Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 MART 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Emine Ceylan'ın görülmesi ve tadılması zorunlu fotoğraf sergisi Taksim Sanat Galerisi'nde
Yitîşe karşı direııiş fotoğrafları
MEHMET BAVHAN
Boşlukta gibi duran. sarmalandığı or-
tamla bağı zayıflamış insanlar. Kesinlik-
le durgun, kıpırtısız, sonsuz zamanı din-
ler gibi. Iç yapılannın tınısı, fizik varlık-
lannın önüne geçerek. EvTenin tıtreşı-
mıne ulaşmak istercesine. Izleyicıyı, ge-
lip geçıci dünya yaşamının anlamını ve
gizli düşünce boyutunu araştırmaya zor-
layarak. Asıl güçlerini bir yerlerde bı-
rakmış olmanın hüznü ve zayıflığı ile
durgun. bedenin ağırlığı ile yorgun, ikir-
cıkli, bilinmeyenden gelecek uyanyı
bekleyerek.
Ve hüzün.
Emine Ceyian'ın görülmesi ve tadıl-
ması zorunlu sergisi Taksim Sanat Ga-
lerisi'nde. Çağdaş anlayışlı kent yöneti-
cilerine kavus,tuğumuzda nülerle de zen-
gmleşerek.
Dış hekimliği yapmakta Emine ve on
üç yıldır fotoğraf çahşmakta. Daha ön-
ce üç kişısel sergi ve bir albüm. Bu ser-
gi için de rüm aynntılan özenle düşü-
nülmüş bir albüm. fotoğraf dünyamıza
sunulmakta. "Kram Asiye'ye, güvenle"
diye başlayan. Tabii siyah beyaz.
Omûr boyu sürecek bir arayış
Neden sı>ah beyaz? "Daha sanatsal
ve zengin anlatunı oiduğunu düşünüyo-
nım. Sinemayadaha vakınım. ama renk-
li fotoğrafa çok uzagım. Siyah beyazın
keşfedilmeyi bekleyen nice olanaklan oi-
duğunu görüyorum. Çekimden baskıya.
Daha yalın, dolaysız ve daha gJzemlL" Fo-
toğrafın hep kolayca oluverdiği sanılır.
çekılen acılar bilınmez. lyi birbaskı ise
tekrarlanamaz. "Hele benim karanhk o-
da çahşmam daha zortu. Karar verebil-
mek, bitti diyebilmek ne kadarzor. Araş-
tınna hep süriiyor ve biteceğini sanmıvo-
rum. Belki de ömür boyu sürecek arayış
ve güzel olan bu. Sonuca ulaşamamak.-"
Yapıtlannın tümünde belirli bir çizgi-
yi. bütünlüğü koruyan az fotografçımız
var. Genellikle "Ne iş olsa yapanm abP
der gibi daldan dala atlarlar. Emine, iç se-
sinı dinleyerek sapmadan arayışını sür-
dürmekte. Kişiliğinin yansıması gızem-
li görüntüler üretmekte. Agır siyahlann
içınde yalnız ve hüzünlü kişiler. Bekle-
yen, umudu kaybetmekle kaybermemek
arası tedırgın.
Zengin siyahlar, ağırlaştınlmış gök-
yüzü, gereksiz açık lekelere yer venlme-
mış ve her milımkare elden geçınlmış
Üzayıp giden demiryolunun kıyısında
gencecik bir istasyon şefi, gelmeyecek
demiratı beklerken sessizligine ve yal-
nızlığına gömülmüş. Yaşlılığın güngör-
müş çizgilerini taşıyan kadın, düşler ül-
kesinden gelen martılan algılamakta,
belkı de geçmişini ve geleceğini anim-
samakta. Kollannı göğe uzatmış ağaç
gövdesı, geçici bulut parçasından yal-
nızlıgına çare ummakta.
'Günün akışma kapılmıyorunv
Fotoğraflanndaki durgunluk. iç boyu-
tun derinliğinde hüzne dönüşür gibi
-Aslında biraz kötümserim galiba. Yaşa-
mın akışı ve öliim. Sonsuzluk. yjtirme.
aynhklar. Sonrası. Günün akışına kendi-
mi kaptıramıyorum. Belki bir direniş yi-
tişe karşı fotoğraflanm. Belki bir rutku.
Ama valnız. Çok etkilendiğûn bir görii-
nüm, nesne, duygu fotoğrafa dönüşmez-
se yarun kahyor ve üzücii oluyor." Sanki
dokunmak. kucaklamak. özümsemek gi-
bi. Bir zamanlar şöyle dıyordun: Fotoğ-
raf yeteri kadar güçlü bir malzeme mi?..
"Diyordum. Hatta bir ara uzaklaştım.
Gene de bocalıyorum. Edebiyatla da ug-
raşıyorum. öykü yazıyonım. Sinema da
cekiyor. Ama fotoğraf bam başka. Şimdi-
k'rde yeni tasanlarla yeniden yogunlaş-
tun. Devam edeceğün galiba." Başanlı
olanlann, bir boyut yakalayanlann dura-
lamasına çok hayıflanınm. Derinleşile-
>iyah beyazın
keşfedilmeyi bekleyen
nice olanaklan
oiduğunu belirtiyor
Emine Ceylan. Daha
yalın, dolaysız ve daha
gizemli.
Fotoğraflanndaki
durgunluk, iç boyutun
derinliğinde hüzne
dönüşür gibi. "Aslında
biraz kötümserim
galiba. Yaşamın akışı ve
ölüm. Sonsuzluk,
yitirme, aynlıklar.
Sonrası. Günün akışına
kendimi
kaptıramıyorum. Belki
bir direniş yitişe karşı
fotoğraflanm. Belki bir
tutku. Ama yalnız. Çok
etkilendiğim bir
görünüm, nesne, duygu
fotoğrafa dönüşmezse
yanm kalıyor ve üzücü
oluyor."
cek, zenginleşilecek asamadır şimdi. Ve
fotoğraf en az diğer dallar kadar zengin-
dir, güçlüdür. Daha da ötesi. görkernli-
dır.
Fotoğrafı üretmek ve anlamak için
sağlamtemelkültürgerekır. Yıllarsüren
uygulamalarla teknik inceliklere egemen
olunmalıdır. Makine ve film sadece ara-
cıdır. Bazılan ruhlanndaki enerjiyi akta-
nr görüntülenne. Emine gibi Frekans
sapmalanndan anndınp yoğunlaştırarak.
Biçimsel durulma, içsel zenginliği geti-
rir. Görünür gerçekten yola çıkarak dü-
şün ve duygu evTenine uzanış olabilir fo-
toğraf. Fotoğrafın yükü görünmeyende-
dir. Izleyici yeterli birikime sahipse ve
benzer binkımlere ulaşmışsa ışınımı al-
gılar ve kendi enerjisi ile bütünleştinr.
Dahadazenginleştirir. Görünenlerin öte-
sine geçer gizli kapıdan. Bazen bir yüz-
de, bazen umulmadık bir nesnede veya
dokuda ya da grilerin tonundadır bu ka-
pı. Tüm göriintüyü sarmalayan enerjide-
dir. Ya da daha ötelerde. Ötelerde ya da
içimizde.
Sezgi ve duygularla seçilmiş
Fotoğrafın büyüklerinden yakın bul-
duklann var mı? "Fotografta pek mitos-
larun yok, edebiyat ve sinemada var. Ka-
ramsar yorumu ile Diana Arbus'u yakın
bulurum. Saudek, Witkın, Koudelka."
Yaşamında Arbus'u ömek almamani di-
lerim. Meatyard'ı da incelemelisin ve
diğerlerini. Belki de fotoğrafık yorumur
gücünü tümü oluşturmakta. Eski fotoğ-
raflannda beyaz yüzler, montajlar vardı.
"Bunlardan uzaklaştım. Bilgisayar ko-
laylıklar getirdL SaatJerce uğraşöğım şey-
ler tuşlara basmakla olmakta ve benze-
rini tekrarlamak anlamsızlaşmakta. Tek-
nik mükemmelliğe erişmiş yalmkğuı pe-
şindeyim şimdi Annmış ve içeriği zen-
gin."
