25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 1997 SALI 12 KULTUR Bodrum Uluslararası Çevre Filmleri Festivali 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde başlıyor Beş latadanfilııılerve başrolde doğaGÜL ERÇETİN Clkemizin festivaller hantasına bır festival daha katılıyor. Türkiye Sınema ve Audıovisuel Kültür Vakfı'nın (TÜRSAK), Garanti Bankası sponsorluğundadüzenle- diğı "1. Uluslararası Çevre Film- leri Festivali", 5-10 haziran tarih- len arasında Bodrum"da gerçekle- şiyor. Festivalın sanat yönetmeni ve TÜRSAK'ın Başkan Yardımcı- sı Vecdi Sayar, sinemamızda çev- re konusuna değinen film sayısı- nm çok az. belgeselin ıse yok gibı olduğunu belırterek "Medyaya çok büyük görev ler düşüyor çevre bflinci oluşturma sürecinde. Bod- rum'da ateşlemeye çalışüğunız \a- vılcımın yurdun başka köşelerine de yansıvabilmesi için televizyon kanallannın işbirliğine ihtiyaç w . Bu durumun, ancak devletin des- tekleyici, özendirici rolüne sahip çıkması ile değişebileceğine inanı- yonnn"diyor. "Bodrum Lluslara- rası Çe\Te Filmlen Festivalı'nin çevre konusunda bir tartışma plat- formu oluşturup yeni yapıtlann, yeni programlann ortaya çıkması- na öncülûk edebilmesini dıleyen Sayar, festivale ilişkin sorulanmı- zı yanıtladı: - l'luslararası Çevre Filmleri Festivali projesi nasü oluştu? VECDİ SAYAR - Çevre sorun- lan giderek gündemin en önünde yer almaya başlıyor. Dünyanın başka ülkeleri içın olduğu gibı Türkiye içın de geçerlı olan bu so- runiar konusunda kamuoyunun yeterince aydınlatılmadığını düşü- nüyoruz. Bir film festivali ile bu konuya dıkkatı çekmek, görsel- işitsel medyaya, üzerine diişen gö- revlen hatırlatmak gerektiğı kanı- sındayız. Bu düşüncelerle Bod- rum Festivali projesiru oluştıırduk. Zaten, TÜRSAK'ın geçmişındeki festival deneyimlerinın çoğu, kentsel çevre sorunlan üzerinde yoğunlaşmıştı. Ankara'dabaşlattı- ğımız "Beyazperdenin Ardındaki Kentter" adlı festival, ancak ikı kez gerçekleşebildı; MuratKara- yalçınbelediye başkanlığından ay- nldıktan sonra sürdürülemedi. Ge- çen yıl ise gene aynı ad altında bir festival düzenledik. HABITAT sı- rasında, tstanbul'da. Bu kez, tema- mızın smırlannı genişletiyoruz. Kentsel çevrenin yanı sıra doğal çevreyi de ilgi alanımız içine alı- yorıız. Projeyı olusturduktan son- ra ilk başvurduğumuz kurum sponsorluk çalışmalannın tümü- nü çevre projelerine ayıran Garan- ti Bankası oldu. Ambtemi akdenizfoku - Mekân olarak BodrunTun se- çilmesinin \e festival ambJeminin akdenizfoku olarak beürlenmesi- nin nedenleri?- SAYAR - Bir uluslararası festi- val için Bodrum'dan daha uygun bir mekân olabıhr mi? Doğal gü- zelhkleri. sakınlerinın ve konukla- nnın -yani izleyici potansiyelınin- entelektüel kapasitesi ile... Öte yandan, çarpık kentleşmenın, be- tonlaşmanın. doğaya saygısızlığm yarattığı çirkinlıklere. çevre so- runlannın ertelenemez güncelliği ile de Bodrum'un seçılmesinde yarar olacağını düşündük. Kamu- oyunun dikkatini bu sorunlar üze- rinde yoğunlaştırabilmek için ak- denızfokuna, yani bilimsel adıyla monachus monachus'a gelince, Bodrum yöresinin hızla yitirdiği doğal değerlerden biri, belki de en tipik olanı bu sevimli hayvan. Çe\Te kirliliğinden çok ciddi bi- çimde etkılenen bu hayvamn nes- lı hızla tükeniyor. Insanlardan uzak yaşayan bu canlılar Bodrum yöresınde yaşıyorlar ve bugün sa- yılan çok azalmış durumda. Sıra- sı gelmışken. logomuzu yaratan ve eskı Bodrum günlerinin nostal- jisini festival afışimize yansıtan Tan Oral'a ve festival ödül heykel- ciklerini hazırlavan vontucu Emi- Fridik Thor Fridirikson 'Sinema Günleri'. Claude Massat 'Kabloonak'. 4ana bölümden oluşan festival, çocuklara ve gençlere özel bir önem veriyor. Beş kıtadan ellinin üzerinde yapıt katılıyor festivale. Festival çerçevesinde film gösterileri, 'Gençlik ÖdüliT, 'Çocuk ve Çevre Forumu', sinema öğrencilerinin katılacağı 'Kısa Film Maratonu' ve uluslararası sempozyumun yanı sıra konulu filmler dalında uluslararası yarışma, belgesel ve kısa film dalında uluslararası yanşmalar, Yarışma dışı gösteriler ve Ustalara Saygı bölümü yer alıyor. Uluslararası Çevre Sempozyumu Doğal Hayatı Koruma Demeğı'nin danışmanlığında düzenledigimiz sempozyumda *Çevre Bilincinin Yaygınlaştınlmasında KMe İletişim Araçlannın Rolü" tartışılacak. Samara Oteli'nde 7 haziran cumartesi günü yapılacak olan sempozyumun sabah oturumunda. Doğal Hayatı Koruma Derneğı Başkanı Nergis Yazgan. Bergama Beledıye Başkanı SefaTaşkın. Milli Eğıtim Bakanlığı Talim Terbıye Kurulu üvesi Necdet Sakaoğlu. gazeteci Semra Somersan, TEMA Vakfı'ndan Gülay Yaşın. ÇEKÜL Vakfından Hasan Özgen \ e • • - Cumhurbaşkanlığj Başdanışmam DinçerSümer, "Çevre Konusunda Kamu Duyariığı: Devlet, Sivil Toplum ve Medya Kuruluşlan Arasında İşbirltği" üzerinde konuşmalar yapacaklar. Öğleden sonraki oturumun konusu ıse "Görsel-îşitsel Medya ve Çevre Sorunlan." Bu oturuma. Japonya'daki EARTH VISION Komitesi'nden lzumi Kondo, Fransız Çe\ re Bakanhğı'ndan Jean Gaude Levy. tngiltere'den TVE temsilcisi Robert McGowan. Almanya'dan ÖKOMEDYA Enstitüsü'nden Reinhard Biermann. Türkiye'den yönetmen Orhan Oguz. TRT belgesel yönetmeni Fatih Orbav veNTY Genel Koordınatörü Nuri Çolakoğlu katılacaklar. Aynca Bodrum'a çağnlan v irmî kadar siv il toplum kurulusu temsilcisi de tartışmalara katılacak. 'Ustalara Saygı' bolumu Bıri Fransa'dan, diğeri Izlanda'dan ikı usta sinemacı yer alıyor. Son Cannes Festivali'ne katılan bilim kurgu çalışması ıleepey sert eleştıriler alan. ama öte yandan büyük bır gışe başansı kazanan Luc Besson'dan. bın sinemalanmızda hiç gösterilmeyen ikı film yer alıyor programda. Ikısı de denizaltının gızemlı dünyasında geçen filmler: *Le GrandBleu"(Dennlık Sarhoşluğu) \e "Atlantis" Diğer ustamız ise Izlandalı. Bu yıl Istanbul Festivali'ndejün üyeliği yapan FridrikThor Fridrikson'dan da ıki film göstereceğız: "Sinema Günleri" ve "Soğuk Ateş." Ikisinde de doğa başrolde. Ayrıca şu sırada hastanede olan ünlü deniz altı araştırmacısı-sinemacı Jacques Cousteau onuruna bir "özel gösteri" var. L'stanın, ünlü yönetmen Louis Malle'le birlikte gerçekleştirdiği ve Cannes'da "Altın Palmiye" kazanmış bir yapıt yer alacak bu göstende: u Le Monde du Silence" (Sessız Dünya). Usta>a saygının yanı sıra, ellıncı yaş gününde Cannes Film Festivali'ne bir şapka çıkarma diye de nitelenebilir bu özel gösten. Festivalın yanşma dışı bölümünde daha önce sinemalanmızda gösterilmiş, çevre konulu filmler ver alı>or: "Baraka", "Özgür Willy-\ "Mavi Sürgün" ve İspanya'daki bir çevre festivalinde büyük ödülü kazanan Nesli Çölgeçen'ın "İmdatileZarife" llııslamMsıyanşmaya 22 i'dkckatılıyor Yirmi iki ülkenin filmleri katılıyor festivale, Amerika'dan Avustralya'ya, Izlanda'dan Mali'ye. Portekiz'den Hindistan'a uzanan zengin bir tablo. Uluslararası yanşmada on konulu film var. Türkiye'den "Manisa Tarzanı"nı uluslararası yanşmaya alacağız. "Altın Akdenizfoku" için yanşacak ülkeler arasında Kanadn. Fransa, Portekiz, Gine, Japonya, Çin ve Amerika yer alıyor. Aralannda çok farklı türlerde filmler var. îsveç sinemasmın usta yönetmenlerinden Stefan Jarl'ın "Doğa SavaşçısT, Uzakdoğu'dan gelen ve çocuk izleyiciye seslenen iki film: "Uçamayan Ateş Böceğmin Öyküsü" ve "Gİineş Panda". büyüklere yönelik bir canlandırma filmi. Kanadah usta Pierre Hebert'in "tnsan Denen Bitki"si, Gineli kadm yönetmen Flora Gomes'in Cannes'da geçen yıl büyük ilgi gören filmi **Po di Sangui* (Ruhlann Ağacı), sinema- doğa ilişkisi üsrûne çok önemli bir film "Kabktonak", Kanada'dan bir başka yapıt, "Silahlann SessiztiğT ve "Alaska"... Doğa sevgisini işleyen filmler bu yılki yanşma bölümünün ağırlığım oluşturuyor. re Konuk'a, çevre düzenını hazır- lavan mimar Cengiz Kabaoğlu'na kucak dolusu sevgilerimı iletmek isterim. - Düzenleme Kurulu >e festhal ekibi kimlerden oluşuyor? SAYAR - Düzenleme Kurulu. TURSAK Yönetım Kurulu Baş- kanı Müjde Ar'ın başkanhğmda Turizm Bakanı Bahattin \ücel, Çevre Bakanı Ziyattin Tokar. Bod- rum Belediye Başkanı Tuğrul Acar. festivale ev sahipliği vapan İsis Tatil Köyü'nün sahibi Şahin .\B Birer, Doğal Hayatı Koruma Derneğı Başkanı Nergis Yazgan, Akademıa Vakfı yönetıcilen Yıl- maz Ozkan \ e YiğitGülöksüz. Ga- ranti Bankası Reklam ve Halkla Ilişkıler Müdürü NaciyeGünaL tu- rizm sektöründen Nazire Dede- man ve SinanÖzer. sinema sektö- ründen Fehmi Yaşar ve Nesli Çöl- geçeıu Dokuz Eylül Üniversıtesi öğretım üyesı Ragıp Taranç, TURSAK Genel Müdürü Engin YlğitgiL Festival Genel Sekreten SOIDÇ Baloglu ve uluslararası ıliş- kiler sorumlusu Belma Baş'tan oluşuvor. Festivalin program koor- dinatörlüğünü Bugda Savaşır, ba- sın ve halkla ilışkıler sorumlulu- gunu da EsraDoğru üstlendi. Lev- la Özalp de sempozyum çalışma- lannı yürütüyor. Saim Yavuz'da teknik çalışmalan. - Peki. istevip de elde edtmediği- niz filmler oldu mu? SAYAR- Evet, ikı film. Bunlar- dan biri "Microcosmos". Film. kı- sa bir süre önce bir Türk dışalım- cı firma tarafından satın alındı. Bu firma ile yaptığımız görüşmeler- de. ilk göstennın Bodrum'da ya- pılması konusunda anlaştık. Ne- dense. sonanda festivale vermek- ten vazgeçtiler filmi. Oysa. dünya- da dışalımcı ve dağıtımcı firmalar festivallerin taleplerinı geri çevır- mezler. Çünkü bilırler kı sanatsal ağırliklı filmler için yeni izleyici- ler yaratır festivaller. Ama böyle bır filmin. yani çevre duyarlılığı- nı. doğa sevgisini geniş kıtlelere benimsetme mısyonuna sahıp bir filmin festivale verilmemesi çok yazık Demek kı bu dışalımcı fir- manın kendi tican çıkarının dışm- da en ufak bir kaygısı yok. Yeni bır Amerikan vapımı, "Fh Away Home"u da yapımci firma Columbia'dan alamadık. Türki- ye"de gösterime girmeyeceği için. festivale de vermıyorlarmış. Co- lumbıa filmlerinı Türkiye'de da- ğıtan Warner Bros, Türkiye'de iş yapmaz dıye filmi getirmeme ka- ran vermış. Oysa film şu anda Pa- ns'te oynuyor ve çok da iyi iş ya- pıyor. VVarner'a ne kadar dil dök- tüysek de fılme vizyon şansı ver- memektedirendiler. Çocuklara ve gençlere - Festhalde çocuklara ve gençle- re özel bir önem verdiğiniz göriilû- yor. Nedeni?_ SAYAR - Evet. festivalin ben- ce en önemli boyutu çocukla- ra'gençlere verdiği önem. Çevre- mizin v e insanlığın geleceği yeni kuşaklann sahip olacağı bilinçle belirlenecek. Gençler dört farklı biçimde katılıyor festivale. Yanş- ma filmlenni değerlendirecek uluslararası jürinin yanı sıra bir "Gençlik Jürisi" oluşturuluyor. Uzun metrajlı fılmlerden bırine "Gençlik Ödülü'" vermek üzere. Festival sırasında bir "Çocuk ve Çevre Forumu" düzenlenecek. Yörenin gençlerinin çevre konu- sundaki düşüncelerini dinleyece- ğiz bu forumda. Aynca, Bodrum Belediyesi'nın işbırliği ile yöre- deki öğrencilerin katıldığı "Çev- re" konulu bir resım sergisi dü- zenleniyor. Çeşitli sinema okulla- nndan öğrencilerin katılacağı "Kı- sa Film Maratonu"nda ise, genç- ler yörenin çevre sorunlannı işle- yen video filmlen gerçekleştire- cekler. Öğrencıler, filmlenni fes- tival sırasında çekecekler. kurgu- sunu tamamlayacaklar ve festiva- lin son günü gösterecekler. Dokuz Eylül Üniversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nın işbırliği ile gerçek- leştireceğimiz bu projeyı Ragıp Taranç yürütecek. Ünlü görüntü yönetmeni Colin Monierde bu ça- lışmaya danışmanlık yapacak. - Festivalin tanıtımı için yurti- çindeveyurtdışındaneleryapddr.' SAYAR - Fılmlenn tanıtım büt- çesinin sıfır olduğu bir ülkede fes- tivallenn de tanıtıma ayırdığı büt- çe çok sınırlı oluyor elbette. Ne yazık ki yurtdışında bir tanıtıma bütçemız elvermiyor. Gönül ıster ki Tanıtma Fonu Türkıye'nın tanı- tımında uluslararası festival lerden yararlansın. Ama ne gezer... Destek özel sektörden - Kimlerden destek aldınız? Kültür ve Çevre Bakanlıklannın desteği ne boyutta? SAYAR - Çevre Bakanı'ndan moral destek aldığımızı söyleyebi- lirim. En somut desteği ise Tunzm Bakanı Bahattin Yücel sağladı. Yurtdışından gelen konuklann ba- zılannın ağırlanmasını v e kapanış kokteylinı üstlenerek. Bodrum'un tunzm potansiyelınin artîırılması- na ve kültür tunzminin gelişmesi- ne destek olacak bır proje olarak değerlendırdiler festivalımızı. Ay- nca ülkemızın doğal plato olarak dünya sinema çevrelerine tanıtıl- ması amacı ile ortak bır çalışma başlattık. Tabiı, festival bütçesinın büyük kısmını devlet değil, özel sektör sağlıyor. Ana sponsor Ga- rantı Bankası'nın yanı sıra lsisTa- til Köyü. Mail Boxes etc, Top Air. Istanbul Hava Yollan. Kodak. Ko- leksiyon. AGF Garanti Sigorta. Hotel Samara. Hotel Karya Prin- cess, Sun Rent a Car, IFR, Yeni Lale, Onon KA-BA Mimarlık gi- bı kuruluşların katkılarıyla ger- çekleşiyor festival. Aynca TUR- SAB. BODER. Academia, Yat lş- letmecileri Derneği, BOSAV gıbi sıvil toplum kuruluşlannın. Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdür- lüğü'nün ve tzmır Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi'nin desteğıni de unutmamak gerekiyor. - Geçen yıl nükleer çalışmalan nedeniyle dünva çapında çe\ rc ör- güderinin tepkisini toplavan Fran- sa'nın festhalc katkısını nasü de- ğerlendiriyorsunuz? SAYAR- Ülkelerin sıv asal dına- mikleri ile kültürel dinamiklen her zaman aynı doğrultuda olmuyor biliyorsunuz. Fransız Çevre Ba- kanlığı'nın, Fransa'daki çevreci kuruluşların ve Çevre Filmleri Festıvalleri'nın yakın ilgisıni gör- dük. Temsilcileri Bodnım'da ola- caklar. En ıvisı bu soruyu kendi- lerine sonın. Zaten Fransa'daki se- çım sonuçlannın, pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da farklı bir politikalan gündeme getırrne- si söz konusu. Ustelik. festivaller sanatçıların özgür düşüncelerini yansıtan ortamlar. Resmı görüşler sanatçılan bağlamaz. SağhkJı olan da budur. Çünkü daha mutlu bir geleceğe uzanan yolu onlann ateş- lediği kıvılcımlar aydınlatacak. Her zaman olduğu gibi. Nâzmı Hikmet'in 34. öUim yıldönüıminde 'Kuvayi Mflfiye' Kültür Servisi - 9. Uluslararası Istanbul Tiyat- ro Festivali kapsamında 2 haziranda sahnelenen Ankara Devlet Tiyatrosu'nun Kuvayi Milliye ad- lı oyunu, Nâzım Hikmet'in 34. ölüm yıldönümü olan bugün saat 21.30'da Atatürk Kültür Merke- zi Büyük Salon'da sahnelenecek. Oyunun ve oyun müziğinin orijinal kaset v e CD'si Yeni Düny a Mü- zik tarafından yayımlandı. 'Kuvayi Milliye' destanı yalnızca çizdiği man- zaralarla görsel olarak canlandırdıgı bir olayiar dizisi olmaktan çok. Nâzım Hikmet şiirinin gücü- nü oluşturan ritim zenginliğinin de yansıtıldığı bir 'ırmak-şiir'. 'KuvaviMilliye',bu özelliğinden do- layı senfbnik bir şiir niteliğmi de taşıyor. Nâzım Hikmet. epik şiir geleneğinın en çarpıcı örneğı ol- makla birlikte, "savaş içindeki bir toplumun genel durumuyla birlikte toplumu oluşturan bireylerin kişisel sorunlan, iç dünyalan, onlann vazgılannı beüıieyen Istanbul un siv asal konumunu karma- şık bir gerçekliğin önemli aynntılan olarak gözlcr önüne seren" bir kurguya sahip olması bakımın- dan da Kurtuluş Savaşı tarihimizin en görkemli yapıtlan arasında yer alıyor. (Prof. Cevat Çapan, Devlet Tiyatrolan program broşürü.) Nâzım Hikmet'in 1939'da Istanbul Tevkifha- nesi'nde başlayıp 1940-41 yülannda Çankın ve Bursa hapıshanelerinde tamamladıği 'Kuvayi Mil- liye' destanı, ancak şairin Ölümünden bırkaç yıl Nâzım Hikmet'in 'Kuvayi MiIBye' destanı, Ergin Orbey tarafindan sahneye konuluyor. sonra yayımlanabilmişti. İlk kez 1965'te Türkçe yayımlanmıştı. olarak 'Kurtuluş Savaşı Destanı' adıyla yayımla- 'Kuvayi Milliye' destanı. tiyatro yönetmeni Er- nanyapıt. yazılmavabaşlanışındanyaklasık30yıl gin Orbey tarafından sahneye konuluyor. Devlet sonra 1968'de orijinal adıyla ve tam metin olarak Tiyatrosu sanatçılannın rol aldığı oyunda, Nâzım Hikmet'in yazdığı destan: tek bir sözcük eklen- meden, çıkanlmadan ve değiştirilmeden orijinal haliyle sunuluyor. 'Ku>B\i Milliye' oyununda yo- rumcu olarak Kerim Afşar. Rüştü .Asyalı, Bozkurt Kuruç, Sema Aybars. Nurşen Girginkoç, Alpay İzbırak. Erol Kardeseci. Cemil Özbayer, Be> han Saran, Baykal Saran, Elçin Şanal ve Çetin Tekin- dor yer alıyor. Ergin Orbey'in yalın, doğal, süslerden annmış tiyatroanlayışıyla sahnelenen 'Kuvayi Milliye'nın özgün müzikleri ıse bestecı Can Attila tarafından gerçekleştinldi. Attila, beşinci solo çalışması olan, 'Kuvayi Milliye' destanı için yaptığı orkestral su- iti için şunlan söylüyor: "Nâzım Hikmet'in met- ninin kendisinde zaten var olan müzjği ortaya ÇH karmaya çalışüm. Bu orkestral suit versiyon, oyun- daki kişilerin, mekânlann ve detaylann müzikal portreleridir. Şairin destan anlatımına uygun ola- rak oyunun başından sonuna aralıksız devam e- der." * Attila'nın çalışması şu bölümlerden oluşuyor: 'Kağnılar. Kadınlar ve Bir Aletle Bir İnsan", 'Is- tanbul 919 ve Kambur Kerim', '16 Mart, Manas- tırtı Hanıdi". 'Kartallı Kâzımın Hikâyesi', 'Ölü- me Gittiğimb Yol', '918-919 ve Karayılan Hikâye- si', ^20 ve Arhavelli İsmail'in Hikâyesi', 'Bir Mek- tup Bir Şiir' ve 'Final: 26 Ağustos Gecesi - Akde- niz'e Bakan Nefer'. YAZI ODASI SELİM İLERİ Ödüller, Mehmet Seyda, Unutulmak Yazmıştım: Cemal Süreya'nın Günler (Yapı Kredi Yayınları) adlı, 993 günlük güncesini çok severek okudum. Şimdı, arada bir, sayfalarını açıp açıp yeniden okuyorum. Büyük edebiyatsever şaırimız, 781. günde Mehmet Seyda'dan sözaçmış. "(...) ölümünün üzerinden tam biryılgeçmiş", diyor. Cemal Süreyanın Mehmet Seyda'yia baca- nakolduklannı bilmiyordum; 781. günden öğren- dim. Eşinin unutulduğundan yakınan Nihal Ha- nım, Cemal Süreya'ya telefon açmış. Şair bu unutuluş, bu unutuluşlar üzerinde duruyor. Sözgelimı Nevzat Üstün'ün bir daha kolay kolay gündem oluşturmayacağı kanısına varı- yor. Tanpınar'ın, Orhan Veli'nın yıllar sonra ye- niden yaşamaya koyulduklarına dıkkat çekiyor. Cemal Süreya'ya göre Yahya Kemal ve Nâzım Hikmet, oldum bittim, güncelliklerini korumuş- lar. Sonra Mehmet Seyda'ya dönülüyor; ilginç saptayımlardile getirilmiş. Ornekse şu 'ödül' me- selesi: Mehmet Seyda edebiyatımızda en çok ödül kazanmış yazar. Bu rekoru bugün de koru- yor mu, bilmiyorum. "En çok ödül alanlardan biri, belki de onlann binncisi olduğu halde, sessizlık son yıllanna ka- dar sürdürüldü." Evet, ama neden? Cemal Sü- reya, Mehmet Seyda ımzalı romanların pek de başanlı sayılamayacağına bağhyor sessizliği. Ben de, Mehmet Seyda'ya ne kadar haksızlık ettiğimızı düşündüm. Zaten sık sık düşünürüm. llkgençlik Çağına Öykuler adlı bir antoloji hazır- lamıştım, Mehmet Seyda'dan tek öykü alma- mıştım. Unutkanlık değil; en güzel en etkileyici öykülerinın ilkgençlik çağına 'denk' düşmeye- ceği sanısına vardığımdan. Belki deyanılıyordum; bugünün ilkgençlıği ya- şamı elbette çok daha erken kavrıyor. Seyda'nın. benim için unutulmaz "Evimın Erkeği" hikâyesi seçkide yer alabıhrdi; mutlaka yer almalıydı. "Evimin Erkeğı"n\ okuyalı nıce yıllar geçti. Bir. hatırlatma olsun dıye Necatigil'in özetini alıntı- lıyorum: "Dört yıl önce kocasından boşanmış Berin, Istanbul'da monoton bır memur hayatı yaşa- maktadır. Bir cumartesi sinema çıkışı muhalle- bicide rastladığı E.C.'yi ikinci karşılaşmasında alır, evine götürür. Sanatçı pozunda, fakat tem- bel-avare, eve yerleşen adam; genç kadının, bir işe gırip çalışması tekliflerini boyuna atlatır; iş aradığım, fakat bulamadığını söyler hep. İki üç ay sonra bır gün Berin, peşine taktığı odacıdan E.C. 'nın her gün iş bulmaya değil de Gülhane Parkı 'na gittiğini, orada karısı ve çocuklanyla gö- rüştüğunü öğrenır. Gece adam eve gelince, se- bebıni söylemeden kovar adamı. Genç kadının iç yıkılışı son cümlede şoyle özetlenır: Öldürü- - lecek olanı ölduremeyince hep biraz biz ölü- rüz..." Bir özetleyiş, hi(<âyenin olanca güzelliğini ve- remıyor. "Evimin Erkeği", Seyda'nın 1963tarih- li Başgöz Etme Zamanı kıtabından. Handiyse kırk yaşında; fakat hâlâ çok genç, taptaze, yann da öyle kalacak. Işin tuhafı, Başgöz Etme Zamanı onca güzel öyküsüne karşın 'odül' almamış bir eserdir. Ödüllerin yazara büyük katkılar sağladığına inanmıyorum. Öte yandan, Mehmet Seyda'dan günümüze, geleceğe birkaç eşsiz öykü kaldığı- na, kalacağına kesenkes inanıyorum. Cemal Sü- reya da yazann öykülerini benimsıyor; Anahtar- cı Salih kıtabını hatırlatıyor. Bir adım önce. Başgöz Etme Zamanı ödül ka- zanmamış, dedım; yanılmışım: Sait Faik Hıkâye Armağanf nı kazanmış. Ama, 1969 tarihli Anah- tarcı Salıh ödülsüz. Bu kitapta "Baba"öyküsü birçok okurun yüreğinı yakmıştır. Kitaba ad ve- ren öykü. aynca çok ustalıklıdır. Seyda, Yanartaş, Ihtıyar Gençlik, IçeDönükve Atak romanlarıyla ödüller kazanmış. Bu roman- ların yazınsal değerleri tartışmaya açıktır. Cemal Süreya, Mehmet Seyda'nın roman yazarken "üs- lûp peşine" düştüğünü söylüyor; özentiye kaç- tığını söylemek istıyor belki de. Özellikle lçe Dö- nük ve Atak'ta duyumsanır, sezılir o üslûp özen- tisi. Ama Mehmet Seyda'nın güzel romanları var: YaşAğaç, Ne Ekersen... Ikıncısi Yunus Nadi Ro- man Odülü'nü almış. Bir Gün Büyüyeceksin de belleğimde iz bırakmıştır. Kırgınlık içinde ayrıldı dünyamızdan Mehmet Seyda. Altın Kitaplar'a Kapatma adlı -galiba- son öykü kitabını getirmişti. Kapatma yayımlandı; Mehmet Seyda'yı son görüşüm; kitabının yayım- lanması onda -sanki- en küçük bir sevinç yarat- mamıştı. Ödüller, dediğim gibi, bence pek bir işe yara- mıyor. Unutulmak: O, edebiyat dünyamızın sü- regelen nankörlüğü! Takvimde Iz Bırakan: "Işte koskoca bir ev. Bir konak da olabilir. Sa- yısız odalar, sayısız sofaiar. Ama içinde kim var? Kimse yok. Bir tek annesi, bir de Muhsin. Oyun arkadaşı bile yalnız anası, Muhsin'e, o sanki bir; kız çocukmuş gibi bez bebekler diker, kaşını gö- ' zünü de tükürüklediği mor bir kalemle gene ken- di çizerdi." Mehmet Seyda, Ne Ekersen, Dost Yayınevi(1958). TİYATRO FESTİVALrNDE BUGÜN Kuvayi Milliye Ankara Devlet Tiyatrolan'nın oyunu saat 21 30'da AKM Büyük Salon'da izlenebilir. BUGÜN • TARAIVTA BABL KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 19.00'da "Ölümünün 34. Yılında Nâzım Hikmet Aramızda" başlıklı etkınlik yer alacak. Anma toplantısında Nâzım Hikmet'in yaşamını anlatan bir film gösterimi yapılacak. Sinan Karahan ve Sevda Tosin ise ozanın şiirlerini seslendirip oyunlaştıracaklar.(235 28 59) • ,AKS.A>AT'ta saat 12.30 ve 17 30'da.laser diskten Berlioz 'La Damnation de Faust' konsen izlenebilir. • BtLYAYVAKFI'nda saat 19.30'da 'İnsan, Tekamül ve Sorumluluk' konulu konferans izlenebilir. • LYRA DR.AGOS'ta saat 20.00-22.00 arası Lyra çılmn üçlüsü dinlenebilir. • BOCAZİÇİ LNİ\ ERSİTESİ SİNE\U KULÜBL'nde saat 19.00'da ve 21.00'de. Derviş Zaim'in yönettıği 'Tabutta Rovaşata' adlı film gösterilıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear