Catalog

14MART1997CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Tüm siyasi parti liderleri, ülkenin iç savaşa sürüklendiğini belirterek Avrupa'ya silahlı müdahale çağnsı yaptılar Hran'dan imdat çağnsıDış Haberler Servisi- Arna- vutluk'taki bütün siyasi parti lider- leri dün yaptıklan ortak bir açık- lamayla, A\Tupa ülkelenne, bölge- de anayasal düzenın sağlanması ve ülke bütünlüğünün korunması amacıyla silahlı müdahalede bu- lunulması çağnsı yaptılar. Arna- vutluk resmi televizyonunun habe- rine göre, siyasi parti liderleri bu açıklamayı, Devlet Başkanı Sali Berişa ile dün bir araya geldikle- ri toplantıdan sonra yaptılar. Başbakan Başkim Fino ve Dev- let Başkanı Salı Berişa'nın AB dö- nem başkanlığını yürüten Hollan- da'dan ülkeye asken müdahalede bulunulması yolunda resmen istek- tebulunduklan da bıldirildi. Buis- tekardından, Hollanda'nın Dışış- leri Bakanı Hans van Mierlo'nun Arnavutluk 'taki olaylar üzenne bir kriz toplantısı düzenlediği açık- landı tktidardaki Demokrat Parti lide- n ve halen Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Tritan Şehu, ülkede- ki kaosa son verilmesi amacıyla AvTupalı ülkelerin "silahlı müda- halede" bulunmasını ıstediklerini söyledı. Bu arada, BM Güvenlik Konse- yı, Amavutluk'ta her an bir katli- am başlıyabıleceği uyansında bu- lunan Italya'nın çağnsı üzenne toplandı. Toplantıya BM Genel Sekreteri Kofi Annan da katıldı. Arnavutluk Devlet Başkanı Be- rişa'nın çocuklannın, ülkeyi ter- kettikleri ye Dıraç limanından dün aynlan bir ttalyan gemisınde bu- lunduklan iddiaedildi. ttalyan ha- ber ajansı ANSA'ya göre, Beri- şa'nın çocuklan Palladio adlıltal- Tiran poiisi başkent havaalanının güveniiğini isyancılara karşj yetersiz gücûyie sağlamaya çalıyor. yan feribotundaki yolcular arasın- dabulunuyor. Geminin, Italya'nın Bari limanına gitriği belirtiliyor. öte yandan, Batı Avrupa Birli- ği'nin (BAB) daimı konseyi dün toplanarak oy bırliğıyle "Gerekti- ğinde Arnavutluk'a olası bir mü- dahale için haztrlıklı olma" ko- nusunda tavsiye karan aldı. Tav- siye karannda, Arnavutluk'tan ka- çanlann kurtanlması, ülkede ba- nşın tekrar getirilmesi ve tüm silah ve cephanenin orduya geri veril- mesinin sağlanması gibi maddeler yer. alıyor. Kararda Batı Avrupa Birliği'nin Arnavutluk'taki duru- mu yakından izlemesi ve gerekti- ğinde veya istendiğine müdahale için hazırolması öngörüldü. Birlik başkanı Lluis Maria de Puig'in Arnavutluk'a gıderek durumu ye- rinden izleyeceğı belirtiliyor. Arnavutluk'taki başlıca cezaev- lerinden yaklaşık 600 tutuklunun dün kaçüğı bıldirildi. Arnavut- luk'taki cezaevlerinden sorumlu Bedri Coko dün yaptığı açıklama- da, kaçanlar arasında ülkeye yapı- lan milyonlarca dolarlık ttalyan yardımmı şahsı ve partisi için kul- lanan anamuhalefetteki Sosyalist Parti'nin lideri Fatoş Nano ve ül- kenın son komünist lideri Ramiz Alia'mn da bulunduğunu belirtti. Bu arada, Makedonya hüküme- tinin iç savaş yaşanan Arnavutluk ile olan sınınnı kapattığı bildiril- di. Makedonya'nın başkenti Os- küp'tekı resmi kaynaklar, Arnavut- luk sımnnda bulunan 4 sırur kara- kolunun kapatıldığını bildirdıler. Öte yandan, Korça ve Çerrik kentlerinin denetimi isyancılara geçti. Böylece Güney Arnavut- luk'un tamamı isyancılann deneti- mıne girdi. Kuzeydekı tşkodra'da, isyancılar kışlalann denetimıni ele geçirirken biri asker 7 kişi öldü, 40 kişi yaralandı. Korça'da ise 2 kışi- nin öldüğü, 4 kişinin yaralandığı, dükkânlann yağmalandığı,belirtil- di. AFP'nin haberine göre, Ti- ran'da hastahane kaynaklan, ara- lannda 9 yaşmda bir çocuğun da bulunduğu 3 kişinin öldüğünü, yaklaşık 50 kişinin de yaralandığı- nı bildirdiler. Tiran'daki garai- zon ve kışla binalanndan bazılan- nı isyancılara teslim eden yüzler- ce askerin başıboş bir halde sokak- lara döküldüğü bildirildı. Elba- san'da da dün 5 kişi öldü. tsyanın dün sıçradığı Dıraç (Durres) lima- nının da kapatıldığı belirtilirken, isyancılann, Dıraç'ta askeri depo- lara saldırarak, silahlan yağmala- dıklan ifade edildi. NATO, üyesi ülkelerin Brüksel'de yaptıklan toplantı sonrası isyancılarla hükü- met arasında dıyalog başlatılması çağnsı yapıldı. Öte yandan tspan- ya ise, diğer Avrupa ülkelerinin as- keri yardımı kabul etmeleri halin- de, oluşturulacak askeri güce kat- kıda bulunabileceğıni bildırdi. Kıbrıs'ta casus krizi Orduile polisin arası açıldı LEFKOŞA (AA) - Kjbns Rum Ke- şirn^nde^üç Türk'ün, casusluk iddiası ile tutukfanmasının ardmdan, Rum yö- netımı ile polis ve ordu arasında gergin- lık yaşanıyor. Rumlar, söz konusu Türkler hakkında ortaya hergün yeni id- dialar atarken, Rum haberalma birimi (KİP) başkanı Nikos Yoannu. Rum yö- netimi liden Glafkos KJerides ile görü- şerek, konu hakkında bilgi verdı. Aynca. Rum polis genel müdürü Pa- nikos Hacıloizu ile Rum Milli Muha- fiz Ordusu (RMMO) komutanı Korge- neral Nikolaos Vörvolakos da biraraya gelerek bir durum değerlendiımesi yap- tılar. Casusluk olayına bazı Rum ordu mensubu subaylann da adının kanşma- sı, ordu ile polis arasında gergınliğe ne- den oldu. Rum Savunma Bakanı Kos- tas tliades. "Kesin bulgular elde edil- meden, ordu mensubunu zan altında bırakacak açıklama yapılmasından kaçınılması gerektiğini" söyleyerek, gergin ortamı yumuşatmaya çalıştı. Rum basınında çıkan haberlerde, poli- sin, cususluk iddiası ile suçlanan Necip Sançiçekli'nin evinde yaptığı aramadâ, RMMO mevzılerinigösterenyenihari- talar bulduğu öne sürülerek, Sançiçek- li'nin, son ıkı ay içerisinde, S-300 füze- lerinin nereye yerleştinleceği konusun- da araştırma yaptığı ıddia edildi. Casus- luk iddiası ile tutuklanan Can Necip ve Ömer Koıar'ı suçlayacak deliller bu- lunamadığı bildirildi. Öte yandan Rum radyosu, casusluk sanığı üç Tirk'ün doktor kontrolünden geçtiğini ve Sançiçekli'nin vücudunda çizıkler görüldügünü, çiziklerin, işken- ceden kaynaklandığı belirtildi. RUSYA Erivan'a silah transferi MOSK0VA (AA) - Rusya Savunma Bakanı İ&r Rodiyonos 1994-1996 yıl- lar. arasınca Ermenistan'a gizlice silah traasfer edldığini kabul etti ve aynca bu silahlam parasız verildiğini açıkla- dı. tnterfa* ın haberine göre Rodiyonov, Rusya'nınBDT ülkeleriyle ilışkılerden sorumlu tekanı Aman Tuleyev'e 28 şu- b a t a bir ırektup göndererek iddialann dojru oldığunu resmen teyid etti. vlektubında sılahlann hükümetin ka- ran olmadin ve ücretsiz verildiğini be- l i r e n Rodyonov, savunma bakanlığı bîhyesinck bir soruşturma komisyonu lcırulduğuıu ifade etti. Bu iddiayı geçen ax ortaya aan Tuleyev, Devlet Başkanı B a i s Yeltsn'den olayı soruşturmasını vesorumıılann bulunmasını istemişti. 3 u aradı tran, Rusya'dan Ermenis- t s t ' a gizlı ılah sevkiyatında topraklan- I»JI kullarıdığı yolundaki iddialan red- deti AB dışişleri bakanlan hafta sonunda yapacaklan toplantıda ilişkilerin normalleştirilmesini ele alacak Türkiye'ye takvim verflmeyecekÖZGÜRULUSOY/ LALE SARIİBRAHtMOĞLU BRÜKSEL, ANKARA - Avru- pa Birliği, AB'ye tam üyeliğe aday ülkeler için "takvim çıkarma* ha- zırlıklan yaparken Türkıye ile iliş- kilerin "normalleştirilmesini'' tar- tışıyor. Türkıye ise gecıkmeli de olsa Gümrük Bırlıği'ni sorgulu- yor. AB Dönem Başkanı Hollan- da'da bu hafta sonu düzenlenecek AB Dışişleri Bakanlan toplantısı- • Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin tam üyelikleri tartışılırken Türkiye ile pürüzlerin giderilmesine çalışılacağı, gümrük birliğinin önündeki engellerin ele alınacağı bildiriliyor. Gümrük Birliği Türkiye'de de sorgulanıyor. nın gündem maddelennin başında AB'ye tam üyeliğe aday Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri için talcvim belirlenmesi yer alırken bu çerçe- venin dışında kalan Türkiye ile ilişkilerdeki "pürüzkrin gideril- mesi'' ele alınacak. Cumhuriyet'e bilgi veren üst düzey bir diplomat Türkiye için tam üyeliğin ancak ilışkiler nor- male döndükten sonra gündeme gelebıleceğıni belırtırken "Oysa gümrük birliği henüz tam olarak işlemiyor. Mali işbirtiğûıin hayata geçirilmesi. Kardak krizi gibi so- runlar varortada. Oncefikle bu eo- geDereçözüm aranacak" şeklinde konuştu. Hollanda'mn Apeldoom kentinde bu hafta sonu bir araya gelecek olan 15 ülkenin dışışlen bakanlan, Hollanda Dışişleri Ba- kanı Hans Van Mierio'nun belırle- dıği gündem maddelen çerçeve- sınde, AB'ye tam üyeliğe aday Or- ta ve Doğu avrupa ülkeleriyle u tam üyelik görûşmelerinin a>ıu anda başlayıp başlamaması gcrek- Bosnah Sırplar saldırganhğın bedetini şimdi yoksuUukia oduyor. Yann ise savaşla ödeyebileceği belirtiliyor. Bosna Sırplan'nın ordusu ve ekonomisi tamamen çöktü Sırpların ağlayanıyokDış Haberler Servisi - Savaşın ardmdan bir türlü toparlanamayan ve çöküş sürecine gıren Bosna Sırp Cumhuriyetı'nin, yakm bir gele- cekte Boşnaklar ıçın kolay birhedefhaline ge- lebileceği öne sürülüyor. 1995 'te yapılan Dayton banş anlaşmasmm bazı koşullanna uymayı reddeden Bosna Sırp varlığı, bunun bedelinı uluslararası yardım alamamakla ve tecnt edilmekle ödedi. ABD'de yayımlanan New York gazetesinın. haberine göre Batılı diplomatlar, siyasal ve ekonomik bir çöküş yaşayan ve Dayton anlaş- masrna uymayan Bosna Sırp Cumhunyetı'nın Boşnak Ordusu için çekici ve kolay bir hedef haline geldiği uyansında bulunuyorlar. NATO banş gücüaskerleri gelecek yıl Bosna'dan çe- kılecek. Diplomatlar, banş gücünün gitmesiyle Boş- nak ordusunun Bosna Sırp Cumhuriyeti'ne saldırması ve yeni bır savaş çıkması olasılığın- dan söz ediyorlar. NATO komutanlan, banş gücü askerlennin gıtmesınin ardından Boş- nak hükümetıni tutnıanın zor olacağını söy- lüyorlar. Batılı bir diplomat "Bir savaş çıkar- sa büyük bir olasılıkia çok kısa surecek. Ve Bosna Sırplannınsavaştayapoklan, ortak hii- kümet kunımlany la işbirliği >apmayı reddet- • Batılı diplomatlar, NATO T nun çekilmesi durumunda Sırplar'ın Boşnaklar için kolay hedef haline geleceğini, Batı'nın da müdahale etmeyeceğini belirtiyorlar. meteri vçsavaşta yaşadıklan kentten a>nlmak zonında kalan Boşnaklann ev lerine dönmele- rine izin vcrmemeleri göz öniine abnacakolur- sa. uluslararası toptuluğun Sırplara pek anla- >is göstermeyeceği ortada. Savaş, beUd de en iyiçözüm." Bosna Sırp Ordusu, geçen yıl görevinden alınmasma karşın fiilen hâlâ bir savaş suçlu- su olan RatkoMladiç'in yönetiminde. Yugos- lavya'nuı yardımı kesmesıyle asker sayısı 40 binden 12 bıne düştü. Terriis olan askerler ış bulamıyor ve ordu malzemelen bakımsızlık- tan ve yedek parça yokluğundan çürüyor. - Uluslararası topluluğun baskılanyla göre- vinden istıfa etmek zonında kalan savaş suç- lusu eskı lider Radovan Karadziç hâlâ yöne- tımde söz sahibi. Ordunun sefaletinin yaru sıra ülke ekono- misi de çökmüş durumda. Bır zamanlar Yu- goslav hükümetine ait olan ve 3.500 kdşiye iş olanağı sağlayan Famos kamyon ve otobüs motoru fabrikası geçen yıl, yalnızca Yugos- lavya'daki otobüs fabrikası için 20 motor ve 50 debriyaj üretti. Ülkede işsizlik oranı yüz- de 90'u ulaştı. Bosna'nın Sırp denetiminde olan bölümlerinde sık sık elekrrik kesintileri yaşanıyor, hastanelerde ilaç, okullarda kitap bulunmuyor. Gençler, profesyoneller ve nıte- likli işçıler Avrupa ülkelenne göç ediyor. Pale kentindeki Bosna Sırp yönetimi ge- çenlerde, Dayton banş anlaşmasına aykın ol- masına karşın Yugoslavya Cumhuriyeti ile bir anlaşma yaptı. Anlaşma, askeri işbirliği, dış ti- caret, sınır trafıği ve gümrük kolaylıklan gi- bi maddeler içeriyor. Anlaşma, uzmanlar ta- rafından Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in, Bosna Sırp bölgesıni Yugoslav- ya ile bütünleştırme ginşımlerinin yeniden canlanması olarak yorumlanıyor. Bosna Sırp yönetimi ise anlaşmayı savunu- yor. Bosna - Hersek'ın üç başkanlı sısteminın Sırp üyesı Momçflo Krayisnik "Bu anlaşma ile kendimizi Yugoslavya'ya bağladık. Biz Sop'ız\easla Müslümanlann yönetiminegir- meyiz" diyor. tiği" sorusunu da tarüşacak. AB dışişleri bakanlannın Türkiye'ye yönelik öncelikh gündemini ise "ilişkilerdeki ükanıkiığm aşüma- sı" olarak tanımlavan diplomat, "AB dışişleri bakanlan önümüz- deki ay toplanacak. Ortakhk Kon- seyi çcrçevesindeflişkilerdekipü- rüzlerin giderilmesi için çozüm arayacak" diye konustu. Dışişleri bakanlannın bu çerçe- vede, Kardak krizi, 15 temmuz deklarasyonu ve genel olarak Ege'dekı gerginliğin giderilmesi için diyaloğun nasıl ilerletilebile- ceği sorulanna yanıt araması bek- leniyor. 15 ülkenin dışişleri bakanlan- nın Türkiye'de insan haklan konu- sundaki "geişmeleri" değerlendi- receğı de ifade edılıyor. Gözaltı sü- resini bir aydan dokuz güne ındi- ren yeni yasa; kayıplann bulunma- sı, ifade özgürlüğünün sağlanma- sı, gözaltında işkencenin önlenme- sine yönelik çabalann güçlendin- leceğı şeklındeki dışişleri bakanlı- ğı açıklaması da bu bağlamda, Hollanda'da gündeme gelecek. GümrûkBirBgi Bu arada AB ile 6 Mart 1995'te "insana kapah, mala açık ve Kıb- ns ödünlü" bir gümrük birliği (GB) belgesi üzerinde anlaşmaya varan Türkıye, gecikmelı olarak GB'yi sorgulama aşamasına geldi. Ankara'nın bu amaçla bır süre- dır Türkiye'de iş yapan Baülı fır- malann üst düzey yöneticileri nez- dinde lobı faaliyeti yürüterek 'GB'den çeküirsek Türk pazann- daki paymız azahr' yolunda üstü kapalı uyanda bulunduğu kayde- dildi. Türkiye, AB'nin Kıbns Rum kesimiııe tam üyelik müzakerele- ri için takvim vermesi karşılığın- da GB'nin gerçekleşmesiyle so- nuçlanan 6 Mart 1995 belgesini kabul edince yoğun tarüşmalar ya- şanmıştı. Türkiye, Ortaklık Anlaş- ması protokolünün öngörmesine karşın Türk yurttaşlan ve hizmet- lerinin serbest dolaşımı ilkesinin GB çerçe\esinde kendisine de ta- nınması gerektiği görüşünü kabul ettiremedi ve Kıbns konusunda AB'ye önemlı birödün vermesine rağmen beklenen sonuca ulaşama- dı. Üst düzey bir Dışışlen Bakanlı- ğı yetkihsi, Cumhurij'et'e yaptığı değerlendirmede, Türkıye'nin Av- rupa'nın büyük ekonomik ve tica- ri kuruluşlannın başkanlan ile uzun zamandır bir diyalog kurdu- ğunu belirterek şöyle dedi: "Bu firmalara üstü kapah uya- nlarda buhınuyoruz. Kendi ülke- lerinde büyük ölcekH olan bu fir- malar hükiimctleri nezdinde öuemli baskı gruplannı otuşturu- yorlar.Onbra' Sizin işlennızin bü- yüyerek devam edebilmesi için Türkiye'nin de AB'ye girmesi yo- lunda mesafe katetmesi lazım. Türkiye AB dışında olursa GB'den çekılir, o zaman sız de Türk paza- nndaki avantajlan kaybedersıniz. Bu nedenle siz de Türkıye için lo- bı yapın' dryoruz." POLITİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Gümrök Birliği Ryaskosu Tansu Çiller'in Türk kamuoyuna büyük bir zafer olarak sunduğu, basınımızda da bilen bilmeyen herkesin coşku ile alkışladığı Gümrük Birliği (GB) anlaşması 1 Ocak 1997'de tamamladığı birinci yı- lında fiyasko ile sonuçlanmıştır. Türkiye, GB'yi Avnıpa Birliği'ne (AB) tam üye ol- mak ve dünya pazarlannda rekabet gücünü arttır- mak için bir fırsat olarak görmekte idi. Ancak gerek AB'nin Yunanistan'ın vetosundan ötürü Türkiye'ye çeşitli mali yardımlan yapmaması gerekse Tansu Çiller ve Refahyol hükümetlerınin Gümrük Birliği çerçevesi içındeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi yüzünden GB Türk ekonomisi- nin omuzlarına yüklenen ağır bir yüke dönüşmüş- tür. Türkiye GB anlaşması uyannca sanayi ürünleri ile iştenmiş tarım ürünlerinden gümrükleri tümüyle kal- dırmış, ancak ülkemizin GB'den doğan zarariannın telafısi için AB tarafından yapılması ongörülen ma- li yardımlar Yunanıstan tarafından veto edilınce, dış ticaret dengeleri altüst olmuştur. Nitekim 1996 yı- lında AB'den ithalatımız % 50 artarken Avrupa Bir- liği'ne yaptığımız ihracatta ise ancak % 15 gibi cı- lız bir artış kaydedilmiştir. 1996yılında Türkiye'nin genel ıthalatı 42.2 milyar dolar, ihracatı ise 22 milyar dolara olmuştur. 20 mil- yar dolartık rekor dış ticaret açığının 12 milyar do- lan AB ile tıcaretten kaynaklanmıştır. Gümrük Birliğı anlaşmasının yürüriükte olduğu 1996 yılında dış ticaret açığı 1995'e kryasla % 43 oranında artış göstermiştir. Gümrük Birliği'nin ilk yıllannda Türk ekonomisi- nin uğrayacağı zararlann telafisi için yapılması ön- görülen mali yardımlar ise Yunanistan'ın vetosu ne- deni ile durdurulmuştur. Böylece Türkiye'ye beş yıl- lık süre için vaat edilen 3.5 milyar dolarlık yardım verilmemıştir. Işin ilginç yanı, AB'nin diğer üyeleri de Yunanistan'ın vetosunu kaldırmak için ckJdi bir çaba harcamamıştır. Çiller'in Gümrük Birtiğı ile Türkiye'de hayatın ucuzlayacağı yolundaki iddiası da doğru çıkma- mış, 1995'te % 65 olan enflasyon oranı 1996'da % 85'e ulaşmıştır. ••• Gerçi Avrupa Birliği'nde iyi niyet yok. Ama Türkiye'nin de yükümlülüklerini yerine ge- tirmediğini belirtmek gerekiyor. Örneğın Tansu Çil- ler hükümeti 31 Aralık 1995 tarihine kadar kurulma- sı ongörülen "Rekabet Kurulu'nu" oluşturmamış, bu arada Milli Akreditasyon Konseyi de kurulma- mıştır. Bu yüzden Türkiye'den verilen standartlann uluslararası piyasalarda geçerlilığı kuşkulu olmak- tadır. Türkiye Avrupa Birliği'ne uyumlu Gümrük Mev- zuatı'nı da hâlâ yürürlüğe koyamamış durumdadır. ••• Gümrük Birliği, Türkiye'nin AB'ye tam üye olma- sını sağlayacak ert önemli basamak olarak görül- müştü. Ne var ki Çiller'in Avrupalılara "Bizi GB'ye almaz- sanız iktidara Refah gelır" deyıp sonra Refah'la ko- alisyon yapması, Erbakan ın Müslüman ülkelerle Ortak Pazar niteliğinde D8'ler grubu oluşturmaya kalkışması, şeriat tartışmaları.insan haklan sicilin- de herhangi bir düzelme olmaması yüzünden AB üyeliği de hayal olmuştur ya da olmak üzeredir. Tansu Çiller'in yeri göğü inleterek ilan ettiği Güm- rük Birliği, yürürlüğe girmesinden bir yıl sonra Tür- kiye için büyük bir düş kınklığı nıteliğine bürünmüş- tür. İspanya'ya 85 ton Nazi altını Dış Haberler Servisi- Dünya Yahudi Kongresi (WJC), 2'nci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'ndan İspanya'ya 85 ton altm gittiğini bildirdi. Nazi Almanyası'nın müteffıkleri ile olan ekonomik ilişkisini ortaya çıkaımak amacıyla ABD Ulusal arşivlerini tarayan WJC'nin bu bilgileri daha önce açıklanması yasak belgelere dayanarak yaptığı bıldirildi. 1946 yılında Madrid'tekı ABD Büyükelçilıği'nden ABD Dışişleri Bakanlığı 'nagiden mektupta, karayolu ve demiryolu aracılığıyla İspanya'ya gitmek üzere 14 yüklemenin yapıldığı belirtiliyor. Mektupta aynca Merkez Bankası Başkanı NValter Funk tarafından lsviçre'deki İspanya'ya ait hesaplara yapılan gizli altm transferinden de bahsediliyor. Belgelere göre 74 ton altın İspanya'ya tsviçre üzerinden gelirken 11 ton altın diğer devletler aracılığıyla geldi. Müttefîklerin lspanya'yı, altınlan Almanya'dan doğnıdan alamayacağı konusunda uyarmış ohnası nedeniyle bu yolun seçildiğı belirtildi. Bır başka belgeye göre ABD'nin o dönemdeki Dışişleri Bakanı Edward Settinius tarafından Madnd'teki büyükelçiliğe göndenlen mektupta, İspanyol faşistlerinin Nazılenn hesabına Aıjantin'deki bankalara büyük mıktarlarda paralar yatırdığı belirtiliyor.