Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4MART1997SALI
HABERLER
Eylemci
memuplara ceza
• ANKARA (AA)-
Anayasa Mahkemesı, bugün
gerçekleştirilecek
toplantısında, Türk Ceza
Kanunu'nun (TCK) toplu
halde işi bırakma ya da
yavaşlatma eyletni yapan
kamu görevlilerine
uygulanacak yaptınmlan
öngören hükmünün iptal
isteminin ilk incelemesini
yapacak. Anayasa
Mahkemesi, ilk inceleme
sonucunda itiraz yoluna
başvuran mahkemenin
yetkilı olduğuna karar
venrse iptal istemini daha
sonra esastan görüşerek
sonuçlandıracak. Iptali
istenen madde, bu fiillerin
herhangi bir dernek, kuruluş
ya da kişinin karanna veya
yayımlanan bildiriye
dayanarak işlenmesi halinde
uygulanacak cezalan da
öngörüyor.
tutuklıiara baskı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Buca Cezaevı 'nde
tünel olayının ardmdan
siyasi tutuklulara baskı
uygulanmaya başlandığı öne
sürüldü. İHD Izmir Şubesi
Cezaevi Komisyonu adına
açıklama yapan Rıza Çetin,
cezaevi yönetıminin, tünel
olayını gerekçe göstererek
geçen yıl 12 tutuklunun
ölümüyle sonuçlanan ve 67
gün süren açlık greviyle elde
edilen haklan askıya aldığını
bildirdi.
İri'lerin katil
zanlılan yakafamdı
• KOCAELİ (AA) - Kürşat
Yılmaz'ın yeni evli kızı Ülkü
Gümgüm'ü kaçırmakla
suçlanan polis memuru
Dursun Iri'nin öldûrûlen
kardeşlen Yaşar \e Bayram
Iri'nin katil zanlılannm
Istanbul'da yakalandıklan
bildinldi. Kocaeli Emniyet
Müdürluğü'nden yapılan
açıklamada, katil zanlılan
Selami Tazegül ile Birhan
Dursun'un ilk sorgulannda
Kürşat Yılmaz'ın adamlan
olduklannın öğrenildiği
açıklandı.
SSK sınavmda
yeni iddia
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP'li Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necati Çelik'in
akrabalannın şaibeli Sosyal
Sigortalar Kurumu (SSK)
sınavıyla işe ahndığını
kanıtlayan CHP Malatya
Milletvekili Ayhan Fırat,
sınav yapıldıktan sonra 200
kişiye yeniden başvuru
yaptmldığinı öne sürdü. Bu
kişilerin içinde sınavı
kazandınlanlann da yer
aldığını belirten Fırat,
konuya ilişkin olarak
araştırma yapılması için
TBMM Baskanlığı'na
önerge verdi.
Kafcancı'mn
yargılanması
• İstanbul Haber Servisi -
Kamuoyu'nda '"Cinci
Hoca" olarak bilinen Ali
Kalkancf ntn, "Tekke ve
Zaviyeler Yasası" ile
"Yardım Toplama
Yasasf'na muhalefet,
"dolandıncılık", "tehdit",
"Kanuni evlenme akdi
olmaksızın dini merasim
yapmak ve yaptırmak"
suçlanndan 11 yıl ağır
hapis istemiyle
yargılanmasına Fatih l'inci
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde başlandı.
PSAKITye beraat
• ANKARA (AA) - Ankara
18. Asliye Ceza Mahkemesi,
yayımladıklan bir basın
açıklamasında, 2908 sayılı
Demekler Kanunu'na
muhalefet ettikleri
gerekçesiyle yargılanan Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği
Genel Başkanı Murtaza
Demir ve derneğin merkez
yürüüne kurulu üyelerinin
beraatlanna karar verdi.
Davanın dünkü
duruşmasında esas
hakkındakı mütalaasını
veren cumhuriyet savcısı, Pir
Sultan Abdal Kültür
Derneği'nin 5 Ağustos 1996
tarihinde bir basın
açıklaması yaptığını
belirterek söz konusu basın
açıklamasının eleştiri
mahiyetinde bir açıklama
olduğunu ve bir bildiri
olmadığının anlaşıldığını
ifade etti.
Ortal.sınıfterk
tastiknamemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
ERCAN BÜYÜKPOLAT
Muhalefet liderleri Başbakan Erbakan'ın 'işbirliği' önerisine sert çıktı
6
Ya içine sindir ya ayrd'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Necmettin Erbakan. MGK toplantısının
ardından görüştûğü DSP ve CHP liderlerin-
den de uyanlar aldı. DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit Erbakan'a "Devletle inatlaşarak
hükümet edilemez. Ya bu devleti temei unsur-
lanyta içinize sindirmeniz ya da şu aşamada
bunu yapamayacak durumda>sanız bir süre
hükümetten uzaklaşmayı göze almanız gere-
kir'' uyansında bulundu. CHP Genel Başka-
nı Deniz Baykal da Erbakan'a. "Krizin nede-
ni sizsiniz. Ya ülkenin anayasasryla kavga et-
mekten vazgeçeceksiniz ya da istifa edeceksi-
niz" diye seslendi.
Erbakan, dün Ecevit ile yaklaşık ıkı saat,
CHP lideri Baykal ile de 2.5 saat görüştü. Ya-
pılan acıklamalar ve alınan bilgilere göre, Er-
bakan-Ecevit görüşmesi özetle şöyle.
ERBAKAN: Muhalefetle, özellikle DSP
ile her konuda uzlaşmaya acığız. Zaten sizin-
le aramızda büyük görüs aynlıklan yok.
ECEVİT: Bu sözlenniz pek gerçeğe uy-
gun değil. Getırilen tasanlarla ilgili verdiği-
miz önergeler, sırf muhale-
fetten geliyor diye reddedi-
liyor. Bankalar sistemi ile
ilgili bozukluklardan söz
ediyorsunuz. Bu konuda
verdiğimiz araştırma öner-
gesi reddedıldi.
ERBAKAN: Haberını
yok, olsaydı reddedilme-
mesini isterdım. Tabanımı-
zın rahatsızlıklan var. San-
ki Türkıye'de dine bağlı
kimse bırakılmaması ıste-
niyormuş gibi ifadeler kul-
lanılıyor.
ECEVtT: Bu doğru de-
ğil. Müslüman olan ülkeler
arasında ibadet özgûrlüğü
Türkiye'deki kadar genış
olan bir ülke yok.
ERBAKAN: Cami yapıl-
masına bile itirazlar olu-
yor...
ECEVİT: Hiçbir Müslü-
man ülkede Türkiye'deki
kadar cami yok. Dine bağ-
lı olanlann özgürlüklennin
ik-demokratik cumhuriyet döneminde bir iki
küçük olay dışında bir şey olmadı. Laik-de-
mokratik rejımde zaman zaman restorasyon,
onanm gerekiyor. RP'nin laikliği ıçıne sın-
dirmesi gerekir.
ERBAKAN: Medyabirçok şeyi abartıyor...
ECEVİT: Medya bizim partimizle ilgili
olarak da bazı şeyleri genelleştirerek yayın-
lar yapıyor, ama sesimizi çıkamnıyoruz. Siz,
'Ezeriz, yok ederiz' diye beyanlarda bulunu-
yorsunuz. Yüzde 21 oyunuz olduğu halde,
mtlletin çok büyük çoğunlugunun desteğini
almış gibi da\Tanıyorsunuz. Sonra Iran'dakı
rejime özeniyorsunuz.
ERBAKAN: Bu doğru değil. Başka her-
hangi bir ülkeye, bu arada İran'a özenmemiz
söz konusu olamaz.
ECEVtT: Belediye başkanlannızın, bazı
parti yöneticilerinin beyanlan kaygı üyandı-
nyor. Maksadı aşan beyanlar olduğunu söy-
lüyorsunuz, ama sizin parti olarak ektiğiniz
tohumlar ürün veriyor. Hükümetin rejim ko-
nusunda muhalefetle de, geniş kamuoyu ile
de uzlaşma eğilimi yok. Devletle inatlaşarak
hükümet edilemez. Bundan tek başına
MGK'yı düşünmediğımızı belirtmek isterim.
Cumhurbaşkanı, TBMM ve mılletin büyük
çoğunluğunu kastediyorum. Ya bu devleti te-
mel unsurlanyla içinize sindirmeniz ya da şu
aşamada bunu yapamayacak durumdaysanız
bır süre hükümetten uzaklaşmayı göze alma-
nız gerekir. Aynca Güneydoğu konusunda da
bir şey yapılmıyor. TSK aylardır yakınıyor.
hiçbir adım atılmıyor.
ERBAKAN: Güneydoğu ile ilgili kaygıla-
nnızı pa\laşıyorum. Somut hazırhklar yapı-
yoruz.
ECEVİT: Sız Susurluk'tan sonra kirli iliş-
kiler agının ırdelenmesmden rahatsız gibi gö-
rünöyorsunuz. Toplum da bu konuda çok du-
yarlı. Bir özel tim görevlisi, komisyonda dev -
leti tehdit etme cüretini gösterebiliyor.
ERBAKAN:
ECEVİT: DSP olarak kesinlikle müdaha-
le beklentisini izlemenimine girilmeden so-
runlara eğilmek gerektiğini söylüyoruz. Res-
torasyon sürecine rejimle ilgili gölge düşme-
meli.
Ecevit, görüşmeden sonra gazetecilerin
"Bundan sonra daha dikkatü olunacağı izle-
nimi aldınız mı" sorusuna. "Bilemryorum. Er-
bakan'ın çok farklı bir üslubu vardır" yanıtı-
nı verdi. Ecevit, bır başka soru üzerine. "T-
SK mensuplannuı da ülke sorunlan ik ilgili
görüşlerini açıklamalan doğaldır. TSK'nin
yakınnıaiannı dile getirme dışında herhangi
bir eğilimi, niyeti olmadığı kaıusındayız. So-
runlann çözümyeri TBMM'dir" açıklaması-
nı yaptı.
Baykal da kendısıni ziyaret eden Erbakan' ı.
"&5 a> önce burada\dınız. hükümet kurma
önerinizL, anayasanın temeliyle ilgili kaygüa-
nmız nedeniyle reddettik. Şündi bu noktaya
getjndi Krizin nedeni. iktidarla muhalefetin
diyatog eksikliği değiL Bu taroşmanın içine
Türkiye'yisizsoktunuz'' sözleriyle karşıladı.
Hiçbir dönemde rejimm temel unsurlannın
böylesine tartışma konusu olmadığına dikkat
çeken Baykal. Erbakan'm özellikle "Türki-
ye'de laikiik faşizmi var" söz-
lerini eleştirdi. Baykal. görüş-
meden sonra yaptığı açıkla-
mada, "Sorun RP Ue muhale-
fet arasında değildir. sorun RP
ik ana>asa arasındadır" dedi.
Erbakan'ın "Yapa\, zorta-
ma çaba bular. Avantalan ke-
silenlerin gayreti, medyanın
abartmasr yorumu yaptığını
aktaran Baykal, "Bu yorumda
teselli ararsaıuz sorunu çöze-
mezsiniz. Büyük sıkınnlaria
karşdaşdır.Ola) ciddklir.balu-
nız > üzde 3'tür. 5"tir dediğiniz
insanlaria diyalog aramak m-
runda kalrvorsunuz, bunun
için MGK topbnösı gerektT
açıklamasını yaptı. Baykal,
"Hükümet bakışaçısını değis-
tirmelL Hükümet ya anayasay-
la ka\ »a etmekten vuzgeçecek-
tir ya da istifa edeccktir. Ya da
TBMM'de düşürülecektir.
Kimse inadım inat 3 gün daha
iktidarda kalayım dhe ülkcji
tehlike>e atma hakkına sahip
kullanılması konusunda, la- Dün ilk olarak DSP lideri Bülent Lcevit'i ziyaret eden Erbakan, muhalefet partilerinden beklediği desteği btılamadı. değüdir" dedi.
Yilmaz
'Geniş
tabanlı
hükümet
gündemde9
VİYANA(AA)-ANAP
Genel Başkanı Mesut Yü-
maz. Viyana'daki temas-
lannın son gününde A\ us-
turya Başbakan Yardımcı-
sı ve Dışişleri Bakanı
Woifgang Schüssel ile gö-
rüştü.
Avrupalılann Türki-
ye'nin iç politikasındaki
gelişmelerini çok yakın-
dan izlediklerini belirten
Yılmaz, u
Ben bu koalis-
yon hükümetinin geteceği
olmadığınu Türki\e'de
muhtemelen dahageniş ta-
banlı bir hükümetin gün-
deme geleceğini ifade et-
tim"dedı. ANAPGemş-
letilmiş Başkanlık Divanı
toplantısında MGK'nin
28 şubat kararlan ve hükü-
met yetkililennin açıkla-
malan değerlendirildi.
Toplantıdan sonra bır ba-
sın açıklaması yapan
ANAP Genel Başkan Yar-
dıtncısı Agâh Oktav Gü-
ner, Başbakan Necmettin
Erbakanın "Komutan-
laria tam bir uyum içinde-
yiz" dedikten sonra MGK
kararlanndan şikâyetçi ol-
duğunu belirterek "Baş-
bakan halüsinasyon mu
görüyor?" dedi.
Erbakan MGK'ye meydan okudu
'İstifa etmem' diyen Başbakan, MGK'nin hükümete hiçbir konuda dayatmada
bulunamayacağını belirterek darbe söylentilerinin gündemden çıktığını söylöcii
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) uyanlannm ardından mu-
halefet liderleriyle görüşerek hede-
fin yalnızca kendisi olmadığı izle-
nimi vermeye çalışan Başbakan
Necmettin Erbakan, "Hükümet
MecuYte kurulur. MGK'de değil.
MGK,yasalar konusunda hüküme-
te ve Meclise davarmada buluna-
maz"sözleriyle meydan okudu.
CHP ve DSP lıderlerinin istifa
çağnsı yaptığı Erbakan. "İstifa et-
mem. Herkes istediği gibi konuşabi-
lir, ama bu konudaki karan TBMM
verir" dedi.
Başbakan Erbakan, liderler turu
çerçevesinde DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit ve CHP Genel Başka-
nı Deniz BaykaTla yaptığı görüşme-
lerin ardından açıklama yaptı.
Her iki liderin konuşmalannı te-
levizyonlarda izledikten sonra bası-
nın karşısına çıkan Erbakan, Ecevit <
ve Baykal ile görüşmeye katılan par-
ti yöneticilerinin "fevkalade naak,
kibar, iyi niyetii ve saminıi oldukla-
nnı" belirterek "Ülkede>aratümak
istenilen suni gerginlikler karşısın-
da banş, kardeşlik, huzur ve yumu-
şamavi sağlamak üzere bu görüşme-
leriyaptık" dedi. Rejim konusunda
fikir alışverişinde bulunduklannı
kaydeden Erbakan."Baykal ve Ece-
vit de aynen bizim gibi bugünkü ana-
yasal rejimin yürüriükte olmasuu,
suni rejim tartısmalannın ülke>fya-
rar gerirmeyeceğini düşünüyor" di-
ye konuştu. MGK'nin hükümete da-
yatmada bulunamayacağını kayde-
den Erbakan, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Türkiye'de hükümet TBMM'de
kurulur, MGK'de kuruunaz. Yasa-
lan TBMM yapar. MGK Şu yasa-
Cumhuriyet, günlerdir tartışılan mektup' konusuna açıklık getiriyor
Cumhurbaşkanı'ndan 9mektup
lan yapın' diye herhangi bir sekSde
ne TBMM'ye, ne hükümete dayat-
mada bulunamaz. Ancak MGK, el-
bette anayasal görevini yaparken çe-
şitli konularda fikirierini ortaya ko-
yar, önerilerde bulunabilir. Türki-
ye'nin güvenliğini korumakla mesul
olan hükümettir."
Başbakan Erbakan, Ecevit'le ül-
ke sorunlannın çözümü için huzur
ve banşa her zamankinden fazla ge-
reksinim duyulduğu, parlamentoda-
ki partilerin kardeşlik içinde çalış-
ması gerektiği ve Türkiye'nin reji-
minin tartışmasız demokrasi olduğu
konusunda tam bir göriiş
birliği içinde olduklannı
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı SüleymanDemirel'in
Başbakan Necmettin Erbakan'a çeşit-
li konulardaki göriiş ve değerlendir-
melerini içeren 9 mektup gönderdiği
öğrenildi.
Bütün mektuplann 4 Şubat 1997'de
Erbakan'a ulaştınldığı, bunlardan
4'ünün Demirel'in imzasını taşıdığı,
5'inin de Cumhurbaşkanhğı Genel
Sekreteri NecdetSeçkinöz imzalı oldu-
ğu belirtildi.
Cumhuriyet. kamuoyunda günîer-
dirtartışılan "Demirel'den Erbakan'a
mektup" konusunun içyûzünü ortaya
çıkardı. Köşk'ten Erbakan'a 4 Şubat
1997'de 9 mektup birden gitti. Bu
mektuplardan Demirel'in imzasını ta-
şıyan 4'ü. Türkiye'nin gündemindeki
önemli konularla ilgiliydi.
Birinci mektupta, laikiik konusu de-
ğerlendiriliyordu. Anayasanın 2., 24.
ve 174. maddelennin anımsatıldığı
mektupta, laikliğin Türkiye Cumhuri-
yeti'nin temel taşlanndan biri olduğu
vurgulanıyor ve bu maddelerden ödün
verilemeyecegi belirtiliyordu.
tkincı mektupta ise Milli Eğitirh Ba-
kanlığı'nın çahşmalan konu edilmiş-
ti. Temel eğitimin önemınin vurgulan-
dığı mektupta, "genel gidiş" ve ilgili
değerlendirmeler yer alıyordu.
Uçüncü ve dördüncü mektuplar ise
Adalet Bakanlığı'nın faaliyetleri ile il-
giliydi. Yargı bağımsızlığma dikkat
çekilen mektubun bir bölümünde de
Akit gazetesi yazarlanndan Abdur-
rahman Dilipak'la ilgili beraat karan
veren hâkimin ışe almması konu edi-
lerek "yargn^ oian güvenin sarsüma-
ması gereku^i" vurgulanıyordu.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
Necdet Seçkirtöz'ün imzasını taşıyan
öteki beş mektupta ise gündemdeki
çeşitli konularla ilgili kamuoyundan
gelen yakınmalar ışığında durum de-
ğerlendirmeleri yer alıyordu.
Edinilen bilgiye göre, MGK toplan-
tısının ardından yayımlanan bildirinin
özünü, Demirerin Erbakan'a gönder-
diği mektuplardaki konularoluşturdu.
Erbakan. CHP lideri Bay-
kal'la görüşmesinin ardın-
dan yaptığı açıklamada, RE-
FAHYOL hükümetinin
programında anayasa deği-
şikliği bulunmadığmı belir-
terek "D\ P'nin de. bizim de
anayasa değisjkliği gibi bir
talebimiz yok. Bu zaten
programda da yok" dedi.
Erbakan, görüşmelerin
ardından "darbe söylentüe-
rinin gündemden kalkıp
kalkmadığı" yönündeki bir
soruva. "Darbe tamamen
gündemden çıkü. İ Ikemize
yönelik faaüyetlerini sürdü-
ren dış güçler ile bir avuç iç
mihraklar. huzursuzhık ya-
ratmak için ellerinden gele-
ni yapölar. Ancak, hepsi boş
çıkrj" karşılığını verdi.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
Erbakan, Milli Güvenlik Ku-
rulu (MGK) toplantısı öncesi
mangalda kül bırakmıyordu.
Refah'ın laikliği delmeye yö-
nelik girişimlerine karşı çıkan
çevreleri, "faşist laikler" diye
suçluyor, gözlerini oynata oy-
nata aklınca laikliği savunan-
larla alay ediyordu. Toplantı
öncesi komutanların basına
yansıyan gergınliklerine önem
vermez bir hava yayıyordu.
Ardından MGK toplandı.
Toplantı sonrasında Refah
Partisi'nin uygulamalarını he-
def alan sert bir bildiri yayım-
landı.
Bu bildirinin RP'li bir Başba-
kan'ın katıldığı görüşmedeka-
leme alınması, demokrasiyi
içine sindirmiş insanlan derin-
den sarsması gerekiyordu.
Çünkü Meclis'ten çıkmış ve
çoğunluğun desteğini almış
bir hükümetin başkanı ağır
eleştirilere hedef oluyor ve bir
an önce "yola gelmesi" için
uyanlıyordu.
Erbakan'ın bu uyarılar ve
Sözüne Sahip Çıkamayan Erbakan
yaptırım tehdıtleri karşısında
ne yapması gerekirdi? De-
mokrasiyi benimsemiş bir si-
yasetçi olsaydı, komutanları
dinledikten sonra, "Burası bir
kararyeri değil, tehditkârdav-
ranmaya da hakkınız yok.
Önerilerinizi demokrasi sınır-
lan içinde dinlemeye hazırım,
bunun ötesindeki çıkışlannızı
kabul edemem. Çünkü so-
nunda sız birer devlet memu-
rusunuz ve seçilmiş kişilerin
çıkardığı yasalara uymak zo-
rundasınız" demeliydi, diyebil-
meliydi.
Nerede Erbakan'da böyle
bir yürek, böyle bir bilinç diye-
bilirsiniz? Kendisi güce tapan
bir kültürden geldiği için, güç
sahiplerini görünce süngüyü
yere indirir mı demek istiyorsu-
nuz? O zaman ona derler ki,
neden toplantı öncesi esip sa-
vuruyordun, nerede kaldı se-
nin medeni cesaretin? Sen na-
sıl bir demokratsın, demokra-
siyi nasıl savunacaksın?
işin aslı, Erbakan demokrat
değil. Bu nedenle onun de-
mokrasinin yara alması gibi bir
derdi yok. Siyasi kişiliğinin ze-
delenmesine de aldırmıyor.
Bu, bir anlamda onun kendisi-
ne verdiği değerin bir ölçüsü,
ama davranışlan zaten özüriü
olan pariamenter sistemi iyice
zavallı bir hale getiriyor. Onun
kendi kişiliğini savunamayan
ezik tutumu, sonunda bütün
sistemi lekeliyor.
Erbakan kişilik bölünmesini,
toplantıdan çıktıktan sonra da
sürdürüyor, "Kahraman ko-
mutanlaria tam bir uyum için-
deyiz" diyebiliyor. MGK muh-
tırasının, asıl hedefinin basın
olduğunu söyleyecek kadar işi
pişkinliğe vuruyor. Basının ka-
sıtlı olarak gerilim çıkardığını
iddia edecek kadar kendini
komik duruma düşüren kaça-
maklara başvuruyor. Eğer
MGK kararlanndan hoşlanmı-
yorsa bunu açıkça kamuoyu
önünde dile getirmeli. Kendisi
Başbakan, elinde hertürlü de-
mokratik yetki ve olanak var.
Muhatabı da basın değil ko-
mutanlar, ne söyleyecekse on-
lara söylemeli.
MGK toplantısında düşün-
celerini komutanlara anlatma-
sı gerekiyordu. Bunlann hiçbi-
rini yapacak bir cesarete ve
kendine güvene sahip değilse
o zaman da o koltuğu hızla
terk etmeli.
Erbakan'ın siyaset tarzı, ne-
den demokrasinin ülkemizde
bir türlü işleyemediğinin ö-
nemli kanıtlanndan birisi. Er-
bakan, 35 yıldırTürkiye'nin ka-
derine yön veren politikacılar-
dan. Ikı askeri darbede de li-
derliğini yaptığı partiler kapa-
tıldı, kendisi hedef haline gel-
di.
Pariamenter rejimin kesinti-
ye uğramasının sorumlusu
yalnız Erbakan mıydı diye so-
rulabilir. Hayır tabii ki yalnız o
değil, şu anda siyasi yaşamı-
mızın önde gelen bütün isim-
leri, aynı kültürden geliyorlar
ve aynı deneylerden geçtiler.
Sürekli iç gerilimin artmasına
neden olan biryol izlediler, as-
kerlerin müdahalesiyle yüz yü-
ze gelince de tası tarağı topla-
yıp gıttiler.
Aradan zaman geçti, yaşa-
dıklanndan hiç ders çıkarma-
dan bıraktıklan yerden yeni-
den başladılar. Hiçbir zaman
demokrasiyi savunacak yü-
rekliliğı gösteremediler. Çün-
kü hiçbiri gerçek anlamda ger-
çek demokrat değiller.
Şu günlerin kargaşa orta-
mında, Erbakan'a demokrat
misyon yükleyenlere gülüp
geçmek gerekiyor. Vazgeçtim
demokrat olmasından, kendi
sözüne sahip çıkabilecek bir
direnç gösterse yeter. Nerede
o duyarlıkü!
GÜNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Sen Önce Anayasa
ile Anlaş!
Ikı iki daha dört eder benzeri herkesçe bilinenle-
ri kendi buluşum gibi ortaya atacağım günlerin ge-
lip çatacağı aklımın ucundan geçmezdi elbet.
Ama bugün bunu yapmak zorundayım.
Ne diyeceğim?
Diyeceğim ki; bugün bizde demokrasi bayrağını
en çok dalgalandıranlar, şeriatçılardır.
- Madem demokrasi var, herkes istediği gibi dü-
şünür, istediği gibi konuşur, diyoriar.
- Bu milletin yüzde doksan dokuzu Müslüman-
dır, diyoriar.
- Laiklere karşı bir de Müslümanlar yürüyüşe ge-
çerse ne olur, düşünün, diyoriar.
Daha,
- Yüzde doksan dokuz isterse, şeriat gelecektir
elbet, demiyoriar.
- Şeriat geldiğinde demokrasiye gerek kalmaya-
caktır, demiyoriar.
Dahası,
Bizim bunları düşüneceğimizi hiç düşünmüyor-
lar.
Gözlerimizin içine bakarak "Madem demokrasi
var..." diye gülümsüyoriar.
Millî Güvenlik Kurulu'nun kararlan karşısında, ba-
kın, Erbakan, hükümete uyan niteliğinde olan bil-
diriyi "mükemmel" olarak değerlendirdikten son-
ra, bu bildirinin hedefinin ülkede bir laik-antilaik ay-
nmıyla bölücülük yapanlar olduğunu öne sürüyor.
• Imam-hatip liseleri gereksınim ölçüsüne indi-
rilsin.
• Kuran kursları denetlensin.
• Devlet içındekı aşın dinci kadrolaşma durdu-
rulsun.
• 8 yıllık temel eğitim uygulaması bir an önce ha-
yata geçirilsin.
• Öğretım Birliği yasasından vazgeçilemez.
• Daha önce kaldırılan, Türk Ceza Yasası'nın
163. maddesini karşılayacak yeni bir yasal düzen-
leme yapılmalıdır.
Hükümete iletilen ikinci bildirinin anahatlan için-
den birkaçını seçtim.
Şimdi soruyorum:
Bunlar antilaık ayrımını çıkaran laiklere karşı mı,
yoksa şerıatçılara karşı mı söylenmektedir?
^/lillî Güvenlik Kurulu, dinci politıkaya karşı dav-
ranışını belırtiyor, bunun başka anlamı var mı?
Gazetemizin pazar günkü sayısında çıkan baş-
yazının sonlarında şu tümce yer alıyordu:
"Peki, bu önehler ülke yaşamında uygulamaya
geçihlmezse ve gerekli önlemler alınmazsa ne
olur?"
Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin Atatürk ilkelerine bağ-
lılıktaki duyarlığını ve dikkatini ne denli övsek ye-
rindedir; bu sorunun yanıtını başka bir yazımızda
bulmaya çalışacağız.
Biz şimdi bu yazıda ele aldığımız konuyu işleme-
ğı sürdürelim.
RP Başkanı, MGK kararian dolayısiyle gene bir
kumazlığa kalkıp, sorumu bütün partilere yayma-
ya grrişmektedir; bu hesapla siyasar partiler ba$-
kanları ile konuşmalara başlamıştır.
Bu girişime en güzel yanıt, CHP Başkanı Sayın
Deniz Baykal'dan geldi.
Sayın Baykal şöyle diyor:
- Başbakan'ın parti liderleriyle konuşmak isteme-
sine bir şey denemez; ama Başbakan önce
anayasa ile anlaşsa daha iyi eder.
Yalım Erezden ciller'e
^Koatisyondan
çekflelim'
ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu) - MGK'nin hükü-
mete 20 maddelik uyansı-
nın ardından gerginliği tır-
mandıran Başbakan Nec-
mettin Erbakan. kabinenin
DYP kanadınca da istifaya
çağnldı. Sağltk Bakanı Yıl-
du-ımAktuna. içinde bulun-
dugu kabinenin başkanına,
-MGK'nin aldığı ortak ka-
rar, Türkiye'nin doğrulan-
nın özetidir. Erbakan. ken-
disini MGK'nin kararlannı
yapmak zorunda görmü-
yorsa istifa edebiKr" sözle-
riyle uyanda bulundu. DYP
lideri tansu Çillerde Erba-
kan'la yaptığı görüşmeden
sonra yaptığı açıklamada
MGK kararlannın uygula-
nacağını bildirdi.
MGK'nin yaptınm uya-
nlı sert açıklaması. hükü-
met ortağı DYP'de "hükü-
metten çekflmeyi" de kapsa-
yan durum değerlendirmesı
yapılmasına neden oldu.
DYP'nin dün yapılan baş-
kanlık divanında Erba-
kan'ın MGK bildinsınden
sonra gerilimi tırmandırma-
sı ve toplantıda itiraz etme-
diği konulara kamuoyu
önünde çıkış yapması tep-
kilere neden oldu. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Yalım
Erez"ın, toplantıdan önce
görüştûğü Çıller'e. TEDAŞ,
TOFAŞ ve malvarlığı soruş-
turmalanndan aklandığını
behrterek "Koah'syondan
çeküelim" önensı götürdü-
ğü öğrenildi. C'Her'ın
Erez'le yaptığı görüşmenin
ardından, Kilis Milletvekili
Doğan Güreş'le de bir gö-
riişme yaptığı bild.irild.i- Er-
bakan'ın tavnnın kısa süre
izlenmesi görüşüne varan
DYP Başkanlık Divanı üye-
len, "seçim hükümeti" se-
çeneğini de gündeme aldı.
Çiller. partisinın yetkıli or-
ganı genel idare kurulunun
(GİK) yann toplanmasını
kararlaştırdı. C'Her, başkan-
lık divanının ardından Erba-
kan'la görüştü. Çiller'ıngö-
rüşmede, Erbakan'a. baş-
kanlık divanındaki "KoaBs-
yondan çeklehrn'' yönünde-
ki baskılan ilettiği öğrenil-
di.
Çiller, görüşmenin ardın-
dan yaptığı açıklamada,
REFAHYOL hükümetinin
devam edeceğini belırtirken
MGK kararlannm uygula-
nacağını söyledi. Çiller,
"Laikl^inteminatıbiriz, de-
mokrasinin teminaü da
TürkSUahh Kuvvetkri'dir"
dedi.
Aktuna, dün yaptığı açık-
lamada, RP'lilerin rejim
karşıtı girişimlerini anlatır-
ken "Bu olaylar bir şeyin çığ-
nndan çıkmakta olduğunu
gösteren isaretkrdir. RPden
güç ahnmamış olsa bu hare-
ketierinolması mümkün de-
ğil'" diyerek koalisyon orta-
ğını açık bir dille suçladı.
MGK'nin bildirisinde y-
er alan olumsuzluklann yıl-
lardan beri oluşmuş birbiri-
kimin ortaya çıkan sonuçla-
n olduğunu belirten Aktu-
na. "Uzlaşmak zorundayız.
Ama Sa>ın Erbakan yahut
RP bu noktada uzlaşmak is-
temezse tabii o zaman bu hü-
kümetin devamı zoriaşu-"
uyansında bulundu. MGK.
kararlanna ilişkin düzenle-
meler için muhalefetten de
yardım isteyen Aktuna, Er-
bakan'ın bazı maddelere
karşı çıktığı yolundaki açık-
lamalannın anımsatılması
üzerine şunlan söyledi:
"Bu sözler değişmek du-
rumundaolabilir. Çünkü bir
de biz vanz. Koalisyon orta-
ğıyız. Yani, bize güvenerek
de bir se> yapamayacak Id.
Biz de aynı şeyi isteyeceğiz.
Yapmak zorunda görmü-
yorsa kendisini. kendisi zat-
en o zaman istifa edebilir.
Kendisi çekUebiUr."