25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
113EKİM 1999ÇABŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKİYE IstatoU Edine Kooeli Çarakkale Izrrr Marisa Aycn Derzli A A A A A A A A 20 23 22 25 26 26 28 25 Sinop A 21 Adana Samsun PB 23 Mersin Trabzon PB 21 Diyarbakır Giresun PB 22 Şanlıurfa Ankara A 17 Mardin Eskişehir A 19 Siirt Konya A 17 Hakkâri PB 17 Sıvas A 16 Van PB 16 Zorgutdak A 19 Antatya A 29 Kars PB 10 Yurdun kuzeydoğu Ke- sımlerı parçalı bulutlu, öteki yeder az bulutlu ve açık geçecek. Mar- mara ıle yurdun ıç ke- smlennde sabah saat- lennde yer yef sıs göru- lecek. Hava sıcâklığı yurdun batı kesimlerin- de artmaya deyam ede- cek, doğuda önemlı bır değışıklık olmayacak Ruzgar kuzey ve doğu yönterden hafif arasıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB 14 12 14 17 18 17 19 18 Münih PB 19 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB PB PB A 1/ 20 25 21 24 23 25 27 PB 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB Y Y Y Y Y Y A 13 28 18 26 22 22 21 30 A 27 Parçalı bulutkı Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurtu Kartı , Gö* gCrültıjkJ GIJINCELCÜNEVT ARCAYÜREK _ H laştarafı 1. Sayfada ' lenifor. AJatet Bakanı Hikmet Sami Türk, 'Bu tesan, bi- zimtesarı değil" diyor. Bir bakıma redd-i miras. IVHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye göre, hü- - kürret programında af yok. "Affı gündeme MHP ge- - tirrredi". A>JAR hararetli taraftar. Bilinen nedenlerden. - Km sahİDİenecek affı? Ortada kala kala Aylanur'un • anresini kurtarmak için harekete geçen Rahşan Ha- nımkaldı. - ' Aslında af tasansı ortada kaldı. ? Rîhşan Hanım da affın sadece kader mahkûmlan- ı nı (jani bol miktarda katil ve benzerierini) affetmeyi düşediğini. ama daha sonraki gelişmeletie bu masum , istegin yozlaştığını söyledı. O/sa, bu açıklamanın kıymet-i harbiyesi yok! Ne- den çok ama çok basit. A Yasas'na, geniş yakınılara uğrayan bıçim ilk ön- ce BülentEcevitın başkanltğındatoplanan Bakan- lar Kurulu'nda verildi. Başbakan Ecevıt -eşiyfe bugün yakındıkları Af Ya- , sasını- genışleten tasarı metnini imzalayarak (20.8.1999 tarihinde, B.02.0.KKG.10.101 -1507-4091 sayıı yazıyla) Meclis'e gönderdi. DSP mılletvekillerine hiçbir talimat verilmediği için tasarı Meclıs komısyonlannda ciddi bır direnmeye uğ- ramadan daha da genişletilerek geçti. Şmdi sormak gerektr Ecevrtler'e: Mademki Af Ya- sası nı sosyal kimi tstıraplan dindırecek ve kader mah- kûrrlannı ılgilendirecek biçimde geçirmek istiyordu- nuz. Başbakan Ecevıt, Bakanlar Kurulu'nda tasannın genşletılmesıne neden herhangı bir müdahalede bu- lunmadı? DSP, Meclis'te ağırlık parti. Sesini duyurabilirdi. Başbakan, sabah, öğle ve akşam üzerleri "mutat basın toplantılan" düzenlediği Başbakanlık önünde- ki mikrofondan -işine geldiğinde pek çok kez yaptığı gibi- milletvekillerine affın genişletilmemesiniricaede- bilirdi. _ Parlamentonun üzerinden kuş uçsa Hüsamettin Özkan'dan gelen haberierle bilgi sahibı olan Ecevıt; komisyonlarda dönen dümenlere karşı bir çıkış yap- ma gereğini acaba niçin duymadı? Bu sorular gerçeği gösteren bir başka soruyu akla getiriyor Bilinen bütün bu gelişmeler; iş işten geçtikten son- ra "yasanın bazı maddelerini içine sindiremediğini" söyleyen Başbakan'la bu tasannın amaçladığı ilkele- n içermediğini açıklayan Rahşan Hanım'ın sorumlu- luğunu unutturabilir mi? Perişanlık Elbette hayır! Şimdi durum nedir? Önümüzde ya- jrattcılanmn yadsıdığı "sahibimeçhul btryasa" var. ı~" Bir de bu yasayla ne yapacağını bilemeyen hükü- Vnet ortaklan. Ortaklar, ok yaydan çıktıktan sonra toplantılar dü- zenliyor. llktoplantı on beş gün önceydi. Af Yasası'nın çıkması için acele edenler, şimdı gecikmeye neden ol- du: Örneğin, "Hapishanelerdeki eylemleri affın çıkma- yışına bağlayan" Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ilk toplantıya gelmedi. ikınci toplantıda afta anlaşma yok! Her kafadan bir ses çıkıyor. , Ortakiann herbın ayn telden af diliyor. Örneğin, ANAP'ın derdi, görevıni kötüye kullanan- lann af sınırları ıçinde tutulması. Yüce Divan'a hesap vereceğini söyleyerek hükü- mete girmeyen Mesırt Yılmaz ve Mustafa Kalemli ve Yaşar Topçu böylece.. yargısız tertemiz olacak- lar! MHP'nin ünlü Haluk Kırcı'yı kurtarmak için çete- lerin affını istediğı öne sürüldü. MHP, çetelerin affedil- mesini istemediğinı açıkladı ama... Kırcı zaten katil- den sanık, her haliyle aftan yararlanacak. DSP, Rahşan Hanım katından gelen son emirie af- fın daraltılmasını, küçültülmesıni istıyor. \,' Sözün kısası efendim: * Depremden sonra hükümetin hali nice ise.. Af konusunda da bir o kadar perişan. Kısacası hükümet ortaklan af konusunda dandini! Dısisleri Atanuılam eleştiri EMİNE KARAKİTAPOĞLU CENEVRE - Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Cenevre Daımi Temsilcıliği'ne ata- nan BM Uluslararası Teleko- münikasyon Birliği'nden de (1TU) sorumlu müsteşannm Kafkas Dairesi Başkanlı- ğı'ndan gelmesi, Dışişleri atamalanndaki seçim kıstas- lannın tartışılmasını günde- me getirdi. Uzun yıllar ITU- Türkiye ilişkilerinde görev alan Türk Telekom Genel Müdürii Fatih YurdaL ITU ile ilişkileri yürütecek kişi- nin birikim sahibi olması ge- rektiğini belirterek "Yiırtch- şı atamalannda yararlı ota- cakkişininatanmas diye bir şey söz konusu değil. Cenev- re'de. ITl gibi bir kurumla ilgUenebilecek yeterlilikte bt- risinin bulunmaması cina- yettir" dedı. 1 Eylülden beri ITU ile ilişkilerden sorumlu olan ve kuruma ilişkin sorular karşı- sında. buraya yeni geldiği için konuyu iyi bilmediğini belirten meslek memuru (müsteşar)Ayşe Sinirtioğ- hı'nun ise Kafkas dairesinde çalıştığı, ITU-Tûrkiye ilişki- leri konusunda herhangi bir eğitimden geçmediği gibi te- lekomünikasyon konusunda da calışmadıgı öğrenildi. Cenevre daimi temsilcili- ği yaptığı açıklamada, eko- nomik bölümde görev yapan iki meslek memuru bulun- duğunu, bunlann ITU dahil BM'nin CenevTe'deki bütün örgütleriyle ilgilenmek zo- runda olduklanndan bütün konularda uztnan olmalan- nın beklenemeyeceğini bil- dirdi. Büyükelçilik, Cenev- re'deki durumun diğer mis- yonlarda da yaşandığını. ba- kanlığın, olanaklar ölçüsün- de çalışanlarma eğitim prog- ramlan düzenlediğini belir- terekbazı konulann görev sı- rasında öğrenilmesinin kaçı- nılmazlığını dile getirdi. ITU'nun düzenlediği, Te- lekom 99-lnteraktif 99 fuan- nın açılışı için Cenevre'ye gelen Türk Telekom Genel Müdürü Yurdal, ITU ile iliş- kilerde yaşanan sıkıntılan anlatarak en eski üyelerden olan Türkiye'nin oy hakkı- nın kalmadığını, sorunlann konuyu bilen kişilerle çözü- lebileceğini söyledi. Yurdal, ITU'nun BM'nin en önemli organlanndan bi- risi olduğuna dikkat çekerek Cenevre'de ITU ile ilgili bir ataşelik oluşturulmasının çok yararlı olacağına dikkat çekti. Dünyanın 188 ülkesi- nin üye olduğu ve her türlü iletişim frekansının karar or- ganı konumundaki ITU, Ma- yıs 2000'de Dünya Radyo- komünikasyon Konferan- sı'nı (WRC-2000) Istan- bul'da düzenleyecek. AB*ııiıı beklentisi KıbrısANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av- rupa Birliği'nin (AB) yürütme organı ko- misyonun bugün açıklayacağı Türkiye Raporu'nda, tam üyelik adaylığı yolunun, Kıbns sorununun çözümünde "yapıa roJ" oynanmasından geçtiği mesajının bir kez daha verilmesı bekleniyor. AB'nin geniş- lemesini tamamen siyasi bır olay olarak niteleyen Türkiye, taraflar arasındaki yo- ğun pazarlıklann Helsinki Zin'esi'nin ya- pıldığı güne kadar sürecegini, ancak An- kara'nın siyasi konularda taviz vennesi- nin olanaklı olmadığını bildiriyor. Türki- ye, tam üyelik adayhğı statüsünün veril- mesine yönelik ifadelerin yer almasının beklendiği raporun, Helsinki Zirvesi açı- sından belirleyici olmayacağını kaydedi- yor. Lüksemburg Zirvesi'yle dışladığı Tür- kiye'yı yeniden kazanıp, tam üyelik stra- tejisi kazandırmak isteyen AB, yıllık ola- ğan "Izfeme Raporu"nu bugün açüdaya- cak. Komisyonun hazırladığı raporda. Türkiye'deki ınsan haklan, iç ve dış siya- set ve ekonomık göstergeler aynnülany- la inceleniyor. 57. hükümetin insan hak- lan konusunda bazı olumlu attığının an- cak yapılması gereken çok şey bulundu- ğunun belirtileceği raporda, özellikle dış siyaset sorunlanna ağırlıklı yer verilmesi bekleniyor. Dış siyaset sorunlannın ba- şında yer alan Kıbns ve Türk-Yunan iliş- kilerinde Ankara'nın "yapra" rol oyna- masının önemine değinılen raporda, Türk ekonomisinin dinamik ve rekabete daya- nıklı olduğu ancak enflasyan ve işsizlik gibi makroekonomik göstergelenn olum- suzluğuna yer veriliyor. Ülke gelirlerinin adaletli dağıtılmadığının kaydedildiği ra- porda, siyasi gelişme oranı da diğer 12 a- day arasında "en düşük" olarak belirtili- yor. Raporun sonuç bölümünde ise 1963 yılından bu yana ortaklık ilişkisinde bu- lunulan Türkiye'ye de Orta ve Doğu Av- rupa ülkelerine olduğu gibi tam üyelik adaylığı statüsünün verilmesinin öneril- mesi bekleniyor. Ancak komisyon raporu, AB Konse- yi'nin 10-11 Arahk'ta yapacağı Helsinki Zirvesi'ndeki tutumlan açısından bağla- yıcı bir özellik taşunıyor. AB yapısında komisyon, Konseyin talimatlannı yerine getiren bir hükümet özelliğinde. Konseyin tam üye adaylan ile ilgili her yıl düzenlı rapor hazırlama görevi verdiği komisyo- nun raporu, Konsey zirvesinde göz önün- de tutulacak. Ancak Konsey'de kararlar oybirliği ile alındığı için tek bir ülkenin bi- le karşı yönde oy kullanması karann alı- namamasına neden oluyor. Türkiye'nin tam üyelik adaylığı ile ilgili olarak en önemli muhalefeti, ınsan haklan konu- sunda duyarlılıklan ile bilinen Iskandinav ülkeleri ile Yunanıstan yapıyor. tsveç ve Danimarka'nın Türkiye konusunda yu- muşadığı, Yunanistan'ın ise "mutlakabir jest görmek tstedigi" ka\dediliyor. Cem: Raporu büyütmüyoruz Dışişleri Bakanı İsmail Cem, son dış politik gelişmeler konusunda TBMM'ye bılgilendirdi. Cem, raporla ilgili olarak şu görüşleri ıletti: " Yann (bugün) bir rapor yayınlanacak. Bu raporu da zaman zaman çok büyüt- mektiyiz. Bûyük bir ihtimalk Türkh-eiçin i>i unsurtar ifade edeceklerdir. Ama geçen sene hazuianan raporda da i>i ifadeler \ar- dı. Komisyon bia zaten ada\ oiarak ifade edi>or. Bunu çok da bü>ürmemek lanm. AB, Türkiye've karşı yanlış vapmıştır. El- bette biz AB'ye kanlmak için 1963'ten bü yana husustajız. Bunu bir mucize gibi, ol- mazsa otaıaz görmemekteviz." Türk Dışişleri Bakanhğı yetkilileri ise Helsinki Zirvesi öncesinde önem taşıyan raporun açıklanmasını bekliyorlar. Ba- kanlığa ulaşan bilgilere göre raporda Tür- kiye ile ilgili olarak genel anlamda olum- lu ifadelerin kullanılacağının anlaşıldığı- nı belirten bir diplomatık kaynak, "Bu ra- por, bize AB kapısını tam olarak kapama- dıklan süreceönemMir. Ama genişjeme tş- leri tamamen siyasidir. Helsinki'de de siya- si olacakür. O taritae kadar hangi seviyede kim ne derse desin hiçbir önemi olmaya- cakûr. Ada>hk durumu 11 Aralık gfinfi rirvenin sonaerdigi saaoere kadar beüi ol- mayacaktırn dedi. Aynı dıplomatik kaynak, AB'nin Tür- kiye ile ilgili olarak özellikle Kıbns ve Türk-Yunan sorunlannı gündeme getir- mekten kaçınmadığmı belirterek, komis- yonun bugün açıklayacağı raporda da bu konularda benzer istemlerde bulunması- nın beklendiğini kaydetti. Türkiye'nin bu konulardaki tutumunun belli olduğunu. uzun yıllardır yapılan baskılara karşın bir geri adım atılmadığını anımsatan kaynak, "Helsinki'ye kadar onlar bizden bö\le is- teklerde bulunacaklar. biz de vermeyece- ğiz. Onlara" Daha ne istıyorsunuz'diyece- ğiz. Ve bu durum, bu şekilde gidecek. Ne kadar versek de onlar tatmin olmaz za- ten" dedı. Cem, Türkiye'nin Kıbns polıtıkasını son yıllarda daha iyi anlattığuıı belirte- rek, dünya kamuoyunun adadaki gerçek- leri görmeye başlainasının olumlu bir iler- leme olduğunu söyledi. Cem. Birleşmış Milletler (BM) Genel Sekreten Kofi An- nan'ın Kıbns'taki iki toplum liderine New York'ta önkoşulsuz görüşmeler yapılma- sı için göndermeyi planladığı davet mek- tuplanmn Türkiye'nin girişimlen sonu- cunda "şimdüık'' gündemden düştüğünü bildirdi. Cem, Türk-Yunan ilişkileri konu- sunda şunlan söyledi: "Yunanistan'ın bir sene önceki dış poli- tikası, Yunan çıkannı Türkiye ile kavgalı, gerilimli olmakta görüyordu. Bugünkü dış poiitikamn amacı da Yunan çıkandır ama Türkiye ile ka\galı olmamakta. Ege'deki gerilimi azaltmaya yönelik bir dış politika- dır. Bu çok önemli bir değişimdir.r> Nursi'ye göre yeraltaıda bomba var DemirelKosom'yagidiy ÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA- Nurculuğun ku- rucusu Said-i Nursi'nin de dep- remleri "Tann'mn insanlan ter- biye etmek ve kendisini tanıma- yanlara tamtmak amacıyla ger- çekleştirdiğiolay" şeklinde açıkla- dı gı ortaya çıktı. Depremi doga olayı diye niteleyenleri "sapıklık ve ahmaknk" ile suçlayan Nursi, "meleklerinin »eraJünda depola- dıgı bir bombayı AJIah'a karşı ge- len Idşfleri uyandırmak için ateş- lemesi sonucu deprem oiduğu"nu öne sürüyor. Kocatepe Cami- si'ndeki mevlidin ardından söyle- dikleri sözlerle tepki çeken ve hakEinâa soruşturma başjLatılan Nurcu Yeni Asya gazetesinin sa- hibi Mehmet Kuthılar'ın, dep- rernle ilgili görüşlerini, Nurculu- ğun kurucusu Said-i Nursi'nin ri- salelennden aldığı belirlendi. Nursi, "Sözter" adlı kitabının 150. sayfasında yer alan yazısında, Al- lah'ın depremle insanlan terbiye ettiği ve uyardığını savunuyor. 1939 yıluıdaki Erzincan depremi sonrasmda yazıldığı belirlenen bölümde Nursi. "yerin Allah'ın emriyle bazen kıpirdadığuu, ba- zen de ntrediğiıır söylüyor. Kutlular, 28 Şubat'taki kararla- nn Gölcük'teki askeri üslerde ahndıgı için depremin o bölgede olduğunu öne sürerken, lideri Nursi o dönemdeki depremi şöy- le yorumluyor: "Teravih vBktin- de, Müslümanlar ramazanın se- vincini \aşarken. raoŞolarda ka- dın ağzıyla çalman ve dinleyenleri cezbeden şarkılar sonucunda mey- danagetdT Izmır'de sık deprem olmasını, "Ramazanda oruç turmayan ve ramazan ayına hürmet etmeyen gafılkri uyandırmak ve insanlan imana gelerek namaza ve niyaza uyandırmak için sarsıyor ve titri- yor" diye yorumlayan Nursi, Er- zincan'daki depremleri ise şöyle açıklıyor: "Birincisihatalanazol- mak cihetiyie temizlik için acele edildi; ikincisi dinsizlerin kurduk- lan merkezi tesis faalhederi hald- kaüi, iman mtıhafiyJan ve tslami- yet koruyuculan orada yenilmek üzere olduğu için önce oralan to- katladı." Depremi bilünsel olarak açrkla- yanlan sapıklıkla suçlayan Nursi. "meleklerinin yeralönda depola- dığı bir bomba>ı Allah'a karşı ge- len kişileri uyandırmak için ateş- lemesi sonucu deprem olduğu r ıd- KuÛularDGM'de Marmara Bölgesi'nde yaşanan deprem felaketine 28 Şubat sûrecinin ve türban yasağının neden olduğunu öne sünen ve kitapçık bastıran Yeni Asya gazetesinin sahibi Mehmet Kutlular. hakkında Ankara DCM'nin başlatüğı sonışturma nedeniyle İstanbul DGM'de ifade verdi Tutuklanması istemryîe mahkemeye sevk edflen Kutiular, gazetecilerin sorulanru yanıtiarken Kocatepe Camii'nde yaptığı konuşma ve dağıülan "llahi İkaz" isünli kitapçık nedeniyle ifade verdiğini söyledi Oiayın bu kadar büyütûlmesinde basııun rol aldığmı öne süren Kutlular, "Etana göre tahriki yapan sizsiniz" dedl. .^ diasında da bulunuyor. u Depremi yalnız doga olayı olarak açıklama- vi. ahmakhğtn en kötüsü ve inkâr- cıhk" olarak nıtelendiren Nursi şöyle diyor: "Sel, deprem, 1. Dün- ya Savaşı gibi musibeder. Allah'ın hikmetini, gücünü, iradesini. hâ- kimiyetini çok açık gösterdiği hal- de. insan görünümünde bir kısım ahmak şevtanlar. Allah'ın bütün işaretlerine ve terbiyesine karşüık verip diyorlar ki, 'bir maddenm patlamasıdır. tesadüftür'. Mana- sız yalanlar ediyoriar" Nurculann, yüzlerce kişinin ya- şamını yitirdiği geçen yılki Ada- na depremi sonrasında da benzer propagandalar yaptıklan belirlen- di. "Adanah kardejleriniz" ımzalı ve "Cstadın hizmetinde bulunan talebeleri'' ımzasıyla dağırılan bil- dırilerde, Saıd-i Nursi'nin Erzin- can depremi görüşlerine yer veri- liyor. Radyo. TV ve yazılı basın- daki müstehcen yayınlar yüzün- den Adana'da deprem olduğu öne sürülen bildiride şöyle deniliyor: "İnsan haklan, demokrasi ku- rallan. serbesttik, özgürlük ve ka- dın haklan gibi ileri sürülen şeyler, hakikatte ahlaksızuğa, müstehcen- liğe vo) açmak için istimal edileget- miş ve halen de avra menfı yolda is- timal edilen şev lerdir. Ve daha bil- mediğimiz nice gavri ahlaki, inkâr- cı ve küfri cereyanlar ise ecnebi he- sabına millet, vatan ve İslamiyete darbe vurmak emeli içindedirler. Cenabı Hak. Avrupa zalim ve kâ- fuierinin ve Asva münafiklannın, necip miüetimiz ve mübarek vata- nımız aleyhindeki gizü ve aşikâr bütün planknnı akim bıraksın." 1 SERKANDEMİRTAŞ ANKARA - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL 15 Ekim'de bir günlük çalışma ziyareti için Kosova'ya gidecek. Demirel'in gezisinin Kosova'da son dönem- de bağımsızhğa yönelik gırişım- lerin arttığı bir döneme rastla- ması açısından önemli olduğu bildiriliyor. NATO'nun Yugoslavya'ya yöneiik hava harekâtının sona ermesinden sonra bölgeye giden en üst düzey yetkili sıfatını ka- zanacak olan Demirel, Koso- va'da görev yapan Türk birliği ile Türk azınlığı ziyaret edecek. NATO'nun tarihinde ilk kez so- nımluluk alanı dışında askeri bir harekât düzenleyerek, uluslara- rası bir askeri gücü yerleştirdiği Kosova'da huzurun büyük ölçü- de sağlanmasının ardından böl- geye ziyaretler başladı. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in geçen aylarda bölgeye düzenlediği ziyaretin ardından, Demirel de 15 Ekim'de bir gün- lük ziyaret için Kosova'ya gide- cek. Demirel'in, Priştine ve Ma- muşa'da Türk azınlığının tem- silcileri ile bir araya geleceği ve KFOR kapsarrunda görev yapan bin kişilik Türk birliğini denet- leyeceği kaydedildi. Priştine ve Mamuşa'da Dışişleri Bakanh- ğı'nın kurduğu irtibat bürolan- nı da ziyaret etmesinin beklen- diği Demirel'in Kosova gezisi "hassas" bir ziyaret olarak de- ğerlendiriliyor. Ancak Demi- rel'in, Dışişleri Bakanı Cem'in de görüştüğü UÇK (Kosova Kurtuluş Ordusu) yetkilileriyle bir araya gelip gelmeyeceği ke- sinlik kazanmadı Yugoslavya yönetimi, UÇK'yi bölücü terö- rist bir örgüt olarak değerlendi- riyor. Cumhurbaşkanı Demi- rel'in Kosova ziyaretinin siya- si ve ekonomik amaçlan şöy- le: - Yugoslavya yönedmine kar- şı yürütülen operasyonda aktif yer alan Türkrve'nin, saldınla- nn sona ermesinin ardından da bölgeve ilgisinin sürdüğünü gös- termek. - Türk azınlığın Türkiye'yle ilişkilerinin sağlam tutulması- nın sağlanması, Türk azınlık aracılığıyla K.osova'daki etki alanının korunması. - Kosova'nın yeniden yapüan- dmlması kapsammda Türk fİr- maiaruun faalivetlerinin izlen- mesi ve yeni olanaklann araştı- nhnasL Türk-Yunan İş Konseyi toplantısı Ticari bürolar kuruluyor MURATlLEM Nurcular soruşturması • Baştarafi 1. Sayfada lu, depremle ilgili olarak TSK'ye yönelik eleştiri- ler konusundaki görüşü- nün sorulması üzerine, şunlan söyledi: "Münferit olaylan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ta- mamına mal etmek yanlış. Orduya yönelik ölcüyü ve maksadı aşan ifadelerin ya- kışıksu olduğunu düşünü- yorum. Bu eleştirileri ya- panlann, içlerinde giztedik- leri düşüncekri bu vesiley- le ortaya kovduklannı dü- şünüyonun. Ulkemiz ban- şa açık bir ülke iken böyle gergjntikler yaranlmaması gerekir. Deprem felaketi ila- hitakdirdirvebilimselyön- leridetartişılabilir. Ama or- duya yönelik bazı yakıştır- malarm yalaşıksız olduğu- nu düşünüyorum. Deprem bölgesinde ölen kişiler iyi tahlil edüirse bu daha iyi anlaşıhr." Bedelli askerlik konu- sundaki çalişmalann bu ay içerisinde sonuçlandınlma- sı durumunda, ilk celplerin kasım ayında gönderilip gönderümeyeceğine ilişkin soruya Çakmakoğlü. ^asa çdanadan belli olmaz" kar- şılığını verdi. Deprem bölgesindeki as- kerlerin erken terhisi konu- sundaki bir soruya da Çak- makoğlu, "Henüz baglav> a bir beyanda bulunmadık. tlkelerimize uyması vönün- den ön hazırüga ihtiyaç var" karşılığını verdi. Çakmakoğlü, cuma gü- nü Türkiye'ye dönecek. Deprem koımüan boş kalacak • Baştarafi 1. Sayfada menin başladığını bildirdi. Bannma yardımı konusunda iki sıkıntının yaşandığını anlatan Gemi- ci, çadırkentte yaşayan aılelenn ba- nnma yardımından yararlanmalan durumunda hemen çadırkentten çık- malannın istenmediğini söyledi. Ge- mici. bu ailelerin düzenlerini kurun- caya kadar belli bir süre çadırkent- lerde yaşamaya devam edebilecekle- rini bildirdi. Gemici, yurttaşlann 17 Ağus- tos'taki depremden zarar gördüğünü elektrik, su faturası, kira kontratı ya da hasar tespit raporundan herhangi birisiyle belgelendirebileceğini, bu belgelerden yabıızca birinin yeterli olacağıru söyledi. Bannma yardımı için 65 bin başvuru olması planlanan prefabrike konut sayısının fazla mı olacağı sorusunu gündeme getirir- ken, bu konutlardan çoğunluğunun boşta kalacağı endişesini de günde- me getirdi. Anketten 18 bin istekli çıkmasına karşın Bayındırlık Bakan- hğı 26 bin prefabrike konut için iha- leye çıkarken. yabancı ülkeler ve si- vil toplum örgütlerinin yapacağı ko- nutlarla bu sayı 32 bine uîaşacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- reL "Kira alan vatandaş bir yere gi- decek, kışı orada geçirecek. 32 bin ge- çici mesken yapdacak. Bunlar kasım sonuna kadar tamamlanmış olacak. Bunlann 26 binini devlet, 6 binini gö- nüllü kuruluşlar yapüracak" dedi. Hükümet, Kızılay'ın çadırlan ye- rine, yurtdışından kışa dayanıklı ça- dır getirilmesi için girişünlerini sür- dürürken, Pakistan'la 19 bin çadır için anlaşma yapıldı. Ukrayna'dan getirilmesi planlanan 3 bin 500 ça- dırdan ise 1968 yapunı çıkması ne- deniyle vazgeçildi. Hükümet, yer seçimi konusunda da sıkıntı çeker- ken, konutiann yapılacağı toplu bir arazi bulunamıyor. Kanun hülanün- de karamameyle özel mülklerin ka- mulaştınlması, oraıan arazilerinin de imara açılması kararlaşturldı. DeımreFden Bakû-Ceyhan eleştîrisi uzun süredir üzerinde çalışılan Ba- kû-Ceyhan projesinin hâlâ anlaşma- ya bağlanamamasından duyduğu ra- hatsızlığı dile getirerek Başbakan Yardımcısı, Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersümer ve Dı- şişleri Bakanı İsmail Cem'den proje anlaşmasınnı bir an önce imzalan- masını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel, Azeri petrollerinin uluslararası pazarlara taşınmasına yönelik ola- rak önerilen Bakû-Ceyhan ve Türk- men doğalgazını Türkiye'ye getire- cek proje hakkındaki son gelişmele- ri öğrenmek üzere Çankaya Köş- kü'ndebirzirvedüzerıledi. Demirel. DSP'degrup başkanvekili seçimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'nin bugün yapüacak grup toplantısmda yeni grup başkanvekili seçimleri yapılacak, Grupbaşkan- vekilliklerine Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'e yakınlığıyla bilinen Ankara Milletvekili Aydm Tümen İle Konya Milîetvekili Ent- rehan Haba'nm aday gösterileceği bildirildi. Af yasası tartışmalan sürecinde, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan ıle Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit arasında soğukluk başladı. Bu soğukluk Özkan'ın grup üzerindeki egemenliğini zedeler- ken bugün yapılacak grup yönetimi seçimlerinde de Rahşan Ecevit'e yakınlığıyla bilinen isimlerin aday gösterileceği bildiriidi. Grup toplantısmda, şu anda grup başkanvekilliği görevini yürüten AH Günay ve Fîkret Uzunbasan'ın imzalanyla Tümen ve Halıcı'nın grup başkanvekilliklerine aday gösterileceği öğrenildi. Demirel'in isteği üzerine gerçek- leştirilen zirvede, Başbakan Bülent Ecevit'in ABD'ye, ANAP Genel Başkanı Mesut Yıunaz'ın Rusya'ya ve Ersümer'in Türkmenıstan'a yap- tığı ziyaretler hakkında bilgi verildi. Dışişleri Bakanı Cem ve Enerji Bakanı Ersümer'in, konu hakkında bilgi verirken Azerbaycan Uluslara- rası Petrol Şirketi'nin (AIOC) Tür- kiye'den istediği garantilerin kabul edilmesi güç bir noktaya ulaştığını belirttikleri, bu konularda şirketler- le yapılan görüşmelerin sürdüğünü söyledikleri öğrenildi. Zirvede, Türkmenistan Devlet Başakanı SaparmuratTürkmenba- şı'nın Türkiye'ye yönelik eleştirile- ri de değerlendirildi. Cumhurbaşka- nı Demirerin. Türkiye'nin Orta As- ya'daki Türk cumhuriyetleri ile iliş- kilerini soğutmaması tavsiyesinde bulunduğu, ancak Türkmenbaşı is- tedi diye Rusya ile başlatılan Mavi Akım doğalgaz projesinden de vaz- geçilmesinin mümkün olmadığını söylediği kaydedildi. m ATİNA - Türkiye ile Yunanis- tân arasında son dÖnemde yumu- şama sürecine giren siyasi ilişki- ler, ekonomik alana da yansıdı. Bu çerçevede, Yunanh meslektaş- lan ile görüşmek üzere Atina'ya gelen Türk ışadamlan heyeti, Türk-Yunan İş Konseyi çerçeve- sinde yapılan görüşmelerde önemli kararlar aldılar. tki gün süren toplantılar sonra- sı yapılan ilk açıklamalara göre, Türk ve Yunanlı işadamlan tica- ret ve sanayi odası düzeyinde bü- ro açılmasına karar verdiler. Bu karara göre, Türk-Yunan Ticaret Odası Yunanistan'da, Yunan-Türk Ticaret Odası da Türkiye'de büro olarak faaliyet gösterecek. Toplantılarda, 8 ayn çalışma grubunun oluşturuhnasına da ka- rar verildi. Buna göre, sigortacı- hk, bankacüık, denizcüik ve ulaş- Orma sektörü, turizm, üçüncü ül- kelerle işbirliği olanaklan, med- ya ve diğer konularda çalışma gruplan oluşturulacak. Toplanölarîa ilgili görüşmeleri değerlendiren Türk-Yunan Iş Konseyi Başkanı Şank Tara ile Yunan-Türk iş Konseyi Başkanı Panayoüs Kuçikos görüşmelerden duyduklan memnuniyeti dile ge- tirdiler. Öte yandan, Türk Yunan tş Konseyi Başkanı Şank Tara'nın "Ege Deniziortakolarak kulanu- sm" şeklindeki önerisine Yunan tarafından olumlu cevap gelme- di. Cumhuriyet'in bu konudaki sorulanru cevaplandıran Yunan- Türk Iş Konseyi Başkanı Panayo- tis Kuçikos, bu konuda kendilen- ne henüz net bir öneri gelmediği- ne dikkat çekerek şunlan söyledi: "Biz henüz diyalogun başlangıç aşamasındavız. İşadamlan olarak Ege gibi nazik konularda politik faaliyetiere giremeviz, Amacımız çözume ulaşacağımız kolav konu- larla ügOenmektir. Görüşmelerde Ud guişimci kesimin arasındaki rekabete yönelik konular günde- me gehneyecek. Kolay sorunlan çözmekiçin eiimizdengeleni v*apa- cağız. Ancak daha zor konulara girmek için elimizde daha uzun zaman olacağmı bilivoruzT Kuçikos, Türk-Yunan ilişkileri için yeni bir dönemin başladığına da işaret ederek "Türkiye ile Yu- nanistan arasındaki iki dışişleri bakamnın sıcak yaklaşınu bize de olumlu yönde ortam hazırlamış oklu. Abdullah Öcalan olayuıdan dolav ı Ud iş konseyi arasındaki gö- rüşmeler dondurulmuştu. Ancak şimdi sıcak bir yaklaşımla ki bu- na iki ülkeyi felakete boğan dep- remler neden olmuşrur. Türk ve Yunan diyaloğunda yeni bir dö- nem başlanuş oluyor" dedi. Bağfaş'ta grev EkoDomi Servisi - Bagfaş Bandırma Gübre Fabrikala- n'nda dün grev başladı. Pet- rol-iş Sendikası ile yürütü- îen toplu iş sözleşmesi gö- rüşmelerinde anlaşmaya va- nlamaması üzerine dün sa- bah Bandırma-Erdek yolun- daki fabrikada grev uygula- masına başlandığı bıldirUdi. Petrol-tş'e üye 214 işçi, asgari ücretle çalışmaktan ydarak "haklannı almak İÇİBW greve çıktıiar. Bağfaş işçisininbrütmaaşı 105mil- yon lira ve net eline geçen miktar 75 miryon lira iken, sendika işçilerin maaşlannın 280-300 milyon liraya çıkar- tılması istedi. Ancaic işveren 75 milyon maaş alan bir iş- çiye 135-160 milyonönerdi. Petrol-îş Sendikası Ban- dırma Şubesi tarafuıdan ya- pılan yazılı açıklamada,gre- vin işçilerin "haklannı ahn- caya kadar" süreceği belir- tüdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear