kuraüanna u\ mayan. cevap hakkını kul- landırma\an bir gazeteye görüş bildiremem. Bikii- rirsem meslek ilkelerimi çiğnemiş olurum. Akit'e birebir u\ anda bulunmadık. Çünkü her olayda ne şahısian, ne kurumlan muhatap almayız, u> anmı- zı bildirgemizin ilgili maddesiyle beraber yapıyo- nız" dedi. Çetinkaya. Akit'in eskiden beri İBDA-C. Hiz- bullah gibi lslamiterörörgütlerini "sözdeterörör- gütieri" diye nitelendirdiğini belirterek şeriatçı ga- zetenin bu örgütleri konıduğunu kaydetti. Şeriat- çı terör örgütlerinin bir zamanlar devlet tarafından beslendiğinin faili meçhul cinayetler raporunda yazdığını söyleyen Çetinkaya, gazeteciler Fatih Ahaylı. Emin Çölaşan, tlhan Selçuk, Uğur Dündar gibi birçok yazann da hedef gösterildiğni belirtti. Dilipak'ın. Akit gazetesinin de başka basın or- ganlannda hedef gösterildiğini iddia etmesi üzeri- ne Güreli Dilipak'a, "Hepsifîkir diizeyindekalma- 1L eleştiri sınırlan aşılmamalı. Bütün gazetecilerin sorumlu olması gerekir, haberlerine özen göster- meüler" yanıtını verdi. TBMM Başkanı Akbulut, komisyon kurulması için beklemek gerektiğini söyledi Sıokast içiıı araştırma öııeı^esi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'ya yönelik suikast Meclis. gündemine taşınıyor. FP Grup Başkan\ekili Bülent Annç. "Bu tür cinayetlerin bir daha yaşan- maması \e ü Ikenin hukuk devleti vas- fina bir an önce kavuşması için" bir araştırma önergesi verdi. TBMM Başkanı Yıldırım Akbu- lut ise. "Biraz bekleyelim. belki fail önümüzdeki günlerde yakalanabilir. Ama bir gecikme olduğu zaman bu konunun araştırüması milletvekili ar- kadaşlanmız tarafından gündeme getirilir'* dedi. DYP Grup Başkanve- kili Turhan Güven de, Meclisin "fa- ili meçhuller neden oluyor" sorusu- na yanıt araması gerektiğini belirte- rek, "TBMM, bir süre adli sonıştur- mayı bekledikten sonra bu konuda bir Meclis araştırması başlatır" dedi Faili meçhul kalan cinayetler. da- ha önce de TBMM gündemine gel- mişti. TBMM. faili meçhul cinayet- leri araştırma ve Uğur Mumcu cina- yetini araştırma komisyonları kurul- muştu. Kışlah suikastının ardından. siyasal partiler de benzer bir komis- yon kurulması için önerge vemıe ha- zırlığına başladı. FP Grup Başkame- kili Bülent Annç ise. hazırladıklan araştırma önergesini dün TBMM Başkanlığı'na verdi. Önergenin ge- rekçesinde. "Bu tür cinayetlerin yıl- lardan aydınlatılanıaması sebebiyle Türkiye, bir faili meçhul cinayetler ülkesi haline gelmiş. Merhum Abdi lpekçi. Çetin Emeç, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok ve nicelerinin dosyalan kapanmıştır. Halkımuc, Ahmet Taner Kışlah cina- yetinin işleniş biçinıi ve amaçlarını da avnıgörmektedir. Bu tür olaylaria ilgili olarak Meclis'te zaman zaman araştırma önergeleri verUmiş, komisyon rapor- lan hazuianmıştır. Olaylann birfoiri- ne benzerliği. ulusal ve uluslararası bo> utu. amaçları. toplumda mej da- na getirdiği sosyal, siyasi ve ekonomik sonuçlarının tekrar araştınlmasında yarar görmekteviz. Ülkemizde 2000 yıhna girilirken, toplumsal banşın öz- lendiği, sivil ve demokratik anayasa taleplerinin arttığı. Türkiye ve AB arasında olumlu bir sürecin başladı- ğı görülmektedir. Tam bu sırada böy- lesi cinayetler amacı ve etkileri açısın- dan çok yönlü araştınlmalı ve ışık ru- tacak bilgiler elde edilmeüdir" denil- di. TBMM Başkanı Akbulut dün bir kabulü sırasında kendisine yönelti- len, "Uğur Mumcu'nun öldürülme- si ve diğer faili meçhul cinayetlerden bir sonuç alınamadı. Kışlah cinayeti konusunda bir araştırma komisyonu kuracak mrsınız" sorusuna şöyle ya- nıtladı: "Biraz bekleyelim. Belki fail önümüzdeki günlerde yakalanabilir. Ama bir gecikme olduğu zaman bu konunun araştınlması milletvekili ar- kadaşlanmız tarafından gündeme getirilir. Bu hususta biz de üzerimize düşen görevi yerine getiririz. Ümid edhorum ki, kısa zaman bu fail ya- kalanır. Kışlah'nın öldürülmesi bir cinayet. Öyle zannediyorum ki arka- sında bazı güçler var. Ümit ediyorum bir an önce aydııılanır." DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven. Kışlah suikastının ardından Türkiye'nin artık "kanıyerdekalma- yacak" demeçleri ile kaybedecek vakti olmadığını belirterek. "Türki- ye'de yine yeni bir kardeşi kardeşe kırdırma senaryosu işlemeye başla- dı. Türkiye ve TBMM bundan sonra 'faili meçhuller neden oluyor' soru- suna cevap aramalıdır. O nedenle Meclis'te faiH meçhul cinayetterle il- gili yeni bir komisyon kurulabilir. An- cak en azından. adli soruşturma)! bir süre beklemek gerekir. Çünkü Mec- ILs'in eline birtakım bilgiler geldikten sonra böyle bir araştırmav ı başlata- biiu-" dedi TBMM'nin failli meçhul cinayet- leri aydınlatmak için kurduğu Mec- lis Araştırma Komisyonu raporlann- da ortaya konulan değerlendirmeler ve bulgular bugüne kadar hep "ra- poriarda" kaldı. TBMM bu konuda- ki ilk geniş kapsamlı çahşmayı 19. dönemde "Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu" adı altında kurdu. Bu raporda, bütün faili meç- hul cinayetlerle ilgili araştırma ve so- ruşturmalann belli bir noktadan son- ra "kilitlendiğine'' dikkat çekilerek, devletin içinde uzantılan olduğu kuş- kusu dile getiriliyordu. Komisyonun bu konuda hazırladığı geniş kapsam- lı rapor, TBMM Genel Kurul günde- mine getirilemeden hükümsüz kal- dı. O dönemin Meclis Araştırma Ko- misyonu üyelerinin büyük bölümü ile Başkan Sadık Avundukluoğlu bir daha parlamentoya giremedi. Saldırıya nefret yağdı Çoğdoşhk (uuıtyışma gözdagı Ytort Haberieri Servisi - Yazanmız Ahmet Taner Kışlah'nın alçakça öldürülmesine yurttan tepkiler artarak devam ediyor. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Nevşehir Şube Başkanı Selahaddin Davara, Kışlalı'ya yönelik saldmnın. bağımsizlık ve çağdaşhk anlayışıyla ülkesi için çalışan insanlara gözdağı amacı taşıdığını söyledi. Eğitinı-Sen Nevşehir Şube Başkanı Adnan Çauşkan ise saidınyı toplumda kargaşa yaratarak bundan sosyal, siyasal sonuçlar elde etmeyi amaçlayan kirli ellerin planladığını ileri sürdü. HADEP Diyarbakır İl Başkanı Ali Ürküt de Kışlah'nın katledilmesinin PKK lideri Abdulah Ocalan'ın Yargıtay'daki davasının görüldüğü güne rastlamasına dikkat çekerek şöyle dedi: "Son zamanlarda Diyarbaku-'da faili meçhul cinayetlerde artış görütmesi, Ankara Cezaevi'ndeki olaylar ve tekrar ısıtüan laik-antilaik tartişmalannu , f gündemi saptırma çabalan olarak değeriendiriyoruz. Bu çirkin saldırıyı kmıyoruz." CHP Bursa Geçici Kurul Başkanı Şahin Gencal, "Devlet artık şeref sözü vereceğine faülerin bulunması için çaba göstersin'' -diye konuşurken, ADD Bursa Şube Başkanı Oya Orhon, bu tür saldınlann Atatürk'ün aydınlık yolunda yüıûyenleri durdurmayaca|ını bildirdi ve "Saldınlar rastlantı değildir, Türk halkını yurttaşlıktan kulluğa götürmek isteyen karanlık güçlerin seçimi olduğu açıktır" dedi. Kışlah'nın katledilrnesine tepki gösteren kişi ve kuruluşlar şunlar: Bursa Barosu Başkanı Çetin Göz, ADD Antalya Şubesı Başkanı Ahmet Kuşçu, Urfa Barosu. CHP Osmaniye örgütü. DSP Kayseri İl Başkanı Seyit Medet ADD Kayseri Şubesi, Hacıbektaş Belediye Başkanı Mustafa Ozcivan. ADD Kilis i Şubesi Başkanı Öcal Berk, ADD ; Çaycuma, Devrek Gökçebey. Antalya subeleri, DYP Gaziantep Milletvekili Ibrahim Konukoğlu. CHP Gaziantep tl Başkanı Metin Çelikel, ANAP İl Disiplin Kurulu 2. Başkanı Celal Cstünboy^r. DYP Gaziantep İl Başkanı Mustafa Soysal, Ticaret Borsası Başkanı Ömer Çelik. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Abdullah Sabri Kocaman. KESK Dönem Sözcüsü Hanifi Bozdoğan. CHP Şahinbey llçe Başkanı Şükran Taşdemir ve yönetim kurulundan Mustafa Kınacı. Gaziantep Kültür Müdürü Abdulvahap Alagöz, ADD Gaziantep Şube Başkanı Rasim Hengirmen, Malatya Valisi Mustafa \ ıldırım. CHP Samsun Merkez llçe Başkanı A. Lo'ent Yentür, CHP Kilis, Aksaray, Konya, Giresun, ,\ntalya örgütleri, Dicle Üniversitesi Rektörü Mehmet Ozaydm, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Haluk İpek. Sakarya DSP 11 Başkanı Bülent Ihbay, lşçi Partisi Rize tl Başkanı Derya Çağlar. Konya Gazeteciler Cemiyeti, ÇYDD. Eğitİm- Sen. ADD ve lşçi Partisi Konya örgütleri, Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Daire Başkanı Ünal Şahin ve çaJişanları. Zonguldak Barosu, Giresun ADD, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk. Başkan Vekili Sermet Çuhadar, Bursa Diş Hekimleri ve Mimarlar Odası, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Ferit Koçoğlu, Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Cezmi Öncüer. TÜKDER Başkanı Necati Y'entürk. Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, ADD üyesi Cevdet Üstündağ. ADD, CHP, SMMOB, BTS, Liman-lş, Harita, lnşaat Kimya, Ziraat ve Makina Mühendisleri odalan, ÇYDD, Yol-İş, TCDD Memurlan Derneği, UGM, IP. ÇHD, Orkam Sen, Petrol Iş ve Genel lş Mersin subeleri, Çorum Haber Gazetesi Yönetmeni Mustafa Yolyapar gazeteci Turgay Afat, ADD Çorum, Düziçi ve Uzunköprü subeleri, Samsun Valisi Metin tlyas .4ksoy ve eşi Ofcay Aksoy, Gaziantep Valisi Moammer Güler. Gaziantep Üniversitesi RektörüHüseyin FiKz. ADD, ÇYDD, Cumhuriyet Kadınlan Derneği (CKD) ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Adanaşubeleri.