Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
113EKİM 1999ÇABŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
IstatoU
Edine
Kooeli
Çarakkale
Izrrr
Marisa
Aycn
Derzli
A
A
A
A
A
A
A
A
20
23
22
25
26
26
28
25
Sinop A 21 Adana
Samsun PB 23 Mersin
Trabzon PB 21 Diyarbakır
Giresun PB 22 Şanlıurfa
Ankara A 17 Mardin
Eskişehir A 19 Siirt
Konya A 17 Hakkâri PB 17
Sıvas A 16 Van PB 16
Zorgutdak A 19 Antatya A 29 Kars PB 10
Yurdun kuzeydoğu Ke-
sımlerı parçalı bulutlu,
öteki yeder az bulutlu
ve açık geçecek. Mar-
mara ıle yurdun ıç ke-
smlennde sabah saat-
lennde yer yef sıs göru-
lecek. Hava sıcâklığı
yurdun batı kesimlerin-
de artmaya deyam ede-
cek, doğuda önemlı bır
değışıklık olmayacak
Ruzgar kuzey ve doğu
yönterden hafif arasıra
orta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
14
12
14
17
18
17
19
18
Münih PB 19 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
A
1/
20
25
21
24
23
25
27
PB 16 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
Y
Y
Y
Y
Y
Y
A
13
28
18
26
22
22
21
30
A 27
Parçalı bulutkı Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurtu Kartı , Gö* gCrültıjkJ
GIJINCELCÜNEVT ARCAYÜREK
_ H laştarafı 1. Sayfada
' lenifor.
AJatet Bakanı Hikmet Sami Türk, 'Bu tesan, bi-
zimtesarı değil" diyor. Bir bakıma redd-i miras.
IVHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye göre, hü-
- kürret programında af yok. "Affı gündeme MHP ge-
- tirrredi".
A>JAR hararetli taraftar. Bilinen nedenlerden.
- Km sahİDİenecek affı? Ortada kala kala Aylanur'un
• anresini kurtarmak için harekete geçen Rahşan Ha-
nımkaldı.
- ' Aslında af tasansı ortada kaldı.
? Rîhşan Hanım da affın sadece kader mahkûmlan-
ı nı (jani bol miktarda katil ve benzerierini) affetmeyi
düşediğini. ama daha sonraki gelişmeletie bu masum
, istegin yozlaştığını söyledı.
O/sa, bu açıklamanın kıymet-i harbiyesi yok! Ne-
den çok ama çok basit.
A Yasas'na, geniş yakınılara uğrayan bıçim ilk ön-
ce BülentEcevitın başkanltğındatoplanan Bakan-
lar Kurulu'nda verildi.
Başbakan Ecevıt -eşiyfe bugün yakındıkları Af Ya-
, sasını- genışleten tasarı metnini imzalayarak
(20.8.1999 tarihinde, B.02.0.KKG.10.101 -1507-4091
sayıı yazıyla) Meclis'e gönderdi.
DSP mılletvekillerine hiçbir talimat verilmediği için
tasarı Meclıs komısyonlannda ciddi bır direnmeye uğ-
ramadan daha da genişletilerek geçti.
Şmdi sormak gerektr Ecevrtler'e: Mademki Af Ya-
sası nı sosyal kimi tstıraplan dindırecek ve kader mah-
kûrrlannı ılgilendirecek biçimde geçirmek istiyordu-
nuz. Başbakan Ecevıt, Bakanlar Kurulu'nda tasannın
genşletılmesıne neden herhangı bir müdahalede bu-
lunmadı?
DSP, Meclis'te ağırlık parti. Sesini duyurabilirdi.
Başbakan, sabah, öğle ve akşam üzerleri "mutat
basın toplantılan" düzenlediği Başbakanlık önünde-
ki mikrofondan -işine geldiğinde pek çok kez yaptığı
gibi- milletvekillerine affın genişletilmemesiniricaede-
bilirdi.
_ Parlamentonun üzerinden kuş uçsa Hüsamettin
Özkan'dan gelen haberierle bilgi sahibı olan Ecevıt;
komisyonlarda dönen dümenlere karşı bir çıkış yap-
ma gereğini acaba niçin duymadı?
Bu sorular gerçeği gösteren bir başka soruyu akla
getiriyor
Bilinen bütün bu gelişmeler; iş işten geçtikten son-
ra "yasanın bazı maddelerini içine sindiremediğini"
söyleyen Başbakan'la bu tasannın amaçladığı ilkele-
n içermediğini açıklayan Rahşan Hanım'ın sorumlu-
luğunu unutturabilir mi?
Perişanlık
Elbette hayır! Şimdi durum nedir? Önümüzde ya-
jrattcılanmn yadsıdığı "sahibimeçhul btryasa" var.
ı~" Bir de bu yasayla ne yapacağını bilemeyen hükü-
Vnet ortaklan.
Ortaklar, ok yaydan çıktıktan sonra toplantılar dü-
zenliyor. llktoplantı on beş gün önceydi. Af Yasası'nın
çıkması için acele edenler, şimdı gecikmeye neden ol-
du:
Örneğin, "Hapishanelerdeki eylemleri affın çıkma-
yışına bağlayan" Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ilk
toplantıya gelmedi.
ikınci toplantıda afta anlaşma yok! Her kafadan bir
ses çıkıyor.
, Ortakiann herbın ayn telden af diliyor.
Örneğin, ANAP'ın derdi, görevıni kötüye kullanan-
lann af sınırları ıçinde tutulması.
Yüce Divan'a hesap vereceğini söyleyerek hükü-
mete girmeyen Mesırt Yılmaz ve Mustafa Kalemli
ve Yaşar Topçu böylece.. yargısız tertemiz olacak-
lar!
MHP'nin ünlü Haluk Kırcı'yı kurtarmak için çete-
lerin affını istediğı öne sürüldü. MHP, çetelerin affedil-
mesini istemediğinı açıkladı ama... Kırcı zaten katil-
den sanık, her haliyle aftan yararlanacak.
DSP, Rahşan Hanım katından gelen son emirie af-
fın daraltılmasını, küçültülmesıni istıyor.
\,' Sözün kısası efendim:
* Depremden sonra hükümetin hali nice ise..
Af konusunda da bir o kadar perişan.
Kısacası hükümet ortaklan af konusunda dandini!
Dısisleri
Atanuılam eleştiri
EMİNE
KARAKİTAPOĞLU
CENEVRE - Türkiye'nin
Birleşmiş Milletler Cenevre
Daımi Temsilcıliği'ne ata-
nan BM Uluslararası Teleko-
münikasyon Birliği'nden de
(1TU) sorumlu müsteşannm
Kafkas Dairesi Başkanlı-
ğı'ndan gelmesi, Dışişleri
atamalanndaki seçim kıstas-
lannın tartışılmasını günde-
me getirdi. Uzun yıllar ITU-
Türkiye ilişkilerinde görev
alan Türk Telekom Genel
Müdürii Fatih YurdaL ITU
ile ilişkileri yürütecek kişi-
nin birikim sahibi olması ge-
rektiğini belirterek "Yiırtch-
şı atamalannda yararlı ota-
cakkişininatanmas diye bir
şey söz konusu değil. Cenev-
re'de. ITl gibi bir kurumla
ilgUenebilecek yeterlilikte bt-
risinin bulunmaması cina-
yettir" dedı.
1 Eylülden beri ITU ile
ilişkilerden sorumlu olan ve
kuruma ilişkin sorular karşı-
sında. buraya yeni geldiği
için konuyu iyi bilmediğini
belirten meslek memuru
(müsteşar)Ayşe Sinirtioğ-
hı'nun ise Kafkas dairesinde
çalıştığı, ITU-Tûrkiye ilişki-
leri konusunda herhangi bir
eğitimden geçmediği gibi te-
lekomünikasyon konusunda
da calışmadıgı öğrenildi.
Cenevre daimi temsilcili-
ği yaptığı açıklamada, eko-
nomik bölümde görev yapan
iki meslek memuru bulun-
duğunu, bunlann ITU dahil
BM'nin CenevTe'deki bütün
örgütleriyle ilgilenmek zo-
runda olduklanndan bütün
konularda uztnan olmalan-
nın beklenemeyeceğini bil-
dirdi. Büyükelçilik, Cenev-
re'deki durumun diğer mis-
yonlarda da yaşandığını. ba-
kanlığın, olanaklar ölçüsün-
de çalışanlarma eğitim prog-
ramlan düzenlediğini belir-
terekbazı konulann görev sı-
rasında öğrenilmesinin kaçı-
nılmazlığını dile getirdi.
ITU'nun düzenlediği, Te-
lekom 99-lnteraktif 99 fuan-
nın açılışı için Cenevre'ye
gelen Türk Telekom Genel
Müdürü Yurdal, ITU ile iliş-
kilerde yaşanan sıkıntılan
anlatarak en eski üyelerden
olan Türkiye'nin oy hakkı-
nın kalmadığını, sorunlann
konuyu bilen kişilerle çözü-
lebileceğini söyledi.
Yurdal, ITU'nun BM'nin
en önemli organlanndan bi-
risi olduğuna dikkat çekerek
Cenevre'de ITU ile ilgili bir
ataşelik oluşturulmasının
çok yararlı olacağına dikkat
çekti. Dünyanın 188 ülkesi-
nin üye olduğu ve her türlü
iletişim frekansının karar or-
ganı konumundaki ITU, Ma-
yıs 2000'de Dünya Radyo-
komünikasyon Konferan-
sı'nı (WRC-2000) Istan-
bul'da düzenleyecek.
AB*ııiıı beklentisi KıbrısANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av-
rupa Birliği'nin (AB) yürütme organı ko-
misyonun bugün açıklayacağı Türkiye
Raporu'nda, tam üyelik adaylığı yolunun,
Kıbns sorununun çözümünde "yapıa roJ"
oynanmasından geçtiği mesajının bir kez
daha verilmesı bekleniyor. AB'nin geniş-
lemesini tamamen siyasi bır olay olarak
niteleyen Türkiye, taraflar arasındaki yo-
ğun pazarlıklann Helsinki Zin'esi'nin ya-
pıldığı güne kadar sürecegini, ancak An-
kara'nın siyasi konularda taviz vennesi-
nin olanaklı olmadığını bildiriyor. Türki-
ye, tam üyelik adayhğı statüsünün veril-
mesine yönelik ifadelerin yer almasının
beklendiği raporun, Helsinki Zirvesi açı-
sından belirleyici olmayacağını kaydedi-
yor.
Lüksemburg Zirvesi'yle dışladığı Tür-
kiye'yı yeniden kazanıp, tam üyelik stra-
tejisi kazandırmak isteyen AB, yıllık ola-
ğan "Izfeme Raporu"nu bugün açüdaya-
cak. Komisyonun hazırladığı raporda.
Türkiye'deki ınsan haklan, iç ve dış siya-
set ve ekonomık göstergeler aynnülany-
la inceleniyor. 57. hükümetin insan hak-
lan konusunda bazı olumlu attığının an-
cak yapılması gereken çok şey bulundu-
ğunun belirtileceği raporda, özellikle dış
siyaset sorunlanna ağırlıklı yer verilmesi
bekleniyor. Dış siyaset sorunlannın ba-
şında yer alan Kıbns ve Türk-Yunan iliş-
kilerinde Ankara'nın "yapra" rol oyna-
masının önemine değinılen raporda, Türk
ekonomisinin dinamik ve rekabete daya-
nıklı olduğu ancak enflasyan ve işsizlik
gibi makroekonomik göstergelenn olum-
suzluğuna yer veriliyor. Ülke gelirlerinin
adaletli dağıtılmadığının kaydedildiği ra-
porda, siyasi gelişme oranı da diğer 12 a-
day arasında "en düşük" olarak belirtili-
yor. Raporun sonuç bölümünde ise 1963
yılından bu yana ortaklık ilişkisinde bu-
lunulan Türkiye'ye de Orta ve Doğu Av-
rupa ülkelerine olduğu gibi tam üyelik
adaylığı statüsünün verilmesinin öneril-
mesi bekleniyor.
Ancak komisyon raporu, AB Konse-
yi'nin 10-11 Arahk'ta yapacağı Helsinki
Zirvesi'ndeki tutumlan açısından bağla-
yıcı bir özellik taşunıyor. AB yapısında
komisyon, Konseyin talimatlannı yerine
getiren bir hükümet özelliğinde. Konseyin
tam üye adaylan ile ilgili her yıl düzenlı
rapor hazırlama görevi verdiği komisyo-
nun raporu, Konsey zirvesinde göz önün-
de tutulacak. Ancak Konsey'de kararlar
oybirliği ile alındığı için tek bir ülkenin bi-
le karşı yönde oy kullanması karann alı-
namamasına neden oluyor. Türkiye'nin
tam üyelik adaylığı ile ilgili olarak en
önemli muhalefeti, ınsan haklan konu-
sunda duyarlılıklan ile bilinen Iskandinav
ülkeleri ile Yunanıstan yapıyor. tsveç ve
Danimarka'nın Türkiye konusunda yu-
muşadığı, Yunanistan'ın ise "mutlakabir
jest görmek tstedigi" ka\dediliyor.
Cem: Raporu büyütmüyoruz
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, son dış
politik gelişmeler konusunda TBMM'ye
bılgilendirdi. Cem, raporla ilgili olarak şu
görüşleri ıletti:
" Yann (bugün) bir rapor yayınlanacak.
Bu raporu da zaman zaman çok büyüt-
mektiyiz. Bûyük bir ihtimalk Türkh-eiçin
i>i unsurtar ifade edeceklerdir. Ama geçen
sene hazuianan raporda da i>i ifadeler \ar-
dı. Komisyon bia zaten ada\ oiarak ifade
edi>or. Bunu çok da bü>ürmemek lanm.
AB, Türkiye've karşı yanlış vapmıştır. El-
bette biz AB'ye kanlmak için 1963'ten bü
yana husustajız. Bunu bir mucize gibi, ol-
mazsa otaıaz görmemekteviz."
Türk Dışişleri Bakanhğı yetkilileri ise
Helsinki Zirvesi öncesinde önem taşıyan
raporun açıklanmasını bekliyorlar. Ba-
kanlığa ulaşan bilgilere göre raporda Tür-
kiye ile ilgili olarak genel anlamda olum-
lu ifadelerin kullanılacağının anlaşıldığı-
nı belirten bir diplomatık kaynak, "Bu ra-
por, bize AB kapısını tam olarak kapama-
dıklan süreceönemMir. Ama genişjeme tş-
leri tamamen siyasidir. Helsinki'de de siya-
si olacakür. O taritae kadar hangi seviyede
kim ne derse desin hiçbir önemi olmaya-
cakûr. Ada>hk durumu 11 Aralık gfinfi
rirvenin sonaerdigi saaoere kadar beüi ol-
mayacaktırn
dedi.
Aynı dıplomatik kaynak, AB'nin Tür-
kiye ile ilgili olarak özellikle Kıbns ve
Türk-Yunan sorunlannı gündeme getir-
mekten kaçınmadığmı belirterek, komis-
yonun bugün açıklayacağı raporda da bu
konularda benzer istemlerde bulunması-
nın beklendiğini kaydetti. Türkiye'nin bu
konulardaki tutumunun belli olduğunu.
uzun yıllardır yapılan baskılara karşın bir
geri adım atılmadığını anımsatan kaynak,
"Helsinki'ye kadar onlar bizden bö\le is-
teklerde bulunacaklar. biz de vermeyece-
ğiz. Onlara" Daha ne istıyorsunuz'diyece-
ğiz. Ve bu durum, bu şekilde gidecek. Ne
kadar versek de onlar tatmin olmaz za-
ten" dedı.
Cem, Türkiye'nin Kıbns polıtıkasını
son yıllarda daha iyi anlattığuıı belirte-
rek, dünya kamuoyunun adadaki gerçek-
leri görmeye başlainasının olumlu bir iler-
leme olduğunu söyledi. Cem. Birleşmış
Milletler (BM) Genel Sekreten Kofi An-
nan'ın Kıbns'taki iki toplum liderine New
York'ta önkoşulsuz görüşmeler yapılma-
sı için göndermeyi planladığı davet mek-
tuplanmn Türkiye'nin girişimlen sonu-
cunda "şimdüık'' gündemden düştüğünü
bildirdi. Cem, Türk-Yunan ilişkileri konu-
sunda şunlan söyledi:
"Yunanistan'ın bir sene önceki dış poli-
tikası, Yunan çıkannı Türkiye ile kavgalı,
gerilimli olmakta görüyordu. Bugünkü dış
poiitikamn amacı da Yunan çıkandır ama
Türkiye ile ka\galı olmamakta. Ege'deki
gerilimi azaltmaya yönelik bir dış politika-
dır. Bu çok önemli bir değişimdir.r>
Nursi'ye göre yeraltaıda bomba var DemirelKosom'yagidiy
ÖZCANGÜNEŞ
ŞANLIURFA- Nurculuğun ku-
rucusu Said-i Nursi'nin de dep-
remleri "Tann'mn insanlan ter-
biye etmek ve kendisini tanıma-
yanlara tamtmak amacıyla ger-
çekleştirdiğiolay" şeklinde açıkla-
dı gı ortaya çıktı. Depremi doga
olayı diye niteleyenleri "sapıklık
ve ahmaknk" ile suçlayan Nursi,
"meleklerinin »eraJünda depola-
dıgı bir bombayı AJIah'a karşı ge-
len Idşfleri uyandırmak için ateş-
lemesi sonucu deprem oiduğu"nu
öne sürüyor. Kocatepe Cami-
si'ndeki mevlidin ardından söyle-
dikleri sözlerle tepki çeken ve
hakEinâa soruşturma başjLatılan
Nurcu Yeni Asya gazetesinin sa-
hibi Mehmet Kuthılar'ın, dep-
rernle ilgili görüşlerini, Nurculu-
ğun kurucusu Said-i Nursi'nin ri-
salelennden aldığı belirlendi.
Nursi, "Sözter" adlı kitabının 150.
sayfasında yer alan yazısında, Al-
lah'ın depremle insanlan terbiye
ettiği ve uyardığını savunuyor.
1939 yıluıdaki Erzincan depremi
sonrasmda yazıldığı belirlenen
bölümde Nursi. "yerin Allah'ın
emriyle bazen kıpirdadığuu, ba-
zen de ntrediğiıır söylüyor.
Kutlular, 28 Şubat'taki kararla-
nn Gölcük'teki askeri üslerde
ahndıgı için depremin o bölgede
olduğunu öne sürerken, lideri
Nursi o dönemdeki depremi şöy-
le yorumluyor: "Teravih vBktin-
de, Müslümanlar ramazanın se-
vincini \aşarken. raoŞolarda ka-
dın ağzıyla çalman ve dinleyenleri
cezbeden şarkılar sonucunda mey-
danagetdT
Izmır'de sık deprem olmasını,
"Ramazanda oruç turmayan ve
ramazan ayına hürmet etmeyen
gafılkri uyandırmak ve insanlan
imana gelerek namaza ve niyaza
uyandırmak için sarsıyor ve titri-
yor" diye yorumlayan Nursi, Er-
zincan'daki depremleri ise şöyle
açıklıyor: "Birincisihatalanazol-
mak cihetiyie temizlik için acele
edildi; ikincisi dinsizlerin kurduk-
lan merkezi tesis faalhederi hald-
kaüi, iman mtıhafiyJan ve tslami-
yet koruyuculan orada yenilmek
üzere olduğu için önce oralan to-
katladı."
Depremi bilünsel olarak açrkla-
yanlan sapıklıkla suçlayan Nursi.
"meleklerinin yeralönda depola-
dığı bir bomba>ı Allah'a karşı ge-
len kişileri uyandırmak için ateş-
lemesi sonucu deprem olduğu
r
ıd-
KuÛularDGM'de
Marmara Bölgesi'nde yaşanan deprem felaketine 28
Şubat sûrecinin ve türban yasağının neden olduğunu öne
sünen ve kitapçık bastıran Yeni Asya gazetesinin sahibi
Mehmet Kutlular. hakkında Ankara DCM'nin başlatüğı
sonışturma nedeniyle İstanbul DGM'de ifade verdi
Tutuklanması istemryîe mahkemeye sevk edflen Kutiular,
gazetecilerin sorulanru yanıtiarken Kocatepe Camii'nde
yaptığı konuşma ve dağıülan "llahi İkaz" isünli kitapçık
nedeniyle ifade verdiğini söyledi Oiayın bu kadar
büyütûlmesinde basııun rol aldığmı öne süren Kutlular,
"Etana göre tahriki yapan sizsiniz" dedl. .^
diasında da bulunuyor.
u
Depremi
yalnız doga olayı olarak açıklama-
vi. ahmakhğtn en kötüsü ve inkâr-
cıhk" olarak nıtelendiren Nursi
şöyle diyor: "Sel, deprem, 1. Dün-
ya Savaşı gibi musibeder. Allah'ın
hikmetini, gücünü, iradesini. hâ-
kimiyetini çok açık gösterdiği hal-
de. insan görünümünde bir kısım
ahmak şevtanlar. Allah'ın bütün
işaretlerine ve terbiyesine karşüık
verip diyorlar ki, 'bir maddenm
patlamasıdır. tesadüftür'. Mana-
sız yalanlar ediyoriar"
Nurculann, yüzlerce kişinin ya-
şamını yitirdiği geçen yılki Ada-
na depremi sonrasında da benzer
propagandalar yaptıklan belirlen-
di.
"Adanah kardejleriniz" ımzalı
ve "Cstadın hizmetinde bulunan
talebeleri'' ımzasıyla dağırılan bil-
dırilerde, Saıd-i Nursi'nin Erzin-
can depremi görüşlerine yer veri-
liyor. Radyo. TV ve yazılı basın-
daki müstehcen yayınlar yüzün-
den Adana'da deprem olduğu öne
sürülen bildiride şöyle deniliyor:
"İnsan haklan, demokrasi ku-
rallan. serbesttik, özgürlük ve ka-
dın haklan gibi ileri sürülen şeyler,
hakikatte ahlaksızuğa, müstehcen-
liğe vo) açmak için istimal edileget-
miş ve halen de avra menfı yolda is-
timal edilen şev lerdir. Ve daha bil-
mediğimiz nice gavri ahlaki, inkâr-
cı ve küfri cereyanlar ise ecnebi he-
sabına millet, vatan ve İslamiyete
darbe vurmak emeli içindedirler.
Cenabı Hak. Avrupa zalim ve kâ-
fuierinin ve Asva münafiklannın,
necip miüetimiz ve mübarek vata-
nımız aleyhindeki gizü ve aşikâr
bütün planknnı akim bıraksın."
1
SERKANDEMİRTAŞ
ANKARA - Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireL 15 Ekim'de
bir günlük çalışma ziyareti için
Kosova'ya gidecek. Demirel'in
gezisinin Kosova'da son dönem-
de bağımsızhğa yönelik gırişım-
lerin arttığı bir döneme rastla-
ması açısından önemli olduğu
bildiriliyor.
NATO'nun Yugoslavya'ya
yöneiik hava harekâtının sona
ermesinden sonra bölgeye giden
en üst düzey yetkili sıfatını ka-
zanacak olan Demirel, Koso-
va'da görev yapan Türk birliği
ile Türk azınlığı ziyaret edecek.
NATO'nun tarihinde ilk kez so-
nımluluk alanı dışında askeri bir
harekât düzenleyerek, uluslara-
rası bir askeri gücü yerleştirdiği
Kosova'da huzurun büyük ölçü-
de sağlanmasının ardından böl-
geye ziyaretler başladı.
Dışişleri Bakanı İsmail
Cem'in geçen aylarda bölgeye
düzenlediği ziyaretin ardından,
Demirel de 15 Ekim'de bir gün-
lük ziyaret için Kosova'ya gide-
cek.
Demirel'in, Priştine ve Ma-
muşa'da Türk azınlığının tem-
silcileri ile bir araya geleceği ve
KFOR kapsarrunda görev yapan
bin kişilik Türk birliğini denet-
leyeceği kaydedildi. Priştine ve
Mamuşa'da Dışişleri Bakanh-
ğı'nın kurduğu irtibat bürolan-
nı da ziyaret etmesinin beklen-
diği Demirel'in Kosova gezisi
"hassas" bir ziyaret olarak de-
ğerlendiriliyor. Ancak Demi-
rel'in, Dışişleri Bakanı Cem'in
de görüştüğü UÇK (Kosova
Kurtuluş Ordusu) yetkilileriyle
bir araya gelip gelmeyeceği ke-
sinlik kazanmadı Yugoslavya
yönetimi, UÇK'yi bölücü terö-
rist bir örgüt olarak değerlendi-
riyor. Cumhurbaşkanı Demi-
rel'in Kosova ziyaretinin siya-
si ve ekonomik amaçlan şöy-
le:
- Yugoslavya yönedmine kar-
şı yürütülen operasyonda aktif
yer alan Türkrve'nin, saldınla-
nn sona ermesinin ardından da
bölgeve ilgisinin sürdüğünü gös-
termek.
- Türk azınlığın Türkiye'yle
ilişkilerinin sağlam tutulması-
nın sağlanması, Türk azınlık
aracılığıyla K.osova'daki etki
alanının korunması.
- Kosova'nın yeniden yapüan-
dmlması kapsammda Türk fİr-
maiaruun faalivetlerinin izlen-
mesi ve yeni olanaklann araştı-
nhnasL
Türk-Yunan İş Konseyi toplantısı
Ticari bürolar kuruluyor
MURATlLEM
Nurcular
soruşturması
• Baştarafi 1. Sayfada
lu, depremle ilgili olarak
TSK'ye yönelik eleştiri-
ler konusundaki görüşü-
nün sorulması üzerine,
şunlan söyledi:
"Münferit olaylan Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin ta-
mamına mal etmek yanlış.
Orduya yönelik ölcüyü ve
maksadı aşan ifadelerin ya-
kışıksu olduğunu düşünü-
yorum. Bu eleştirileri ya-
panlann, içlerinde giztedik-
leri düşüncekri bu vesiley-
le ortaya kovduklannı dü-
şünüyonun. Ulkemiz ban-
şa açık bir ülke iken böyle
gergjntikler yaranlmaması
gerekir. Deprem felaketi ila-
hitakdirdirvebilimselyön-
leridetartişılabilir. Ama or-
duya yönelik bazı yakıştır-
malarm yalaşıksız olduğu-
nu düşünüyorum. Deprem
bölgesinde ölen kişiler iyi
tahlil edüirse bu daha iyi
anlaşıhr."
Bedelli askerlik konu-
sundaki çalişmalann bu ay
içerisinde sonuçlandınlma-
sı durumunda, ilk celplerin
kasım ayında gönderilip
gönderümeyeceğine ilişkin
soruya Çakmakoğlü. ^asa
çdanadan belli olmaz" kar-
şılığını verdi.
Deprem bölgesindeki as-
kerlerin erken terhisi konu-
sundaki bir soruya da Çak-
makoğlu, "Henüz baglav>
a bir beyanda bulunmadık.
tlkelerimize uyması vönün-
den ön hazırüga ihtiyaç
var" karşılığını verdi.
Çakmakoğlü, cuma gü-
nü Türkiye'ye dönecek.
Deprem koımüan boş kalacak
• Baştarafi 1. Sayfada
menin başladığını bildirdi.
Bannma yardımı konusunda iki
sıkıntının yaşandığını anlatan Gemi-
ci, çadırkentte yaşayan aılelenn ba-
nnma yardımından yararlanmalan
durumunda hemen çadırkentten çık-
malannın istenmediğini söyledi. Ge-
mici. bu ailelerin düzenlerini kurun-
caya kadar belli bir süre çadırkent-
lerde yaşamaya devam edebilecekle-
rini bildirdi.
Gemici, yurttaşlann 17 Ağus-
tos'taki depremden zarar gördüğünü
elektrik, su faturası, kira kontratı ya
da hasar tespit raporundan herhangi
birisiyle belgelendirebileceğini, bu
belgelerden yabıızca birinin yeterli
olacağıru söyledi. Bannma yardımı
için 65 bin başvuru olması planlanan
prefabrike konut sayısının fazla mı
olacağı sorusunu gündeme getirir-
ken, bu konutlardan çoğunluğunun
boşta kalacağı endişesini de günde-
me getirdi. Anketten 18 bin istekli
çıkmasına karşın Bayındırlık Bakan-
hğı 26 bin prefabrike konut için iha-
leye çıkarken. yabancı ülkeler ve si-
vil toplum örgütlerinin yapacağı ko-
nutlarla bu sayı 32 bine uîaşacak.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
reL "Kira alan vatandaş bir yere gi-
decek, kışı orada geçirecek. 32 bin ge-
çici mesken yapdacak. Bunlar kasım
sonuna kadar tamamlanmış olacak.
Bunlann 26 binini devlet, 6 binini gö-
nüllü kuruluşlar yapüracak" dedi.
Hükümet, Kızılay'ın çadırlan ye-
rine, yurtdışından kışa dayanıklı ça-
dır getirilmesi için girişünlerini sür-
dürürken, Pakistan'la 19 bin çadır
için anlaşma yapıldı. Ukrayna'dan
getirilmesi planlanan 3 bin 500 ça-
dırdan ise 1968 yapunı çıkması ne-
deniyle vazgeçildi. Hükümet, yer
seçimi konusunda da sıkıntı çeker-
ken, konutiann yapılacağı toplu bir
arazi bulunamıyor. Kanun hülanün-
de karamameyle özel mülklerin ka-
mulaştınlması, oraıan arazilerinin
de imara açılması kararlaşturldı.
DeımreFden Bakû-Ceyhan eleştîrisi
uzun süredir üzerinde çalışılan Ba-
kû-Ceyhan projesinin hâlâ anlaşma-
ya bağlanamamasından duyduğu ra-
hatsızlığı dile getirerek Başbakan
Yardımcısı, Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Cumhur Ersümer ve Dı-
şişleri Bakanı İsmail Cem'den proje
anlaşmasınnı bir an önce imzalan-
masını istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel, Azeri petrollerinin uluslararası
pazarlara taşınmasına yönelik ola-
rak önerilen Bakû-Ceyhan ve Türk-
men doğalgazını Türkiye'ye getire-
cek proje hakkındaki son gelişmele-
ri öğrenmek üzere Çankaya Köş-
kü'ndebirzirvedüzerıledi. Demirel.
DSP'degrup başkanvekili seçimi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'nin bugün yapüacak grup
toplantısmda yeni grup başkanvekili seçimleri yapılacak, Grupbaşkan-
vekilliklerine Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'e yakınlığıyla
bilinen Ankara Milletvekili Aydm Tümen İle Konya Milîetvekili Ent-
rehan Haba'nm aday gösterileceği bildirildi.
Af yasası tartışmalan sürecinde, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin
Ozkan ıle Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit arasında soğukluk
başladı. Bu soğukluk Özkan'ın grup üzerindeki egemenliğini zedeler-
ken bugün yapılacak grup yönetimi seçimlerinde de Rahşan Ecevit'e
yakınlığıyla bilinen isimlerin aday gösterileceği bildiriidi.
Grup toplantısmda, şu anda grup başkanvekilliği görevini yürüten
AH Günay ve Fîkret Uzunbasan'ın imzalanyla Tümen ve Halıcı'nın
grup başkanvekilliklerine aday gösterileceği öğrenildi.
Demirel'in isteği üzerine gerçek-
leştirilen zirvede, Başbakan Bülent
Ecevit'in ABD'ye, ANAP Genel
Başkanı Mesut Yıunaz'ın Rusya'ya
ve Ersümer'in Türkmenıstan'a yap-
tığı ziyaretler hakkında bilgi verildi.
Dışişleri Bakanı Cem ve Enerji
Bakanı Ersümer'in, konu hakkında
bilgi verirken Azerbaycan Uluslara-
rası Petrol Şirketi'nin (AIOC) Tür-
kiye'den istediği garantilerin kabul
edilmesi güç bir noktaya ulaştığını
belirttikleri, bu konularda şirketler-
le yapılan görüşmelerin sürdüğünü
söyledikleri öğrenildi.
Zirvede, Türkmenistan Devlet
Başakanı SaparmuratTürkmenba-
şı'nın Türkiye'ye yönelik eleştirile-
ri de değerlendirildi. Cumhurbaşka-
nı Demirerin. Türkiye'nin Orta As-
ya'daki Türk cumhuriyetleri ile iliş-
kilerini soğutmaması tavsiyesinde
bulunduğu, ancak Türkmenbaşı is-
tedi diye Rusya ile başlatılan Mavi
Akım doğalgaz projesinden de vaz-
geçilmesinin mümkün olmadığını
söylediği kaydedildi.
m ATİNA - Türkiye ile Yunanis-
tân arasında son dÖnemde yumu-
şama sürecine giren siyasi ilişki-
ler, ekonomik alana da yansıdı.
Bu çerçevede, Yunanh meslektaş-
lan ile görüşmek üzere Atina'ya
gelen Türk ışadamlan heyeti,
Türk-Yunan İş Konseyi çerçeve-
sinde yapılan görüşmelerde
önemli kararlar aldılar.
tki gün süren toplantılar sonra-
sı yapılan ilk açıklamalara göre,
Türk ve Yunanlı işadamlan tica-
ret ve sanayi odası düzeyinde bü-
ro açılmasına karar verdiler. Bu
karara göre, Türk-Yunan Ticaret
Odası Yunanistan'da, Yunan-Türk
Ticaret Odası da Türkiye'de büro
olarak faaliyet gösterecek.
Toplantılarda, 8 ayn çalışma
grubunun oluşturuhnasına da ka-
rar verildi. Buna göre, sigortacı-
hk, bankacüık, denizcüik ve ulaş-
Orma sektörü, turizm, üçüncü ül-
kelerle işbirliği olanaklan, med-
ya ve diğer konularda çalışma
gruplan oluşturulacak.
Toplanölarîa ilgili görüşmeleri
değerlendiren Türk-Yunan Iş
Konseyi Başkanı Şank Tara ile
Yunan-Türk iş Konseyi Başkanı
Panayoüs Kuçikos görüşmelerden
duyduklan memnuniyeti dile ge-
tirdiler.
Öte yandan, Türk Yunan tş
Konseyi Başkanı Şank Tara'nın
"Ege Deniziortakolarak kulanu-
sm" şeklindeki önerisine Yunan
tarafından olumlu cevap gelme-
di. Cumhuriyet'in bu konudaki
sorulanru cevaplandıran Yunan-
Türk Iş Konseyi Başkanı Panayo-
tis Kuçikos, bu konuda kendilen-
ne henüz net bir öneri gelmediği-
ne dikkat çekerek şunlan söyledi:
"Biz henüz diyalogun başlangıç
aşamasındavız. İşadamlan olarak
Ege gibi nazik konularda politik
faaliyetiere giremeviz, Amacımız
çözume ulaşacağımız kolav konu-
larla ügOenmektir. Görüşmelerde
Ud guişimci kesimin arasındaki
rekabete yönelik konular günde-
me gehneyecek. Kolay sorunlan
çözmekiçin eiimizdengeleni v*apa-
cağız. Ancak daha zor konulara
girmek için elimizde daha uzun
zaman olacağmı bilivoruzT
Kuçikos, Türk-Yunan ilişkileri
için yeni bir dönemin başladığına
da işaret ederek "Türkiye ile Yu-
nanistan arasındaki iki dışişleri
bakamnın sıcak yaklaşınu bize de
olumlu yönde ortam hazırlamış
oklu. Abdullah Öcalan olayuıdan
dolav ı Ud iş konseyi arasındaki gö-
rüşmeler dondurulmuştu. Ancak
şimdi sıcak bir yaklaşımla ki bu-
na iki ülkeyi felakete boğan dep-
remler neden olmuşrur. Türk ve
Yunan diyaloğunda yeni bir dö-
nem başlanuş oluyor" dedi.
Bağfaş'ta
grev
EkoDomi Servisi - Bagfaş
Bandırma Gübre Fabrikala-
n'nda dün grev başladı. Pet-
rol-iş Sendikası ile yürütü-
îen toplu iş sözleşmesi gö-
rüşmelerinde anlaşmaya va-
nlamaması üzerine dün sa-
bah Bandırma-Erdek yolun-
daki fabrikada grev uygula-
masına başlandığı bıldirUdi.
Petrol-tş'e üye 214 işçi,
asgari ücretle çalışmaktan
ydarak "haklannı almak
İÇİBW
greve çıktıiar. Bağfaş
işçisininbrütmaaşı 105mil-
yon lira ve net eline geçen
miktar 75 miryon lira iken,
sendika işçilerin maaşlannın
280-300 milyon liraya çıkar-
tılması istedi. Ancaic işveren
75 milyon maaş alan bir iş-
çiye 135-160 milyonönerdi.
Petrol-îş Sendikası Ban-
dırma Şubesi tarafuıdan ya-
pılan yazılı açıklamada,gre-
vin işçilerin "haklannı ahn-
caya kadar" süreceği belir-
tüdi.