10 Mayıs 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 TEMMUZ 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TURKIYE istanbul 30 Edirne A 32 Kocaeli 31 Çanakkale A 32 izmir 34 Manisa 37 Aydın 39 Denizli 34 Zortguldak PB 26 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas PB PB PB PB A A A A 24 26 25 24 29 28 29 28 38 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanhurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 33 31 39 39 34 32 30 27 Y 24 Yurdun kuzeydoğu kesimlen çok bulutlu, Doğu Karadenız ile Doğu ı Anadolu'nun kuzeydoğusu sağa- nak yağışlı, dığer yer- ler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığında önemli bir i değışıkhk olmaya- | cak. Rüzgâr. kuzey ve batı yönlerden ha- fıf ara sıra orta kuv- vette esecek. AVRUPA Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Parıs Bonn Y PB Y Y Y Y Y PB 24 23 26 19 18 15 19 22 Münih PB 26 Milano Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB PB Y PB PB PB Y A 2ü 27 26 25 29 27 29 34 B 26 Kahre ASYA Moskova PB 24 Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire A Y PB Y A Y A 39 34 35 32 36 29 36 Şam 36 0Açık r Parçalı buüllu ^ Çok bulutlu Yağmu*iu G Ü N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada öne sürerek kınayanlara değin, pek çok çevre du- dak bükecek. Ola ki, kimi kahraman kalem sahip- leri, soruyu da, soranı da azarlayacak. Bu olasılığa karşın soruyu yineleyelim: Türki- ye'yi hemen her açıdan yozlaşmaya, manevi çö- küntüye sürükleyen sorunlardan annrnaya bu hü- kümet yönelecek mi? Zira, bize, seçimde oy kaygısından uzak, gele- ceğini tehlikeye atma riskini göze alacak bir hü- kümet gerekiyor. Üstelik, bu hükümetin zamanı kısıtlı. Aylar rüz- gâr gibi geçiyor. insanı, daha ilk günden böyle soruları gündeme getirmeye özellikle Başbakan Yılmaz'ın üstü ör- tülü kimi açıklamalan zorluyor. Örneğin, gazeteci "kadrolaşmaya karşı alına- cak önlemleri" soruyor. Başbakan "Eğer yasala- ra aykırı atamalar, usulsüz kayırmalar varsa her bi- rinin üzerine gidileceğini" söylüyor. Oysa, gazetecinin öğrenmek istediği daha baş- ka: Laik cumhuriyeti temelinden dinamitlemek amacıyla kilit noktalara yerleştirilen binlerce şeri- atçıdan devlet nasıl annacak? Daha doğrusu şe- riatçıdan arınmayı hükümet nasıl sağlayacak? Bu iki ana öğenin yanıtını arıyor gazeteci. Kuşkusuz ilk günlere özgü yumuşak ifadelerle önemsenen sorular da yöneltiliyor. Örneğin; "fe- miz toplum"un oluşmasını sağlamayı öngören yöntemler ile düşünceleri açıklaması isteniyor Me- sut Yılmaz'dan. Peki ama, rteden? Yılmaz, "Ne hükümet, neyargı, ne de pariamen- to bu işi tek başına halledebilir" diyor. Peki ama kim halledecek onca rezaleti? Haksız servet edinmeyi, ABD'ye kaçırılan milyonlarca do- ların kaynağını ve bu paraları adı sanı belli olanla- rın nasıl edindiğini kim, hangi merci ya da devlet organı çözecek? Yanıt, beklendiği gibi gelmiyor. Yılmaz, bu ko- nuda hükümete ortak "Genel başkanlarla ne ya- pılması gerekiyorsa 'tam bir mutabakat' halinde- yiz" diyor ki, galiba umutlar kınlmasın, temiz top- lum istemiyle yanıp tutuşanlar bir süre daha sus- sun istiyor. Oysa, bu hükümetin elinde -kullanmasını bilir- se- öylesine güçlü bir silah var ki... 54. hükümetin bünyesine bakınız: "Şaibe+şe- riat!" Sonra 55. hükümeti oluşturanları gözden geçi- riniz: „ - - "Dürüst+dürüst+dürüstr- Isimleri üzerine gölge düşmemiş üç insandan kurulu bir hükümet. Özetle: "Üç dürüst" insan ve grupları, neden şaibeler dizisini aydmlığa çıkarmasın, neden? Şeriatı engellemeye çalışırken, hırsızlığı. devlet himayesindetrilyonlarvuranları bu hükümet niçin ortaya dökmesin? Yapabilse bunları, büyük hizmet görmüş ola- cak. Hırsızlar, şeriatçılar olanak bulup 55'i düşürür- lermiş. Bu başanlı icraattan sonra ne gam! Başbakan yardımcılığına gelen Ismet Sezgin geçen dönemi "mutlaka sorgulamak gerektiğini" vurguluyor. Bu yoldaki sağlıklı ve mantıklı girişim- ler -kuşkusuz- büyük medyayı arkasında bulacak. DTP Başkanı Cindoruk "ÇillerVzorgünlerbek- liyor. Onu düşünmek bile istemiyorum " diyor. Ter- sine, ben düşünmek istiyorum. "O zor günlerin gelmesini bekliyorum". Tabii, bu hükümetin elinde bir türlü gelemeyen Godo'ya dönüşmezse bu içten dilekler, istekler. "Yakışıkh" örneği, kimi söylemler yavaş yavaş saptınlmazsa. Doğruyu eğriyi bir kez olsun oy tor- basından ayrı düşünerek ortaya koymayı siyasal ahlak kabul edebilirsek. Örneğin, Çankaya'nın hükümet oluşmasını "Iş- te demokrasi budur" diye değerlendirdiğini dün haberleştiren Hürriyet, bu haberin hemen altında tam dokuz sütun manşetten: "Silahsızkuvvetler işbaşında" diye haykınyor. Tuhaf çaçrışımlaryapan birsayfadüzenlemesi. "Silahlı kjvvetler gelmedi, silahsız kuvvetleh işbaşına getirdi" diye bir anımsatma mı yapıyor gazete? Yo<sa: "Işte, denokrasimizin son modeli" demeye mi getiriyor? Kim bilir? "Büyüklein" işine akıl ermez! Avrupa'dan tarikatçı albaya ret • Baştaraj 1. Sayfada lirttı. Devletlem. kendi ordu- ları için displin kurallan koyma konısunda özgür olduğu hatıiatılan karar- da. Türk oroısunda. 5 va- kit namaz klma ve oruç tutrna gibi nadetlerin ta- maınen senest olduğu vurgulandı. tnsan Hakla- n Mahkerrrsı, Kalaç'ın iddia ettiği gbi dini görüş- leri ve inaıcı yüzünden değ 1, orduasiplini ve la- ı'kliğe aykı: davranışlan ve aareketri yüzünden Y ü l s e k -skeri Şûra (YAŞ) tarandan erken em<kli edidğine dikkati çelcti. l 99O yılriaköktendin- ci gDrüşleniahip olduğu ger-fkçesiy' erken emek- li e i i l e n Kiaç'ın askeri kirriik kart sağlık sigor- tasn ve silartaşıma hakkı da, Savuna Bakanlı- ğı'nca iptal edilmişti. Askeri Temyiz Mahke- mesi'ne başvuran Ka- laç'ın sosyal haklarla ilgi- li itirazı kabul edilirken. erken emekliliğe yönelik itirazı reddedilmişti. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu. daha önce ya- pılan duruşmalarda, Ka- laç"ın başvurusu üzerine. insan Haklan Sözleşme- si'nin düşünce. vicdan. din özgürlüğü ile ilgili 9 mad- desi uyarınca Türkiye'yi suçlu bularak, davanın İn- san Haklan Mahkeme- si'ne gönderilmesini ka- rarlaştırmıştı. Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde daha ön- ce yapılan duruşmalarda, Türk hükümetinin avukat- lan, Faruk Kalaç'ın. bir ta- rikata üye olduğunu ve or- duda disiplini bozduğu için erken emekli edildiği- ni savunmuşlardı. DGM Çîllerler'i inceliyor• Baştarafı 1. Sayfada duğunu anımsattı. Perinçek, 19 haziran günü Yar- gıtay Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda, Çiller'in, 1974 yı- lından bu yana "Milli menfaatler aleyhine hareketlerde bulunmak amacıyla yabancılardan kendisi için para ve menfaal kabul etmek" \e "Devletin emniyeti, dahili ve be> nclmilcl siyasi menfaatleri ica- bından olarak gizli kalması icabe- den malumatı si\asi casusluk mak- sadıyla ifşa etmek suretiyle TCK'nin ilgili hükümlerini ihlal ettiğmi" öne sürerek yargılanma- sını istemişti. Savaş, DYP lideri Çiller'in eşi ÖzerÇUlerhakkında başsavcılığa herhangi bir suç duyurusu dilek- çesi gelmedığini belirtti. Savaş.bu konudaki soruşturma yetkisinin de >erel sa\ cılara ait olduğunu be- lirterek, "Böyle bir başvuru gel- sevdi, ilgili sx>cılığa gönderirdik" diye konuştu. Savaş. Perinçek'in. Çiller hak- kındaki suç duvurusu dilekçesin- den bırer ömek de, "bilgi için" Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerıne de gönderdiğini kaydet- ti. Ankara DGM Başsavcılı- ğı'ndan bir yetkili de. Çiller'le il- gili suç duyurusu dilekçesinin dün öğleden sonra kendilerine ulaştı- ğını belirterek. dilekçenin işleme konulduğunu söyledi. Dilekçede ileri sürülen savlann. Çiller'in DYP Genel Başkanı ol- madan önce. Amerika'da okuduğu yıllara ilişkin olduğuna dikkat çe- ken DGM yetkilisi, suç duyurusu- na işlem yapıp yapmayacaklanna gelecek günlerde karar \ erecekle- rini belirtti. Ankara Cumhuriyet Başsavcı- lığı yetkilileri de. DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller ve Özer Çil- ler'in. ABD'deki malvarlığı ile il- gili evraklarda "•sahtecilik" yapıl- dığı savını ciddi bularak, ANAP Milletvekili, TBMM Çıller'ın Malvarlığını Soruşturma Komis- yonu üyesi Yüksel Yalm'a'nın bu konuda yaptığı suç duyurusu di- lekçesini işleme koyduklannı söy- lediler. Başsavcılık yetkilileri, so- ruşturmanın devam ettığini bildi- rerek, henüz delil toplama aşama- sında olduklannı ve delillerin top- lanmasından sonra gerekirse. *ev- rakta sahtecilik1 " suçundan Tansu Çiller hakkında fezleke hazırlaya- caklannı. Özer Çiller hakkında da dava açabileceklerini kaydettiler. TCY'nin. resmi belgede sahte- cilik suçunu içeren 339. maddesi, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ceza- sını öngörüyor. Çiller'in açıklaması DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler, ABD'deki malvarlığıyla ilgili evraklarda sahtecilik yaptığı ve CIA ajam olduğu iddialanna, "Bunlar ufak şeyler. Önemli olan da>anın kendisidir. Bunlann hjçbi- rine ehemmiyet vermeyiz" yanıtı- nı \erdi. 'Kıbrıs'ta ödiin yok'• Baştarafı 1. Sayfada üzere çeşitli konulardaki "ta\izkâr tutumu ve ErbakaıTın aldırmaz politikalan" mirası nede- niyle sert algılanabılecek bir rota çizebilecek. Mesut Yılmaz. Bülent Ecevit. Kıbns işlerin- den sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Şiikrii Si- na Gürel ve New York zirvesine de katılacak olan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın danışmanı DSP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Miimtaz Soysal odaklı ekıp. başta Kıbns ve AB ile ilişkıler olmak üzere. "'yeni" bir yöne- limle. REFAHYOL'un zorladığı Türkiye'nin ge- leneksel rotasını tekraroturtmaya çalışacak. Dı- şişleri Bakanı İsmail Cem'ın. bu ekibi yer yer yumuşatacak denge unsuru olup olmayacağı merakla bekleniyor. 1974 Kıbns Banş Harekâtı sırasında başba- kan olan Başbakan Yardımcısı Ecevit. dün tele- v izyon kanallanna verdiği demeçte, bölgesinde- ki konumunu güçlendirdikten sonra AB'nin üyelik için Ankara'ya yaklaşacağını belirterek "Türkiye'nin AB'nin kapısını aşındırmayaca- ğı" mesajını verdi. Dış politikada öncelikli konulann başında. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıb- ns Rum Yönetimi lideri Glafkos Klerides ara- sında. arka planda ABD ve İngiltere'nin ağır- lıklannı koymalanna karşın Birleşmiş Millet- ler'in gözetiminde gelecek hafta Nevv York'ta yapılacak görüşmeler geliyor. Bu görüşmeler öncesi. Türkiye'den KKTC için önemli ödünle- rin kopanlmaya çalışıldığı gözleniyor. Devletler hukuku uzmanı ve başta 2 ciltlik "Kıbns Tarihi" olmak üzere Kıbns konusunda Denktaş'ın belge resti • Baştarafı 1. Sayfada Belge sunma planını Kterides'i kurtarmaya yönelik bir tuzak olarak nitelendiren Denktaş, şöyle konuştu: "Biz,Nen Ybrk'a anlaşmak için, konuşmak için gklecektik. KJerides'in niyetini anlamak için gidecektik, ancak görüyonız ki ortaya bir belge çıkarma niveti \ardır. Bu bei- ge nedir. neden çıkanlıyor. buntın cevabım bek- iiyoruz. Ancak 3 gündiir sorulanmıza BM Ge- ne! Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilci Yardım- cısı Gustav Feissel'den bir cevap alamadık. Bil- medigjnı bir belge\i masaya koyariarsa. gide- yim mi gitmeyeyim mi. bunu Mecliste taröşa- cağız. Ben gitmemek niyetinde> im. çünkü bir tuzaktır, oyundur, bize Kkrides ileyüzyüze go- riişme fırsatı \ermemektedir. Ortaya ilk anda belge çıkacağına göre, Klerides bunun için de kendisüıe destek veren ne varsa onun arkasına yatacaktır. sakianacaktır. Bu. Klerides'i des- tekleme ve kurtarma operasyonudur. Özellik- le bu belge konusunun Rum Dışişleri Bakanı ile BM Genel Sekreteri'nin Özel Daıuşmanı Diego Cordovez arasuıda yapdan uzun bir görüşme- den sonra ortaya çıkması bizi daha da kuşku- landırmaktadır. Bu oyuna gelmeme kararlılı- ğmdayım.'" Rum tarafinın Nevv York görüşmelerinde masaya haritalar koyacağı yolundaki haberler- le ilgili bir soruya karşılık Denktaş, görüşme gerçekleştiği takdirde, Rum tarafı ile öncelik- le sorana yaklaşım konusunu görüşeceklerini, harita meselesinin en sonda gelebileceğini belirtti. Dün sabah toplanan ve 6 saat boyuoca ge- lişmeleri gizli oturumda değerlendiren KK.TC Cumhuriyet Meclisi, New York toplantısına gidilmesi ile ilgili karan Denktaş'ın inisiyati- fine bıraktı. Denktaş toplantıdan sonra her- hangi bir açıkiama yapmazken Meclis Başka- nı Hakkı Atun, "Meclisüniz konuyu görüştü, Sew York'a gidiüp gidilmemesi konusundaki karar. Cumhurbaşkanı taranndan. geüşmeler dikkate abnarak ve Türkrye ile görüşü lerek ve- rüecektir" dedi. Denktaş daha sonra yaptığı açıklamada, BM tarafindan hazırlandığı belir- tilen belgenin içeriğinin açıklanmasını istedi. Nevv York'taki görüşmelere yeni bir belge getirileceği yönündeki bilgiler Atina tarafin- dan da yalanlandı. Atina'da Yunanistan Başba- kanı Kostas Sbnitis ile görüşen Kıbns Rum Yönetimi lideri Glafkos Klerides, "Denktaş görüşmelere katılmazsa bu, kendi zaranna ohır.Ancak buda bizim problemimizdegıT di- ye konuştu. Simitis de Kıbns Rum tarafinın New York görüşmelerine yeni bir belge getir- mesinin söz konusu olmadığını açıkladı. Dışişleri Bakanhğı'ndan akşam saatlerinde yapılan yazılı açıklamada da BM Genel Sek- reteri'nin Kıbns konusunda attığı adımlann Türkiye tarafindan desteklendiği bildirildi. birçok yaymı bulunan Kıbns işlerinden sorum- lu Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel. Cumhuri- yet e yaptığı açıklamada. müzakerelerde KKTC'nin egemenlik haklanndan ödün verile- meyeceğine dikkat çektı. Gürel. özellikle ABD'nin Kıbns için öngördüğü "tek egemen- lik, iki toplumlu federasyon" politikasına tama- men ters düşen bu açıklamasıyla Türkiye'nin, Kıbns Türk halkına Rum yönetimi ile birlikte eşit egemenlik hakkı tanınmasında ısrarlı ola- cağının altını çizdi. Gürel. KKTC'nin mevcut dev let statüsünden geriye dönüşün ancak Türk halkına eşit egemenlik hakkı verilmesi ve gü- venliğinin etkin bir biçimde sağlanması ile mümkün olacağını vurguladı. Dışişleri Bakanlığı. Erbakan'ın iktidara gel- mesiyle birlikte Türkiye'nin ılımlı Arapülkele- n ile ilişkilerinin artacağı umudunu taşıyordu. Ancak Erbakan. ılımlı Müslüman ülkelerin ya yasadışı ilan ettiği ya da tanımadığı marjinal gruplann liderleri ile ilişkileri sıklaştırdı; Lib- ya ve Iran gibi teröre bulaşan ülkeler ile yakın temas kurdu. Erbakan'ın iktidan döneminde, RP'nin devlet olarak varlık göstennesine bile karşı çıktığı lsrail ile ilişkiler ise en iyi dönemi- ni yaşadı. Türkiye. 55. hükümet dönemînde Erbakan'ın Arap dünyasında tahrip ettiği ilişkileri onanm yollannı arayacak. Diplomatik kaynaklar. Erba- kan'ın fikir babalığını yaptığı ve gelişmekte olan 8 İslam ülkesini kapsayan D-8 oluşumu- nun. REFAHYOL'un bitmesiyle sona erdirilme- sinindüşünülmedigini söylediler. Birdiplomat. "Bu örgütün aşın İslami unsurlannın ayıklanıp işlevsel hale getirilmesi için çalışılabilir" dedi. Batı ve Arap dünyasının. belirsiz ve farklı çizgilerde dış politika izleyen REFAHYOL'un iktidardan uzaklaşmasının ilişkilerde rahatlama yaratabileceğini düşündüğü kaydedildi. Türki- ye deki gelişmelerden kaygı duvan Batılı diplo- matlar. şubat ayından bu yana yaşanan siyasi krizin sona ermesinden memnuniyet duydukla- nnı belinerek "AvTupa Birliği ve Batı yanlısı bir hükümetin kurulduğunu görmek başkenüeri- mizi rahatlattı" dediler. Başbakan Mesut Yılmaz'ın Batı'da iyi tanın- dığını ifadeedendiplomatlar. "Yılmaz ciddi bir kişi, bu çok önemlidir" diye konuştular. Ancak özellikle Batılı ülkeler ve ABD'nin. dış politi- kaya DSP'nin hâkim olmasıyla birlikte kısa dö- nem içinde çözüm bekleyen Kıbns ve Türki- ye'nin AB ile ilişkileri konusunda Ankara'nın sert tutum izleyeceğini tahmin ettiklerine de işa- ret edildi. OSulu kar Gck gur ıtulu G U N D E M >IUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada diyoruz. Olmadı, tekmeliyoruz... Ağacın gövdesinde çürümeler meydana gelmiş olabilir, hastalanmış olabilir... Ama, ya toprakta bozulma varsa? Kireçlenmişse... Erozyon verimli tabakayı alıp götürmüşse... Toprağın, genel kabulünden yarar- lanan kimi solucanlar köklere zarar vermişse... Demokrasi ağacının sağlıklı olması, meyve ver- mesi için, toprağın da büyük önemi var. "Sağlam meyve" için birini ötekinden ayırmak olanaksız. 2 temmuz Sıvas katliamı, hem toprağa hem ağa- ca saldırıydı. Aradan dört yıl geçti... Yaşanan süreç Sıvas katliamının halen devam ettiğini gösteriyor. Demokrasiye ve laikliğe darbe, salt kan akıtarak yapılmaz... Gerek Sıvas sanıklarının yargı aşaması, gerekse şeriatçı kesimin Sıvas'a bakışı, toplumsal katliam girişimlerinin kanıtı. Sıvas'ta atılan sloganlar neydi: "Şeriatçı devlet, kurulacak elbet..." "Kahrolsun laiklik..." "Muhammed'/n ordusu, laiklerin korkusu..." 1993'ten bu yana yaşanan süreçte, RP'nin ka- natları altında gelişen gruplar, bu sloganların ge- reğini yerine getirmiyorlar mı? Egemenliği gökten yere indirebilmek, kulu bi- reyleştirebilmek kolay bir süreç değil... Avrupa kıtası içinde Rönesans'ı baz alırsak, bu- günkü düzeye ulaşmak için tam 20 kuşak gerek- ti... Laikliğin anayasada yer aldığı Fransa'yı düşü- nürsek, Fransız Devrimi'nden bu yana on kuşak geçti... Anadolu'da başlatılan aydınlanma sürecinin üze- rinden ise iki-üç kuşak geçti. Süreci kesin başarı- ya ulaştırmak, bir on yıldan ötekı on yıla hemen so- nuçlandırılacak bir şey değil. 12.00'deSıhhiye'de... Sıvas'la devam edersek... Vurguladığımız gibi, olayın sonrasında yaşanan- lar en az katliam kadar vahim. Dönemin Başbaka- nı Tansu Çiller'in olay günü, "Çok şükür vatandaş- lanmıza bir şey olmamıştır" değerlendirmesinden başlayan "aymazlık" ne yazık ki dava sürecine de yansıdı. Sıvas sanıklarından cezası artabileceklerin bir bir yurtdışına kaçtığını, en son Alim Özhan'ın so- luğu Italya'da aldığını vurgulayalım. Vurgulamadan geçemeyeceğimiz bir nokta da- ha var; başta Maliye Bakanı Abdüllatif Şener ol- mak üzere Sıvas'a gelen RP'Iİ bakan ve milletve- killerinin çoğu, katliam sanıklannı ziyaret etmeyi ih- mal etmedi. Adaleti Dağıtma Bakanı'nın sanıklannın avukat- lığını üstlenmek istediğini de unutturmamakta ya- rar var. Sıvas sanıklarının duruşmalarda takındıkları ta- vırtar, kendi yandaşlannın gazete ve dergilere gön- derdikleri yazılar-mektuplar, olayın "heyecana ka- pılmış gençlerin kendini bilmeden yaptığı eylem" olmadığını ortaya koyuyor. Başta katliamda yakınlarını kaybedenler olmak üzere, hemen tüm demokrat, aydın kamuoyu ise, hiçbirzaman, "intikamcı" olmadı. Tam tersine uğ- raşlarına hep, "Yeni Sıvas'lar olmasın" diye baş- ladılar. 2 temmuzun "Laiklik ve Demokrasi Haftası" ola- rak ilan edilmesi de, çağdaş bilincin ürünü. Bugün, "kana kan intikam" değil, "kana kana demokrasi" diyenler Ankara Sıhhiye Köprüsü'nde saat 12.00'de buluşup Tandoğan'a yürüyecekler. Sıvas'ı unutmamak, kin tutmak değil... Yeni Sıvas'lar olmaması için saf tutmak... Sıvas'ı unutmamak, toplumu gerginliğeçekmek değil... Demokrasi ve laiklik düşmanlannın önüne set çekmek... Yargıtay'dan RP'ye uyarı ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcılığı, Oğuzhan .\siltürk'ün MKYK üyeliği v e Meclis Grup Başkanvekilliği görevlerini aynı anda >airüt- mesinin. Siyasi Partıler Yasa- sı'na (SPY) aykın olduğu için RP'ye "ihtar" verilmesi iste- miyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Alınan bilgiye göre Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'nca Asiltürk'ün durumu- nun SPY'nin 32. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu be- lirtilerek "bu konumunun or- tadan kaldınlması" istemiyle RP Genel Başkanlığı'na uyan yazısı gönderildi. RP Genel Başkanlığfndan gönderilen yanıtta ise "Malat- ya Milletvekili Oğuzhan Asil- türk grup başkanvekili olup, grup yönetim kurulu üyesi de- ğildir. Bu nakımdan. 32/1. maddesindeki yasak kapsamı- na girmemektedir" denildi. Söz konusu yazmın gereğının yerine getirilmemesi üzerine, RP'ye ihtar verilmesi istemiy- le Başsavcı Vural Savaş imza- sıyla Anayasa Mahkemesi'ne eönderilen yazıda. şunlar kay- dedildi: "Halbuld grup yönetim ku- rulunun toplantılanna bas- kanlık yapma yetkisine sahip olan kişjnin. o kurulun aynı za- manda üyesi olmadığını kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenlerle. RP Malatya Millet- vekili Oğuzhan Asiltürk'ün RPMKYK üyesisıfanyla genel sekreterliğini ve aynı zamanda RP TBMM Grup Başkame- killiği'ni sürdürmesL 2820 sa- yılı SP^ > •nin 32/1. maddesine aykın olup, bu durumun orta- dan kaldınlması zorunludur." Başvuruda. uyan yazısına karşın. Asiltürk'ün bu konu- munu yasay a aykırı görmeyen davalı RP'ye, yasaya aykırılı- ğın giderilmesi için 2820 sayı- h yasanın 104. maddesinin 2. fıkrası uyannca ihtarda bulu- nulması istendi. Anayasa Mahkemesi'nın bu istemi ge- lecek günlerde gündemine ala- cağı öğrenildi. Savaş'ın. RP hakkında açtı- ğı kapatma davasıyla ilgili esas hakkında mütalaa hazırlamaya başladığı öğrenildi. Hazırlaya- cağı esas hakkındaki mütala- asının bir kitap niteliğinde ola- cağı kaydedilen Savaş'm. bu amaçla "şeriat, demokrasi, anayasa ve siyasi partiler" ko- nularında derin bir araştırma- ya girip çeşitli kaynaklar ince- lediği belirtildi. Anayasa Mahkemesi yetki- lileri. RP'nin. yazılı savunma- sını 22 temmuz günü vermesi gerektiğini belirterek savunma yapıldıktan sonra başsavcılı- ğın esas hakkındaki mütalaası- nm dinleneceğini söylediler. Mütalaanın yeniden partiye bi- ldirilmesinden sonra RP'ye sözlü savunma için gün verile- ceğini kaydeden yetkililer. yüksek mahkemenin 11 kişılık heyetinin bu prosedürün yeri- ne getirilmesinden sonra ka- palı bir oturumda RP hakkın- da olumlu ya da olumsuz ka- rar vereceğini belirttiler. Robert Mitchum öldü Amerikalı aktör Robert Mitchum, 79 yaşında öldü. 1948 yılında marihuana bulundurduğu ge- rekçesiyle rutuklanmasının ardından Mitchum, HoUyvtood'da "kötü çocuk' imajıyla tanınmışn. Birkaç ay önce akciğer kanserine yakalanan ak- törün. dün Santa Barbara kentinde bulunan evin- de öldiiğü bildirildi. VV'estem, komedi, savaş ve drama filmlerinde oyunculuk gücünü kanıtlayan Mitchum, hayatı boyunca Oscar ödülünü kaza- namadı. Mitchum, aralannda "Ryan's Dough- ter", (Ryan'-ın Kızı), "The Friends of Eddie Co>- le" (İEddie Coyle'ın Arkadaşlan), "The Big Sle- ep" (Büyük Uyku) ve "Cape Fear"ın (Korku Bur- nu) da bulunduğu birçok filmdc rol almıştı. Telefon dinleme çetesi I Baştarafı 1. Sayfada başlattıklan soruşturma sonunda Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde ör- gütlenmiş 'özel dinlemeör- gütü'nün varlığını ortaya çıkardılar. Başbakan Mesut Yılmaz. olayla ilgili soruş- turma başlatıldığını ve Ora- koğlu'nun geçici görevle gönderildiği ABD'den geri çağrıldığını söyledi. Olay. ABD'yi sarsarak Başkan Richard Nkon'ın devrilme- sine yol açan 'VVatergate' skandalını anımsattı. Akşener'e, Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Kara- dayı tarafindan gönderilen yazıda, askeri istihbarat te- lefonlannı dinleyerekyazış- malan ele geçirdiği ve aske- ri istihbarat topladığı gerek- çesiyle Orakoğlu hakkında işlem yapılması istendi. Orakoğlu'nun faaliyetleri hakkında geniş bilgi verilen yazıda, bu faaliyetlerin dev- let kurumlan arasında gü- ven sarsıcı bir tutumu ifade ettiği belirtildi. Yazıda, Ora- koğlu'nun bu faaliyetleri kendi karanyla değil, bağlı bulunduğu "üst makam- lar'm talimatı üzerine yaptı- ğına dikkat çekildi. Genel- kunnay'ın yazısında, olayla ilgili olarak 5 emniyet men- subunun daha görevden alınmasının istendiği öğre- nildi. Bu yazı üzerine hare- kete geçen Akşener, Ora- koğlu'nu apar topar görev- den alarak geçici görevle aı- lesiyle birlikte ABD'ye gönderdi. DYP lıden Tansu ÇiDer'in eşi Özer Uçuran Çiller'e yakınlığıy la bilinen Orakoğlu. Içişleri Bakanlığı Müsteşarı Teoman L nüsan. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel ve Cum- hurbaşkanı Süleyman Demi- rel'in karşı çıkmasına rağ- men Akşener tarafindan Niğde Emniyet Müdürlü- ğü'nden İstihbarat Daire Başkanlığı'na getirilmişti. Orakoğlu'nun, görev yaptı- ğı süre içinde defalarca "Ar- tık askeri darbe olmaz. çün- kü 170 bin poüs \e 6 bin özel tim var" dediği ileri sürüldü. REFAHYOL hükümeti döneminde kendi telefonla- nnın da dinlendiğinden şi- kâyetçi olan Başbakan Me- sut Yılmaz, olayla ilgili so- ruşturma başlattıklarını ve Orakoğlu'nun geçici görev- le gönderildiği ABD'den ge- ri çağnldığını bildirdi. Yıl- maz, "Bu olay, devlet ku- rumlan arasındaki uyum- suzluktan daha ileri. İddi- alar doğruy &a devletin temel kurumlan arasındaki uyuş- mazhğınçatışmaya dönüştü- ğünün göstergesidir. Böyle bir şeye bizim hükümet ola- rak izin vermemiz mümkün değildir" dedi. Yılmaz, "Bizim yapaca- ğunız soruşturma bürokrat- larla ilgilidir. Ama eğer siya- si kişilerin sorumluluğu var- sa burada görev parlamen- toya düşer" diye konuştu. Muayene ücretlerine zam yapıldı İstanbul Haber Servisi -Asgari muayene, tedavi ve tetkik ücretlerine zam yapıldı. Türk Tabipleri ÎJirliği İstanbul Tabip Odası tarafindan yapılan yazılı açık- lamada, asgari ücret katsayısının, 1 temmuz-30 eylül 1997 tarihleri arasında 130bin. 1 ekün-3 l'ârahk 1997 tarihleri arasında 150 bin olarak belirlendiği kaydedil- di. Buna göre 1997'nin ilk altı ayında asgari olarak 1 milyon 600 bin lira olan pratisyen hekim muayene ücreti 2 milyon 80 bin liraya çıkanldı. Ekim ayından itibaren de pratisyen hekim muayene ücreti yûzde 50 artışla 2 milyon 400 bin liraya, uzman hekim muayene ücreti 3 milyon liraya çıkanldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear