Catalog

26 MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Harbiye Orduevi'ne bomba • İstanbul Haber Servisi - Taksim Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Harbiye Orduevi'ne dün gece 22.00 sıralannda plakası alınamayan bir minibüsten bomba atıldı. Orduevinin duvanna çarpan ve bahçeye düşen bombanın patlaması sonucu ölen ya da yaralanan olmadı. Görgü tanıklannın ifadesine göre içinde 2 kişi olan minıbüs. Mecidıyeköy yönüne doğru uzaklaştı. Yetkililer orduevine fıtil ateşlemeli parça tesirli bomba atıldığını belirttiler. Türk-Yunan işadamları birarada • EkoDomi Servisi - Tiirk, Yunan. Kıbnslı Türk ve Rum işadamlan, dün Ceylan Intercontinental Oteli'nde bir araya gelerek bir toplantı düzenledı. İşadamlan, sonbaharda da Atina'da bir araya gelmeye karar verirken Türk-Yunan fşbirliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Şank Tara, toplantı sonrası yaptığı açiklamada, böyle bir toplantının yapılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dıle getirdi. Tara. "Toplantıda. memleketler arasında ihşkilerimızı, bilhassa ekonomik ilışkılerimizi nasil geliştırebileceğimizi konuştuk. Şuna inandık ki. ekonomik ilışkilergelişirse politik ilişkiler de daha kolay gelişebilir" dedi. Türk-İş'teki sözleşme kavgası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş'te kamu kesiminde yaklaşık 600 bin işçiyi ilgilendıren toplusözleşme sürecinde ortaya çıkan gerginlik, sendikacılan birbırine düşürdü. Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral, hükümetın isteği doğrultusunda Demiryol- lş'le birhkte toplusözleşme imzalayan Şeker-fş Sendikasi Genel Başkanı • ÖnîerÇelik'in 'kumarbaz' suçlamasına. "Güneş balçıkla sıvanmaz" diyerek yanıt verdi. İHD şubesi kapatridı • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - İHD Diyarbakır Şubesı. valilik tarafından süresiz kapatıldı. Şube binasmın 22 mayıs günü deraekler masası. basm masası ve terörle mücadele ekıplerinden oluşan 20'yi aşkın polis tarafından üç kamera eşliğınde basıldığını belırten İHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Mahmut Şakar. 2.5 saat süren aramadan sonra dernegin arşivinde bulunan kitap, dergi, gazete ile demek çalışmalanna ilişkin bazı raporlarla bülten bilgilerine ve dernegin diğer şubelerinden gelen çeşitli yazışmalara el konulduğunu bıldirdı. Suphi Orahn cesedi çıkarıklı • ÇANAKKALE (AA) - Saros Körfezi'nde Işadamı Mustafa Koç'aait "Nazenin" adlı yattan geçen cuma günü Ingiliz savaş batığma yaptığı dalışta ölen Suphi Oral'in cesedi, dün balıkadamlar tarafından çıkanldı. Yetkililer. cenazenin lzmir'e götürüleceğini ve burada toprağa verileceğini bildirdiler. İstanbul'un fettii • fstanbul Haber Servisi - İstanbul'un fethinin 544. yıldönümü törenlerle kntlandı. Beyoğlu Belediyesi'nin Okmeydaru Fatih Sultan Minberi'nde düzerüediğı törende konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Nusret Bayraktar, 2. Mehmet'in istanbul'un fethiyle ilgili çalışmalannı anlattıktan sonra Nâzım Hikmet'ten bir şiir okudu. Törenler, temsili leventlerin çektiği 2 kadırganın Dolmabahçe-Taksim- Şişhane-Kasımpaşa güzergâhından Haliç'e indirilmesiyle sona erdi. Mehter takımının konser verdiği törenlerde 2. Mehmet, Akşemseddin ve Ulubatlı Hasan da temsili olarak canlandınldı. Tansu Çiller hariç, herkes Refah ile yapılan koalisyondan rahatsız DYP çekümeden yaııaAYŞESAYTJV ANKARA - RP'nin, Başbakan Necmettin Erbakan'ın başbakanlığında erken seçime gidileceği açıklaması ve hükümetın parlamento destegini yitırmesine neden olan istifalarla sarsılan DYP grubu, Tansu Çiller'in direnmesine karşm. "REFAHYOL'u bıtirme'' karannı netleştirdi. Muhalifler ve milliyetçi- muhafazakâr kanadın ardmdan, genel başkan yardımcılan da koalisyonun biteceğini yüksek sesle dile getirirken, Erbakan'ın başbakanlığı vermemesi durumunda çarşamba günü toplanması beklenen grup ve Genel Idare Kurulu'ndan (GlK), çekilme karan çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. DYP'lilerin başbakanlığın Çiller'e veriknesi istemi RP tarafından a önce 8 yıllık eğitim sonınunu haHedelim" denilerek reddedildi. Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacu "Bu hükümet artak yüruyemez. Erbakan başbakanlığı vermezse gruptan çekilme karan çıkar. Aksini düşünmek bfle istemiyorum" diyerek DYP'de yeni bunalımın işaretini verdi. Partı içinde milliyetçı-muhafazakâr kesimin başını çeken Kayseri Milletvekili Ayvaz Gökdemir de, "Erbakan bâşbakanhğı verse de vermese de bu hükümet bitecek" dedi. DYP'de muhalıflenn tek tek istifa ederek REFAHYOL'u bitirmeye zorladıklan Çiller, kurmayiannın da destegini yitirdi. Hayri Kozakçıoğlu ve Rıza Akçalı ile birlikte genel başkan yardımcılığından istifa etmeye haarlanan, ancak Çıllefi, "Grubun karannı bekleyin" ricası üzerine karannı bir süre erteleyen Cihan Paçacı, hükümetin artık yürümeyeceğini söyledi. Bu aşamadan sonra seçimin kaçmılmaz olduğunu vıırgulayan Paçacı, Erbakan'ın başbakanlığı Çiller'e vermemesi durumunda grup ve GlK'ten "çekflme" karan çıkacağına dikkat çekti. Paçacı, Cumhuriyet'in, "Çekilme karan cıkmazsa, istifa mı edeceksiniz" sorusuna. "Ben çıkacağına inanryorum. Çekilme karan çıkmavacagını düşünmek bfle jstemiyorum" karşılığını verdi. DYP kurmaylan. Erbakan başbakanlığı vermezse ya da gruptan çekılme karan çıkmazsa, Başkanlık Divanı üyelerinin büyük bölümünün görevlerinden istifa edeceğine dikkat çektiler. Istifalan da değerlendiren Paçacı, Cefî Kamhi ve Iğdır 'Erbakan'uı akhhavada'ANAP lideri Yılmaz: Haziranda hükümet biter, seneye de erken seçim var İstanbul Haber Servisi -Anava- • 1 ^ 1 w * " " - m. 1 # l k W*" * 1 | p I Milletvekili Şamil Aynm'ın partiye döneceğini tahmin ettiğini söyledi. Çiller'in son günlerde yanına çekmeye çalıştığı Ayvaz Gökdemir ise REFAHYOL'un. "Erbakan başbakanhğı verse de vermese de biteceğjniw söyledi. Çiller'in de onay verdiği RP-DYP-BBP seçim hükümetinin ülkenin tansiyonunu düşüreceğine inandığını kaydeden Gökdemir, Erbakan'ın başbakanlık inatlaşmasına gıtmesi durumunda "bedeünin hep biıükte ödeDeceğmi" söyledi. DYP'den dün istifa eden tstanbul Milletvekili Cefı Kamhı ıse kendisine "yeni bir sayfa" açtığını söyledi. İstanbul'dan Ankara'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda gazetecilenn sorulannı yarutlayan Tansu Çiller ise partisindeki istifalann süreceği yolundaki iddialan "Baa arkadaşlanmızda sıkınü olmuştur. ancak biz tabandan gelen büyük bir kitiesel partiyiz. Dolayısıyla DYP'nin hiçbtr sıkınnsı otaıaz"dedi. İstanbul Haber Servisi -Anava tan Partısi (ANAP) Genel Başkanı Mesut Yılmaz, milleti kavga ettir- mek içın değil. banştırmak için si- yaset yaptıklannı belirterek "Yol- suzluk, hırsızhk. ilkesiztik üzerine kurulan bu hükümet, haziran ayı içinde bitecektir. Seneye de erken seçim var ve Türkiye'nin de ANAP'tan başka umudu yok" de- di Yılmaz, dün ANAP Ümraniye llçe Örgütü'nce Ümraniye Beledi- ye Düğün Salonu'nda düzenlenen kahvaltılı toplantıya katıldı. ANAP'ın 74 yıllık cumhunyet ta- rihinde yapılamayanlan 8 yıl için- de yaptığını savunan Yılmaz, Nec- mettin Erbakan ve Tansu Çiller'i eleştırerek "Kişi kendisi için siyaset vapamaz. Halk için yapılan sivase- tin ödülünü de Allah verir. Bizce devtet, miUet için vardır. Eğer Tür- kiye bu kadar körü hükûmetlere rağmen çökmediyse bu. ANAP ve Turgut Özal sayesindedir" dıye ko- nuştu. Yılmaz, ANAP'ın son 2 se- çimde doğrulan söylediği. hizmet üretmekten siyaset yapmaya vakti kalmadığı için seçim kazanamadı- gını öne surdü. Yılmaz. şunlan söyledi: "Vatandaşa 2 anahtar sözü ve- renler, eUndeki 1 anahtan da akh- lar. Siyasetten yalanı temizlemek, yolsuzluk, hukuksuziuk ve Susur- lukçeteleriyle mücadele etmekisti- yoruz. Dini siyasette kullananlara karşı çıkıyoruz. En çok cami bizim dönemimizde yapüdı. 163. madde- yi biz kakünhk. Ama bunlan oy için değil, hizmet için yapbk. Aklı 5 ka- nş havada olan Erbakan ile ortak- lık vapmadığım, Çiller ile ortakhğı sürdürmediğim için o zaman bana karşı çıkan arkadaşlar, şimdi bana hak veriyorlar. Bu iktidar demok- rasiyi tehlikeye auyor. Türk-Kürt, Alevi-Sünni. laik-anti laik gibi ge- reksiz gergjnlikler yarattı. Türki- ye'de Müslümanlaren büyük eziye- ti Erbakan'ın başbakanhğında ya- şryorlar.." Jınlk İom ' ANAP üderi Yılmaz, dün ANAP Ümraniye ÜçeÖr- gütü'iKeUnuTiniyeBelediye Düğün Salonu'nda dü- zenlenen kahvarah toplantıya katüdı. ANAP'ın 74 yıllık cumhuriyet tarihınde yapılamayanlan 8 yıl içinde yapüğmı savunan Vürnaz, kendilerinin halka hiznıeti Hakk'a hizmet olarak algıladıklannı söy- ledi Yılmaz, Necmettin Erbakan ve Tansu Çffler'i eleştirerek " Kişi kendisi için siyaset yapamaz. Halk için yapılan siyasetin ödülünü de Allah verir. Bizce devlet, millet için vardır" dedi. REFAHYOL zamanında 63 saldırı gerceklestî 231 gazetecigözaltına alındı tSTANBUL (ANKA) - REFAHYOL hü- kümetı, döneminde, 231 gazeteci çeşitli ne- denlerden ötürü gözaltına alınırken gazete, televizyon ve dergilere toplam 63 saldın olayı gerçekleşti. TGC. Basın Konseyi, ÇGD, TGS tara- fından basına yönelik ihlallerle ilgili aylık raporlanndan derlenen bilgiler, REFAH- YOL döneminde, basının yoğun sözlü ve silahlı saldınya uğradığını ortaya koydu. Buna göre 231 gazeteci gözaltına alındı. Gazetelere. televızyonlara ve dergilere top- lam 63 saldın olayı gerçekleşti, 23 gaze- teci tutuklandı, 127 gazete ve dergi toplatıldı. Basına yönelik, 29'u şeriatçı ga- zeteler olmak üzere toplam 142 yeni dava açılırken devam edilen davalann 74'ü mah- kûmiyetle, 29 dava beraatle sonuçlandı. Gazeteciler hakkında açüan ve devam edi- len davalarda 49 gazeteci mahkûm edildi. Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nden bir gün önce Flash TV istanbul temsilciliği, 40 kişilik silahlı grubun saldınsına uğradı, olayın faili olarak 5 kişi yakalandı. Arabulucular anlaşamadı Tansu Çiller tarafından görevlendırilen Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, dün RP'li Devlet Bakanı Fehim Adak ile bir araya geldi. Ensarioğlu, başbakanlığın Çiller'e devredilmesini isterken Adak, ilk önce 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim konusunun halledilmesini istedi. Alınan bilgiye göre Adak, Başbakan Necmettin Erbakan'ın "Bakanlar Kuruhı sah günü toplanıyor. Toplanûdan önce nkanıklığı aşalun, önce 8 yüı çözelim ondan sonra başbakanlık konusunda bir karara vanr, orunır düşünürüz. Biz sekiz yıl konusunda taviz vermeyeceğiz'' mesajını ilettı. Adak, imam- hatıplerin orta kısımlannı kapatmayan, 5 yıllık eğitim sonunda ögrencilere birer sertifîka . verilmeskıi^ ondan sonra herkesin istediği okula devam etmesini öngören yasa tasansını Çiller'e teslim edilmek üzere Ensanoğlu'na verdi. Adak. Erbakan'ın çalışma hakkında Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkj Karadayı'ya bilgi verdiğini söyledi. Ensarioğlu'nun 8 yıllık eğitimden önce başbakanlığın görüşülme istemi ise Adak tarafından kabul edılmedi. Erbakan'ın seçim istemediğini belirten Adak, şu aşamada biraz daha beklenilmesi gerektiğini belirtti. Yönetim yarın görev bölümu yapacak Yücdjyeniden TZOB başkanı ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Tür- kiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) 20. Genel Kurulu'nda yönetim kurulu se- çimlerini, genel başkanlığı sürdüren Fa- ruk Yücel'in Iistesi kazandı. Yönetim kuruluna giren 10 kışıden 6'sı yeniden seçildi. Yeni yönetim,yann toplanarak görev dağıhmı yapacak. Ankara Başkent Öğretmenevi 'nde ya- pılan TZOB Genel Kurulu'na 472 zira- at odasından 210 delege katıldı. Genel Başkan Faruk Yücel ile TZOB Yönetim Kurulu üyesi Erol Baraz'uı oluşturduğu iki lıstenin yanştığı seçim- lerde, yönetim kuruluna giren adaylann aldığı oylarşöyle: Faruk Yücel (143), M. Rıfat Akyüz (105), Şemsi Bayraktar (120), A. Jhsan Kalkan (121), Nizamettin Aydiş (113), Bekir Genç (108), M. Nuri Şeyda Sor- man (109), Muzaffer Türkoğlu (109), HüseyinÖnbev (119),ŞahinTekin(l 10). Baraz'ın Iistesi ise 57 oyda kaldı. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (â planet.com.tr Oyuncuyu alkış yaşatır, po- litikacıyı oy, futbolcuyu gol. Gazeteciyi yaşatan da tep- ki olsa gerek. Okuyucu tepki- si. Olumlu ya da olumsuz. Öv- gü ya da sövgü. , Önceki günkü Tırmık'm başlığı "Demokratım, Refah'ı Savunuyorum"du. Bizim santralın demirbaşlanndan Fatoş telefonda anlattı: - Çok arayan oldu Aydın Bey. Hiç bu kadar olmamıştı. Telefon numaranızı istediler, not bıraktılar, size nasıl ulaşa- bileceklerini sordular. Çok arayan oldu, çok... Hımmm, demek ki yaşadık. • • • Bir o kadar tepki de elektro- nik postadan (e-mail) çıktı. Ki- mi övgü, kimi sövgü, kimi de "Haklısınız ama..." ya da "Doğru, ancakne varki..."d\- ye başlayan dostça eleştiriler. Izninizle tepkilerden "birini" tartışmak istiyorum. E-mail'le itirazını ileten okuyucu, anladı- Aptal Demokrat - Korkak Demokrat ğım kadarıyla bir akademis- yen. Ankara'da bir üniversite- de çalışıyor. Kimliği üstüne bu kadar. Nedenini aşağıdaki alıntı açıklıyor: "... Bir şey itiraf etmek isti- yonım. Kendim için değil ama çocuklanm için korkuyorum, eşim adına korkuyorum. Bu nedenle yazımı eğer ola kiya- yınlama gereği duyarsanız, adımı vermeyiniz lütfen. Kor- kak demokrat deyin, başka bir şey deyin ama adımı verme- yin..." Gördüğünüz gibi okuyucu kendine "korkak demokrat" denmesine razı. Bize de "ap- tal demokrat"\ uygun görmüş. Alıntıdan izleyin: "Beni, eşimi ve iki küçük ço- cuğumu gözünü kırpmadan boğazlayabilecek yapıda ol- duklanna inandığım bu gözü dönmüşleri demokrat olma adına savunmayı kimsenin benden beklemeye hakkı yok. Sizin düşüncenize saygı du- yanm. Ama bu düşüncenizle bazı demokratlann bence ka- falannı kanştırma işlevi yapa- rakzararveriyorsunuz. Siz de- mokratım diye diye boğazlan- mayı göze almışsınız özetle, sayın Engin, bizler ap- tal demokrat olma natasını iş- leme lüksüne sahip değiliz di- ye düşünüyorum..." Korku insana özgü. Kişinin "eşini ve iki küçük çocuğunu gözünü kırpmadan boğazla- yacak" gözü dönmüş bir bağ- nazlar sürüsünden korkması çok doğal. Insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, çalıştığı, vergi ödediği, yollanndayürü- düğü, denizlerinde kulaç attı- ğı b\r ü\kede korkmadan yaşa- mak istemesi de çok doğal. Kestirme bir yol var: "Kor- kak demokrat" olmayı yeğler- siniz. Köktendinci saldınyı püskürtebilecek, geçici de ol- sa sindirebilecekgüçleresığı- nırsınız. Demokrasinin bir sü- re için rafa kaldınlmasına iste- meye istemeye de olsa razı olur ve laik düzenin korunma- sını başkalanna "ihale" eder- siniz. Böylece bir süre için kork- madan yaşarsınız. Ama sade- ce bir süre için. Sonra sizi kor- kulannızdan kurtaran güçten korkmaya başlarsınız. Yeni "müteahhitler" aramak zorun- da kalırsınız. Bir dipsiz kuyu yani... Biraz gebe olunamayacağı gibi "biraz demokrat" da olu- namıyor. Demokrasi ne çare ki hiçbtr çifte standarda, çifte ölçüye izin vermiyor. Kendi ya- şam biçimimizi savunabilmek için, başkalannın yaşam bi- çimlerini de savunabilmek zo- rundayız. Bizim giyimimize, yememize, içmemize kanşıl- mamasını istiyorsak, başkala- rının da giyimine, yemesine, içmesine kanşmamayı sindir- mekle yükümlüyüz. Kendimizi, birilerinin örece- ği bir yasak duvannın ardına sinefBk savunmamız mümkün değil. Başkalannın giyim ku- şamını, seçtiği yaşam biçimi- ni, yeğlediği inanç dünyasını yasaklarla çevirdiğimiz, gere- kirse zor kullanarak önlemeye kalktığımızda, onların da bize aynı yöndedavranmasının ka- pısını aralamış olmuyor mu- yuz? Demokrasiyi reddedenlerin, ki köktendincilik demokrasi- nin kesin ve mutlak bir reddi- dir, alt edilebileceği tek alan gene demokrasi. "Herkes için özgürlük" demokrasiden başka hangi toprakta boy verip serpilebilir ki? POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üniversiteler... Tekmelenen, coplanan, yerlerde sürüklenen kızlar veerkekler... Yaşlan 22-23 olan polisler, yine yaşları 20-22 olan üniversite öğrencilerine saldırıyorlar... Bir gün önceki faşistlerin saldınsını protesto etmek için Beyazıt Meydanı'na yürümek isteyen ögrencilere polis neden bu denli acımasız?.. Polislere "robocoplar" deniliyor... Ancak, "robocoplar" şeriatçılara, faşistlere kar- şı hoşgörülü; demokrat, yurtsever, solcu ögren- cilere karşı hoşgörüsüz... Gazetelerimiz ve televizyonlar nedense İstanbul Üniversitesi'ndekı faşist saldınlan "sağ-sol çatış- ması" olarak görüyorlar... Oysa olayın boyutu çok farklı... Faşist çeteler, İstanbul Üniversitesi'nde ege- menlik kurmak istiyorlar. Yurtsever. demokrat, sol- cu öğrenciler de bu faşist egemenliğe karşı di- reniyorlar... Ancak burada çok önemli bir nokta var: REFAHYOL hükümeti sallanmaya başlayınca faşist çeteler eylemlerini arrtırmaya başladılar... Acaba, bu tür eylemlerin amacı, kamuoyunun dikkatini bir başka yöne mi kaydırmaktır?.. Evet, şeriatçı-ırkçı yapılanmanın ivme kazandı- ğı günümüzde üniversiteleri kanştınpfaturayı sol- cu gençlerin üzerine çıkarmaktır. Robocoplar, solcu ögrencilere karşı acımasız. Ellerinde copla- nyla yerde yatan gençlere vuruyor, itip kakıyor, 150 öğrenciyi gözaltına alıyor... Aynı gecede iki özel televizyon kanalında bir fa- şist konuşturuluyor... Bu iki özel tetevizyon kanalının "enişte"ye yakın olduğunu bilmeyen yok. Faşist konuşmacı; de- mokrat, yurtsever, solcu ögrencilere çatıyor, kimi öğretim üyelerini suçlayıp karannı veriyor: "Komünistler, üniversiteleri ele geçirmek isti- yor..." Yöntem değişen dünyaya karşı çok eski yani çağdışı... Otuz yıl öncede aynı şeyleri söylerdi faşistier, şimdi de aynı şeyleri söylüyorlar... • • • Demokrat, yurtsever, solcu ögrencilere dayak, gözaltı, yargı; şeriatçı ve faşist ögrencilere ise hoş- görü... Bu çifte standart niye? Bir anlaşılmazlığın ortasındayız ve ne yapaca- ğımızı şaşırmış durumdayız... REFAHYOL'un izlediği politikaya baktığımızda Türkiye'nin nereye gittiğini göreceksiniz... Bunlar öğrenciye, işçiye, orduya, medyaya, işadamlanna karşıdır. Bunlar yüzde 20'lik oyla şer'ı hükümlere dayalı bir Islam devletı kurmak peşindedir... Sahi ne çabuk unuttuk Sıvas'ta 37 insanımızın cayır cayır yakıldığını?.. Şöyle yakın tarihimize bir göz atalım ısterseniz... Balgat. Bahçelievler, 16 Mart katliamlannı ni- ye anımsamak istemiyoruz? İstanbul Üniversitesi'nde yaşaoan olaylar bize birşeylerin habercisi gibi geliyor, toplum üzerinde baskı kurmak isteniyor... Ama bu kez oyun tutmayacak... Dün Sultanahmet mitingi bunun göstergesiydi. ÖDP'nin düzenlediği toplantı görkemliydi. Neden görkemliydi? Çünkü binlerce insan kendi olanaklanyla doldur- muştu alanı. Öyle otobüsler tutarak, milyonlar har- cayarak insan toplanmamıştı... Orada işçiler, memuıiar, öğrenciler vardı... Ve onlar haykırıyordu: "Çetelerden hesap sorulsun!.." • • • Coplanan, tekmelenen, dayak yiyen öğrenciler tutuksuz yargılanmak üzere mahkemece serbest bırakıldılar... Görülen o ki bu olaylar bitmeyecek, faşist ve ge- rici saldırılar sürecek... Faşist ve gerici saldın karşısında demokrat, yurtsever ve solcu öğrenciler ne yapacaklar? On- lar, bir kenara çekilip eli satırlı, silahlı çetelerin ken- dilerini vurmasını mı bekleyecekler? Toplum üzerinden "ölü toprağı"n\ atıpyavaşya- vaş kendine geliyor, bir hayli gecikmiş olsa bile de- mokratik tepkilerini meydanlara taşıyorlar... Surtanahmet'teki dünkü miting bunun haberci- siydi... Binlerce insan, demokratik tepkilerini gösterir- ken kararlıydı... Üstelik miting alanına sızan 'ajan provokatör- lere' karşın!.. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (S Planet.com. TR Kapatma davasını değerlendirdi Perinçek: Gericilîk dönemi sona erdi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - tşçi Partisi (IP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı'nın RP hakkındaki kapatma davasını değerlendirirken. Türkiye'de 50 yıllık gerici- lik döneminin bittiğıni ve cumhuriyetin 2. devrimci atılım döneminin başladı- ğını söyledi. Perinçek, "Demokrasi, şeriatçılara özgürlük tanı- mak demek değildir. Şeri- atçı parthi besleyen bütün kaynaklar kurutulacak- ur''dedi. Perinçek, dün düzenle- diği basın toplantısında, "Kapatma davası kfcüana- mesi,cumhuriyetdevrimi- nin iddianamesidir. De- mek ki artık Türkiye'de cumhuriyet başsavcılan var* diye konuştu. Türki- ye'de 50 yıldır u küçük Amerika" projesi çerçe- vesinde şeriatçılığm sırtı- nın sıvazlandıgını söyle- yen Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar cumhuriyetin kale- leri birer birer düşüruldü. Ama, arnk cumhuriyet güçjeri ayağa kalkmışlar- dn-. Bir devrimci cumhu- riyet progranu, hem de RP'nin iktidannda uygu- lanmaya başlamışür. RP'nin kapatılması dava- sı bunun yalruzca bir par- çasıdır. Bununla kaunaya- cak. gerici, şeriatçı örgüt- lenmenin bütün beslenme kaynaklan kunıtulacaknr. Imam-hatip liseleri ihtivaç kadarıyla suıuianacak, Kuran kurslan. vakıf okullan kapanlacak, arük cumhuriyet devriminin eğitim ve kültür politika- lan uygulanacaknr." RP'nin kapatılmasının demokrasiye aykın oldu- ğu yönündeki görüşleri eleştiren Perinçek, "De- mokrasişeriatçılığa özgür- lük tanunaz. Aksine, dün- vadaki bütün demokrasi- ler şeriatçıbğın davandığı topiumsal temelleri üıpan- layarak kurulmuşlardır" dedi.