Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25MART1997SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
8 Yıllık Çağdaş Eğitim Gerçekleştirilmedikçe...
KAMİL GÜNEL Eğıtımcı
D
emokrasının getırdığı
değerlere sahıp olmak ve
onlann nasıl kullanılaca-
ğını bılmek her şeyden
once bır kulture gereksı-
nım gostenr Bunu ıse
çağdaş bır felsefeye ve dunva goruşune
dayanan bır eğıtım sağlar
Olavlar gostermıştır kı egıtım duzeyı
demokrasıye uyumda yetersız kalan bı-
re>lenn ve sıvıl toplumbılıncı henuzge-
lışmem'Ş toplumlann polıtıkacılarve sı-
yasal ıktıdarlar tarafindan kandınlması
ve ışlenne geldığı gıbı yönlendınlmesı
kolay olmakta ve bu durumda demokra-
nk hakJann elde edılmesıne ılışkın mu-
cadeleler gereğı gıbı yapılamamaktadır
Bu bakımdan demokrası. çağdaş bır eğı-
tımle desteklendığı takdırde hem daha
olumlu gelışme gostermekte hem de so-
runlann çozumu kolavlaşmaktadır
Ne \ar kı 20 yuzyıl sonunda çok de-
ğışık anlam ve kavramlar kazanan de-
mokrasıyı bız hâlâ bu yüzyılın başında-
kı koşullara gore duzenlenmış. hatta za-
manla da yozlaşmış bır eğıtım sıstemıy-
le yurutmeye çalışıvoruz
Yakın zamana kadar dunyadakı 199 ul-
keden, Turkıye dahıl yalnız 12'sınde zo-
runlu eğıtım suresı 5 yıldı Bu surenın Is-
panya'dalO Yunanıstan'da9,Brezılya'da
8, Tayland'da 7, Portekız, Mısır \e Tu-
nus'ta 6 >ıl olduğu dıkkate ahnırsa, Batı
uygarlığını omek alan atılımlanna 200
yıl once başlamış, demokratık v e laık du-
zende karar kılmış bır ulkenın 5 vıllık
eğıtım duvannı henûz aşamamış olması
çok uzucüdur Her ne kadar zorunlu eğı-
tım 24 6 1973 günlu \e 1739 sayılı Mil-
B Eğitim Temel Yasası'yla 8 yıla çıkanl-
mışsa da, yazık kı bu yasa yıllardan ben
gereğı gıbı hayata geçınlememıştır Mil-
li Güvenlik Kurulu'nun bıldırısınde de
bu hususun yer alması sevındıncıdır
Mıllı Eğıtım Temel Yasası valnız 8 > ıl-
lık bır zorunlu eğıtımı ongormuyor ay-
nı zamanda, çoktandır bır kargaşaya su-
ruklenmış olan ortaoğretıme de gerçek-
çı çözümler getınyordu Bu bağlamda
duşünulen en onemlı yenılık, oğrencıle-
nn ılgı ve yeteneklenne gore hem yuk-
sekoğrenıme hem de ış hayatına hazırlan-
malanna olanak yaratılmasıydı Sekız
v ıllık zorunlu eğıtım suresını tamamla-
yan öğrencı, dokuzuncu yıl yonlendırme
sınıfindan sonra yeteneğıne gore lısede
oğrenımını surdurecek, boylece yetene-
ğı dışındakı derslen başaramadığı ıçın
oğrenımden yoksun kalma gıbı eleyıcı
ve dışlayıcı bır durumla karşılaşmaya-
caktı Yasanın amaçladığı sıstem. edebı-
vat lıselen. fen lıselen, oğretmen lısele-
n, teknısven lıselen, meslek lıselenyle ış
ve hayata hazırlayan lıseler olmak ûzere
6 çeşıt lıseyı ıçermektedır
Edebıyat lıselennde, dıl ve edebıyat,
sosyal ve ekonomık bılımler, fen lısele-
nnde rnatematık-fizık ve doğa (tabıat)
bılımlennı ıçeren programlara yer venl-
mıştır Yukseoğrenımamaçlıbu genel lı-
selerden başka, esas ıtıbanyla mesleğe
hazırlayan oğretmen ve teknısyen lısele-
nne de gereğınde yüksekoğrenım kapısı
açık tutulmuş. ancak amaçlan mesleğe
ve doğrudan ış ve hayata yonelık prog-
ramlar uv gulayan hselere yuksekoğrenı-
me geçış tamnmamıştır (x)
Mıllı Eğıtım Temel Yasası'nda, ımam
hatıp lıselennın orta kısımlannın kaldı-
nlması lıse bolumunun 8 yıllık zorunlu
eğıtımeda>andınlması vekızöğrencıle-
nn bu okullara kabul edılmemesı hukmu
de yer almıştı Çunku gerek okul ve oğ-
rencı sayısındakı hızlı artış ve gerekse
amacı dın gorevlısı yetıştırmek olan bu
meslek okullanna kız oğrencılenn de ka-
bulü. asıl maksadın yuksekoğrenıme ha-
zırlayıcı nıtelıktekı genel oğretım kunım-
lan yanında dın ağırlıklı bır eğıtıme de
çığır açıp bunu laık oğretıme bır seçenek
olarak gelıştırmek, dolayısıyla laık ve
çağdaş eğıtımı amaçlayan "Tevhid-iTed-
risat Kanımur>
nu fıılen geçersız duruma
getırmek olduğu anlaşılmıştı Ancak
1974 vılında kurulan CHPve MSPkoalis-
yonunda CHP'nın verdıği odunle imam
hatip liselerinin orta kısımlan tekrar açü-
mış ve bu okullara kız oğrencikr vine alın-
maya başlamıştır. KoalLs\onun varatüğı
musaıt durum nedenn le 1973-1974 oğre-
tim Mİında 58 olan ımam hatip okullan-
nın savısı 1974-1975 ogretimyılıııda 101'e
yııkselmıştır.
Mıllı Eğıtım Temel Yasası'na. 1983 yı-
lında, yuksekoğrenıme geçışle ılgılı
maddev ı kaldıran bır hukûm eklendı, ya-
sa boylece ıkıncı varayı almış oldu Bu
değışıklıkle ımam hatıp lıselenyle bır-
lıkte butun meslek lıselenne her dalda
vüksekoğrenım hakkı tanındı dolayısıy-
la vasa amaç \e espnsını yıtırdı
Bır suredır 8 yıllık zorunlu eğıtımın
"ilkoğretim okulu"adı altında uygulama-
v a geçınldığı görulmektedır Bu durum
daha çok ılk ve ortaokulun fızıksel an-
lamda bırleştınlmesı bıçımınde olmuş,
fakat yasanın ongorduğu programlann
hazırlanması ve programlan uygulaya-
cak oğretmenlenn yetıştınlmesı, bına ve
araç-gereç gereksınımının karşılanması
hususunda kayda değer bır gelışme olma-
mış, yanı bu çok önemlı yasanın hayata
geçınlme ışı bır bütün halrnde cıddıyet-
le ele alınmamıştır 1973 yılmdan bu ya-
na geçen 20 yüı aşkın sure içinde Milli
Eğitim Temel Yasası sivasal baskı ve he-
saplardan etkilenmeden havata geçınle-
bilseydi. herkes ılgı ve yeteneğıne gore bır
eğitim gorme ve demokratik toplunıa da-
ha kolav uyum sağla\ acak bır duzeye gel-
mc olanağına kavuşacakb. Uımersite ka-
pılanndakibirikme buyûk oJçudeonlene-
cekti. Altı amaca vonelık lıseler aynı ça-
tı altında oğretım yapacağı ıçın bına,
araç-gereç ve oğretmen bakımından ta-
sarrut sağlanacak. fakat daha da onem-
lısı, laık eğıtımın en buyuk guvencesı
olan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu - Öğre-
timin Birligi Yasası" bu derece yozlaştı-
nlmamış olacakn
Gelın gorun kı Turkıye'run sosyal ve
ekonomık yapısına boylesıne uygun bır
yasayı sırf bır kısım çocuğun Kuran kur-
suyla ımam hatıp okulunun orta kısmın-
da venlen eğıtımden yoksun kalacağı du-
şuncesıyle dın somuruculuğu yapan kı-
mı polıtıkacılar bızı Afhka ülkelennden
bıle gen bırakmak pahasına bu yasanın
hayata geçınlmesını onlemeye çalışmış-
lar mıllı eğıtımımızın amaç ve stratejı-
sını adeta Kuran kurslanna ve ımam ha-
tıp okullanna endekslı bır duruma getır-
mışlerdu" Sonuç olarak bugün mıllı eğı-
tımımız, olaylara bılımse! ve akılcı açı-
dan bakan, oburu de dınsel ınanç ve yo-
rumlara dayanan brr dunya goruşunun
egemen olduğu ıkı akımın etkısıne gır-
mıştır
Son gunlerde Sayın Mıllı Eğıtım Ba-
kanı, sankı 8 yıllık zorunlu eğıtımın ger-
çekleştınlmesı ıçın bır çaba harcamış da.
şımdı 11 yıllık zorunlu eğıtımden söz
edıyor
Batı'da eğıtım gormuş, akademık ka-
nyeryapmış bırkımsenın Turk mıllı eğı-
trmının başına gelmesı gerçekten umut
vencıydı Ancak Sayın Sağlam'm YOK.
Başkanı ve bakan olarak aynı konuda bır-
bınyle çelışen görüşler ortaya koyması,
Mısır'da dın eğıtımı gormuş olanlara oğ-
retmenlık hakkı venlmesı ve bu gıbılere
eğıtım fakultesı mezunlanna göre once-
lık tanınması gıbı yanlış tutum ve uygu-
lamalar tam anlamı>la duş kınklığı ya-
ratmıştır MGK'nm bıldınsı doğrultu-
sunda olumlu gehşmeyı ozlemle beklıyo-
ruz Öyle anlaşılmaktadır kı, Mıllı Eğı-
tım Bakanı Sayın Sağlam'ın gerek dene-
> ım ve bınkımı, gerekse yeteneğı v e hay-
lı zaman önce genlerde kalmış değerle-
re donuk dunya görûşuyle bugûnkü mıl-
lı eğıtımımıze çağdaş bır yon verebı-
leceğını dûşunmek olanaksızdır
(x) Meslek lıselenne yalnız ogrenım gorduk-
len konuda yuksekoğrenjme geçış tanınmıştır
ARADABIR
MUHAMMED DAFİ (Emeklı Vaız)
Canti ve Örtünme
Islamda ne camı, ne de ortunme (tesettur) dının /
ınancın ozudur Islam, tapınmayı (ıbadetı) oluşturan,
yanı namaz, oruç, hac, zekât ve kelıme-ı şahadet'm
dışında hıçbır vazgeçılemez kural koymamıştır Hat-
ta bu sayılan beş kural ıçın bıle kesın değıldır Yoksul-
luk, hastalık, yolculuk, savaş, genel seferberlık ve
devlet ışlerının sıkıntıya gırmesı gıbı durumlarda, bu
ınanç gorevlennın ertelenmesı ya da tumden terk edıl-
mesı dınce caızgorulmüştur Uzun yolculuklarda, sa-
vaşlarda sağlıkları tehlıkeye gıren oruçlu ınsanlara,
bızzat Peygamber'ın su ve yıyecek sunduğunu tanh-
ler yazıyor
Camı, Islamda toplanma yendır Öncelıkle toplan-
mayendır Ikıncı derecede namaz kılma yendır Isiam-
da namaz kılınan asıl yer, Arapça Sucûd, yanı eğıl-
mek, tapınca varmak, yakarmak, teslım olmak anlam-
lanna gelen sozcuğunun turevı olan mescrttır Toplan-
ma yerı anlamına gelen camı, Islamın ılkyıllanndaor-
dugâh karşılığında kullanılmıştır Arap ıstıla ve Islamı
yayma bırlıklerının yatıp kalktıklan, yıyecek ve savaş
araç-gereçlennı bulundurdukları yer olarak duzen-
lenmıştır Zamanla bu durum değışmış, ışgal ediien
yerlerdekı bey şatolanna, Hınstıyan kılıselenne oze-
nılerek, camılerın de Islamı sımgeleyecek, Islamı çağ-
nştıracak yerler olması yoluna gıdıimıştır Kilıselerın
çan kulelenne bakılarak bır öemınare eklenmesı ge-
rekmıştır Arap/lslam mımarısınde ılk camıler genel-
lıkle kılıseden donuşturmedır Kılıselenn çan kulelen
de mınare olmuştur Islamda ozgun ve ozgul tapın-
ma yen mesc/ftır Kılıselenn çan sesı, metalık ses ye-
rıne mesc/flerde ınsan sesı yeğlenmıştırKılıselerde
çan'ın vuruş ve ntımlen gozlenerek, ezanın da bırta-
kım makamlara gore okunması gerekmıştır Islamda
cuma namazının camıde kılınması gıbı bır kesınlık de
yoktur Toplu namaz demektır Cemaat olan her yer-
de kılınabılır Nıtekım Paygamber, Mekke'öen Medı-
ne'ye goçerken camı ve mescıt duşunmemış, ılk cu-
ma namazını yolda kıldırmıştır Savaşlar boyunca top-
lu namazlar hep arazıde, çımenlıklerde ve su başla-
nnda kılınmıştır Cuma gunlennın toplu namaz gunu
olması da bu ılk cuma namazından sonra kurallaş-
mıştır Hınstıyanlar pazar gununu, Musevıler cumar-
tesı gununu toplu tapınma gunu olarak benımseyın-
ce Muslumanlara da cuma gunu kalmıştır Hıçbır Is-
lam ulkesınde camı, bugun ulkemızde olduğu kadar
bır ınanç nesnesı olarak one çıkanlmamıştır Bugun-
ku mollalar ulkesı iran'da bıle, hemen hemen ınanç
yogunluklu hıçbır yenı camı yapılmamış, eskı camı-
ler ve tapınç nesnelennın bakımı ve onanmı sağlana-
rak kullanılmıştır 1927 sayımına gore Turkıye'de
11 867 camı ve 200 kadar mescıt vardır 1945 sayı-
mında bu sayı 13 111 camı ve 400 kadar mescıt do-
layındadır Bugunse camı sayısı 72 bının ustundedır
Mescıt sayısını bılen yoktur Sozde eğıtme onem ve-
nyoruz 72 bının ustunde camıye karşılık, ılk ve orta
derecelı okul sayısı 62 bın dolayındadır
Ortunmenın de Islamın ozuyle heıtıangı bır ılgısı
yoktur Kadını ortuleme, yanı "kapatma kadınpsiko-
zu", kendınde bırtakım eksıklıkler, guçsuzlukler veh-
meden erkeğın zaafının bır sonucudur Zaten Islam-
da soz konusu olması da bunu doğrular yondedır Is-
lamın ılk yıllannda sıcak Arap yanmadasında kadın-
lara karşı erkek olumu daha yuksektır Bundan dola-
yı kadın nufus, erkek nufusuna gore daha çok ve da-
ha baskındır Yer yer dul kadın, varsıl kadın egemen-
lığı ve baskısı yaşanmaktadır Zengın fahışeler, olen
zengın efendısının malına konmuş canyeler (kapat-
ma kadın) var Butun bunların yanında bır de "Hev-
deç Olayı" yaşanınca, ortunme bır çozum olasılığı
olarak duşunulmuştur Ortuleme yoluyla hem evlı,
dul, kapatma ve kole kadının bırbınnden ayırt edılme-
S4 kolaylaştınlmış hem de evlı kadınlann denetım ve
gozetım altında bulundurulması ongorulmuştur Bu
durum, ne Peygamber, ne de Islam yorumculannca
hıçbır zaman dının/ibadetın gereğı ve ozu olarak be-
nımsenmemış, yorumlanmamıştır Hatta değıl kadın-
lann ortunmesı, muftunun/imamın bıle gerek namaz
kıldırırken gerektoplum ıçındeozel bırgıysı ıçındebu-
lunması ya da başına sarık/imame bağlaması dının
ozuyle ılgılı olmadığı gıbı, dınsel bır zorunluluk da de-
ğıldır Kuran'da tapınca (ibadet) ılışkın ortunme, yal-
nızca "setr-ı avret", yanı dışılık ve erkeklık alanlarının
kapatılmasıdır Kuran, namazda bıle ınsanlann butun
bedenlenyle kapanmalannı ongormemışken, ışyenn-
dekı ya da sokaktakı kadının baştan ayağa kara çar-
şaflaragırmesını, bohçalanmasını nasıl duşunebılınz
Islam dını çağdaş dın, dunya dını, evrensel dın dı-
ye mangalda kul bırakmayan dın tacırlenne şunu
anımsatmamız gerekıyor Her dın ınsanlık dınıdır, her
dın evrenseldır Insanlık dını olmasının, evrensel ol-
masının gereğı olarak da Zamanın ve çağın gerekle-
nne gore rıukum uretme yeteneğını zamanın ve ça-
ğın gereklenne gore ınsanı kucaklama, ınsanın onunu
açma ve ınsanı ozgurieştırme, mutlu kılma sevecen-
lığını ve dınamığını ozunde taşır
Liderler Demokrasisi
Dr. ENGİN ÜNSAL Hukukçu, Eskı tstanbul Mılletvekılı
A
merıkan cumhurbaşkanlığı >ap-
mış \braham Lıpcoln'den bır
alıntı yaparak demokrasıvı "hal-
kın, hâlk tarafindan halk için" > o-
netılmesı olarak da tantmlavabılı-
nz 1982 Anayasasıö maddesııle
demokrası kavTamını egemenlik başlığı altında bu
çerçeveye oturrmuştur Anavasanın 6 maddesı
"Egemenlık kayıtsız şartsız millenndır Turk Müle-
ti egemenlığını. anavasanın km duğu esaslara gore,
vetkili organlan elı ıle kullanıür. Egemenliğuı kulla-
nılmasL hiçbır surette, hıçbır kışive, zumreve veya
sınıfa bırakılamaz. Hıçbir kımse w a organ. kav na-
ğını ana>asadan almayan bır dev let yetkısı kullana-
maz" dıyerek toplumu >onetme erkının kımde ol-
duğunu v e bu erkın nasıl kullanılacağını açık bıçım-
de ortaya koymuştur
Klasık demokrasılerde halkın kendını vonete-
ceklen doğrudan seçebılmesı ve bu yönetıcılenn,
her şeyın ustunde halkın çıkarlannı koruması asıl-
dır Demokrası anlayışının özu kışılenn zumrele-
nn değıl halkın çıkarlannın one çıkanlmasıdır
Anayasanın egemenlık kavramının ıçenğmı tanım-
layajak vurgulamak ıstedığı husus da budur
Halkın egemenlık hakkını kullanma araçlan ge-
nel seçım, parlamento ve sıyasal partılerdır Bu ku-
rumlar, dolavlı demokrasılerde egemenlık hakknıı
yaşama geçıren avadanlıklardır Egemenlık kavra-
mının özüne uygun bır bıçımde avakta durması bu
kurumlann sağlıklı çalışmasına bağlıdır
Ulkemızuı sıyasal yaşamını otopsı masasına ya-
tırdığımız ve demokratık yaşamın venlennı değer-
lendırdığımız zaman toplumun geleceğıne umutla
bakmak bır haylı zorlaşıyor Iş başındakı hukümet,
çağdaşlık adına, Atatûrk'un koyduğu ılkeler doğ-
rultusunda, kazanılmış tum guzellıklen tek tek yok
etmeyı kendıne amaç edınmış durumda Ortaçağ
karanlığının sımgesı olmuş ınsan haklannı, temel
özgurluklen yok etmış, teror ıhracını sıyasal bır ıl-
ke olarak kabul etmış ulkelerle üışkılenn, tankat
şeyhlenne dev let katında saygınlık ^ağlamanın. Ba-
ti ya değıl Doğu'ya donuk eğıtımı vaygınlaştırma-
nın once çıkanlmak ıstendığı gunûmuzde, ulusal
egemenhğın avadanhklan olan kurumlann ışlevı-
nı yenne getıremedığını hûzunle gozlemektey ız
Bu olumsuz goruntunun nedenlen arasında ıkı
yasanın ozel bır ven olduğu karusındayız, Sivasal
Partikr Yasası ve Seçun Yasası.
Demokratık duzenın temız bır toplum yaratmak
amacı ıle halk yaranna ışleyebılmesı ıçın sağlıklı
sıyasal partılenn varlıgı bır onkoşuldur Partı ıçı
demokrasının ışledığı, hıçbır kışı ya da zümrenın
egmenlığınde olmayan partı kavramı ozgur ve çağ-
daş toplum yaratmak ıçın kesınlıkle zorunludur
Ulkemızdekı sıyasal partılenn sos>yolojık bır de-
ğerlendırmesını yaptığımızda, sıy asal partılenn de-
mokratık kurumlar olmaktan çıkıp
a
şahıs parti"
nıtelığınde, partının partı başkanı ıle ozdeşleştığı
kurumlara donuşnığunu gozlemlemek kolaydır Bu.
henûz gelışme surecınde olan demokratık yaşamı-
mız ıçın son derece sakıncalı bır gelışmedır
Kurumsal olarak sıyasal partı başkanlannın par-
tı ıçındekı etkısı ve yetkılen sanıldığından çok da-
ha genıştır Partı başkanı partı organlannın seçım-
lennde, genel ve yerel seçımlerde kımlenn lıstele-
re gıreceğı konusunda son sozu soyleyecek kışıdır
On seçım yapıldığı durumlarda bıle genel başka-
nın tercıhlen örgütlenn kulağına fisıldanır Ilk kez
mılletvekılı olanlara deneyımlı ağabeylen tarafin-
dan genel başkana karşı ya da ona karşın pohtıka
yapamayacaklanoğütlenır Partı polıtıkalannı sap-
tayan parüden kımlenn dısıplm kurulu aracılığı
ıle ıhraç edîleceğme karar veren hep genel başkan-
lardır Bunlara karşm partmın seçımlerde başansız
olması seçım sonrasında bır varlık gosterememe-
sı konusunda ıstıfa etmeyı unutan da onlardır On-
lann ınancına gore parti başkanlan kraldır ve
krallar asla yanlış yapmazL
Batılı benzer kurumlara baktığımızda, partı ge-
nel başkanlannın kendılennı partının sahıbı gıbı
değıl memuru gıbı gorduklennı anlamak kolaydır
Başansız oldukJannda bunu alçakgonullulükle soy-
ler ve ıstıfa ederler Boyle durumlarda orgut de par-
tı ıçı dınamıklen yaşama geçırerek yenı bu- başkan
seçebılır ve tûm bunlar son derece doğal karşılanır
Batı'da genel başkan; yararlı olduğu surece, partı
ıçın vardır Bızde ıse parti, genel başkan ıçın var-
lığını surdurur gorûnumdedır ve başansı genel baş-
kana, doğrudan orantılanmıştır
Partı ıçınde genel başkanın mutlak otontesı sı-
nırlanamadığından partının mılletvekıllen, beledı-
ye, ıl genel meclıs uyelen ve partı yonetıcılen sı-
yasal rotalannı genel başkana gore çızmekte bu ro-
tayı ızlemeyenler yabanotlan gıbı sokülup atılmak-
tadır Boylece egemenlık kavTamı halk ıçın var olan
bır kavram olmaktan çıkıp sıyasal partı başkanla-
nnın egemenhğıne donuşmüş bır kavram olarak
karşımıza çıkmaktadır
Etraflannda yurtsever bılınçlı potıkacılaryenne
gozü açılmadık sığırcıkyavrulan ısteyen partı lıder-
lerı bugun toplumumuzun ıçıne duştuğu demokra-
sı bunalımının başlıca sorumlulandır Dun soyle-
dığını bugün yadsıyan, dun soyledığının bugün tam
tersını yapan, temsıl ettığı duşüncenın egemenlığı
ıçın hıçbır ozvende bulunmayan kışısel çıkarlan-
mn savunmasmı ıdeolojı ve partı çıkarlannm ustun-
de tutan ve çevresını dıledığı gıbı gudumleyebıle-
cek üstün ınsan sendromuna y akalanmış partı baş-
kanlan ıle Turkıye, demokrası maratonunu koşa-
maz
Gordıyom'un duğumu nasıl çözulecektır
7
İşe on-
ce sıyasal partıler y asası ıle başlamak gerekır Par-
tı genel başkanlannın seçımını ıkı donem ıle sınır-
lamak kaçmümaz olmuştur Boylece partılerde ge-
nel başkan dayatması \ e genel başkanın keyfine go-
re demokrası anlayışı onlenmış olur
Isv eç sendıkalannda böyle bır kısıtlama vardır ve
sendıka genel başkanı ıkı donem ış başında kala-
bılmektedır Bu uygulama, sendıkalann düzenını
hıç bozmamış, tersıne yenı lıderlenn ortaya çıkma-
sını ozendırerek sıstemı daha da guçlendırmıştır
Partı başkanlannın en çok ıkı donem gorevde
kalabılmelen. partı ıçınde yapılacak on seçımlere
tum uyelenn katılması, partı genel merkezlennın
seçımle ış başına gelecek adaylann en fazla yuzde
beşmı belıryebılmcsı partı ıçı demokrasmın mı-
henk taşlan olmalıdır
Rejımın, liderler yaranna ışleyen bır demokrası
anlayışmdan halk yaranna ışleyen bır demokrası
anlayışına donüşmesı gerekır Halkın ozlemlennı
ve soylemlennı goz ardı edıp demokrası adına oz-
vende bulunamayan partı başkanlannın bu ulkeye
bır 12 Eylul facıası yaşattıklan gerçeğı henuzbel-
leklerden sılınmemıştır
Eğer bır gun ulkemızde ozgurlukler yıne askıya
alınırsa, sıyasal partılenn başkanlan kendılennden
başka hıç kımseyı suçlamasınlar
Burada TBMM'de bulunan demokrasıye, halkın
çıkarlanna, toplumsal değerlere ve aydınlık bır ça-
ğın zorunluluğuna ınanmış mılletvekıllenne çok
önemlı bır görev düşuyor, ettıklen yemının gere-
ğını yenne getırerek darboğazdakı demokrasının
onunu açmak ıçın partı başkanlannın sesını değıl
kendı ınançlannın ve vıcdanlannm sesını dınle-
mek Tevfik Fıkret'm dedığı gıbı "fıkri hûr, vicda-
nıhür" mılletvekıllen, kışısel geleceklenne ılışkın
ka\gılardan kurtulup toplumun ve demokrasının
geleceğı ıçın kaygılanmaya başlamadıklan sürece
daha çok 12 Eylul'ler yaşamamız kaçınılmaz olur
PENCERE
Püf Noktası
MGK (Mıllı Guvenlık Kurulu) bıldırısınde zorun-
lu eğıtımın 5 yıldan 8 yıla çıkarılması var
8 yıllık zorunlu eğıtım uzerıne hesaplaşma, ge-
leceğımızın yazgısını saptayacak
Nasıl?
Konu devletın ust katındakı MGK'nm bır goru-
şu dıye ele alınamaz, çunku bu sorunun ıçenğı ne
sıyasıdır, ne askerıdır, demokrası ve uygarlığa ılış-
kındır.
•
Daha 1784'te Immanuel Kant 'Aydınlanma A/e-
dır?' adlı yazısında soruyu şoyle yanıtlıyordu
"Aydınlanma, ınsanın kendı suçu ıle duşmüş
olduğu ergın olmayış durumundan, yanı kendı
aklını bır başkasının kılavuzluğu olmadan kulla-
namayışı durumundan kurtulmasıdır "
Bır ınsan akılca nasıl ergınleşır?..
Oğretımle
1
Ancak bır çocuk eğrtılırken aklını ınancın gerı-
sıne ıtmeye zorlanırsa, aydınlanamaz, bağımsız
karar veremez, ozgur olamaz, yurttaş olamaz, kul
olur Demokratık toplum kullardan değıl, yurttaş-
lardan oluşur
Demokrasının beşığı Avrupa'da bu sorun çok-
tan çozulmuştur
Ya Turkıye'de
9
•
Turkıye'de sorun guncel
20'ncı yüzyılın ılk çeyreğınde laık Cumhunyet
kurulurken Turkıye'de sanayıleşme yoktu, burju-
vazı yoktu, felsefe yoktu, laıklık yoktu, demokra-
sı yoktu, çağ atlamak ancak bır kultur ve oğretım
devnmıyle olanak kazanabılırdı 'Kurtuluş Savaşı
kuşağı' 1924'te Oğretım Bırlığı Devrımrnı gerçek-
leştırdı, medrese eğıtımıne paydos denryordu, Ba-
tı'dakı oğretım duzenı benımsenıyordu
Mustafa Kerrtal Atatürk, laık Cumhurıyetı boy-
le yetışecek gençlığe emanet ettı
Şerıatçılar, çok partılı rejımden bu yana 'Oğre-
tım Bırlığı'nı parçaladılar, Aydınlanma'ya karşıt
yenı kuşakları yetıştırecek kurumları çoğalttılar;
Kuran kursları ve ımam okullarını temel oğretım
kurumuna donuşturduler Koktendmcı Islam dev-
rımının tohumlan bu okullarda atılıyor, boyle gıder-
se Turkıye bır sure sonra Iran ya da Suudı Arabıs-
tan'dan beter bır karanlığa gomulecektır
•
Dunyada zorunlu 5 yıllık eğıtımle yetınen 12 ul-
keden bırı Turkıye'dır
Nıçın?
Matbaa nıçın 280 yıl, teşrıh nıçın 150 yıl geç gır-
dı Turkıye'ye? Zoruniu 8 yıllık oğretım neden 25
yıldan berı Turkıye'de benımsenemıyor, surunce-
mede tutuluyor? Çunku 7 yaşındakı çocuk 8 yıl
akıl ve bılım yoluyla saptanmış oğretımden geçer-
se 16 yaşına erışecek ve Kant'ın dedığı gıbı "bır
başkasının kılavuzluğu olmadan" aklını kullanma-
sını oğrenmış olacak' Bu yaştan sonra ozgur ıra-
desıyle mesleğını seçmeye yonelecek, ısterse
ımam olacak
Şerıatçı, çocuğu kuçucuk yaşında yakalayıp
Kuran Isursuna ve ımam hatıp okuluna gonde/e-
mezse amacına enşemeyeceğı ıçın 8 yıllık oğre-
tıme karşı duruyor
8 yıllık zorunlu oğretım, ne partı ne de polrtıka
sorunudur
8 yıllık zorunlu oğretım, askerın de sorunu de-
ğ'l
Insanın sorunu
1
Uygar ınsanın
BODRUMyTURGUTREİS'TE
DENİZ KENARI
Ozel plaj, yan olımpık havuz, restoran,
market, havuz-bar. moblelı
4 KİŞİÜK APARTLÂR
Bayram ozel fıyatı 2 950 000 - TL
OD4K TATtL KOYU (0212) 587 42 31 - 587 44 39
27 Donem
28 02/1981-27 02'1982
Oda Başkammız
M.Cevat KERMAN'ı
ka> betmış bulunuyoruz Aılesı ve tüm Hanta
Muhendıslen camıasına başsağlığı dılenz
TMMOB
Harita \ e Kadastro Mühendisleri
Odası Yönetim Kurulu
Bıncık kardeşım
SELMA GÖNENÇ'İ
06 12 1951
Şofben zehırlenmesınden 20 Mart 1997 gunu
kaybettık
Acımızı paylaşan BASİSEN Sendıkamız yönetıcı
ve uyelenne, KavakJı Beledıyesı'ne, Istanbul Adlı
Tıp yetkılılenne, tûm akraba, dost,
arkadaşlanmıza teşekkür edenz
ESAT ÖZB4\TL4>IOĞLU
Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA
ÇARŞAMBA TOPLANTILARI
TÜRKİYE'NİN SİYASİ GÜNDEMİ
Sunuş EMRE OKTEM
(Galatasaray Unıversıtesı Hukuk
Fakultesı Arşt Gor)
Konuşmacı DENİZ BAYKAL
(Cumhunyet Halk Partısı Genel Başkanı)
Tanh : 26 Mart 1997 Çarşamba
Saat =17.30-19 30
Yer • TARIK ZAFER TUNAYA KULTUR MERKEZİ
(Eskı Beyoglu Evlendırme Daıresı-Tunel)
•
T T T T Î T ] 293 S9 7» (3HAT)
OYUNCULARI
Muzaffeı- İZGÜ »öneıen: Y
246 35 19
247 36 34
Muzıklı Komedi
2 Bolum
Athol FUGARD
İŞARHLARI
SON OYUN
28 Mart 21 00
Refik ERDURAN
EŞEKDAĞ'ın
SEVDALISISON OYUN
27 Mart 21 OO
Hluzık :
tflelih Kikar
itMlrl Saal 21.00
D L. Coburn
KONKENİ
PARTİSİISON OYUN
30 Mart 15 00
Murathan MUNGAN
ORHAN VELI
Oynayan: Müşfik Kenter
25 Mart Saat: 15 00
Retervasycnlannızı Master ve Visa kartları ile yaatırakilirsiniz
T.«lro Ayna
KUVAYI MİLLİYE
KAOINLARI
Yazan NeziheAraz
Yotveten Şakır Gurzumar
Salı Çarşamûa. Perşenrbe 21 00
Had Çamar v*neçB Oyuvüen SartmfndB
Teşvüoys Caü No 60 Tsşv*jy«
Tel »«3566
YUKSEL
ERDOĞAN
Resım Sergısı
13 Man 31 Mart 1997
Yasemm Kumral Sanat Galerteı
MODA Tel (0215)348 24 00
^ 96 Cannçs Film Festivali En Iyi Yönetmen Odtıl J ?*&
DALDA OSCARADAYI
Sa//
DiHİetileri
rebetıkolar&
bakan halk f arkılan
Saatc 21.30
CABARET
Yeşılpınar Sok No 2 Anuvuıkoy
M 1T> % 38
7PAECSS nILlIA» a'
iûSÜACB -. İACI ! 3 J H .
BİR JOKL VE ETHAN COEH FİLMİ
FAEGO
7 DAia» OSttt ABATI Ml FİIM, flZlH İ0N HKIU* VtZTONDA
B*yofi<u r l l A S 2 4 9 O1 6 6 12 OO 1 4 1 5 - 1 6 ^ 0 6 4 S S 1 1 5
Kadıköy B R Q A D W A Y 3 4 6 14 61 1 0 0 13 3 0 16CO 9 O O 2 1 3 O
Ortakfly F E R I Y E 2 3 6 2 6 6 4 16 4 5'ianuy FERIYE 236 28 6
nKara METHOPOL 42S 74 7
i:
J
.
! V
Kültür Sanat
ilanlarınız ıçın:
293 8 9 78 (3 hat)
V
j;
ö
1"
•a
V
BALKESİRASLİYE
l.HLKUK
\t\HKEMESİ'NDEN
EsasNo 1996/517
Davacı Selahattın En-
der \ekılı tarafindan da-
valı Selıme Ender aley-
hme mahkememıze açîl-
mış bulunan boşanma
da\asının yapılan yargı-
laması sırasında
Davacı vekıhnın. da-
valı Selıme Ender'ın Ga-
zıosmanpaşa Mah Çına-
raltıSok No B.Balıke-
sır adresıne çıkarttığı da-
va dılekçesmın bıla teb-
lığ donmesı ve zabıtaca
yapılan adres tetkıkınde
de davalının adresıne
rastlanılamadığından
Balıkesır Merkez Se-
lımıye Mah Cılt 022-
04,sayfa 13,kutuk 300
sırasında nufusa kayıtlı
Kemal ve Hafıze kızı
21 3 1971 dludavalı Se-
lıme Ender'ın mahkeme-
mızdekı dosyası ıçın
10 4 1997 gunu saat
9 10"da duruşmaya gel-
mesı veya kendısını bır
vekıl ıle temsıl ettırmesı,
aksı halde duruşmaya
yokluğunda devam olu-
nacağı ve karar ver-
ıleceğı hubusu teblığ yer-
ıne geçmek uzere ılan ol-
unur 16 1 1997
Basm 5068
Banka kredı kartlanmı ve
kımlığımı kaybettım
Hukumsuzdür
RAMAZANKOÇ
Huvıyetırru ve ehlıyetımı
kaybettım Hukumsuzdur
ARNO GORABETYAN