25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 EKİM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA LJ-K. fcuttur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVtN İLYASOĞLU îclil Biret lıalâ harikaIstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (ÎDSO) mevsimi çok anlamlı bir kon- serle açtı. Depremzedeler içın verilen konserde piyanist tdil Biret, Chopin'ın 150. ölüm yılı nedeniyle bestecinin 1. piyano konçertosunu çaldı. Chopin'in anavatanından gelen bir şef, Marek Pi- jarovvski, konseri yönetiyordu. Diğer yapıt, yine Chopin'in anavatanından çağdaş bir besteciye. Lutoslavvski'ye ait- ti. Bestecinin Orkestra Konçertosu'nu (1954) dinledik. Yer yer pastoral, folk- lorik, yer yer Şostakoviç parlaklığında, orkestranın her çalgı gnıbunu öne çı- karan, değişik çalgılann birlikte çalma- sıyla yeni tınılar deneyen güzel bir ya- pıt. Yeni konser mevsimine 20. yüzyı- lın önde gelen bir bestecisi ile başla- mak, ûstelik yirmi birinci yüzyıla bağ- lanacağımız bu doneme çağımızdan bir ses ile merhaba demek, çok yerinde bir seçimdi. Marek Pijarovvski (1951) du- yarh, bilgili, yetenekli bir şef. Gerek Chopin'in konçertosunda solist ile sağ- ladıgı bütünleşme, gerekse orkestra kon- çertosunda aynnnlan gözeten titizliğı ile dikkat çekti. İDSO da (bakır nefesli so- runlan bir yana) bu açılış konserinde oldukça başanlıydı. Idil Biret ise yme harika idi. Chopin'i yumuşacık, derin bir tuşe ile inceden inceye işledi. Kim bilir yaşamı boyunca kaçıncı kez seslendir- diği bu konçertoyu kanıksamadan, hâ- lâ taze bir coşku ile üstelik olgunlaşan bir anlayış ile çalması onun "harika"lık niteliklerinden birisi. Harika çocukluk- tan harika insanlığa evrilmiş az yetişen, az bulunan bir sanatçı. NTV'de yeni başlayacağım bir mûzik programı için "harika"Iığın sırlannı konuşuyoruz. "Ben hiçbir zaman farkında değüdim ki harika çocuk olduğıunun! Annem izin vermezdi böyle şeylerin abartılmasına. Hem herkesin bir şeylerçakuğını, bunun doğal olduğunu sanırdım. Farkettigim- de de arük büyümüştüm." (Şımarama- yacak kadar büyümüstüm demek istiyor). Dünyanın dört bir yanındapek çoğu öv- gü dolu olmak üzere hakkında yazılar yazılmış, eleştiriler yapılmış. Ancak olumsuz eleştiriler almadığı da söylene- mez. Yine olgun bir yaklaşımla bunun çok dogal olduğunu ve her olumsuz eleştiriye değer verdiğini, oturup dü- şündüğünü belirtiyor. Her zamanki se- vecen, alçakgönüllü. yaptığı işten mut- lulukduyan, güleryüzlü kımliği ile. Bir zamanlar kaydettiği tüm Chopin yapıt- lan yeni bir kutu içinde "Chopin Yıh" bağiarrimda Naxos firması tarafından şimdilerde yeniden piyasaya sürülmüş. Dışı da içi de çok alımlı bir paket. İDSO'nun yeni programı iDSO'nun yeni yıl programı geçen yıllara oranla daha doyurucu, daha an- 'hopin'in 150. ölüm yılı nedeniyle bestecinin 1. piyano konçertosunu çalan Idil Biret yine harika idi. Chopin'i yumuşacık, derin bir tuşe ile inceden inceye işledi. Kim bilir yaşamı boyunca kaçıncı kez seslendirdiği bu konçertoyu kanıksamadan, hâlâ taze bir coşku ile üstelik olgunlaşan bir anlayış ile çalması onun 'harika'lık niteliklerinden birisi. lamlı. Gerek şef ve solistler, gerekse ya- pıtlar ve konserlerin kendi içindeki te- matik yapısı dikkatle seçilmiş. Rahba- ri Altschuller, Greenvvood, Kıimetz, Pi- jarovvski. Domarkas, Galari Pirolli gibi tanıdığımız konuk şefler var. Çekoslo- vakya'nın ünlü şeflerinden Martin Tu- movsky'nin yöneteceği konser. tarihi bir özellik taşıyacak. Az sayıdaki konuk solistten Kavafyan, Tretjakov, IHa Ioff, MarieDe Nordmann gibi ısirnleri tanı- yoruz. The Hilliard Ensemble'ın vokal konseri bir sürpriz. Yerli solistlerimız- den gençlere oldukça geniş bir yer ve- rilmiş: Bülent F.vciL Selim AykaL Eser Bilgemen. Efe Baltacıgil, Burçin Büke, Hakkı Oztürk, Gürcan Tüyel vb. gibi. Bu yıl önceki yılların tersine Türk bes- tecilerinin çalınmasına da oldukça özen gösterilmiş. Saygun,Rey,Tarcan,Tura, Idiz, Erdener ve Sakpınar gibi çeşitli besteci kuşaklanmızdan mûzik dinle- yeceğiz. Erol Erdinç, Rengim Gökmen ve Mete Sakpınar üstlenmışler Türk bestecilerini. Henüz programı açıklan- mayan Hikme» Şimşek de Atatürk' ü An- ma Konseri'nde herhalde Türk besteci- lerine yer verecektır. Solistlerimizden Su- na Kan \e Ayla Erduran, Gülsin Onay, RuşenGüneş. İsmail AşanveSevin Berk gibi bildık isimler var. Program içeriğp- de tematik birliğe özen gösterilmiş. Ör- neğin Rachmaninof. Brahms, Çaykovs- ki, Rodrigo gibi bestecilere konserler aynlmış. Ayncalngilizbestecilerinden, Barok bestecilerinden ya da çağ başı bestecilerinden oluşan programlar bir araya getirilmiş. Geçen yıl konser "mü- da\imleri"nin yakınmasına neden olan hafif müzik konserleri de bu yıl yer al- mıyor. Daha titizce hazırlanan bu prog- ram, -mutlaka izleyicinin de dikkatini çekecektir. Program notlanna özen gerekiyor Geçen yıl program notlan giderek özensizleşmişti. Hem Türkçe bakımm- dan inanılmaz hatalarla doluydu, hem de eski ve yanlış bilgiler bakımından lstanbul gibi bir kente yakışmayacak bir kitapçık görünümündeydi. Bu yıl umanzdaha özenle hazırlanır derken, ilk programdaki eksikler ve hatalar yine şaşırtıcıydı: tdil Biret'in bu eski özgeç- rruşi artık değişemez mi? 1986'dan son- ra yaptığı hiçbir şey yer almıyor. Ne Bo- ulez plağı. ne Chopin, Brahms, Rach- maninof'un tüm piyano yapıtlannı kay- dederek CD dağarcığına sunduğu büyük külliyat, ne Varşova'da kazandığı "Grand Prix du Disaue" ödülü! Ya Lutoslavvski (1913-1994) gibi ül- kemizde az tanınan bir bestecinin sekiz sarırlık özgeçmişine ne demeli! Ancak 194£ya dek. yani gençlik döneminde- ki yapıtlanndan söz edilmış. Oysa Lu- toslawski Ikinci Dünya Savaşı'nda Al- manlann tutsağı olmuş, bu onun sanat- çı kişiliğinde büyük izler bırakmıştır. 1950 sonrasında yeni müzikle tanıştık- ça dizisel ve rastlantısal yöntemleri kul- lanmış, hâlâ günümüz müziğinin göz- de yöntemlerinden biri olan minimaliz- min de öncülüğünü yapmıştır. Venedik Oyunlan, Matem Müziği, Zincirieradlı orkestra yapıtı, piyano ve çello konçer- tolan besteciyi üne kavuşturan başlıca çalışmalandır. Yirminci yüzyılı yirmi- birinci yüzyıla bağlayacak birkaç bes- teci arasında adı anılan Lutoslavvski için daha yazılacak pek çok şey var. Aynca sekiz satırhk öyküsüne ölüm tarihi bile eklenmemiş. Program notlannın doğru ve ayduüatıcı olması arşiv açısından bü- yük önem taşır. Özellikle müzik öğren- cilerine ve hazırlanmamış dinleyiciye bu kitapçığın vereceği bılgiler çok ya- rarlıdır. Madalyonun diğer bir yûzü de gide- rek yaşamöyküsünü uzun yazmaya baş- layan sanatçılanmız. Kimilerinin on yıl önceki özgeçmişleriyle şimdiki arasın- da iki misli fark var. Yeni bir şeyler ek- lendiğinden değil, eski olaylara yeni bir anlatım getırdiklerinden. Hele gençle- rimiz için özgeçmiş düzenlemek konu- su çok önemli: "Ayakta" alkışlanan kon- serler, birincilikle biririlen okullar, pe- kiyi dereceli diplomaiar, aile arasında ve- rilmiş adı hiç duyulmamış ödüller... Bunlar hep gereksiz bilgiler. Zaten oku- duklan okullar, öğretmenler, çaldıklan salonlar, yöneten şefler, birlikte çaldık- lan diğer sanatçılar, katıldıklan festi- valler ve aldıklan uluslararası ödüller, onlan tanıtmak için yeterli bilgidir. Üs- tün sanatçının bir özelliği de alçakgö- nüllü olmasını bilmektir. Orkestra yö- netimleri bu konuya eğilip program not- lan için belli ölçütleri gözeten bir kalıp hazırlayabilir mi acaba? Çukurova Devlet Senfoni perde açamıyor Yeni mevsime başlayanlann yanı sı- ra başlayamayanlar da var kûltür yaşa- mımızda. Bunlardan birisi de Çukuro- va Devlet Senfoni Orkestrası. 1992'den beri varlığını korumaya çalışan. senfo- nik kimliğe kavuşmak için kadrolannı bekleyen orkestra, bugüne dek Adana Fi- larmoni Derneği tarafından destekleni- yordu.Hep bir sonraki yıla sınavlar açı- lacak. kadrolar çıkacak umuduyla. Ve bu süre içinde birkaç yeni orkestraya yeni kadrolar verildiği halde onca yıldır Ada- na'nın sesi olan bu orkestra yine bir ke- narda unutuldu. Üstelik Maliye Bakan- lığı 23 takviye kadro sayısını da bu yıl 10'a indirdiğini bildirmiş. Elimizde özenle hazırlanmış bir yıllıkprogram du- ruyor. Dinleyicisiyle, soloculanyla, şef- leriyle mevsime hazır bir orkestra. Öte yanda yeni mezun nice genç müzikçi iş bekliyor. Neden birleştirilemez bu güç- ler birbirleriyle? e-mail:eviniboun.edu.tr. Yeni dinleti mevsiminde İZDOB ÖNDERKÜTAHYALI İZMİR - Bundan elli yıl önce tzmir'in Konak Mey- danı ile Güzelyalı semti ara- sında tramvay işlerdi. 1950'lerde onun yerini tro- leybüs aldı. Izmir'in günlük yaşantısını renklendiren bu sevimli araçlar, Güzelyalı'nın yakınındaki depoda saklanır- dı. Burası aynı zamanda araç- lann bakım ve onanm yeriy- di. Şimdi her ikisi de yok ve sözünü ettiğim deponun han- gi amaçla kullanılacağı ko- nusu, 1980'lerden bu yana gündemdedir. Belediye bu- raya bir ticaret merkezi yap- tırmak istemişti; sanat çev- relerinin düşü ise opera bi- nasıydı. Kurduğumuz düş ar- tık gerçekleşme yolundadır. Sanat dostu Büyükşehir Be- lediye Başkanımız Sayın Ab- met Piriştina, kentimize gör- kemli bir kültür ve sanat mer- kezi kazandırma yolunda ver- diği sözü yerine getirmenin çabası içindedir. Ortaya çı- kacak mekânda, opera temsi- linden keman resitaline ve şi- İr gecesine dek her türiü et- kinliğe yer bulunabilir. 1999-2000 mevsimini 7 Ekim akşamı açan tZDOB'un Kültürpark Atatürk Açıkha- va Tiyatrosu'nda sunduğu C. OrfPun Carmina Burana'smı, işte bu mutlu beklentiyle dinledim. Geliri dep- remzedelere bağışlanan gösteride sa- natseverler tiyatroyu hemen hemen doldurmuştu. Orkestrayı Rengim Gök- men yönetti, koroyu da Caner Ruhsd- man hazrrladı. Soprano Nurgün Babur- han,tenorZiyaElmaave baritonHal- dunOzertenyapıtın soloculanydı. Ses- lendirme coşturucuydu; Gökmen şef- lik mesleğrnin artık olgunluk evresin- de bulunduğunu, renkli ve inandıncı buluşlarla dolu, güzel yorumuyla bir kez daha kanıtladı. Elhamra'daki onanmdan sonra ge- çen yıl belirgin bır atılım yapan İZDOB, Carmina Burana'nın ardından, önü- müzdeki günlerde ve aylarda tzmirli- lere aşağıdaki yapıtlan sunacaktır: G. Donizetti'nın "Aşk Iksiri" (23 Ekim): Şef Alexandre Samoila, reji, Önder Gökseven. Lzmir Devlet Opera ve Balesi, her ay bir resital ya da oda müziği dinletisi düzenleyecek. Kasım ayında Tuncay Yılmaz, Roseauquintet ve Rüya Taner bu etkinliklerin konuklan olacak. NevitKodaUı "Hûrrem Stütan" Ba- lesi (27 Kasım): Sahneye koyan: O>- tun Turfanda (yapıtın koreografisi de sanatçınındır). şef İvan Kushuharov. C. Gounod "Faust" (5 Şubat 2000): Şef AksandreSamoila, reji MehmetEr- güwn. A. Vivaldi "Mevsimler'' ve L. Min- kus "LaBayadere"baleleri (16 Mart): Konuk koreograf Boris Miagkov, şef İvan Kushuharov. J. Strauss: "Venedikte Bir Gece" başlıklı operet (6 Mayıs): Şef: Ercan Yenet reji Özdemir Nutku. Kurum 14. Uluslararası Izmir Fes- tivali"ne F. Mendelssohn'un Paulus oratoryosuylakatılacak ve yapıtı Ale- xandre Sanoila yönetecek. Caner Ruh- selman'ın hazırlayacağı opera korosu, Kültür Bakanhğı Devlet Çoksesli Ko- rosu ile birleşecek. böylece 120 kişi- lik görkemli bir koro oluşacak. Geride bıraktığımız dö- nemlerde operamız, her ay bir resital ya da oda müziği dinletisi düzenlerdi. Aynı uy- gulama bu yıl da sürdürüle- cek. Kasım ayının konuk sa- natçısı, son yıllarda Ingiltere ve ABD'deki çalışmalanyla dikkati çeken değerli keman- cımız Tuncay Ydmaz'dır. Ro- seau-quintet üfleme çalgılar topluluğunun dinletisi, ADOB orkestrasmın şef Sa- moila yönetiminde ve Kıb- nslı piyanist Rüya Taner'in katılmasıyla vereceği dinleti öbür etkinlikler arasında yer almaktadır. "Yeniyıl Konse- ri" ile 30 Mayıs akşamı ve- rilecek "Bahar Konserin ni şef Ercan Yenal yönetecek. Bu dinletiyle kurul' 1999-2000 mevsimini tamamlamış ola- cak. Yukanda özetlenen etkin- liklere ek olarak geçen yıl sa- natseverlerin ilgiyle izlediği L. Van Beethoven'ın Fide- lio'su, WA Mozart'ın "Don Giovanni"si, Lehar'ın "Te- bessümler Diyan" başlıklı opereri, A. Adam'ın Giselle balesi, G. Bizet'den ve P.l. Çaykovski'den uyarlanan Car- men ile "HayalGibi" başlık- lannı taşıyan baleler, aynca "Değirmen''deki Hazme" ve "İncigül" adlanndaki çocuk oyunlan bu mevsimde de sah- nelenecektir. Kurumun müdürü ve sa- nat yönermeni Sayın Aytül Büjüksa- raç, 22 Eylül günü basına dağıtılan bil- diride şöyle diyor: "İZDOB, her şeye karşın üstlendiği görevin gereği olarak, işlevini en iyi ve doğru biçimde yapmak amacındadır. Bu amaçla çalışmalanmızı eksiltme- den ve aksafmadan sürdüreceğiz. Ge- çen sezon Elhamra sahnemizin onanl- masmdan sonra sahnelediği eserierle hem niteUk hem de sayısal olarak bü- yük bir başan kazanan İZDOB, bu se- zonda da bu başanyi yineleme karar- lıhğındadır." Sanatçılanmızın çalışkanlığı gönül- lerimizi kıvançla doldurmaktadır. Gün gelecek. eski troleybüslerin banndığı yerde yükselecek olan görkemli sanat merkezinde Aidalan, Otellolan izleye- ceğiz. Bu duygularla yeni mevsimde sanatçılanmıza başanlar dilerim. Sanatçı çalışmalarını New York'ta sürdürüyor M,. usıcus Media Inc. müzik şirketinin çıkaracağı, piyanist Robert Markham'ın eşlik ettiği CD'de Tuncay Yılmaz; Elgar, Franck. Kreisler, Massenet ve Vieira'nın yapıtlannı yorumluyor. Tuncay Yılmazhn albümü Amerika mütikpiyasasında İSTANBUL (AA) - Kemancı Tuncay Yılmaz. son olarak bu hafta Amerika'da piyasaya çıkacak albümüyle uluslararası müzik piyasalanna girmeye hazırlanıyor. Izmir Devlet Senfoni Orkestrası solist sanatçısı olan Yılrrtaz'ın. CD'si, Elgar ve Francksonatlanyla beraber Kreiskr, Mas- senet ve Vleira'nın eserlerini içeriyor. Jo- seph Coıüin'ın organizasyonuyla Musi- cus Media Inc. müzik şirketi tarafindan su- nulacak albümde, sanatçıya Ingiliz piya- nist Robert Markham eşlik ediyor. Yılmaz, albümünün çocuğu gibi oldu- ğunu ve piyasaya çıkmasından mutluluk duyduğunu dile getirerek. duygulannı şöy- le ifade etti: "MiDeümi ve kendimi birçok yerde konuşarak degilse de möriğimlc ve sanatunla ifade etmeye çauşryorum. Ken- dime göre ve dünyada i>i olanı yapmaya çahşıyorum. Sanatadua birşeyleryapmak, önemli olan. Onun muduluğunu yaşıyo- rum şu anda..." Pbp müzik ve evrensel müzik Dünyada pop müziğe eğilimin ağırlık- h olduğunu kaydeden, Türkiye'de bu eği- lime örnek olarak Tarkan'a olan ilgiyi gösteren Yılmaz. insanlann anlayabilece- ği, sevebileceği müziğin sadece pop mü- zik olmadığını söyledi. "Ben bunu yozlaşma olarak göriiyo- rum" diyen Yılmaz, şöyle devam etti: "Evrensei müzik, sanat bambaşka bir şey. Gercekten yurtdışında kültür elçLsi olan knnsekr Türidye'de daha aztanınırken,di- ğerleri sürekli gündemde, konuşuhnak- ta_" Türkiye'deki konserlerinde üniversite gençliğinin büyük ilgisini gözlemlediği- ni anlatan Yılmaz, bunun ülkemizdeki klasik müziğin geleceği açısından umut ve- rici olduğunu kaydetti. Geleceğe yönelik hedeflerini de anla- tan Yılmaz, "Çahşmanın hiç birmedigi, giderek zorlaşan bir işim var. Ben müzik açsmdan kendimigörevli hissedijorum. Bu- nun dışmda doğadan uzak \aşamak iste- miyorum. Hayalinı, insanlann da biraz daha dogallaşması, yaşamask hissetme- si.." şeklinde konuştu. Depremzedeler yaranna konser Yılmaz, Afrika turnesi sonrası kasımda depremzedeler yaranna solo bir konser verecek. Robert Markham'ın kendisine piyanoyla eşlik edeceği konser, Izmir'de gerçekleştirilecek. Sanatçı, bu sezonda Birleşik Arap Emir- likleri, ABD, Brezilya ve Almanya'yı kap- sayan bir turneye çıkacak. Japon davulcuları İstanöul'da • Kühür Servisi - Japon davul ekibı Tachibana Taiko 'Hibizika', Japon Başkonsolosluğu'nun kültür etkinlikleri kapsamında Istanbul'da ikı konser verecek. Konserlerden ilki pazar günü 14.00'te Taksim Parkı'nda gerçekleştirilecek ve giriş ücretsiz olacak. tkinci konser ise pazartesi günü 19.00'da Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon'da yapılacak. Ikinci konserin biletleri AKM gişelerinden temın edilebilir. TÜPk kültüpü Almanya'da tanıtHacak • Kühür Servisi - Türk kültürünü Almanya'da geniş kapsamlı olarak tanıtmayı amaçlayan 'Deutsch- Türkısches Forum' Stuttgart'ta kuruldu. Baden- Württemberg Eyalet Yönetimi, Stuttgart Büyükkent Belediyesi ve Robert Bosch Vakfı tarafından desteldenen proje, çeşitli mesleklerden Türk ve Ahnan girişimcileri bir araya getiriyor. TC Kültür Bakanhğı'nm da desteğini almayı bekleyen proje kapsamında Türk kültürünü tanıtmak amacıyla Almanya'da yaşayan Türk sanatçılan ve Türkiye'den sanatçı ve bilim adamlan Stuttgart'a davet edilecek. Selma Rebeka Ertovfnin resim sergisi • Kühür Servisi - Selma Rebeka Ertovi'nin resim sergisi 25 Ekim tarihine dek Uran Kültür ve Sanat Merkezi'nde izlenebilir. Yapıtlan yurtiçinde ve dışında çeşitli koleksiyonlarda yer alan Ertovi, fıgüratif ağırlıklı olarak nitelenebilecek çalışmalannda adeta kaybolan bir zaman birikimini yakalamak istemekte; içinde yaşadığımız karmaşık zamanı huzur ve denge ile tuvale aktarmakta. Iki yıl boyunca Ressamlar Derneği Yönetim Kurulu üyeliği yapan sanatçı, 15 yıldır atölyelerde ve sanat okullannda ders veriyor. Vasıt Kortun'un Kahire konferanslan • Kültür Servisi - Vasıf Kortun, sergileme modelleri üzerine workshop ve konferans vermek üzere Kahire Amerikan Üniversitesi'ne davet edildi. Kortun, üniversitede 16-18 Ekim tarihleri arasında gerçekleştireceği konferanslarda yeni küresel sanat ortarruna katılım hakkında - 'Jconuşacak, özgün sergi modellerini ve uluslararası 'bienalkri tartışacak. İFSAKIO.ÜIusalFotoğraf Yanşması sonuçlandı • Kültür Servisi - İstanbulFotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği'nin düzenlediği ve Dünya Yayıncılık AŞ'nin desteklediği tFSAK 10. Uluslararası Fotoğraf Yanşması sonuçlandı. Ara Güler, Halim Kulaksız, Tuğrul Çakar, Aclan Uraz ve Merih Akoğul'un yer aldığı jüri, iki bölümden oluşan yanşmanın 'Insan ve Teknoloji' konulu birinci bölümüne 89 fotoğrafla katılan 33 fotoğrafçının arasından Birol Kıraç, Pınar Turhan ve H. Metin Soner'i: 'Serbest' konulu ıkinci bölümüne 210 fotoğrafia katılan 42 fotoğrafçıdan ise Cemal Yamalıoğlu, Pınar Turhan ve H. Şenay Yılmaz'ı Başan Ödülleri'ne değer buldu. Birinci bölümde yanşanlardan Ufuk Bağan, Özer Kanburoğlu, Vedat Osmanoğlu, Cemal Yamahoğlu, tsmail Tütün, Orhan Kanburoğlu, Feyza Yükseler, Hacer Yılmaz, H. Metin Soner, H. Şenay Yılmaz ve Resul Başruğ; ikinci bölümde yanşanlardan ise Birol Kıraç, Yusuf Danyerli ve S. Haluk Uygur'un fotoğraflan sergilenmeye değer bulundular. Meral ve Cemal Erefin fflmine destek • Kühür Servisi - Fransa ve Avrupa'nın, sinema filmlerini destekleyen en önemli fonu CNC (Fransız Ulusal Sinema Merkezi), 15 kişilik jürinin ortak karanyla Meral ve Cemal Erez'in birlikte gerçekleştirecekleri 'Bakanı Kutlarken' (Le Minisrre Felicite) adlı 10 dakikalık canlandırma fılmi projesine destek verdi. 1973 yılından beri Türkiye, Italya ve Fransa'da özgün sanatsal canlandırma filmleri yapan Erezler, Bakanı Kutlarken adlı yeni projelerini, geçmiş yıllardaki bir araştırmalan sırasında keşfetrUderi 16. yüzyıl anonim bir Osmanlı Türk yazannın 149 fabl'ından oluşan albümündeki 'Kutlanan Vezir' öyküsünden esinlenerek hazırladılar. Erezler'in Paris'te gerçekleştirecekleri ve 2000 yılının sonbahannda gösterime girecek olan film, çok yakın üç arkadaştan birinin beklenmedik biçimde bakan oluşunun öyküsünü anlatıyor. Diğer iki arkadaş kutlamak için bakana ulaşmaya çalışırken kendilerini kaskatı ve yabancılaşmış bir dünyanın içinde buluyorlar. Dayım' lestivalleni dolaşıyor • Kühür Servisi - Yönetmenliğini Tayfun Pirselimoğlu'nun yaptığı 'Dayım' adlı kısa film, Fransa'da düzenlenen Montpellier Film Festivali'nin yanşmah bölümünden sonra lspanya'daki Uluslararası Bilbao Belgesel ve Kısa Film Festivali'nin yanşma bölümüne davet edildi. Dayım, daha önce de 56. Venedik Film Festivali'nde yanşmıştı. Kafasmı uçmaya takmış tuhaf bir adamın öyküsünü anlatan filmde başrolleri Ahmet Uğurlu ve Halil Tatari paylaşıyorlar. BUGUN • BORUSAN KÜLTÜR \HE SANAT MERKEZİ'nde saat 12.30'da Bernstein'in Mahler'i anlattığı 'The LHtle Drummcr Boy' adlı video belgesel gösteriliyor. (292 06 55) • AKSANAT'ta 12.30 ve 18.00 saatlerinde Orson WeDes'in yönettiği 'Macbeth' adlı film video'dan izlenebilir. (252 35 00) • FtL KÜLTÜR KULÜBÜ'nde saat 21 OO'de AH Foyrazoğlu'nun gösterisi izlenebilir. (244 28 39) • BABYLON'da bu akşam 'Okay Temiz Magnetk Band' program yapıyor. (292 73 68) ^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear