23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1997 PERŞEMBE HABERLER Perinçek'ten suç duyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Işçi Partisî (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, kendisine komplo düzenlemekle suçladığı eski Kocaeli Emniyet Müdürü Süleyman Şahin'ı Içişlen Bakanlığı'na, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Seyfı Öngenç'ı de Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikâyet etti. Içişleri Bakanlığı'na verilen dilekçede, eskı Kocaeli Emniyet Müdürü Şahin'in. İP Genel Başkanı Perinçek'e karşı, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a suikast planlandığı şeklinde komplo düzenlediği ileri sürüldü. Öğpetmenlerin askerliği • ANKARA (AA) - Milh Eğıtim Bakanı Hikmet Uluğbay, Genelkurmay Başkanlığı ve Mıllı Savunma Bakanlığı'yla yaptıklan çalışmalar sonucunda, Kasım 1997'de yedek subay ve er celplerinde sevke tabi öğretmenlerden, er statüsündekilenn Mayıs 1998. yedeksubay statüsündekilenn de Temmuz 1998 celplerine kadar sevklerinin ertelenmesinin uygun görüldüğünü bildirdi. Uluğbay. "Ancak yapılan uyanlar ve teblığler nedeniyle, askere gitmek için her türlü hazırlığını yapmış olan ve bu dönemde askere gıtmeyi tercih eden öğretmenler dilekçe'eri alınarak. Kasım I997celbinde askere sevk edileceklerdir" dedi. Ghik'e gıyabi tutuklama • HAV ZA (AA) - Samsun'un Havza ilçesi Aslive Ceza Mahkemesi, Kanal D televızyonunda yayımlanan "Söz Fato'da" programının yapımcı ve sunucusu Fatma Girik hakkrnda. duruşmalara karılmadığı gerekçesiye polis zonıyla getirilmesi için gıyabi tutuklama karan verdı. Programda. 2 yıl önce Havza ilçesinin Boyalı Köyü'nde. "'Bir baba ıle kızının yasak ilişki sonucunda bir cocuk dünya getirdiğini" yayımlayan Girik hakkında söz konusu olayda adı geçen Kazım Aşçı, "meskene tecavüz" iddiasıyla dava açmıştı. Çete KKTC'ye uzanıyop' • LEFKOŞA (AA) - CHP milletvekıli Fikri Sağlar, Susurluk olayıyla ilgili çalışmalarda bulunmak üzere gittiği KKTC'de, Susurluk çetesinin kollannın Kıbns'a kadar uzandığını söyledi. Sağlar. kara paranınbankave kumarhaneler yoluyla KKTC'ye aktanldığını öğrendiklerinı belirterek "Kutlu Adalı'nın katledılmesi de bu zincirin ıçindeydı. Bu nedenle incelemek, yardım talebinde bulunmak \ e bilgilerden yararlanmak amacıyla Kıbns'a geldim" dedi. Flasti TV baskını davası • İstanbul Haber Servisi - Flash TV'nin istanbul bürosunu basarak çevreye silahla ateş açtıklan, çalışanlara darp ettikleri ve eşyalara zarar verdikleri gerekçesiyle yargılanan 5 sanıktan tutuklu olan Mehmet Tunçdemir ve Erdal Coşkun. dün Beyoğlu 6. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada 150'şermilyon lira kefaletle tahliye edildi. Ciner'in tazminat isteği • İstanbul Haber Servisi - Park Holding Yönetım Kurulu Başkanı Turgay Ciner, kendisine iftira ederek şantaj yaptığı gerekçesiyle Ersin Ortaç hakkında 50 mılyar liralık maddi. 50 milyar liralık da manevi olmak üzere 100 milyar liralık tazminat davası açtı. Milli Güvenlik Kurulu, dinci TV'ler için RTÜK ihalelerinde devreye girdi Kanallara MGK denetimiHÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Mılli Güvenlik Kurulu (MGK). kanal tahsisine ilişkın sıralamada şeriatçı yerel televizyonlan elemeyen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) ihaleleri için devreye girdi. MGK'nin ulusal, bölgesel ve yerel kuruluşlar için yapılma- sı planlanan ihalelenn askıya alınması yönündekı beklentisini RTÜK'e ilettiği öğrenildı. MGK'nin, üst kurul üyelikle- nnin seçimini değiştiren düzen- leme girişımi kurulda paniğe ne- den olurken DYP'lı ve RP'li üye- lerin MGK'ye direnmek için ilk toplantıda ihale takvimini belir- leyeceklen belirtildi. Milli Güvenlik Kurulu ile RTÜK arasında ihaleler nedeniy- le çıkan gerilim tırmandı. Önce- ki haftalarda MGK'ye iki kez çağnlan RTÜK Başkanı Prof. Dr. OrhanOğuz'un yerel TV'ler için yapılan ihalelerde şeriatçı kuru- luşlara karşı dikkatli olunmadığı gerekçesiyle uyanldığı ve MGK yetkililerinin bundan sonraki ihalelenn askıya alınması eğili- minde olduklan öğrenıldi. RTÜK Başkan Yardımcısı Fa- tih Karaca. ihalelerde kimlık saptamasının baz alınmadığını. alınmasınm da yanlış olduğunu D C M , d i n c i ö r g ü t l e r i n a n a l i z i n i ç ı k a r d ı 'îslami terörü îran besliyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara De\ - letGüvenlik Mahkemesi (DGM), Sincandavasıy- la ilgili gerekçeli karannda Milli İstihbarat Teş- kilatı (MİT) raporlanna dikkat çekerek. îslami terörörgütlerininlran"daegıtimaldıklannı bildir- di. Ankara 2 No'lu DGM, Sincan davası ile ilgi- li gerekçeli karannda. Hizbullah, Hamas. îslami Cihad ve Şii Emel örgütleri ile ilgili aynntılı sap- tamalarda bulundu. Savcüığın mahkemeye sunduğu Uluslararası tlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayın- larfndan Avîasya Dosyası ile MÎTin bir yazısı delü kabul edildi. Yargıç İbrahim Kozan tarafmdan yazılan ge- rekçdi kararda. îslami terör örgütlerinin İran'da bulunan çok sayıda kampta 1980 yılından.itiba- ren eğitilerek. Iran'm güdümünde faaliyet göster- dikleri kaydedildi. Kararda. örgüt kainplanrtda aynca Müslüman kökenli değişik ülkelere ideolo- jik ve askeri eğitim verildiği belirtildi. Kararda, Humeyni rejiminin gercekleşmesin- deü sonra Îran devletinin kendisine küresel birön- derlik misyonu yüklediği. bu misyonun "bötün dünya Müslümanlannın liderliğini ustknmek ve baü dfiması ile mücadeie ettnek" şeklinde özet- lenebileceği kaydedildi. Gerekçeli kararda, İran devletinin kendisine belirlediği hedefler ite sahip olduğu araçlar ara- smdaki oransızlığın, îran'ı dış politika araçlann- dan biri olarak terörizmi tercih etmeye zorladığı bildirildi. Kararda, Sincan'da düzenlenen "KndüsGece- sTnde büyük boy posteri bulunan Abbas Muse- vi'nin genel sekreterliğini üstlendiği Hizbullah örgütünün, 1983 yılında kuruluşunu bütün dün- yaya duyurdugu anımsattldı. vurgulayarak "Paradan başka öt- çüt olamaz kL Kimin ne yapbğı ihale aşamasında önemli değil. Rejimi tehdit eden ya da ülkenin böliinmez bütünlüğünü hedef alan kuruluşlann yayın lisansı ip- tal edilir. RTÜK bu yetkisini de kullanır- dedi. Devlet zirvesinde şeriatçı ya da bölücü yaymlarla ilgili istihbarat eksikliğı ya da yanlışlığı olabıleceğıni ka>deden Karaca. "Ban yayın kuruluşlan iddiaedildiği gibi değil. Yanlışlık- lar olduğunu görüyoruz" dıye konuştu. Kanal7skandalınınar- dından resmi ağızdan verilen sö- ze karşın özel gündemle de top- lanmayan RTÜK. gelecek hafta ulusal TVIenn ihale takvimi ile şartnamesıni görüşmek üzere bir araya gelecek. RTÜK üyelen. başkan Oğuz'dan MGK görüş- mesinin içeriği konusunda bilgi isterken ihalelenn askıya alınma- sı yönündeki eğilimı değerlendi- recekler. 9 kişiden oluşan RTÜK'te üvelerden 7'sini DYP ve RP'lileroluştururken ihaleye başlanması durumunda üyelerin bölüneceğı belirtildi. RTÜKçev- releri, Genelkurmay'ınırticabri- fıglerine başkan yardımcısı ve RP kontenjanından seçilen Fatih Karaca. Emin Başer ile Mehmet Doğan'ın çağnlmadığını belirte- rek "Şimdi MGK, ihaleler askı- ya alınsın diyor. MGK'nin irtica- cı kuruluşlar konusundaki hassa- siyetini açıkça ilettiği ortada. RTÜK'ün ihalesine tepkileri var. Üyeler, ihalelere devam derse as- lında brifıngin rövanşı alınacak" değerlendirmesini yaptılar. Devletin yeni arpalığı Personel alımı ve yayın değer- lendirme kararlannda giderek si- yasi damga taşıyan RTÜK'te. üyelerin hısım, akraba va yakın- lannı "•uzman" kadrosuyla işe al- dıklan öğrenildı. RTÜK'te ihale- ler öncesınde eski Kanal 6'nın TV'nin avukatı Ahmet İşeri'nin 1. Hukuk Müşaviri yapılmasının yankılan sürüyor. Naklen atama ve açıktan atarna yoluyla kadro- su şişirilen RTÜK'te bazı müşa- virlerin sadece bankamatikten maaş aldıklan bildirildi. Yurtdı- şı gezilenyle gündemden inme- yen bazı üyeler. kurumda özel- likle MHP \e RP kadrolaşması- na ağırlık veriyorlar. Demirel: Herkesi okutmalıyız ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -Bu yıl kurulan Çankaya Üni- versitesi. Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel tarafından açıldı. Açılış töreninde konuşan De- mirel. Türkiye Cumhu- riyeti'nin bir numaralı hedefinın herkesi okut- mak olduğunu belirte- rek •'Öğrencilerin yüz- de 3fl'u 6. sınıfa kaydol- muyor. Herkesi okut- mak zorundayız" dedi. Demirel. dün Dünya Gazete Sahipleri Bırliğı Yönetim Kurulu"nu da Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Yönetim ku- rulu üyelerinin, Türki- ye"deki ınsan haklan ih- lalleri ve Eşber Yağ- murdereli örneğinde ol- duğu gibi düşünce öz- gürlüğünün uygulan- maması nedeniyle eleş- tiride bulunması üzeri- ne ortam gerginleşti. Demirel. yanıt olarak Türkiye'de hıç kımse- nin nedensiz yere rutuk- lanmasının söz konusu olmadığını belirterek Türkiye'nin aynlıkçı te- rorizme karşı mücadele verdiğini. terorizm ne- deniyle binlerce masum insanın yaşamını kay- bettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Sü- leyman DemıreL, bu ne- denle eylemlere kattlan veya eylemleri özendi- ren kişinın basın men- subu mu, yoksa terönst mı olduğu konusunda bir ayınm yapmanın hukuken olanaklı ol- madığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Çankaya L'nrversitesi'nin açılışını yapü. RP'li belediyeler TBMM gündeminde CHP'den Kanal 7için Meclis soruşturması istemi AÎVKARA (Cumhurijet Bü- rosu) - CHP. RP Genel Başkanı NecmettinErbakan'ın "cihatte- levizyonu" ilan ettiği Kanal 7 te- levızyonuna partili belediyeler- ce trilyonlarca lira kaynak aktar- masını TBMM gündemine ge- tirdı. CHP Ankara Milletvekilı Yılmaz Ateş ve arkadaşlan, RP'li beledıyelerin Kanal 7'nin de aralannda bulunduğu yanda- şı medya kuruluşlanna yaptıkla- n mali yardımlarla ilgili Mechs araştırması açılmasını ıstediler. TBMM Başkanlığı'na sunu- lan Meclis araştırma önergesin- de. RP'li belediyelerin "reklam- tanıtun" adı altında kendilenne yakm medya kuruluşlanna kay- nak aktanmında bulunduğuna dikkat çekilerek "Ovsa belediye hizmetieri tekeklir, reklam ve ta- nınma ihtiyaçlan yokrur" denil- di. Önergede. RP'lı beledıyele- rin amaçlannın laik. demokratik cumhuriyeti yıkıp. yenne dinı esaslara dayalı bir de\ let düzenı kurmak olduğu vurgulanarak "tstanbul ve Ankara Anakent belediyeleri ile bağlı şirketlerin medva kuruluşlanna sağladık- lan olanaklarm ortaya çıkanl- ması, demokratik-laik cumhuri- yete yönelik gerici akımlann ge- riletUmesine de katkı koyacak, ekonomik kaynaklannı da önemli ölçüde kurutacaknr" gö- rüşüneyervenldi. Kitle örgütlerinden Çetine dilekçe 'Susurluk9 a adı karışanların dokunulmazlığı ktddmlsın' ANKARA (Cumhurhet Bü- rosu)-TBMM Başkanı Hikmet Çetin, milletvekillerinın doku- nulmazlığınm normal olduğunu belirterek "Meseleleri, parla- mentoyu yıpratmadan halletme- Byiz" dedi. Demokratik kitle ör- gütlerinin temsilcilen. Çetin'e \erdıkleri dilekçeyle Susurluk olayına adı kanşanların doku- nulmazlıklannın kaldınlmasını istediler. Çetin, dün bazı sıyasi partı \e demokratik kitle örgütlerinin temsilcilenni kabul etti. Çetin. kabulde \aptığı konuşmada. TBMM'nın yargı organı olarak görülmesinin yanlış olduğunu \urgulayarak dokunulmazlıkla- rın kaldırılmasının anayasaya bağlı olduğunu anımsattı. Aralannda bazı siyasi parti temsilcilerinınde bulunduğu 18 kitle örgütünün temsilcilerinin Çetin'e sunduğu dilekçede. u Çeteleşmenin önünü kesecek ana\asal. \asal \e demokratik önlemler alınmalıdır. TBMM iiyesi Mehmet Sıncar'ın öldürül- mesi ola>ı aydınlanlmafadır" de- nildı. Çetin, dün, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hak- kı Karadayı ya ziyarerte bulun- du. Genelkurmay Karargâ- hı'nda asken törenle karşılanan Çetin. kendisini kutlamaya ge- len Karadayf nın zivaretinekar- şılık\erdığini söyledi. ANAP elestirdi Hükümet içinde kadro kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un çıkışıyla başlayan 54. hükümet ortaklan arasındaki kadro kavgası yeniden alevlendi. Agâb Okbo Güner. DSP'H Kültür Bakanı İstemihan Talay ile Milli Eğıtim Bakanı Hikmet Uluğbay 'ı kadro kı>ımı >apmakla suçladı. ANAP grubu. dün Başbakan Mesut \ ılmaz'ın yurtdışında bulunması dolayısıyla Genel Başkanvekıli Güner başkanlığında toplandı Agâh Oktay Güner de konuşmasında, koalısyon ortaklan DSP ile hükümetı dışarıdan destekleyen CHP'yi eleştirdı. Güner. ANAP'ın, mecbur olmadığı halde demokrasiye olan saygısı nedeniyle 54. hükümeti kurduğunu belirterek "Hükümet ortaklan da en az ANAP kadar sorumludurlar" dedi. Güner. DSP'li bakanlan kastederek "Hükümette yer alan birkaç bakanın, devletin bakanı olmak yerine, örgütün bakanı olmayı tercih etmelerini tasvip etmiyonız"" dedi. Kültür Bakanlığf nda kadro kıyımının sürdüğünü ilen süren Güner, Mılli Eğıtim Bakanlığı'nda da zaman zaman aynı rüzgânn estiğini söyledi. İJFI^NOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR oral.calıslarca raksnet.com RP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan, kadınlar için şun- ları söylüyor: "Zarifbirvücuda sahip kadının erkek gibi ağıriş- lerde çalıştınlması zulümdür. Kadının vatana yapacağı en büyük iyilik, en önemli görevi çocuğunu iyi bir şekilde yetiş- tirmektir." Erbakan bu görüşle- rini rastgele dile getirmıyor, bu- nun Islamcı anlayışa göre bir arka planı olduğunu biliyoruz. ilahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden. Islamcı kesimin en çok okuduğu yazarlardan Profesör Bekir Topaloğlu ise bu konuda Erbakan'laaynı gö- rüşte: "Bugün Türkiye'de aşın derecede, kadını toplum içine sevk etme, arz etme vardır. Iş hayatına girmesi normalin dı- şında. Erkek işsiz kalmaktadır. Aç kalacak, anarşi doğacak ve evlenemeyecek." Islamcı kesi- min edebiyat alanındakı önem- li isimlerinden birisi Mehmet Kaplan bu konuda daha açık sözlü: "Kadının dışarıda çaiış- ması, kadının kadınlığına çok ağır yük yüklüyor. Birdefa ça- lıştığı sahada başarı kazana- cak, eve gelecek, çamaşıryıka- yacak, şunu yapacak, bu ol- Kadın Şeytan mı? maz. Bugün okuyan kadınlar büyük bir ıstırap içerisinde ve evlenemiyoriar, eğerevlenııier- se bir de meslek yapıyorlarsa, sonsuz bir ıstırap içinde bulu- nuyoriar. Aile başlı başına bir müessesedir. Kadını evin dışı- na çıkardınız mı ev çöker." Islamcı kesimin bir başka sözcüsü Hekimoğlu ismail ise daha açık sözlü: "Kadın memurlar, kazançlarını süsleri- ne harcamakta. Ihtiyacı için ça- lışan kadınlann sayısı azdır. En çok boşanma, çalışan kadınlar arasında olmaktadır. Kafası kız- dı mı nikâhı atabiliyor." Bu ge- ri düşüncelere karşı söylene- cek o kadar çok şey var ki. A- ma yine de dayanamayıp bu kafalara tepkilerimi kısaca be- lirtmek istiyorum. Çalışan kadın kafası kızınca nikâhı atabiliyormuş! Erkeğe is- tediği an boşanma hakkı veril- sin, kadının ise hiçbir hakkı ol- masın. Bu adalet mi? Çalışan kadın doğaldır ki, daha kolay boşanabiliyor. Çünkü eve ka- patılan kadına göre, ekonomik özgüriüğünü dahafazla kazan- dığı için, erkeğın zulüm yapma- sına karşı çıkabiliyor. Kadının kendini erkeklere beğendirmek istemesi. kendisine özen gös- termesi de Islamcı erkeklerin tepkisine neden oluyor. Kendi- leri sakallarına hacı yağını sü- rüyorlar, süslenip püsleniyorlar. kadınlar bunu yapmaya kalkın- ca da hakaretlere varan değer- lendirmeler yapıyorlar. Kadının vatanına yapacağı en iyi şey evine kapanıp, ço- cuk büyütüp, çamaşır yıkama- sı ve ütü yapmasıymış. Kadını toplumdan soyutlayıp onu ekonomik egemenliği elin- de tutan bir erkeğe bağımlı ha- le getirmek nasıl bir kafa? Bu şekilde yaşamaya mah- kûm edilen kadının yön verip yetiştirdiği çocuk, kişilikli ve kendine güvenen kadının ço- cuğundan daha mı nitelikli olur? Agnes Michaux'un 'Kadın Düşmanı Sözcükler' kıtabına bakıyorum. Erkek egemen dünyanın fikirieriyle, bizim Is- lamcı gelenek arasında ne bü- yük benzerlikler var. Alphonse Allais'in sözlerine bakın: "Er- kek bacaklarıyla yol kat eder, kadın ise bacaklarıyla yolunu bulur." Jules Renard şöyle di- yor: "Kadını, derisi makbul olan, ama kürksüz bir hayvan olarak tanımlayabilihz." Bu ka- fa yuzlerce yıl önce bile aynı. Aristofanes'in M. Ö. 5. yüzyıl- da söylediklen: "Dünyada ka- dından daha beter bir şey ola- maz, tabiı başka bir kadın ha- riç." Erkek egemen dünyanın, ka- ba, ilkel ve kendini de aşağıla- yan bu sözlerine fazla bir şey söylemeyi bile gereksiz görü- yorum. Günümüzün kişilikli ka- dınları buna gereken cevaplan veriyorlar. Onlardan öğrenme- ye devam etmekten başka ça- remiz yok. • • • Söz kitaptan açılmışken, ha- zır fuar da sürerken elimdeki birkaç kitabı aktarmak istiyo- rum. UmitOtan, "Çaynobirve "Babıtelli"der\ sonra, "Aşk Ge- ri Dönene Kadar" isimli bir ki- taba daha ımzasını attı. Çınar Yayınlan'ndan. Cumhuriyetin kuruluş yıllan- nın önemli isimlerinden "Fethi Okyar'/n Anıları" Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan'ndan. CHP eski milletvekillerinden, ilk kadın Meclis Başkanvekıli Ner- mi Neftçi'nin "Demokrasi'nin Kilittaşı" başlıkh anılan TESAV Yayınlan'ndan, Erendiz Ata- sü'nün "Onunla Güzelim", "Kadınlar da Vardır" kitapları Bilgi Yayınevi'nden. Inci Aral'ın "Hiç Bir Aşk Hiç Bir Ölüm"ü Özgür Yayınla- n'ndan. Ünal Ersözlü'nün, "Gidiyorum Adım Unutulmuş Olsun Diye", "Okyanuslann Not Defterınden" isimli şiir ki- tapları Pıya Kitaplığı'ndan. So- ner Yalçın ve Doğan Yurda- kul'un hazırladığı, Abdullah Çatlı'nın yaşamöyküsü "fîe- is" Öteki Yayınlan'ndan. Beh- zat Ay'ın "Kan ve Gözyaşlan" Toplumcu Dönüşüm Yayınla- n'ndan... İyi okumalar dileğiyle. PERŞEMBE ORR4N BURSALI Yaratıcı Aklın Sentezi Yaşadığımız olaylara ve konulara, pratik ve o anın çıkarianna uygun bıryaklaşım, sadece toplumumuz- da değil, bütün dünyada egemen bir tutum. Geliş- miş ülkelerde. günlük hayatta, günlük konuşmaiar- da "felsefe yapanlar"a saygılı davranılır ve söyledik- len anlaşılmaya çalışıhrken; olaylara, pratik hayatın çıkariannın biraz üzerınde değerlendirmelerde bu- iunmaya kalkışanlan. bızım toplum. şaka ile kanşık, "Felsefeyapma!" diye susturma eğilimindedir. Arsız "hayat felsefecileri" bu baskı karşısında susmaz ve konuşmalarını sürdürürler; utangaçlar ise bu tepki- yi bıldiklerinden genellikle suskun kalırlar. Bızim toplum, devletin, adeta insanın eleştirel ak- Imı devreden çıkarmak için eğitim ve öğrenime da- yattığı ezberci. aktarmacı sistemin esiri durumunda- dır. Bu yüzden de toplumda herşey tepetaklak: Eleş- tirel aklını kullananlar sevilmezler (iş hayatında bu ye- ni yeni değişiyor): felsefe de "akılsızinsanlann uğra- şı" olarak kalır. Acaba, özellikle bizim ülkemizdefelsefenin, eleş- tirel aklın bu "sefa/eff'nin sona erebileceğini umabı- liriz miyiz? Karamsanm. Douglas Adams'ın "Her Otostopçu'nun Galaksı Rehberi" bilimkurgu kitabında okur, Dünyamız üze- nne sürpnz biryorumla karşılaşır. Dünya'da yaşayan insanlara, evrensel bir ödev verilmiştir: Evren'in ya- ratılış nedenıni ve varsa yaratıcısını bulmak... Dün- yamız da tamamen bu görevi yenne getirmek için ozel olarak ve sıpariş üzerine üretilmiş dev bir bilgi- sayardır aslında. Herkes şimdiki gibi kendi işleriyle uğraşmakta, çalışmakta, üretmekte: bütün bu üre- timlenn sonuçlannı ise felsefecıler değerlendirerek büyük gerçeğe ulaşmaya çalışmaktadırlar Felsefe- ciler, o dünyada toplumun en önemli, en seçkin, en itibariı insanlandıri Bütün evren ise bu uğraştan çı- kacak sonucu büyük bir merakla beklemektedir. Server Tanilli'nin yeni yayımlanan "Yaratıcı Aklın Sentezi" kitabını okurken, felsefeye, felsefenin temel uğraş alanına değinen sözleri, Douglas Adams'ın bilimkurgu romanında doğru bir şekilde tanımlaytp ayaklan üzerıne kaldırdığı felsefeye yaklaşımını çağ- nştırdı. Tanilli de kitabında felsefeyi günlük yaşamın aynl- maz bir parçası kılmak ve ulkemizdekı kötu yazgısı- nı değiştirmek için saygın bir çabaya girişmiş. Tanilli de, hepimizin, günlükten yıllara ulaşan za- man dilimleri içinde, hatta belki de yüzde 99'luk bü- yük çoğunluğumuzun ömür boyunca anlamını unut- tuğumuz, ıskaladığımız veya bılmek istemedığimız felsefe üzerine özetle şöyle diyor: Felsefenin amacı, doğa, toplum ve insan, giderek evren üstüne, tutarlı, sistemli ve bütünluğüne bir gö- rüşe varmaktır. Bu uğraş. 'özgüraklın sorgulaması- na' dayanır Matematıkten fiziğe, teknikten sanata, tarihten polıtikaya ve hukukadeğın bütün bir bilgi bi- rikimıni yeniden ele alıp 'eleştirel aklın süzgeci'nden geçirerek bir butün içinde yoğumnak, eski Yunan'dan beri sürüyor,. Bu uğraşa daha insanca bir düzen kur- manın kaygısı da eklenmıştır. Böylece felsefe, çoğu kezsanıldığınıntersıne, bulutlardadolaşan, soyutve anlaşılmaz bir dille orülü esrariı bir şey değil, daha güzel bir dünya yaratmayı amaç edinmiş. somut, açık ve an[amlı bjr aranıştır...,' , -•. Tanilli, bu "somut, açık ve anlamlı" aranışın genel konulannı, herkesin anlayabileceği bir dille ve bütün- lük içinde okura sunuyor. Yaratıcı Aklın Sentezi'nde. Amacı, felsefenin ve felsefeye durmadan gerçek malzeme/ doğru verı üretmekte olan bilimin temel yapı taşlannı okura sunmak, onu düşünmeye, tar- tışmaya çağırmak. Kitabı, eleştirel aklın kullanılma- sını sağlayacak bir kurgu içinde hazırlamış Tanilli. Felsefenin. hayatın, bilimin temel konulannı şu baş- lıklar altında, kısa ve anlaşılır metinlerle tartışıyor ve özetliyor. "Felsefenin anlamı; Insan nedir?: Doğa in- san ve kültür; Emekteki yaratıcılık; Dilın gücü; Dü- şünmenin diyalektiği: Algı, bellek ve ımgelem; Ken- di kendine düşünmek: Bilinç; Aklın payı; Doğru dü- şünme sanatı: Mantık; Gerçeklikle ılişkiler Bilim ne- yi anlatıyor?; Teknık, insanlığımızdan bağımsız mı- dır?; Anlama biçim vermek için sanat; Yaşama an- lam vermek: Dın nasıl bir dünya vaat ediyor?; Ahla- kın gücü; Özgür ve bırlikte yaşamak; Mutluluk der- ken aradığımız nedir; Aşk imiş her ne var alemde; Çevremiz, kentlerimız evlerimız; Geçmışten gele- ceğe: Tarih için insanca birgelecek; Polıtıkanın ama- cı; Hukuk ne sağlıyor; Savaş ve barış; Ütopyanın ye- n; Kendi olmak: Kimlik sorununun boyutlan; Kadı- nın adı var; Bir ınsan yaratma sanatı: Eğitim; Bitirir- ken: Nıçin ve hangi doğrulan anyoruz?; Bilim asıl doğrulann kaynağıdır; Diyalektıkaklın doğrulan.." Tanilli, bu konulan. gazetelerden seçtiğı okuma parçalan ıle destekleyerek, okuru ele aldığı konular- la, günlük yaşam ve olaylar arasında ılişkiler kurma- ya çağınyor. Sıvas katliamı Şeriatçılan kmayana hapis cezası HATİCE BİÇER SIVAS - Sı\as katlıamı- nı protesto edenlere bir bu- çuk yıl ceza verildi. 2 Tem- muz 1993'te gerçeklesen katliamı. 10 ve 11 Tem- muz günleri Alibaba Ma- hallesfnde yaptıklan gös- terilerle protesto eden 45 kişi hakkında açılan da\a sonucunda 34 kışiye bir ile bir buçuk yıl arasında de- ğişen hapıs cezalan \enl- di. Madımak Oteli'nde 37 aydının >akılarak öldürül- düğü katlıamın üzerinden 4 yıl geçmesıne karşın sa- nıklann yargılanmalan ha- len sonuçlandınlamadı. Katliamı protesto etmek amacıyla 10 Temmuz 1993 günü Ahbaba Ma- hallesı Pırkmık Caddesi Kızılırmak Bloklan arka- sında \e 11 Temmuz 1993 günü Bay-Tem Sitesı önünde toplanan gruptan gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan 45 kişı hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürü- yüşleri Yasası'na muhale- fet" suçundan kamu dava- sı açılmıştı. Sıvas 2. Asli- ye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 29 Eylül 1997 tarihlı oturumunda, 34 kişıye bır-bir buçuk yıl arasında hapis cezalan ve- nldı. Mahkemenın, 1993' 297esas. 1997 349 sayılı karanna göre hapis cezası- na çarptınlan kışiler şöyle: "Zöhre Kıhç, Birsen Okut Fadime Koçviğit Engin YurttabirgüL Savaş Demir, Bindal Şişek, Ceyhan Ak- taş, Şeref A\cı. Mustafa Kökce, Nadir Erdem. Ka- mil Ermiş, Kenan Erdem. Ferhat Buldu. Niyazi Dur- maz, Erdal Kıhç, Aü SeM Cahit Tanış, Erdoğan Genç. Havdar Gölbaşı, Mehti KoçvTİdız, Erdal Anlama, M. Turgay .\na- mat, Zevnel Açıkgöz, Ser- gün Sönmez. Hasan Erdo- ğan, G. Erdal Demircioğlu, Ali Kemal Halıcı. Bülent Öntaş, Gülizar Kıhç, Gür- cü Dikmeci. Songül Dur- gun. Adalet Güvendir, Zehra Serbest, Ze>Tiel De- mir, Şaziye Taştan, Gühe- kin ,\lbarvrak."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear