26 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26MAYIS 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisiIŞIK KANSU Unutkanlık Y argıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP hakkında dava açınca kimileri ayağa kalktı: 'Savcı, siyaset yapıyor." Eski Ankara Barosu Başkanı Erdal Merdol'a sorduk: "Savcı siyaset yapıyor mu?" Yanıtladı: "Yargrtay Cumhuriyet Başsavcısı, hertıangi bir trafik kazası ile ilgili dava açmıyor ki... Bir partinin, cumhuriyetin temel nrteliklerine bağlı çalışmadığını savtıyor ve anayasada yasaklanmış eylemleri kanıtlandırarak dava açıyor. Anayasal yetkilere dayanarak açılmış davayı siyasi bir noktaya çekmek, davayı baştan öldürmeye dönük bir girişimdir." Muhalefet sözcüleri, mınldanıyortarmış: "Günümüzde siyasi parti kapatma çözüm değil." Merdol, bu görüşe de katılmıyor: "Kuşkusuz hepimiz demokrasinin özenle korunmasını isteriz. Ama anayasalar, toplumun bütün yaptsını beiirleyen, şekillendiren programlardır. Düşünün, bir parti hem bu programın içinde bulunacak, bu programın tanıdığı olanaklan kullanacak hem de bu programı tümüyle tersine çevirmeye, hatta ortadan kaldırmaya dönük çalışma yapacak. Hiçbir parlamenter demokratik rejimde buna olanak verilmez..." Anılannızı tazeleyin. Televizyonlarda çok değil, bundan 6 ay önce yapılan programlan getirin aklınıza. Nerede kenarda, köşede kalmış, eciş bücüş, tozlanmış düşünce sahibi varsa, onlar ekranlara çıkarılmadı mı? Medeni nikâh mı imam nikâhı mı tartışmalan arasında çok hukukluluk gündeme getirilmedi mi? Bunlar, hep "demokrasi, çoğulculuk" adına gerçekleştirilmedi mi? Unutulan neydı? Cumhuriyet ilkeleri. Başka? Aydınlanma sürecinin kesintiye uğramaması savaşımı. Dikkat etmek gerekir. Unutkanlık arttı mı bunaklık başlar. Kazara olanlar M ahzun Doğan'ın yönetiminde Ankara'da yayımlanan sanat- edebiyat dergisi "Pencere" 3. sayıya ulaştı. Derginin son sayısında, şair Ali Cengizkan m "Kazanız bol olsun" başlıklı yazısını okurken hem güldük hem de içimiz ctz etti. Cengizkan'ın yazısna doğru küçük bir gezintiye çıkalım: "Kuşaklan birbiri ardına ahmaklaştırmak için elinden geleni yapan devtet aygrüanna yoi veriyor, öte yandan çocuklara ezberlettiğimiz derslerde beslediğimiz bilgilerin özündeki nedensellikieri bir yana atyor, 'kazara' ayakta kalan kuşaklann 'kazara' yetişip diploma almalanndan onur duyabiliyor, sonra onlann kazara' iş bulamayışlannı anlayamryoruz... Önemli bir yazanz, üstümüzde baskı var, yurtdışına kaçak çıkarken bize yardımct olan rehberin 'kazara' galeyana gelişi sonrasında bir 'kaza' kurşunuyla öldürülûyoruz. Rehberimiz 'kazara' milli emniyetçi, bizim adımız da 'rastlantı' bu ya, Sabahattin Ali... Ham ipeği iplik ve ibrşim durumuna sokan kimsedir 'kazaz'. Biz kazazlık yapmazsak gerçekten 'kaza' olan 'kazalar', hiçbir şey iletmeden yürüyûp geçecekler yanımızdan ve onlann kimsenin eli ve isteği olmadan gerçekleştiğini düşüneceğiz durmagit, gerçek bir kaza' gelip bizi 'kazalardan' kurtanncaya dek." Sevgili Cengizkan'ın değindiği kazalardan kurtulacağız kurtulmasına da ah bir gaza gelmesek! Gençleri dinleyin -• ' . niversite öğrencileri üzerine I I kurşun sıkılmadan, sokak \,J ortasında sıkıştınlıp coplanmadan bir sorulsa, bir sorulsa "Canım kardeşim sıkıntın nedir, ne istiyorsun" diye, bir kez, bir kez... Türkiye Öğrenci Gençlik Dernekleri Federasyonu'ndan (TÖDEF) gençler, hafta sonunda bir kitapçık bıraktılar bize. Kapağındaki ıstem şu: "Demokratik üniversite ve bağımsızlığı esas alan demokratik anayasa istiyoruz." Kitapçığın tümünde, birımizin katılıp, bir diğerimizin hıç katılmayacağı. hatta kabul etmeyeceği görüşler olabilir. Ama, TÖDEF'Iİ gençlerin, şu saptamalarına karşı çıkmak olası mı: "Üniversitelerin niteliğini beiirleyen, bilgi depojayıp, üreten bir kurum olmasıdır. Üniversiteler adeta bilim ve kültür sitesi olmalıdır. Üniversiteler, depolayıp sistemleştirdikleri bilgileri, topluma yayıp geteceğe devretmekle yükümlüdür. Sosyal yaşamın her alanında özel görevler üstlenecek kişileri yetiştirmek, toplumun sorunlannı araştırmak, çözümler üretmek, bilimsel ve teknik açıdan çağın ihtiyaçlanna cevap verecek nitelikte eğitimi geliştirmek, üniversitelerin temel görevleri arasındadır. Üniversiteler var olanla yetinmez. Araştıran, sorgulayan, dönüşüme hizmet eden kurumlar olmak zorundadır. Bunun için baskıdan uzak, ilerici, devrimci bir nrteliğe kavuşturulması gerekir." Bir başka ömek: 19 Mayıs'ta, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nce Ankara'da 1. Gençlik Kurultayı yapıldı. Kurultayda, gençler bildiriler sundular, sorunlannı aktardılar. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Serkan Kaplan. özetle şunlan söyledi: "Egemen çevrelerin, gençliği özellikle siyasetin dışında tutmaya çalışmalan, yakın gelecekte siyaset yapanlan rahat ettirse de ülkemizin geleceğini karartacağı ortadadır. Zaten demokratik, laik, özgür bir eğitim anlayışından uzak olarak hayata atılan gençleri yönetmek daha kolay gibi görünse de toplum olarak ne şıkıntılar yaşadığımız ortadadır. Ülkemizin gelecegi olan gençlerimizi önce insan olarak kabul etme, onlara insan olarak yaklaşma, sorunlann çözümünde gençlere de siyaset yapma hakkı tanıma, gençliği, ülkenin bugününde ve geleceğinde söz, yetki, karar sahibi yapma politikalannı geliştiremediğimiz sürece gelecege umutla bakma olanağımız yoktur." Gençlen itmeyin, kakmayın, dövmeyin. Dinleyin! Çiller'i kurtarma partisi T ansu Çiller in durumu vahim. Birinci tekil şahıs takıntısı yükseldi. "Beni savunun. Beni savunmayanlar çekip gitsin. Bana ne, bana ne... Ben de beni sevenleri bakan yapanm" deyip kül tablalan fırlatıyor, ama ne çare orada burada benliği yuhalanıyor. DTP Aydın Milletvekili ismet Sezgin, eski partisi DYP'den kopmalan değerlendirirken "Şu anda o partiye DYP dryemem" tanımını yapıyor. Ona göre DYP yok, "Tansu ve Özer partisi ya da başka bir deyişle, Çiller'i kurtarma partisi" var. Çiller'e, Çin işkencesine benzer bir yöntemle, azar azar, ama büyük acılar çektirildiği görüşüne katılıyor mu? Evet: "Çiller'e katlanmak tahammül sınırlannı aştı. Tahammül edememeye başlayan arkadaşlar, tek tek terk ediyorlar Çiller'i ve partiyi. Kendisine saygısı olan kişilerin zaten daha fazla yanında durması beklenemezdi. Partinin birliğini, bütünlüğünü koruma savıyla yanında kalanlar bile, böyie bir biriik ve bütünlüğün kalmadığı bilincine vardılar. Daha da aynlmalar olacak bence." DYP'den kopmalar, merkez sağda toparianma yaratır mı? İsmet Sezgin'in göriişü şöyle: "Merkez sağın bütünlüğü için bir adım olabilir. Merkez sağın toparianmasını önleyen ANAP ve DYP'nin genel başkanlarrydı. Bunlann inatçı tutumlan, bu iki partinin birleşmesine engel oluyordu. Kısa dönem içinde Çiller vereceği ödünlerin, kullanabileceği kozlann tümünü yitirdi. Etrafını nasıl tutabilecek, bilemem." Çiller'in etrafından üç-beş kişi de kalmaz mı? O kadar da değil. İsmet Sezgin e göre "Çiller ve sadık bendeleri kalır." Yüksel Endeğer yazıyor Kararlıyım! Bu ga- zeteyi değiştirece- ğim, bu yoldan dö- nüş yok! Gerçi yol- ' dan dönmek asla ol- ' mayacak şey değildir, bir insan bir fikirden vaz- geçebilir, zararlı gördüğü düşünceler- den vazgeçebilir. O insanı hemencecik "dönek" diye aşağılamamak gerekir. Fakat ben "Yeni Cumhuriyet" konu- sunda iddialıyım, azimliyim. Istesem Ikitelli'nin o pırıl pırıl gazetelerinden herhangi birisine anında gidebilirim; süper maaş, nefis ortam, kafam rahat! Ama ben bu siyah-beyaz gazeteye gı- cığım! Bu tutucu, modernızm düşma- nı solcuları yok etmek için buradayım. O zaman Yeni Dünya Düzeni adına Yeni Cumhupiyet'e az kaldı! misyonumu tamamlayıp çağdaş yup- pieler arasında yerimi sağlamlaştıra- cağım. Yeni Cumhuriyet, şimdikine hiç ben- zemeyecek. Çok değişik, farklı kesim- lerden, dinamik yazarları olacak. Hadi size birkaç isim vereyim: Yıldınm Gür- ses, Küçük ibo, çıplak ressam Ber- rin Tuncel, Tanju Çolak, Meltem Cumbul, sihirbaz Sermet Erkin, Mehmet Barlas, Kenan Erçetingöz, Ökkeş Şendiller ve Meral Akşener! Yeni Cumhuriyet'te şımdikı köhne, renksız gazeteden hemen hemen kim- se bulunmayacak. Başyazar ben ola- cağım! Ama İlhan Selçuk Bey, arzu ederse düzeltme servisinde görev ala- bilir. Hikmet Çetinkaya'yı şoför kad- rosunda çalıştıımak istiyorum. Çaycı- lık konusunda ise Toktamış Ateş ile Erdal Atabek aralannda anlaşsınlar! Yeni Cumhuriyet, renkli olacak! Sa- pına kadar vizyon sahibi olacak! Mo- dern olacak, global bakacak! Yükse- len trendleri ıskalamayacak, saplantı- lar yüzünden iktidarları yıpratıp eko- nomiye zarar vermeyecek! Aynca kupon da verecek! Yeni Cum- huriyet çıktıktan sonra, herkesin bir he- likopteri olacak! Internet: htp / www / Suyunuz ısın- dı solcu hainler!.. HAYVANLAR ÎSMAH GVLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK HARBİ SEMtH POROY GADDAR DAVTJT NVRI KVRTCEBE BULUT BEBEK in, dpüc«m/ J MIRMIRLAR UĞVR DLRAK &Î>JP PERDE VE ..,/-7/ • o /—y ..•KED4LERİN V4İN ÇOK PAYDALt 0L- İ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 26 Mayıs 1=^- ÛNLÛ BİR GÜNLÜK YAZ4RI.. 17O3'fE 8UGUM, ÜKIUI İtJGİLİZ "GÜNLÜt:'" W2A/Zf SAMUEL PEPfS(PİPS), CO YAŞINOA ÖL OÜ. ZAMANINDA, ÖNEMLİ D£l/LET GÖR£VLJERıKlDE gUUIUMUS OLMASIUA KA&ŞfAI, BeE.fi. 6ÜNLÛK. TUTnMSAYD/, YÛZYII.IAR. SOME/} ANlMSAMMiyACAKTI 6İLB.. 8İL.İ- HEM EM ESKÎ VE EH AİdlHTIU YAZILMlŞ GÜNLÜKLE&N BAÇfMPA GBLBN gU YAPtT. ALTI CJLT VE ÛÇg/M SflYFAYI BULMAKTADfH. HERŞBY, &L/HÜ SÛAJÜ- AJ£ P£ĞlLs NEJZEDBYSE PAICıMSl PAKİKASIUA SAPTAÜMIŞTII2.. YAŞAPtGl ÇAĞI ÇOK IYİ ANLATAM PePY£,eÜULÛ6ÜN BİR YERlHPE fÖYLE YA2MIŞTI :EN ĞHEMÜ İfLE- RlME BİLE ARA \/£IS.DİRE&ıLEf>J Ki Ç£Y VAKPtG ; KADIN VE MOz/K /."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear