02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 1999 CUMA HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Pakistan Kalbimde Yaradır Pakistan ile dostluğumuz, Türkiye ve Pakistan cumhuriyetlerinden de önceye, bizim kurtuluş savaşı dönemimize rastlar. O zamanlar Ingiliz egemenliğindeki Hintli Müs- lümanlar, Anadolu'da başını ingiliz emperyalizmi- nin çektiği düveli muazzama ve onun perde önünde görünen öğesi Yunanistan'a karşı ba- ğımsızlık savaşı veren Mustafa Kemal'i hayran- lıkla izlemekteydiler. Bu savaş bütün Hindistan'ı çok umutlandır- mıştı. Pandrt Nehru, kızı Indira Gandhi'ye ha- pisten yazdığı ve ülkesi ile dünya sorunlarını ir- deleyen mektuplarında, Mustafa Kemal'in ön- derlığındeki Türk Kurtuluş Savaşı'nın kendilerin- de uyandırdığı umuttan uzun uzun söz eder. Böyle bir ortamda Hint Müslümanlan, ki son- radan ayrı Pakistan devletini kuracaklardır, Türk halkının maddi açıdan yardımına koşacaktır. Türkiye ile Pakistan'ın ilişkileri, tarih boyunca hep dostluk, kardeşlik çizgisi üzerinde yürümüş- tür. Bu yüzdendir ki, kimi zaman iç politikadaki yö- nelişleri, demokrasi konusundâ bizimkiyle bile kıyaslanmayacak eksiklikleri hoşumuza gitmese bile, Pakistan bizim can kardeşimizdir. Ve Pakistan yüreğimde yaradır; çünkü öylesi- ne sosyal, ekonomik ve politik sorunlarla boğuş- makta ve demokrasiye o denli uzak kalmaktadır ki. • • • Politikaya atıldığı andan beri dünya olaylannı yakından izlediği herkesçe bilinen Başbakan Ecevrt, son darbeyi üzüntü ile karşıladığını, ama gelişmelere şaşırmadığını söylemiştir. Gerçekten de, Pakistan'da son zamanlarda çok gergin bir hava yaşanmaktaydı. Sosyal so- runlann yanı sıra, İMF'nin ilen sürdüğü şartlarla daha da ağırlaşan ekonomik durum, pariamen- toda sandalyelerin üçte ikisine sahip olan Navaz Şerifin birtürlü açık ve insan haklanna dayalı bir demokrasiyi yürürlüğe koyamaması, onun yeri- ne baskıcı, köktencilere selam çakan, Benazir Buttoya oranla çok daha az liberal, çok daha dinsel baskıcı bir rejimi yeğlemiş olması, din iman sözleri arasında, yolsuzluğu ve kokuşmuşluğu engelleyememesi ülkeyi de, rejimi de istikrarsız- lığın eşığine getirmişti. Bu yüzdendir ki darbe kimseyi şaşırtmadı. Darbeyi çabuklaştıran ise Navaz Şerifin ken- disi oldu. Başbakan Şerif, yurtdışında bulundu- ğu bir sırada, Genelkurmay Başkanı Pervez Mü- şerrefin yerine, gizli servisin başında bulunan kendı adamını getirmek isteyince ipler koptu ve Org. Müşerref, Sri Lanka'dan düğmeye basınca darbe gerçekleşti. • • • Aslında Şerif ile Muhammet arasındaki büyük anlaşmazlık noktası, Keşmir olayı oldu. Hindis- tan ile Pakistan'ı sürekli karşı karşıyagetiren Keş- mir'de (bu konuya ayrı bir yazıda değineceğim) Pakistan ilk kez kalıcı bir üstünlük sağladı. Bu gelişme, Afganistan'da savaş sırasında ge- len ABD silahlarıyla mücehhez Taleban kökenli islam mücahitlerinin de katkısıyla gerçekleşti. Ama görev süresi bitmeden bölgeye çeki dü- zen vermek isteyen Clinton'ın baskısıyla Navaz Şerif geri çekılmeyi kabul etti. Orduyu çileden çı- karan bu oldu. Ne var ki, Navaz Şerif'i devirmeyi başarmış olan Pervez Müşerrefin, hem Clinton'ın hem İMF'nin tepkilerine karşın iktidarda kalabilmesi mümkün değil. Bu tepkiler kimi biçimsel demokrasi yanlılan ta- rafından sevinçle karşılandı. Kimileri bu durumu 'demokrasi kazandı' diye nitelediler. Oysa ne VVashington'un ne de İMF'nin umurundaydı de- mokrasi; önemli olan Sam Amca'nın dediğinin ol- masıydı. Bu da demokrasi kılıfı altında sunuldu. Yoksa Navaz Şerif zamanında, seçimin dışın- da da demokrasinin unsurları yoktu, ama bu du- rum da kimsenin umurunda değildi. Ulucanlar cezaevi 'Uyarı yapılmadan tarama atışı yapıldı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Merkez Kapalı Ceza \e Tutuke- vi'nde lOkişininyaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaylan güvenlik güçleri- nin başlattığı iddıa edildi. Ankara Barosu'na bağlı 14 avukat. cezaevindeki yaralılannanlalımlaruıı ve kendı gözlemlerini rapor- laştırdı. Raporda özetle şöyle denihyor: ' v '26E>lül"l999günüsa- baha doğnı 04.00'te uyanık olan mahkûmlar.çanlarda asker gördüklerini söyleye- rek uyujanJan haberdar etti. Aynı anda 6 ve 7. ko- ğuşlann çatılanndan hiç- bir ııyan yapümadan tara- ma atışına başlandı. Ateş- ten korunmak için 4. koğu- şa geçmeye çalışan mah- kûmlann üzerine, 4. koğu- şun vanındakil gözetleme kulesinden hedef gözetile- rek ateş edildi. Bu aüşlarda Halil Türkerve AbuzerÇat Lsimli tutuklular yaşamla- nnı yitirirken L'mit Altın- tas, ve Zafer Kırbıyık yara- landı. Anşlar,6 ve 7. köğuş- lann üzerinden. müşahede tabir edilen 14. koğuşun canılanndan. MP-5. G-3 ve Kalaşnikot silahlar ile yay- lım biçiminde: 3. gözetleme kulesinden sivil giyimli şa- hıslar farafindan pompalı tüfek (yadaçifte)olarak ta- biredilen av tiifeği ile hedef gözetilerekvapılmıştır. Sis- tcmü işkenceye tabi tutu- lanlann isimleri görevliler tarafından biliniyordu, a>ıkJanarakayn birböhne- ye götühildüier. Aralann- da Habıb Gül, Ismet Ka- vakhoğlu, Cemal Çak- mak'ın da bulunduğu bu gnıp, koğuş temsilcüeriydi. Gül veKavaklıoğlu. burâda dövülerek öldürüldüler." TBMM tnsan Haklan Komisyonu Cezaevleri Alt Komisyonu üyeleri, DSP Milletvekili Hasan Marit, DYP Milletvekili Mustafa Eren, FP Milletvekili Mehmef Bekaroğtu, MHP VÜUetvekili Mehmet Nuri Tarhan \e ANAP Millet- \ekili Sebgetulllah Seyda- oğlu dûn yaklaşık 6.5 saat Ulucanlar Cezaevi'nde in- celemelerde bulundu. Bekaroğlu, gazetecilerin soruian özerine "Arkadaş- lanmızın durumunda çok özeL ciddi bir şey yok. Ya- ralılar var, tedavi görüyor- lar. Açhk grevlerinde olan arkadaşlar var. Tedaviyi reddediyoıiar" diye konuş- tu. Devlet ilk kez sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle sorunu görüştü Insafi haldarı zirvesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan haklanndan sorumlu Dev let Bakanı Meh- met AIi İrtemçelik başkanh- ğında sivil toplum örgütleri. milletvekilleri ve akademis- yenlerin kaülımı ile gerçekleş- tirilen toplantıda Türkiye'de demokrasi ve insan haklan so- runlan tartışıldı. Devlet ile in- san haklan örgütleri arasında gerçekleştirilen en geniş kap- samlı toplantı. AbduDah Öca- lan'ın yakalanmasınm ardın- dan gelişen olumlu sûreçte hü- kümetin atüğı önemli adımlar- dan birini oluşturdu. Toplantı- nın Helsinki zirvesi öncesine denk getirilmesi dikkat çekti. irtemçelik, toplantının açı- lışında yaptığı konuşmada Bü- yük Atatürk'ten aldıklan yön duygusunu hiçbir zaman yitir- meyeceklenni vurgulayarak, "Farkhlıklanmızdan korkma- dan, farkbJıklanmızı korkut- madan. cumhuriyetimizi ek- siksiz bir demokrasi ile taçlan- dırarak huzurbulacağjz" dedi. Dünyada demokrasi, huku- kun üstünlüğü ve insan hakla- n ölçütlerinin gıderek daha fazla önem kazandığını vurgulayan İrtemçelik, Türkiye'de budoğrultuda gelişme sağ- lanabilmesi için sivil toplum örgütle- rinin önemli katkılarda bulunabilece- ğini söyledi. irtemçelik, "Sivil toplum örgütleri Be yasama veyürütme erkJe- ri arasında oluşturulacak dürüst ve sağkklı bir iletişim aradığınıız başan- nın somutlaşabilınesinde önemli bir et- men olaeakür" diye konuştu. PKK te- rörünün sürdüğü dönemde Türki- ye'nin "savunma güdülerinin" kaçı- nılmaz olarak ön plana çıktığını ve in- san haklan profîlinde olumsuz etkiler yarattığını belirten İrtemçelik, terör örgütüne belirleyici darbeler vurulma- sının Türkiye'ye şiddet sarmalında kaybettiği zamanı telafi etme, gerek- sindifi yenilenmeyi özgüvenle ger- çekleştirme firsatı getirdiğini söyledi. irtemçelik "Cumhuriyet Türkiye- T o p l a n t ı y a k a t ı l a n f a r İnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehınet Ali İrtemçelik'ın başkanl ığını yaptığı toplantıya, insan haklan örgütlerinin yanı sıra milletvekilleri. akademisyenler ve ilgili sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. Toplantıya katılanlardan bazüan şunlar TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ernin Karaa, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul YaJçınbajir. TBMM îçişleri Komisyonu Başkanı Faruk Bai TBMM tnsan Haklan Komisyonu Başkan Vekılı Sebğatullah Seydaoghj ve Metin Ergun. Türkiye İnsan Haklan Vakfi Başkanı Yavuz Onen, Ankara Barosu İnsan Haklan Komisyonu"nu temsılen Şenai Sanhan, Istanbul Üniversitesı insan Haklan Hulcuku Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof Dr. Bülent Tanör. însan Haklan ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği Genel Başkanı Yânuz Ensaroğhı, tnsan Haklan Dernefi Genel Başkanı Hüsnû Öndüi Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfi Proje Koonünatörü Ttdetr Ubş, lstanbul Barosu tnsan Haklan Merkezi Başkanı ve Çağdaş Yaşann DesteklenK Derncgi si'ninvazgeçâme2İerininzeıniovrçer- çevesüıde, bu imkân ve finattan atot- mi öiçüde vararlannıak,yurttaşian ve kurumlarrvla tüm Türkiyc'vi iuvra- yan tarihi birgörevve sorumhıhıktur" görüşünü dile getirdi. 'Atatürk'ün aydınlatbğı ûlke' Türkiye'nin "sokakta bulunmadı- ğmı", ulusun bağımsız, banş içinde, uygarca yaşayıp yücelme ortak irade- sinin eseri olduğunu vurgulayan tr- temçelik, "Burası dogmalann, fikrini bu topraklardan alıyor olamayacak karşıbklı saflaşmalann, kavgalann, dargınlıklann ülkesideğfldir. Türkiye, Yunus'un hümanizmasının. Mevla- na'nuı bUgetiğüıin, Atatürk'ün aydın- latbgı uygarhk ufuklannın ülkesidir" dedi. irtemçelik, şunlan söyledi: "Biz Türk'ü , Kürt'ü, Boşnak'ı, Çerkes'i, Yönetim Kurulu üyesi Ibrahûn Kaboğlu. Galatasaray Üniversitesı Anayasa Hukuku Ana Bilim Dah Başkanı Prof. Dr. Erdoğaa Tez^, Türkiye ÇocukJara Yeniden Özgüriük Vakfi Başkanı Güne> Hastemoglu. tzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi ArifAM Cangı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nafl GüreiL Çare-Siz Hareketi Sözçüsü Başar Yalo, Kadınm insan Haklan Projesi Genel Koordinatör Yardımcısı Ipek Ükkaracan. ODTÜ Uluslararası llişkiler Öğretün Üyesi Doç. Dr. İbsan Dagt Hacettepe Üniversitesi insan Haklan Merkezi Başkanı Prof. Dr. lonna Kuçuradi Galatasaray Üniversitesi îietişim Fakültesi Dekanı Pröf.Dr. Sühe>1 Batum. Helsinki Yurttaşlar Dernegi Proje Geliştinne Koordinatörü Emel Kurma, Türkiye Demokrasi Vakfi Genel Koordinatörü Kamfl Rais. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi. Çağdaş Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ersin Gür. Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği üyesi Deroet Ipk ve Kadın Dayanışma Vakfi Yönetim Kurulu Başkanı Dflara Arnavut'u, Uz'ı ve (figerieriyie, Sün- nU, Afcviai ve g^yrimüs&niyie, ortak yâzytfarnlefaimiMigidevbu-insanlık dcmeti, bir dhan imparatortuğumm enkanndan pınl ptnl bir cumburiyet yaratnu} kfiidü bir mflktiz. Bb Türki- yeyiz. Küçümıenroeye gehnevecek so- runlanmız var. Vfe 21. yüzyıta eştgnı- de, bte sorunbrnmzia yüdeşme cesa- reti verebflecek, sorunbnımzı aşma- nuzdan t»yl»«nıa yetecek bir >asamıs- hğınuz,ödeaıişiiğiınizvar.llzuntaribi- mizboyunca birçokçetinsmav danbir- btrimize kenetleoerek yüzakıyia çık- ük. Bu kez de öyle olacak." Toplantıda konuşan TBMM Îçişle- ri Komisyonu Başkanı MHP'Ii Faruk Bai'ın. Türkiye'de işkecenin olduğunu kabul etmek gerektiğini belirtirken bu- nun "deiütoplamadakiteknik yetersiz- lik nedeniyle enınhft güçlerince mec- bur kahndığı için n>gnbiyiıgını'' jlen sürdüğü öğrenildi. Bal, "gûçlü devtetüı", tek- nik imkânlan sağlayarak iş- kencenin önüne geçilebilece- ğini savundu. Meclis İnsan Haklan Komisyonu Başkan- vekili MHP'li Metin Ergun da insan haklan sorununu hu- kuk değil, kültür boyutunda ele almak gerektiğini savun- du. Basına kapalı olarak yapı- lan toplantının sabahki böîü- münde ağırlıklı olarak yeni bir anayasa, işkencenin önlenme- si. anadilde eğitim, ölüm ceza- sının kaldınlması gibi konular tanşılırken Türkiye'de de- mokrasi ve insan haklan stan- dartlannın yükseltilmesi iste- ği dile getirildi. Topiantıya ve- rilen arada irtemçelik gazete-" cilere açıklamalarda bulunur- ken Cahit Polat adlı yurttaş, ülkede Alevilere aynmcılık yapıldığını belirterek bakana bunun nedenini sordu. İrtem- çelik ise Türkiye'de Alevi- Sünni aynmı bulunmadığını savunarak Polat'tan açıklama- lannı dışanda sürdürmesini istedi. Toplantının öğleden sonraki bölü- münde de çeşitli üniversitelerden öğ- retim üyeleri, ölüm cezasınm kaldınl- ması için Avrupa Sözleşmesi'nin 6. protokolünün kabul edilmesinin ye- terli olduğunu vurguladı. İnsan hakla- n ombudsmanlığının (hakemliğinin) kurumsallaştınlması da gündeme ge- tirildi. Danışma toplantısı niteliğindeki zir- venin ardından ortak bir bildiri yayım- lanmazken toplantıda yapılan konuş- tnalann birkrtap haline getirilerek ba- kanhkça yayımlanacağı bildirildi. Avukat Şenal Sanhan. toplantının çı- kışında "Toplanüdoğrudan bir iledşi- mi sağiadıgıiçin sonderece olumlu. İfe- de edilen görüşJer de birbiri ile son de- rece örtiişüyor. Sonuç alıcı olması için sağhklı ilet^imin sürmesi gcrekivDr" görüşünü kaydetti. ADANA Baskına katılan 6 J3OİİS tutuklaııdı ADANA (Cumhuriyet Güne> lllcri Bürosu) - Akıncılar Mahallesi'nde 2 kişinin ölümü ile sonuçlanan baskına katılan polislerden 6'sı, nöbetçi asliye ceza mahkemesince tutuklandı. Adana'nın Yüreğir ilçesi Akıncılar Mahallesi'ndeki bir binaya "hücreevi" oldugu savıyla baskm düzenleyerek Erdinç Aslan ile Murat Bektaş adlı kişileri öldüren Adana Emniyet Müdürlüğü ferörle Mücadele Şubesi'nde görevli polislerin önceki gün başlayan sorgusu, dün 6'sının tutuklanmasıyla sonuçlandı. Cumhuriyet Savcısı Şükrü Küçüktepe'nin sorgulayarak nöbetçi sulh ceza mahkemesine sevk ettiği polisler serbest bırakılmışlardı. Bu karar üzerine savcı Küçüktepe, bir üst mahkeme olan nöbetçi asliye ceza mahkemesine başvurarak karara itiraz etmişti. Nöbetçi asJiye ceza mahkemesince dün yeniden sorgulanan sanık polislerden Haydar Erol, AH Erdurucan, Nurettin Bülbül, Muharrem Topaç, Eyüp Yalçınkaya ve Fevzi Mustan tutuklanarak cezaevine konuldu. Akıncılar Mahallesi'ndeki baskında öldürülen Murat Bektaş'ın ailesi, emniyet yetkililerinin yaptığı açıklamalann aksine Bektaş'ın terörist olmadığını ve yanlışlıkla öldürüldügünü, Erdinç Aslan'ın ailesi ise oğullannın sağ ele geçirilmesinden sonra öldürüldügünü ileri sürmüşlerdi. Iki aile, baskına katılan polisler ile diğer yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardı. Bölük: YohuTjuklanaçıkla CHPy pğ ş Mehmet Bölük ale>hine açtığı manoi tazminat davasma devam edildL Be>t)ğ]u 5. Ashye Hukuk Mankemesi'ndeki davada söz alan Böiük, 13 Nisan'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Akbil'de yobuziuk yaptığı yolunda suç duvnruiannda bulun- duğunu ve bu konuda soruşturma başlaökiığını anımsatn. Bu konuda ileri sürdüğü iddialann İTÜ öğretün üyeierince doğru- lanthğuu belirten Bölük, CHP lstanbul 9 başkanlığı görevüü sürdürdüğü için yolsu/Juklan açıkkmasmın çok doğal olduğunu dile getirdL Duruşnıa, sanık Mehmet Böiük'ün doğum ve sabıka kaydmın istenmesi amaayla ertetendi (KADER TUGLA) îstanbul Barosu'ndan kamuoyu ve parlamentoya uyan 'Türkiye hukuk de\ieti olmalf lstanbul Haber Servisi - lstanbul Baro- su tnsan Haklan Merkezi'nin gerçekleştir- diği u Demokrasi ve liberaliznT konulu toplantıda, Türkiye'de "hukuk devleti" ol- ma yolundaki engellerin kaldınlması is- tendi. lstanbul Barosu tarafından 29 Ey- lül'de konuyla ilgili bir grup uzmanm da kanlımıyla gerçekleştirilen toplantıda tar- tışüması için kamuoyuna, gerekli düzen- iemelerin yapılması için de parlamentoya duyurulması uygun görülen görüşler ŞUH- lar - Tek çoğulcu siyasal rejim tipi olarak demokrasilerde liberalizmin gelişmesi, si- yasal ve iktisadi alanı kapsamaktadır. Ül- kemizde iktisadi liberalizm kural tanımaz bir biçimde ilerlerken siyasal liberalizm aynı hızla gelişmemektedır. Oysa, çağdaş demokrasilerde siyasi li- beralizme ilişkin kurallar elden geldiğin- ce esnek tutulurken iktisadi liberalizm ala- nındadevlet müdahalesiyle giderek düzen- leyici ve denetleyici kurallar konmaktadır. - Türkiye'dehukukdevletinin temellen- dirilmesi ve geliştirilmesi yolundaki en- geller ortadan kaldınlmalıdır. - Siyasal liberalizm ve katılımcı demok- rasi için düzenlenmesi gereken öncelikli konular, düşünce ve örgütlenme özgürlük- leridir: Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller; şiddete çağn, hakaret, sövme dışında kaldinlmalıdır. Kolektiföz- gürlükler genışletilmeli; gösteri yapma ve toplanma, demekler ve vakıflar, sendika- lar, yasaklarve bürokratik engellerden ola- bildığince anndınlmalıdır. - Iknsadi özgürlükler düzenlemeye tabi tutulmah ve özel girişime ilişkin açık ka- yıtlamalar konulmalıdır. Imar ve çevre ya- salan yeniden düzenlenerek yatıruna yö- 2. Manisa davasma devam edildi TahliyeistemireddedildiİZMİR (Cuınbumet Ege Börosu) - Kamuoyunda '2. MankahGençler' dava- sı olarak bilinen çoğunluğu üniversite öğrencisi 10'ututuklu I6samkIıDHKP- C davasma îzmir DGM 'de devam edildi. Sıkı güvenlik önlemi altındayapılan du- ruşmada DGM Savcısı. sanıklariçin '^a- sadışı örgüt üyesi olmak ve örgüt üyete- rineyaniım veyatakhk"* yapmaktan 3 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası is- tedi. Duruşmada tutuklu sanıklar, ceza- evlerinde can güvenîikleri olmadığını, hastalananlann tedavilerinin yapılmadı- ğmı belirterek tahliye isteminde bulun- dular ancak mahkeme bunu kabul etme- di. Mahkemebaşkanı sanık avukatlarma, sanıklara ve savcıya Yargıtay'ın bozma karanna uyulup uyulmaması konusun- daki görüşlerini sordu. Sanık avukatlan, sanıklar ve savcı, Yargıtay'm bozma ka- ranna uyuimasını istediler. Mahkeme heyeti ara karannda, sanık avukatlan ve sanıklann dosyaya konulan yeni belgeleri incelemeleri ve savunma- lannı hazırlamalan için duruşmayı erte- ledi. nelik sanayi faaliyetler ve inşaat sektörü, uyuhnası zorunlu kurallara tabi tutuhnah- dır. - Hak ve özgürlüklerin ihlali ile bunla- nn yapünmı arasındaki dengesizlik gide- rilmelidir. Ekonomik haklann sınırlan ve denetimi, kolektif haklannkinden daha az olmamalı, yaptınmlan daha fazla olmalı- dır. - Çağdaş devletin denetleyici ve düzen- leyici konumu, etkili planlama araçlannı ve tekelleşmenin önlenmesini kapsamına ahnahdır. - Siyasal aJanda, demokrasinin birsiya- sal kültür sorunu oldugu kabul edilmekle birlikte, mevzuattaki engellerin kaldınl- ması ölçüsünde, bu rejim 'yaşam tara' ha- line gelebilecektir. Öncelikle, Siyasal Par- tiler Yasası'nrn aşın yasaklayıcı hükümle- rinin kaldınlması, parti içi demokrasinin geliştirilebilmesi. bütün üyelerinin katıh- mıyla önseçimin zorunlu hale getirilmesi, yasama dokunulmazlığının daraltıbnası gerekmektedir. - Kurumsal düzlemde, 'parianıentoyu demokratiklestLrme'ye yönelik işaret edi- len noktalann yanında öncelikle yargı ba- ğımsızlığı ve güvencesi sağlanmalı, özel- likle idari ve anayasal yargı açısından hak arama özgürlüğü önündeki engeller kaldı- nlmalıdır. - Bu çerçevede, Ceza Muhakemeleri, toplumun jandarmalığından çıkanlarak özgürlükçü hale getirihnelidir. - Yurttaşlar, aydınlar ve medyaya düşen görevler de vurgulanmalıdır. - Içte insan onuruna saygılı, dışta saygm bir Türkiye için ahlaki kurallann ve kamu- sallık bihncinin geliştirilmesi, bütün top- lumsal aktörlerin ortak çabasını gerekli kıl- malıdır. 250 kişi gözaltına alındı Camileırle HizbuUah operasyonu ENVERSEVİŞ DİYARBAKIR - Bir dönem Güneydo- ğu'yu kana bulayan yasadışı şeriatçı Hizbul- lah terör örgütü içinde uzun yıllar faaliyet gösteren bir yönetici, Diyarbakır'da güven- ük güçlerine teslim oldu. Polisin adını sır gibi sakladığı Hizbullah yöneticisinin ifadeleri doğrultusunda Diyar- bakır ve Batman'da örgüte yönebJc yeni ope- rasyonlara başlandı. Diyarbakır'da 11 cami- ye yapılan baskıniarda 250 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır DGM Cumhuriyet Baş- savcılığı'nca hazııianan bir iddianamede, ör- gütün kentte tam 44 camide faaliyet göster- diği belirtildi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yetkilile- ri, operasyonlann yatsı namazından sonra gerçekleştirildiğini belirterek şubilgüeri ver- diler "Yats namazlannı cemaatfc kdmak iste- yen sradan vatandaşlar daha sonra eviertne çekip gidiyor. Ancak namazlardan sonra ge- ce ban camilerde geç saadere kadar kalan gruplar var. Operas>onlar bunlara yönefik düzenleniyor. Gözalnna ahnan 250 kişi yatsı namazlanndan sonra camilerde kafap top- lantı yapan Hizbullahçılar. Orgütyinetopar- lanma hazırlıgı içinde. Bunu gerçekleştirme- yeçalışı>«rlar. Ancak bufaaüyetiere kesinlik- leian verimeyecek. Operasvonlar devamedi- yon" 44 camide faaliyrt Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcıhğı tarafından hazırlanan bir iddi- anamede, Hizbullah'ın yabıızca Diyarbakır kent merkezinde 44 camide faaliyet göster- dıgi belirtildi. İddianamede, Hizbullah'ın da- ha önceki operasyonlarda tutuklanan 7 üye- sinin de örgütün cami sonımlulan olduğuna dikkat çekildi. Polis operasyonundan kaçmak ve dikkat çekmemek için camileri hücreevi olarak kul- lanan Hizbullahçılar, burada Kuran öğretme bahanesiyle küçük çocuklan da eğitiyorlar. Orgüt, camileri kendilerine teslim etmeyen çok sayıda imam ve müezzine yönelik de saldınlar düzenledi. Özellikle Batman ve Di- yarbakır'daki saldınlarda çok sayıda imam yaşamını yitirdi. Örgüt Batman'da kaçırdı- ğı bircami yaptırmaderneği başkanını 11 ay boyunca yeraltındaki sığmaklarda tutmuş, daha sonra serbest bırakmıştı. 12 kişi vakalan<h Adana Büromuzun haberine göre, yasadı- şı Hizbullah örgütü üyesi olduklan belirtilen 12 kişi yakalandı. Biri yaralı olarak ele ge- çirilen örgüt üyelerinin eylem hazırlığında olduklan savlandı. İç hesaplaşma kuskusu 9 ayda 14 HizbuUahçı öldürüldüYurtHaberleriServisi- Güneydoğu'da ge- çen yıllarda PKK'lilere yönelik yoğunlaşan faili meçhul cinayetlerin hedefı bu kez Hiz- bullah yandaşlan. Diyarbakır'da önceki gün Yümaz Karanın öldürühnesiyle son 9 ay içinde Diyarbakır ve Batman'da faili meçhul cinayetlere kurban giden Hizbullahçılar'm sayısı 14'eyükseldi. Emniyet yetkilileri, cinayetlerin örgüt içi hesaplaşmadan kaynaklandjğını belirtirken, ölenlerin yakınlan, olaylann faili meçhul ci- nayetler serisinin devamı olduğunu öne sür- düler. Güneydoğu'da Hizbullahçılar. bir dönem PKK'lilere saldınlar düzenledi. Yüzlerce ki- şinin öldüğü bu saldınlardan sonra örgüt kendi içinde ikiye bölündü. Bölünen 'Men- 2Ü' ve 'IBm' gruplan arasındada kanlı bir sa- vaş başladı. Diyarbakır ve Batman'da son 9 ay içinde ise çevrelerinde Hizbullah'a yakın olarakbilinen 14kişi öldürüldü, 3 kişi de ka- çınldı. CinayetlerBatman'da tpragaz Mahal- lesi Camii Imamı SvaçYridız'uı öldürülme- siyle başladı. Batman'da işlenen 4 faili meç- hul cinayetin hemen ardından olaylar Diyar- bakır'a sıçradı. Diyarbakır'da ise 10 kişi faili meçhul sal- dınlar sonucu yaşımını yitirdi. Önceki gece Diyarbakır'ın Bağlar beldesi Nükhet Coş- kun Caddesi üzerinde Yılmaz Kara, genel- likle Hizbullahçılann kullandığı Takarof marka silahla öldürüldü. Diyarbakır ve Bat- man'da öldürülen diğer Hizbullahçılann ad- ian şöyle: Arif Başka, Nurullah Yddız, Ca- sun Maslak, Zübeyir Kartal, Ahmet Şera, Veysi Selimoğlu, Mehmet Nuri Sapmaz, Ah- met Ekytemıır. Mahmut Ergin,Hasan Duran, Ahmet Uluğ, Yılmaz Kara ve adı belirlene- meyen bir kadın. Cinayetlerin, örgütün iç hesaplaşması so- nucu işlendiğini belirten polis yetkilileri şu bilgileri verdiler: " YakalayıpDGM CumburiyetBaşsavcuV ğı'na gönderdiğimiz baa Hizbullahçılann serbestbırakılmalannın ardından bu kezör- güt taranndan sorgulandıklannı tespit ettik. Hizbullah, sorguladıgı insanlann potts ifade- lerini araşbrıyor. Gözalunda örgütle ilgili önemli bilgi verenkr üüaz ediHyor. Örgütün operasyonlaria etkisiz hale gelmesi iç besap- lasmayı artnnyor. Bu kanlı hesaptaşmanın da önünü ahnaya çahşıyoruz." Saldınlar sırasında yakınlannı kaybeden- lere göre ise örgütte iç hesaplaşma yok. Aileler, olaylann Güneydoğu'da binlerce insanın yaşamına mal olan faili meçhul ci- nayetler serisinin devamı oldugu görüşünde.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear