25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 EKİM 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKİYE istanbul Y 18 Sinop Y 16 Adana PB 25 Edirne Y 17 Samsun PB 17 Mersın Kocaeli Y 18 Trabzon PB 17 Diyarbakır B 11 Çanakkale Y 20 Giresun PB 17 Şanlıurfa PB 23 Izmir Y 22 Ankara Y 17 Mardin B 23 Manisa _Y 21 Eskişehır Y 18 Siirt B 23 Aydın _Y 23 Konya Y 19 Hakkân B 17 Denizli Y 21 Sıvas Y 14 Van B 16 Zonguldak Y 16 Antalya Y 22 Kars PB 12 Mafmara, Ege, Batı Ak- denız. Iç Anaöolu ıle Ba- tı Karadenız ve Orta Ka- radeniz'in ıç kesımlen yağmur ve sağanak ya- ğıştı, diğer yerier az bu- lırtlu geçecek. Ruzgâr. yurdun kuzey kesımle- nnde kuzey ve doğu, dV ğer yerterde guney ve bat yöfilerden hafif ara- sıra orta yağış alan yer- lerde yağış anında kuv- vetitce esecek Oslo 5 Bertin PB 10 Moskova PB 5 Helsinki Stockholm Y 8 Budapeşte 7 Madrid Londra PB 14 Viyana _Y 9 Aşkabat PB 22 Y 16 Astana PB 10 Y 18 Amsterdam PB 11 Belgrad Brüksei PB 12 Sofya Paris Y 12 Roma Y 16 Taşkent PB 10 Bakû Y 20 Y 14 Bışkek Y 15 Y 24 Tiflis Bonn PB 8 Atina PB 24 Kahıre PB 15 PB 30 Münih Y 10 Zürih Y 9 Şam PB 24 QAç.k Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok bulutlu p Yağmurtu SftA.».*/ Kartı i Gok gurüttulü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada camiası veya partiyle özdeşleşenler yok! Başyazı, "onlan"tanımlarken "demokrasiyesırtı- nı çevirenleri, millet bütünlüğü bertaraf edilerek kamplara bölenleri, servet okyanusunda gezenleri" sıralıyor. Ne çare; cinayeti lanetleyen FP Genel Başkanı Kutan'la Milli Gazete, Ahmet Taner Kışlalı'nın karak- ter çizgisine, laik cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini a- man vermeden savunmasına hiç değinmiyor. Onlara göre; Kışlalı, bir profesör, Cumhuriyet ga- zetesinde yazılan yaytmlanan eski bir kültür bakânı. Okadart Bu türden yaklaşımlaria gerçekleri saptırdıklannı, cumhuriyetin temelini oluşturan ilkeleri benimseme- diklerini bir kez daha açığa vurduklannın ayırdında değiller. Ustelik, kimliklerini ortaya çıkaran bu yaklaşımlar bir arayışı daha sergiliyor: öncelikle Kışlalı cinayetini "kendi alanlanndan" uzaklaştırmak ve kuşkulan başka yönlere çevirmek! Fakat bu kez "devlet daha dikkatli". Uğur Mum- cu'nun katledilmesinden sonraki hamasi demeç- lerden özenle kaçınıyor. Kanı yerden kalmayacak diye başlayan, "failleri- ni bulmanın namus borcu olduğunu" vurgulayan demeçler... Bu kez geride kaldı. Kısa, fakat çarpıcı iki demeç izledik. Cumhurbaşkanı Demirel, suikasttan söz eder- ken, "seçilen günü veya seçilen hedefi fevkalade enteresan" buluyor. Bu, birinci nokta. Ikinci dikkat çekici noktada şunu söyledi Cumhur- başkanr. "Olay cinayettirama, arkasında birtakım 'niyetle- rin, bir planın' olduğu ihtimali mevcuttur." Cumhurbaşkanı, dün sabah başsağlığı dileğinde bulunmak amacıyla Ankara Büromuza geldi. Bu iki noktayı biraz açmasını rica ettik. Zira, de- mecinde de belirttiği gibi "aldığı bilgilerin" ışığında konuşmuştu. Heıtıalde bu bilgileri "devletin istihba- rat servisleh" ulaştırmıştı Çankaya'ya. Cumhurbaşkanı verilen bilgileri "makul ve kabul edilebilir" görmese, açığa vuracak doğada bir in- san da değil. Demek ki, Kışlalı cinayetini soruşturan, araştıran yetkin kesimlerde "birplan veya niyetle hareket edil- diğini gösteren" bilgiler bulunuyor. Genel kanıya koşut Kimi olasUıklar üzerine kurulu yorumlan Cumhur- başkanı da kabul ediyor ama... Daha geniş bilgi ver- mekten de kaçınıyor. Böyle davranmasındaki gerekçeyi de söyiüyor ;. Daha önceki cınayetierde, orneğin Uğur Mum-, cu'nun katledilmesinden sonra "yetkililersürekliko- nuştu" diyor. Sonunda soruşturmayla saptanan "izler, bir nok- tadan sonra kayboldu". Devleti yönetenlerin bu kez daha dikkatli davran- malanndaki neden bu. Sonuç gerçekten beklediğimiz gibi çıkacaksa, varsın yetkililer bugünlerde biigi vermekten kaçın- sınlar. ikinci demeç Başbakan Ecevit imzasını taşıyor. Başbakan, "Saldırı rejime karşıdır" dıyor. Bu söz; kamuoyunda, toplumda zaten kemikle- şen şu yargıyı doğruluyor. Ahmet Taner Kışlalı'yı laik cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine sözlü, yazılı ve silahlı saldırılarda bulunan radikal Islam yanlısı örgütler öldürdü! Devletin toplumda oluşan bu yargıyı paylaşması ya da doğrulaması önem taşıyor. Soruşturma ve araştırmaların bu yargıya koşut sürdüğünü gösteriyor. Zira Muammer Aksoy, Bahriye Öçok ve Uğur Mumcu cinayetlerini radikal Islamcı örgütlerin işle- diğini zamanın yetkililerine kabul ettirememiştik de... Şimdi katil örgütlerin ortaya çıkanlmasını bekliyo- ruz. Umut işte! Kışlalı'yı uğurluyoruz • Baştarafi 1. Sayfada kan Bülent Ecevit törene katılacağını açıkladı. Genelkurmay Başkanlı- gı da, Ankara'daki biriik ve Tören saatleri • Saat 0930: TBMM. • Saat 11.00: Ankara Oniversitesi lîetişim Fa- kültesi. • Saat 12.00: BüyükTî- yatıo (Opera binası). • Saat 14.00: Cumhuri- yet Gazetesi Ankara Bü- rosu.(Bakanlıkiar 125/4). Kışlalt, Kocatepe Ca- misi'nde kılmacak ikindi namazmın ardından Kar- şıyaka Mezartığı'nda son vokuluğuna uğurlanacak. Törenler sırasında izlene- cek gûzergâb şöyle ola- cak: • Meclis'teki törenin ardından AÜ İletişim Fa- kühesi önü. • Fakfllteden sonra,Ta- latpaşa Buîvan özerinden Opera binası. • Opera"dan Atatürk Buivan üzermden Cum- huriyet gazetesinin Anka- ra Bürosu önü. • Cumhuriyet'ten Meş- rutiyetve Mithatpaşacad- delerini izleyerek Kocate- pe Camii. • Kocatepe Camii'nden Mithatpaşa Caddesi üze- rinden, Atatürk Bulvan, Opera köprüsü, eski ter- minal, Karşıyaka mezar- i gamizonlara bir emir gön- dererek bütün subay ve ast- subaylann "mesai gjysile- ri" olan üniformalanyla Kocatepe Camii'ndeki tö- rene katılmalannı istedi. Kocatepe Camii'ndeki tö- rende "şehit protokolü" gerçekleştirilecek. AÜ îletişim Fakültesi öğrencileri de dün gerçek- leştirdiği toplantıda, tören- de denetimi sağlama ve korteji düzenleme karan aldı. Kışlalı'nm unutulmaya- cağı ve suikastınm da unut- furulmayacağı mesajının verilmesi kararlaştınlan toplantıda. "Susma, sejTet- me. yaşamına sahip çık", u Biz öğrenciyiz, gazeteci- > iz, geteceğiz, haUaz", "Ab- di Ipekçi. Bahriye Üçok, Muammer .\kso>, Çetin E- meç, Uğur Mumcu, Metin Göktepe, Ahmet Taner Kışlalı araımzda", "Katil- ler halka hesap verecek" sloganlan eşliğinde törenin yapılması benimsendi. CHP Parti Meclisi'nin bugün yapacağı toplanti, Kışlalf nın cenaze töreni nedeniyle ertelendi. CHP Genel Merkezı, tüm il ve ilçe örgütlerine bir genelge göndererek cenaze töreni- ne aktif biçimde katılma- lannı istedi. ADD örgütle- ri başta olmak üzere. çeşit- li sivil toplum örgütleri ve bazı partiler de cenaze tö- renine aktif katılım konu- sunda üyelerine çağn yap- tı. Eviııiıı öniinde ımimlar hiç sönmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Acımasızca öldü- rülen yazanmız AhmetTa- ner Kışlah'nın evinin bu- lunduğu sokak önceki ak- şam yurttaşlann protesto- lanna sahne olurken, Kışla- h'nın sevenlerinin ziyaret- leri dün de sürdü. Okurla- n, sevenleri ve öğrencileri önceki gün ve dün evinin önüne karanfıller bırakarak mumlar yaktılar. Kışlalı'nın yakınları ve akrabalan, Kışlah'nın kız- lan Ahına> Kışlah ve Do- lunay Uluç ile eşi NUüfer Kışlah'yı yalnız bırakma- dılar. Teröre lanet DGM Savcısı Hamza Keleş de dün Kışlah'nın evine gelerek olaylı ilgili olarak eşinin bilgisine baş- vurdu. Kışlah'nın evi önünde önceki akşam saatlerinde toplanan yıırttaşlar, şeriat- çı terörü bir kez daha lanet- lediler. Katillerin bulunmasını ve hesap sorulmasını iste- yen yurttaşlar, hükümeti eleştirerek "Türkive laik- tir, laik kalacak", "KatiUer bulunsun hesap sorulsun", "Kışlalüar öteıez", "Kah- rolsun irtica", "Faşizme karşı omuz omuza", u Mol- lalar tran'a", "Aydınlar bu- rada de\let nerede", "Kış- lalı ölmedi içimizde yaşı- yor", "De\Tİm kanunları uygulansın". "Şeriata gecit yok.. aydınuk Türkiye", "Genciz, güçlüyliz, Ata- türkçüyüz" sloganlannı at- tılar. Yurttaşlar aynca "10. Yü MarşT, "Ankara'nın Taşt- mtBak", *üt«rtarO!sun 1 ' ve "Eşkıya dünyaya hfi- kümdar ohnaz^ı söyledi- ler. Yurttaşlar, üzüntülerini dile getirirken "Basbuğ Ecevtt" ile "Aydınlarbura- da, Ecoit nerede" slogan- lannı attılar. Evin önündeki demir parmaklıklaraasılan "Adm maske! Camiler kışla! Dû- şûnen_ Kurban mı olacak- ü Allahım!" yazılı pankart, yurttaşlarca alkışlarla kar- şılandı. Büyük bir "Ata- türk" posteri de Kışlah'nın balkonuna asıldı. Bülent Oktar adlı kari- katürist, 6 yıl önce Uğur Mumcu'nun ölümü üzeri- ne çizdiği karikatürü bu kez Kışlah'nın evinin önü- ne bıraktı. Hükümetin şeriatçı terör odaklanna sessiz kalması- nı eleştiren Oktar, suikastı kınadı. Yurttaşlar, gece yansına kadar sokakta protestolan- nı sürdürdüler. Yurttaşlar dün de Kışlalı ailesini yalnız bırakmaz- ken gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çe- tinkaya ve Genel Yayın Yö- netmeni Orhan Erinc, Kış- lalı ailesine başsağlığı zi- yaretinde bulundular. 1993 yılında yine bombalı su- ikast sonucu öldürülen ga- zetemiz yazan Uğur Mum- cu'nun eşi GüMal Mumcu dün Kışlalı ailesini ziyaret etti. Mumcu, çıkışta gaze- tecilerin sorulan üzerine, "Bundan önceki failler bu- lunamadı. Umarun bun- dan sonra bulunur. Uma- run eüerinden geleni bun- dan sonra da gerçekleştirir- ler. Ama ellerinden bu ka- dar geküğine inannuyo- rum" dedi. 'Yılmayacaftıı' Kışlah'nın evinin önüne karanfil bırakan gazeteci- yazar Emin Çölaşan, cina- yetin faili meçhul olarak kalacağından endişe ettiği- ni söyledi. Ankara Barosu Başkanı Hakkı Süha Okay da Kış- lalı ailesine yaptığı ziyare- tin ardından gazetecilere, Ahmet Taner Kışlah'nın, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu gibi bir yurtsever olduğu için katledildiğini söyledi. Okay, "Oyun sahnede. Yalnızca ara verilmiştir. Türkiye'de bundan böyle kimseağıtyakmasın.Bu ey- lemterinsanhğımızıyıkhra- mayacakUr" diye konuştu. Demokratlann, cumhuri- yetçilerin ayakta kalacağı- nı vurgulayan Okay. "Suç- lular artık sadece tetikçikr değiL suçlulan bulamayan- lardır" dedi. Demokratik kitle örgüt- lerinden birçok temsilci de Kışlah'nın evinin önüne karanfil bıraktı. Almanya Atatürkçü Düşünce Derne- ği Başkanı Dursun Ahlgan. hükümetin bu ülkenin ay- dınlanna sahip çıkması ge- rektiğini \oırgulayarak. "Görev lerini yapsınlar. ka- tilleri bulsunlar ya da gjt- sinler" dedi. Atatürkçü Düşünce Der- neği Cayyolu Şubesi ve Kışlah'nın evinin bulundu- ğu Buketkent Mahallesi Muhtarhğı da Kışlalı'nın evinin bulunduğu "Bangu BangudehuŞeyh Mucibür- rahman Caddesin nin ismi- nin a Ahmet Taner Kışlalı Caddesi" olarak değiştiril- mesi için bir kampanya başlattı. Ciçeklerle süslenen, duygu. düşünce ve "Biz halkız, yeniden doğanz ölümlerde" gibi yazılann bırakıldığı katliam nokta- sındakı mumlar ise hiç sön- müyor. Ciçek bırakmak ve Kışlah'mn evi önünde toplanan yurttaşlar, şeriatçı terörü bir kez daha lanetkdiler. olayı kınamak için gelen vatandaşlar, yeni mumlar yakıyorlar. Anneleriyle Kışlah'nın evinin önüne gelen küçük çocuklar da sönen mumla- nn yerine yenilerini, "Cumhuriyetin, laikligin ve Atatürk ilkelerinin ışığı bep panldasm" dercesine yak- tılar. Bazı kurumlar Kışla- h'nın evine çelenk gönde- rirken, bazı komşulan da balkonlanna Türk bayrağı astılar. •Çok acı bir kayıp' Eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin de Kışla- h'nın evinden aynhrken gazetecilerin sorulan üze- rine, •*.\hmet benim çok es- ki bir arkadaşımdı. Kendi- siyle bir hükümet dönemi bûiikte geçirdim. çok yakın iki dostolarakçahşök. Tür- kiye ve ulusumuz için çok büyük kayıp. çok büyük acı. Ahmet'e yönelen su- ikast,laik, demokratik, çağ- daş cumhuriyete yönelen bir suikasttır. Bütün umu- dumuz faili meçhuller liste- sine dahil olmamasr dedi. Eski Milletvekili Mümtaz Soysal da eve gelerek baş- sağlığı diledi. Yurttaşlann. Kışlah'nın önündeki protestolan ak- şam saatlerinde de sürdü. Gençler, "Bizgençlersrç- dınhk düşüncelerin ve Ata- türkün izuıdeyiz, Kışlalı sen rahat uyu. Bizler Cum- huriyet'in, laikligin bekçi- siyiz. Uygariığa giden yol- da, ışığımızı yok edenleri düşüncemlerimizle yok edeceğiz" dövizlerini taşı- yarak evinin önünde "La- ikler burada, yobazlar ne- rede", "Işıklılar sönmez Kışialılar ölmez" sloganla- n attılar. Çocuklar da yap- tıkian resimlen karanfille- rin yanına bıraktılar. Soruşturma çok yönlü sürdürülüyor • Baştarafi 1. Sayfada çalışmalar geniş kapsamlı ve ay- nnrılı sürdürülüyor. Suikast soruş- rurmasında. Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nde oluşturulan "Bomba- b CMaylar Arşivi"nde bulunan ve gerçekleştiren örgütlerin belli ol- duğu olaylarla karşılaştınlarak so- nuca gidilmeye çalışılıyor. Güven- lik güçleri, bazı gazetelere telefon ederek olayı üstlenen ancak henüz doğrulatılamayan islami terör ör- gütü IBDA-C ile ilgili araştırmala- n îstanbul'u da kapsayacak şekil- de genişletti. Jandarma, Kışlalı'nın oturduğu bölgede dikkat ceken ya- bancılan belirlemek amacıyla ge- ce bekçilennin verdikleri ifade doğrultusunda çalışmasını sürdü- rüyor. Gece bekçilerinin ifadele- rinden yola çıkarak rob»t resimle- rin belirlenmesine çalışılıyor. Patlayıcının türüyle ilgili değer- lendirme yapan bomba uzmanlan, çivi ve metal bilyenin, terör örgû- tü PKK ve sol örgütler tarafından kullanıldığını, saat emniyetli bom- banın ÎBDA-C dahil birçok yerli örgüt tarafindan kullanıldığını bil- dirdi. Patlayıcının türü ve düzeneğin- den çıkarak herhangi bir örgüt be- lirlemesinin yapılmasının güç ol- duğunu kaydeden uzmanlar, patla- yıcının Atatürkçü Düşünce Derne- ği'nin (ADD) tuvaletine konulan bomba ile benzerlik taşıdığını. an- cak derneğe konulanın "bonı bom- ba" olduğunu belirttiler. Bombanın düzeneğinin çok "ba- stt" ancak etkisinin çok güçlü ol- ması açısmdan da "zekke" olduğu- nu söyleyen uzmanlar. "basıncaya- nihareketeduyarh tuzak bombalar çokriskDdir,yerleştirilmesi zordur, böylesi bombalar çok teröristin elinde patladı. Bu açıdan herkesin kullandığı.ancakustahk gerektiren patlayıcılar en aandan yerieştiru- medeprofesyoneBiği gerektirir" de- diler. MtT ve emniyetin uzman yetki- lileri, olayın dış bağlantıh devlet ya da terör örgütleri tarafından ger- çekleştırilme olasılığının fazla ol- duğunu kaydettiler. Yetkililer, Tür- kiye'de gündemin türban, irticai yapılanma ve bu bağlamda diğer tarhşmalann İBDA-C gibi örgütle- ri akla getirdığini, ancak bunun da- ha geniş perspektifte kasım ayında îstanbul'da yapılacak AGIT top- lantısı ve Türkiye'nın Avrupa Bir- liği yolunda katettiği mesafelerin de ele ahnarak "Terör sürecinden kurtulamayan bir Tüıidye ve iç ka- nşıklık" izlenimı verilmeye çalı- şıldığmı kaydettiler. Patlayıcının metal bir bira kutu- suna yerleştirildiği. dışının kazak parçasıyla sanldıktan sonra gazete ile paketlendiği belirlendi. Adafet Bakanı Türk, dün Trab- zon'da yaptığı açıklamada, olayın "örgütlü bir cinayet olduğunun" açık olduğunu belirterek, "Bu bir bireyseleylem değil" dedi. Tüm ka- nıtlann değerlendirildiğini vurgu- layan Türk şunlan söyledi: "Gelen bütün ihbariar dikkate atanıyor. Bombanın bira kutusuna konulmasusuikastın profesyoneke iştenmedtği amamına gelmez. Öyle anlaşıhyor ki Kışlalı, takip edUmiş, ona göre bu sikast düzenlenmiş." Kışlalı'nın dışanda işi ve dersi olmadığı zaman evinde çahştığına dikkat çeken Türk, bunun cinaye- tin "profesyonelce yapdnuş" oldu- ğunun kanıtı olduğunu kaydetti. Ecevit: Devlet bagarılı Başbakan Ecevit gazetecilerin sorulannı yanıtlarken Kışlalı su- ikastının failini bulmak için devle- tin bütün ilgili birimlerinin bir ara- da ve eşgüdüm içinde çaba göster- diğini belirterek, "Devletimizi bu konuda acz içindev miş gibi göster- mek son derece haksız olur" dedi. Ecevit, sorumlulann 1 -2 günde or- taya çıkanlamayabileceğini öne sürdü. Olof Palme cinayetinin de halâ aydınlatılamadığını anımsa- tan Ecevit, "Onemliolan,bu gibici- nayetler karşısında paniğe kapıl- mamakür. Milletimizin. kendi ken- dme ve de\ lete olan güveninin sar- sdmamasıdır. Çünkü bu konuda ge- reken dikkat gösterilmezse. böyle cinayetieri işleyenler amaçlanna u- laşmış olurlar" diye konuştu. Ecevit, bir gazetecinin "Muam- mer Aksoy. Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu cinayetlerinin faiUeri bulu- namadL Soruşturmalanyla ilgili de çeşitli iddialar gündeme getirildi. bu durum güvensizliği arttırmıyor mu?" sorusuna "\akalananlanda düşünün. Son 2-3 yılda ne kadar suçlu yakalandı. PKK'nin en önde gelen isünleri yakalandı. onlan da gözden uzak tutmamak gerekir. Devietson derece başanh olmuştur, bu gibi konularia müeadelesinde. Umanm ki, bu konuda da olumlu sonuç kısa zamanda alınır" yanıtı- nı verdi. Kışlah'nın otomobilinin alev al- masının ardından söndürmek için çevrede bulunan beton kamyonla- nndan su sıkıldı. Jandarma yetki- lileri, bu işlem sırasında kanıtlann bazılannın kaybolduğunu söyledi- ler. lçişleri Bakanı Sadettin Tantan. "Su hadisesi güvenlik güçlerinin müdahalesinin öncesinde olmuş. Vatandaşlar yanan aracı söndürüp soğutabihnekiçin su sıkmtşlar" de- di. Araca su sıkılarak kamtlann kaybedilmesi 24 Ocak 1993'te Uğur Mumcu'nun katledildiği ola- yın ardından yürütülen soruştur- manın akıbetini akıllara getirdi. Yantt bekteyen sorular • Kışlalı ne süredir izleniyordu? Yakın çevresi ve ailesine bu yönde- ki bir kuşkusunu aktarmış mıydı? • Kışlah'nın evinin bulunduğu Çayyolu'ndaki Engürü sitesinin çevresi sakin bir bölge olarak bili- niyor. Özellikle akşamlan iyice "tenhalaşan" site ve çevresinde. si- te bekçisi dışında resmi bir güven- lik koruması neden saâlanmadı? Kuşkulu 3 îranlı gözaltmda • Baştarafi I. Sayfada çagırarak bu kişilerin serbest bırakılmalan amacıyla aynı yönde girişim yaptıklan öğrenildi. Ankara ile Tahran arasında yeni bir diplomatik bunalıma yol açan gözaltındaki üç kişinin kimlikleri ve neden dolayı gözaltına alındıklan güvenlik ve istihbarat yetkililerinee açıklanmadı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in önceki akşam "Kışlalı olavmda dış kaynaklann rolüne" deginmesine ilişkin sözlerinin kökeninde bu olayın yattığı öne sürülüyor. Oç Iranhnın sorgulamasımn istihbarat örgütlerince sürdürûidügü btldirildi. • Bomba ne zaman yerleştirildi? Bombayı yerleştiren kişı ya da ki- şiler bekçinin nöbet değişim saati- nı biliyormuydu? Failler. bu bilgi- yı sadece "izteyerek" mi edindi? • Sitenin sakin olması ve orada oturanlann birbirlenni tanıdığı dü- şünüldüğünde. yabancı kişi ya da kişiler kimsenin dikkatini çekme- di mi? Fail ya da failler, bir süre için o bölgede ikamet etmiş olabilirmi? • Patlamanın ardından Kışla- h'nın aracı neden yıkandı? Aracın köpükle söndürülmesi neden dü- şünüiemedi? • lzleyen kişi ya da kişiler, Kış- lalı'yı, günlük programını, alışkan- lıklannı, titizliğini bilecek kadar yakından mı tanıyordu? Fail ya da failler, Kışlah'nın yakın çevresine sızacak kadar profesyonel bir çalış- mayı, kimleri ya da hangi kaynak- lan kullanarak gerçekleştirdi? • Araca yerleştirilen bombaya gazeteye sanlarak atılmış bira ku- tusu görüntüsü verecek kadar ince düşünülen suikast planının hazır- lanmasında dış kaynaklı istihbarat birimlerinin parmağı olabilir mi? • 12 Mayıs tarihli Akit gazetesi "Halkı köpeğe benzetti" başlığıyla Kışlalı'yı hedef göstermişti. istih- barat birimleri bu gazetenin hedef gösterdiği kişilere dönük olası sal- dınlara karşı herhangi bir istihba- rat çalışması yaptı mı? • Emniyet'in radikal dinci terör örgütlerinin "ölüm listeleri"ni ele geçirdiği iddialan var. Bu listeleT- de Kışlah'nın adının geçtiği belir- lendi. Emniyet bu listeyi niçin cid- diye alıp gerekli önletnleri alma- dı? Emlakçı ku$kusu Olayın görgü tanıklanndan biri- nin ifadesinde, 2 hafta önce ken- disini emlakçı olarak tanıtan bir ki- şiden söz ettiği bildirildi. Tanığın, adamın, Kışlalı'nın oturduğu site- nin karşısında bulunan Doktorlar Sitesi'ndeki bir eve bakmak istedi- ğini söylediği, bunun üzerine şüp- heli kişiyi o eve götürdüğünü be- lirttiği kaydedildi. Tanığın ifade- sinde, adamın daireyi gezerken kendisinin de görmediği bir anda evden çıktığı, daha sonra adamı Kışlah'nın evini ve çevresindeki boş konutlan gözetlerken buldu- ğunu söylediği kaydedildi. Tanığın, bu kişinin robot resmi- ni MlT'e verdiği bildinldi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada ma... Bugün bunlan boşa çıkarmanın zamanı... Bunlar boşa çıkartılırsa, panikleyecek olan top- lum değil, terörden medet umanlar olacaktır. Kışlalı'nın çok yönlü kişitiği, ölümüyle biıiikte da- ha da canlandı. Bilim adamı, gazeteci, öğretim üyesi, örgütçü Ahmet Taner Kışlalı1 nın toplumun bütün kesimlerinden aldığı yankı salt bir çınlama- dan ibaret değil; öyle olmamalı. Bundan böyle Kış- lalı cinayetine bakarken, olayın soruşturma yanı- na ve siyasi yanına duygunun arkadaşlığında, ak- lın önderiiğinde bakacağız. Soruşturma yanıyla ilgili bilgilenmeden çok bil- gilenmeme sürecı yaşıyoruz. Uğur Mumcu su- ikastında bombalanan aracın parçaları çalı süpür- gesiyte toplanmıştı. Kışlalı olayında biraz daha ti- tizlik dikkati çekiyor. Ancak, kimi gariplikler de yok değil. Bu kez parçalan toplamak için biraz daha ka- liteli bir süpürge kullanmışlar. Dileriz, yenilik salt bundan ibaret değildir... Bombalamadan sonra yoğun şekilde araca su sıkıldığı, bu nedenle olası delillerin büyük ölçüde ortadan kalktığı iddiası bizi baştan karamsar olma- ya itiyor. lçişleri Bakanı Sadettin Tantan bu konu- da farklı yorumlar yapılmaması gerektiğini, araca suyun güvenlik güçleri müdahale etmeden önce, çevredekilerin etkisiyle sıkıldığını söyledi. Kötü bir niyet olmasa da sonuç olarak soruşturmaya bir- kaç basamak geriden başlanmış oldu. Yineliyoruz ve uyarıyoruz: Kışlalı cinayeti aydınlanırsa, o ışık pek çok şeyi açığa çıkaracaktır. Büyük bir oyun bozulacaktır. Arkası getirilemeyecektir. Aydınlatılamazsa, karan- lığın ne getireceği belli olmadığı gibi, önümüze ne konduğunu da göremeyiz... Dün kimi irticacı gazeteler şu sorunun yanıtını vermişler: - Cinayeti kim işlemedi? Biz bu sorunun değil, kimin işlediği sorusunun yanıtını anyoruz. Acaba neden hayıflanıp hemen "Bunu kesin bizimkiler yapmamıştır" kompleksi- ne giriyorlar? Kışlalı'ya nefes! Yazının başında, Kışlalı için yeni biryaşamın baş- ladığını, bundan sonrasını iyi örmek gerektiğini vur- guladık. Kışlalı'nın "simgesi" olduğu değerier nelerdi: - Atatürkçülük, laiklik, çağdaşlık, ulusal kaza- nımlar! Bunlara bomba işlemez... Bunlara kurşun işlemez... önceki gece sabaha karşı başımı yastığa koy- duğumda sordum: - Üzgün müyüz? Evet... - Yılgın mıyız? Hayır... Bunu bugün Kışlalı için haykırmak gerekiyor. Toplumsal dayanışmayı, berabennde toplumsal muhalefeti örmek gerekiyor. Ülke sorunlarının çö- züm yeri Parlamento'dur. Bunu milim yadsımıyo- ruz, ama Pariamento aksadığında uyarma, ta- mamlama görevinin de kaçınılmaz olduğunu dü- şünüyoruz. Anadolu'da güzel bir deyim vardır: "Umutsuzluk yalnızlıktan doğar!" Bugün umutsuzluğu unurtuğumuz gün olmalı. Kışlalı'nın birinci sırada öncelik verdiği gençler, üni- versite öğrencileri... Kışlalı'nın daha iyi olmasını gönülden istediği, bu yüzden kalemini üzerinden eksik etmediği siyasi partilerin tabanı... Kışlalı'nın "mürekkebi" Atatürkçülüğün, laikligin savunucu- lan... Kişlaiı'nın yönlendirici, konuşmacı, örgütle- yici, teşvikedici, yönetici olarak hizmet verdiği Ata- türkçü Düşünce Derneği'nin üyeleri... Kışlah'nın her tümcesinde titizlendiği köşe yazılannın zemi- ni Cumhuriyet gazetesinin okurları... Bugün Ankara'da bir olup haykırmalı: "Aydınlar toplumun akciğeridir... Onlara yöne- lik saldın tüm topluma yapılmış demektir... Akci- ğersiz toplum yaşayamaz... Solunumu yetersiz toplum üretken olamaz..." Son nefesine kadar çağdaş Türkiye değerlerine toz kondunnayan, kondurtmayan Kışlalı'ya top- lumdan derin bir nefes! omba, tehlikenin nerelere kadar uzandığım gösteriyor SERVERTANtLlİ Profesör Ahmet Taner Kışlalı'nın şahs»n- da, laik Cumhuriyet Devrimi en inançiı savu- nucularından btrini kaybetmiştir. O, devrimi gözardı ederek demokrasiyi sa- vunmarnn. tarihe ters düşeceği gibi tehlike- teri olduğunu da tsrarla belirtiyordu. Aynı dü- şüncedeyim. Söz konusu ısrarı, bir kendî kendîni tekrar gibi görenler olmuştur; onun yaşamına ma- lofan bomba, tehlikenin neretere kadar uzan- dığınt da gösteriyor ve Kişlalı'yı haklı çıkan- yor. Bugün biztere düşen, ayru gerçeği, eümiz- den gefebilecekse, ondan daha yüksek ses- \e durmadan haykırmakttr. Aydınlara düşen gorevin yanı sıra, devtete düşeni hatıriatmak bile fazla: Uğur Mum- cu'yu, Muammer Aksoy'u, Bahriye Üçok'u ve daha başka aydınlanmızı aramtzdan alıp götüren cinayetiere eklenmiş bu alçakça kat- lin üzerine egilmek ve bir an önce aydınlat- maktir onu. Artık bir şeylerin noktaianması gerekiyor. Anısı önünde derin saygtlariaeğiJiyor; Cum- huriyet ve aydın camiamız için başsağltğı di- liyorum.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear