25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet kıti-az >ahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhsn Erinç • Genel Yayın Koordınatorü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişleri Müdürleri: IbrahimYıldız (Sorumlu), OinçTayanç # Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara # Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dtş Haberler: Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Kültür Handan Şenkökeo • Spor Abdülkadir Yüceiman • Makaleler Sami Karaören • Düzdtme: Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yaym Kurulu: İSHUI Sdçuk (Bajkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke, Hikmet Çetinka> a. Şûkran Soner, Ergun Bakı, Dinç Tayanç, tbnüym Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsıleısr Mustafa Balbay© Haber Mmlürü Doğan Akın Atatûrk Bulvan No 125, Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı SerdarKızık,HZı>aBh.l352S 23Tel:4411220, Faks- 4419117# AdanaTemsücısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönüCd. 119S No:l Katl.Tel: 363 12 11. Faks 363 12 15 Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent Yener 0 ldare: Hüseyin Gürer 0 İşletme: ÖnderÇelik0Bılgı-lşlem Nail lnal 0 Bilgısayar Sistem: Mürûvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudür Gülbin Erduran • Koordınatör Reha Lşıtman # Genel Müdür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846&*l,Faks 5138463 a n v Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A Ş Od ?9 41 C^aloglu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel (0712) 512 05 05 (20 hat) Faks. (0712) 5İ3 85 95 9HAZİRAN1997 Imsak: 3.25 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 Ikındi: 17.08 Akşam: 20.42 Yatsı: 22.33 lışhaş afaştrması •STOCIHOLM <Cımhuriiet) -Isveç'te ÎCSVEI Yadım Bacaıl ığı ıca yaptınlan ı \el 5yı\ siren genış ta}saxılı hr araştırma. jöıüınîüzce haşhasın. «r«İT. k^adff zararlı ' cl<ruğxnu )rtaya çıkardı. Bı kcnudı açıklama jaoar psiuyatr Jan JLanaliörr. günümüzde kullanLİanhaşhaşın 69'h. 7Oli;.ılladan5kat yücsek dczda olduğunu \eku-lananlann beynine laıcı zcarsrlar verdiğini açJdadı. Ramaliöm, AB iyiıde uyxsturuculann seıbest bınkılması tarişmala-ının da tamamen îilgisizlikten kaynaklardığını kaydetti. Goller Bölgesi çölteşiyop • Bl RDLR (Cumhuriyet) -lçinde Türkiye'nm önemli içme suyu rezervi konumundaki gölleri de banndıran Göller Bölgesi'nm hızla çölleştiği öne sürüldü. Önemli bır bölümü sürekli, bir bölümü de kurak yaz aylannda kuruyan 21 gölün bulunduğu bölgede 11 gölün kurutulduğunu belırten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi tkınci Baskanı Hediye Gündüz, Antalya'nın iç kesimleriyle Burdur ve Isparta'yı kapsayan bölgenin çöller yöresı olmaya aday olduğunu vurguladı Trafik kazasına tepki • YAHYALI(AA)- Kayseri'nin Yahyalı ilçesınde maden yüklü bir kamyonun motosıklete çarpması sonucu bir kişinin ölmesi üzerine mahalle sakinlen taşla barikat kurarak yolu trafiğe kapattı. 2 bin kişilik grup, maden kamyonlannın sürekli kaza yaptıklannı belirterek. altgeçit yapılmasını istediler. Yolu 4 saat süreyle trafığe kapatan eylemciler, polisin altgeçit isteminin yetkililere iletileceğini söylemesı üzerine olaysız dağıldı. Türk doktorun başarısı • ANKARA(AA)- Halen çalışmalannı Belçika'da sürdüren, Hacettepe Üniversıtesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Okan Akhan, kedi ve köpeklerden geçen "kist hidatiğini" ameliyatsız tedavi etti. Akhan. 200 hastada uyguladığı bu yöntemde, hastalığın tekrarlanma riskinın yüzde 2 oranında olduğunu, ölüm olmadığını, risklerinin de cerrahiye oranla çok düşük, tedavi oranının ise yüksek olduğunu söyledi. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği çevre sorunlarına ilişkin hazırladığı bildiride karanlık tablo çizdi 4 Rant uğruna çevreye zarar verîtiyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB), Türkiye"nin karşı karşıya kaldığı çe\Te sorunlannın insanhğı ve doğal yaşarm tehdıt eder duruına geldiğini bıldirdi. REFAHYOL hükümetirun çevreye duyarsızlığını protesto etmek için Dünya ÇevTe Günü etkinliklerine katılmayan TMMOB, Türkiye'nin çevre sorunlanna ilişkin bir bildiri yayımladı. Yasa uyannca her yıl 250-300 bin" dönüm alanın "orman vasfinı yitirdiği gerekçesiyle tanma açılmasınr eleştiren TMMOB, bu kararla ormancılık düzeninin dışına çıkıldığını vurguladı. Bildiride, ormanların tahrip edilmesi ve aşın otlatma sonucu meydana gelen erozyonlar sonucu yılda 500 milyon ton toprağm yok olduğu kaydedilerek "Kaybedilen bitld besin maddesinin parasal değeri 700 triryon liradır. 2 bin yüında. ekilebflir topraklar, yüzde 20 ile yüzde 30 oranında azalacaktu*" denildi. • TMMOB'nin bildirisinde, "Kaybedilen bitki besin maddesinin parasal değeri 700 trilyon liradır. 2 bin yılında, ekilebilir topraklar, yüzde 20 ile yüzde 30 oranında azalacaktır" denildi. Türkiye'deki çevre sorunlanrun doğal yaşamı ve insanhğı tehdit eder duruma geldiği belirtilen bildiride, lstanbul Ümraniye'de dünyanın ilk "çöplük faciası"run yaşandığı anımsatıldı. Katı atıİdann. çevreye zarar verecek bir kirlilik kaynağı olduğu belirtilen bildiride şöyle denildi: "Çöplerin. bilimsel gereklere uygun bir program dahilinde toplanması, taşınması. geri kazanımı ve uzaklaştınlması, konuyu çer-çöp mantığından farkfa bir yaklaşunla ele almakla mümkündür." Bildiride, enerji üretim ve tüketimine ilişkin u karanlık senaryolar" yazılması nedenıyle. Akkuyu'da çevreye çok büyük zarar getirebilecek nükleer santral yapımmın "peşinden koşulduğu" belirtildi. Mahkemelerin verdiği yürütmenin durdurulması karanna karşın, termik santralların çalışmaya devam ettiğine dikkat çekilen bildiride, enerji sektöründe bir süredir özelleştirme çalışmalannın yürütüldüğü anımsatıldı. Bu çalışmalann. "enerji açığı" söylemlerine dayandınldığı kaydedilen bildiride, "Enerji kayıplan. resmi düzeyde kabul edilmesine karşın, iyilestirme ve yatınm projelerinin, öncelikler arasuıda olmaması düşündürücüdür'" görüşüne yer verildi. REFAHYOL hükümetinin Bergama'da "halka rağmen" altın çıkanlması girişimini desteklediği vurgulanan bildirinin sonuç bölümünde, "Bilimsel gerçeklere karşın rant uğruna çevreye ve insan sağlığına zarar verüiyor. TMMOB, bu gidişe dur demeye devam edecektir" denildi. Yeryüzü zirvesi 23 haziranda 'Daha güvenli dünya' çağnsı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çevreciler. dünya liderlerini "yeryü- zürirvesT'ne çağırdı. Rio Zirvesi'nden beş yıl son- ra Birleşmiş Milletler Ge- nel Kurulu'nun özel bir oturumunu oluşturacak zirve, 23-27 hazıran ta- rihleri arasında gerçekleş- tirilecek. 143ülkedenl.600aen fazla sivil toplum örgü- tüyle birlikte etkınlikler düzenleyen Earth Action, yeni bir eylem planı hazır- layarak dünya liderlerin- den "dahagüvenHbir dün- ya" ıstedı. Türkiye'den Arkadaş ÇevTe Grubu'nun temsilciliğini yürüttüğü Earth Action, karikatürlü kampanyası ile dünya li- derlerine açık mektup ya- yımladı. Rio zirvesinin ar- dından geçen beş yıl için- de kalkınma ve çevre so- runlannın giderek kötü- leştiğinı vurgulav an Earth Action, yayınladığı açık mektupta şu görüşlere yer verdi: "Küresel ısınmava yol acan gaz emisyonu ar- üyor. Orman kryımı sürü- yor. Daha fazla sayıda in- san temiz su. eğitim, $ağ- hk ve benzeri temel gerek- sinimlerinden yoksun ka- hyor. ÇevTecüer, bu sonın- lara karşı genel tavırian- nı sürdürüyorlar. Tüm dünya liderlerini çevreyi korumak. insanlann te- mel gereksinimlerini kar- şılayabilmek için dünya- mran gücünü geliştirmek için somut önerilerivle dünya zirvesine ctkin bi- çimde kaulmaya çağın>o- ruz. 1989 yılında imzala- nan 24 ulusal liderin dile- ği olan Hague Bildirge- si'ne, atmosferden biyoJo- jikçeşitliliğe varan sorun- lann cözümüne siz de ka- ühn." Arkadaş ÇevTe Grubu tarafından TBMM Baş- kanhğı'na ve Cumhurbaş- kanlığı'na gönderilen çağ- nda da liderlerin "bıçak kemiğe dayanmadan" ha- rekete geçmesı gerektiğı vurgulandı. 'Ölümün kokusu' İstasyon Sanat Merkezi'nde eğra'mini tamamlayan 17 genç manken, önceki akşam farklı bir 'koku'yla pod\Timda\dı. Koku' adı verilen defile, davetlilerin kafasını biraz kanştırsa da Türkrye'nin hiç de yabancı olmadığı konulan içeriyordu. Her zaman viizlerinde gülümsemeİerle podyumaçıkan mankenlerin gözkrinde bu kez hüzün" ve 'acı' vardı. Defileye yansıyan kokular arasında "tüketilişin kokusu', 'ölüm kokusu', 'yağmur kokusu', "baharda yas kokusu' ver alıyordu.. .\ncak davetiüerin ilgisini en çok 'ölüm kokusu' çekmişti. Yaşamlannı işlenen cinayetlerle yitiren insanlann resimlerinin bulunduğu givsileri taşıvan mankenler, daveüilerden büyük alkış aldı. (Fotoğraf: ÖZrC\N GÜVEN) Göçmenler çareyi göstermelik nikâhlarda anyorlar ABD'de yeşîl kart evlilikleri Çeviri Servisi - ABD yönetimi, ya- sadışı yollarla ülkeye sızmaya çalı- şan göçmenlere karşı önlemlerini sertleştirirken, göçmenler çareyi gös- termelik ev liliklerde anyor. Nevvsvve- ek dergisinin geniş yer ayırdığı ha- bere göre yeni göçmen yasasının yü- rürlüğe gireceği şu günlerde, sınır dışı edilme korkusu içindeki binler- ce göçmen, nikâh dairelerinin önün- de kuyruklaroluşturuyor. Dergi yal- nızca Nevv York'ta yıhn ilk dört aytn- da 21 bin 892 çiftin evlendiğini ve bu rakamın 1995 yılındaki toplam ni- kâhlann yansından daha fazla oldu- ğunu bildiriyor. Nikâh daireleri evlilikbaşvurula- nnın en az yansının "green card-ye- şil kart" (ABD'de sürekli oturma izin belgesi) için yapıldığını ileri sür- se de, bu sahtekârlığı ortaya çıkar- mak için herhangi bir girişimde bu- lunmuyor. Göçmen evlilikleriru so- ruşturmakla görevli Federal Göç- men Bürosu yetkilileri de nedense formalite evliliklerin üzerine fazla git- memeyi tercih ediyor. "EvüHk kut- salbirkurumdur" diye konusan Nevv York Belediyesi evlendirme memu- ru, "1994'te ülke çapında kıyılan % bin 33 nikâhın yalnızca jiizde 1.M ge- çersiz smıklı'* dıyerek olayın üzeri- ne yeterince gıtmediklerini ıtiraf edi- yor. Yetkiliye göre bugün gösterme- lik nikâhlann karaborsa fıyatı bin dolar civannda. Bugüne dek binlerce nikâh kıydı- ğinı belirten Nevv York Belediyesi Ni- kâh Dairesi memurlarından Paula Pagan, "Arük hangi çiftin aşk adına. hangüerinin formalite kabı ev lendi- ğini anlayabüiyorum. Bunu anlamak zaten çokda zordeğil. Bazı çiftler tö- ren sırasında birbirlerini öpmeye bi- le vanaşmıyorlar" dıye konuşuyor. Hindistan'da evüükler Nevvsvveek dergisi, ABD'dekı for- malite evliliklerin yanı sıra Hindis- tan, Pakistan ve Nepal'dekı evlilik- lere de ışık tutuyor. Bu bölgede ev- liliklerin yüzde 80'inin görücü usu- lü ile yapıldığını tespit eden dergi, çiftlerin yüzde 50'sinin nikâhtan ön- ce el ele bile rutuşmadığını, bazıla- nnın ise eşinin yüzünü ancak nikâh töreni sırasında gördüğünü kaydedi- yor. Aile büyüklerinin daha uygun bir tercih yapacağını düşünen gençler, aynca eş seçiminde astrolojiden de medet umuyorlar. Nepal'in önde ge- len astrologlanndan Dr. Mangal Raj JoshL bu süreci şöyle açıklıyor: "Ge- linin babası için damadın tahsili ve para kazanma potansiydi: anneler için gelinin tutum ve davranışlan: damat için gelinin güzelliği ön plan- da geliyor. Akrabalar için ise yalnız- cagüzel birdüğünziy-afeti önenuidir.'' Hindistan'da eş seçiminde astrolog- lara çok iş düşüyor. Pek çok kişinin nüfus kâğıdının bile olmadığı bu ül- kede, herkesin bir yıldız haritası bu- lunuyor. Eş adaylannın yıldız hari- talannın ujoışmaması durumunda eviilik söz konusu bile edilemiyor. MTV Sinema Ödülleri sahibini buldu En iyi film ödülü Scream'e e-posta : tan @ vol. com. tr Kültür Servisi - MTV sinema ödülleri, ABD'nin Los Angeleskentinin Santa Mo- nica kasabasında önceki akşam düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Bu yıl yedin- cisi düzenlenen ödül töreninde Jim Car- rey 'en iyi kötü adam' ve 'en komik ka- rakter' dallannda aldığı ödüllerle gece- nin yıldızı oldu. 'En iyifilm ödülü'ne 'Scream' layıkgö- rülürken Jerry Macquire fılmindeki perfor- mansı ile Tom Cruise 'en iyi erkek sanat- çı', W. Sheakespeare'in ünlü eserlerinden 'Romeo ve Juliet'teki rolü ile Clarie Da- nes 'en iyi kadın oyuncu' seçildiler. Ödül sahiplerinin MTV izleyıcileri tarafından belirlendiği gecede 'en iyi kavga dalı'nda cadı avını anlatan 'The Craft' fılmindeki şovlanyla Fairuza Balk ve Robin Tunney ödül alırken 'en iyi öpücük ödülü'nü 'In- dependence Day'deki öpüşme sahnesiy- le Will Smith ve Vivica A. Fox aldı Ge- cenin özel ödülleri arasında. ABD'nin çe- şitli okullannda sinema eğitimi gören öğ- rencilenn 'en iyi yeni film yapımcısı ödü- lü'ne layık bulduklan 'Svvingers' filmi- nin yönetmeni Doug Liman ile şovun or- ganizatörlerinin 'hayat boyu başarı ödü- lü'ne layık gördükleri, 'Yıldu Savaşları' (Star Wars) filminin pilotu Chewbacca En iyi erkek oyuncu ödülüne Tom Cru- ise layık görüldü. yer alıyor. Ödül töreninde MTV'de göste- rilen 'Beavis anda Butt-head Do Ameri- ca'dakı Bevıs anda Butt-head en iyi animas- yon dalında ödüle değerbulundu. Ödül tö- renı 12 haziran tarihinde MTV'de yayım- lanacak. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN i'nin 'Cumhuriyetine' Dönmek!.. Gençler bilmeyebilir, fıkra şudur: 4O'lı yillann, in- sanın sırtını üşüten karanlığında, bir 'komünist tevkifatı' yapılmış; sanıklardan birisi, belki de en önemlisi, Ankara'nın o dönemdeki 'demir' valisi Nevzat Tandoğan'ın huzuruna çıkanlıyor, rivayet odur ki, 'inönü Cumhuriyeti'nm kudretli valisi, birara sanığa şöyle demiş: "- ...ulan siz kim, komünistlik kim? Bu memlekette, icabederse komünistliği de biz yapanz." Elhak, öyle yapmışlardııi Gerçek ya da yakıştırma, bu fıkra, ülkemızde kendisine 'rejim' adını vemniş olan 'merkeziyetçi bürokrasinin'; sıyasete, fakat asıl 'ik- tidar sorununa' nasıl baktığını pek güzel özetler; çünkü aslını ararsanız, 1965 seçimlerinden önce, Is- met Paşa 'CHP'n/n zaten Ortanın Solunda birpar- ti' olduğunu ilân ettiği zaman, bir bakıma, Nevzat Tandoğan'ın dediğini yapmıştı. Fakat şaşırtıcı olan, acaba Paşa'nın bunu söyle- yebilmesi miydi; yoksa bir çoğumuzun buna inan- ması mı? Çünkü bir yanda, 'totaliteriiği' dört dört- lük uygulamış. 'devlet kapitalisti', 'bürokratik mer- keziyetçi' bir parti var; öte yanda ülkenin basını, rad- yosu, üniversiteleri, meslek odalan ve benzeri 'sivil toplum' kuruluşlan; nasıl oluyor da, ikinciler, birin- cisinin 'oldum olası, ortanınsolunda bulunduğuna' inanabiliyorlar? Yoksa, onlan da el altından, o mu kont- rol ediyordu? Hiç kuşkusuz! Gerçek şudur: CHP, ancak 'Müdafaa-i Hukuk'un ve 'Halk Fırkası'nm radikal platformunu muhafaza edip, o platform üzerinde laik, demokrat ve anti/em- peryalist eylemini yürütebilseydi, 'solda' bir parti sayılabilirdi; oysa bırakın o günleri, günümüzde bi- le CHP ardılı iki örgüt, -'Baykal'ın CHP'si ve Ece- vit'in DSP'si,- o platformdan da, o platformun ge- rektirdiği 'sürekli devrim' anlayışından da, çok uzak- lardadır: çünkü, mayalan, İnönü CHP'si, solculuk- lan 'İsmet Paşa Solculuğu': yâni solculukfilan de- ğil, 'seçkinci' birTanzimat alafrangalığı, vs... Kılıç gibi keskin bir gerçek Ayaklanmız suya, yeni yeni eriyor. DSP milletve- kili Bülent Tanla, partisiyle bozuştu ya, etiketi solcu o iki partiyle ilgili değeıiendirmeler yapmıştı; kesip, bir kenara koymuşum; nedeni açık, 'Sosya- list So/'un, -bu satırian yazanın da- handiyse kırk yıl önce koyduğu 'teşhisi' doğruluyor: "...ben solculuğu sorunlara çağdaş öneriler ve çözümler getirmek olarak algılıyorum; DSP, bu anlamda solcu değil; sendikalar bizim doğal müttefikimiz, ama genel başkammız biz sendi- kalaria ilişki kurduk diye, kalkıp bizim için sen- dikalan DSP'ye karşı kışkırttılar diyor. Böyle bir şey denilebilir mi? Bülent Ecevit solcu değil, sol- cu olarak onu anlatmak, açıklamak mümkün değil..." Tanla, DSP'nin 'düşman kardeşi' CHP için de, ben- zerşeyter söylemiş, demiş ki meselâ: "...CHP de sol- cu değil. Bunu ben söylemiyorum, halk söylü- yon çünkü Türkiye'nin sorunlarına çağdaş ve sol biryaklaşımla çözüm getirmiyor. So/'Türki- ye'de 'umuf olma özelliğini kaybetti; bugün, sol- da olan iki parti halka umut vermiyoriar, kendi içlerinde kavga ediyoriar, güvenilir değilleıi" (Ye- ni Yüzyıl, 24 Mart 1997). Kılıç gibi keskin ve çıplak bir gerçek! Öyle bir ger- çek ki, 1950'li yıllardan bu yana, gözümüze girmek- tedir; buna rağmen birçoğumuz -Bülent Tanla da- hil- İsmet Paşa CHP'sinin türevi bu iki partiyi 'sol- cu' sayabiliyor; vahim olan asıl bu: 'dayanışmacı- lık'öan (solidarisme) Marksizm'e, işçi sınrfına yas- lanan hertürlü 'sahici' solculuğu yasadışı ilan eden; 'sulandınlmış' o 'bürokrasi + burjuvazi' oligarşisini; o 'seçkinci' Tanzimat alafrangalığını 'so/cu'zannet- mek! Hem de 'solculuğun' muhtevasında, kültürden çok ekonominin ağır bastığını, bal gibi unutarak. Siyasi bir tahteravalli ' IV A u( ^afaa '1 Hukuk' nedir? Neresinden bakılsa, I V I antı/emperyalist, son derece 'katılımcı' bir Ulusal Demokratik Devrim hareketi; cuntacı de- ğil, 'sivil' özelliğı başat; hareketi oluşturan ve geliş- tiren, kongreler, şûralar, nihayet Meclis; TBMM Hü- kümeti, 'katılımcı' biryönetim, savaşa rağmen dü- pedüz 'sivil'; '1924Anayasası', 'ilmiyye've 'seyfıy- ye' sınıfının (bürokrasinin) yönetim üzerindeki kont- rolunu engelliyor; bakanlar bile, Meclis vasıtasıyla seçilmektedir. Gâzi'nin cumhurbaşkanı olduğu, Tür- kiye Cumhuriyeti, 'Mazlum Milletler'm savunucu- su, anti/emperyalist, dolayısıyla 'tam bağımsız'; eko- nomisi ve dış politikası tamamiyle 'ulusal' laik ve 'oto- riter' -bir manada, jakoben- bir cumhuriyet! inönü Cumhuriyeti, çokfarklıdır; hâkimiyet, söz- de halkta bırakılmış; iktidar, bürokrasi + burjuvazi denk- lemi üzerine oturtulmuştur; 'silahlı tarafsızlık' dış po- litikada lafta kalmış, ülke yeniden 'Düvel-i Muazza- ma' (Sistem) çarkına sokulmuştur: devletçilik, açık bir devlet kapitalistliğine dönüşüyor. II. Dünya Sa- vaşı ertesinde demokrasiye geçiş, iktidann temel denklemini değiştirmeyecek, ikili bir siyaset tahte- ravallisi olarak takdim ediliyor. Zumanın zırt dediği yer neresidir, derseniz; sanınm, bu 'totaliter' devlet ve yönetim idrakinin, 'Atatürkllke ve Inkılâplan' ola- rak ilan edilmesi; Gâzi Mustafa Kemal Döne- miyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu tutu- mun, daha da sonra, -açıkça Bonapartist- birdar- beciliği benimseyebilmesidir. Soğuk Savaş boyunca yaşadığımız bu siyasi tah- teravallide, herşeyin tepesine tüy diken, elbette CHP'nin 'solculuğunu' ilân etmesi; yıllarca kan kus- turduğu sahici solculara, 'siyaset imkânı' bırakma- mak maksadıyla, onlan düpedüz aşın -ve de 'silâh- lı'- solculuğa itmesidir, bu itiş 'terorizmi', terorizm de 'askeri müdahaleleri' ve 'ara rejimleri' olağanlaş- tırmıştır. Türkiye, yanm yüzyıldır, birbirinin içinden çıkan son iki yanlışın, dramını yaşıyor. Çare mi? Tek çare biliyorum: Gâzi'nin Cumhuri- yeti'ne dönmek! http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear