Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 1999 CUMA
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Pakistan Kalbimde
Yaradır
Pakistan ile dostluğumuz, Türkiye ve Pakistan
cumhuriyetlerinden de önceye, bizim kurtuluş
savaşı dönemimize rastlar.
O zamanlar Ingiliz egemenliğindeki Hintli Müs-
lümanlar, Anadolu'da başını ingiliz emperyalizmi-
nin çektiği düveli muazzama ve onun perde
önünde görünen öğesi Yunanistan'a karşı ba-
ğımsızlık savaşı veren Mustafa Kemal'i hayran-
lıkla izlemekteydiler.
Bu savaş bütün Hindistan'ı çok umutlandır-
mıştı. Pandrt Nehru, kızı Indira Gandhi'ye ha-
pisten yazdığı ve ülkesi ile dünya sorunlarını ir-
deleyen mektuplarında, Mustafa Kemal'in ön-
derlığındeki Türk Kurtuluş Savaşı'nın kendilerin-
de uyandırdığı umuttan uzun uzun söz eder.
Böyle bir ortamda Hint Müslümanlan, ki son-
radan ayrı Pakistan devletini kuracaklardır, Türk
halkının maddi açıdan yardımına koşacaktır.
Türkiye ile Pakistan'ın ilişkileri, tarih boyunca
hep dostluk, kardeşlik çizgisi üzerinde yürümüş-
tür.
Bu yüzdendir ki, kimi zaman iç politikadaki yö-
nelişleri, demokrasi konusundâ bizimkiyle bile
kıyaslanmayacak eksiklikleri hoşumuza gitmese
bile, Pakistan bizim can kardeşimizdir.
Ve Pakistan yüreğimde yaradır; çünkü öylesi-
ne sosyal, ekonomik ve politik sorunlarla boğuş-
makta ve demokrasiye o denli uzak kalmaktadır
ki.
• • •
Politikaya atıldığı andan beri dünya olaylannı
yakından izlediği herkesçe bilinen Başbakan
Ecevrt, son darbeyi üzüntü ile karşıladığını, ama
gelişmelere şaşırmadığını söylemiştir.
Gerçekten de, Pakistan'da son zamanlarda
çok gergin bir hava yaşanmaktaydı. Sosyal so-
runlann yanı sıra, İMF'nin ilen sürdüğü şartlarla
daha da ağırlaşan ekonomik durum, pariamen-
toda sandalyelerin üçte ikisine sahip olan Navaz
Şerifin birtürlü açık ve insan haklanna dayalı bir
demokrasiyi yürürlüğe koyamaması, onun yeri-
ne baskıcı, köktencilere selam çakan, Benazir
Buttoya oranla çok daha az liberal, çok daha
dinsel baskıcı bir rejimi yeğlemiş olması, din iman
sözleri arasında, yolsuzluğu ve kokuşmuşluğu
engelleyememesi ülkeyi de, rejimi de istikrarsız-
lığın eşığine getirmişti.
Bu yüzdendir ki darbe kimseyi şaşırtmadı.
Darbeyi çabuklaştıran ise Navaz Şerifin ken-
disi oldu. Başbakan Şerif, yurtdışında bulundu-
ğu bir sırada, Genelkurmay Başkanı Pervez Mü-
şerrefin yerine, gizli servisin başında bulunan
kendı adamını getirmek isteyince ipler koptu ve
Org. Müşerref, Sri Lanka'dan düğmeye basınca
darbe gerçekleşti.
• • •
Aslında Şerif ile Muhammet arasındaki büyük
anlaşmazlık noktası, Keşmir olayı oldu. Hindis-
tan ile Pakistan'ı sürekli karşı karşıyagetiren Keş-
mir'de (bu konuya ayrı bir yazıda değineceğim)
Pakistan ilk kez kalıcı bir üstünlük sağladı.
Bu gelişme, Afganistan'da savaş sırasında ge-
len ABD silahlarıyla mücehhez Taleban kökenli
islam mücahitlerinin de katkısıyla gerçekleşti.
Ama görev süresi bitmeden bölgeye çeki dü-
zen vermek isteyen Clinton'ın baskısıyla Navaz
Şerif geri çekılmeyi kabul etti. Orduyu çileden çı-
karan bu oldu.
Ne var ki, Navaz Şerif'i devirmeyi başarmış
olan Pervez Müşerrefin, hem Clinton'ın hem
İMF'nin tepkilerine karşın iktidarda kalabilmesi
mümkün değil.
Bu tepkiler kimi biçimsel demokrasi yanlılan ta-
rafından sevinçle karşılandı. Kimileri bu durumu
'demokrasi kazandı' diye nitelediler. Oysa ne
VVashington'un ne de İMF'nin umurundaydı de-
mokrasi; önemli olan Sam Amca'nın dediğinin ol-
masıydı. Bu da demokrasi kılıfı altında sunuldu.
Yoksa Navaz Şerif zamanında, seçimin dışın-
da da demokrasinin unsurları yoktu, ama bu du-
rum da kimsenin umurunda değildi.
Ulucanlar cezaevi
'Uyarı yapılmadan
tarama atışı yapıldı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Merkez
Kapalı Ceza \e Tutuke-
vi'nde lOkişininyaşamını
yitirmesiyle sonuçlanan
olaylan güvenlik güçleri-
nin başlattığı iddıa edildi.
Ankara Barosu'na bağlı
14 avukat. cezaevindeki
yaralılannanlalımlaruıı ve
kendı gözlemlerini rapor-
laştırdı. Raporda özetle
şöyle denihyor:
'
v
'26E>lül"l999günüsa-
baha doğnı 04.00'te uyanık
olan mahkûmlar.çanlarda
asker gördüklerini söyleye-
rek uyujanJan haberdar
etti. Aynı anda 6 ve 7. ko-
ğuşlann çatılanndan hiç-
bir ııyan yapümadan tara-
ma atışına başlandı. Ateş-
ten korunmak için 4. koğu-
şa geçmeye çalışan mah-
kûmlann üzerine, 4. koğu-
şun vanındakil gözetleme
kulesinden hedef gözetile-
rek ateş edildi. Bu aüşlarda
Halil Türkerve AbuzerÇat
Lsimli tutuklular yaşamla-
nnı yitirirken L'mit Altın-
tas, ve Zafer Kırbıyık yara-
landı. Anşlar,6 ve 7. köğuş-
lann üzerinden. müşahede
tabir edilen 14. koğuşun
canılanndan. MP-5. G-3 ve
Kalaşnikot silahlar ile yay-
lım biçiminde: 3. gözetleme
kulesinden sivil giyimli şa-
hıslar farafindan pompalı
tüfek (yadaçifte)olarak ta-
biredilen av tiifeği ile hedef
gözetilerekvapılmıştır. Sis-
tcmü işkenceye tabi tutu-
lanlann isimleri görevliler
tarafından biliniyordu,
a>ıkJanarakayn birböhne-
ye götühildüier. Aralann-
da Habıb Gül, Ismet Ka-
vakhoğlu, Cemal Çak-
mak'ın da bulunduğu bu
gnıp, koğuş temsilcüeriydi.
Gül veKavaklıoğlu. burâda
dövülerek öldürüldüler."
TBMM tnsan Haklan
Komisyonu Cezaevleri Alt
Komisyonu üyeleri, DSP
Milletvekili Hasan Marit,
DYP Milletvekili Mustafa
Eren, FP Milletvekili
Mehmef Bekaroğtu, MHP
VÜUetvekili Mehmet Nuri
Tarhan \e ANAP Millet-
\ekili Sebgetulllah Seyda-
oğlu dûn yaklaşık 6.5 saat
Ulucanlar Cezaevi'nde in-
celemelerde bulundu.
Bekaroğlu, gazetecilerin
soruian özerine "Arkadaş-
lanmızın durumunda çok
özeL ciddi bir şey yok. Ya-
ralılar var, tedavi görüyor-
lar. Açhk grevlerinde olan
arkadaşlar var. Tedaviyi
reddediyoıiar" diye konuş-
tu.
Devlet ilk kez sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle sorunu görüştü
Insafi haldarı zirvesiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İnsan haklanndan
sorumlu Dev let Bakanı Meh-
met AIi İrtemçelik başkanh-
ğında sivil toplum örgütleri.
milletvekilleri ve akademis-
yenlerin kaülımı ile gerçekleş-
tirilen toplantıda Türkiye'de
demokrasi ve insan haklan so-
runlan tartışıldı. Devlet ile in-
san haklan örgütleri arasında
gerçekleştirilen en geniş kap-
samlı toplantı. AbduDah Öca-
lan'ın yakalanmasınm ardın-
dan gelişen olumlu sûreçte hü-
kümetin atüğı önemli adımlar-
dan birini oluşturdu. Toplantı-
nın Helsinki zirvesi öncesine
denk getirilmesi dikkat çekti.
irtemçelik, toplantının açı-
lışında yaptığı konuşmada Bü-
yük Atatürk'ten aldıklan yön
duygusunu hiçbir zaman yitir-
meyeceklenni vurgulayarak,
"Farkhlıklanmızdan korkma-
dan, farkbJıklanmızı korkut-
madan. cumhuriyetimizi ek-
siksiz bir demokrasi ile taçlan-
dırarak huzurbulacağjz" dedi.
Dünyada demokrasi, huku-
kun üstünlüğü ve insan hakla-
n ölçütlerinin gıderek daha fazla önem
kazandığını vurgulayan İrtemçelik,
Türkiye'de budoğrultuda gelişme sağ-
lanabilmesi için sivil toplum örgütle-
rinin önemli katkılarda bulunabilece-
ğini söyledi. irtemçelik, "Sivil toplum
örgütleri Be yasama veyürütme erkJe-
ri arasında oluşturulacak dürüst ve
sağkklı bir iletişim aradığınıız başan-
nın somutlaşabilınesinde önemli bir et-
men olaeakür" diye konuştu. PKK te-
rörünün sürdüğü dönemde Türki-
ye'nin "savunma güdülerinin" kaçı-
nılmaz olarak ön plana çıktığını ve in-
san haklan profîlinde olumsuz etkiler
yarattığını belirten İrtemçelik, terör
örgütüne belirleyici darbeler vurulma-
sının Türkiye'ye şiddet sarmalında
kaybettiği zamanı telafi etme, gerek-
sindifi yenilenmeyi özgüvenle ger-
çekleştirme firsatı getirdiğini söyledi.
irtemçelik "Cumhuriyet Türkiye-
T o p l a n t ı y a k a t ı l a n f a r
İnsan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı
Mehınet Ali İrtemçelik'ın başkanl ığını
yaptığı toplantıya, insan haklan örgütlerinin
yanı sıra milletvekilleri. akademisyenler ve
ilgili sivil toplum örgütleri temsilcileri
katıldı. Toplantıya katılanlardan bazüan
şunlar TBMM Adalet Komisyonu Başkanı
Ernin Karaa, TBMM Anayasa Komisyonu
Başkanı Ertuğrul YaJçınbajir. TBMM
îçişleri Komisyonu Başkanı Faruk Bai
TBMM tnsan Haklan Komisyonu Başkan
Vekılı Sebğatullah Seydaoghj ve Metin
Ergun. Türkiye İnsan Haklan Vakfi
Başkanı Yavuz Onen, Ankara Barosu İnsan
Haklan Komisyonu"nu temsılen Şenai
Sanhan, Istanbul Üniversitesı insan Haklan
Hulcuku Araştırma ve Uygulama Merkezi
Başkanı Prof Dr. Bülent Tanör. însan
Haklan ve Mazlumlar İçin Dayanışma
Derneği Genel Başkanı Yânuz Ensaroğhı,
tnsan Haklan Dernefi Genel Başkanı
Hüsnû Öndüi Türkiye Ekonomik ve Sosyal
Etüdler Vakfi Proje Koonünatörü Ttdetr
Ubş, lstanbul Barosu tnsan Haklan
Merkezi Başkanı ve Çağdaş Yaşann
DesteklenK Derncgi
si'ninvazgeçâme2İerininzeıniovrçer-
çevesüıde, bu imkân ve finattan atot-
mi öiçüde vararlannıak,yurttaşian ve
kurumlarrvla tüm Türkiyc'vi iuvra-
yan tarihi birgörevve sorumhıhıktur"
görüşünü dile getirdi.
'Atatürk'ün aydınlatbğı ûlke'
Türkiye'nin "sokakta bulunmadı-
ğmı", ulusun bağımsız, banş içinde,
uygarca yaşayıp yücelme ortak irade-
sinin eseri olduğunu vurgulayan tr-
temçelik, "Burası dogmalann, fikrini
bu topraklardan alıyor olamayacak
karşıbklı saflaşmalann, kavgalann,
dargınlıklann ülkesideğfldir. Türkiye,
Yunus'un hümanizmasının. Mevla-
na'nuı bUgetiğüıin, Atatürk'ün aydın-
latbgı uygarhk ufuklannın ülkesidir"
dedi.
irtemçelik, şunlan söyledi: "Biz
Türk'ü , Kürt'ü, Boşnak'ı, Çerkes'i,
Yönetim Kurulu üyesi Ibrahûn Kaboğlu.
Galatasaray Üniversitesı Anayasa Hukuku
Ana Bilim Dah Başkanı Prof. Dr. Erdoğaa
Tez^, Türkiye ÇocukJara Yeniden Özgüriük
Vakfi Başkanı Güne> Hastemoglu. tzmir
Barosu Yönetim Kurulu üyesi ArifAM
Cangı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Nafl GüreiL Çare-Siz Hareketi
Sözçüsü Başar Yalo, Kadınm insan Haklan
Projesi Genel Koordinatör Yardımcısı Ipek
Ükkaracan. ODTÜ Uluslararası llişkiler
Öğretün Üyesi Doç. Dr. İbsan Dagt
Hacettepe Üniversitesi insan Haklan
Merkezi Başkanı Prof. Dr. lonna Kuçuradi
Galatasaray Üniversitesi îietişim Fakültesi
Dekanı Pröf.Dr. Sühe>1 Batum. Helsinki
Yurttaşlar Dernegi Proje Geliştinne
Koordinatörü Emel Kurma, Türkiye
Demokrasi Vakfi Genel Koordinatörü
Kamfl Rais. Basın Konseyi Başkanı Oktay
Ekşi. Çağdaş Hukukçular Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Ali Ersin Gür. Kadın
Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği
üyesi Deroet Ipk ve Kadın Dayanışma Vakfi
Yönetim Kurulu Başkanı Dflara
Arnavut'u, Uz'ı ve (figerieriyie, Sün-
nU, Afcviai ve g^yrimüs&niyie, ortak
yâzytfarnlefaimiMigidevbu-insanlık
dcmeti, bir dhan imparatortuğumm
enkanndan pınl ptnl bir cumburiyet
yaratnu} kfiidü bir mflktiz. Bb Türki-
yeyiz. Küçümıenroeye gehnevecek so-
runlanmız var. Vfe 21. yüzyıta eştgnı-
de, bte sorunbrnmzia yüdeşme cesa-
reti verebflecek, sorunbnımzı aşma-
nuzdan t»yl»«nıa yetecek bir >asamıs-
hğınuz,ödeaıişiiğiınizvar.llzuntaribi-
mizboyunca birçokçetinsmav danbir-
btrimize kenetleoerek yüzakıyia çık-
ük. Bu kez de öyle olacak."
Toplantıda konuşan TBMM Îçişle-
ri Komisyonu Başkanı MHP'Ii Faruk
Bai'ın. Türkiye'de işkecenin olduğunu
kabul etmek gerektiğini belirtirken bu-
nun "deiütoplamadakiteknik yetersiz-
lik nedeniyle enınhft güçlerince mec-
bur kahndığı için n>gnbiyiıgını'' jlen
sürdüğü öğrenildi.
Bal, "gûçlü devtetüı", tek-
nik imkânlan sağlayarak iş-
kencenin önüne geçilebilece-
ğini savundu. Meclis İnsan
Haklan Komisyonu Başkan-
vekili MHP'li Metin Ergun
da insan haklan sorununu hu-
kuk değil, kültür boyutunda
ele almak gerektiğini savun-
du.
Basına kapalı olarak yapı-
lan toplantının sabahki böîü-
münde ağırlıklı olarak yeni bir
anayasa, işkencenin önlenme-
si. anadilde eğitim, ölüm ceza-
sının kaldınlması gibi konular
tanşılırken Türkiye'de de-
mokrasi ve insan haklan stan-
dartlannın yükseltilmesi iste-
ği dile getirildi. Topiantıya ve-
rilen arada irtemçelik gazete-"
cilere açıklamalarda bulunur-
ken Cahit Polat adlı yurttaş,
ülkede Alevilere aynmcılık
yapıldığını belirterek bakana
bunun nedenini sordu. İrtem-
çelik ise Türkiye'de Alevi-
Sünni aynmı bulunmadığını
savunarak Polat'tan açıklama-
lannı dışanda sürdürmesini
istedi.
Toplantının öğleden sonraki bölü-
münde de çeşitli üniversitelerden öğ-
retim üyeleri, ölüm cezasınm kaldınl-
ması için Avrupa Sözleşmesi'nin 6.
protokolünün kabul edilmesinin ye-
terli olduğunu vurguladı. İnsan hakla-
n ombudsmanlığının (hakemliğinin)
kurumsallaştınlması da gündeme ge-
tirildi.
Danışma toplantısı niteliğindeki zir-
venin ardından ortak bir bildiri yayım-
lanmazken toplantıda yapılan konuş-
tnalann birkrtap haline getirilerek ba-
kanhkça yayımlanacağı bildirildi.
Avukat Şenal Sanhan. toplantının çı-
kışında "Toplanüdoğrudan bir iledşi-
mi sağiadıgıiçin sonderece olumlu. İfe-
de edilen görüşJer de birbiri ile son de-
rece örtiişüyor. Sonuç alıcı olması için
sağhklı ilet^imin sürmesi gcrekivDr"
görüşünü kaydetti.
ADANA
Baskına
katılan
6 J3OİİS
tutuklaııdı
ADANA (Cumhuriyet
Güne> lllcri Bürosu) -
Akıncılar Mahallesi'nde 2
kişinin ölümü ile
sonuçlanan baskına
katılan polislerden 6'sı,
nöbetçi asliye ceza
mahkemesince
tutuklandı.
Adana'nın Yüreğir ilçesi
Akıncılar
Mahallesi'ndeki bir
binaya "hücreevi" oldugu
savıyla baskm
düzenleyerek Erdinç
Aslan ile Murat Bektaş
adlı kişileri öldüren
Adana Emniyet
Müdürlüğü ferörle
Mücadele Şubesi'nde
görevli polislerin önceki
gün başlayan sorgusu,
dün 6'sının
tutuklanmasıyla
sonuçlandı.
Cumhuriyet Savcısı
Şükrü Küçüktepe'nin
sorgulayarak nöbetçi sulh
ceza mahkemesine sevk
ettiği polisler serbest
bırakılmışlardı.
Bu karar üzerine savcı
Küçüktepe, bir üst
mahkeme olan nöbetçi
asliye ceza mahkemesine
başvurarak karara itiraz
etmişti.
Nöbetçi asJiye ceza
mahkemesince dün
yeniden sorgulanan sanık
polislerden Haydar Erol,
AH Erdurucan, Nurettin
Bülbül, Muharrem Topaç,
Eyüp Yalçınkaya ve Fevzi
Mustan tutuklanarak
cezaevine konuldu.
Akıncılar
Mahallesi'ndeki baskında
öldürülen Murat
Bektaş'ın ailesi, emniyet
yetkililerinin yaptığı
açıklamalann aksine
Bektaş'ın terörist
olmadığını ve yanlışlıkla
öldürüldügünü, Erdinç
Aslan'ın ailesi ise
oğullannın sağ ele
geçirilmesinden sonra
öldürüldügünü ileri
sürmüşlerdi.
Iki aile, baskına katılan
polisler ile diğer yetkililer
hakkında suç
duyurusunda
bulunmuşlardı.
Bölük: YohuTjuklanaçıkla CHPy pğ ş
Mehmet Bölük ale>hine açtığı manoi tazminat davasma devam edildL Be>t)ğ]u 5. Ashye Hukuk Mankemesi'ndeki davada söz
alan Böiük, 13 Nisan'da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Akbil'de yobuziuk yaptığı yolunda suç duvnruiannda bulun-
duğunu ve bu konuda soruşturma başlaökiığını anımsatn. Bu konuda ileri sürdüğü iddialann İTÜ öğretün üyeierince doğru-
lanthğuu belirten Bölük, CHP lstanbul 9 başkanlığı görevüü sürdürdüğü için yolsu/Juklan açıkkmasmın çok doğal olduğunu
dile getirdL Duruşnıa, sanık Mehmet Böiük'ün doğum ve sabıka kaydmın istenmesi amaayla ertetendi (KADER TUGLA)
îstanbul Barosu'ndan kamuoyu ve parlamentoya uyan
'Türkiye hukuk de\ieti olmalf
lstanbul Haber Servisi - lstanbul Baro-
su tnsan Haklan Merkezi'nin gerçekleştir-
diği
u
Demokrasi ve liberaliznT konulu
toplantıda, Türkiye'de "hukuk devleti" ol-
ma yolundaki engellerin kaldınlması is-
tendi. lstanbul Barosu tarafından 29 Ey-
lül'de konuyla ilgili bir grup uzmanm da
kanlımıyla gerçekleştirilen toplantıda tar-
tışüması için kamuoyuna, gerekli düzen-
iemelerin yapılması için de parlamentoya
duyurulması uygun görülen görüşler ŞUH-
lar
- Tek çoğulcu siyasal rejim tipi olarak
demokrasilerde liberalizmin gelişmesi, si-
yasal ve iktisadi alanı kapsamaktadır. Ül-
kemizde iktisadi liberalizm kural tanımaz
bir biçimde ilerlerken siyasal liberalizm
aynı hızla gelişmemektedır.
Oysa, çağdaş demokrasilerde siyasi li-
beralizme ilişkin kurallar elden geldiğin-
ce esnek tutulurken iktisadi liberalizm ala-
nındadevlet müdahalesiyle giderek düzen-
leyici ve denetleyici kurallar konmaktadır.
- Türkiye'dehukukdevletinin temellen-
dirilmesi ve geliştirilmesi yolundaki en-
geller ortadan kaldınlmalıdır.
- Siyasal liberalizm ve katılımcı demok-
rasi için düzenlenmesi gereken öncelikli
konular, düşünce ve örgütlenme özgürlük-
leridir: Düşünce ve ifade özgürlüğünün
önündeki engeller; şiddete çağn, hakaret,
sövme dışında kaldinlmalıdır. Kolektiföz-
gürlükler genışletilmeli; gösteri yapma ve
toplanma, demekler ve vakıflar, sendika-
lar, yasaklarve bürokratik engellerden ola-
bildığince anndınlmalıdır.
- Iknsadi özgürlükler düzenlemeye tabi
tutulmah ve özel girişime ilişkin açık ka-
yıtlamalar konulmalıdır. Imar ve çevre ya-
salan yeniden düzenlenerek yatıruna yö-
2. Manisa davasma devam edildi
TahliyeistemireddedildiİZMİR (Cuınbumet Ege Börosu) -
Kamuoyunda '2. MankahGençler' dava-
sı olarak bilinen çoğunluğu üniversite
öğrencisi 10'ututuklu I6samkIıDHKP-
C davasma îzmir DGM 'de devam edildi.
Sıkı güvenlik önlemi altındayapılan du-
ruşmada DGM Savcısı. sanıklariçin '^a-
sadışı örgüt üyesi olmak ve örgüt üyete-
rineyaniım veyatakhk"* yapmaktan 3 ile
15 yıl arasında değişen hapis cezası is-
tedi. Duruşmada tutuklu sanıklar, ceza-
evlerinde can güvenîikleri olmadığını,
hastalananlann tedavilerinin yapılmadı-
ğmı belirterek tahliye isteminde bulun-
dular ancak mahkeme bunu kabul etme-
di. Mahkemebaşkanı sanık avukatlarma,
sanıklara ve savcıya Yargıtay'ın bozma
karanna uyulup uyulmaması konusun-
daki görüşlerini sordu. Sanık avukatlan,
sanıklar ve savcı, Yargıtay'm bozma ka-
ranna uyuimasını istediler.
Mahkeme heyeti ara karannda, sanık
avukatlan ve sanıklann dosyaya konulan
yeni belgeleri incelemeleri ve savunma-
lannı hazırlamalan için duruşmayı erte-
ledi.
nelik sanayi faaliyetler ve inşaat sektörü,
uyuhnası zorunlu kurallara tabi tutuhnah-
dır.
- Hak ve özgürlüklerin ihlali ile bunla-
nn yapünmı arasındaki dengesizlik gide-
rilmelidir. Ekonomik haklann sınırlan ve
denetimi, kolektif haklannkinden daha az
olmamalı, yaptınmlan daha fazla olmalı-
dır.
- Çağdaş devletin denetleyici ve düzen-
leyici konumu, etkili planlama araçlannı
ve tekelleşmenin önlenmesini kapsamına
ahnahdır.
- Siyasal aJanda, demokrasinin birsiya-
sal kültür sorunu oldugu kabul edilmekle
birlikte, mevzuattaki engellerin kaldınl-
ması ölçüsünde, bu rejim 'yaşam tara' ha-
line gelebilecektir. Öncelikle, Siyasal Par-
tiler Yasası'nrn aşın yasaklayıcı hükümle-
rinin kaldınlması, parti içi demokrasinin
geliştirilebilmesi. bütün üyelerinin katıh-
mıyla önseçimin zorunlu hale getirilmesi,
yasama dokunulmazlığının daraltıbnası
gerekmektedir.
- Kurumsal düzlemde, 'parianıentoyu
demokratiklestLrme'ye yönelik işaret edi-
len noktalann yanında öncelikle yargı ba-
ğımsızlığı ve güvencesi sağlanmalı, özel-
likle idari ve anayasal yargı açısından hak
arama özgürlüğü önündeki engeller kaldı-
nlmalıdır.
- Bu çerçevede, Ceza Muhakemeleri,
toplumun jandarmalığından çıkanlarak
özgürlükçü hale getirihnelidir.
- Yurttaşlar, aydınlar ve medyaya düşen
görevler de vurgulanmalıdır.
- Içte insan onuruna saygılı, dışta saygm
bir Türkiye için ahlaki kurallann ve kamu-
sallık bihncinin geliştirilmesi, bütün top-
lumsal aktörlerin ortak çabasını gerekli kıl-
malıdır.
250 kişi gözaltına alındı
Camileırle
HizbuUah
operasyonu
ENVERSEVİŞ
DİYARBAKIR - Bir dönem Güneydo-
ğu'yu kana bulayan yasadışı şeriatçı Hizbul-
lah terör örgütü içinde uzun yıllar faaliyet
gösteren bir yönetici, Diyarbakır'da güven-
ük güçlerine teslim oldu.
Polisin adını sır gibi sakladığı Hizbullah
yöneticisinin ifadeleri doğrultusunda Diyar-
bakır ve Batman'da örgüte yönebJc yeni ope-
rasyonlara başlandı. Diyarbakır'da 11 cami-
ye yapılan baskıniarda 250 kişi gözaltına
alındı. Diyarbakır DGM Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nca hazııianan bir iddianamede, ör-
gütün kentte tam 44 camide faaliyet göster-
diği belirtildi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yetkilile-
ri, operasyonlann yatsı namazından sonra
gerçekleştirildiğini belirterek şubilgüeri ver-
diler
"Yats namazlannı cemaatfc kdmak iste-
yen sradan vatandaşlar daha sonra eviertne
çekip gidiyor. Ancak namazlardan sonra ge-
ce ban camilerde geç saadere kadar kalan
gruplar var. Operas>onlar bunlara yönefik
düzenleniyor. Gözalnna ahnan 250 kişi yatsı
namazlanndan sonra camilerde kafap top-
lantı yapan Hizbullahçılar. Orgütyinetopar-
lanma hazırlıgı içinde. Bunu gerçekleştirme-
yeçalışı>«rlar. Ancak bufaaüyetiere kesinlik-
leian verimeyecek. Operasvonlar devamedi-
yon"
44 camide faaliyrt
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi
Başsavcıhğı tarafından hazırlanan bir iddi-
anamede, Hizbullah'ın yabıızca Diyarbakır
kent merkezinde 44 camide faaliyet göster-
dıgi belirtildi. İddianamede, Hizbullah'ın da-
ha önceki operasyonlarda tutuklanan 7 üye-
sinin de örgütün cami sonımlulan olduğuna
dikkat çekildi.
Polis operasyonundan kaçmak ve dikkat
çekmemek için camileri hücreevi olarak kul-
lanan Hizbullahçılar, burada Kuran öğretme
bahanesiyle küçük çocuklan da eğitiyorlar.
Orgüt, camileri kendilerine teslim etmeyen
çok sayıda imam ve müezzine yönelik de
saldınlar düzenledi. Özellikle Batman ve Di-
yarbakır'daki saldınlarda çok sayıda imam
yaşamını yitirdi. Örgüt Batman'da kaçırdı-
ğı bircami yaptırmaderneği başkanını 11 ay
boyunca yeraltındaki sığmaklarda tutmuş,
daha sonra serbest bırakmıştı.
12 kişi vakalan<h
Adana Büromuzun haberine göre, yasadı-
şı Hizbullah örgütü üyesi olduklan belirtilen
12 kişi yakalandı. Biri yaralı olarak ele ge-
çirilen örgüt üyelerinin eylem hazırlığında
olduklan savlandı.
İç hesaplaşma kuskusu
9 ayda 14
HizbuUahçı
öldürüldüYurtHaberleriServisi- Güneydoğu'da ge-
çen yıllarda PKK'lilere yönelik yoğunlaşan
faili meçhul cinayetlerin hedefı bu kez Hiz-
bullah yandaşlan. Diyarbakır'da önceki gün
Yümaz Karanın öldürühnesiyle son 9 ay
içinde Diyarbakır ve Batman'da faili meçhul
cinayetlere kurban giden Hizbullahçılar'm
sayısı 14'eyükseldi.
Emniyet yetkilileri, cinayetlerin örgüt içi
hesaplaşmadan kaynaklandjğını belirtirken,
ölenlerin yakınlan, olaylann faili meçhul ci-
nayetler serisinin devamı olduğunu öne sür-
düler.
Güneydoğu'da Hizbullahçılar. bir dönem
PKK'lilere saldınlar düzenledi. Yüzlerce ki-
şinin öldüğü bu saldınlardan sonra örgüt
kendi içinde ikiye bölündü. Bölünen 'Men-
2Ü' ve 'IBm' gruplan arasındada kanlı bir sa-
vaş başladı. Diyarbakır ve Batman'da son 9
ay içinde ise çevrelerinde Hizbullah'a yakın
olarakbilinen 14kişi öldürüldü, 3 kişi de ka-
çınldı. CinayetlerBatman'da tpragaz Mahal-
lesi Camii Imamı SvaçYridız'uı öldürülme-
siyle başladı. Batman'da işlenen 4 faili meç-
hul cinayetin hemen ardından olaylar Diyar-
bakır'a sıçradı.
Diyarbakır'da ise 10 kişi faili meçhul sal-
dınlar sonucu yaşımını yitirdi. Önceki gece
Diyarbakır'ın Bağlar beldesi Nükhet Coş-
kun Caddesi üzerinde Yılmaz Kara, genel-
likle Hizbullahçılann kullandığı Takarof
marka silahla öldürüldü. Diyarbakır ve Bat-
man'da öldürülen diğer Hizbullahçılann ad-
ian şöyle: Arif Başka, Nurullah Yddız, Ca-
sun Maslak, Zübeyir Kartal, Ahmet Şera,
Veysi Selimoğlu, Mehmet Nuri Sapmaz, Ah-
met Ekytemıır. Mahmut Ergin,Hasan Duran,
Ahmet Uluğ, Yılmaz Kara ve adı belirlene-
meyen bir kadın.
Cinayetlerin, örgütün iç hesaplaşması so-
nucu işlendiğini belirten polis yetkilileri şu
bilgileri verdiler:
" YakalayıpDGM CumburiyetBaşsavcuV
ğı'na gönderdiğimiz baa Hizbullahçılann
serbestbırakılmalannın ardından bu kezör-
güt taranndan sorgulandıklannı tespit ettik.
Hizbullah, sorguladıgı insanlann potts ifade-
lerini araşbrıyor. Gözalunda örgütle ilgili
önemli bilgi verenkr üüaz ediHyor. Örgütün
operasyonlaria etkisiz hale gelmesi iç besap-
lasmayı artnnyor. Bu kanlı hesaptaşmanın
da önünü ahnaya çahşıyoruz."
Saldınlar sırasında yakınlannı kaybeden-
lere göre ise örgütte iç hesaplaşma yok.
Aileler, olaylann Güneydoğu'da binlerce
insanın yaşamına mal olan faili meçhul ci-
nayetler serisinin devamı oldugu görüşünde.