Ancak bunun bedeli çoğunlukla anla-
şılamamaktır. Bakmak ve görmek ara-
sındaki farkm en çok yaşandığı malze-
medir fotoğraf.
-İnsan veya nesnelerin iclerine doğru
girip ilk bakışta dışa yansımayan gerçe-
ği veya durumlan saptamaya çabalarun.
Fotoğrafladığım kişinin yüzü veya bede-
ninde hep aynı duyguyu yansıtan etki
aranm. Sonsuzluğu, var oluşu ve yok o-
luşu algılatan mekânlar, doğa parçalan,
hayvanlar.insanlar.şey ler. Karmakanşık
dünyadan istediklerimi seçerim. Ayıklar
ve işlerim. Bazılannın daha önde görün-
meterini sağtarun. Yaşamıma kanşımş, iç
içe geçmiş bir ruh hali bu. Konulanmı
kendi gerçeklikleri ile değil de fotoğraf-
lardaki anlabm ile görüyorum."
"Geride bırakögım yıilardan sonra ar-
ük ne yaptığınıı ya da ne bildiğimi düşün-
müyonım. Sadece sezgilerimle. duygu-
lanmla seçtiğim konular üzerinde çalışı-
yor ve çalışıyorum. Görüntüler dünyası
ile bütünleşmiş olarak fotoğraf aracılığı
ile dünyayı seyrediyorum."
Şiir kitaplanna uzanıyor elim. 1200
yıl önceden sesleniyor biri: Incecık bir
sis ' Yerleşir baharda / Ovanın üzerine. -
Yüreğim ıssız. / Alacakaranlıkta ' Bir
bülbül şakıyor.
Kumpanya Bale Türk, olanaklan değerlendirememekten yakınıyor
Kanadanmakiçin sponsormyorRANAEVCfMCrBRIEN
Kumpanya Bale Türk, Is-
tanbul'da yaşam savaşı veren.
varlığını azimle ve aşkla sür-
düren birkaç modern dans
topluluğundanbiri. 1994 yılı-
nın ekim ayında kurulmuş ve
1995 'te gösterilerine başla-
mış. Topluluğun kurucusu
Berrak \edek, Ingilızce, Al-
manca, Fransızca ve Rusça
konuşabılen. Boğazıçi Üni-
versıtesi Mütercim Tercü-
manlık Bölümü mezunu kül-
türlü bir genç. Baleyı ve mo-
dern dansı küçük ya^lardan
beri dünyanın çeşitli büyük
şehirlerinde katıldığı kurslar-
da ve atölye çalışmalannda
öğrenmış. Aklına koymuş bir
kere. 1
"Kumpan>a"sını yaşa-
tacak; insanlara sözcüklenn
ulaştıramadığı duyumlan, en
özel deneyımleri koreografi-
leriyle aktaracak. Kendisiyle
önümüzdeki günlerde ba^la-
yacak olan yenı programlan
uzenne konuştuk.
- Bize Kumpanya Bale
Türk'ün nasıl oluştuğunu an-
laürmısuı?
BERR.^K YEDEK- Bu
topluluğu kurmaya karar \ er-
diğim günlerde bir haftahğına
Rusya'ya gıtmıştim. St. Pe-
tersburg'da bir besteciyi tanı-
yordum, amacım onunla bu-
luşmakrı. Her şey bir haftada
oldu. ICoreografVTadmıirTi-
minski'yle tanıştım. Kendisı-
ne bir modern dans topluluğu
kurmak istediğımi. fazla bir
para veremeyeceğimi, ama
böyle bir topluluğun kurulu-
şunda görev alabilirse mem-
nun olacağımı anlattım. Daha
sonra beni aradı ve gelmeyi
kabul ettiğıni söyledi. Bir ay
kadar dansçılarla çalıştı, ders-
ler verdi ve "BateS"nin kore-
ografisıni yaptı. "Bale S",
bestesı Şenol FiHz, Krol Yay-
la \e Hakan Şensoy'a ait bir
müzik üzerine kurulmuştu.
Buna benim ilk koreografim
"Merdivenler" de eklendi ve
1995 te ilk gösterimizi yap-
tık.
- Kuruluşundan beri Kum-
panya Bale Türk'te kimler
dansetti?
Kurulduğumuzda sekiz ki-
şiydik; hepsi MSÜ'de modern
dans ve bale bölümlerinde öğ-
renciydiler. Çalışma şartlan
çok ağırdı. Hem okullannı
rıem de pro\'alannı süfdürmek
zorundavdılar. Ozamanlarne
Kumpanya Bale Tûrk,
bugün ve yarm saat
20JO'da Yunus Emre
Küitûr Merkezi'ndc
urtdışından sürekli davet
almalanna karşırı gidemediklerini
belirten toplululuğun kurucusu Berrak
Yedek, "Türkiye'de böyle bir topluluk
oiduğunu duyanlar şaşınyor ve çok
ilgileniyorlar. Imkânlar çok, ama
elimizde imkânlan gerçekleştirecek
imkân yok! Ekibimiz kaliteli bir şekilde
hazır. Bizi kanatlan altma alacak bir
sponsorumuz olsa, bir çok sorun
çözülebilir. Hazır bir paketiz biz şu anda.
ama kabımız eksik" diyor.
provalar için, ne de gösteriler
için dansçılanma bir para
ödeyemiyordum. Şuandaiki
erkek, dört kızdan oluşan altı
kişilik bir kadromuz var: Cem
İndere. Djamel Fellouhe, Can-
daş Baş. Pınar Ayar, Zeynep
Sile ve Özge Babahan.
- Büdiğim kadany la. kad-
ronda Türk dansçılar kadar
vabancı dansçılara da yerayir-
mak istiyttrsun.
Evet, neden olmasm? Ör-
neğin Zürih Balesi Türkı-
ye'ye geldiğı zaman. Carles
Carreras'latanışmıştık. Dina-
mik ve hızlı bir dansçı. Mo-
dem dansta çok başanh. Ba-
na o zaman Zürih balesınden
çıkmak ıstediğini, büyük top-
luluklarda kukla olmak yeri-
ne, küçük ortamlarda daha
üretken. bağımsız bir dansçı
olmak ıstediğini anlatmıştı.
Bu aklımda kaldı. Gelişmek-
te olduğumuzu hıssedince
kendisine yazdım. Yeterli pa-
rayı bir araya getirdiğımiz za-
man, bize katılmaya hazır.
- "Ritm Oyıınlan" bu yılın
ilk prograını mı olacak?
İlk gösterimiz Şişli Terak-
ki Lisesı'nin sahnesınde ya-
pılmıştı; özel bir gösteriydi.
"Ritm OyunlarT bu sezon
halka açık ilk gösteri dızımız
olacak. Bu gösterilerde dört
ayn koreografi yer alıyor,
"Ortaçağ Ezgileri'-, "Merdi-
venler". "Şavuşga" ve "Ritm
Oyunlan": yani son koreog-
rafınin adı bütün gösterinın de
başlığını oluşturuyor. "Orta-
çağ Ezgüeri", ortaçağ müzik-
leri üzerine kuruldu; 11., 12.
ve 13. yüzyıla ait orijinal mü-
zikler. El yazmalanndan gü-
nümüze ne kadar bilgi kaldıy-
sa, aslına uygun olarak yapıt-
mış. Vurgulamak gerekır kı
bu eserde anlatılan Avrupa
Ortaçağı. Neden ortaçağ?
Çünkü şu anda ortaçağ gibi
bir dunımda yaşadığımızı dü-
şünüyorum. Herkes bir özgür-
lüktür tutturmuş. ama böyle
bir şey yok. KarmaşıklıR had
safhada.Ortaçağ'dakı sanata
baktığımız zaman. bütün kar-
gaşaya rağmen sanatta bir sa-
delik oiduğunu görürüz. Rö-
nesans öncesi fresklerde, iko-
nalarda bir sadelik vardır. Or-
taçağ sanatından esinlenerek
kendi kafamdaki sadeliği or-
taya koyabileceğimi düşün-
düm. Murat Söğüdüoğlu da
bu esere çok güzel dekorlar
yaptı.
Bir şirket kurmabvTz
- Işık? Ortaçağ karanlığuu
ifade edebilecek ışık da çok
önemli gibi geUyor bana.
Evet. haklısın. Işığı Yüksel
Aymaz yaptı. çok da başanlı
oldu. Dekor. lm x 2m ve 2m
x 2m boyutlannda ıki tablo-
dan olu^uyor. Bunlar ışık sa-
yesinde karanlığa ışınlanmış
gibi duruyorlar. Tabii, gittiği-
miz her tiyatroda şartlara gö-
re ışık biraz değişiyor.
- Biraz da diğer eserlerden
söz edermisin? "' Merdiven-
ler" senin için önemli galiba.
O benim ilk esenm. Sırf bi-
zım için yapılmış bir beste
uzenne kuruldu. Samim Ka-
raca, Reşat l ca. Ylünip Utan-
dı, Şenol Filiz, Birol Yayta ve
Serap Çağlayan Ay bar beste-
lediler; çok mistık bir müzik.
Merdıvenlen felsefı anlamda
ele alıyor; ilişkiler ve insanla-
nn kendi amaçlannı belirle-
yip yollannı o amaçlara göre
çizmeleri. Bazı yollarparaiel.
Arada sırada tökezleniyor, a-
ma düşe kalka amaca ulaşma-
ya çalışıyor. Dansımız da öy-
le, hareketsel olarak çok para-
lellik \-ar. Tasanmı yine Mu-
rat Söğütlüoğlu tarafından
gerçekleştirilmiş merdivenle-
rimiz var.
- "Şavuşga" ne demek? Ne
anlaüyorsun bu dansta?
Şavuşga bir Hitit tannsı.
Aramıza üç yetenekli dans-
çım Cem indere, Candaş Baş
ve Pınar Ayarkatıldığı zaman,
onlara uygun bir koreografi
yapmak istedim. Çok büyük
birtutkuyla yaptığım bir çalış-
madır. Cem. gök tannsı Te-
şub' u, Candaş onun kansı He-
pat'ı, Pınar da Aşk ve Savaş
Tannçası Şavuşga'yı canlan-
dınyor. Şavuşga, hem kadın,
hem erkek olan. çelışkılen
bünyesinde banndıran bir tan-
n. Dansçılarkendilerinden de
katıyor, hissederek oynuyor-
lar.
- Gelelim "Ritm Oyıınla-
n"na. nasıl bir eser bu?
Müzığini 3 Mısırlı darbu-
kacı çalıyor, "The Muskaans
of the Nile" (Nil Müzisyenle-
n). Salt ntmık bir deneme bu,
başka hiçbır şey değil. Çok
coşkulu... İnsanlar tiyatrodan
omuzlannı, kalçalannı oyna-
tarak çıkıyorlar. Bir gösteri-
mizde Kaunos Açıkhava Ti-
yatrosu'na turneye gitmiştik.
Üç bın sekiz yüz otuz beş ki-
şi vardı; futbol maçı gibiydi.
Sekiz dakıkalık dansın başın-
dan sonuna kadar sürekli alkış
tuttular. Darbuka tam bizim
enstrümanımız; insanlan ye-
rinden kaldırdı. Yukandaki
kaleden taşlar düşecek diye
korktuk! En zevkli turnemiz-
di.
- Topluluğunun bu gününü
ve geleceğini nasıl görüyor-
sun?
Benim açımdan iyi, çünkü
tamamıyla kendimi bu amaca
verdim. Bu topluluğu yaşat-
maktan başka bir şey düşün-
müyorum. Ben daha ne kadar
maddi olarak dansçılanma
destek olabileceğim, bıl-
miyorum. Bir şirket kur-
mamız gerekıyor. para lazım.
AFış, prodüksiyon masraflan
ve benzer şeylerin sponsorlar
tarafından karşılanması
gerekıyor. Topluluğun ış-
lemesi için yürütülen bütün
sistem sürekli para yiyor.
Dansçılanmapara ödemek ıs-
tiyorum. Ne kadar iyi tanıtım
olursa, her şey o kadar iyi
oluyor. Düzgün bir tanıtım
filmimiz, dosyamız olmalı.
Bir yer muşambamız bile yok,
kiralıyoruz. Buna rağmen,
çok fazla ağlayıp sızlan-
mamak gerek. Bize Akademı
İstanbul gibi Aksanat gibi
kurumlar destek oluyor. Ka-
yacık Fotoğraf Laboratuvan
bütün fotoğraf. afiş bas-
kılanmızı parasız karşılıyor.
Fotografçımız Johannes
Brückel de destek oluyor.
Cem Ali Türergrafık tasanm-
cılığımızı yapıyor. Yani şans-
lı olduğumuz konular da çok.
'Bir Ata Krallığım' kapalı gişe
• Kültür Senisi - ŞehırTıyatrolan"ndabu sezonun
kapalı gişe oynayan 'Bir Ata Krallığım' adlı oyun
Üsküdar Musahipzade Ceial Sahnesi'nde
sergılenmeye de\am ediyor. Shakespeare'in
Machbeth, Hamlet. Kral Lear, 111. Richard, Atinalı
Timon. Julius Cesar, IV Henry, Troilos ve Cressida,
Antonius ve Cleopatra, Fırtına. Nasıl Hoşunuza
Giderse ve sonelerinden Orhan Bunan, Talat Halman,
Can Yücel. Berna Moran. Sabahattın Eyuboğlu. İrfan
Şahinbaş. Mına Urgan ve Başar Sabuncu'nun
Türkçeleştirdiği ve Başar Sabuncu tarafından sahneye
konulan "Bir Ata Krallığım". Shakespeare'in ana
temalan intikam tutkusu ve iktıdar üzerine çarpıcı bir
kolaj çalışması
'Yerel Yönetimler Fuanı'
• Kühür Servisi • Bu yıl ilk defa Ankara'da
geçekleştirilecek olan 'Yerel Yönetimler Fuan'na
Şehir Tiyatrolan da çeşitli etkinliklerle katılacak.
Fuara, Sönmez Atasoy'un yazdığı Yahya Kemal
Beyath'nın yaşamını konu alan ve Toron
Karacaoğlu'nun tek başına oynadığı 'Kendi Gök
Kubbemiz' adlı oyunla katılacak olan Şehir
Tiyatrolan, 27-30 mart tanhleri arasında Altınpark'ta
açılacak fuarda arşivlerinde bulunan afiş, broşür.
dergı ve oyunlann video kasetleri ile birlikte dekor
kostüm eskizlenni de tıyatroseverlere sergileyecek.
igan müziği konseri
Kültür Servisi - Üç yıldır surmekte olan Şişli Etfal
Müzik Akşamlan'nın 19.'su perşembe akşamı Çıgan
müziği konsen ile devam edecek. Aslı Süer Aksoy
(keman), Bahar Oruçoğlu (keman), Herman Heder
(gıtar) ve Guy Bartelmy'den (akordeon) oluşan dörtlü
Çigan müziği örnekleri sunacak.
İlaç' konulu karikatüp yarışması
sonuçlandı
• Kühür Servisi- Kıbns Türk Tabıpleri Birliği ile
Kıbns Türk Karikarürcüler Derneğı tarafından
düzenlenen İlaç" konulu karikatür yanşması
sonuçlandı. Yanşmada büyük ödülü Cemalettin
Güzeloğlu aldı. Binncilık ödülü Mehmet Kahraman,
ikincilik ödülü Mehmet Selçuk ve Hakan Sümer,
üçüncülük ödüllen Kutay Akay, Bora Özen. Mehmet
Gölebatmaz, özel ödüller Erol Özdemır, Mustafa
Yıldız ve Atila Özer'e verildı.
Bupsanın Ufak Tefek
Taşları'
•Kültür Servisi - ÇEKÜL (Çevre
ve Kültür Değerlerini Koruma ve
Tanıtma Vakü) tarafindan 'Yerelden
Evrensele Bursa 21/ Bursa'nın
Ufak Tefek Taşlan' başlıklı
karikatür yanşması 13-18 mayıs
tarihleri arasında
Bursa'da
gerçekleştirilecek. j
Tan Oral. Semih
Balcıoğlu, Ferruh
Doğan. Behiç Ak,'
Basri Sönmez, Ahmet Aykanat, Adnan Baştopçu'nun
seçıci kurulda yer aldığı yanşmada bir adet büyük
ödül (75 milyon TL), 5 adet mansıyon (35 milyon TL)
verilecek. Katılacak karikatürlerde boyut ve adet
serbest tutulacak Son teslım tarihinın 2 mayıs 1997
olarak belirlendıği yanşmayla ılgili bilgı Çekül Bursa
Şubesi (0 224 224 03 97) veya Çekül tstanbul
Merkezı'nden (0 212 251 54 44) alınabilir.
Bilkenttn Norveç başarısı
• ANKAR\ (ANKA)-Norveç'ın Trondheım
kentinde yapılan Uluslararası Öğrenci Festivali'nde
(İSFİT). Türkiye'yi temsil eden Bilkent Üniversıtesi
Öğrenci Konseyı Halk Danslan Topluluğu büyük ilgi
gördü. 63 ülkeden bın öğrencınin katıldığı festıvalde
Bilkent öğrencilerinın Anadolu'nun çeşitli
yörelerinden hazırladıklan 25 dakikalık gösten genel
istek üzerine üç kez tekrarlandı. 8-16 mart tarihleri
arasında Trondheim Teknik Üniversıtesi'nin konuğu
olarak Norveç'te bulunan Bilkent öğrencıleri 8 gün
boyunca çeşitli konularda semınerler verdiler ve
tartışmalara katıldılar.
Kadıköy'de tiyatro günleri
• Kültür Servisi - Kadıköy Belediyesi ile Tiyatro
Oyunculan Derneği tarafından düzenlenen "Kadıköy
Tiyatro Günleri' bugün başlıyor. 5 gün sürecek olan
tiyatro günlennde 9 oyun ücretsiz olarak Kadıköy
Halk Eğitim Merkezı'nde sahnelenecek. Enis
Fosforoğlu Tiyatrosu'nun 'Beyefendiyı Görmek
İstiyorum' adlı oyunu bugün saat 21 .OO'de, .\kbank
Çocuk Tiyatrosu'nun İki Kova Su" adlı çocuk oyunu
yann saat 11.OO'de, Tiyatro Ti'nin "Gerto' adlı oyunu
saat 14.30'da, Tiyatro Oyunevi'nın "Bir Avuç Hayvan
Mayvan' adlı oyunu perşembe günü saat 11 OO'de,
Yeditepe Tiyatrosu'nun "Küheylan' adlı oyunu saat
20.30'da. Masal Gerçek Tiyatrosu'nun 'Red Kıt' adlı
oyunu cuma günü saat 11.OO'de, Yayla Sanat
Merkezı'nin 'Hayvan Çiftliği' adlı oyunu saat
15.00'te, Tiyatro Ti'nin "Ada' adlı oyunu cumartesi
saat 15.00'te. Dilek Türker-Tiyatro Ayna'nın 'Kuvayı
Milliye Kadmlan" adlı oyunu ise saat 20.30'da
sahnelenecek.
Göksel Baktagip kanun resitali
• Kültür Senisi -
Kanun sanatçısı
Göksel Baktagir.
bu akşam saat
19.30'daCRR
Konser
Salonu'nda bir
resital verecek.
Türk musikisinin
ustalanndan
tanburi Necdet
Yaşar'ın öğrencisi
olan Baktagir'e
vereceği resitalde
Baki Kemancı
(keman), Yurdal Tokcan (ud), Özer Arkun
(viyolonsel), İ. Metin Uğur(viyojonsel), Emrullah
Şengüller (viyolonsel). Mahinur Özüstün (kemençe),
Osman Aktaş (dilsiz kaval). Fahrettin Yarkın (daire,
bendir) ve Ahmet Yusuf Özbılen'den (perküsyon)
oluşan bir sanatçı topluluğu cşlik edceek