25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 HAZİRAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER MECC Türkiye 'ye karapara uyarısı ROMA (AA) - Zenginler kulübü ola- rak bilinen ve Rusya'nın da dahil olma- sıyla ismi G-8 olarak değişen gelişmiş 8 ülkenin öncülüğünde kurulan, 26 iilkenin üye olduğu Mali Eylem Görev Gücü (MEGG) grubu, Türkiye'nin. kara para- nın aklanmasının önlenmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmasını ve bir an önce uygulamaya koymasını istedi. Roma'da dün toplanan MEGG grubu bir rapor yayımladi. Raporda. 'Türki- ye'nin kara paraaklama ilemücadele için yasalçerçeveyi oluşturmaması durumun- da, dûnya bankacüık topluluğunun po- tansiyel olarak tahrip edici tepkisi ile kar- şı karşıya kalabüeceği' ifadesı kullanıldı. Türkiye'nin. MEGG grubunun kara parayla mücadele konusunda tatmin edi- ci yönde davTanmayan tek üyesi olduğu belirtilen raporda. 'bu yönde hızlı adırn- lar atılmadığı takdirde. gnıp üyesi ülke bankalanna. Türkiye ile ilgiİi tüm iş iliş- kilerine vepara transferlerine özel dikkat göstermeleri talimaü verilebileceği' ifade edildi. Toplantı sonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan MEGG Başkanı Fernando Carpentieri,"Kendi üyeleri- mizden biri kurallanmızı yerine getirmez- ken, başkalanna şunu şöyleyapuı diyeme- yiz" diyerek. eyîül ayına kadar gerekli yasalann çıkanlmasını istedi. Bunun ger- çekleşmemesi durumunda Ankara'ya bir heyet göndereceklerini belirten Carpen- tieri, bu heyetin dönüşünden sonra da ge- rekli önlemlerin alınacağını söyledi. MEGG gnıbunda ABD'yı temsıl eden Hazine Bakanlığı Mali Suçlarla Mücade- le Şubesı Başkanı Stanley Morris de. 'bü- tün büyük ülkelerin tüm hesaplannın ti- tizlikle incelenmesi durumunda Türk bankacdık sisteminin büyük zarar göre- ceğini'belirtti. Diğeryetkililerde. MEGG talimatının gerçekleşmesi durumunda. Türkiye'ye gelen ve giden tüm mali fonlann kayna- ğının incelemeye alınacağından Türk ih- raç ürünlennin ve ithal mallannın tesli- minde büyük gecıkmeler yaşanacağını söylediler. Tarihçi Cemal Kutay 'Cahiliye devrine - sarıldılar' İstanbul Haber Servisi - Tarihçi Cemal Kutay. bugün Türkiye'de uygulanan ka- dın politıkasını eleştirerek "Bugüntakip edilen kadın politikasu Türk ve dünya ka- dınına en büyük hakarettir" dedi. 1997 Türkiyesi'nde haremlik-selamlık yapıl- masını eleştıren Kutay, "Bu, cahiliye dev- rine dört elk sanldıklannın kanıudır" di- ye konuştu. An Grubu'nun. düzenlediği "Atatürk ve Din, Atatürk ve Kadın" konulu sohbet toplantısında konuşan Kutay. Atatürk'ün Medeni Kanunu Isviçre'den alırken bu ülkenin kendi kadmına tanımadığı hak- lan Türk kadınına tanıdığını kaydederek "Türkiye'nin nüfusu İS rnihon iken Mec- lis'te 18 kadın milletvekili \ardı. Bugün- küler övünüyorlar. eğer Atatürk'ün aldı- gı kadın milİetvekili esasını alsalann, şu anda Meclis'te 90 kadın milletvekili ol- masıgerekirdi" dedi. Türk kadınının, bu- gün holdingleri tek başına yönetecek ka- pasitede bilgi ve beceriye sahip olduğu- nu ifade eden Cemal Kutay, şöyle konuş- tu: "Bugün takip edilen kadın politikası, Türk ve dünya kadınına en büyük haka- rettir. Bu, cahiliye devrine dört elle sanl- manın en büyük ispaüdır. Bunu benim kafam alnuyor. Türk kadını, tüm bu olan- lan bir kader sayarsa sakın Atatürk'ün adını ağana almasın, Atatürk bunu red- deder." Planlı baskı sürüyor' Izmir IHD kapatıldı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- In- san Haklan Derneği'nın (IHD) Diyarba- kır ve Malatya şubelerinin ardından Izmir şubeside kapatıldı. ! tzmir Valiliği'nce Dernekler Yasası'na (nuhalefet ettiği gerekçesiyle kapatılan İHD Izmir Şubesi Yönetim Kurulu yaptı- ğı açıklamada, güvenlik güçlerince önce- kı gün demek binasında arama yapılarak 'Türidye'de İnsan Haklan Panoraması' başlıklı çok sayıda kitaba el konulduğu belirtildi. Açıklamada, devlet içinde çete- lerin ışlediği cinayetlere, işkencelere ve Vargısız infazlara göz yumulurken, (HD'ye yönelik baskılann artmasına dik- kat çekildi. ÎHD Genel Başkanı Akm Birdal da der- neklerine yönelik planlı bir baskı sürdü- ğünü belirterek "Bututum, 'Ben devletim istersem yakanm, istersem yıkanm. ister- sem öldürürüm. istersem sustururum' an- layışının bir ürünüdür" dedi. Kapatmakaranna tepki gösteren Ercan Kanar da 28 şubattaki MGK kararlannm ardından İHD üzenndeki baskılann üst düzeye çıktığını behrtti. Kanar, "Bütün bunlar gösteriyor ki askeri müdahalenin her alanda hissedildiği bu süreçte mağdur- lann. ezilenlerin seslerinin kamuoyuna yansımasına engel olunuyor" dedi. Refah yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçim yatınmına hazırlanıyor Ha\ zalan yağma plaın• RP'li îstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, "İçme ve Kullanma Suyu Temin Edilen ve Edilecek Olan Yüzeysel Su Kaynaklannm Kirlenmeye Karşı Korunması Hakkındaki Yönetmelik"te yaptığı değişiklikle, su havzalanna "sabit oy deposu" olarak kullanmak üzere 5.2 milyon kişilik nüfus yerleştirmeyi planladığı belirlendi. CEM ULLTAŞ İstanbul Haber Servisi - Refah yöne- timindeki İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi, kentın içme suyu havzalanna yak- laşık 6 milyon kışi yerleştirmeyi planlı- yor. RP'li İstanbul Büyükşehir Belediye- si'nin, "İçme ve Kullanma Suyu Temin Edilen ve Edilecek Olan Yüzeysel Su Kaynaklannm Kirlenmeye Karşı Ko- runması Hakkındaki Yönetmetik"te yaptığı değişiklikle, su havzalanna **sa- bit oy deposu" olarak kullanmak üzere 5.2 milyon kişilik nüfus yerleştirmeyi planladığı belirlendi. İSKÎ Genel Mü- dürlüğü'nün hazırlayıp İstanbul Büyük- şehir Belediye Meclisi'nde onaylanan ve 26 Aralık 1995 tarihinde adı kamu- oyunda hıç bılinmeyen "Son Saat" adlı bir gazetede yayımladığı yönetmeliğin. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9. mad- desi uyannca 1988'de çıkanlan "Su Kir- liliği Kontrol Yönetmeüğrne avkın ol- duğu belirtildi. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nın İstanbul 4. Idare Mahkeme- SU KONGKESt VE SERGtSt '97 DÜN TÜYAP'TA BAŞLAD1 '21. yüzyılın en stratejik maddesi: Su' İstanbul Haber Servisi - Dokuz Eylûl Üniversitesi Inşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Ünal Oziş, 21. yûzyılda en stratejik maddenin su olacağını söyledi. Prof. Öziş, TÜYAP'ta dün başlayan 2. Su Kongresi ve Sergisi '97'de "Snur Aşan Sular ve Türkive* konulu bir bildiri sundu. Smır aşan sulann yer aldığı havzalann bulundiığu 256 bin kilometre karelik alamn Türkiye'nin üçte birine denk düştüğünü belirten Prof. Öziş, •'Digerülketere önemli zarar vermeden hakça ve makul kııHanım" ilkeleri çerçevesindc. başta Dicle ve Fırat olmak üzere yoğun dış baskılara maruz kalan Türkiye'nin olanaklannın ve kısıtlamalannın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. ITÜ tnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ilhan Avcı, Türkiye'de sınır aşan veya sınır oluşturan sular sınıfina giren sorunlu ve birden çok akarsuyun, toplam potansiyelin yüzde 36'sı gibi büyük bir orana sahip olduğunu söyledi. "Sınır Aşan ve Smff Oluşturan Su KaynaklanmızT ' başlıklı bir bildiri sunan Prof. Avcı, Türkiye'nin Meriç, Asi, Fırat, Dicle ve Çoruh havzalanndaki su ve toprak kaynaklannı gelişürme çalışmalanna ağırlık verdiğini, diğer havzalarda ise yeteıince planlama ve yatırım yapmadığını söyledi. Prof. Avcı, bugün Fırat ve Dicle nebirleri ile ilgili gündemde olan sorunlann, diğer su kaynaklannda da yaşanabileceği gerçeğinden hareketle, bu tür su kaynaklan için iyi bir planlama yapılmasının önemine işaret etti. si'nde söz konusu yönetmelikte yapılan değişiklikte bazı hükümlerin iptali ve yürütmenin durdurulması için açtığı da- \a dilekçesinde aynca, 1984'te yıne IS- Kl tarafindan çıkanlan koruma önlem- lerinin yapılan değişiklikle büyük ölçü- de tahrip edildiğı vurgulandı Dilekçe- de, "Korumadan çok, imar koşullan be- lirlenerek ve su havzalannın imara açıl- ması yönünde kuraüar getirilerek adeta bir imar yönetmeliği niteliğindedir" de- nildi. Mahkemenın atadığı ODTÜ Çev- re Mühendisliği ile Şehir ve Bölge Plan- lama Bölümü öğretim üyelerinden olu- şan 6 kişilik bilırkişi heyetinin hazırla- dığı raporda da şu görüşjere yer verildi: "tSKİ'nin yapüğı savunmada, yönet- melikte yapılan değişiklikle, Birinci De- rece Uzun Mesafeli Koruma Alanla- n'nda 467 bin 540 kişi. İkinci Derece Uzun Mesafeli Koruma Alanlan'nda 993 bin kişi yerleşebileceği hesaplanmış- ür. Oysa yönetmelik koşullan tam olarak uygulandığmda uzun mesafeli bu kuşak- larda, birincide 1 milyon 215.150 kişi. ikincisinde 2 milyon 773.800 kişilik bir yerleşme nüfusuna izin verikügi ortaya çıkmaktadır. Belediye yerieşik alanlany- la buiikte toplam olarak İstanbul Su Ha\zalan'nın Uzun Mesafeli Koruma Alanlan'na 1995 yönetmeliğinegöre 5.2 milyon nüfusun yerieşebilmesi mümkün olacaktır. Bu durumda dava konusu yö- netmeliğin. su havzalannda kirlenme ko- nusunda en büyük etken olan nüfus y> ğılması üzerinde gereken hassasiyeti ta- şınıadığı izlenimini vermektedir." Bılirkişı raporunda aynca, yönetme- liğin getirdiği geçici 1/a ve 1/b mad- delerindeki düzenlemelere göre. 1988 ile 1995 arasındakaba inşaatı bitirilmiş bir yapının ruhsath ya da ruhsatsız/ka- çak olduğuna bakılmaksızın bitirilmesi- ne izın verildiği belirtilerek "İSKİ ida- resinin ve dava konusu yönetmeliğin su havzalan içinde ruhsatsız inşa edilmiş yapılan yasallaşbrnıa yetkisi ve görevi yoktur; bu mümkün değUdir" denildi. 1 O \\\r\ S y y pankart açüklan jçin Ankara2No'luDGM tarafindan|toplam961yıl hapisceza- suıa çarpünlan 8 ünKersite öğrencisinin serbest bırakılması amacıyla İstanbul Üniversite Oğrencileri Koordinasyo- nu tarafindan toplanan yaklaşık 10 bin imza, dün MechVe postalandı. Cezaevindeki öğrencilerin serbest bırakılma- sı için İstanbul Lnhersite Oğrencileri Koordinasyonu."% Yıl Hapis Cezasuun Öy küsü" adh bir radyo belgeseB de haârladı. EUerinde "Cezaevlerindeki arkadaşlanmız onurumuzdur" 1 ve "Oğrenciİer değil, çeteler yargılansın" yazı- h dövizJer taşıyan öğrenciler, Ankara'da aluıan karaıiann, demokrasi ve özgürlük için verUen mucadeleleri gerilet- mekamacıyla atanan siyasi kararlann bir parçası olduğunu savundular. (.Fotoğraf: K.UBİLAY TUNTÜL) Rıdvan Budak 'Sendikal örgütlenmeyi arttıracağız' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak, örgütsüz toplumla laik, çağ- daş ve demokratik yaşamın koruna- mayacağını belirterek "Aç olan in- san için laiklik çok laam değUdir. Laiklik demokrasinin alt başuğı oi- maİKÜr" dedi. DlSK'e bağh Oleyıs'in 50. kuru- _ luş. yıldönümü "^iBffij'lr düzenle- *-<^aeBsempozyumda konuşan Bydak^ demokratikleşmesüreciytekururrH • lannın gelişmesi arasında doğru- dan ilışki olduğunu belirterek "De- mokratik, çağdaş yaşam için top- lumsal örgütlenmeyi sağiamalıyız" dedi. Budak. günümüzdekı sendi- kal örgütlenmenin, 12 Eylül önce- sı döneme göre yan yanya azaldı- ğını kaydetti. Sendikalaşmaaçısın- dan, ulusaj boyuta çare bulmadan uluslararası alanda söz sahibi olu- namayacağını belirten Budak, "Ta- rihte olduğu gibi, kravaoannuzı çı- karacağız ve sendikal örgüuenmeyi artnracağız" dedi. Asayiş toplantdarında gündem iıtiea ŞANUURFA (Cumhuriyet) - Şanlı- urfa'da kaygı verici boyutlara ulaşan eğitimdeki şeriatçı uygulamalar ile ir- tica faaliyetlerinin, il asayiş toplantıla- nnın gündemini oluşturduğu öğrenildi. Toplantıya katılan komutanlann, dev- letin milyarlannı şeyh ve mollalann türbeleri ile camilerin onanmına harca- yan valiliğin. kent merkezindeki Ata- türk Çeşmesi'ni yazgısma bırakmasını eleştirdikleri öne sürüldü. Yüzlerce öğretmenin yanı sıra ilko- kul öğrencilerinin bile türbanla derse girdiği Şanlıurfa'daki okullann Milli Eğitim Müdürü Öner Ergenç tarafin- dan medreseye dönüştürülmek istendi- ği yolundaki suçlamalar ile Atatürk karşıtı uygulamalann, il asayiş toplan- tılannda uzun süredir ele alındığı bil- dirildi. Vali başkanlığında tugay komu- tanı, il jandarma alay komutam, emni- yet müdürü ve MİT Şube Başkanı'nın katılımıyla yapılan toplantılarda, özel- İcisleri Bakanı Meral Aksener 'MGK kararlan dayatma değil' ERZURUM(Cumhuriyet)-tçışle ri Bakanı Meral AkşenerJ^GK ka- rarlannın uygulanmasında ciddi me- safeler alındığını belirterek. "Uygu- lanıada. sapla samanı birbirinden ayırmaya gayTet gosteriyoruz" dedi. Doğu Anadolu'daki 10 ilin valile- rinin kaüldığı •'Bölge VaülerTopian- na" Erzurum'da yapıldı. Toplantıda konuşan Akşener, 28 şubatta alınan kararlann, 54. hükümete bir tavsiye niteliğinde olduğunu ifade ederek, "MGK, anayasal bir kurumdur. Ka- ranar,ne asker ne de MGK dayatma- sıdır. Orada bulunan. srvil iradeyi temsüeden bi/ler de bu kararlann al- üna inanarak imza koyduk" dedi. Kararlann, önemli olduğunu be- lirten Akşener "Bu karariar. Türid- ye'dekiirticaiorganizasyonlann yük- sekn faaliyetierinin geri çevrUmesi konusundaönemli kararUraV dedi likle eğitimdeki gerici hareketlere y- er verildiği savlandı. Cumhunyet'e ula- şan bilgilere göre komutanlar toplantı- lardan binnde Urfa'nın Abide Par- kı'nda bulunan Mustafa Kemal Paşa Anıt Çeşmesi'ni gündeme getirerek, kent merkezı ve ilçelerdeki şeyh ve mollalann türbelennin onanlması için milyarlar harcayan valiliğin, Atatürk Çeşmesi'ni yazgısına terk etmesinin nedenini sordular. Anıtın yıkılmak üze- re olduğu yolunda basında çıkan ha- berleri gösteren komutanlar. Vali Har- put'tan beklenmedik bir yanıt aldılar. Türkiye'de Atatürk adma yapılan ilk anıt olan, Gaziantep - Diyarbakır - Mar- din yol kavşağında Abide Parkı içeri- sinde bulunan çeşmenin bu şekilde bı- rakılmasmı Atatürk'ün anısma hakaret diye nitelendiren komutanlara Vali Harput,'un"Urfa'da Atatürk çeşmesi yok,gösterin- alündanyapurajim" de- diği belirtildi. Toplantıya Milli Eğitim Müdürü Ön- er Ergenç de çağnldı. Ergenç türbanla derse giren öğretmen bulunmadığını söyleyince, komutanlann bir sonraki toplantıda, türbanlı öğrermenlerin sı- nıfta çekilmiş fotoğraflannı masaya koyduklan ileri sürüldü. Ergenç'in ge- rekçe göstermeye çalıştığı, bunun üze- rine Vali Harput tarafindan toplantıdan çıkmasının sağlandığı belirtiliyor. HAFTAY4BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Ali'ler Tükenmedikçe... Masallann önemli bir işlevi vardır. Gerçeklerden bunalan insanlan rahatlatır. Dinlendirir. Karamsarlık- tan uzaklaştınr... Bazen de yeni ufuklar açar. Masalsız büyüyen çocuk sağlıklı olmaz. Bazı gerçekler masallarda gizlidir... Bazen de ma- salın kendisi gerçektir. Tıpkı Ali'nin öyküsü gibi... • • • Kahramanımız Ali; bir düş ürünü değil, aerçek. Tam adı Ali Karlık. llkokul öğretmeni... Oyküsü ise Denizli ili Kale ilçesi Kayabaşı Köyü'ndeki tek ders- likli bir ilkokulda başlar. Büyük bir suç işler. Köylü çcx:uklanyla bir olup ga- zete çıkanr. iki yaprak, dört sayfalık bir gazete... Şi- irler, öyküler, bulmacaıar, bir iki de yazı. Soyadı Çiller olanlar, soyadı Erbakan olanlar, is- tanbul'un göbeğinde küçük Iran'lar yaratanlar, şeri- at bayrağı açıp yürüyenler, yasalan uygulamayanlar, bu işe çok bozulurlar. Bu kendini bilmezin aklını ba- şına getirmeye karar verirler. Belki de kimileri, Köy Enstitüleri'nin hortiamakta ol- duğunu sanıriar. Neyse ki araya bir iki hayırsever girer. Yol yordam gösterirler ve Ali Hoca'yı bu seferiik" kurtanrtar. Ama kahramanımız Ali, inanmıştır bir kere. Özgürlüğe, sevgiye, laikliğe, demokrasiye, Ata- türk'e... Yasal eksikliğini giderip, yoluna devam eder. Ga- zetesini yayımlamayı ve yurdun dört bir yanına da- ğıtmayı sürdürür. Uslanmaz. Köy çocuklanylatiyatro yapmaya baş- lar... Alır çocuklan Denizli'ye, Ankara'ya, Istanbul'a götürür. Temsiller verdirir. Onlan seyredenler heyecanlanır... "Kocaman ko- caman adamlar". yaşlı gözlerie Ali'nin, çocuklannın boyunlanna sanlırlar. Kimisi yeni Tonguç'lann yeşer- mekte olduğunu düşünür, mutlanır. Ali'nin yaptıklan yasaldır, ama "kabahat"t\r. Ve Ali bu kez de tutturur, "Köyüme bir ilköğretim okulu ya- pacağım" diye. Civar köylerin çocuklan da getir, burada sekiz yıl eğitim görürier... Şehir uzak!.. Köyiüleri toplar, konuşur. Sağdan soldan yardım is- ter. Gazetesi ile her yere haberter salar... Ve kollan sı- var. Kimisi üç beş kuruş verir. Kimisi taş taşır. Kimisi kum getirir. Temel atılır sevinçle, umutla... Tam duvaıiar yük- selecekken, eline san bir zarf tutuştururlar. Sürgün yer, vurgun yemişe döner. Konya'nın bir köyüne pos- talanır. Köyün tek sağlık görevlisi olan eşini, küçük çocu- ğu ile bırakır. Inancını "yeni ufuklar'a taşımak üzere yollara dü- şer... ••• Öykümüz burada biter, ama masalımız bitmez. Çünkü o masal bir gerçektir. "Ali'nin öyWisü"nü, ADD Izmir Şubesi'nın bir ya- yınında, Şahin Demirel'in kaleminden okumuştum. Istedim ki karamsarlığın yaygınlaştığı bir ortamda, başkalan da okusun... Okusun da kendini "çaresiz" hissetmesinden dolayı, karamsartığından dolayı mahcup olsunl Ve Ati'nirvöyküeunü yazarken Saywf**in Say- ten'ın bana-rtettıği bir b*ldirı takıldt^ozumfc,Tam 175 ~ sivil toplum örgütününaltında ısminin olduğu bir bil- diri... " ' '" ' " Işçi ve esnaf konfederasyonlan, meslek odalan, sanat örgütleri, dernekler, sendikalar, kooperatifler, vakıflar... llan ediyoriardı: "Ûlke çapındaki şubelerimizle biriikte, cumhuriye- timizı temel Hkelen'yle korumak doğnjltusundaki ka- rahılığımızla, güç ve eylem bıriiğını gerçekleştirdik!.." Özellikle DYP milletvekilleri, TBMM'nin "kutsal" olması gereken çatısı altında bir oyun oynuyoriar. Gi- derek çirkinleşen, tiksindiren bir oyun... O oyunun çir- kinliğini, Ali'nin köylü çocuklannın oyunu örtüyor. O oyunun yarattığı umutsuzluğu, 175 örgüt siliyor. Ve parlamento kulislerinde yok olan demokrasi, toplumun bağnnda yeniden doğuyoıi.. Öğrencilerin yıl sonu şenliği İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfi Özel İlkoku- lu, 1996-1997 eğitim-öğretim yıhnı Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen yıl sonu şöleni ile bitir- dL Yıl içinde yapılan etkinliklerin ser^lendiği şölen- de öğrenciler; tiyatro, bale, folklor, modern danslar, pan tomim gösterikriyle veülerinegüzel anlaryaşat- ü. Gösteride okul korosu da bir konser verdi. Anodolu'dan gelen kız öğrencüere umut 21. Yüz>ıl Eğitim ve Kühür Vakfi'nin (\ EKÜV^ "Gençlik Evieri" zincirinin ilk halkası. Seniye Turaç Kız Oğrenci Yurdu dün törenle açıldL 1992 yüında kurulan vakfın ilk gençlik evi, Anadolu'dan gelen 25 üniversite öğrencisine hizmet verecek. Eğitim ve kültürün herkesin ortak sorunu olması gerektiğini ifade eden YEKÜV Başkanı Avukat Gülbin Sözeru "Ülkenin geleceğine duyarh herkesi topyekûn bu eğitim seferberliğine katmayı diliyor ve amaçlıyoruz" dedi. Sözen. başlangıçta 218 oğrencileri varken bugün 730 öğrencij'e eğitim bursu verdiklerini belirtti. Akbank'tan duyuru Daha önceki ilanlanmızla American Express Kredi Kartı sahiplerine verileceğini duyurduğumuz "Avukat gönderme" hizmeti, görülen lüzum üzerine şimdilik durdurulmuştur. AKBAIMK T ü r k A n o n i m Ş i r k e t i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear