Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 1999 CUMA
14 kultur@cumhuriyet.com.tr
• ** _
18. Istanbul Kitap Fuan 6 Kasım'da TUYAP Sergi Sarayı'nda açılıyor
• Ana konusu "Üçüncü
binyılın eşiğinde Türkiye'de
aydmlanma" olarak
belirlenen flıann bu yılki
onur yazan, yıllar sonra ilk
kez Türkiye'ye gelecek olan
Prof. Dr. Server Tanilli.
72 etkinliğin gerçekleşeceği
ftıann konuklan arasında
Tahar Ben Jelloun ve Cristina
Comencini de yer alıyor.
Kültür Servisi - 18. Istanbul Kitap
Fuan 6 Kasım Cuma günü saat 11.00'de
Tepebaşı TÜYAP Istanbul Sergi Sara-
yı'nda açılıyor. Fuann ana konusu bu
yıl "Üçüncü binyılın eşiğinde Türki-
ye'de aydınlanma" olarak belirlendi.
Fuar süresince düzenlenecek olan 72 et-
kinligin büyük bir bölûmünde bilim
adamları, yazarlar. sanatçılar, gazetecı-
ler ve araştırmacılar, bu konuyu tartı-
şacak ve görüşlerini dile getirecekler.
Istanbul Kitap Fuan'nınbu yılki onur
yazan. uzun yıllar sonra ilk kez Türki-
ye'ye gelecek olan bılim adamı Prof.
Dr. Server Tanilli.
TÜYAP, bu yıl da çeşitli ülkelerden
yazarları konuk edecek. Kitapseverler
fuar süresince Bulgaristan'dan Lubomir
Levtchev, Italya'dan Cristina Comen-
cini, Almanya'dan Mariaıuıe Sparr,
Yunanistan'dan Takis Teodoropulos,
Fransa'dan Tahar Ben Jelloun. Jacqu-
es Lacarriere. ChrisrJne Delphy. Dani-
el Pennac ve Jean Claude Kebapciyan
ıle tanışma olanağı bulacak.
Fuar etkinliklerine konuşmacı ola-
rak 200'ün üzerinde yazar. bilim ada-
mı, sanatçı, gazetecı. politıkacı ve araş-
tırmacı katılacak. Imza günlerine ise
400'ün üzerinde yazann katılması bek-
leniyor.
256 yayınevi ve yayın çalışmalann-
da bulunan yaklaşık 50 sivil toplum
kuruluşunun katıhmıyla düzenlenen
TÜYAP tstanbul Kitap Fuan, 14 Ka-
sım Pazarakşarru saat 19.00'a kadar açık
kalacak.
"Üçüncü binyılın eşiğinde Türki-
ye'de aydınlanma"temah 18. Istanbul
Kitap Fuan'nın etkınliklerinden bazı-
1) Erdal tnönü
2) tlhan Selçuk
3) Hikmet Çetinkava
4) Vedat Türkali
5) Cristina Comencini
6) Server Tanilli
7) Tahar Ben Jelloun
lan şöyle:
Cihan Demirri, Kandemir Konduk,
Sinan Gürdağcık, Sunder Erdoğan,
"Bir Mizah Dehası 'Suavi Sualp" baş-
lıklı panelın konuşmacılan. Erdal tnö-
nü, 'Fikirler ve Eylemler' üzenne bir
konferans sunacak.
Türkan Saylan, Hikmet Çetinkaya
ve Cengiz Ozakıncı, "Çağdaş Türld-
ye'nin Gelişiminde trtica' başlıklı pa-
nelın konuklan Ühan Selçuk, Paul Du-
mont, Ahmet Oktay ve Server Tanilli.
'Yirminci Yüzyıh Nasd Değerlendirme-
B' üzerine konuşacaklar.
'Osmanlı'da Aydmlanma'' başlıklı
panele Christopher Neumann, tlber
Ortayb, Paul Dumont ve Ekmeleddin
thsanoğlu katılacak. Tahar Ben Jello-
un ve Nedim Gürsel, 'Başka Bir Ülke-
de, Başka Bir Dilde Yazmak' üzerine
söyleşi yapacaklar. Fethi Naci, Semih
Gümüş ve Enver Ercan. '2000'e Doğ-
ru Türk Edebiyatı'nı değerlendirecek-
ler. 'Yaşam Edebiyatı, Edebiyat Yaşa-
rru Dışladı mı' başlıklı açıkoturumun ko-
nuşmacılan ise Osman Şahin, Feridun
Andaç, Haydar Ergülen ve Ozcan Ka-
rabulut
Cristina Comencini, 'İtalya'da Bir
Türk Sevdim' başlıklı kitabı üzerine
konuşma yapacak. 'Edebiyatçının Ya-
raücınğL, Sorumluluğu ve Yazar Örgüt-
leri' başlıklı panele Şükran KurdakuL
Mustafa Şerif Onaran \ e Ataol Behra-
moğlu katılacak. 'Server Tanilli Ue Ay-
dmlanma, Demokrasi ve Eğitim Üzeri-
ne' başlıklı söyleşinin konuşmacılan
Server Tanilli ve SevgiÖzeL Hikmet Çe-
tinkaya, Doğu Perinçek ve Sina Ak-
şüı'inkatılacağı 'AydmlanmaSürecin-
de Baö ve trtica' başlıklı panel gerçek-
leşecek.
Yüksel Pazarkaya, 'Aydmlanma Ap-
sından Goethe'nin Yapıtiannda Birey-
leşme' başlıklı konferansı sunacak.
'TürkAydınlanmacıhğuun Oncüsü Ha-
san ÂM YüceT üzerine Talip Apaydın ve
KonurErtop konuşacaklar. 'Türkiye'de
Aydınlanmanın Geçmişi ve GeleceğT
başlıklı panelin konuşmacılan ise Öner
Yağcı ve Mahmut Makal.
Cumhuriyet yazarlannın katılacağı
'Cumhuriyetin 75. Yıhnda Cumhuriyet
Okurian Soruyor, Yazarlan Yamtlıyor'
başlıklı söyleşi yapılacak. Dilek Doğ-
taş, Jale Parla ve Füsun Akatlı, 'Tür-
kiye'de Kadın Edebiyafının Yüz Yıh'nı
değerlendirecekler. Jacque Lacarri-
ere'nin konferansının başlığı 'Yolcu-
luk ve Yazm'.
Christine Delphy'nin söyleşisi de
'Kadınlar-Erkekler-Cinsiyet/Tophım-
sal Cinsiyet-Veni Bir Düşünme Biçimi'
üzerine. ErendizAtasü, Ayla Kutiu,Ta-
nk Dursun K. ve Feridun Andaç da
'Erendiz Atasü ve Roman' başlıklı pa-
nelde yer alacaklar.
"21 .Yüzyılın Eşiğinde Sanat ve Ede-
biyatmÖnündeki EngeUer"başlıklı pa-
nelin konuklan llhan Selçuk. Server
Tanilli, Şükran KurdakuL, Öner Yağcı,
Vedat Türkali olacak. Hasan Öztop-
rak'ın yöneteceği "Vedat Türkali Ro-
mancılığı ve Son Rnmanı Güven" baş-
lıklı panelın konuşmacılan ise Doğan
Hızlan, Emin Karaca ve Zeki Coşkun.
Demirtaş Ceyhun da '*Türk Aydm-
lanmasında Egitimin Veri ve Vakn CH-
gusu" konulu bir konferans verecek.
. frwfe4.1l"
347 milyar lira verilecek
Özel tiyatrolara
devlet desteği
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür
Bakanlığı. 77 tiyatro projesi ile 8 tiyatro salo-
nunun onanmı için toplam 347 milyar 115
milyon liralık devlet desteği sağlanmasını be-
nimsedi. Tartışmalara yol açtıği için, desteğin
tiyatrolara ne biçimde dağıtıldiğı değerlendir-
me kurulu taralindan açıklanmadı.
Kültür Bakanlığı Müsteşan Tekin Aybaş
baskanlığmda, Müsteşar Yardımcısı FîkretÜç-
can. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet
Özel, Devlet Tiyatrolan Genel Müdür Vekili
Rahmi DilligiL Tiyatro Oyunculan Derneği
Temsilcisi Gürsel Kortay, Uluslararası Tiyat-
ro Enstitüsü Temsücisi Refik Erduran ve Ti-
yatro Yapımcılan Demegi Başkanı Ali Poyra-
zoğlu'ndan oluşan Özel Tiyatrolara Devlet
Desteği Değerlendirme Kurulu, 11 Ekim'de
toplandı. 1999-2000 sanat sezonu için kendi-
sine ulaşan 136 tiyatronun başvurusunu değer-
lendiren kurul, 43 profesyonel tiyatroya 267
milyar 300 milyon lira; 15 çocuk oyununa 10
milyar 450 milyon lira; 12 amatör tiyatroya 9
milyar 250 milyon lira; 8 tiyatro salonu ona-
nmı için de 56 milyar 615 milyon liralık des-
tek sağlanmasını kararlaştırdı. Kültür Bakanı
İstemÜıan Talay, 62 tiyatro oyunu ve 4 tiyatro
salonumın donanım ve onanmına 160 milyar
lira verilen geçen yıla oranla bu yılki destek
miktannın yüzde 100'ün üzerinde arttmldığı-
na işaret etti. Aynca ilk kez uzun yıllardır bir
köytiyatrosu olarak hizmet veren tzrnirBadem-
ler Köyü Tiyatrosu'nun onanlarak tekrar ya-
şama geçiriimesi için de 4 milyar 250 milyon
liralık katkı sağlandığını bildiren Talay. "De-
ğeriendirme Kurulu. tiyatrolann yerii oyun,
jerieşik bina ve sürekli kadro buhındurma ve
dahaçokizk'NicnehitapetmekriterteBiidedii-
kate alarak değerlendirmede bulunmustur"
dedi.
Fatimah Tuggar işlerinde 'geçmişle modern zamanları dirleştiriyor'
'EtnîkduyartdüCve teknohji
ESRAALİÇAVUŞOGLU
6. Uluslararası tstanbul Bienali'nin
ana mekânı Dolmabahçe Kültür Mer-
kezi'nin ilgi çeken işlerinden biri Ni-
jerya doğumlu Fatimah Tuggar'm im-
zasını taşıyor. Tuggafın işleri, farklı
kültürlerin -Doğu ve Batı- birbirle-
riyle nasıl keskin bir biçimde birleş-
tiğıni göstermesi bakımından ilginç.
Nijerya'da doğup büyüyen ve sonra
New York'a yerleşen sanatçının çalış-
malannda bu iki farklı kültürün izle-
rini yoğun bir biçimde görmek müm-
kün. Ülkesini, o ülkede doğup büyü-
müş fakat yurtdışında da uzun süre ya-
şamış biri olarak ele alan Fatimah
Tuggar. kendisınin ve ülkesinin kim-
liğini nesnel ve ironik bir biçimde di-
le getiriyor.
Dolmabahçe Kültür Merkezi'nin
hemen girişindeki mekânda üç işi ser-
gilenen sanatçı, iki çalışmasında 'tek-
noloji' ile 'geienekseli' birleştiriyor.
Tuggar, 'Fır- Fır' adını verdiği çalış-
masında, tüylerden meydana gelen ve
serinletme işlevi gören yelpazeyi iki
farklı 'anbmıyla' kullanıyor. Elinize
alıp salladığınızda geleneksel bir se-
rinleme aracı, fişinı prize soktuğu-
nuzda ise ortasına yerleştirilen perva-
nenin hareket etmesiyle yine aynı
amacahizmet eden bu çalışmada Tug-
gar. teknolojinin yaşamımıza girme-
siyle değişen 'şeyİeri' irdeliyorbirbakıma. Mekânın
tavanından sarkıtılan iş ise araba lastiğinden yapıl-
mış bir kova... Lastik ko\anın üzenne konulan mus-
luk ise Tuggar'ın diğer işinde olduğu gibi gelenek-
sel bir nesnenin, değişen teknoloji ile birlikte dönüş-
tüğü durumu gösteriyor. Tuggar teknolojiye olan il-
gisinı şöyle açıklıyor: "Yapmak istediğim teknoioji-
>i keşfetmek_ Teknolojinin ne olduğu, bize ne kazan-
(Fbtoğraf: IĞIIR DEMİR)
• Yapmak
istediğim teknolojiyi
keşfetmek...
Geleneksel işlevi
olan nesnelerin,
teknolojiyle
dönüştüğü ikili
durumu irdeliyorum.
. i
• Üçüncü
çalışmamda
Doğu'ya yansıyan
Batılı görünümleri,
kültürler arası
geçişleri
göstermeye
çahşıyorum.
dirdığı ya da ne kaybemrdiğL. Geçmişte ne>i nasıl
kuDanıyordukve yaşamımıza teknolojinin girmesiv-
le birlikte bunlaruı kullanımlannda nelerin değişti-
ğini göstermek istiyorum. Dolmabahçe Kültür Mer-
kezi'nde sergilenen bu iki işim geleneksel işie\i olan
nesnelerin, teknolojinin işin içine ginnesiyle dönüş-
tüğü ikili durumu irdeliyor."
Tuggar, gerek yelpaze, gerekse kova çalışmasın-
da nesnelerin işlevinin değişme-
diğini, sadece tebıolojinin orta-
ya çıkmasıyla birlikte biçim de-
ğiştırdiğini göstermeye çalışı-
yor. Sanatçı. "Geçmişle modern
zamanlan bûieştiriyorum'' der-
ken dönemlerin değişkenliğinın
de altmı çiziyor.
Fatimah Tuggar'ın Nijerya'da-
ki gündelik yaşamı, yaşandığı
biçimiyle ele aldığı üçüncü ça-
lışmasında, bilgısayarla müda-
hale edilerek Batı dünyasına aıt
nesneler yerleştinlmiş. Sanatçı
böylece kültürler arası geçişleri
göstermeyi amaçhyor. "Doğu ile
Batf nın birbiriyk olan Dişkileri-
ni göstermeye calışıyorum. Do-
ğu'ya \ansıyan Batıh görünüm-
leri... Dünyanın hemen her ye-
rinde VITV sc\redühorsabu kül-
türün biri etkilememesi müm-
kündeğü."
Giovanna Amasadi. Tuggar'ın
çalışmalannı şöyle yorumlu-
yor"Tuggar'uı fotoğraf ve yer-
leştirmelerini >oğun ve bilinçli
birbiçimde karakterize eden' et-
nık" dujariılık. külrürü gü>a kü-
reseUeştinnek adına çeşitliliği en
aza indirgemek isteyenlere açık
bir cevap niteliğinde. Bu işlerde
Fatimah Tuggar, Nijena'nın>iiz-
yıllanür süren sömürgeleştiril-
mesi sırasında geliştirilmis olan karmaşık dönüşüm
ve uyariama sürecini görünür kılıvor. Onun işlerine
\ ansı\ an ve orada ifadesini bulan toplum. güçlü kül-
türel ve dini bir kimliğe ve büyük düş gücü potansi-
yeline sabip: bu toplunıa Batılı unsııriar sokulmuş.
özümlenmiş ve dönüsüme uğratılmış -bazen para-
doksal sonuçlar pahasına- fakat bunlar hiçbirzaman
toplum tarafindan edilgin biçimde özümsenmemiş."
Shakespeare'in ünlü yapıtı '3. Richard' ilk kez Türkiye'de
Kötülük, aşk9 politika iç içe
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Devlet Tiyatrosu, 1999-2000
tiyatro sezonunun yeni oyunlanndan
olan Shakespeare'in "3. Richard" adlı
yapıtını sahnelemeye başladı.
Türkiye'de ilk kez sahnelenecek olan
eser, kötülük, vicdan, aşk, politika ve
kurnazlığı bir arada sunuyor.
"3. Richard", Büyük Tiyatro'da
oyundan bölümler sergilenerek basına
tanıtıldı. Türkçeye Berna Moran'ın
çevirdiği ünlü yapıtın yönetmenliğini
Işıl Kasapoğlu üstlenıyor. Kral 3.
Richard'ı Burak Reis Sergen'in
canlandırdığı oyunda. Levent Ulgen,
Sinan Pekinton, Cahit Çağıran, Sabri
Özmener, Mithat Erdemli, Ali
Davutoğlu. Volkan Özgömeç, Hakan
Çimenser. Hakan Ozgömeç, Ercan
Eker, Eray Eserol, Zeynep Yazar,
Emine Semra Gökalp, Pervin Ünalp,
Betil Akışık ve Ekin Turan rol alıyor.
Oyunun dekorlannı Hakan Dündar.
kostümlerini NurOzmen, ışık
tasanmını Ersen Tunççeiik v e Mustafa
Özdemir hazırladı. Oyun, kardeşi
Edward'dan sonra kral olmayı aklına
koyan Gloucester Dükü Richard'ın,
türlü hile ve cinayetlere başvurarak
tahtı ele geçirişi ve sonraki olaylan
konu alıyor. Yönetmen Işıl Kasapoğlu,
izleyicinin "3. RKhard"da kötülük,
vicdan, aşk, politika ve kurnazlığı
bulacağını kaydetti. Oyuncularla
birlikte yoğun bir çalışma temposu
içinde olduklannı anlatan Kasapoğlu, 6
haftadan bu yana prova yaptıkJannı
bildirdi. Türk tiyatrosunda, geçmiş
dönemde dünya klasiklerine daha fazla
yer verildiğine işaret eden Kasapoğlu,
bu yıl Büyük Tiyatro'yu hiç
yapılmamış bir Shakespeare oyunuyla
açtıklannı söyledi.
"3. Richard" 17, 19, 22, 24, 26, 29 ve
31 Ekim günlen izlenebilecek.
YAZI ODASI
SELİM İLERİ
Bir Yazı Geri Getirmek
Bütün yaz çalışarak geçti. Ada, Her Yalnızlık Gi-
bi, yaz başında 'son'a yaklaşmıştı. Hanl harıl ça-
lıştım. Bitti, yazı da alıp götürerek.
Günlerin bin sebepli sorunları olmasaydı ve bu
kadar bunalmasaydım, tatilsiz bir yaz geçti diye-
cektim. Ama sonra dört beş gün çıkıp gittim.
Bir yaz sonu buldum Yalıkavak'ta. Orası bom-
boştu. Gerçi yaz, güneşi ve sıcağıyla devam edi-
yordu ama, konuklarını yrtirmişti. Yazlann gel-
geç konuklan denizi, ince esintiyi, kahkahalı ak-
şamlan bırakıp, çoktan dönmüşlerdi yerlerine
yurtlarına.
Yalıkavak'taki Başar Pansiyon'a akşam vakti
ulaştık.
Başar Pansiyon'u yaz başında, değerii sanat-
çı Gül Gülgûn övmüştü. Ne kadar haklıymış. De-
niz kıyısında, Bodrum'un eski yıllannı anımsa-
tan, alçakgönüllü, bağ bahçe içinde, tertemiz bir
pansiyon.
Müşerref Hanım harikulâde ev yemekleri ya-
pıyor. înanılmaz lahana, kabakçiçeği dolması, ta-
dı damağınızda kalan mücverler. Eşi Ibrahim
Bey, sabahtan balığa çıkıyor. Ve hep o sadelik,
incelik.
Büyük bahçede nar ağaçları. Nariar sonbaha-
nn renklerini kuşanmıştı: Sarıiar, uçan yeşiller,
pembeler, kırmızılar, kıpkırmızı narçiçeği kırmızı-
sı.
Uzakta ayva ağaçları ve sararmış ayvalar. Be-
ride, kıyıda irice palmiyeler, genç feniksler, biber
ağaçları, ağaçlaşmış zakkumlar. Başar Pansi-
yon'un bahçesi günlerce seyredilebilir.
Saksılarda, tenekelerde begonyalar, sardunya-
lar, geniş alanda artık göçmüş ayçiçekleri, ayçi-
çeği kadavraları. Sonra birden fışkıran, mevsime
meydan okuyan akşamsafaları, renk renk.
Gece olunca, yok, gün kararınca bahçeyi, de-
niz kenannı çıplak ampuller aydınlatıyor. Masa çev-
resindetoplanılıyor. Yaz henüz b'rtmemişken, bes-
belli, güneydedaha sürecekken, tuhaf sıtmalar-
la yazın bittiğini duyumsuyoruz.
Başar Pansiyon Yalıkavak'ta ama, Yalıkavak'ın
meydanından epey uzakta. Yalıkavak'a da gittim.
Çarşısı geçen yazlann kalabalığından kopuver-
miş. Perşembe günü yine pazar kuruldu. Paza-
nn da o eski kalabalığı yok. Kumaşçılardan geç-
tik, otçulara geldik, zeytincilerde durakladık.
İki gece Çavuş'un Yeri'ne gittik, balık yendi. Ora-
da deniz kıyısı yine aydınlatılmıştı. Suda berrak
çakıl taşları. Yalnız günün sıcağını yiyip serin ge-
ceye hazırlanan ve alacalanna biraz sonbahar ser-
pili çakıl taşlan.
Başar Pansiyon'un kocaman kara köpeği Bin-
go dostumuz oldu. O kadar ki, pansiyon kapı-
sından her çıkışımızda yolumuzu kesti. Son sa-
bah ayrılırken, büsbütün gittiğimizi biliyor, gerçek
bir kederle ardımızdan koşuyordu. Içimiz bur-
kuldu.
Içim dahadaburkularak, Çehov'un "KüçükKö-
pekliKadın" hikâyesıni düşündüm. Yazsonunu,
yaz sonlanndan aynlışı anlatır. Evet, bir de yaz son-
larından aynlış vardır. Sanki bir daha yaz gelme-
yecek izlenimine kapılırsınız. "Küçük Köpekli Ka-
dın"ûa bir daha yaz gelmez.
Istanbul'a vardığımtzda mevsim değişti. Daha
feribotta yağmur damlalan. Sonra handiyse ayaz-
lı bir Istanbul akşamı. Ekim gelip saltanat kurmuş.
Eve girerken yazı geride, hem epey geride bı-
raktığımızı ayırt ettim.
Ev karanlık ve ıssızdı. Havasızdı; pencereleri aç-
tım. Balkona çıktım. Arka bahçelerimizde ince-
den yaprak dökümü. Yavru kediler biraz daha bü-
yümüş. sanki daha kalın kürkler giymişler.
Yaz beni terk etti, dıyordum. Yazı geri getirmek.
Romanda, anlatıda... Ama nasıl? Ne zaman?
Başka bir şey daha oldu: Bu şehri sevmediği-
mi.. artık sevmediğimi, sevemediğimi hissettim.
Istanbul bende hatıra olmuş. Bunaçok üzüldüm.
Her şeyi yabancımdı. Belki nicedir öyle, ama ilk
kez dile getiriyordum. Kendi kendime, fısıltıyla:
Bir anı, belleğin yaşatmaya çalıştığı birioç görün-
tü, bazı sahneler. Hepsi o kadar.
Doğup büyüdüğüm şehirde kalakalıyor, bir ya-
zı geri getirmek istiyordum.
Takvimde h Bırakan: ' \
"Her'gün birperde attım, I Çile, kin çektim ûs-
tüme; I Çiçeklenir dört mevsim I Yanmadan don-
madan." Oğuz Tansei, "Açık Seçik" (Dağı öp-
meler), Yapı Kredi Yayınları, 1999.
K Ü L T Ü R I Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I