23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 KASIM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI KISA KISA • PHİLSA. Philip Morris Sabancı Sigara ve Tütünciilük Sanayi ve Tîcaret A.Ş. tarafından üretilen Malboro 100's, Marlboro Lights 100's, Parliament 100's ve Parliament Special Box yüzde 11.1 artışla 2S0 bin TL., Marlboro Box, Malboro Lights Box ise yüzde 7.1 artışla 225 bin lirav a çıktı. L&M Uzun'un fiyatı yüzde 6.7 artış ile 160 bin lira olurken L&M Kısa ve L&M Kısa Kutu ise 7.12 artışla 156 bin lira oldu. * • AKBANK'ın jflW yılın ilk 9 M\ I | V ayında net kân X | I }W geçen yıla göre M f yüzde 158 artarak 64 trilyon 840 mılyar lıraya ulas,tı. Akbank'ın brüt kân ise 92 tnlyon 6% mılyar olarak gerçekleştı. Geçen yıla göre banka me\ duatlannın yüzde 124. aklıflenn yüzde 140. kullandınlan kredilerin yüzde 220. özkaynaklann ise yüzde 169 arttıgı bıldınldı. Akbank Genel Müdürü Özen Göksel. bankanın elde ettıği kânn tamamen bankacıhk faalıvetlennden oluştuğunu belirtirken. ıştırak ve gaynmenkullcrin satışlarından 19 tnlyon 615 milyar lira kâr elde ettiîclennı de açıkladı. • GARANTİ Bankası net kârını yüzde 234 artırarak 40 trilvon 215 milyara ulaştınrken, bankanın brüt kân ise yaklaşık 48.9 trilvon lira olarak açıkiandı. • SÜMER- BANK Genel Müdürü Şükrii Karahasanoğlu. bankanın özelleştiril- mesinın ıkinci vılını lamamlaması nedeniyle bır basın toplantısı düzenledı. Karahasanoğlu. Türkıye'nın özelleştırilen ilk \e tek kamu bankası olarak kısa zamanda önemlı bir yol katettiklerini dile getirdi. • tZMİR Ticaret Odası, ISO 9002 belgesi akiı. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş. ISO 9002 belgesiyle yönetimin işlcyişteki yükünün böylelikle ortadan kaİkacağını belirterek "Bu belgeye göre prosüdür neyse. çalışanlar onu yapacak" dıye konuştu. • EGS Factonng. geçen yıl 7 milyon dolar olan işlem hacmıni bu yılın ilk 10 ayında 100 milyon dolara çıkardı • BRİSAnın düzenlediği bu yıl 9'uncusu gerçekleştirilen İyileştinne Konfıransı'nda diin konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı. "Yerimliliği bir puan ileriye çekebilirse bir toplum. enflasyonu 10 Buan aşağı çeker" dedi. I KOMILÎSU. Istranca'nın doğal kaynak su\ unu el değmeden ambalajlayarak özel damacanalar içinde bürolara taşıyor. • FİSKOBIRLİK. Zonguldak'ın Aiaplı üçesindeki nndık ûreticilerine 780 ton alım karşılığı 280 milyar lira ödeme yapn. • TÜRKİYE Mimarve Mühendis Odalan Birlığı (TMMOB) Makine Mühendisleri Odası (MMO) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen "5. Otomotiv ve Yan Sanayi Sempozyumu" 7-8 Kasım tanhlennde Bursa'da gerçekleştinlecek. • İSTAN- BUL Sanaji Odası Başkanı Hüsamettin Ka\ ı, Türkiye'nin dünya pazanndan daha fazla pay alması, bunun için de küçük ve orta boy işlctmclerin dünya pazanna daha fazla girmesi, gerektiğini söytedi. • RUSYA Federasyonu"na 350 milyon dolarlık proje kredısi açılmasını öngören protokol çerçevesınde, Merkezi Klınik Hastanesi ile 31 No'lu Hastane Projeleri'ne yönelik toplam 121 milyon dolarlık iki kredı anlaşması, the Bank for Foreign Ecomomic AffaırsoftheUSSRıle Türk Exımbank arasında imzalandı. DSP Milletvekili Mümtaz Soysal, özelleştirme ile ilgili gelişmeleri Cumhuriyet'e değerlendirdi 'Devlette yağma egemen'• Soysal,"Öylesine büyük bir hukuksuzluk egemen ki Türkiye'de, iptal kararlan yerine getirilmiyor. Oysa Borçlar Hukuku, haksız iktisaplann düzeltilmesine ilişkin hükümlerle doludur. Bu durum düzeltilmezse, yalnız kamu zarar görmekle kalmaz, bütün hukuk düzeni çöker ve herkes altında kalır" dedi. IŞIKKANSU Mümtazv Tysal hukuk düzenini eleştirdi. ANKARA - Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Başka- nı ve DSP Zonguldak Milletvekilı Mümtaz Soysal. özelleştırmelere kar- şı yargının verdiğı iptal kararlannı ve kamuya aıt tesislerin devir ya da sa- tışına ilişkin yeni girişımlen değerîen- dirirken. "Türkiye Cumhuriyeti, Os- manlı Devleti'nin son dönemine ben- zer bir yağma. talan ve zayıflatma sü- reci içindedir" dedi. Soysal. iptal kararlannın yerine getirilmemesınin yalnızca kamuya zarar vermeyeceğini, aynı zamanda bü- tün hukuk düzeninin çökmesıne yol açacağını söyledi. Soysal. Meclis'teki milletvekille- rinin bu tutuma karşı çıkmalan gerek- tiğini anımsattı. Mümtaz Soysal, "Her şcydcn ön- ceCumhuriyetGazctesi'ne. Türk ba- sıruna düşen görevi elinden geldiğin- ceyerinegetirdigi için teşekküretmek isterinı. Türkiye Cumhuriyeti'ninva- tandaşlanru aydınlatmak ve btlinclen- dirmekle sorumlu olan en geniş anla- mıyla medya bu görevi yerine getirnû- yor ya da çok eksik bir biçimde geti- riyor. Bazen de bu görevi yerine geti- renleri zor durumda bırakmak. işle- rini güçjeştirmek gibi bir ödev yükle- niyor. Orneğin. son zamanlarda ön ptanaçıkmışolan enerji santrallannın işletme hakkımn devrini alahm. Bir ke- re niçin işletme hakkı sözü ediliyor? Çünkü, Anayasa Mahkemesi çok ön- ceden açıkça dedi ki,'Enerji üretımı ve dağıtımı satılamaz." Asıl şündi ya- pılan olay sauştan ibarettir. Çünkü, zaten teknokojik ömrii 20 yılda dola- cak olan bir santrakn işletme hakkı- DI devretmekle onu satmak arasında hiçbir fark yoktur. 20yıl sonra bu sant- ralın kamu bakınundan hiçbir değe- rikalmayacakur. Tanı tersûıe kamu bu santrallann işley işi sırasmda kuruluş- lan için ahnmış olan dış ve iç borçla- n, santral mühendislerinin maaşlan- nı ödemeye, başlamış olan yatınmla- n bitirmeye devam edecektir. Bu açı- dan bakınca,Sayın Başbakan'ıngeçen- lerde büyük törenlerle gidip Ke- merköy'deki,zaten tarhşmak bir sant- ratan arrtma tesisinin temelini atmışol- ması ilginçtir. Bu en azından baa tah- minlere göre 100 milyon dolar, bazı tahminlere göre de daha fazlasını ala- cak olan bir yaünm. O santral saol- mış durumda ama, sanlma işlemi ya- pılmadı. Böylece yabnmı TEAŞtara- fından sanştan önce yapılmış oldu. Şimdi o yatınmı devlet tamamlaya- cak. Santrah alan da oradan para ka- zanmaya devam edecek." Enerji santral satışlannın. kamu çı- kannı gözeten ciddi bir gınşjmden çok, kamu bütçesine iki yılhk geçici bır kaynak bulma amacını taşıdığına dıkkat çeken Soysal. "Çünkü. saüş- tan elde edikn 1 milyar 200 müyon dolarlıkkaynak karşdığında dev let20 yıl için yaklaşık 9 milyar dolarlık bir gelirden vazgeçmektedir" dıye konuş- tu. Soysal. sözlennı şöyle sürdürdü: 'Davalan kazanacağız' "Aslında bu santral sabşlan için de dava açacak olan işçi sendikalanna biz KİGEM olarak teknik yardım ve- receğiz. Bu davalar da kazanılacak. Çünkü. çok büyük olasılıkla işletme hakkımn devri diyerek. sozleşmeleri Danıştay denetiminden geçirmemeye kalkışacaklar. Oysa yapılan iş, anaya- sa gereği böyle bir denetimi zorunlu kılan bir imtiyaz sözleşmesidir. Fakat şu var. Türkiye'de dava kazanmak yetmiyor. Oy lesinc büyük bir hukuk- suzluk egemen ki Türkiye'de, bu ka- rarlar yerine getirilmiyor. Oy sa Borç- lar Hukuku. haksız iktisaplann düzel- tilmesine ilişkin hükümlerle doludur. Bu arada başka işlenıler yapüdı ya da başkasma de\ redildi gibi bahaneler- le körii niyetli devûierk kaçmak da mümkün degüdir. Hukuk. bu duru- mun düzeitUmesini gerektiriyor." Ozelleştirme, yargıyı aşmaya çalışıyor (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mah- kemesı'nın iptal et- tıği hükümler uya- nnca gerçekleştiri- len özellei}tırme ıp- tallen. ıdan sorum- luluğu bulunması- na karşın hukuka ay- kırı ışlem yapan Özelleştirme Idare- si Başkanlığı'nın yargıyı aşma çabalannı gün- deme getirdi. Anayasa Mah- kemesi "nin 8 Ağustos 1997 ta- nhinde Resmi Gazete'de ya- yımlanan gerekçeli karanna ve KlGEM'in uyarısına karşın ÖlB. ışlemleri gen almazken, yerel mahkemelerin de iptal kararlanyla zor durumda kal- dı. KİGEM Genel Sekreten Ü- ter Ertuğrul'un ıdareye gön- derdıği yazıda. iptal edılen hü- kümlerle gerçekleştınlen iş- lemlerin yasal dayanağının or- tadan kalktığı vurgulandı. Lıman-lş Sendikası'nın, Anayasa Mahkemesfnin iptal karan çerçevesınde yerel mah- kemenin de satışını iptal ettiği Hopa Lımanf yla ilgili olarak 17 Temmıız 1997 tarihinde Ho- • Türkiye Maden- pa Cumhuriyet Baş- İş Genel Başkanı savcıhgı'na suç du- Hasan Hüseyin Kayabaşı ve Hava- Iş Genel Sekreten Mustafa Yağ^ı, özelleştirilen kuruluşlar için karşı platform oluşturacaklannı açıkladılar. yunısunda bulundu- ğu öğrenıldi. Suç duyurusunda Türki- ye Denizcılik tşlet- melen A.Ş. Lıman Daire Başkanı Ne- dimÖzcaaTDt'den Kamil .\nkan. Park Denizcılik Hopa Li- man tşletmesı AŞ lşveren vekili ve Hopa Lıman lşletmesi Müdü- rü Dursun Seheri. Fuat Miska- vi ve Turgay Ciner yer alıyor. Suç duyurusunda, yerel mah- kemenın önce yürürlüğü dur- durma karan verdiği. buna kar- şın sanıklann yargı karanna ve anayasaya aykın suç işlemeye devam ettikleri belırtilerek ka- mu davası açılması istendi. Suç duyurusunda, devır iş- leminın. "Başbakanhk Genel- gesi'ne ve Özelleştirme Yasa- sı'ndaki mallann değerinin 3 klas kuruhış tarafindan belir- lenmesi" hükümlenne ve iha- lenın şeffaflık ilkesine aykın olduğu belırtilirken. 27 Hazi- ran 1997 tarihi atılarak u düz- mece devir" gerçekleştinldiği savlandı. Ekmek küçüldü, fiyat yükseldi Ekmek enflasyonun ağzında Ekonomi Servisi - Fınncılar, 225 gramlık ekmeğe bu yılın dördüncü zammını yaptı. Yanndan itibaren 35 bin liraya satın almaya başlayacağı- mız ekmeğin fiyatı, son 5 yıl için- de yüzde 2.592 arttı. Beş yıl önce 300 gramı bin 300 liradan satılan ekme- ğin. 225 gramının 35 bm liraya sa- tılmayabaşlanmasıyla, fiyatı 27 kat artmış olacak. Son bir yıl içinde Istanbul'da yüz- de 133 oranında fıyat artışı gören ek- meğin gramajı. yıllar içinde küçül- dükçe küçüldü. 1980 yılında birki- logramını 25 liraya aldığımız ek- meğin, 1992'de 300 gramını bin 300 liraya aldık. Bugün ise ekmeğin gra- majı 225, fiyatı ise 35 bin lira. Temel tüketim maddelerinın ba- şında gelen ekmeğe yapılan her zam- da tepki gördüklerini belırten Istan- bul Fınncılar Odası Başkanı Fahri Ozer, bu zammın hem geç yapıldı- ğını hem de yeterli oranda olmadı- ğını ifade etti. 225 gramlık ekmeğin maliyeti- nin, 29 bm 803 lira olduğunu belir- ten Özer. bakkal ve bayilerin. fınn sayısınm çok, pazann ise dar olma- srndan dolayi fınncılan birbırine dü- şürerek 7 ile 10 bin lira kâr aldığını söyledi. Özer. fınncıya yeterli oran- da kâr kalmadığını kaydetti. Fınncı kânnın bin 795 lira (yüz- de 10) olduğunu belirten Özer, bak- kal ve bayi kânnın, yüzde 15 üze- rinden 4 bin 192 lira yaptığını vur- guladı. Özer. KDV'nin 279 lira ola- rak hesaplandığmı ıfade ederek 50 kilogramhk çuval una isabet eden iş- çilik gıderinin ise 2 milyon 718 bin 304 lira olduğunu kaydetti. İŞÇtNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Değişim MESS'in düzenlediği ve çok kalabalık bir bilim in- sanı, gazeteci, ışveren, sendikacı katılımı ile gerçek- leştırilen "Değişim" başlıklı seminerin içeriği üzenne haber programlarına yansıyan kimi görüşlere kafam takıtdı. Toplantrya katılmış programcı gazetecı ve MESS sözcüsü özetle, dünyada yaşanan büyülü(!) değışım- den örnekler venyorlardı. BırzamanlarsavaşmışVietnamlıgençlerin. kasaba- larından çıkmıyarak ABD'de kullanılan bılgisayarlara katkılarından söz ediliyordu. Gerçi ben Vıetnamlı genç- lerın hangı koşullarda, hangi ücretler karşılığı çalıştık- lan, yarattıklan degerlerden ne kadar pay aldıklan, ka- sabalarından çıkamamanın nasıl bir kader olduğu.. sorgulanmadan sadece ABD'de kullanılan bılgısayar üretiminde çalışmalannın bir büyük değişim olarak al- gılanmasını pek anlayamadım. ama geçelim. Bızim işçı-işveren ilişkilerınde yaşanmakta olan bü- yük değişıme bir göz gezdinelım. Ben, bulunmadığım toplantıyı aktaranlann yalancısıyım, işçı-işveren taraf- lar "DGM'yı ezdik sıra MESS'te" sloganı ile geçmiş- te yapılan kavgalı dönemı aşmanın, uygar ılışkilerde buluşmanın keyfini çıkarmışlar. Öncelıkle işveren örgütlerinin ve siyasi partilerin he- men hemen bütün etkınliklerinde gazetecilerin, bilim ınsanlannın hoş tutulması, buna yönelik çok büyük har- camalann yapılması, bütçelerde pay aynlması da her şeyın medyatik, etkileme üzenne yaşandığı bir çağ- da, eşyanın tabiatına uygun bir durum. Bu ilişkılerin bir uzantısı olarak gazeteciler, bilim ın- sanlan bıraz etkı altında kalıp sermayeden, siyasal güç odaklanndan yana taraf oluyorlarmış.. Eh, o ka- dar büyük emek ve harcamalann bir karşılığı, o kadar da kusur kadı kızında olsun. MESS'in "değişim" toplantısının buolağan nitelik- lerinin hiçbırı "işçi-ışveren taraflar, bırbirleri ile kavga- lı olmadan, birbirtennin haklanna, varlığtna saygılı ola- rak gerçek değışımin sımnı yakaladılar. Işyerenin ba- şansı sağlanmadan ışçi hakkımn elde edilemiyeceği, işçı hakkı verilmeden de işletme verımınin elde edi- lemiyeceği...'' görüşünde buluşmalan kadar anlamlı değil. Ama ne buluşma ve de ne değişim? Türkiye'de değişımi yakalamış özel sektörümüzün tamammda çalışan sendikalı ışçi sayısı ıkı-üç yüz bı- ni geçemiyor. Milyonlarla ışçının çalıştığı işletmelerin kapısındag içeriye sendika giremiyor. Kayıtlı ekonomi- de, sendıkasız çalıştınlan 4.5 milyon kadar işçinin ya- nında, kayrtsız ekonomide, kara üretimde çalıştınlan- lar daha da fazla, 6 milyonu aşıyor. Sahı bu tabloda ışçi ve ışveren taraflar, lüks bir ote- lin, daha çok tatil amaçlı toplantı salonlanndan baş- ka nerelerde, nasıl buluşabıliyortar da değişimin sım- nı yakalıyorlar dersıniz? Nerede ise simgesel kalmış toplu pazarlık düzeninin geçerli olduğu bir avuç işye- rinde bıle taşeronlaşma, sendikal kimlığin sıfırlanma- sı olgusu yaşanırken değişim mucizesi(!) nasıl ger- çekleştirilıyor? Doğrudur günumuz sendikacılık hareketinin artık ••MFSSVezme/c"gibi bır ıdeolojik hedeflerı yok. MESS'İ ışçıler ezmıyor, ama MESS işyerlennde sendikalı ışçı- nın bırakılmaması, toplu pazarlık düzenınden kaçış gibi sermaye cephesındekı ideolojik değişim hedefı ne- deni ile, ışkolunda çalışan toplam ışçi sayısı ile oran- landığında, durmadan üye kaybedıyor. Işçi sendıkalarında ise değişim mucizesi, örgütlen- mede, sendikal güçlenmede gerçekleştirilemeyınce, sendikalızmde, sendikal hedeflerde ufuk göremeyen uyanık sendikacılar, değişimi kendı özel yaşamlann- da yakalamayı seçıyorlar. Işçılıkte, ışçi sınıfına adan- mış bir yaşamda hayır göremeyince, değişim Jagur- lar, Mercedes'ler, kirlı yollardan elde edilen özel ser- vetter üzennden gerçekleştirilıyor. Hepsi değil elbette, ama en büyük ve en ünlü baş- kanlann yasa gereği yapılmış özel mal beyanlan, sen- dikacılık yaşamına profesyonel olarak atıldtklan yıllar- dan bu yana kendilerinın, bınnci dereceden akraba- larının geçirdıklen değişim üzerine bır sorgulama açıl- sa? İşçinin kasasından. sendikadan alınan ücretle sağlanan servetlere bır göz atılsa... Çok büyük bir işçi somürüsü üzerine oturtulmuş ser- mayenin kazanç düzeninde, hertüretık değerinı yıtır- miş, işçilik ve sendikal degerlerden kopmuş, kıriilik ba- tağında yüzen sendikacıdan kim hesap sorar? Bu dü- zen çantayla haraç alan harçlıkçılardan, sendika pa- rasını spor kulüplerıne ipotek ettırenlerden sendika başkanı ıster kı, ışçi hakkımn gaspında sesleri soluk- ları çıkamaya. Işçi-işveren ilişkılennde yakalanan değişim mucizesin- den umalım kasıt bu olmasa. Sanayi Bakanı Yalım Erez'den aykın sesler ' Vergi reformu hikâye' nvüm R.J.REYNOLDS REKLAM ve PAZARLAMA A.Ş Erez. vergi ödemeyenden şikâyetçi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanı \ahm Erez, enf- lasyonun, siyasetçilerin kararlılığıyla önlenebileceğini vurgularken vergi re- formunun "hikâye" olduğunu söyledi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Koordi- natörlüğü'nde Türkiye Kimya Sanayı- cileri Derneği ve Istanbul Kimyevi Mad- deler ve Mamullen Ihracatrı Birliği'nce organıze edilen "4. llusal Kimya Sana- yi Kongresi" Ankara'da başladı. Kong- renın açılışına katılan Sanayi ve Tica- ret Bakanı Yalım Erez, enflasyonun 20 yıldan beri Türkiye'de konuşulduğunu, ancak herkesin bu konuda kendısinin ne yapması gerektiğini sormak yerine, kar- şı taraftn ne yapacağına baktığını be- lirtti. Erez, "Enflasyonuönkyecekolan, siyasetçinin kararhlığıdır. Ancak siya- setçi durduğu yerde elini. maşayı kuDan- madan ateşe uzatmaz. Siz *maşa olma- ya" hazır nusınız? Eğer haarsanız, siya- setçi o maşayı. sizi tutarak. ama enflas- yondan geiecekfaturayı, kesünlerin hep- sine eşit dağıtmak şartıyla gereğini ya- pabilir" dedi. Enflasyonun ancak "frene basıla- rak" önleneceğıni söyleyen Erez, şöy- le devam etti- "Biz frene birden basa- nz, ama birden basüğımız zaman hepi- ntan kafası gider cama vurur. Hatta ba- zılannızın kafası camdan dışan çıkar. Onun için frene yavaş yavaş basacağız." Maliye Bakanlığı'nın vergi reformu çalışmalanna değinen Erez. •'Bugün as- lında üzerinde çok konuşulan vergi re- formu falan hep hikâyedir. Türkiye'de vergi kanunlannda önenüi bir eksik ol- duğunu zannetmiyorum. Hiçbir kanu- numuzda eksiklikyoktur" dedi. Yurttaşlann, toplanan verginın doğ- ru kullarulmamasının hesabını siyaset- çilere sormadığını belirten Erez. Tür- kiye"de kımsenin vergısini doğru verme- diğini, yüksek enflasyonda herkesm bir girdabın ıçine gırdiğini kaydetti. DUYURUÜrünlerimizin perakende satış fiyatları 6 Kasım 1997 Perşembe gününden itibaren aşağıdaki gibi belirlenmiştir. YENİ FİYAT ESKİ FİYAT UZUN 250.000.-TL 225.000.-TL KISA 225.000.-TL 210.000.-TL LİGHTS UZUN 250.000.-TL 225.000.-TL Sarıgülle. hükümet icraatlarımn tekstili etkileyeceğine dikkat çekti 'Oyun kuralına göre oynanacak' | Winston Sa Sa CI11 cııı ^7 LİGHTS UZUN LİGHTS KISA KISA 225 250 225 .000 .000 .000 .-TL .-TL .-TL 210. 225. 210. 000. 000. 000. -TL -TL -TL UZUN 160.000.-TL 150.000.-TL Ekonomi Servisi - Türkiye Giyım Sanay icileri Derneği (TGSD) Başka- nı Turan SangüHe, hükümetın 1998 yı- lı programıyla ilgili açıkladığı hedef- leri gerçekleştirmesini istedı. Hükümet ıcraatlannın tekstil sektörünü büyük oranda etkileyeceğine ışaret eden Sa- ngülle. "•Hükümetin. beliriediği he- defleri yakalaması zor. Enflasyonu yüz- de 50'ye çekmek başta olmak üzere, sö- zünü tutarsa biz de onlann çizeceği ro- tadan gideriz, biz de istenen hedefı ya- kalaru" dedi. Sangülle, "Oyunu ku- rahna göre oynayan finnalar, ayakta kalacak. Gerisi gider" diye konuştu. Tekstılde kriz tartışmalan devam ederken TGSD "1997 yılının İlk Do- kuz Ayında Dünya-Türkiye-Giyim Sa- nayi" başlıklı araştırmasını tamamla- dı. Üç aydabır sektör üyelerıni ve ka- muoyunu bilgılendirmek için rapor- lar hazırlayan TGSD, Başbakan Me- sut Yıunaz"a da sunduğu son raporun- da, bu yılın ilk 9 ayında Türkıye'nın toplam ihracatının yüzde 16'lık artış gösterdiğine dikkat çekti. Raporun ta- nıtıldığı toplanüda konuşan Sangülle, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı- nın yüzde 15'lik artışla. ihracat için- de yüzde 28.2"lik bir paya ulaştığınm altını çızdi. Yılın ilk 9 ayında 5.4 mil- yar dolar giyım ihracatı yapıldığını belirten Sangülle, yılsonu tahmınınin 7.5 milyar dolar olduğunu ifade etti. Bu iyimser rakamlara karşın knz söylentilennin devam ettiğını söyleyen Sangülle, knz tartışmalannın fırma bazında yapılması ve sektöre mal edıl- memesi gerektiğini yıneledı. Raporun tartışılmasından duyduğu memnuniye- tı dıle getıren Sangülle. "Sürekli sek- törün lokomotif olduğu söylenir. Biz lokomotif miyiz? Vagon muyuz? Ra- kamlaria birliktedeğeriendirilsin iste- dik" dıye konuştu. Sektörün I998'de ıhracata yönele- ceğini belirten Sangülle, iç piyasada daralma olacağını belirterek sektörün bunu ihracatla aşacağını söyledi. ABD ye yapılan ihracatta kotalann dolmasıyla birlikte gündeme gelen "ko- ta krizi'' aşılamadı. Sipanşlenni üre- temeyen ve ihraç edemeyen çok sayı- da firma, yasal çözüm bekliyor. Kota- lann dolması nedeniyle ABD'ye ihra- cat yapamayan fırmalann güç durum- dan kurtulması için ABD'yle temasla- nn sürdüğünü söyleyen Turan Sangül- le. Dev let Bakanı IşmÇetebi'nin ABD yolcusu olduğunu söyledi. Winston KISA 150.000.-TL 140.000.-TL Winston LİGHTS KISA 150.000.-TL 140.000.-TL UZUN 130.000.-TL nt öte* t0 ' 130.000.-TL KISA 120.000.-TL o töte* t0 ' 120.000.-TL UZUN 90.000.-TL 90.000.-TL KISA 70.000.-TL 70.000.-TL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear