25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 ARALIK 1997 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER îşçüer sevgiyle karşdanıyor• DİSK kafilesi geçtiği her yerde yurttaşlarca Türk bayrağı, karanfiller ve alkışlarla karşılandı. Yoğun sevgı karşısında işçiler şaşınrken DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, "Benim gördüğüm, Türkiye içın herkesin bir şeyler yapmaya hazır olduğudur. Siyasilerin bunu değerlendirmesi lazım" dedi. ALİER (BOZÜYÜK) - DtSK ın Ankara'ya düzenlediği "Sen- dikal Haklar Yürüyüşü^nün alrıncı gününde Bozüyük'ü gende bırakan işçiler bugün Eskişehır'e yürüyecekler DİSK kafilesı Adapaza- n'ndan Bilecik. Osmaneli v e diğer yerleşım merkezlenn- de. geçtiği her yerde ise yurt- taşlarca Türk bayrağı. karan- filler ve alkışlarla karşılandı. Yoğun sev - gı karşısında işçiler şaşınrken DİSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak. "Benim gör- düğfim Türkiye için herkesin bir şeyler yapmaya hazırolduğudur. Siyasilerin bu- nu değerlendirmesi laam" dedı. Adapazan'ndan dün sabah siyasi par- tileT, sendikalar ve sıvil toplum örgütle- rince uğurlanan DİSK kafilesini. Bilecik il smınnda Bilecik CHP il örgütü üyele- ri ile Demisaş işçileri karşıladı. Demisaş fabrikasına kadar DlSK'lilerle yürüyen 'fabrika işçileri "Demisaş işçileri sizink gu- rurduyuyor"pankartı açarak, "DİSK'in işçis demokrasi bekçis" sloganını attı. De- misaş işçileri öğle yemeklerini yürüyüş- çülerle paylaştılar. Burada bir İconuşma - yapan DtSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak, Ankara"ya siyasetı uyarmaya gittik- ierinı yıneledı. Yürüyüşün devam ettıği Osmaneli, Bayırköy ve Vezırhan beldesiyle bazı köylerdekı köylüler DlSK'li yürüyüşcü- lere a çay ve etaa" ıkram edebilmek içın kafilenın yolunu kestıler. Yaklaşık saat - 15.30'da Bılecik'e ulaşan DİSK kafile- si burada da Bozuyuk Beledıye Başka- nı Mehmet Talat Bakkalcıoğiu CHP PV1 Üyesi Kemal Demirel, Bursa Osmanga- lşçferiıı,ODTÜIüivşağmdaAnkarattıkiişçflerfe Kamil Kartal'ın da aralannda bulundu- Tekstil-lş Sendikası'nda örgfitlendik. ğu bazı yürüyûşçülerin ayak tabanlan Sendikamız yetki aldıktan sonra işveren zi CHP llçe Başkanı GündüzGüJer, CHP Bilecik il ve ılçe örgütlen üyelenyle Eğit- Sen üyelennden oluşan bir grup tarafın- dan karşılandı. DİSK'liler Bilecik için- den geçerken ıse caddeye ya da evleri- nın balkon ve pencerelenne çıkan yurt- taşlarca çiçekler ve alkışlarla selamlan- dılar. Bu arada siyasi partiler ve seçim ya- sasının değişmesinı sağlamak amacıyla 18 Arahk 1995'tenberi tek kişilik kara- vanıyla il ıl dolaşarak imza toplayan işa- damı Yavuz l ysallı da DİSK kafilesine katıldı. Kampanya nedeniyle Kastamo- nu'dabulunan Uysallı DİSK'in "Türki- ye için yürûyoruz" sloganmdan etkılen- diğıni. bu nedenle Ankara'ya kadar DlSK'lilerle yürüyeceğinı söyledı. DİSK kafilesi saat 17.00 sıralannda Bo- züyük'e ulaşarak geceyi burada geçirdı. Bozüyük Belediyesi'ne ait Uğur Mum- cu Kûltür Merkezi'nde ağırlanan kaf ile içın gece boyunca Ruhi Su türkülen ça- lındı. Kafile bugün Eskişehır'e yürüye- cek. Bu arada yürüyüşün ilk günlerinde aralannda Birleşik Metal-tş Sendikası Genel Başkanı Kamil Kinkır ve Yeraltı Maden-lş Örgütlenme Daire Başkanı patladı. Kafileye eşlik eden sağlık eki- binin ayaklannı pansuman etmesinden sonra sonra işçiler yüriiyüşlerine devam etti. İşten atılan Gûlay anlatiyor 202 kişilik DtSK kafilesinin arasın- da Türkiye'nin çeşidı merkezlennde sen- dikal nedenlerle işten aOlan işçiler de bulunuyor. Istanbul Halkalı'da lcurulu Brandi Tekstil Fabnkası'nda sendikaya üye olduklan için, 117 arkadaşı ile bir- likte işten atılan Gülay Göreci'nin anlat- tıklan DlSKın "12 Eyül yasalan. körü niyetli işverenin elinde işçiye karşı kullan- dığı silaha dönüştü" savının en yalın bi- çimıyle ıfade edıyor. Göreci şunlan an- lattı " Brandi fabrikası birkaç yıl önce Ka- sunpaşa'da küçiik bir atöh'c iken işçinin emeği ile büyüye büyüye ABD, İngilte- re, Almanya gibi ülkeiere ihracat yapan 120 işçinin çabştığı koca bir fabrikaya dönüştü. En son olarak maaşlanmız 24 milyondan 30 miKona çıkanîdL Emeği- mizin karşıhğını alabilmek için sendika- h olmaya karar verdik ve DİSK'e bağlı bizi caydırmaya çalışü. Karariı olduğu- muzu anlayınca tehdit etmeye başladı. Sonraki gün fabrika idare amiri 'işve- ren sızinle konuşmak ıstıyor' bahanesiy- le bizi yemekhanede topladt O sırada fabrikaya bir noter getirilmiş. Bu noter bizim direnişte oiduğumuz şekünde bir tespit yapmış. Bu tespite dayanarak işve- ren bizim iş akklerimizi feshetti. Ertesi gûn fabrika girişinde bin çevikkuvvet kar- şıladı > e fabrikaya sokmadı. Meğer işve- ren poüse de 'işçiler makınelen parça- layacak' şikâyetinde bulunmuş. Sonra- ki günlerde fabrikaya, mafyadan kirala- nan 14 silahlı adam getirildL Aynı gün- lerdeişveren mahkemeyede başvurarak "ımzalar sahte" diyerek yetki itirazuıda bulundu. Bu mahkeme sürüyor. Ama iş- verendebüyûk zarar gördü. Çünkü, ma- kinderini başka yere taşıdL Ve Beyazrt'ta, Rumen işçilerin çauştığı bir atöhede fa- son iş yaptırdL Ancak kaliteyi tutruramadıgı için tüm mallar iade edildi. İşçisinden esirgediği parayi koruma bahanesiyle mafyaya kap- ürdı. Ama biz 117 arkadaş kararlıjız. Başaracağımıza inanıyonım." Türk İS'ten ziyaret Demirel sendikalardan sabır istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Sükvman DemireL 55. hükümetı eleştiren sendıkalara " Birazsatnrlıoluır önensınde bulun- du. Türk-lş Genel Başkanı Meral, Türk- Metal Başkanı Mustafa Özbek ve Çimse-lş Başkanı Tamer Eralan. Cumhurbaşkanı Demirel'i ziyaret ederek üniversıte, radyo ve televızyon kurmakta karşılaştıklan engelleri an- latarak destek istediler. Türk-Metal Sendikası'nın METVAK Vakfi ara- cılığıyla yaptığı başvuruyu ıncelettı- receğıni belirten Demirel, "Semfika- lann ünhersite kurmaya veya destek- lemeye mâni bir durumlan yoksa baş- ka bir itiraz olmaz. Siz müracaat et- rnişdnf/- Ben sizi onlaria konuştura- yun. Onlann itirazı neymiş, onu an- lamaya çauşın" dıye konuştu. RTÜK Yasas'ında değı'şıklık hazırlı- ğı yapıldığına dikkat çeken Meral, sendikalann radyo ve televızyon kur- masına olanak tanınmasını ıstedı. De- mırel'uı "Şunu toptan söykyin. Ya- vaş yavaş 'Parti de kuracağız' mı di- yeceksniz" sözlenni Meral, "Yasak- lar kalkarsa onu da yapanz" dıye ya- nıtladı. Meral'in "Biz bir türlû ikti- dar olamadık" sözleri üzerine De- mirel. "Siz de çok çabuk muhalefete geçiyorsunuz. Hemen sabahleyin ik- tidar oluyorsunuz, akşam üsrü muha- lefet oluyorsunuz. Biraz sabıriı olun" dedı. Demirel, MHP lideri Devlet Bah- çeli ve Başkanlık Divanı üyelenni ka- bulünde de toplumun da sabıriı olma- sını istedi. Demirel, zaman zaman çok parti sayısmdan şikâyet edenler olduğunu belırterek şöyle konuştu: "Çok partiye hayntveren veyaverme- yen halkür. Halkla partinin irtibaü çok ry i kurulmuşsa, bu zaman içinde oturur. Herkes kendi si\asi kanaati- nisavunur." Erzurum'da yetkililer sessiz ZehiHenenler 3bineulaşâ RECEP KAPUCU ERZl RL1V1 - Yurt-Kur'a bağlı Palandöken kız ve er- kek öğrenci yurtlannda çar- şamba günü başlayan zehir- lenme olayında, zehirlenen- lerin sayısı 3 bıne ulaştı. Er- zurum'dakı üniversıte, dev- let hastanelen ve özel has- tanelenn tamamı zehırlenen öğrencilerle doldu. Olayın üzennden uzun bir süre geç- mesine rağmen, zehirlen- menin nedenı belırlenemez- ken tifo salgınından kuşku- lanılıyor. Erzurum'da ögrenci yurt- lannda yaşanan zehirlenme olayının üzerindekı sır per- desi kalkmadı. Yurtlardan, ambulans ve servislerle has- tanelere akın akın öğrenci- Nıhat Akgün tutuklandı İstanbulHaberSer- vw- Akgün Oteli'nin sahibi ülkücü NihatAk- gün, Iran'dan getirilen 490 halının işyerinde bulunması nedeniyle "kaçakçıhk" suçundan tutuklanarak Metris Ce- zaevi'ne konuldu. Akgün'ün işyerin- de kaçak halılarbulun- duğu ihban yaptldı. Bu- nun üzerine Istanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlü- ğü'ne bağlı ekipler bu- raya baskın düzenledi. İşyerinde her biri 100 milyon lira değerinde 490 Iran halısı bulun- du. Bımun üzerine Ak- gün gözaltına alındı. Akgün polise verdiği ifadede, hahları 10-15 yıldır bıriktirdigini öne sürerek bu işin ticare- rini yapmadığını savun- du. Bakırköy Nöbetçi Savcıhğı'na dün çıka- nlan Akgün ifadesi ahndıktan sonra tutuk- lanması istemiyle nö- betçi mahkemeye sevk edildi. Akgün daha son- ra tutuklanarak Metris Cezaevı'ne konuldu. ler taşınırken, zehirlenme nedenının henüz belirlen- memesi ise şüpheli bulundu. Yurtlara aynı içme suyu şebekesınden su verildığini belirten öğrenciler. "Yetki- Kler, zehiıienmenin içme su- yundan ka> naklandığını ile- ri sürüyorter. Oysa zehirlen- me olayı büyük oranda kız yurtlannda ortaya çıkn. Er- kek yurtlannda ise yok de- necek kadar. Aynı şekilde kampus içerisinde bulunan personel lojmanlannda hiç- bir vakaya rastlanmadı. Vurtlarda görevli Yurt-Kur personehnden de zehirlenen olmadı. Bizce bu olay derin- lemesinearaşOnlmalı" dedi- ler Zehirlenen öğrenci sayı- sının süreklı artması. Erzu- rum'daki hastanelerde ya- tak sıkmtısına da neden ol- du. Atatürk Ünrversitesi Azi- zıye ve Yakudiye Hastane- sı tamamen dolarken SSK, Numune hastanelennde bu- lunan boş yataklann tama- mı doldu. Zehirlenme olayında ger- çek rakamı hep düşük tutma- ya çalışan yetkililer ise çe- İışkili açıklamalannı sürdü- rüyor. Erzurum Valısi Ahmet Kayhan, önceki günkü çe- lışki dolu açıklamasmdan sonra konuşmaktan kaçar- ken, Erzurum Su ve Kana- hzasyon Müdürlüğü yetki- lılen ise zehirlenmenrn ke- sinlikle içme suyundan kay- naklanmadığmı ileri sürdü- ler. Yurt-Kur Bölge Müdürlü- ğü'nden bir yetkili ise so- runun tamamen pıslikten kaynaklandığını ileri sürdü. Aynı yetkili şu ıddialarda bulundu- "Bu öğrenim y> lında kapasitenin üzerînde yurüara öğrenci alındL Tüm odalara ek yatak takviyesi yapıhrken, ögrencilerin bü- yük çoğunluğu da yasak ol- masına rağmen bir yatakta ikişerikişer yatınldı. Vürtia- nn kapasitesinin üzerinde bannmaya açılması nede- niyle de temizlik kurallan yeterüıce yerine getirileme- dL Bugün birçoktırvalet kul- lanım dışı kalrruş durumda. Bir çogu da mikrop saçryor. Geçmişte de küçük çaplı sal- gınlar oldu. Bunun tek nede- ni pislik. Ama ne var ki bun- lara kulak bkandL" Renault 4^^^^^mdway, Renault 19, HÇ avantajlarını kaçırmayın! Sabit başlayan faizler! fiyat! %10'darf başlayan peşinat! L\V Kısa sürede Renault sahibi olmak için çok az zamanınız var. Rcnault-MAİS şube ve yetkili satıcılanna hemen ugrayın, benzersiz Renault avantajlarını kaçırmayın! VADE (AY) FAİZORANI ARALIK TESLİM 3 %2.45 6 %4.10 12 %5.2O 18 %S.7S 124 %6.10 1 3 %0.00 OCAK TESLÎM^ * 6 %2.85 12 %4.55 18 %52S ı 24 %5.7S 4 %0.00 6 %1.80 12 %3.9O IL'J 18 %4.7S 24 %i.25 Teslimler Aralık, Ocak vc Şubat'ta. Internet adresi: www. renault. com. tr • Megane için farklı kampanya koşullan gcçcrhdir, Aralık ve Ocak teslimİ yoktur. • Kampanya, sınırlı sayıda otomobılı kap&amaktadır. Aynntıl. bilgı içın BİLGl RENAULT-MAİS' ın (0212) 293 26 26 numaralı telefonunu arayın, sırasıvla 9-1 numaralı tuşlara basın. HAFTA1A BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Nereden Nereye? Mussolini'nın hızlı yıllarındadır. Faşist diktatör, bir konuşmasında bazı ülke- leri tehdit eder. Isim yoktur. Ama yapılan bazı yorumlara göre, bu ülkeler arasında Türkiye de yer almaktadır. Atatürk'ün Türkiyesi çok sert bir yanıt verir. Ve faşizme adını vermiş olan ünlü diktatör, ilk kabul resminde, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyükelçısini yanına çağırtır. Şöyle der: - Sayın Büyükelçi! Benim konuşmamda sö- zünü ettığim ülkelerarasında Türkiyeyoktu. Ola- mazdı. Çünkü ben Avrupalı olmayan bazı ül- kelerden söz etmiştim. Oysa Türkiye bir Av- rupa ülkesidir. Ben nasıl Türkiye'yi kastetmiş olabilirim ki?!.. Faşizm, insanların ve ırkların eşit olmadıkla- rından yola çıkan bir ideolojidir. Ona göre ki- mileri üstün, kimileri ise aşağı yaratılmıştır. Eğer siz geri kalmış iseniz, bu sizin aşağı bir ırktan olduğunuzu gösterir. işte.. Altmış yıl önce.. Atatürk'ün yoksul Tür- kiyesi, faşizmin isim babasının bile "Avrupalı" saydığı bir ülkedir! ••• Siyaset biliminde benzeyenler karşılaştırılır. Tarihçi Prof. Sina Akşin'in, Atatürk dönemi Türkiyesi'ni aynı dönemin Avrupası ile karşı- laştıran bir çalışması var. Hem de demokrasi açısından... Haksızhk! Çünkü o dönemin Türkiyesı'nde demokra- sinin hiçbir önkoşulu yoktu. O dönemin Avru- pası'nda ise o önkoşulların hepsi vardı. Ama karşılaştırma, ortaya çok ilginç iki so- nuç çıkardı. Birincisi... Atatürk dönemi Türkiyesi'nin de- mokratiklik düzeyi, aynı dönemin Avrupa or- talamasının üzerindedir. (Avrupa'da ve dün- yada demokrasi gerilemekte, baskı rejimleri yükselmektedir). Ikincisi.. Kemalist devrimin attığı temellersa- yesinde, bugün Türkiye'de çok daha demok- ratik kurum ve kurallara sahibiz. Ama bugünün Türkiyesi'nin demokratiklik düzeyi, Avrupa or- talamasının altındadır. Bu sonuçlan kuşku ile karşılayanlar, biraz belleklerini yoklasınlar. Nazi zulmünden kaçan bilim adamlanna ABD kucak açmıştı. Dünyada o dönemin en varlık- lı ve en demokratik ülkesi olarak... Bunlardan tam 142 tanesi, acaba niçin Ata- türk'ün yoksul Türkiyesi'ni seçti? Hem de iç- lerinde dünya çapında olanlar bile bulunduğu halde? ••• Nereden nereye! Mussolini'nin bile "Avrupalı" saydığı bir Türkhye'den... Baskı re- jimlerinden kaçanların sığınak olarak gördüğü bir Türkiye'den... Çok sayıda Alman bilim ada- mının, sanatçısının ABD'ye bile tercih etti- ği bir Türkiye'den... Batılı hanedan tem- sılcilerinin, devlet ve hü- kümet başkanlannın bi- le ziyaret için kuyruğa girdiği bir Türkiye'den... (Hem de Atatürk tek bi- rini bile ziyarete gitme- diği halde!) Avrupa'nın kapısında yalvaran birTürkiye'ye... - N'olur inanın ben de sizdenim! Nasıl oldu da oralar- dan buralara geldik? Menderes'lerin... Demirerierin... Ev- ren'lerin.. Özal'ların.. Çiller'lerin sayesinde! "Atatürk'e evet, Ke- malizme hayır!" diyen- lerin sayesinde! Atatürk'ün laiklik an- layışının da.. demokra- si anlayışınında.. "ulus" ve ulusçuluk anlayışı- nın da.. halkçılık, dev- rimcilik ve devletçilik anlayışının da.. içine edenler sayesinde! ABD'nin istediği °lkin- ci Cumhuriyet"\ kura- bilmek için, Atatürk'ün Cumhuriyeti'ni yıkmaya çaltşanlann Çankaya'la- ra kadar tırmanabilme- si sayesinde! Partisi dahil.. Ata- türk'ün kendi elleriyle kurduğu ve çok önem- sediği hemen tüm ku- rum ları birer birer ka- patanlar sayesinde! Atatürk'ün Cumhuri- yeti'ni Türk-lslam sen- tezcileri"ne terk eden- ler sayesinde! "Ülkücü mafya'y], çe- teleri, devletin bir par- çası haline getirenler sayesinde! Atatürk'ün dış siya- setini adım adım terk edenler sayesinde!.. • * • Son bir söz. Altmış yıl öncesinin Türkiyesi ile bugünkü- nü kıyaslayın... "Gaf- let"\n ya da "ihanet"\n boyutlannı anlarsınız. TASARRUF RENAULT S I S_T E M İ I RENAULT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear