19 Mayıs 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MAOT 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Sokağa çıkma yasağı ilan eden hükümet, ülkenin yurtdışıyla bağlantısım büyük ölçüde kesti Amavuthık^ta tatık sesleıiDış Haberier Servia - Arnavut- luk'ta banker krİ2İ ile başlayan gösterilerin isyana dönüşmesi üzerine ülke genelinde sokağa çıkma yasagı ilan edildi. Ocak or- talannda başlayan gösterilere şimdiye kadar seyirci kalmayı yegleyen ordu dün ilk kez hareke- te geçti. Komünist dönemin önde gelen liderlerinden Enver Ho- ca'nın doğum yeri olan ve öğren- cilenn 6 günden beri açlık grevi yaptığı Gyırokaster'de sokaklar- dan tatıklann geçtigi ve silah ses- leri duyulduğu bildirilirken hükü- met, basına karşı sansür uygula- masını yürûriüğe koydu. Halkın banker krizinden sorumlu tuttu- ğu ve istifasını istediği Devlet Başkanı SaB Berişa ise parlamen- to tarafindan bir kez daha devlet başkanı seçildi. GcrgJnük ürmanıyor Amavutluk'un güneyindeki Vlora, Saranda ve Cirokastra Basına sansür Parlamentonun dün yaptığı olağanüstü oturumda aynca, basına sansür getiren bir karar onaylandı. Sokağa çıkma yasağı 20.00-07.00 arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildi; 4'ten fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklandı. Berişa yeniden devlet başkanı. kentlerinde gerginliğin giderek tırmandığı bildiriliyor. Olağa- nüstü dunun ilan eden Devlet Başkanı Sali Berişa yönetimine başkaldıran Saranda kentindeki isyancılann, askeri kışladan yağ- maladıklan 2 bin adet değişik tür- den sılahla kenti "kurtanlmış bölge" haline getirdiğı gelen ha- berier arasında. Haber kaynak- lannın bildirdiğine göre, Saranda kentinde asker ve subaym kalma- dığı isyancılann kentteki devlet kuruluşlannı ateşe verdikleri bil- diriliyor. Cephaneliklerden yağ- malanan silahlann iadesi için Ola- ğanüstü Hal Komutanhğı'nındün saat 14.00'e kadar tanıdığı süre- ye uymayan isyancılann, Saran- da ve Cirokastra kentlerinde bir kişinin ölümüne, 4 kişinin de ya- ralanmasına neden olduklan bil- dirildi. Vlora, Saranda ve Ciro- kastra kentlerinde askeri depola- n yagmalayan isyancılann piya- de sılahlannın yanı sıra değişik çapta toplan da ele geçirdikleri ileri sürülüyor. Amavutluk'un tş- kodra, Tiran ve Durres kentlerin- den, güneye asker kaydınldığı belrtiliyor. öte yandan, Italya'run, Arna- vutluk'ta gerginliğin tırmanması üzerine, bu ûlkede yaşayan 20'si ttalyan 36 yabancıyı helikopter- lerle tahliye ettiği bildirildi. Dı- şişleri Bakanlığı Kriz Biri- mi'nden yapılan açıklamada, ttalya'dan havalanan iki helikop- terin, içlerinde 10 gazetecinin bu- lunduğu yabancılan Arnavut- luk'un Vlora kentinden aldığı be- lirtildi. Sokaga çıkma yasagı Arnavutluk'ta, önceki gün ola- ğanüstü hal ilan edilmesinden sonra dün ülke genelinde yerel sa- atle 20.00 ile 07.00 arasında soka- ğa çıkma yasağı konuldu. Devlet televizyonu, 4'ten fazla kişinin bir araya gelmesinin de yasaklandığı- nı bildirdi. Başkent Tiran'da da Arnavutluk Gizli Servisi (SHlK) mensuplannın devriye gezmeye başladıklan belirtiliyor. Ülkede- ki stratejik noktalara askerlerin yerleştirihnesinin yanı sıra sivil görünümlü ve silahlı ŞHfK men- suplannın, asker ve polis gûçle- riyle kentlere giriş çıkışlan kont- rol ettikleri kaydedildi. Parlamento, "silahlı isyancıla- ra" silahlannı bırakmalan için dün yerel saatle 14.00'e (TSİ 15.00) kadar süre tammışü. Basına sansür Parlamentonun dün yaptığı ola- ğanüstü oturumda aynca, basına sansür getiren bir karar onaylan- dı. Onaylanan sansür karanna gö- re, basın organlan .satışa sunul- madan önce, olağanüstü hal uy- gulamasını uygulamakla görevli yerel görevliler tarafindan kontrol Cöcmen korkusu Atina ve Roma alarmda • Arnavutluk'taki iç savaş havası, komşulan Yunanistan ve îtalya'yı endişelendirdi. Olası bir göçmen akınına karşı, iki ülke de polis ve sahil güvenlik birimlerini alarma geçirdi. MURATtLEM ATİNA - Arnavutluk'taki son geliş- meler üzerine Yunanistan, Amavutluk smınnda yoğun güvenlik önlemleri al- maya başladı. Bölgede görev yapan Yunanistan Silahlı Kuvvetleri'ne ait birlikler alarma geçirildi. Bölgede ya- şayanlardan dikkatli olmalan istendi. Sınır nöbetçi noktalannda takviyeler arttınldı ve olası bir Amavut göçmen akınına karşı geçişler yavaşlatıldı. Yu- nan basın organlan hükümetten bölge- deki Yunan asıllılann zarar görmeme- si için Kuzey Epir'e müdahale etmesi- ni isterken Savunma Bakanı Akis Ço- hacopnlos Yunan asıllı Amavutlann yaşadığı Epir bölgesine insani yardım yapılabileceğini belirtti. Arnavut- luk'taki gelişmeler karşısında soguk- kanlı davTanılması gerektiğini belirten Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis "endişe verid" olarak yorumladıgı ge- lişmeler hakkında, AB ülkeleri ile te- maslarda bulunulduğunu açıkladı. Yu- nanistan Cumhurbaşkanı Kostis Stefa- nopulos sürekli olarak hükümetten bil- gi alırken Yunanistan hükümet sözcü- sü Dimitris Reppas, "Bu aşamada ge- rekli olan her girişim hükümetimiz ta- rafindan yapüacakar" dedi. ttalya'run da olası bir Amavut göç- men akınına karşı güneydoğusundaki limanlarda polisi ve sahil güvenlik bi- rimlerini alarma geçirdiği bildirildi. îtalya Dişişleri Bakanı Lamberto Dini de Avrupa Birliği'ne, Arnavutluk'taki son gelişmeler hakkında olağanüstü toplanması çağnsında bulundu. Karadağ gümrük yetkilileri de Ar- navutluk gümrük makamlannın Bozaj sınır noktasında ülkeye giriş, çıkışlan yasakladığını bildırdıler. Yönetime karşı gösterüerini ayaklanmaya dönüştüren Vtorelflerin sokağa çıkma >asağına nasıl tepki göstereceği henûz bilinmiyor. edilecek. Tiran'daki kaynaklar, Amerikan'nın Sesi (VOA) ile In- giliz yayın kuruluşu BBC' nin Ar- navutça yayınlannın, dün sabah Tiran'da dinlenemediğini belirtti- ler. Merkezi Viyana'da bulunan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafindan yapılan açıklamada Be- rişa'ya bir mektup gönderilerek ül- kede medyaya karşı uygulanan ön- lemler protesto edildi. îngiltere de basına getirilen sansürün acilen kaldınlmasını talep etti. Berişa yine görevde Amavutluk Parlamentosu, Devlet Başkanı Sali Berişa'yı ye- niden 5 yıllık bir süre için bu gö- reve seçti. Berişa'nnı liderliğin- deki Dernokrank Parti'nin çoğun- luğu elinde bulundurduğu parla- mentoda yapılan oylamaya katı- lan 118 milletvekilinden 113'ü lehte oy kullandı. Seçime, Beri- şa tek aday olarak katıldı. ABD'den çağrı 'Reform yapın' VVASHİNGTON (Ajans- lar) - ABD, şiddet olaylan- nın hüküm sürdüğü Arna- vutluk'ta, gerçek ekonomik ve siyasal reformlar yapıl- ması çağnsında bulundu. Beyaz Saray sözcüsü Mfc- hael McCurry, Amavutluk Devlet Başkanı Sali Beri- şa'nın reform yapması ge- rektiğini, aksi tâkdirde ülke- deki zor günlerin devam edeceğini söyledi. Sözcü, "Çözümün anah- tarı, bütfin etmenleri göz önünde bulunduracak de- mokratik süreçtir. Bugfin yeniden başkan seçilen Be- rişa ve hükümet, ciddi ekonomik ve siyasal re- formlar yapma kararlılığı- nı göstenneli" dedı. Cur- ry, Barisa'nın siddet olayla- nnın önlenmesi için serbest piyasa ekonomisi politikala- nnı sûrdürmesi geTektiğini söyledi. Curry Arnavutlu- ğun ABD'ninBalkanlar ve güney Avrupa ekonomisine uygulanan uluslararası yar- dım programının vazgeçil- mez bir parçası olduğunu vurguladı. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Eric Ru- bin de Berişa hükümeti ve ABD ilişkilerinin genelde iyi olduğunu belirterek, ül- kesinin Amavutluğa ulusla- rası yardım programına kat- kılanndan dolayı minnettar olduğunu belirtti. Anıavutiıık bir türlü toparlanamadı Dış Haberler Servisi- 19Nisan 1990: En- ver Hoca'nın yerine geçen Devlet Başkanı Ramiz AMya sosyalist rejirrun ilk politik ve ekonomik reformlannı başlattığını açıkla- dı. 21 Haziran 1990: Arnavutlara yurtdışı- na çıkış hakkı tanındı. 12 Arahk 1990: Seçimlere birden fazla partinın katılmasına izin verildi. 30 Nisan 1991: Ülkedeki ilk serbest se- çimleri Komünist Parti kazandı. 12 Haziran 1991: Hâlâ iktidarda olan Ko- münist Parti, adını Sosyalist Parti olarak değiştirdi. 14 Eylül 1991: Ülkede yaşanan ekonomik kaos sonucu 50 bin kişi başkent Tiran'da gösteri yaptı ve Aliya'nın istifasını istedi. 29 Mart 1992: Erken genel seçimlerde Sali Berişa'nın liderliğinde Demokrat Par- ti oylann yüzde 65'ini alarak seçimi ka- zandı. 9 Nisan 1992: Berişa, devlet başkanı se- çildi. 22 Mart 1995: Berişa ekonomide özelleş- tirmeye tam destek verdiğini açıkladı. 26 Mayıs 1996: Muhalefet genel seçim- leri kazanan Berişa'nın partisine karşı çık- tı ve seçimlerin usulsüz yapıldığını ileri sürdü. AGtT de seçimlerin demokratik ol- madığını bildirdi. 28 Maye 1996: Muhalefetin protesto gös- terileri sırasında bir kişi öldü,birçok insan yaralandı. 15Ocak1997: Ülkede piramit sisteminin çökmesi ile banker krizi patlak verdi, bin- lerce kişi sokaklara döküldü. POLITIKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Balkanlar'da KaraBulutlar Amavutluk iç savaşın eşiğinde. Güneydeki liman kenti vlore'yi ele geçiren binlerce öfkeli bankerze- deTiran'ayürümetehdidinde bulundu. Parlamen- to ise bu tehdit üzerine ülkede "olağanüstü hal" ilan etti. Devlet Başkanı Sali Berişa klasik yola başvurarak olaylardan ötürü solculan suçluyor. Amavutluk'taki gerginlik aslında Balkanlar'ı pen- çesine alan bunalımın bir parçası. Bulgaristan ve Sırbistan'da hükümetlerin dize gelip halkın isteklerini kabul etmesine karşın, bu ül- kelerdeki bunalımın sona erdiğini sanmak yanlış olur. Üç ülkenin de ortak temel soaınu, büyük bir eko- nomik bunalımın içine sürüklenmiş olmalan. Bulgaristan açlığın sınınnda. Döviz stoklan tü- kenmiş olduğundan tahıl ve yakrt ithal edecek pa- ra yok. Ocak ve şubat aylannda aylık enflasyon oranı yüzde 50 dolayında idi. Yıl sonuna kadar enf- lasyonun yüzde 1000'i aşması bekleniyor. Amavutluk'taki ekonomik kriz de felaket boyu- tuna ulaşmış durumda. Üstelik halk, batan banker- lere 1 milyar dolardan fazla para kaptırmış. Sırbistan gerçi Bulgaristan ve Arnavutluk kadar kötü durumda değil, ama orada da büyük bir eko- nomik bunalım var. Yıllarca süren yaptınmlar ülke ekonomisini çökertmiş durumda. Hükümet, me- muriara maaşlannı düzenli ödeyemiyor. Enflasyon ise halkın belini büküyor. ••• Bulgaristan ve Amavutluk'un günümüzdeki bu- nalıma sürüklenmesinde, Batı'nın da önemlı rol oy- nadığını belirtmek gerekiyor. 1989'da Avrupa'da komünizmin yıkılmasından sonra gerek Avrupa Birfiği (AB), gerekse Uluslara- rası Para Fonu (IMF) dikkatlerini Polonya, Çekos- lovakyave Macaristan üzennde yoğunlaştırdı; kre- di ve ekonomik yardımlar bu üç ülkeye akıtıldı. Çünkü Avrupa için önemli olan bu üç ülke idi. Bal- kanlar siyasal, sosyal ve ekonomik istikrarsızlık bölgesi idi. Para yatırmaya, risk almaya degmez- di. AB ile IMF'nin bu aynmcı polıtikası sonucu Bul- garistan, Arnavutluk ve Romanya gibi ülkelere bü- yük ihtiyaç duyduklan krediler verilmedi, ekonomik yardım yapılmadı. Oysa bu ülkeler, Bosna savaşı sırasında Sırbistan'a uygulanan ambargo yüzün- den milyariarca dolar zarar etmişlerdi. • • • Sırbistan'da Devlet Başkanı Slobodan Milose- viç'in, kasım ayındaki yerel seçimlerde muhalefe- tin zafer kazandığını kabul etmesi, Bulgaristan'da ise sosyalist hükümetin nisanda seçimlere gidile- ceğini açıklaması üzerine siyasal bunalım gerçi so- na erdi, ama ekonomik bunalım her an yeni patla- malara yol açabilir. Sırbistan'da "Birlikte" hareketinin liderieri Zo- ran Cincic ile Vuc Drascovic'in ekonomik görüş- lerinin ne olduğu hâlâ bilinmiyor. Gözlemcilerin ge- nel kanısı, kendilerinin de bilmediği yolunda. Ayn- ca iki lider arasında görüş ayrılıklarının patlak ver- diği yolunda haberler çıkıyor dış basında. ••• Amavutluk'taki kanşıklığın ise çok tehlikeli baş- ka bir yanı var: Kosova. Sırbistan'ın Kosova'da uyguladığı baskının da- yanılmaz boyutlara ulaştığı, halk arasında silahlı direnme hareketlerinin başladığı bildiriliyor. örneğin "Kosova Kurtuluş Ordusu" adlı örgüt Sırp güvenlik güçlerine karşı eylemlerini yoğunlaş- tınyor. 2.2 milyon nüfuslu Kosova'nın yüzde 9O'ı Arna- vutlardan oluşuyor. Miloseviç, Kosova'nın özerkli- ğini 1989'da kaldırarak bölgeyi sıkı sıkıya Belg- rad'a bağladı. Sırbistan'daki protesto gösterileri Kosova'da da uyarıcı etki yapmışa benziyor Kosova halkı, Sırplann Miloseviç yönetimini di- ze getirmesinden yüreklenmiş durumda. Amavutluk'taki kanşıklığın Kosova'ya sıçrama- sı ya da Sali Berişa yönetiminin, halkın dikkatini dı- şarıya çekmek için Kosova'daki ayrılıkçı akıma destek vermesi, bölgede büyük bir patlamaya yol açar. Kosova'daki patlama, nüfusun yüzde 30'u Ar- navut olan Makedonya'ya da sıçrar. Bulgaristan'la Yunanistan'm da bu çaptaki' bir yangının dışında kalması düşünülemeyeceği gibi, Türkiye bile bunalıma sürüklenebilir. Balkanlar, tehlikeli gelişmelere gebe görünüyor. CUMHURİYET DONEMl KAZANIMURIÇAĞDISI BİR TEHDİT ALTINDA KARŞI DEVRiM SÜRECİNDE TÜRK KADINI MUHALEFET PARTİLERİRPDEN KURTULMANIN YOLLARINIARİYOR ERKEN SEÇİM Mİ, HÜKÜMETİ DÜŞÜRMEK Ml? BASKALDIRININ MÜZİĞIARTIK İSYAN ATEŞİNİ KÖRÜKLEYEMİYOR DÜZENLE UZLAŞMA SÜRECİNDE ROCK AYRINTILARIYLA SUSURLUK SORUŞTURMASI BİR DAKİKA KARANLIK EYLEMİNDEN TABLO GİBİ FOTOĞRAFLAR ^— • ADAM KAYIRMALARIN, SİYASİ KADROLAŞMANIN SONU GELMİYOR SAĞLIKTA ADALET SAVAŞI • BOGAZIÇI NDEN ANTARKTIKA YA BİR TÜRK GENCININ HIKAYESI • OZGI ROMANLARIN UNLU USTASI FARUK GEÇ • UNET TEN OPERA TANNDA ALATURKA • PULLAHIN RENKLI OUNYASI FILATELI KJMIS'III üyeliği için lıııkıık savaşı Hökia Dergisi. internet Web Adresi:http: Nokta Oergisi, E-Mai Adresi: LALE SARflBRAHtMOĞLU ANKARA - Türkiye, Milli Güvenlik Ku- rulu'nun (MGK) 28 şubat karannda Avrupa Birliği'ne üye olacak ülkeler listesine alın- masını ilk kez devlet polıtikası olarak resmen ilan ederken, Kıbns'ın tam üyeliği konusun- da AB'ye karşı bir hukuk savaşı veriyor. Tür- kiye, kendisinden önce Kıbns'ın AB'ye tam üye olamayacağı yolundaki yasal tezinde, dönemin Yunan Dışişleri Ba- kanı Averof un, "Yunanistan ile Kıbns arasında ekonomik ENOSİS" uyansını da önem- li bir koz olarak kullanıyor. AB ise Averof un ifadelerinin tutanaklarda yer aldığı ve da- ha önce Kıbns'ın Ingiliz Uluslar Topluluğu'na katıl- masına Ankara'nın itiraz et- medığini belirtiyor. AB devletler hukukuna kendi açısından yorum geti- rerek Türkiye'nin yasal tezini kabul edilir bulmuyor ve Kıb- ns'ın Türkiye'den bağımsız olarak AB'ye girebileceğini savunuyor. Ingiltere'nin Kıbns Özel Temsilcisi Lord Hannayge- çen hafta Ankara'yı ziyareti sırasında gazetecilerin soru- lan üzerine, Türkiye ve Yuna- nistan'ın tam üye olmadığı bir kuruluşa Kıbns'ın tam üye olamayacağı yolundaki Türk tezini ne yasal olarak kabul edilebilir ne de siyasi olarak uygulanabilir bulduklannı söylemişti. AB tek yanlı olarak Rum tarafı ile tam üyelik müzakerelerine bü- yük olasılıkla bu yıl içinde başlamaya hazır- lanırken Ankara, Kıbns'ın üyeliğine yönelik yaptığı itirazın bazı önemli yasal dayanakla- nnı şöyle sıralıyor. • Dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştfi Zoriu ile Yunan Dışişleri Bakanı Averof, Kıbns Cumhuriyeti'nin kuruluşunun altya- pısını oluşturan 1960 anlaşmasını hazırla- maküzere 1959yıhndaZürih'tebirmetinha- zırlıyorlar. Kıbns'ın temel yapısını tanımla- yan metnin 8. maddesine göre, Kıbns'ta cumhurbaşkanı ve yardımcısı, Kıbns Cum- huriyeti'nin, dış ilişkileri konusunda herhan- gi bir yasa ya da karan birlikte ya da ayn ola- rak veto etme hakkına sahip olacaklar. An- cak cumhurbaşkanı ve yardımcısı Kıbns Cumhuriyeti'nin, Türkiye ve Yunanistan'm Cıuıılııırbaşkam AB içîn devrede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Ba- kanı Tansu Çilier, Milli Güvenlik Ku- rulu'nun 28 şubat toplantısmdan bir gün önce Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin büyükelçileri ile gerçekleş- tireceği yemekli randevusunu 6 Mart perşembe gününe aldı. Çiller, rejimin laik niteliğinin yeniden altını çizen ve bu yıl içinde Türkiye'nin AB'ye tam üye olacak ülkeler listesine girmeyi öncelikli hedefolarak sayan MGK ka- ran konusunda AB üyesi ülkelerin Ankara'daki büyükelçilerine bilgi ve- recek. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- relde Türkiye'nin AB ile bütünleşme çabalannı hızlandırdı. Cumhurbaşkanlığı tarafindan dün yapılan yazılı açıklamada, Demirel'in dün Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Almanya Şansölyesi Hd- mot Kohl'e birer mektup göndererek, Türkiye'nin AB'nin genişleme süre- cinin dışında bırakılmaması gerektiği- ni tekıarladığı kaydedildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardım- cısı Sennet Atacanh da dün düzenle- diği basın toplantısında» bir soru üze- rine, Çiller'in MGK toplantısının ar- dından ABD Dışişleri Bakanı Made- leine Allbright ve Îtalya Dışişlen Ba- kanı Roman Prodi'yi telefonla arama- sının MGK karan ite bir ilgisi olma- dığını savundu. Atacanh şunlan söyledi: "Ttotd- ye'nin AB genişietnea le l ^ i abcki girişimleri vardır. MGK önceafade de ceşÛitemaslar oMu, bendaB Mnrada olacak. Bu temasbrda Ankara'mn AB'nin genişlemesi ile ügffl Tfirki- ye'nin pozisyonu anlatılmaktadır. ÇB- ter, MGK toplantısı çok uzan siirdû- ğü için Allbright'ı, topiaıı&ıun beraen anhndan aramak zorunda kalmıştır.** Çiller'in, MGK'nin AB'ye üyelik ko- nusunda yapüğı açıklama konusunda ABD'yi bUgilendirmesi, birliğin tep- kisine yol açü. Bir Batılı diplomat, "Türkiye'nin AB'ye üyeBği ABD'nin tp değü" yorumunu yaptı. Batılı ülkeler, Türkiye'nin AB'ye girmesi yolunda lobi yapan ABD'nin kendilerine böyle bir politika dikte et- mesinden rahatsızlar. MGK'nin Avru- pa rotasına ilişkin görüşünün ise AB'nin Türkiye'yi aday ülkeler liste- sine ahp almama komısundaki fiknn- de büyük bir değişiklığe yol açmaya- cağı görüşü hâkim. Ankara'daki Batılı diplomatik kay- naklar, MGK'den çıkan AB'ye ilişkin görüşün, ordunun da Türkiye'nin ro- lasını AB olarak behrlemesi açısm- dan görülmesi gerektiğine işaret et- tiler. her ikisinin de yer aldığı bir ittifak ya da ulus- lararası örgüte katılımını veto etme yetkisi- ne sahip olmayacaklar. Bu ifade 1960 Kıb- ns Anayasasf nda da aynen yer alıyor. Böy- lece Türkiye ve Yunanistan'm ikismin yer almadığı bir örgütte ya da ittifakta Kıbns'ın temsil edilmesi önlenmiş oluyor. # Zorlu ve Averof, Zürih'te kaleme aldık- lan anlaşmayı Kıbns'ın diğer garantörü ln- giltere ile müzakere ettiler. Burada dönemin Ingiltere Dışişleri Bakanı Lord Perth, yukanda sözü edilen 8. maddenin açılması- nı isteyince Averof. 12 Şubat 1959 yılında zabıtlara geçen şu yanıtı venyor: "Bu madde ile niyetimiz Kıbns üe diğer üç garantör ülke (Türkiye, îngil- tere ve Yunanistan) dısındaki ülkeler arasında daha aynca- hklı ikili anlaşmalar yapılma- smıönlemektir. Yine niyetimiz Türkiye ya da Yunanistan'm diğerine göre Kıbns'ta daha ayncahklı ekonomik pozisyon elde etmelerini önlemektir. Oraeğin Yunanistan'm Kıbns ile bir'çeşit ekonomik ENO- StS'i (bnİeşme) gerçeklestir- mesini önlemektir" • 1960 tarihli Kıbns'a iliş- kin Garanti Antlaşması'na göre de Kıbns Cumhuriyeti bir bütün olarak ya da kısmen bir ülke ile herhangi bir siya- si ya da ekonomik birliğe gi- remeyecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear