Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 EKİM 1999 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
istanbul Y 18 Sinop Y 16 Adana PB 25
Edirne Y 17 Samsun PB 17 Mersın
Kocaeli Y 18 Trabzon PB 17 Diyarbakır B 11
Çanakkale Y 20 Giresun PB 17 Şanlıurfa PB 23
Izmir Y 22 Ankara Y 17 Mardin B 23
Manisa _Y 21 Eskişehır Y 18 Siirt B 23
Aydın _Y 23 Konya Y 19 Hakkân B 17
Denizli Y 21 Sıvas Y 14 Van B 16
Zonguldak Y 16 Antalya Y 22 Kars PB 12
Mafmara, Ege, Batı Ak-
denız. Iç Anaöolu ıle Ba-
tı Karadenız ve Orta Ka-
radeniz'in ıç kesımlen
yağmur ve sağanak ya-
ğıştı, diğer yerier az bu-
lırtlu geçecek. Ruzgâr.
yurdun kuzey kesımle-
nnde kuzey ve doğu, dV
ğer yerterde guney ve
bat yöfilerden hafif ara-
sıra orta yağış alan yer-
lerde yağış anında kuv-
vetitce esecek
Oslo 5 Bertin PB 10 Moskova PB 5
Helsinki
Stockholm
Y 8 Budapeşte
7 Madrid
Londra PB 14 Viyana
_Y 9 Aşkabat PB 22
Y 16 Astana PB 10
Y 18
Amsterdam PB 11 Belgrad
Brüksei PB 12 Sofya
Paris Y 12 Roma
Y 16 Taşkent
PB 10 Bakû Y 20
Y 14 Bışkek Y 15
Y 24 Tiflis
Bonn PB 8 Atina PB 24 Kahıre
PB 15
PB 30
Münih Y 10 Zürih Y 9 Şam PB 24
QAç.k Parçalı bulutlu Bulutlu k
Çok bulutlu p Yağmurtu
SftA.».*/
Kartı i Gok gurüttulü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
camiası veya partiyle özdeşleşenler yok!
Başyazı, "onlan"tanımlarken "demokrasiyesırtı-
nı çevirenleri, millet bütünlüğü bertaraf edilerek
kamplara bölenleri, servet okyanusunda gezenleri"
sıralıyor.
Ne çare; cinayeti lanetleyen FP Genel Başkanı
Kutan'la Milli Gazete, Ahmet Taner Kışlalı'nın karak-
ter çizgisine, laik cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerini a-
man vermeden savunmasına hiç değinmiyor.
Onlara göre; Kışlalı, bir profesör, Cumhuriyet ga-
zetesinde yazılan yaytmlanan eski bir kültür bakânı.
Okadart
Bu türden yaklaşımlaria gerçekleri saptırdıklannı,
cumhuriyetin temelini oluşturan ilkeleri benimseme-
diklerini bir kez daha açığa vurduklannın ayırdında
değiller.
Ustelik, kimliklerini ortaya çıkaran bu yaklaşımlar
bir arayışı daha sergiliyor:
öncelikle Kışlalı cinayetini "kendi alanlanndan"
uzaklaştırmak ve kuşkulan başka yönlere çevirmek!
Fakat bu kez "devlet daha dikkatli". Uğur Mum-
cu'nun katledilmesinden sonraki hamasi demeç-
lerden özenle kaçınıyor.
Kanı yerden kalmayacak diye başlayan, "failleri-
ni bulmanın namus borcu olduğunu" vurgulayan
demeçler...
Bu kez geride kaldı.
Kısa, fakat çarpıcı iki demeç izledik.
Cumhurbaşkanı Demirel, suikasttan söz eder-
ken, "seçilen günü veya seçilen hedefi fevkalade
enteresan" buluyor. Bu, birinci nokta.
Ikinci dikkat çekici noktada şunu söyledi Cumhur-
başkanr.
"Olay cinayettirama, arkasında birtakım 'niyetle-
rin, bir planın' olduğu ihtimali mevcuttur."
Cumhurbaşkanı, dün sabah başsağlığı dileğinde
bulunmak amacıyla Ankara Büromuza geldi.
Bu iki noktayı biraz açmasını rica ettik. Zira, de-
mecinde de belirttiği gibi "aldığı bilgilerin" ışığında
konuşmuştu. Heıtıalde bu bilgileri "devletin istihba-
rat servisleh" ulaştırmıştı Çankaya'ya.
Cumhurbaşkanı verilen bilgileri "makul ve kabul
edilebilir" görmese, açığa vuracak doğada bir in-
san da değil.
Demek ki, Kışlalı cinayetini soruşturan, araştıran
yetkin kesimlerde "birplan veya niyetle hareket edil-
diğini gösteren" bilgiler bulunuyor.
Genel kanıya koşut
Kimi olasUıklar üzerine kurulu yorumlan Cumhur-
başkanı da kabul ediyor ama... Daha geniş bilgi ver-
mekten de kaçınıyor.
Böyle davranmasındaki gerekçeyi de söyiüyor
;. Daha önceki cınayetierde, orneğin Uğur Mum-,
cu'nun katledilmesinden sonra "yetkililersürekliko-
nuştu" diyor.
Sonunda soruşturmayla saptanan "izler, bir nok-
tadan sonra kayboldu".
Devleti yönetenlerin bu kez daha dikkatli davran-
malanndaki neden bu.
Sonuç gerçekten beklediğimiz gibi çıkacaksa,
varsın yetkililer bugünlerde biigi vermekten kaçın-
sınlar.
ikinci demeç Başbakan Ecevit imzasını taşıyor.
Başbakan, "Saldırı rejime karşıdır" dıyor.
Bu söz; kamuoyunda, toplumda zaten kemikle-
şen şu yargıyı doğruluyor.
Ahmet Taner Kışlalı'yı laik cumhuriyete ve Atatürk
ilkelerine sözlü, yazılı ve silahlı saldırılarda bulunan
radikal Islam yanlısı örgütler öldürdü!
Devletin toplumda oluşan bu yargıyı paylaşması
ya da doğrulaması önem taşıyor.
Soruşturma ve araştırmaların bu yargıya koşut
sürdüğünü gösteriyor.
Zira Muammer Aksoy, Bahriye Öçok ve Uğur
Mumcu cinayetlerini radikal Islamcı örgütlerin işle-
diğini zamanın yetkililerine kabul ettirememiştik de...
Şimdi katil örgütlerin ortaya çıkanlmasını bekliyo-
ruz.
Umut işte!
Kışlalı'yı uğurluyoruz
• Baştarafi 1. Sayfada
kan Bülent Ecevit törene
katılacağını açıkladı.
Genelkurmay Başkanlı-
gı da, Ankara'daki biriik ve
Tören saatleri
• Saat 0930: TBMM.
• Saat 11.00: Ankara
Oniversitesi lîetişim Fa-
kültesi.
• Saat 12.00: BüyükTî-
yatıo (Opera binası).
• Saat 14.00: Cumhuri-
yet Gazetesi Ankara Bü-
rosu.(Bakanlıkiar 125/4).
Kışlalt, Kocatepe Ca-
misi'nde kılmacak ikindi
namazmın ardından Kar-
şıyaka Mezartığı'nda son
vokuluğuna uğurlanacak.
Törenler sırasında izlene-
cek gûzergâb şöyle ola-
cak:
• Meclis'teki törenin
ardından AÜ İletişim Fa-
kühesi önü.
• Fakfllteden sonra,Ta-
latpaşa Buîvan özerinden
Opera binası.
• Opera"dan Atatürk
Buivan üzermden Cum-
huriyet gazetesinin Anka-
ra Bürosu önü.
• Cumhuriyet'ten Meş-
rutiyetve Mithatpaşacad-
delerini izleyerek Kocate-
pe Camii.
• Kocatepe Camii'nden
Mithatpaşa Caddesi üze-
rinden, Atatürk Bulvan,
Opera köprüsü, eski ter-
minal, Karşıyaka mezar-
i
gamizonlara bir emir gön-
dererek bütün subay ve ast-
subaylann "mesai gjysile-
ri" olan üniformalanyla
Kocatepe Camii'ndeki tö-
rene katılmalannı istedi.
Kocatepe Camii'ndeki tö-
rende "şehit protokolü"
gerçekleştirilecek.
AÜ îletişim Fakültesi
öğrencileri de dün gerçek-
leştirdiği toplantıda, tören-
de denetimi sağlama ve
korteji düzenleme karan
aldı.
Kışlalı'nm unutulmaya-
cağı ve suikastınm da unut-
furulmayacağı mesajının
verilmesi kararlaştınlan
toplantıda. "Susma, sejTet-
me. yaşamına sahip çık",
u
Biz öğrenciyiz, gazeteci-
> iz, geteceğiz, haUaz", "Ab-
di Ipekçi. Bahriye Üçok,
Muammer .\kso>, Çetin E-
meç, Uğur Mumcu, Metin
Göktepe, Ahmet Taner
Kışlalı araımzda", "Katil-
ler halka hesap verecek"
sloganlan eşliğinde törenin
yapılması benimsendi.
CHP Parti Meclisi'nin
bugün yapacağı toplanti,
Kışlalf nın cenaze töreni
nedeniyle ertelendi. CHP
Genel Merkezı, tüm il ve
ilçe örgütlerine bir genelge
göndererek cenaze töreni-
ne aktif biçimde katılma-
lannı istedi. ADD örgütle-
ri başta olmak üzere. çeşit-
li sivil toplum örgütleri ve
bazı partiler de cenaze tö-
renine aktif katılım konu-
sunda üyelerine çağn yap-
tı.
Eviııiıı öniinde ımimlar hiç sönmedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Acımasızca öldü-
rülen yazanmız AhmetTa-
ner Kışlah'nın evinin bu-
lunduğu sokak önceki ak-
şam yurttaşlann protesto-
lanna sahne olurken, Kışla-
h'nın sevenlerinin ziyaret-
leri dün de sürdü. Okurla-
n, sevenleri ve öğrencileri
önceki gün ve dün evinin
önüne karanfıller bırakarak
mumlar yaktılar.
Kışlalı'nın yakınları ve
akrabalan, Kışlah'nın kız-
lan Ahına> Kışlah ve Do-
lunay Uluç ile eşi NUüfer
Kışlah'yı yalnız bırakma-
dılar.
Teröre lanet
DGM Savcısı Hamza
Keleş de dün Kışlah'nın
evine gelerek olaylı ilgili
olarak eşinin bilgisine baş-
vurdu.
Kışlah'nın evi önünde
önceki akşam saatlerinde
toplanan yıırttaşlar, şeriat-
çı terörü bir kez daha lanet-
lediler.
Katillerin bulunmasını
ve hesap sorulmasını iste-
yen yurttaşlar, hükümeti
eleştirerek "Türkive laik-
tir, laik kalacak", "KatiUer
bulunsun hesap sorulsun",
"Kışlalüar öteıez", "Kah-
rolsun irtica", "Faşizme
karşı omuz omuza",
u
Mol-
lalar tran'a", "Aydınlar bu-
rada de\let nerede", "Kış-
lalı ölmedi içimizde yaşı-
yor", "De\Tİm kanunları
uygulansın". "Şeriata gecit
yok.. aydınuk Türkiye",
"Genciz, güçlüyliz, Ata-
türkçüyüz" sloganlannı at-
tılar.
Yurttaşlar aynca "10. Yü
MarşT, "Ankara'nın Taşt-
mtBak", *üt«rtarO!sun
1
'
ve "Eşkıya dünyaya hfi-
kümdar ohnaz^ı söyledi-
ler. Yurttaşlar, üzüntülerini
dile getirirken "Basbuğ
Ecevtt" ile "Aydınlarbura-
da, Ecoit nerede" slogan-
lannı attılar.
Evin önündeki demir
parmaklıklaraasılan "Adm
maske! Camiler kışla! Dû-
şûnen_ Kurban mı olacak-
ü Allahım!" yazılı pankart,
yurttaşlarca alkışlarla kar-
şılandı. Büyük bir "Ata-
türk" posteri de Kışlah'nın
balkonuna asıldı.
Bülent Oktar adlı kari-
katürist, 6 yıl önce Uğur
Mumcu'nun ölümü üzeri-
ne çizdiği karikatürü bu
kez Kışlah'nın evinin önü-
ne bıraktı.
Hükümetin şeriatçı terör
odaklanna sessiz kalması-
nı eleştiren Oktar, suikastı
kınadı.
Yurttaşlar, gece yansına
kadar sokakta protestolan-
nı sürdürdüler.
Yurttaşlar dün de Kışlalı
ailesini yalnız bırakmaz-
ken gazetemiz Genel Yayın
Koordinatörü Hikmet Çe-
tinkaya ve Genel Yayın Yö-
netmeni Orhan Erinc, Kış-
lalı ailesine başsağlığı zi-
yaretinde bulundular. 1993
yılında yine bombalı su-
ikast sonucu öldürülen ga-
zetemiz yazan Uğur Mum-
cu'nun eşi GüMal Mumcu
dün Kışlalı ailesini ziyaret
etti. Mumcu, çıkışta gaze-
tecilerin sorulan üzerine,
"Bundan önceki failler bu-
lunamadı. Umarun bun-
dan sonra bulunur. Uma-
run eüerinden geleni bun-
dan sonra da gerçekleştirir-
ler. Ama ellerinden bu ka-
dar geküğine inannuyo-
rum" dedi.
'Yılmayacaftıı'
Kışlah'nın evinin önüne
karanfil bırakan gazeteci-
yazar Emin Çölaşan, cina-
yetin faili meçhul olarak
kalacağından endişe ettiği-
ni söyledi.
Ankara Barosu Başkanı
Hakkı Süha Okay da Kış-
lalı ailesine yaptığı ziyare-
tin ardından gazetecilere,
Ahmet Taner Kışlah'nın,
Muammer Aksoy, Bahriye
Üçok ve Uğur Mumcu gibi
bir yurtsever olduğu için
katledildiğini söyledi.
Okay, "Oyun sahnede.
Yalnızca ara verilmiştir.
Türkiye'de bundan böyle
kimseağıtyakmasın.Bu ey-
lemterinsanhğımızıyıkhra-
mayacakUr" diye konuştu.
Demokratlann, cumhuri-
yetçilerin ayakta kalacağı-
nı vurgulayan Okay. "Suç-
lular artık sadece tetikçikr
değiL suçlulan bulamayan-
lardır" dedi.
Demokratik kitle örgüt-
lerinden birçok temsilci de
Kışlah'nın evinin önüne
karanfil bıraktı. Almanya
Atatürkçü Düşünce Derne-
ği Başkanı Dursun Ahlgan.
hükümetin bu ülkenin ay-
dınlanna sahip çıkması ge-
rektiğini \oırgulayarak.
"Görev lerini yapsınlar. ka-
tilleri bulsunlar ya da gjt-
sinler" dedi.
Atatürkçü Düşünce Der-
neği Cayyolu Şubesi ve
Kışlah'nın evinin bulundu-
ğu Buketkent Mahallesi
Muhtarhğı da Kışlalı'nın
evinin bulunduğu "Bangu
BangudehuŞeyh Mucibür-
rahman Caddesin
nin ismi-
nin a
Ahmet Taner Kışlalı
Caddesi" olarak değiştiril-
mesi için bir kampanya
başlattı.
Ciçeklerle süslenen,
duygu. düşünce ve "Biz
halkız, yeniden doğanz
ölümlerde" gibi yazılann
bırakıldığı katliam nokta-
sındakı mumlar ise hiç sön-
müyor. Ciçek bırakmak ve
Kışlah'mn evi önünde toplanan yurttaşlar, şeriatçı terörü bir kez daha lanetkdiler.
olayı kınamak için gelen
vatandaşlar, yeni mumlar
yakıyorlar.
Anneleriyle Kışlah'nın
evinin önüne gelen küçük
çocuklar da sönen mumla-
nn yerine yenilerini,
"Cumhuriyetin, laikligin ve
Atatürk ilkelerinin ışığı bep
panldasm" dercesine yak-
tılar.
Bazı kurumlar Kışla-
h'nın evine çelenk gönde-
rirken, bazı komşulan da
balkonlanna Türk bayrağı
astılar.
•Çok acı bir kayıp'
Eski TBMM Başkanı
Hikmet Çetin de Kışla-
h'nın evinden aynhrken
gazetecilerin sorulan üze-
rine, •*.\hmet benim çok es-
ki bir arkadaşımdı. Kendi-
siyle bir hükümet dönemi
bûiikte geçirdim. çok yakın
iki dostolarakçahşök. Tür-
kiye ve ulusumuz için çok
büyük kayıp. çok büyük
acı. Ahmet'e yönelen su-
ikast,laik, demokratik, çağ-
daş cumhuriyete yönelen
bir suikasttır. Bütün umu-
dumuz faili meçhuller liste-
sine dahil olmamasr dedi.
Eski Milletvekili Mümtaz
Soysal da eve gelerek baş-
sağlığı diledi.
Yurttaşlann. Kışlah'nın
önündeki protestolan ak-
şam saatlerinde de sürdü.
Gençler, "Bizgençlersrç-
dınhk düşüncelerin ve Ata-
türkün izuıdeyiz, Kışlalı
sen rahat uyu. Bizler Cum-
huriyet'in, laikligin bekçi-
siyiz. Uygariığa giden yol-
da, ışığımızı yok edenleri
düşüncemlerimizle yok
edeceğiz" dövizlerini taşı-
yarak evinin önünde "La-
ikler burada, yobazlar ne-
rede", "Işıklılar sönmez
Kışialılar ölmez" sloganla-
n attılar. Çocuklar da yap-
tıkian resimlen karanfille-
rin yanına bıraktılar.
Soruşturma çok yönlü sürdürülüyor
• Baştarafi 1. Sayfada
çalışmalar geniş kapsamlı ve ay-
nnrılı sürdürülüyor. Suikast soruş-
rurmasında. Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'nde oluşturulan "Bomba-
b CMaylar Arşivi"nde bulunan ve
gerçekleştiren örgütlerin belli ol-
duğu olaylarla karşılaştınlarak so-
nuca gidilmeye çalışılıyor. Güven-
lik güçleri, bazı gazetelere telefon
ederek olayı üstlenen ancak henüz
doğrulatılamayan islami terör ör-
gütü IBDA-C ile ilgili araştırmala-
n îstanbul'u da kapsayacak şekil-
de genişletti. Jandarma, Kışlalı'nın
oturduğu bölgede dikkat ceken ya-
bancılan belirlemek amacıyla ge-
ce bekçilennin verdikleri ifade
doğrultusunda çalışmasını sürdü-
rüyor. Gece bekçilerinin ifadele-
rinden yola çıkarak rob»t resimle-
rin belirlenmesine çalışılıyor.
Patlayıcının türüyle ilgili değer-
lendirme yapan bomba uzmanlan,
çivi ve metal bilyenin, terör örgû-
tü PKK ve sol örgütler tarafından
kullanıldığını, saat emniyetli bom-
banın ÎBDA-C dahil birçok yerli
örgüt tarafindan kullanıldığını bil-
dirdi.
Patlayıcının türü ve düzeneğin-
den çıkarak herhangi bir örgüt be-
lirlemesinin yapılmasının güç ol-
duğunu kaydeden uzmanlar, patla-
yıcının Atatürkçü Düşünce Derne-
ği'nin (ADD) tuvaletine konulan
bomba ile benzerlik taşıdığını. an-
cak derneğe konulanın "bonı bom-
ba" olduğunu belirttiler.
Bombanın düzeneğinin çok "ba-
stt" ancak etkisinin çok güçlü ol-
ması açısmdan da "zekke" olduğu-
nu söyleyen uzmanlar. "basıncaya-
nihareketeduyarh tuzak bombalar
çokriskDdir,yerleştirilmesi zordur,
böylesi bombalar çok teröristin
elinde patladı. Bu açıdan herkesin
kullandığı.ancakustahk gerektiren
patlayıcılar en aandan yerieştiru-
medeprofesyoneBiği gerektirir" de-
diler.
MtT ve emniyetin uzman yetki-
lileri, olayın dış bağlantıh devlet
ya da terör örgütleri tarafından ger-
çekleştırilme olasılığının fazla ol-
duğunu kaydettiler. Yetkililer, Tür-
kiye'de gündemin türban, irticai
yapılanma ve bu bağlamda diğer
tarhşmalann İBDA-C gibi örgütle-
ri akla getirdığini, ancak bunun da-
ha geniş perspektifte kasım ayında
îstanbul'da yapılacak AGIT top-
lantısı ve Türkiye'nın Avrupa Bir-
liği yolunda katettiği mesafelerin
de ele ahnarak "Terör sürecinden
kurtulamayan bir Tüıidye ve iç ka-
nşıklık" izlenimı verilmeye çalı-
şıldığmı kaydettiler.
Patlayıcının metal bir bira kutu-
suna yerleştirildiği. dışının kazak
parçasıyla sanldıktan sonra gazete
ile paketlendiği belirlendi.
Adafet Bakanı Türk, dün Trab-
zon'da yaptığı açıklamada, olayın
"örgütlü bir cinayet olduğunun"
açık olduğunu belirterek, "Bu bir
bireyseleylem değil" dedi. Tüm ka-
nıtlann değerlendirildiğini vurgu-
layan Türk şunlan söyledi:
"Gelen bütün ihbariar dikkate
atanıyor. Bombanın bira kutusuna
konulmasusuikastın profesyoneke
iştenmedtği amamına gelmez. Öyle
anlaşıhyor ki Kışlalı, takip edUmiş,
ona göre bu sikast düzenlenmiş."
Kışlalı'nın dışanda işi ve dersi
olmadığı zaman evinde çahştığına
dikkat çeken Türk, bunun cinaye-
tin "profesyonelce yapdnuş" oldu-
ğunun kanıtı olduğunu kaydetti.
Ecevit: Devlet bagarılı
Başbakan Ecevit gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken Kışlalı su-
ikastının failini bulmak için devle-
tin bütün ilgili birimlerinin bir ara-
da ve eşgüdüm içinde çaba göster-
diğini belirterek, "Devletimizi bu
konuda acz içindev miş gibi göster-
mek son derece haksız olur" dedi.
Ecevit, sorumlulann 1 -2 günde or-
taya çıkanlamayabileceğini öne
sürdü. Olof Palme cinayetinin de
halâ aydınlatılamadığını anımsa-
tan Ecevit, "Onemliolan,bu gibici-
nayetler karşısında paniğe kapıl-
mamakür. Milletimizin. kendi ken-
dme ve de\ lete olan güveninin sar-
sdmamasıdır. Çünkü bu konuda ge-
reken dikkat gösterilmezse. böyle
cinayetieri işleyenler amaçlanna u-
laşmış olurlar" diye konuştu.
Ecevit, bir gazetecinin "Muam-
mer Aksoy. Bahriye Üçok ve Uğur
Mumcu cinayetlerinin faiUeri bulu-
namadL Soruşturmalanyla ilgili de
çeşitli iddialar gündeme getirildi.
bu durum güvensizliği arttırmıyor
mu?" sorusuna "\akalananlanda
düşünün. Son 2-3 yılda ne kadar
suçlu yakalandı. PKK'nin en önde
gelen isünleri yakalandı. onlan da
gözden uzak tutmamak gerekir.
Devietson derece başanh olmuştur,
bu gibi konularia müeadelesinde.
Umanm ki, bu konuda da olumlu
sonuç kısa zamanda alınır" yanıtı-
nı verdi.
Kışlah'nın otomobilinin alev al-
masının ardından söndürmek için
çevrede bulunan beton kamyonla-
nndan su sıkıldı. Jandarma yetki-
lileri, bu işlem sırasında kanıtlann
bazılannın kaybolduğunu söyledi-
ler.
lçişleri Bakanı Sadettin Tantan.
"Su hadisesi güvenlik güçlerinin
müdahalesinin öncesinde olmuş.
Vatandaşlar yanan aracı söndürüp
soğutabihnekiçin su sıkmtşlar" de-
di.
Araca su sıkılarak kamtlann
kaybedilmesi 24 Ocak 1993'te
Uğur Mumcu'nun katledildiği ola-
yın ardından yürütülen soruştur-
manın akıbetini akıllara getirdi.
Yantt bekteyen sorular
• Kışlalı ne süredir izleniyordu?
Yakın çevresi ve ailesine bu yönde-
ki bir kuşkusunu aktarmış mıydı?
• Kışlah'nın evinin bulunduğu
Çayyolu'ndaki Engürü sitesinin
çevresi sakin bir bölge olarak bili-
niyor. Özellikle akşamlan iyice
"tenhalaşan" site ve çevresinde. si-
te bekçisi dışında resmi bir güven-
lik koruması neden saâlanmadı?
Kuşkulu 3 îranlı gözaltmda
• Baştarafi I. Sayfada
çagırarak bu kişilerin serbest
bırakılmalan amacıyla aynı
yönde girişim yaptıklan
öğrenildi.
Ankara ile Tahran arasında
yeni bir diplomatik bunalıma
yol açan gözaltındaki üç
kişinin kimlikleri ve neden
dolayı gözaltına alındıklan
güvenlik ve istihbarat
yetkililerinee açıklanmadı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in önceki akşam
"Kışlalı olavmda dış
kaynaklann rolüne"
deginmesine ilişkin sözlerinin
kökeninde bu olayın yattığı
öne sürülüyor.
Oç Iranhnın sorgulamasımn
istihbarat örgütlerince
sürdürûidügü btldirildi.
• Bomba ne zaman yerleştirildi?
Bombayı yerleştiren kişı ya da ki-
şiler bekçinin nöbet değişim saati-
nı biliyormuydu? Failler. bu bilgi-
yı sadece "izteyerek" mi edindi?
• Sitenin sakin olması ve orada
oturanlann birbirlenni tanıdığı dü-
şünüldüğünde. yabancı kişi ya da
kişiler kimsenin dikkatini çekme-
di mi? Fail ya da failler, bir süre için
o bölgede ikamet etmiş olabilirmi?
• Patlamanın ardından Kışla-
h'nın aracı neden yıkandı? Aracın
köpükle söndürülmesi neden dü-
şünüiemedi?
• lzleyen kişi ya da kişiler, Kış-
lalı'yı, günlük programını, alışkan-
lıklannı, titizliğini bilecek kadar
yakından mı tanıyordu? Fail ya da
failler, Kışlah'nın yakın çevresine
sızacak kadar profesyonel bir çalış-
mayı, kimleri ya da hangi kaynak-
lan kullanarak gerçekleştirdi?
• Araca yerleştirilen bombaya
gazeteye sanlarak atılmış bira ku-
tusu görüntüsü verecek kadar ince
düşünülen suikast planının hazır-
lanmasında dış kaynaklı istihbarat
birimlerinin parmağı olabilir mi?
• 12 Mayıs tarihli Akit gazetesi
"Halkı köpeğe benzetti" başlığıyla
Kışlalı'yı hedef göstermişti. istih-
barat birimleri bu gazetenin hedef
gösterdiği kişilere dönük olası sal-
dınlara karşı herhangi bir istihba-
rat çalışması yaptı mı?
• Emniyet'in radikal dinci terör
örgütlerinin "ölüm listeleri"ni ele
geçirdiği iddialan var. Bu listeleT-
de Kışlah'nın adının geçtiği belir-
lendi. Emniyet bu listeyi niçin cid-
diye alıp gerekli önletnleri alma-
dı?
Emlakçı ku$kusu
Olayın görgü tanıklanndan biri-
nin ifadesinde, 2 hafta önce ken-
disini emlakçı olarak tanıtan bir ki-
şiden söz ettiği bildirildi. Tanığın,
adamın, Kışlalı'nın oturduğu site-
nin karşısında bulunan Doktorlar
Sitesi'ndeki bir eve bakmak istedi-
ğini söylediği, bunun üzerine şüp-
heli kişiyi o eve götürdüğünü be-
lirttiği kaydedildi. Tanığın ifade-
sinde, adamın daireyi gezerken
kendisinin de görmediği bir anda
evden çıktığı, daha sonra adamı
Kışlah'nın evini ve çevresindeki
boş konutlan gözetlerken buldu-
ğunu söylediği kaydedildi.
Tanığın, bu kişinin robot resmi-
ni MlT'e verdiği bildinldi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
ma...
Bugün bunlan boşa çıkarmanın zamanı...
Bunlar boşa çıkartılırsa, panikleyecek olan top-
lum değil, terörden medet umanlar olacaktır.
Kışlalı'nın çok yönlü kişitiği, ölümüyle biıiikte da-
ha da canlandı. Bilim adamı, gazeteci, öğretim
üyesi, örgütçü Ahmet Taner Kışlalı1
nın toplumun
bütün kesimlerinden aldığı yankı salt bir çınlama-
dan ibaret değil; öyle olmamalı. Bundan böyle Kış-
lalı cinayetine bakarken, olayın soruşturma yanı-
na ve siyasi yanına duygunun arkadaşlığında, ak-
lın önderiiğinde bakacağız.
Soruşturma yanıyla ilgili bilgilenmeden çok bil-
gilenmeme sürecı yaşıyoruz. Uğur Mumcu su-
ikastında bombalanan aracın parçaları çalı süpür-
gesiyte toplanmıştı. Kışlalı olayında biraz daha ti-
tizlik dikkati çekiyor. Ancak, kimi gariplikler de yok
değil. Bu kez parçalan toplamak için biraz daha ka-
liteli bir süpürge kullanmışlar. Dileriz, yenilik salt
bundan ibaret değildir...
Bombalamadan sonra yoğun şekilde araca su
sıkıldığı, bu nedenle olası delillerin büyük ölçüde
ortadan kalktığı iddiası bizi baştan karamsar olma-
ya itiyor. lçişleri Bakanı Sadettin Tantan bu konu-
da farklı yorumlar yapılmaması gerektiğini, araca
suyun güvenlik güçleri müdahale etmeden önce,
çevredekilerin etkisiyle sıkıldığını söyledi. Kötü bir
niyet olmasa da sonuç olarak soruşturmaya bir-
kaç basamak geriden başlanmış oldu.
Yineliyoruz ve uyarıyoruz:
Kışlalı cinayeti aydınlanırsa, o ışık pek çok şeyi
açığa çıkaracaktır. Büyük bir oyun bozulacaktır.
Arkası getirilemeyecektir. Aydınlatılamazsa, karan-
lığın ne getireceği belli olmadığı gibi, önümüze ne
konduğunu da göremeyiz...
Dün kimi irticacı gazeteler şu sorunun yanıtını
vermişler:
- Cinayeti kim işlemedi?
Biz bu sorunun değil, kimin işlediği sorusunun
yanıtını anyoruz. Acaba neden hayıflanıp hemen
"Bunu kesin bizimkiler yapmamıştır" kompleksi-
ne giriyorlar?
Kışlalı'ya nefes!
Yazının başında, Kışlalı için yeni biryaşamın baş-
ladığını, bundan sonrasını iyi örmek gerektiğini vur-
guladık.
Kışlalı'nın "simgesi" olduğu değerier nelerdi:
- Atatürkçülük, laiklik, çağdaşlık, ulusal kaza-
nımlar!
Bunlara bomba işlemez...
Bunlara kurşun işlemez...
önceki gece sabaha karşı başımı yastığa koy-
duğumda sordum:
- Üzgün müyüz?
Evet...
- Yılgın mıyız?
Hayır...
Bunu bugün Kışlalı için haykırmak gerekiyor.
Toplumsal dayanışmayı, berabennde toplumsal
muhalefeti örmek gerekiyor. Ülke sorunlarının çö-
züm yeri Parlamento'dur. Bunu milim yadsımıyo-
ruz, ama Pariamento aksadığında uyarma, ta-
mamlama görevinin de kaçınılmaz olduğunu dü-
şünüyoruz.
Anadolu'da güzel bir deyim vardır:
"Umutsuzluk yalnızlıktan doğar!"
Bugün umutsuzluğu unurtuğumuz gün olmalı.
Kışlalı'nın birinci sırada öncelik verdiği gençler, üni-
versite öğrencileri... Kışlalı'nın daha iyi olmasını
gönülden istediği, bu yüzden kalemini üzerinden
eksik etmediği siyasi partilerin tabanı... Kışlalı'nın
"mürekkebi" Atatürkçülüğün, laikligin savunucu-
lan... Kişlaiı'nın yönlendirici, konuşmacı, örgütle-
yici, teşvikedici, yönetici olarak hizmet verdiği Ata-
türkçü Düşünce Derneği'nin üyeleri... Kışlah'nın
her tümcesinde titizlendiği köşe yazılannın zemi-
ni Cumhuriyet gazetesinin okurları...
Bugün Ankara'da bir olup haykırmalı:
"Aydınlar toplumun akciğeridir... Onlara yöne-
lik saldın tüm topluma yapılmış demektir... Akci-
ğersiz toplum yaşayamaz... Solunumu yetersiz
toplum üretken olamaz..."
Son nefesine kadar çağdaş Türkiye değerlerine
toz kondunnayan, kondurtmayan Kışlalı'ya top-
lumdan derin bir nefes!
omba, tehlikenin
nerelere kadar
uzandığım gösteriyor
SERVERTANtLlİ
Profesör Ahmet Taner Kışlalı'nın şahs»n-
da, laik Cumhuriyet Devrimi en inançiı savu-
nucularından btrini kaybetmiştir.
O, devrimi gözardı ederek demokrasiyi sa-
vunmarnn. tarihe ters düşeceği gibi tehlike-
teri olduğunu da tsrarla belirtiyordu. Aynı dü-
şüncedeyim.
Söz konusu ısrarı, bir kendî kendîni tekrar
gibi görenler olmuştur; onun yaşamına ma-
lofan bomba, tehlikenin neretere kadar uzan-
dığınt da gösteriyor ve Kişlalı'yı haklı çıkan-
yor.
Bugün biztere düşen, ayru gerçeği, eümiz-
den gefebilecekse, ondan daha yüksek ses-
\e durmadan haykırmakttr.
Aydınlara düşen gorevin yanı sıra, devtete
düşeni hatıriatmak bile fazla: Uğur Mum-
cu'yu, Muammer Aksoy'u, Bahriye Üçok'u
ve daha başka aydınlanmızı aramtzdan alıp
götüren cinayetiere eklenmiş bu alçakça kat-
lin üzerine egilmek ve bir an önce aydınlat-
maktir onu. Artık bir şeylerin noktaianması
gerekiyor.
Anısı önünde derin saygtlariaeğiJiyor; Cum-
huriyet ve aydın camiamız için başsağltğı di-
liyorum.