19 Mayıs 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MART 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 •Istanbul PB 10 Sınop PB 15 Edirne PB 16 Samsun Y 10 Çanakkale PB 14 Trabzon Y Kocaeli PB 10 Giresun Y 10 Izmir A 12 Ankara 8 Manisa Aydın _A V}_ Konya Denızli A 13 Eskışehır A 10 A 11 Sıvas Zonguldak PB 5 Antalya A 16 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van PB PB PB PB PB PB K K 1/ 16 13 10 12 11 2 5 K 1 Yurdun kuzey ve do- ğu kesımleri çok bu- lutlu Doğu Karadenız, Orta Karadeniz kıyıla- rı ıle Doğu Anado- lunun kuzey vedoğu- su yağışlı geçecek. Yağışlar Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında yağmur diğer yerterde karla kanşık yağmur ve kar şeklinde ola- cak. Hava sıcaklığın- da onemli bir değışık- lık olmayacak Londra Parıs Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y A PB Y A B Y 14 16 17 14 11 24 11 13 Budapeşte B 10 Münih Atına Mılano Osio Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn A PB PB PB A Y Y Y 1U 18 9 5 10 14 8 19 16 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K Y B B Y B Y PB 3 16 8 10 14 9 13 22 Şam 19 Parçaı bdutİL S,s,ı Bukjtlu k ÇOK bulutlu ı Yağrrurlu •wuw Kartı Sulukar > Gok gürultülu • • G U I N C E L CÜTSEYTARCAYtREK • Baştarafı 1. Sayfada MGK toplantısını kendi amaçlarına alet eden dav- ranış ve söylemlere başvuruyorlar. Takkelinın "tam uyum" uydurması, Şaibe Ha- nım'ın, irtica olaylan yerıne MGK'de sanki sadece AB'ye üyeliğımiz tartışılmış, konuşulmuş gibi yurti- çınde ve dışında şov içerikli davranışlarda bulun- ması, bu yargıyı doğruluyor Yaygın bir söylentiyi soruya dönüştürerek Şaibe Hanım'asoralım: MGK'den hemen sonra-hâlâgö- rüşebildiğiniz- kimi gazete yöneticileri ve yazarlan arayarak MGK'den AB'ye destek sağladığınızdan söz ederken, "darbeyi önlediğinizi" dokundurdu- nuz mu? Lütfen açıklayın! MGK, devletin tepe noktasında önemli bir kurul. Her toplantısı "gizli". MGK saat 24.00'te sona erince, Şaibe Hanım, koşa koşa Dışişleri Konutu'na geliyor. Bir yabancı ülkenin, üstelik ABD gibi bir ülkenin Dışişleri Baka- nı AJbright ı arıyor ve... "MGKgörüşmelerinianla- tıyor". Allbright'a ister AB ile ilgili "müjdeler" versin, is- terse "darbeyi önlediğine değinen kimi dokundur- malar" yapsın. Konu önemli değil. Önemli olan; so- rumiu bir bakanın yabancı bir bakana, gizliliğıne özen gösterilen MGK görüşmelerini hangi haklı ne- denle aktardığını mutlaka yanıtlaması. Gerek Takkeli Başbakan'ın, gerekse yardımcısı Şaibe Hanım'ın MGK görüşmelerini kendi yararfa- n uğruna saptırmaya yönelmeleri hemen her çev- reyi şu sonuca götürüyor: Takkeli bilinçli olarak, Şaibe Hanım siyasal ihtira- sı uğruna Takkeli'yi, sonucun nereye varacağını umursamadan destekleyerek "TSK ile zıtlaşıyor- lar". Onemli örnekler RP Genel Sekreteri Asiltürk'ün, MGK'den geçen 20 öneriyi "kabul edemeyeceklerini" söylemesı, Takkeli'nin sözcülüğünü yapan Hasan Hüseyin Ceylan'ın "Biz hapse de gireriz"e uzanan TSK'ye yönelık tehdit içerikli sözlen... Bu iki partinın, laik demokratik "rejimin başını betaya sokmaya" kararlı olduğuna inananların gö- rüşlerinı güçlendirıyor. Bu yargılara ve kanılara örneklerie açıklık getıre- lım: MGK'de sonuç bildirisi ile önlemleri çizen 20 öneri tek tek üyelerin onayına sunuluyor. Ikı gündür 20 maddelik ikıncı MGK kararını ım- zalayıp ımzalamayacağı tartışılan Takkeli'ye Cum- hurbaşkanı her kezınde soruyor: "Bu maddeye iti- razvar mı?" Inanamayacaksınız ama, Takkeli'nin yanıtı şöyle: "Hiç buna itıraz edilir mı?" Takkeli, çoğu MİT raporunda da yer alan önlem- ler dizisini, önce metni uzatacağı için rapordan çı- ;karılmasını istiyor. Daha sonra kimi maddelerin "RP programına aykın olduğunu" öne sürüyor. Kimi benzeri olaylara dayanarak kararları imza- larken partiye aykırı düşeceklere "muhalefet şemi koyması" salık veriliyor. Sonuç bildirisi ve önlemler karariarını birbirinden ayırma çabası. şimdi anlaşı- lıyor ki kimi maddelerde "maraza çıkarmaya yöne- lik". Daha çarpıcı, karakterleri sınayan ve sergileyen bir başka örnek: Kurul'da konuşma sırası Şaibe'de. AB falan filan. Sonra "Laikliğin güvencesi, teminatı benim, biziz" diyor. Kimin yanında? Antilaik irticayı alevlendiren Takkeli'nin yanında diz dize otururken. Tam karşısında oturan iki komutandan (sanırız Deniz ve Jandarma komutanlanndan) arka arkaya yanrt alıyor: .- "Türkiye'yi sarsan olaylar geldi geçti. Kayseri, '.Sincan, türban, üniformalı muhafızlar vs. Onca olaydan sonra siz şimdi nasıl oluyor da laikliğin gü-, vencesi oluyorsunuz?" Yanıt mı? Arkasında askerlerin desteği olduğu- nu durmadan yineleyen Şaibe'den, elbette yarab- bi şükür! Içinden çıkamadığımız bunalımda yanıt arayan önemli olay şu: Cumhurbaşkanı, mektupları Takkeli'ye 4 şubat- ta gönderdiğini açıkladı. Bir başbakan düşününüz ki; yarattığı kargaşada başta kendisi, partisi ve rejim için yaşamsal değer taşıyan cumhurbaşkanının yazılı irdelemelerini, mektuplannı görüşmek üzere "ama, aynı gün hat- ta gece gündüz demeden" Çankaya'ya çıkmıyor. Tam 17 gün ve neden sonra... 21 şubatta Demi- rel'le yan yana geliyor. Bu tablo, mektuplardan haberı olan Şaibe ile Tak- keli'nin ülkeyi yönetmeye ne ölçüde layık oldukla- rını yeterince göstermiyor mu? Özden, konuşması gerekenler sustuğu için konuştuğunu söyledi 'Atatürk'e kimse salchramaz' • Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden. cumhuriyete karşı çıkanlan sert bir dille eleştirerek Atatürk'e saldıranlar arasında yerel yönetim ve merkezi y_önetimde bulunanlann olduğunu belirtti. Ozden, kendisinin bir yargıç olarak davalarda tarafsız olduğunu, Atatürk konusunda ise yanlı davrandığını söyledi. İstanbul Haber Servisi - Anayasa Mahkemesi Başkanı YektaGüngörÖzden. şeriat isteyenlerin, cumhunyete karşı çıkanlann, cumhunyetin bu- günlere gelmesıni önleyemediklerini, bundan son- ra da önleyemeyeceklerini vurgulayarak "Ata- türk'e saldıran aymazlar arasında yerel yönetim- de olanlar, merkezi yönetimde olanlar var. Bunlar Atatürk'e ve cumhuriyete saldınrken zaman za- man süngülerini sakbyoriar" dedi. Özden, TCK'nin 163. maddesinin kaldınlmasının hata olduğunu söyledi ve "'Atatürk Türkiye'dir, Tür- kiye Atatürk'tür. Atatürk bağımsızlık, özgüriük, egemenlik, ahlak, düşünce, onur demektir. Maya- sı, sütü, kanı bozuk olmayan, Atatürk'e saldır- maz" dıye konuştu. Özden. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nce (ÇYDD) dün Istanbul Ata- türk Kültür Merkezi'nde (AKM) 3 devrim yasası kap- samında düzenlenen "Türld- ye Cumhuriyeti Laik Kala- caknr" adlı etkınliğin açılış konuşmasını yaptı. Özden. AKM'yi dolduran kalabalı- ğın "Türkiye seninle gurur duyuyor" şeklindeki tezahü- ratı eşliğinde başladığı ko- nuşmasında. kendisinin de çalışkan. bilinçli. devingen, çağdaş Türk kadını ile övün- düğünü, arada çıkan kötü ör- neklere ise gülüp geçilmesi gerektiğini belirtti. Özden. şeriat isteyenlerin, cumhuri- yete karşı çıkanlann, cumhuriyetin bugünlere gel- mesinı önleyemediklerini, bundan sonra da önle- yemeyeceklerini vurgulayarak şöyle devam etti: "Ben ise her zaman korkmadan konuşuyorum. Bir yargıç olarak her davada tarafsız ve vansızım. Fakat Atatürk Cumhuriyeti söz konusu ise yanlı- yun. Bu yanhhk yargıçlığımı gölgelemez, aksine kişiliğimi yurttaşuğunı ve yargıçlığımı onurlandı- nr." Atatürk'ü yadsıyarak göreve gelenJerin gerçek yurttaş olamayacağını, hem Türkiye'de yaşayıp hem de Atatürk'e karşı çıkmanın aymazlık oldu- ğunu kaydeden Özden. şunlan söyledi: "Bazıları bana 'Anayasa Mahkemesi Başkanı konuşur mu' diye soruyorlar. Eğer başbakan, ba- kanJar. müsteşarlar, mcdya, görevini > aparsa be- nim konuşmama gerek kaimaz. Konuşması gere- kenlerin sustuğu yerdf. susması gerekenler konu- şuıiar. Ben adaletten. özgüriükten. bağınısızlık- tan, eşitlikten, demokrasiden yanayim.'Türkıye'de 70 yıldır Müslümanlara zulüm yapılıyor' diyen- ler, zuhnün ne oMuğunu bilmiyorlar ve kendi dik- taJannı getinnek için dini alet ediyoriar. Ben insa- ÖĞRETtM LTVTLERlNDEN ANITKABİR'E ZİYARET Öğretim üyeleri, hilafetin kal- dınlması ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun çıkanlmasının yıldönümü dolayısıyla Aıutka- bir'de Ata'nın mozolesine çelenk koyarak sa\gı duruşunda bulundu. (Fotoğraf: A A) nım.Atatürkçüyüm; dindanm. dinci değilim. Tür- küm, Türkçü değilim. \lü1i\etçhim, ırkçı değüim. Atatürk ve arkadaşlanna dinsiz diye saldıranlar, laikperest, laik faşist gibi terimleri kullanan ve na- sıl bilim adamı olduğunu, yazar olduğunu anlaya- madığımız insanlar; dini, ticari ve si>asi amaçlan- na alet edenler, küne inançlanndan dola>ı zulüm yapıldjğını gösteremezier. Biz laikUkle birtikte de- mokrarJığu sosyalliği \e hukuksallığı da sa\ unu\o- ruz. Yatanı olama\anın dini, aklı olmavanın inan- cı olmaz. Önce insan olacaksınız sonra Müslüman olacaksınız. Türkiye Atatürk'le özdeşleşmiştir. Din istismarcılannın önünde diz çökenlerin, onlara saygı gösterenlerin, Atatürk'ün ayaklaruu yala- ması gereldr. 'Şeriat dindır" diyenlere yanıt ver- mekten kaçanlar, kaytaranlar, laikliğe karşı akım- lara sessiz kalarak o> bekle\enler. vann ka>bede- cek oy da bulamayacaklar. Türkiye'de herkes di- ne sa>gıhdır \e kimsedine karşı yürümemiştir,yü- rümeyi de aklından gecirmemiştir. Laik olnıak,şe- reflerin en büvüğüdür. Bunu istemeyenler, kendi durumlannı kendileri düşünsünler. Ancak, maya- SL sürü, kanı bozuk olanlar Atatürk'e saldmrlar." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in danışmanı Prof. Dr. Bozkurt Güvenç'in yö- nettiği '3 Mart 1924'ün Ge- tirdikleri' konulu açık oturu- ma katılan Meriç Veiidedeoğ- lu, 3 Mart'ın tarihsel süreci- ni anlattı ve bu tarihte din ile dünyanın aynlığının sağlan- dığını belirtti. Hürriyet gaze- tesi başyazan Oktay Ekşi ise Türkiye'de laikliğin yalnızca rejimin değil, demokrasi ve toplum huzurunun da güven- cesi ve bir yaşam biçimi ol- duğunu belirtti. Anadolu Üniversitesi Hu- kuk Fakültesi öğretim üyesı Prof. Dr. Ahmet Mumcu da halıfeliğin ortaya çıkış süre- cini ve gelişmesını anlattı. Kaduılar dün Taksim'deydi • Baştarafı I. Sayfada atan topluluk yanlannda getirdikle- ri çiçekleri Atatürk Anıtı'na bırak- tı. Istanbul Kadın Kuruluşlan Birlıği adına bir açıklama yapan Prof. Neda Arat, "Öğretim Büiiği Yasası, özgür- lükcü demokrasinin temelöğeleri olan özgür düşünceli ve kişilikli. bağnazlık- tan uzak. hoşgöriüü ve banşcı yeni in- sanınıızı \etiştirnıeıün programım uy- gulama>a sokmuşru. BÖylecelaik dev- lette laik eğitim vermenin yolunu ac- mısû" diye konuştu. Kadınlann bü- tün bu tarihsel gerçekleri çok iyi bil- dikleri ve son günlerde temel ilke ve devnmlerden sapmalann giderek art- tığmı kaygıyla izlediklerini belirten Arat. "Çağdaş Türldje için Taksim'i ciçek bahçesüıe çevir- dik. Kadınlanmız Atatürk Devrimkri'nin doğum günü- nü çiçek eylemiyle anımsau- yorlar" dedi. Eyleme aralannda tP Genel Başkanı Doğu Perinçek. lstan- bul Barosu Başkanı YücelSay- man, sanatçı Esin Afşar'ın da bulunduğu çok sayıda kişi des- tek verdı. Eylemciler daha sonra Meclıs'e \e Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiDer'e gön- dermek üzere aralannda sem- bolik olarak para topladılar. Çiller. 3 Mart'ta çıkan devrim yasalannın %4 vazgeçilmez" ol- duğunu belirtırken. "zor güıı- lerin geçmişte olduğu gibi hoş- görüyle aşılmasını" istedi. Öğretim elemanlan, Anıtkabir'e yürüyerek laiklik karşıtı hareketlere tepki gösterdiler. Yurdun çeşitli yerle- rinde düzenlenen törenlerde bir araya gelen ilerici yurttaşlar "çağdaş Türki- ye'' özlemlerini dile getirdiler. ODTÜ, Hacettepe, Gazi ve Akde- niz Üniversitesi mensubu 400'ü aşkın öğretim elemanı. dün sabah Anıtkabir önünde toplandı. Aslanlı Yol'dan yü- rüyerek Atatürk'ün mozolesine çe- lenk koyan öğretim elemanlan, daha sonra saygı duruşunda bulundular. Gazı Üniversitesi Iktisadı ve Idari Bi- limler Fakültesi öğretim üyesı ve Öğ- retim Elemanlan Sendikası Genel Sekreteri Prof. Dr. Oguz Oyan. 3 Mart'ın Tevhid-ı Tednsat Kanu- nu'nun kabul günü olduğunu anımsa- tarak şunlan söyledi: "Öğretim birli- ğinin korunması, Türkiye'nin laik, çağdaşbir ülkeolarak kabnasuüıüv«r- sitelerin her türlü siyasal baskıdan uzak, özerk bir yapıda faaliyetini sür- dürmesi için her türlü yasal düzenle- menin yapılmasını istemek ve üzerin- dc calışılan Y ÖK \'asası'na karşı oldu- ğumuzu. bu konuda ödünsüz bir tavir sergileveceğiınizi göstermek için bura- dayız." CHP grup başkanvekilleri Oya Arasu, Onder Sav ve Nihad Matkap da yaptıklan ortak basın açıklamasm- da, cumhuriyetin ortak değerlenne sa- hıp çıkacak kuşaklann önünün tıkan- dığını.belırttıler. Hilafetin kaldınlmasının 73. yıldönümü İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyetin iiam ve Atatürk'ün cumhurbaşkanı seçil- mesinden sonra, devletin yeni yapısıyla tezat oluşturan hilafet kurumu, TBMM'de 3 Mart 1924 günü kabul edilen 431 sayı- h •'Hilafetin tlgasuıa Dair Kanun la kal- dınldı. Bu yasayla, OsmanJı hanedansn siyasal etkinliğinden sonra dinsel etkinliğine de son verildi. TBMM. 1 Kasim 1922'deal- dığı bir kararla saltanatı kaldırmış, hila- feti ise saltanat makamından ayırarak bu makama Abdütmecit'i atamıştı. Son pa- dişah Vahdctrin. bu karardan kısa bir sü- re sonra yurtdışma çıktı. Hilafet maka- mının Mustafa Kemal ve arkadaşlannca siyasal bir fonksiyon yüklenmemesi ge- rektiği özellikle vurgulanmasına karşın, kimi çevrelerin de motive etmesiyle Ab- dülmecit, saltanatı çağnştıran da\Tanış- lar sergiledi. İstanbul basını bu çevrele- rin arasında yer almıştı. TBMM'deki ba- zı milletvekilleri de hilafetin Islam ülke- leri üzerindeki etkisini gerekçe göstererek kunımun devam etmesi gerektiği düşün- cesindeydiler. TBMM'nin 3 Mart 1924 günkü oturu- munda iki önemli yasa daha kabul edildi. Bu yasalaria Şeriye ve Evkaf Vekâleti kal- dınlarak yerine Div-anet İşleri Başkanhğı kurulurken Tevhid-i Tedrisat Yasası'yla da eğitim birliği sağlandı. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı da yaptığı yazılı açıklamada, eğitim birliğini uygulamakla görevli Milli Eğitim Bakanlığı'nuı, şeriatçı eğitimden geçen Mısır El-Ezher Üni- versitesi mezunlannı öğretmen ola- rak atayarak. eğitim birliğini bozdu- ğunu ve yasayı çiğnediğini kaydetti. Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı Av. Kamran Baran, Atatürk ilkelennin karşısındaki ideolojilerin arkasına sığınarak ülkenin ortaçağ ka- ranlığına götürülmesine izin verme- yeceklerini dıle getirdı. İZÜ- MDER Başkanı Hanua Bulut, "L1- kenin bilim insanlanıun ve avdınlan- nın ulaşamadığı makamlara tarikat li- derleri. şe> hler. şıhlar ulaşmaktadır- lar" dedi. ADD Izmır Şubesı Başkanı Av. M. tskender Öz- nıranlı da açıklamasında laik ve demokratik cumhunyet yandaşlannın en büyük dile- ğinin Atatürk ilkelennin yargı yoluyla korunması, hukuk üs- tünlüğünün egemen kılınması olduğunu söyledi. tzmir Barosu avukatlan da Cumhunyet Alanı'ndaki Ata- türk Anıtı'na çelenk koydu. CHP Konak tlçe Örgütü de Atatürk Anıtı önünde bır tö- ren düzenledi. CHP tzmir tl Kadın Kollan'nca düzenlenen ~Hilafetin kaldınhnasıvelaik- lik" konulu panele Prof. Dr. Ergun Aybars ve avukat Ayla Sehşık Tamar konuşmacı ola- rak katıldı. Yiırt Haberleri Servisi - Cumhuriyet muha- bırlennın yurt genelindeki saptamalanna göre SHÇEK'lerdeki örgütlenme şöyle gelıştı: Srvas: SHCEK II Müdürlüğü'ne din dersi öğretmenı Cemal Karaca. IHL mezunu tsma- il Çalışkan SHÇEK ambar memurluğuna, İHLde görevli Nurettin Gül aynıyat saymanlı- ğırıa, ımam Ilikmct Soyudoğnı da Çocuk Ba- kım Yurdu Müdür Yardımcılıgı'na atandılar. Giresun: SHÇEK İl Müdürlüğü'ne Marma- ra Üniversıtesi İlahiyat Fakültesi mezunu Hü- seyin Yaşar, Yetıştirme Yurdu Müdür Yardım- cılığı'na İHL mezunu Cevat Koç. Yetıştirme Yurdu'na IHL mezunu Recep Demir. Çocuk Yuvası Müdürlüğü'ne eskı imam ÖroerFaruk TaÜıatandı. Samsun: SHÇEK II Müdürlüğü'ne Samsun IHL öğretmeniennden Muharrem Soyhı atan- dı. Kırşehir. SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL me- zunu Hüsamettin Ekün atandı. Nevsehir: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne llahı\at Fakültesı mezunu IHL öğretmenı ve MGV Şu- be Başkanı Mustafa Keleş atandı Kars: SHÇEK tl Müdürlügü'ne tHL din der- si öğretmeni Doğan Gül atandı. Dnarbakır: SHÇEK İl Müdürlüğü'ne ımam Emin Karadeniz memur olarak atandı. Yetış- tirme Yurdu Müdür Yardımcılıgı'na tHL me- zunu Eyüp Arpa atandı. Çocuk yuvasına da ıs- mi açıklanmayan bir din göre\ lısı atandı. Burdur SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL me- zunu ve tlahiyat Fakültesi öğretmenleriden MustafaTarlacıatandı (Tarlacı, 21 Mart 1994' yerel seçımlerinde RP'nın Afyon - Dınar bele- dıye başkan adayıydı). Yetiştırme Yurdu Müdürlüğü'ne İlahiyat Fa- Imam örgütlenmesi kültesi mezunu Ankara - Çubuk IHL öğret- menlennden Bekir Demiryılınaz, Gündüz Ba- kımevı Müdürlüğü'ne tHL mezunu Burdur Müftülüğü memurlanndan Mehmet Yaman atandı. Tekirdag: İlahiyat Fakültesi mezunu, Malka- ra İHL meslek derslen öğretmeni Mustafa Val- çın Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü'ne, Hayrabo- lu Müftülüğü'nde görevli tlahiyat Fakültesi mezunu Sedat Sümbül Yetiştirme Yurdu Mü- dür Yardımcılığı'na, Havîabolu Müftülüğü'nde görev lı tbrahim Borazan Zübe>de Hanım Hu- zurevı ambar memurluğuna. din göre\ lısi Re- cep Gökçe de Zübeyde Hanım Yurdu Müdür Yardımcılıgı'na atandılar. Bursa: SHÇEK 11 Müdürlüğü'ne Bursa tHL öğretmenierinden Şaban Kander atandı. Tokat: SHÇEK tl Müdürlüğü ambar me- murluğuna Üzümören beldesı imamlanndan Ali Işık, Yetıştırme Yurdu memurluğuna Sın- canBeledıvesı'ndenTuranYılmaz, SacıtGün- bey'in bacanağı Meda>in Başaran ıle baldızı Sehinaz Başaran açıktan atandılar. Yurda adı açıklanmayan türbanlı bir hemşırenin yanı sı- ra açıktan 10 öğretmen daha atandı. Sinop: SHÇEK II Müdürlüğü'ne Erbakan'ın yakını ve Sinop'taki mallannın hıssedan Si- nop Türkelı Taçahmet Köyü öğretmenlennden Kayaban Özkaptan atandı. Valova: SHÇEK II Müdürlüğü'ne tHL me- zunu Arif Taşdelen atandı. Kayseri: SHÇEK Çocuk Yuvası Müdür Yar- dımcılığı'na tHL mezunu UğurMemiş atandı. Yozgat: SHÇEK tl Müdürlüğü Yetiştirme Yurdu öğretmenlığıne RP Yozgat tl Başkanı Yaşar Doğan'ın yeğeni bmafl Doğan atandı. izmir: İHL mezunu Mustafa Çimentepe Bu- ca Çocuk Yetiştirme Yurdu'na müdür olarak atandı. Çeşitli ilçelerde imam olarak görev ya- pan Sefa Büyükyıhnaz, Rûştü Kaya, Yaşar Ka- ya,Hüsejin Başyiğitv e Bergama ımamı Abdur- rahmanYetişbırav kadarönce Sosyal Hızmet- ler tl Müdürlüğü'ne ış ıçın başvurdular. Nec- mettin Erbakan'ın özel danışmanı Osman Ak- gûn'ün yeğeru Bayram Akgün'ün de Sosyal Hizmetler tl Müdürlüğü'ne açıktan atanmak istendiği ilen sürülüyor. Bahkesin SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL öğ- retmenlennden Ömer Taşkan. Huzurevı Mü- dürlüğü'ne ımam Sülevman Bahadır. Ayvalık Çocuk Yuvası Müdürlüğü'ne tHL öğretmenle- rinden Mustafa Canser, Bandrrma Çocuk Yu- vası Müdür YardımcılığTna Manyas Kayaca Köyü Imamı Osman Mert, Balıkesır Çocuk Yuvası Müdür Yardımcılıgı'na köy imamı Hay- dar Ali Uysal atandılar. AyduıfSHÇEK İl Müdürlüğü'ne din dersi öğretmenı Mustafa Gürbüz atandı. Adana: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL öğ- retmenlennden Süleyman Esen atandı. Mersin: SHÇEK Içel tl Müdürlüğü'ne tHL öğretmenlennden Ethem Paksoy. Çocuk Yuva- sı Müdürlüğü'ne Mılli Gençlik Vakfi Bölge Sorumlusu Mehmet Geyman. Yetiştirme Yur- du Müdürlüğü'ne de yıne "Milli Görüşçü" ol- duğunu söy leyen eskı müdür yardımcısı Recep Bozkuş getıriİdı. Kahramanmaraş: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne RP'ye yakınlığıyla tanınan İsmail Akben atan- dı. ' Batman: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne, RP'li oluşuyla tanınan ilkokul öğretmenı tdrisSeven atandı. Malatya: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne Mıllı Gençlik Vakfı Başkanlığı da yapan öğretmen Akif Kayadurmuş. dını vakıf ve derneklerin oluşturduğu "gönüllü kültür teşekküUeri" ko- ordinatörü Adil Akkoyunhı Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü'ne atandılar. Antalya: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL öğ- retmenJerinden Burtıan Kıbç. Zübeyde Hanım Çocuk Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü'ne IHL mezunu Mustafa Gürbaz, Huzurevi Sosyal Hızmet uzmanlığına RP'nin kadın kollannda görcv yapan Avsel Kurtkan atandılar. " İzmit: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL emek- li öğretmeni MustafaSolakoğlu ile İHL köken- li Seyfettin NuroğhTnun atanması bekleniyor. Şanlıurfa: SHÇEK Çocuk Yuvası Müdürü Abdullah Ksakaya Nurcu olarak biliniyor. Kı- sakaya, kuruma aldığı HüseyinYazgül ve Mah- mutDeniz ile birlıkte tarikatçı olmayanlarabas- kı yapmakla suçlaruyor. Trabzon: SHÇEK tl Müdürlüğü'ne tHL öğ- retmeni Mustafa Oztürk atandı. Gaziantep: SHÇEK İl Müdürlüğü'ne Sehit- kâmil Müftülüğü imamlanndanÖmertnci Ye- tişrirme Yurdu Müdürlüğü'ne il müftülüğü mu- rakıbı Hasan Acem. Çocuk Yuvası Müdürlü- ğü'ne Türkoğlu tHL Müdürü Abdullah Dut atandı. Gaziantep'te ramazan ayında yetiştirme yur- du öğrencılen 20 kışilik gruplar halinde şeri- atçı vakıflann toplantılanna götürüldü. Yuva ve yurtlann baa bırimlen mescide çevrildi Çocuk • Baştarafı I. Sayfada Sınsice yapılan kadrolaşma sürer- ken, SHÇEK ve bağlı birimlerine 200'ün üzerinde imamın atama için başvurduğu, bu arada çok sayıda ki- şinin de memur ve öğretmen olarak gizli yapılan sınavlar ve açıktan ata- ma yöntemi ile görevlendirildiği bil- dirildi. 26 aralıkta Ankara'da gizlice ya- pılan ve 50 kişinın alındığı sınava ta- mamen RP'li öğretmen ve çocuk ge- lişimcilerinin alındığı belirtiliyor. Bu öğretmenler arasında Kayseri Os- man Düşüngel Çocuk Yurdu'na ata- nan EBf Koç ile halen 8 öğretmenin görev yaptığı 180 kapasiteli Tokat Çocuk Yurdu'na atanan 10 öğretmen de bulunuyor. SHÇEK'te "ırkçı-şeri- atçı miMtan yetiştirecek kadro yara- nhnaya çahşıkügmı" belirten SES Genel Başkanı Veysi Clgen, RP'nin şeriatçı kadrolaşmayı hızlandırmak için yaklaşık 300 kışmin çeşitli kent- lere sürgün edildiğıni söyledi. SHÇEK'e bağh yurtlarda öğrencile- re Kuran dersleri verildiğıne dikkat çeken Ülgen, "Çocuk yuvalannda din eğitimi veriliyor. Bu çok tehlikeli bir süreç. Militan yetiştiriliyor. Ço- cuklann dışan çıkması engelleniyor, sosyal yaşamdan koparüıyor" dedi. G L F N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ki tablo için gözler hükümette ve TBMM'de... Görünen o ki bu kampanya hükümeti aşar... TBMM'yi aşar mı? Aşmaması gerekir. O zaman demokrasinin yolu şaşar... Bu giriş taksiminden sonra, taksım taksim RP'nin son üç gün içinde izlediği politikayı irdeleyelim. Herbakan... affedersiniz Erbakan, MGK'ye ayrı, il başkanlarına ayrı, MKYK üyelerine ayn, muhale- fet partilerine ayn bakıyor. İl başkanlarına yaptığı uyarı tarihsel önem taşı- yordu: "Hareketlennize dikkat edin. Giyim kuşamınıza özen gösterin. Canınız çok sıkılırsa, gidin orman- dabağmn..." Abartma, yakıştırma yok. Erbakan, ıl başkanları- na aynen böyle söyledi. Bu uyarının Türkçesi şu- dur: "Bütün niyetlerimiziyeniden yeraltına çekiyoruz. Ben, 'geçti' diyene kadar ortada görünmeyin..." Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda (fviKYK) ise biraz daha farklı bir Erbakan vardı. Şu konuların al- tı çizildi: "Bu durumu doğrudan TBMM'yeyansıtalım. So- rumluluk altına onlan da sokalım. Işi olabildiğince zamana yayalım. Kamuoyuna MGK ile uyumu an- latalım. Tabanımıza hiç taviz vermedik havası ya- yalım..." Tanıdığımız Hoca her tarafa farklı mesajlar ver- mede zorianmayacak. Biraz fazla mesai yapacak o kadar. Erbakan'ın liderierturu dün başladı. Önce Ece- vit'le görüştü. Yine tipik bir Erbakan tavrı gördük. İki saatlik görüşme sonrasında Ecevit gazeteci- lere açıkladı: "Erbakan'la ayrı olduğumuz noktalan vurgula- dım. Sadece laiklik değil, demokrasi konusunda da yanlış bulduğum tavırlannı dile getirdim." Ecevit biraz daha ileri gitti: "Sayın Erbakan'a ya laik Türkiye'yi içinize sindi- rin ya da çekilin, dedim..." Ardından Erbakan açıklama yaptı: "Sayın Ecevit'le tam bir mutabakat içinde oldu- ğumuzu gördük." Bu Erbakan, Papa'yla görüşmeye gitse çıkışta şu açıklamayı yapar: "Aynı dini paylaştığımızı gördük..." Sonu gelen politikacı... Erbakan'ın çizdiği bu tablo gösteriyor ki başkent, kısa sürede durulmayacak. Hoca koltuğu kolay ko- lay teslim etmeyecek. RP, emir-komuta zincirinin yabancısı bir partı de- ğil. Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, RP Ankara İl Kongresi'nde genel merkeze muhalefet çıkınca ne demişti: "Hoca bana, 'Dışarıdaki köpeği ağzına al' getir dese, getiririm..." Bu yapıdaki bir parti, MGK kararlarının RP tara- fından uygulanmasına ne der? Hükümet bu kararları yerine getirecekse örneğin, RP'liler şöyle bir yasa hazırlayacaklar: "Gereksinim fazlası olan imam-hatip liselerinin meslek lisesine dönüştürülmesi..." Ardından şöyle bir yasa çıkaracaklar: "Çeşitli nedenlerle açılmış bulunan tekke ve za- viyelerin kapatılması..." MGK, Erbakan'a bir bakıma şu görevi verdi: - Atatürk devrimlerinin aksayan yanlannı düzelt. Yanm kalmış olanlannı tamamla... Tam Erbakan'a göre bir iş... Erbakan'ın, 163'ün aynısı değil ama, benzeri bir yasal düzenleme yapılabileceği sözlerinde de sa- mimi olduğunu sanmıyorum. Tam tersine "bireysel özgüriükler"perdes\n\n arkasına sığınarak kendi ta- banına selam veren bir yasal düzenlemeye bile gi- rişebilir... Sözün kısası RP, yol ayrımında olduğunu gör- mezden geliyor... Son olarak Hoca ve takımının medyaya çatma- sına değinelim. Türkiye'de gelenektir, hükümetler her bunalımın faturasını medyaya, KDV'sini de mu- halefete keserler. Ama Erbakan ve RP'lilerin saldırılan tek sözcük- le, iğrenç... Hiçbir söze atıfta bulunmadan, siyasette bir ku- ralı Erbakan'a anımsatalım: "Sonu gelen politikacı basına çatar..." Keskin: Hükümet MGK'ye teslim oldu • CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, Başbakan'ın muhalefetle görüşme turlannı eleştirerek Erbakan'ın "MGK bildirisinin tüm partileri hedef aldığı" yönünde bir hava yaratmaya çalıştığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinin ardından muhalefetle görüşmeye başlayan Başbakan Necmetfn Erbakan ı eleştirirken "tktidarMGK'nin yönJendirmesine girmeye razı oldu, MGK'ye teshm oldu" dedi. Keskin, Erbakan'ın "MGK bildirisinin tüm partileri hedef aldığı" yönünde hava yaratmaya çalıştığına dikkat çekti. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, düzenlediği basm toplantısmda, RP'nin hükümet ortağı olmasının, devrim yasalannı ve cumhuriyeti içine sindiremeyen güçlerin etkinlikJerini tırmandırdığını vurguladı. LaikJik karşıtı etkinliklerin Türkiye'yi yeni bir sıkıntıya soktuğunu belirten Keskin. "Türldye'de vTirttaşlan, anayasal kurumlan rahatsız eden gelişmelere karşı tedbirier alnıavan iktidar. MGK'nin yönlendirmesine girmeye razı oldu, MGK'ye teslim oldu" dedi. Keskin, Erbakan'ın muhalefet turlannı değerlendirirken "MGKbildirisinin yayımlanma zorunluluğunu doğuran gelişmelerde bütün partilerin sorumluluğu varmış gibi bir hava yaratıyorlar. Sonın, partiler arası tartışmadan değil, iktidann. anayasadaki ilkeleri içine sindirememesinden doğuyor" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear