25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 ŞUBAT 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demipel'e sağlık kontpolü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bayındır Tıp Merkezi'nde dün sağlık kontrolünden geçen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. doktorlann kendisine, "geçen yıldan daha iyi olduğunu" söyledikJerini bildirdı. Bayındır Tıp Merkezi'nde 5 saate yakın kalan Demirel'in çekap yaptırdığı öğrenildi. KİT Konüsyonu kilfflendi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı REFAHYOL ortaklan TBMM KİT Komısyonu'nu kilitledı. REFAHYOL ortakhğının bozulup 55. hükümetin kurulmasından bu yana yaklaşık 7 ay geçmesine karşın komisyon, yeni başkanını seçemediği için çalışmalara da başlayamadı. Devletsıppı' tartışıhyor • tstanbul Haber Servisi - Aydınlık tçın Yurttaş Girişimı'hin, "Aydınlık Söyleşiler-l" kapsamında bugün saat 13.00'te Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek toplantıda "devlet sırn", Prof. Dr. Çetın Özek'ın sunacağı bildiriyle tartışmaya açılacak. Gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu'nun yöneteceği toplantıya Aydın Engin, Can Dündar, Koray Düzgören ve Mustafa Özcan katılacak. DHKP-G operasyonu • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Terörle Mücadele ve lstihbarat Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin DHKP-C örgütüne üye olduklan savıyla 14 kişiyi gözaltına aldıklan bildirildi. Menzip ABD'ye gittiİstanbul Haber Servisi - Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, "Hükümette ve Eğitımde 200O'lı Yıllarda Bilgi" konulu toplantıya •katılmak üzere ABD'ye gitti. İMenzir, ABD'deki temaslan Isırasında bilgısayar devi Microsoft'un patronu Bıll Gates ıle de görüşecek. DİSK'in çafeşmalan • İstanbul Haber Servisi - Sendikal haklara yönelık !saldınlan protesto etmek amacıyla Ankara, lnegöl ve Adapazan'nda yürüyüşler .düzenleyen DlSK, ©rgütlenme çalışmalanna hız verdiğini açikladı. DtSK'ten yapılan açıklamada, 14 jjubat'ta ülke çapındaki tüm şube başkanlannın ve Istanbuldaki işyeri baştemsilcilerinin katılımıyla genişletilmiş örgüt toplantısı yapılacağı açıklandı. MİT'e üçüncü isim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sönmez Köksal'ın Paris'e atanmasmın ardından boşalan MİT Müsteşarlığı içın adı geçenlerin sayısı 3'e çıktı. MtT Müsteşar Vardımcısı Mıkdat Alpay ile Emre Taner'in yanı sıra Operasyonlar Dairesi Başkanı Şenkal Atasagun'un da adı MİT Müsteşarlığı ıcın ğündeme geldi. Metin llkin öMü • tstanbul Haber Servisi - Öykü yazan Metin tlkin 2 gün önce geçirdiği kalp krizi sonucu. dün yaşamıru yitirdi. 1932 doğumlu olan llkin, Işçi Partisi üyesıydi. "Konuşmak, Zor Zaman, Selam Olsun, ÇocukJuğumuz" gibi öykü kitaplan bulunan llkin, bugün Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Savaş'a ödiü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genç Hukukçular Derneğı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ı 'Yılın Hukukçusu', TEMA Vakfı Başkanı Hayrettın Karaca'yı da 'Yılın Yurttaşı' seçti. Ankara Üniversitesı Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi salonunda düzenlenen ödül töreninde konuşan Savaş, anayasal düzenin korunmasında hukukçulara onemli görevler düştüğünü Söyledi. AÎHM'de yaşamsal önemi olan davalann geciktirilemeyeceği belirtildi 'Refah'a öncelîk verflmez'• AÎHK Başkanı Prof. Stefan Trechsel, kasım ayında komisyonun görevinin sona ereceğini anımsatarak bu davaya bakma şanslannın olmadığım ve RP'nin başvurusunun AÎHM tarafindan sonbahar aylannda görüşülmeye başlanacağım kaydetti. ALİER Avrupa Insan HakJan Komis- yonu (AİHK) Başkanı Prof. Dr. Stefan Trechsel ve komisyon üyesi Marek Antoni Nowicki Avrupa tnsan Haklan Mahke- mesi'nin, sadece gecikilmesin- de yaşamsal kayıplann söz ko- nusu olduğu davalann görüşül- mesine öncelik tanıdığını belir- terek, isim vermeden RP tara- findan yapılacağı açıklanan "da- vanın öncelikle görüşülmesi" talebinin geçerli olmadığım be- lirttiler. Komisyon Başkanı Prof. Trechsel, Türk yetkililerin özel- likle işkence soruşturmalannda daha istekli davranması gerekti- ğini vurgularken komisyon üye- si Novvicki, komisyonun DGM'leri, tnsan Haklan Avru- pa Sözleşmesinin 6. maddesinin ihlali olarak değerlendirdiğini anımsatarak, Türkiye'nin bu ih- lali düzeltmek durumunda kala- cağıtu kaydetti. Adalet Bakanlığı'nca İstanbul Hâkimevi'nde düzenlenen "Adil yargılama" konulu seminerde- ki konuşmasımn ardından soru- lanmızı yanıtlayan AtHK Baş- kanı Prof. Trechsel, RP'nin baş- vurusuyla ilgili yapacaklan ilk işin, davanın kabul edilebilir olup olmadığına bakmak ve konuyu Türk hükümeti ile görüşmek ola- cağını söyledi. RP'nin dava dosyasinı görme- diği için bir değerlendirme yap- ma durumunda olmadığım, an- cak, bu konuda dikkate alınacak temel kriterin tnsan Haklan Av- rupa Sözleşmesi'nin örgûtlen- me özgüriuğünü düzenleyen \ 1. maddesi olacağını vurgulayan Prof.Treshel, bu maddenin ihlal edilip edilmediğinin araştmla- cağını söyledi. Treshel, kasım ayında Komis- yonun görevinin sona ereceğini anımsatarak bu davaya bakma şanslannın olmadığım ve RP'nin başvurusunun sonbahar aylann- da AtHM'ce görüşülmeye baş- lanacağım kaydetti. AtHK Başkanı Prof. Trech- sel, "DGM yargıçları ve bazı savcılann, Komisyonun Tür- kiye'ye karşı önyargılı olduğu- nu ima eden sorularına ve eleş- tirilerine muhatap oldunuz. Bu sert reaksiyonu nasıl değerie- ndiriyorsunuz?" sorumuza şu yanıtı verdi: "Türk yargıçla- rıyla yaptığımız tartışmalar- dan son derece memnun kal- dım. Gerçekten sormak iste- dikleri sorulan sordular. Soru- lar çok enteresandı" Sorulann oldukça sert ve komisyona yö- nelik suçlama iması taşıdığım anımsatmamız üzerine Prof.Trechsel, "Sert sorular- dan hoşlanırım ve zaman za- man ben de sert yanıtlar veri- rim. Kuşkusoz farklı düşün- düğümüz çok konu var. Bera- ber oturup konuşarak birbi- rimizi anlayabiüriz. Bir araya gelmemizin amacı da budur zaten" yanıtını verdı. AtHK üyesi Marek Antoni Novvicki ise RP'nin başvurusu- nun komisyon açısından öncelik- le görüşülmesi gereken bir dava olup olmadığı yönündeki soru- muzu, komisyonun bir üyesi ol- ması nedeniyle yanıtlamasmın doğru olamayacağını söyledi. AlHK'nin Polonyalı üyesi No- wicki. Komisyonun DGM'de as- keri üyelerin bulunmasını sözleş- menin 6. maddesinin ihlali ola- rak değerlendirdiğini ve komis- yonun bu karannın AlHM'ce de onaylanması durumunda Türki- ye'nin Devlet Güvenlik Mahke- meleri'nin durumunu yeniden gözden geçirmesinin zorunlu ol- duğunu kaydetti. Zor kullamlamayacak Sorgu yönetmeliği sil baştan EVtNGÖKTAŞ ANKARA - Emniyet Teşkilatı'nın, "Yakalama, gözaltına alma, sorgulama ve nezarethane yönetmeliği" sil baştan değişiyor. 8 Mayıs 1995 tarihınde yürürlüğe konan yönetmelik, uygulamada bazı sıkmtılann yaşanması nedeniyle lçişleri Bakanlığı Mülkıye başmüfettişleri tarafindan yeniden düzenleniyor. Yönetmelik taslağına göre. gözaltına alınan zanlıya hiçbir şekilde işkence yapılamayacak, saruk ve tanıklar ifadelerini özgür iradeyle verecekler. Bedensel ve ruhsal müdahalede bulunulmayacağı belirtılen yönetmelikte, cinsiyetine uygun bir görevli tarafindan üst araması yapıldıktan sonra gözaltı birimlerine götürülmesi öngörülüyor. Zanlının gözaltı birimine götürülürken kaçmasını ve saldında bulunmasını önleyici önlemlerin de mutlaka alınması gerektiği anımsatılan yeni yönetmelikte, bundan sonra yapılacak işlemlerin bazılan şöyle: - Gözaltına alınan kişinin, haber vermek istediği yakınına durumu derhal bildirilecek. Haber verme işlemi, kendisi ile birlıkte gelen bir kişı varsa bu kişi vasıtasıyla, il içinde ikamet ediyor ve telefon numarası biliniyorsa telefonla, telefonu yoksa adresı biliniyorsa adresinin bulunduğu sorumluluk bölgesinin karakolu vasıtasıyla gerçekleştirilecek. - Yakalanan kişi, zor kullanılarak ele geçirilmesi nedeniyle yara bere alması veya gözaltına alınacak olması halleri ile yer değiştirme, serbest bırakma ve adli mercilere sevk işlemlerinden önce varsa adli tabibin, yoksa özel tabibin kontrolünden geçirilip sağlık durumu doktor raporu ile tespit edilecek. - Soruşturmanın selameti, doktor veya sanığm güvenliği bakımından, sakınca bulunmayan hallerde doktor ile gözaltına alınan kişinin muayene sırasında yalnız kalmalanna özen gösterilecek. - Onur kıncı, fıziki ve iradeyi bozucu davranışlarda bulunulmayacak ve manevi baskı yapılmayacak. - Yakalanan şahıs bırakılmazsa yol için zorunlu süre hariç 24 saat içinde yargıç önüne çıkanlmalıdır. Suç, DGM'lerin alanına giriyorsa bu süre 48 saattir. - Şüpheden kurtulması için somut delillerin tamamlanmasını talep edebileceği anımsahlacak. Şahsi halleri hakkında bılgi ahndıktan sonra, sorular anlaşılır, açık ve net bir şekilde sorulup, yanıtlann sorulara karşılık olup olmadığına özen gösterilecek. Cumartesi anneleriMaksut Tepeli'yi tanıttı meçhul cinayetlerde kaybedenler, 143. kez Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldiler. Gözaltında kayıplann sürdüğüne dikkat çeken aileler, bu hafta 2 Şubat 1984 tarihinden beri kendisinden haber alınamayan öğretmen Maksut Tepeli'yi tanıttılar. Muşlu Tepeli'nin lstanbul'da çalıştığı sırada gözal- tına alındığına dikkat çeken kayıp yakınlan, tanıklardan Niyazi Armutlu'nun "Tepeli'yi polisin elin- de gördüğümde tanınmayacak ve konuşamayacak haldeydi" dediğini anlattılar. O tarihten beri Te- peli'den haber ahnamadığını vurgulayan kayıp yakınlan, "Maksut Tepeli'nin annesi ve yakınlan ya- şamlannı sürdürdükleri köylerinde nahiye karakoluna 'Oğlumuzu anyoruz, nerede' diyen yazılı baş- vunılannı sürdürürler. Onlar 14 yıldır Maksut'u unutmadılar. Bizler de tüm kayıplan ve Maksut Te- peli'yi unutmadık, unutturamayacaklar" diye konuştular. SSK fonlarına anayasaya aykırı olarak el konulduğu belirtildi îşçinin parası devlete kaynak ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Harb-tş Genel Başkanı Izzet Çe- tin, anayasaya aykınlık taşıdığına dikkat çektiği 1998 bütçesinin "ka- mu haznedarlığım" düzenleyen maddesi uyannca yayımlanan genel- geyle, işçi ve işverenlerin primlerin- den oluşan SSK fonlanna devletin el koyduğunu bildirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Nami Çağan, işçilerin kaygıla- nnı paylaştığuıı belirterek, SSK'nin fonlannın Ziraat Bankası havuzuna alırtmasmı önlemek için girişimleTde bulunduklannı söyledi. Harb-lş Ge- nel Başkanı Çetin, yaptığı açıklama- da, 1998 mali yılı bütçesinin 7. mad- desinin anayasaya aykın olduğunu bildirdi. Çetin, bu maddeye dayanı- larak çıkanlan genelgenin içeriğini şöyle anlattı: "Kurum tasarrufu al- tında bulunan biitün kaynakları 15 Ocak 1998 tarihine kadar Ziraat Bankası nezdinde açtıracağı vadc- siz hesapta toplaması; kurumun bankalar aracılığı ile yaptığı her türlü tahsilatı en geç 1 hafta içeri- sinde yine Ziraat Bankası'na ak- tannası; banka hesaplanndan ku- nıluşlara ödeme yapılmaması. öde- melerin haksahiplerinetahakkuk evrakına uygun şekilde çek veya amaç belirtmek kaydıyla talimat- la yapılması öngörülmektedir." Izzet Çetin, SSK Yasası'nda bu- lunmamasına karşın, Bütçe Kanunu ile kaynaklann vadesiz hesaplarda bir karnu bankasında tutulmasına iliş- kin değişiklik yapılmasının. anaya- sanın "Bütçe KanunıTna, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hü- küm konulamaz" denilen 161. mad- desine aykın olduğunu bildirdi. Çetin, Bütçe Kanunu'na göre Dev- let Bakanı Güneş Taner ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in öneri- siyle Başbakan'ın istisna belirleme- ye yetkili olduğuna dikkat çekerek, SSK'nin kapsam dışına çıkartılma- sını istedi. Çetin, bu düzenlemeye karşı kurum genel müdürü, yönetim kurulu üyelerini, işçi sendikalan kon- federasyonu ve sendikalan göreve çağırdı. 14 Ş u b a t "SEVGİLtLER GÜNÜ" (St. Valentine's Day) Sevgi sözcükleriniz, sevgi dolu bir günde Cumhuriyet ile ulaşması gereken "sevgiliye..." llan-ı Aşklarınızı bekliyoruz. 1 st. (3.6 cm) x 5 cm.'lik ilanlar: 5.000.000 TL. (KDV Dahil) 1 st. (3.6 cm) x 2.5 cm.'lik ilanlar: 2.500.000 TL. (KDV Dahil) Bilgi için: Ayşım Durmaz Medya C Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/İSTANBUL Telefon: (0212) 513 84 60 - 61 Faks: (0212) 513 84 63 Maliye. sivil toplum örgütlerinin görüsünü aldı Çalışanlar adalet istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ma- liye Bakanlığı, vergi reformunu TBMM'ye sevk ettikten sonra sivil toplum örgütlerinin görüşlerini aldı. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, toplantı öncesinde, tasanyla ilgili gerekli görülen düzenlemelerin TBMM'de komisyonda ya da genel kurulda yapılaca- ğını belirtirken, çıkışta yaptığı açıklamada mevcut paketi sonuna kadar savunacaklan- nı söyledi. Çalışan kesim temsilcileri, işçi ve memurlann vergi yükünün azaltılmasını istediler. 55. hükümet, işlerlik kazan- dıracağını vaat ettiği Ekono- mik ve Sosyal Konsey'i uzun süredir topîamazken, bu yapı içerisinde yer alan sivil toplum örgütlerine bilgi verme yolunu seçti. Başbakanlık'ta gerçek- leştirilen vergi reformuna iliş- kin toplantı sonrasmda açıkla- ma yapan Maliye Bakanı Te- mizel, çeşitli görüşleri dikkate alarak hazırladıklan tasanyı sonuna kadar savunacaklannı bildirdi. Ser- maye kesiminin, menkul sermaye gelirleri- nin vergilendirilmesine ilişkin düzenleme- nin kaldınlması için yaptığı baskılara kar- şın Temizel, şunlan söyledi: "Tasan, bir bütünlük içinde hazırlandı. Dolayısıyla herhangi bir unsurun ortadan kaldınl- ması, bütünlüğün zedelenmesini dogu- rur. Tasan, bu bütünlüğü koruyacak şe- kilde yasalaşacaktır. bazı ?eyler yanlış haber olayım aştı, kasıt taşıyor. Tebliğle vergi getiriliyor gibi manşet atılıyor." Toplantıda, çalışan kesimin temsilcileri- Bakan Temizel. nin, ücretlilerin vergi yükünün hafifletilme- sini istedikleri öğrenildi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası'nın baskılarından kur- tulması ve borçlann azaltılması için herke- sin vergisini ödemesi gerektiğini kaydetti. Hazırlanan vergi reformunun istedikleri dü- zenlemeleri getirmediğini belirten Meral, "Herkesin kazancı oranında vergi 5de- mesini getiren bir düzenleme yok. Bize de yüzde 5 iodirim var, Sa- bancı ve Koç'a da yüzde 5 indirim. Bu olur mu? Hak- kaniyet içinde vergisini sade- ce işçi ve memur ödüyor. Bu sorunu aşmak gerekir" diye konuştu. DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da, çalışanlar- la birlikte çok para kazananla- nn da vergi yükünün hafifletil- mesini eleştirirken, "Zorunlu tasarrufa yüzde 17 faiz uy- gulayacaksın, iç borçlanma yoluyla bütçenin yüzde 39'unu rantiyeye ödcyeceksin. tşte Tür- kiye'de yapılan bu" dedi. TİSK Başkanvekili Bedirhan Çelik ise işçinin vergisini işverenin ödediğini ileri sürerek, "Sonuçta tüketici ödüyor" dedi. TlSK'in tasanyı olumlu bulduğu, ancak sendika mevzuat gelirlerinin vergilendiril- mesine karşı çıktıği belirtildi. DlSK Genel Başkanı Budak. tasannın onayladıklan ve karşı çıktıklan düzenlemeleri bulunduğunu belirtirken; TOBB Başkanı Fuat Miras, ta- sannın bütünü üzerinde uzlaşma sağlandı- ğını savundu. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kum Saati... "Kum Saati",Ali Ulvi'nin arkasından Musa Kart'ın çizdiği karikatürün başlığıydı.. Hem karikatür çok anlamlıydı, hem de başlığı. Birden saati tersine çevirdim kafamda. Ve yıllar ön- cesine gittim. Paris'teki öğrencilik dönemimizdi. Türk karikatür- cülerinin bir sergisi Fransa'nın başkentine gelmişti. Serginin ilk durağı Güzelsanatlar Okulu'ydu. Ama biz, Türk Öğrenci Derneği olarak, sergiyi, çeşitli ül- kelerden on binlerce öğrencinin bulunduğu Üniver- site Sitesi'ne de taşıdık. Izlenimlerin yazılabilmesi için de bir defter açtık. Ali Ulvi, Turhan, Nehar Tüblek, Bedri, Semih Balcıoğlu . Karikatürümüzün tüm ustalarının imza- ları oradaydı. Büyük beğeni topladı. Ama benim bel- leğimden hiç silinmeyen tek bir karikatür vardı. Ali Ulvi'nin "Altın Palmiye" ödülü alan bir karikatürü. Bir asker heykeli.. Önünde ellerini karnının altında kavuşturmuş, gebe bir genç kadın.. Ve anıtın üze- rinde iki sözcük: "Meçhul asker"... Orhan Veli- "Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerinse kifayetsiz olduğunu" demiş. Anlatım- da belkı müziğin şiirden daha güçlü olduğu örnek- ler vardır. Ama zaman zaman duyumsadığım bir ger- çek daha var. Bazen bir karikatür, sayfalarla anlatamadığınız bir "mesaj\ bir çırpıda, çok daha güçlü olarak veriyor. Ve belleklerde çok daha fazla iz bırakıyor... • • • Muammer Aksoy'un "devrim şehitleri" arasına katılışının üzerinden yedi koca yıl geçmiş. Önce SBF'de hocamdı. Sonra meslektaşım oldu. Giderek, Atatürk'ün partısinin saflarında, TBMM ça- tısı altında savaşım arkadaşım... Hocamken, hayrandım. "Kamu Hürriyetleri" dersi, hepimiz için, sabırsız- lıkla beklenen bir ışık kaynağı olmuştu. Önemli ko- nuları sınıfta özgürce tartışırdık. Hocamız bizimle, kendine eşitmişiz gibi tartışırdı. Sözlü sınavlarda hemen hemen kımseyi sınıfta bı- rakmazdı. Ama sorduğu sorulann yanıtını öğretme- den de kimseyi sınav odasından dışarıya çıkarmaz- dı.. Gerektiğinde bağıra çağıra, hatta kavga ederek öğretirdi. 27 Mayıs'a giden günlerde, bir grup gençle birlik- te gözaltına alınmıştı. Gözaltı koşullannda bile bir sandalye bulmuş, çantasını açmış ve durmaksızın ça- tışmıştı.. Toplantılarda da, bir yandan konuşmalan din- ler, gerektiğinde söz alırdı; öte yandan da dosyala- nnı açar, çalışmasını sürdürürdü. Herkesin iyi niyetli olduğuna olan inancını Meclis çatısı altında da sürdürdü. "Doğrulan iyi anlatırsan herkes anlayabilir" düşüncesindeydi.. Kürsüden iner, konuşması sırasında laf atan sivrilerin yanlarına gi- derdi. Inandıklannı bıkıp usanmadan yeniden anlat- maya çalışırdı. Sınıftaki Aksoy.. Mülkiye Fakülte Kurulu'ndaki Ak- soy.. TBMM'deki Aksoy.. Hiç değişmedi!.. Hiç eğilip bükülmedi!.. Tehditler- den hiç yılmadıL Meclis bahçesinde yürürken bir gün bana şöyle de- mişti: - Babam 57yaşında öldü. Ben o yaşı geçtim, faz- ladan yaşıyorum.. Ne kadar daha yaşasam ve yaşa- dığım süreyi ne kadar değeriendirsem kârdır. O kârlı gitti. Geride dopdolu, pınl pınl, örnek bir ömür bıraktı.. Ama bizler, geride kalanlar O'nunla birlıkte bir şeyler yitirdik.. Ve demokrası, en büyük savaşçı- larından birisini yitirdi. ••• Aksoy bana geçen yıl yitırdiğimiz Bahri Savcı ho- cayı çağrıştırdı. Bir güzel insan daO'ydu.. Pınl pınl, sürekli kendi- ni yenilemeye çalışan, gençlere her zaman arkadaş gibi davranan ve destekleyen, yaşamı fitozofça al- gılayan, doğrultusunu hiç yitirmemiş.. Bir güzel in- san... Bir güzel örnek daha. Öğrenciliğimiz sırasında ders notları yabancı söz- cük doluydu. Asistan olduğumuzda ise, artık karşı- mızda başka bir Bahri Savcı vardı.. Yazdıklarında tek yabancı sözcük bıle bulamayacağımız bir Bahri Savcı. SBF'de oda sıkıntısı çekilirken, odasını asistanlar- la paylaşmaya açan ilk hocaydı.. Bir anlamda dev- rimciliği yaşamına geçirmişti.. • • • Ali Ulvi.. Muammer Aksoy.. Bahri Savcı.. Abdi Ipekçi.. Uğur Mumcu.. Ve daha nicelen.. Geçen günlerde kafamda hep bir "kum saati" var- dı.. Sürekli akan, sürekli olarak tersyüz olup yeniden, yeniden, yeniden başlayan.. Zaman durmaksızın akıyor. Ve bazılan sanki hep oracıkta kalacakmış gibi geliyor bana.. Kendi güç- lerinden mi, yoksa yeni zamanların onları hep anım- satmasından mı? Yoksa her ikisi de mi? Kimbilir! Nedenı ne olursa olsun.. Onlar unutulmamalı ki, gü- zellikler de hep yaşayabilsin! Yurttaş Konuşuyor Aydınlık Söyleşiler "DEVLET SIRRI" Tebllğ: Prof. Dr. Çetin Özek Tartışmı: Aydın Engin Can Dündar Koray Düzgören Mustafa Özcan Yönetim: Ali Bayramoğlu 8 Şubat 1998 Pazar Saat 13.00 - 17.00 Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi Tünel, Beyoğlu. A Y D I N L I K İ Ç İ N YURTTAŞ GİRİŞİMİ l l e t i ş ı m B u r o s u Telefon- {02121 245 56 02 03 Faks:, 0 2121 245 56 04 Gazetecı Erol Demek Sokak 11 HanifHan Kat 4 Daıre 5 Beyoğlu 80 072 îstanbui htrp-www.mass com tzy/yumas e posta vurtus@superonJıne cora
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear