22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenj. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü- Hikmet Çetinkava 9 Yazıışlerı Müdürlerı IbrahimYıldız, Dinç Tajanç (Sonımlu) 0 Haber Merkezı Muduriı Hakan Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarar Cengiz Vıldınm # Kûltür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Vücelman 0 Makaleler Sami Karaören • Oüzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu # Bilgı-Belge- Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç YaymKurulu IlhaııSelçukfBaşkarı). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çctinka> a, Şüknm Soner. Ergun Baia.Dinç Tayanç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav Hükan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba> 0HaberMuduru Doğan Akın Atatûrk Bulvan \'o 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 <7 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı SerdarKıak,HZıyaBK 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117»AdanaTemsılcısı ÇetinViğenoğlu, tnönuCd 119 S No 1 Kat 1. Tel 363 12 11, Faks- 363 12 15 Koordınatör Aiunet Konıisan O Muhasebe Bülent Yener • tdare HüsevinGürer#lşletme' ÖnderÇeiik • Bılgı-tslem: Nafl İnal # Bılgısayar Sıstem. Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran 0 Koordınatör Reha Işıtmsm • Genel Müdür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 51384*3 Yayımlayan >e Basan: Ycnı Gûn Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A 5 Turkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lst. PK 246 Istanbul Tel (0 2121 512 05 05 (20 hat) Faks (»212)513 85 95 26MAYIS1997 Imsak: 3.37 Güneş:5.31 -Öğle: 13.08 tkindı: 17 04 Akşanr 20.32 Yatsı: 22.17 Karayolları Trafik Yasası • A\KARA(AA)- Ehlıyetsiz araç kullananlara verilecek hapis cezasını arttıran ve trafik jx)lıslerinın olmadığı bölgelerde jandarmanın da görev yapmasına olanak tanıyan Trafık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasaya göre trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde jandarma, trafik eğitimi almış subay, astsubay ve uzman jandarmalar, trafıği düzenlemeye ve trafik suçlanna el koymaya yetkili olacak. Kürtaj karşıtları • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Isveç'te "Yaşama Evet" adlı anti- kürtaj derneği üyeleri, cumartesi günü bir yürüyüş yaparak halen geçerli olan kürtaj yasa ve kurallannı protesto etti. 39 bin imza taşıyan bır dilekçeyi Sosyal Işler Bakanlığı'na vereceklerini söyleyen eylemcıler, kürtaj yaşamış kadımn, müdahaleden sonraki bır yıl içinde neler düşündüğünün araştınlmasını talep ettiklerini belirttiler. Çin Seddi'nin maliyetj • NEVŞEHİR(AA)- Dünyanın en büyük yapısı olan 6 bın 250 kılometre uzunluğundaki Çın Seddi'nin bugünkü teknolojiyle maliyetınin 1 katrilyon lira olduğu belirtildı. "Ekonomik Forum" dergisinde yayımlanan araştırmada, en pahalı tarihi eserin M.O. 221 yılında yapımı başlatılan ve 830 yılda tamamlanabilen Çın Seddi olduğu ortaya çıktı. Günde 100 mg E vitamini kişiyi pek çok hastalıktan koruyor 'E'de gîzlenen saghkÇeviri Servisi - E vitamini insanın genç kalmasmı sağlıyor, direncinı arttınyor, ag- nlan yoğun hissetmesinı engellıyor, kalp kn- zı ve kanser nskini azaltıyor, göz ve roma- nzmal hastalıklara iyi geliyor mu? Bıyokim- ya U2manlan günde 100 mg E vitamini alan bir kısanın almayanlara oranla yukanda sa- yılan hastalıklardan daha fazla korunduk- lannı belirtiyorlar. Ömeğin kalp krizi, Ak- deniz ülkelennde, kuzey ülkelerine oranla daha az görülüyor. Araştırmalar güney in- sanlannın, gerek beslenme şekilleriyle ol- sun gerek ıklımsel özelliklerden, kanlann- da daha fazla E vitamini dola$tığını ortaya koyuyor. Uzmanlar günde 100 mg E vitamini alan insanlann sağlıklannı görülebılır oranda düzeltebileceklerini vurguluyorlar. Bu do- zun günde 400 miligrama kadar yükselti- lebıleceğı belirtihyor. E vitamini bitkisel margarin ve sıvı yağ- lardabulunuyor. Günlük kullanım içinde so- ya yağı, mısır özü ve ayçıçeği yağından yo- ğun miktarda E vitamini alabiliriz. Bu do- ğal vitamin alımı, vitamin haplanyla alınan E vitamininden yüzde 51 daha fazla bıyo- lojik aktivıte göstenyor. Ancak bır günlük • Araştırmalar, güney insanlannrn, gerek beslenme şekilleriyle olsun gerek üdimsel özelliklerden, kanlannda daha fazla E vitamini dolaştığını ortaya koyuyor. normal beslenme miktan içinde en iyi ko- şullarda ancak 30 mg E vitamini almamız mümkün. Hele yaglardan kaçındığımız gü- nümüz beslenme programlannda bu oran daha da düşüyor. Doktorlar en sağlıklı yo- lun, alabildiğimiz kadar doğal E vitamini alıp, gen kalan miktan (vücudun gereksi- nimi 100 mg olarak hesaplanmalı) vitamin haplanyla tamamlamak olduğunu söylü- yorlar. E vitamini yukanda sayılan çok farldı rahatsızlıklara iyi gelıyor. Orneğin vücudu- muzun bır yennde enfeksiyon görüldüğün- de E vitamini eksikliğınden söz edebiliriz. Enfeksiyon vücudun bakteriler karşısında verdiğı doğal bır tepkıdir. Ancak vücut bu savaşta dengeyi elinde tutamaz ve enfeksi- yon oranı normalın üzerine çıkarsa kendı- ne zararlı hale gelir. E vitamini hücreler içinde bu dengeyi koruyan faktör olarak devreye ginyor. E vitamini, damarlarda- ki kireçlenmeyi önlüyor. Damarlarda bı- nkme yaparak onlan tıkayan kolesterolün oluşumunu engelüyor.ficinciçokönemli et- kisı kanın pıhtılaşmasını önlemesiyle orta- ya çıkıyor. Kanserin bazı türlerindeki etki- si ise hücre büyüme ve çoğalmasını yavaş- latması olarak görülüyor. Bu etki özellıkle prostat kanserinde kendinı göstenyor. E vitamini aynca güneş kremleri içinde deriyi ultraviyole ışmlanndan koruyor.^er- keğin spermlerinin hareketsızliğı durumun- da spermleri hareketlendirme yöntemi ola- rak doktor önerisiyle kullanılıyor. Yaşlılar- da direnç sistemini güçlendirdiği birçok klinik araştırma sonrasında kesinlikle ka- bul edüryor. Kanada'da40 yaşını geçmiş her- kesin E vitaminini ücretsiz alabilmesi müm- kün. Sigara içen. alkol kullanan ve direnç sıstemlen bu nedenlerle zedelenmış genç insanlann da doktorlannm belirlediğı oran- larda E vitamını alarak direnç sistemini güçlendırmeleri mümkün. Kozmetik ürün- lerinde kullanıldığı bilinen E vitamini, yaş- hlık lekelerini ve ciltteki kınşıklıklan ön- leme özelliğine sahip. Tuıizm çeşitleniyor OZCANOZGUR e-posta : tan @ vol. com. tr MUĞLA - Rafting, trekking, ya- maç paraş,ütü, atlı gezi, dağ tırma- nışı. kara avcılığı, sörf, yelken gi- bı sportif etkinliklerle turisnk tesis- lerdeki sportif animasyonlardisip- lin altına alınıyor. "Turizm Amaç- h Sportif Faafivetier" başlığı altın- da bir yönetmelik hazırlanmakta olduğu, 1998'e dek spor turizmı animatörlerinin yetiştirilmesine başlanacağı belırtildi. Böylelikle Turizm Bakanlığı'ndan belge al- mayanlann sportif turizm çalışma- sı yapamayacaklan da bildırildi. Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Muğla Ünıversıtesi işbırlığindedüzenlenen "TurizmdeSpor Animasyonu" top- lantısında. bugün turistlere salt do- ğal ve tarihi güzelliklerin yetmedi- ği, turizmi çeşıtlendirmek ve bunu da dısıplin altına almak gerektiği vurgulandı. Turizm Bakanlığı ile spordan sorumlu Devlet Bakanlı- ğı arasında, sportif turizm etkinli- ğinde yetki karmaşası sonucu olum- suzluklann yaşandığı da belirtilen toplantıda, TÜRSAB Hukuk Mü- şavin Avukat Jlker Ünsever, bu alandakı başıboşluga son verilme- sini ve bir an önce bu hukuksal dü- zenlemelerin gerçekleştirilmesini istedı. MÜ Beden Eğitimi ve Spor Yük- sekokulu öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erdal Zorba. spor turizminin 'yanşma' ve 'eğteuce' olarak ikiye aynlması ve bu aktiviteleri gerçek- leştirenlerin birer 'biyonik sporcu' olmalan gerektiğıni belirterek **Şu anda çözülmesi gereken, eğlencc sporlannın nasıl ve kimler tarafm- dan yapünlacağı sorunu. Bunun için Turizm Bakanlığı, Spor Bakan- hğı, ünhersiteler,turizm sektörii iş- biıüğinde olmalı. Biz üniversite ola- rak biyonik spor animatörierini ye- tiştirme>« talibiz." diye konuştu. Gençlik ve Spor Genel Müdür Vekili Doç. Dr. Gazanfer Doğu, ge- lişmiş ülkelerde tunzm ile sporun dayanışma içinde olmasına karşın, bunun ülkemizde gerçekleştirile- mediğıni vurguladı. Varlık nedenimiz müşterilerimiz, çünkü işimiz bankacılık. İşte bu nedenle, müşterılerimizın ıhtıyaç ve beklentılerını tam olarak anlamak, bunları karşılayacak doğru çözümlerı yaratmak ıçın varız. Sıze ne kadar yakın olduğumuzu (en az golgeniz kadar), felsefemızdeki farklı bakışın ne anlama geldiğıni görmeniz ıçın sizı Demırbank'a bekliyoruz. Bizi tanıyınca "banka"nın ne olduğunu daha iyi anlayacaksınız. (3ÖDEMIRBANK Naomi: Kedigibiyim Dünyamn en pahalı modeUerinden biri olan Noami CampbelL Bunte Dergisi ile yapüğı bir söyleşide. yenj sevgilisi Joaquin Cortes'in yarunda küçiik bir kediye döndüğünü anlatıyor. Noami, geleceği düşiinmediğini. yeni tanıştıklannı ve her anı değerlendirdiklerini sövlüyor. Hamile olduğu yolundaki sö\ lentileri valanlayan 27 yaşındaki Noami, bebek sahibi olmak için çok genç olduğunu ve yoğun çalışöğını anlatıyor. Kendisiıte "siyah Bardot' denmesinden rahatsız olduğunu ve bunu bir iltifat olarak kabul etmediğini belirtiyor. Nikotin bebekleri olduruyor GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - flci Is- veçli araştırmacı, 1991'den beri yaptıklan araştırmanın sonucunda, pasif sigara ıçme ortammda bulunan bebek- lerin, ani bebek ölümüne di- ğer bebeklerden daha sık ya- kalandığını ortaya çıkardı. Nikotin, bebek bedeninde oksijen azlıgına karşı tepki gösteren bağışıklık madde- sini ve mekanizmasını etkı- siz hale getiriyor. Stockholm'deki Karolins- ka Hastanesi'nden Dr. Josef Milerad ile Göteborg'daki Östra Hastanesi'nden Dr. Ola Hafström, ABD'de Nashville'deki Vanderbilt Üniversitesi 'nde gercekleş- tırdikleri ve 6 yıllık araştır- malan ıçeren çahşmada ko- bay olarak kuzu kullandı. Küçük kuzulara nikotin ve- rildikten sonra oksijen azlı- ğı ortamında hayvanlann be- deninde böyle durumlarda uykudan uyandıncı etkısi olan bağışıklık mekanızma- sının devre dışı kaldığı gö- rüldü. Her ıki araştırmacı şu açıklamayı yaptı: "Bebekler, ağız ve burun şilteye \~& dayorgana yapışık kalırsa oksijensizlik çeker- ler. Aynı dumma, midedeld mamanın yukarı gelmesiyie de rastlanıİır. Kandaki oksi- jen miktanazalınca. bedenin doğal tepkisi. kalp anşlannı arttırarak bebeğin uyanma- sını sağlamakbr. Bedendeki özel aİKdar. atardamardaki oksijen aztağmı atgılar ve bey- ne sinyal verirkr. Beyin, so- lukalrnayi artnnr ve akdğer- lcr aracıbğıyla oksijen kana jayılır. Eğer bedende pasif olarak sigara içme yüzün- den nikotin bulunuvor^a bey- ne simal gönderilmesini en- gelleyen dopanıin maddesi artar. Bu durumda beynin soluk almavı ve kalp anşını artuncı tepkide bulunmas azahr, bazı durumlarda rü- müyle ortadan kalkar. Böy- ieUdesolukalmadururve ani bebek ölümü denilen durum ortaya çıkar." SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN O Koca OrkestraL Henüz lisedeyim, heyecanlı bir şair 'namze- di'; Sansaryan Hanı'ndaki karanlık hüc- remde, 'fecir çığlıklanyla' şehrin sabaha ulaştı- ğını hisseder; ezberimden, mısralardüzerdim. îşı- ğa, kâğıda ve kaleme kavuştuğum zaman, bun- ları bir kenara yazmış; üstünde yattığım şiltenin söküğünden, pamukların arasına gizlemiştim; hiç beklemediğim bir anda, serbest bırakıldım, polis refakatinde çıktığım için, şıirlerim 'zula'da kaldı. Bir hafta sonra mı, ne; ıki 'sivil', beni yeniden 'toparlayıp', Siyasi Şube'ye götürdü; ifadelerin birisini imzalatmayı unutmuşlar, filân! Bahâne bu! Gerçekte, 'zula'daki şiirleri bulmuşlar; mü- dür muavini -o pek meşhur- 'Parmaksız' Ham- di Bey, karşısına dikerek beni azarladı: "-...bak llhan, ayağını denkal; başınıyakarsın! Şairsin an- ladık, nediro yazdıklann, şiirmi?Şairdediğin ta- biatın güzelliklerini kaleme alır, çiçekleri, böcek- leri yazar; Müdüriyet'deki 'hücresini' değil!" Gel de hatırlama! Müdafaa-i Hukuk Anka- ra'sında, Gâzi Mustafa Kemal henüz on dokuz yaşındaki şaır Nâzım Hikmet'e 'Gayeli şiirya- zınız' dememış miydı? Kaşla göz arasında, bır de flash/back, Nail Vnin kitabındaki şiir, adı 'Mü- düriyet', o da 'hücresini' yazmış; 1932'de, 'Is- tanbul Polis Müdüriyeti'nde, yâni benim çiziktir- diklerimden (Bkz: 'Duvar', s. 47 'Mektup'şiiri)on yıl kadar önce: "...verildi emir / Dışarda şehir / Içerde, di- yorki polis: / -Biz / emirle / âmirier demirle döverler / Sesler var / Odalar / Odalarda... / Dışarda / Yaz / Marmara, Boğaz / Birini dö- vüyorlar, içerde / -Makine nerede? / -Karım / çocuklanm var / Dışarda bahar/ Müdüriyet / Bir hafta diyet / su yok / uyku yok..." (Daha Çok Onlar Yaşamalıydı, s. 33-35) Aksiliği görüyor musunuz? Nail V. de, 'çiçek- ler, böcekler ve tabiatın güzelliklen" üzerine ya- zacağına, Gâzi'nin tavsiyesine uymuş, 'gâyeli şiirler' yazmıştı. Böyle mi olmalıydı?.. Oşiirleri de, o şairleri de 'yok sayarsın', olur biter! Öyle yapmışlardır; son yarım yüzyılın onca edebiyat çalışması, 'galaksinin' tamamını görmezden gelir; ne işin aslı astarı aranır, ne 'konstrüktivist' Sovyet şairleriyle ufuklannın ne- rede kesişip nerede kesişmediği, ne de Batı Av- rupa'lı Dadaist ve Fütürist şiirle gizli irtibatları! İşin acısı, kendilerini 'toplumcu'sayan eleştir- menlerin, 'Garip' ya da 'Ikinci Yeni' üzerine, ki- taplar döktürdükleri halde; Türk toplumcu şiiri- nin öncüleri üzerine, doğru dürüs^ bir araştırma yapmamış olmalarıdır. Oktay Rifat, Edip Can- sever, vs. denildi mi, akan sularduruyor; llhami Bekir, Hasan Izzettin, Nail V. denildi mi, çıt yok! Hatırlayabildiğim tek çalışma, hiçbir zaman net bir toplumculuk iddıası olmayan Doğan Hız- lan'ın, Ercüment Behzat'la ılgilı geniş önsözü! Peki, böyle mi olmalıydı? Nâzım şiırlerine 'yazı' diyordu, neden, çünkü o galaksinin şairleri, 'şiiriyet' ile 'şairane'y\, 'Garip 'çilerden çok önce ayırmışlar; sembolizmin ağdalı şairaneliğini, çoktan çöp sepetine atmış- lardı. Nâzım daha 1928'de Hopa Mapusane- si'nde yazdığı bir şiirinde, (Sembolist Şairlere Ben- zeyen Bir Deliye Dair' Nâzım Hikmet, Cilt 1, s. 166, Narodna Provesta, Sofya) onlaıia 'dalga geçmişti'. Dalga geçmek dedim de... Bu şairier, 'Garip' takımıyla Türk şiirinde yoğunlaştığı zannedilen; alayın, taşlamanın, yerginin daniskasını, yeni bir tutum ve anlayışla, daha o zaman gündeme al- mışlardı; Nail V.'nin çoğu şiirinde, alttan atta, o alaycı eda sezilır; Dinamo'nun, savaş esnasın- da Nazi yandaşı 'emekli generallere' nasıl yük- lendiğini, unutabilir miyiz? Nâzım'ın ünlü yergi- lerinden hiç kapak kaldırmıyorum. Hele kendi tü- ründe bir şaheser olan, 'Bir Provokatör Üzerine Hiciv Denemeleri'ndenl.. Onlarla. bir ağızdan söylemek!.. A ynca, serbest vezni, vezinsizyazmak diye de- # \ ğil, adeta her şiir için yeni bir vezin yaratmak şeklinde anlıyor; mısralarında iç, çapraz, ters ve yarım kafiyelerle; nakarat tekrarlarıyla, gizli ses benzerlıkleriyle, sanki kelimelerden bir 'orkestra esen'yaratıyorlardı. Nâzım nasıl söylemiştironu, hele bır hatııiayın: "...dağlaria dalgalarla / dağ gibi dalgalarla / dalga gibi dağlarla / başladı orkestram!". 'Garip' şiirinden itibaren, Türk şi- irinden 'ses' unsuru adeta kaldınlmak istenmiş- tir; oysa bu galaksinin şairleri, şiirlerini, büyük meydanlarda, büyük kalabalıklara duyurmak, on- larla bir ağızdan söylemek için yazıyoriardı. Nail V.'nin 'Istiklâl Şarkılan', hem bu niteliğe il- ginç bir örnek oluşturuyor; hem de o tarihte (yıl 1939, savaş koptu kopacak) toplumcu sanatçı- nın, 'Kurtuluş Savaşı'na ve onu kazanan orduya nasıl baktığına: "Uzak değil, daha dün; / On- yedi yıl önce bugün, / Inönü, Sakarya / Takıp peşine rüzgân, / yaya / Bir solukta Akdeniz kıyılan... / Uzak değil daha dün; / Fakat, / Bu- gün; /Tek hat, /Tek şiar/ 'Içte banş, dışta ba- nş...' / Ne kimsenin yurdunda / gözümüz var, / Ne de satılık bir karış / toprak.. / Güveniyo- ruz ordumuza! / -Süngü tak! / Silah o-muza; / Sola çark / lleri.. / Dev gibi / AJev gibi / bir inkılâp ordusu / bekliyor hudutian!.." paha Çok Onlar Yaşamalıydı, s. 81) . prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear