18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1996 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Üniversitenin Toplumdaki îşlevleri Üzerine... Prof. Dr. CEVAT GERAYMersın Unı Oğr Ihesı 6 Kasım 198 l'de çıkanlan YOK YasasrndanbuyanaonaltiMİ geçtı Çıkanlmadan once de sakıncah y onlenne karşı goruş- lenmızı eleştınlenmızı 12 Ey- lul \onetımıne yansıtmıştık A^ağı yukan bu goruş ve eleştınlenmızı haklı çıkaran durumlar karşısında hemen hemen butun partılerbu dızgeyı (sıstemı) değıştırmek nıyetlenm seçım bıldırgele- nnde partı ve hukumet ızlencelennde, çeşıtlı yollardan >aptıklan açıklamalann- da belırtmekle bırlıkte henuz bu konuda onemlı bır ılerlerp.e sağlanabılmış değıl- dır Bu yazımızda. hemen hemen her ıl- de bır unıversıte kurulduğu, ılçe ve kasa- balarda bıle kımı fakulte ve yuksekokul- lann açıldığı ulkemızde, unıversıtenın toplumdaki ışlevlen uzennde durmakta. "V OK duzenını bu açıdan gozden geçır- mekte yarar gorûyoruz Unıversıteler ne denlı kabuğuna çekıl- mış va da sıkıştınlmış olurlarsa olsunlar, eğıtım dızgesının onemlı bır parçası ola- rak, toplumda bellı ışlevler yüklenmek- te bunedenlede toplumda oburtoplum- sal. sıyasal ve ekonomık kurumlann ya- nında ayn, çok onemlı bır >er tutmakta- dırlar Tum çağlarda, tuırı ulkeler ıçın geçer- lı olan bır unıversı'te modelı henuz bulun- muş değıldır Başka bır anlatımla. her ul- kenın bellı bırdonemmde uretılen unıver- sıte modelı, hem o ulkenın farklı toplum- sal, ekonomık. sıyasal koşullannm v ar ol- duğu donemlen ıçın \e hem de farklı ko- şullardakı obur ulkeler ıçın geçerlı sayı- lamaz Tıpkı eğıtım dızgesı gıbı, onun onemlı bır halkasını oluşturan ünıversıte modelı de o ulkede sıyasal karar verme sureçlenne ve yonetıme egemen olan top- lumsal guçlenn, sıyasal erkı elınde tutan ekonomık sınıflann ıstem ve yeğlemele- nne, daha doğrusu çıkarlanna gore bı- çımlendınhr Genelde eğıtım dızgesının, ozelde unı- versıtenın toplumdaki temel ışlevlenn- den bın, bıreyın toplumsal, doğal çevre- ye uyumunu sağlamak, ıkıncısı toplum- sal ve doğal çevreyı değıştırmek. gelıştır- mek ıçın gereklı bılgı ve becenlen bıre- ye kazandırmaktır Yalnızca topluma uyum sağlamak ışlevı ağır basan eğıtım dızge- sı bıreylen, kurulu duzenın eleştınsını ya- pamayan, usunu (aklını) kullanamayan, eleştırel bır goruşe sahıp olmayan, bellı katmanlann yaranna çalışan kurulu du- zenın, daha doğnısu duzende yerleşık çı- karlan olanlann yalnızca bekçısı olması ıstenen bır "itaatkârvurttaş." yetıştırmek- le yetınmektedır Oysa eğıtım, bıreyın oz- gurleşmesını, toplumda etkın ve duyarlı davranma bılınç ve duyarlılığına sahıp ol- masını sağlamak durumundadır Buna karşılık, toplumsal ve doğal çe\ - reye uyum sağlamakla bırlıkte. soz konu- su toplumsal yapının gelışmesı, değışme- sı ışlevıne de gereken ağırlığı veren eğı- tım dızgesı, doğal duzenın aksayan yan- lannı görebılen, bu aksaklıldann temel nedenlen ıle altında yatan çelışkılenn ayırdına varabılen, usunu kullanarak eleş- tınsel bır yakJaşımla olaylan ınceleyebı- len, çozûm yollan ûzennde duşunup one- nlergelıştırebılen, bunun gerektırdığı et- kınlık ve eylemlerde bulunmayı gorev bı- len bıreylen, daha doğnısu, demokratık, laık, ınsan haklanna saygılı, tuzeye daya- lı devletın gerektırdığı aydın, duvarlı ve bılınçlı yurttaşlan yetıştırmeyı amaçla- malıdır Unıversıteler, gerçeğı olduğu gıbı araş- tınp ortaya çıkarma, bunu topluma ege- men sınıf ya da katmanlan varanna yo- rumlamaksızın yansız bıçımde. toplu- mun gelışmesıne, ılerlemesıne ışık tutma ışlevını yuklenebıldığı olçude eğıtım dız- gesının bu ıkı temel ışlevını toplumsal yaran yuksek bır denge ıçmde bırleştıre- bılır konumdakı eğıtım kurumlandır Unıversıteler bır >andan oğretım ışle- vıyle toplumun, bıhmsel venlere dayalı bılgı ve kulturel bınkımını venı kuşakla- ra aktararak bireyin toplumsallaşmasuu sağlar. Ote > andan da, toplumsal yapının ozellıklennı. toplumdaki kulturel, eko- nomık. sıyasal, uygulayım-bılımsel (tek- nolojık) değışıklıklen. ılerlemelen, top- lum yaşamındakı aksaklıklan. eksıklıkle- n, tıkanıklıklan sorunlan bıhmsel yon- temlerle ıncelemek. çozum yollan araş- tırmak, onermek. bılımsel bulgulannı hal- ka mal etmek ışlev ını de yenne getırme- lıdır Aynca, kamuoyunu aydmlatmak gerektığınde karar sureçlennı etkılemek, karar vermek duzeneklennı elınde tutan- lara göruşlennı > ansıtmak yoluyla yanlış, aykın kararlar alınmasını onlemek. top- lumun sorunlanna gerçekçı, doğru \ e de- mokratık çozumler gelıştırmesıne yardım etmek gorev ı de unıversıteden beklen- mektedır Boylece unıversıte toplumun ılerleme- sıne ışık tutmak toplumun ıstek ve ozlem- lennı saptayarak bunlan gün ışığına çıkar- mak, toplumun sorunlannı çözmesıne yardımcı olmak, gelecek kuşaklar ıçın sağlıklı, temız, demokratık, ınsan hakla- nna savgılı, halkça bır dûzen ıçmde. çağ- daş toplum olmasına katkıda bulunmak du- rumundadır Bu soruya gonuj ısterdı kı hemen evet yanıtını verebılehm Bunun özellikle YÖK duzenıyle de ılgılı olan çeşıtlı nedenlen vardır Ilk once, yukseköğretımde yone- tım modelı kısacası YOK duzenı büyuk olçude yukandan aşağıya doğnı olan, yo- netıcılen atamayla ışbaşına gelen, genel- hkle sıyasal ıktıdann. ozellıkle devletın de- netım ve gözetımı altındakı ozekselcı bır yonetım modelıdır Unıversıtelennyonetımıkatılımcı de- mokratık sureçlen dışlamaktadır Yone- tıcılen seçımle ışbaşına gelmemekte atan- mışyonetıcılerceatanmaktadır Genışka- tılımlı kurullar yenne dar kadrolu kuçuk kurullarla yonetıme gıdıhnıştır Oğrencılenn, çalışanlann uruversıte yo- netımıne katılması soz konusu değıldır Hatta, oğretım uyelen ıçın de katılım sı- nırlanmıştır Ders, semıner, sınav vb gorevlen ıçe- ren oğretım ışlevı, ortaöğretımdekı gıbı baş- lıca gorevı durumuna gırmekle, yükseköğ- retım kurumlan "yüksek Bse"ye Buna karşılık, araştırma, yayın, kamuoyunu ay - dınlatma, bılgı yayma ve halkın eğıtımı, çevTe ve bölge sorunlanyla ılgılenme gı- bı ışlevler gen planda kalmıştır Ders yûkûnün yukseklığı oğretım uye- lennın büyûk zamanını almakta, onlann, unıversıtenın akademık, yonetsel, top- lumsal. sanatsal etkınlıklenne katılması- nıonlemekte oğrencılenne zaman ayira- mamalan sonucunu doğurmaktadır Bu- yuk kentlerdekı pek çok oğretım uyesı. ya- n zamanlı olmayı yeğleyerek zamanın buyuk bölumunü unıversıte dışında çeşıt- h ozel ışlennde v e özellikle buyuk holdıng- lerde, ozel kesımde geçırebılmektedır Akademık yukselme ve atanma ıçın yapılanlar dışında. araşürma ctkinükleri büyuk ötçiide beklenen düzeyın alünda- dır. Gereken olanaklann unıversıtede sağ- lanmaması, oğretım uyelennı çeşıtlı ka- mu kuruluşlanndan, özel kesımden ve uluslararası örgütlerden araştırma proje- sı ıçın destek arama ve almaya ıtmekte- dır Unıversıtelenmız büyûk olçude top- lumdan kopuk, kendı ıçıne kapanıktır Bı- lım uretme ve yaymada unıversıte, toplum- sal gereksınmelen karşılamaktan uzak- tır Ulke yonetımıne egemen olan sı\ asal güçler, unıversıtenın. halkı aydınlatması- nı ıstememekte, hele çatlak ses çıkma- sından hıç hoşlanmamaktadırlar Oğre- tım uyelennın kamuoyunu aydınlatma ış- levını v. etennce yenne getınnemekte ol- duklan gozlemlenmektedır Unı\ ersıteler, oğretım u> elennın, oğren- cılenyle bırlıkte >akın doğal ve toplum- sal çevresıyle, yore ve bolge halkıvla ılış- kılerkurmak onlann sonînlannı çozme- lenne yardım etmek ıçın tanmsal yayım, kentsel toplum kalkınması gıbı etkınlık- lere gınşmemektedırler Yenı kurulan unıversıtelenn, oğretım uyesı, bına derslık, kıtaplık. laboratuvar vb gereksınmelen karşılanamazken. ar- kasmda buyuk sermayenın bulunduğu bı- lınen özel vakıf unıversıtelenne devlet butçesınden kaynak aktanlmasına son ve- nlmelıdır Bütun bunlar YOK ıle ılgılı kokJu du- zenremelervapılmasmı gerektırmektedır Yapısına dev leün, daha doğnısu sıyasal ık- tıdarlann egemen olduğu Y ÖK yonetımı demokratık bır > apıya kavuşturulmalıdır Bu bağlamda. unıversıteler kendı ve YÖK yonetıcılennı seçmelı. oğrencılennın. ça- lışanlannın. oğretım üyelennın katılımıy - la yonetılmelıdırler YOK, ozekselcı, hıyerarşık bırorgan ol- maktan çıkanlmalı, YOK yalnızca ozerk bır planlama, eşgudum organına dönuş- turûlmelı, ışlendırme (ıstıhdam) polıtıka- sıyla, kalkınma planıyla tutarlı bıryukse- koğretım polıtıkası gelıştırmek, bunun uygulanmasını ızlemek. sonuçlannı değer- lendırmek başlıca görevı olmalıdır Yuk- seköğretım dızgesı. ozerk ve demokratık *hizmetyerel>öııetinırne donuşturulme- Iı ozekselcılıkten (merkezıyetçılıkten) uzaklaştınlmalı, yennden yonetım. ozde- netım ılkelen yaşama geçınlmelıdır ARADABİR Dr. ALPER AKÇAM Yaşasın Kapkaççı Uberalizmü 25 Ekım gununun ılk buyuk habenyle ırkıldık Kon- ya-Adana karayolundakı trafik kazasında çoğunluğu- nu unıversıte oğrencılennın oluşturduğu 48 kışı olmuş- tu Sonrakı zamanlarda, yanmış kavrulmuş, tanmama- yacak duruma gelmış ınsan kalıntılarının başında ağla- şan yakınlannın goruntulerıyle çakıldık yerlenmıze Ya- kın zamandakı kaçıncı buyuk kazaydı bu 9 Genye doğ- ru, bır-ıkı aylık bır anımsama bıle yuzlerce canın, yuz- lerce ınsanın parçalandığını yandığını, kanlar ıçındekı cesetlenn gazete kâğıtlanyla ortulduğunu beynımıze çakmıyor mu 9 Ne dıyebılınz kı 9 Yaşasın kapkaççı lıberalızm" Trafik kazası sıralamasında dunyanın sayılı ulkesıyız' Adam oldurmede, asfaltlara çoluk çocuk parçalanıp atıl- makta nam salmışız Yoltanmızın kanlı süslü, kedı-ko- pek parçalarını da sayacağız ama ınsan kanının hesap- sız dokulduğu bır ulkede kedının, kopeğın sözu mu olur"? Bu başanlarla ne kadar ovunsek azdır 1 Bız kı, "De- mıryolu komunıstlıktır 1 " d\yen lıberal lıderlenmızıanıtme- zarlarla "Yen doldurulamaz" ağlamalanyla anarken ken- dınden geçen utanmaz ve uslanmaz şakşakçılanz 1 Bu başarı azdır bıze 1 Bız kı ıkı uluslararası petrol şırketı ve ıkı ortak yeriı kompradorun benzın ıstasyonlu, otomotıv sanayı çığ- lıklı kazanç kervanlanna altmış beş mılyon ınsanı ka- saplık koyunlar gıbı kan golunde debelenmeye ısmar- lamışız bu başarı azdır bıze 1 Asfaltından lastığıne, ye- dek parçasından mazotuna, benzınıne gece gurîduz em- peryalızmın koca şırket kasalanna ve yeriı besleme acentelenne para çeken kamyon ordulan, otomobıl fabnkalan kurmuş yağı tuzu demın, komuru, doma- tesı karpuzu, canlı hayvanı ve hatta ınsanı yuklemışız kamyonlara, kabak lastıklenn ustunde tonlarcafazla yuk- le yorgun, uykusuz, eğıtımsız, kaçınılmazca bencılleş- mış yuzbınlerce surucunun ınsafına ısmartamışız ken- dımızı bu başan azdır bıze 1 Bız kı daracık sokaklı, plansız programsız, tuğla yı- ğınlannın ust uste bındığı kentler kurmuşuz, garajsız, otoparksız yapılann onunde kaldınmlara çıkmış araç- lar, sokakları parsellemış Dedem Korkut'un Delı Dum- rulundan acımasız ve anlamsız mafya bozuntusu "oto- parkçı"\ara haraç vermeye alıştınlmışız Bız kı "adıl duzen "cı dın bezırgânından esrar eroın tuccan "mıllı- yetçı sıne kadar para uğruna, çıkar uğruna ne kural ta- nımışız ne yasa bılmışız, yap-satçı bezırgânlar, arsa tuc- carlan beledıyeienn ve meslek odalannın yennı almış, paranın onunde secde durmuşuz, bu başan azdır bı- ze "Turkıye senınle gurur duyuyor" dıye omuzlamı- şızaydın oğrencıkatıllennı eroıntacırlennı Amenkan pasaportlu polrtıkacılan, Amerıka da mal mulk alsın, boğazda yalı denız kıyısında arsa kapatsın dıye seçıp başımıza getırmış ıplıkten pazara çıktıktan sonra da şak- şaklamaya devam etmışız Bu başarı azdır bıze! Demokrat kılıklı yeriı soytanlara aldırmadan mucade- leye gırmış ordumuzu karalamayı "solculuk" ya da "halkçılık" saymışız, (ne acı!) bu başan azdır bıze Tur- kıye'y iran'dan, Irak'tan Hındıstan'dan, Pakıstan'dan farklı kılan ozellıklenn başındakı Mustafa Kemal dev- nmcılığının arkasındakı ozu gormemış, ordu duşman- lığı yapmayı demokratlıktır dıyerek Tefecı-Bezırgân Su- udı karanlığıyla, dın bezırgânlarıyla saf tutmayı, emper- yalızmın oyuncağı Kurt mıllıyetçılığıne arkaçıkmayı hu- ner saymışız, bu başarı azdır bıze1 Başımızı kumdan çıkarmanın ulke gerçeklennı gor- menın, doğru parolalaria somırt, halk ıçın anlaşılır bır yolda uyanmanın, bıraraya gelmenın zamanı geldı ge- çıyor Trafik kazalannın da ulkedekı tum çarpıklıklann da anası kapkaççı lıberal duzendır Once aydınlara, sonra halkaduşen, yenıden bır KuvayıMıllıyeuyanışıdır Yoksa o çok bıldığımız halk sozunu dınler dınler, olen- lerın arkasından ağlarız "Tezekten terazının b tan olur dırhemı " Bir Mum da Ozerk Universite Için... Prof. Dr. MUSTAFA ALTEVTAŞ 1 2 Eylul darbesı. toplumsal ve sıyasal ta- nhımızde açtığı onulmaz yaralan, ne- den olduğu acılan ve kımı kurumlan ıle yennı almış ve bır kısım kural ve ku- rumlan ıle de varlığını ve etkısını sur- durmektedır Ekonomık açıdan ulusla rarası somuru ıle bağlantılı "•> r ahşi kapitaJizmi", ıdeolojık olarak da "Türk-tslam sentezciKğj" gı- bı bır "deB gorrdeğini" toplumumuzun sırtına ge- çırmeyı başaran 12 Eylul darbesı, bu amaçlann- da oldukça yol almış ve toplumsal banşımız ıle aynca ulusal butunluğumuzun tartışıldığı bır or- tamı yararma başansını (') gostermıştır Acıma- sız sömurü ıle bırleşınce, demokratık, laık cum- hunyet ve sosyal bukuk devletı: aşıret tankat cemaat ve mafyaUk guçlenn "federasvonuna" dönuşmüştur "Rejim ve devlet bonalnnT bıçı- mınde 55 hukumet programına yansıyan bu go- runtunun ortadan kaldınlmaM Susurluk kazası ve 28 Şubat 1997 MGK muhtırasından bu yana top- lumumuzun başta gelen uğraşına donuşmuştûr Re- jım ve devlet bunalımının başta gelen aktörlenn- den bın olan YOK, yazımızın temel konusunu oluş- turduğundan. genele dönük ırdelememızı daha fazla uzatmak ıstemıvorum 6 Kasım 1981,12 Ey lül rejımının temel kurum- Tum Oğr Uy Derneğı Genel Yazmam lanndan bınsı olan YOK'ün yasalaştiğı ve kurum- laştığı bır tanhtır 2547 sayılı yasanın bır başka ozellığı, kendısının anayasaca behrlenmeM ol- mayıp anayasayı belırlerolmasıdır Yasalaşıp ku- rumlaştıktan bu yana tartışma konusu olan YOK, aradan 16yıl geçmışolmasınakarşın, varlığını ve etkısını korumaktadır YÖK. sıyasal ve toplumsal konjonkture bağlı olarak zaman zaman yuksekoğretım kurumlan uzennde etkısını yıtınr gıbı olmuşsa da kurulu- şun başkan ve uyelennın kafa yapısına ve yone- tım bıçemıne bağlı olarak yuksekoğretım kurum- lannın uzennde bır "Demokles'in kıhcı"gıbı var- lığını duyumsatmayı surdürmektedır Özerkleş- mesı yolunda oluşturduğu engel nedenı ıle oğre- tım elemanlarmın ve unıversıte oğrenoılenrua başlıca sorunu olan YOK son uvgulamalan ve kanşımlan ıle "despotik", "baslacı ve basüncı" yuzunu ortaya koymaya başlamış ve kendısı ta- rafindan belırlenmış unıversıte yonetımlen ıle ka- muoyu onunde açıktan savaşır bır gorunum ser- gıler olmuştur YOK yonetımının. unıversıtemız uzenndekı baskıcılığı, ülkemızdekı sıyasal gelgıtlere yakın- dan bağlılık gostermektedır Ünıv ersıtelerde "Türk- Islam sentezciliğmin" kurumlaşmasına tabela- ÇORLU İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYREMENKULÜN AÇDC ARTTIRMA İLANI 1997 167^ Satılmasına karar venlen gaynmenkulleno cıosı, \asfı. knmetı, e\sab: Bır borçtan dolavı »atışa çıkartılan aşağıda vazılı taşıranazlanntamamıÇorlu ılçesı \hımehmetkö>ündckaıntarlavasfınahaızta^ınmazlarolup,halcnzıraıamaçlakul- lanılmaktadır Her taşınmazdakı ayn a\-n borçlunun 1 2 hıssesı satışa çıkanlmıştır Sanş gün u sutlen: 1 sanşlan 16 12 1997 Salı gûnû aşağıda yazılı saatleT arasında 1 satışlan 26 12 1997 Cuma gûnu aşağıda vazılı saatler arasındadır Parsel Mıktın 1f 2 hıssenın Saü; S.\o Mokü Sahıfe Pafta No. m 1 muh. kıvmttı saıtı 2) 3) 4) 5J 6) 7 ) 8) 9) 10) 11) l<,donumler Baykuşçatağı VI rt Karagöller Baykuşçatağı Sekızdönümler Karagöller EskıŞose 183 311 313 327 483 486 495 533 1091 roı 2081 F19al9b F10al9c FI9al9c F19al9c Fl9a20d " I F19a25a F19a24a 18S 311 313 327 483 486 495 533 1092 1702 2082 27800 11500 13800 7500 15400 12000 13800 7600 23200 14700 108^ 9 •'30 000 000 1437 500000- 1 725 000 000 - 750000000- 1540000000- 1200000000 1 380 000 000 - 760000000- 1740000000- 1470000000 1 631 -250 000 - ıooo ıo ı*; 10.20/1035 1040/10 55 1100/1115 1120/1135 1140/1155 I3OO13 15 132013 3^ 134013 55 1400 14 1^ 14201435 Sabş şartlan: Bınncı satış vukanda tayın edılen gün ve saatlcr arasında Çorlu tcra Müdûrlüğu nde yapılacak olup bu an tırmada tahmın edılen kıymetlenn vuzde 75'ıne ve rûçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve saüş masraflannı geç- mesı şartı ıle en çok arttırana ıhale olunur Bövle bır bedelle alıcı çıkmadığı takdırde en çok artnramn taahhüdu bakı kalmak şamvlakezavukandayazıbyer gunvesaatlerarasiDdaıkıncıarttımıayaçıkanlacakolup bu arttımıada da malın tahmın edı- len kıymetlennın %40'ını bulması ve satış ıstevenın alaeagına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması \ e bundan başka saüş \e paylaşnnna masraflarmı geçmesı şarttır Arttırmaya ışnrak edeceklenn tahmın edılen kıvmetın yûzde 20 sı nıspetınde pev akçesı veva bu mıkiar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış, peşın para ıledır Alıcı ıstedığude 20 günû geçmemek ûzere mehıl venlebılır Ihale damga resmı, tapu alım harcı ıle KDV (net alanı 1 *i0 m2 ye kadar olan konutlann saûşından KDV alınmaz) alıcıva aıttır Bmkmii vergıler \e dıger gıderler satış bedehnden ödenıı Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgıhlenn ve ırtıfak hakkj sahıpleruun bu gaynmenkul uzenndekı haklann] hususıvle fa- ız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgelerle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde hak lan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça pavlaşmadan hanç bırakılacaklardır thaleve katılıp daha sonra ıhale bedelım vanrmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklıf ettüden bedel ıle son ıhale bedelı arasmdakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul ola- caklardır thale fana ve temerrüt taızı avnca hûkme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa öncehkle temınat bedehnden almacaktır Şartname satış tanhınden 10 gün önce herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alı- cıva bır önıegı göndenlebılır Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve mûnderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dosya numarası ıle müdürlügumüze başvotrmalan ılan olunur 28 10 1997 Basın 48442 sında unıversıte yazan kımı kurumlann "faşist" ve "şeriatçı" sıvnsınekleryetıştıren "bataklıkla- ra" dönüşmesıne, atadıklan rektorler ve dekan- lar ıle katkıda bulunanlar, sıyasal konjonkture bu- yük bır uyum gostererek 28 Şubat 1997'de oldu- ğu gıbı duğmeye basıldığında, bırden "demokra- tik. laik cumhuriyetin" aşılmaz burçlan olarak one çıkabılme "ikiyüzlıiluğunden" gen kalma- maktadırlar Çokertılmesı ıçın YOK ve rektorler komıtesı. unıversıteleraraM kurul benzen kurum- lann da yanşmaya gırdığı REFAHYOL hükume- tının akademık san tasıyan uyelen ıle anılan hu- kümetı oluşturan sıyasal partılenn kadrolanna ve devlet bunalımına taşıyanlann nerelerde çoreklen- dığı gerçeğı. tüm çıplaklığı ıle ortaya çıkacaktır YOK'un, sıyasal konjonkture ve başkanının kafa yapısma bağh olarak zaman zaman fcaTaba- «anlaşmasının ve demokratık duzen ıçınde yaça- van düşuHce bılım, duyunç. yayın ve oğretımoz- gurluğune saygı gostenlen ulkelerde varlığı soz konusu cdılemeyecek bır "merkezi baskı oda- ğı"nadonuşmesının temelınde, 1982 Anayasasrnın 131 maddesındekı tanımı bulunmaktadır Bu ta- nıma gore YOK. yuksekoğretım kurumlannın oğretımını planlamak. duzenlemek. vonetmek, denetlemek, eğıtım oğretım ve bıhmsel araştır- ma çalışmalannı yonlendırmek ıle görevlı bır ku- ruldur v e anay asada onca madde değıştınlmış ol- masına ve 199O'lı yıllarda kurulan tum hukumet prograrrdannda YOK'un kaldınlacağından tutun da eşgüdum kurumuna donuşturuleceğıne ılışkın erekler bulunmasına karşın, ne anayasanın 130 ve 131 maddesme ılışılmış ve ne de YOK, mer- kezi baskı sıstemı olmaktan çıkanlmıştır Yuksekoğretım sıstemımız, eğıtım sıstemımı- zın tümü ıle yaşadığı karmaşayı. kargaşayı ve açı- ğa çıkan kavgayı yaşamaktadır Rektor seçımın- de oğretım uyelennın, orneklennın kanıtladığı gıbı pek de saygı gostenlmeyen eğılımlennın be- lırlenmesının otesınde. unıv ersıte yonetımıne ya- bancı kılınmalan, ısrarla surdürülmektedır Ünı- versıtesıne, eğıtım- oğretım hakkına ve buradan geleceğıne sahıp çıkmak ısteyen oğrencıler ıçın bırakınız yonetıme katılmayı, duşüncelennı açık- lamalan ve gosten haklannı kullanmalan •'te- rör" suçu kapsamına alınarak cezaevıne tıkılma nedenı olabılmektedır 12 Eylul karabasanının egemenlığının gorelı or- tadan çekıldığı 199O'lı yıllarda 7 hükümet prog- rammda yer bulan YOK'e ılışkın topluma karşı yükumlerulen düzenlemelerden yalnızca 55 ıncı- sındekını anımsatmak, bu alandakı ıçtensızlığı ve toplumu kımlenn kışkırttığını ortaya serecek- tır lşte 55 hukumetın programındakı vaadı "YÖK, üniversitelerarası eşgudum kurumu ha- line getirflecek, üniversiteler tam dzerkliğe kavns- turulacak, öğrencflerin universite v önetimlerinde temsiline olanak sağlanacakür. Sonuç: Unıversıtelerde gerek akademık sanla- nn elde edılmesı yontemlen ve gerekse akçalı konularda çevreye yayılan pıs kokular, uzennde durulması gereken sorunlardır Türkıye, evTensel olçutlere sahıp, yaratıcı. oz- gür düşunceye dayalı, oğretım elemanı. oğrencı- sı ve çalışant ıle unıversıteyı oluşturan kesımle- nn unıversıtelenne yabancılaştınlmadıklan. ger- çek anlamda bır unıversıte ozlemımız uzenndekı YOK karabasanının yok edılmesı ıçın toplumu ^SurddiAydınlıkİçinBirDakikahkKaranhk-bcn zen bır eyleme çağınyoruz PENCERE Bir Demokrasi Bayraktarı... Ressam Elrf Naci 19'uncu yuzyılın sonundadoğ- muştu Cumhunyet arşıvının başında uzurf yıllar çalıştı Gazeteye gırdığım yıl altmışını aşmıştı, ama, mızah cerbezesınden hıçbır şey yıtırmemıştı, goz- luklerının ardına saklanmayan muzıp bakışları pırıl pınldı Çevremızdekı değerlı ınsanlan ve dostları yı- tırdıkçe bu koşede yayımlanan her yazıdan sonra başıma dıkılıp sorardı - Beyefendı, ben olunce ne yazacaksınız? Yanıtlardım - Her olum yazısının ardından başıma dıkılıp ba- na bu soruyu sorduğunuzu yazacağım beyefen- dı . Guluşurduk . • Bahn Savcı'yı yrtırdık Ne yazayım'' Kırk yıllık dostluğumuzun bırıkımlenyle Savcı'nın dolu dolu yaşamında bu ulkeye kattıkları anılarımın ıstıfinde tepeleme bır yığın oluşturuyor Savcı da Azraıl'ın golgesını aklının ışığıyla yaşa- mından sılmış bır bılgeydı Yunus Emre ne demıştı, "Hakıkat denızınde Bahn oldum yuzenm " Koca şaınmızın bu dızelerı ne zaman aklıma gel- se, Bahrı Savcı'yı anımsardım Bahn, "hakıkat denızı "nde ufuklara yelken açmış değerlı bır 'bılım adamı'ydı Bır 'öğretmen'dt Bu ıkı kavram arasında kurduğu bağıntıda kışı- lığını pekıştıren bıleşkeyı oluşturmuştu, eşı emsa- lı az bulunur bır guzel ınsandı • Bahn Savcı, sonuna yaklaştığımız yuzyılın başın- da doğup "7923 Ulusal Demokratık Devnmı"n\ 21 'ıncı yuzyıla taşıyan saygın ve guçlu kuşaktan- dır Bu kuşağın yaprak dokumunu yaşıyoruz. 20'ıncı yuzyılda ınsanlık ıkı dunya savaşı gordu, çok uluslu ımparatorluklaryıkıldı, somurgecılık aşıl- dı, emperyalızmın deften durulemedı, tarıhın en çaph sosyalızm deneyımı yenılgıye uğradı Bahn Savcı, bu çalkantıların ortasında, ınsanlı- ğın acılarını paylaşan yureğıyle, Turkıye'de yaşa- nan demokrasi savaşımına bılınçlı olarak katılmış az sayıda bılım adamlanndan bındır Kutuphane raflannda sıra sıra kıtaplan duruyor, ama, Bahn Hoca salt yazı adamı değıldı Gozu pek bır eylemcıydı Bır dost ne demıştı "- Sız onun tonton halıne bakmayın, elıne bay- rağı alıp yuruduğu zaman gozu karadır " • Bahn Savcı günluk yaşamda başından geçen- len ınsanlarlasıradanılışkılennı renklı anılannı an- latırken olaya dışarıdan bakan bır kımse gıbı yan- sızlaşırdı duygulannı aşan bırgozlemcıltğı vardı, an- latımında belırlı belırsız mızahı yaklaşımını hıç ek- sık etmezdı Ancak eskılenn "fıkrı mustakım" dedıklen soy- dan bır adamdı kı bu turden ınsan olmak, çağımız- da soylu olmakla eşanlamlı ve eşdeğerlıdır Krtaplanyla yazılanyla, eylemlenyle, yaşamryia ul- kemrzın-toplumsal soKınUm ve dolaşrmına katkıla- nnı aşıladığından BahnSavcı gozlenni yaşama ka- pattıktan sonra da yaşayacak 1923 Devrımrnın bır bayraktarını yrtırdık .. Uğurlar olsun 1 İLAN T.C. ADANA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1997 27 Dav acı Ortaşark Madencıhk Inş Taah ve San Tıc Ltd Şırketı vekılı Av Mahmut Unal tarafından dava- lılar Hasan Yılmaz Şenol Avcı ve Şahın Yalçınkaya aleyhıne açılan ıstırdat davasında. Davalılardan Ha- san Yılmaz ve Şenol Avcı adlannadavetıye teblığ edı- lememış yapılan araştırmalara rağmen adreslen yıne tespıt edılememış olup bu kerre davalılann davetıye- lennın ılanen yapılmasına karar venlmış olup karar gereğınce davalılar Hasan Yılmaz ve Şenol ^vcı'nın duruşma gunu olan 9 12 1997 gunu saat 09 15'te mahkememızde hazır bulunmalan veya bır vekıl gon- dermelen duruşmaya gelmedıklen veya vekıl de gondermedıklen takdırde duruşmalann davalılar Ha- san Yılmaz ve Şenol Avcı nın gıyabında yapılacağı ve gıyabında karar venleceğınden ışbu ılan davalılar adına davetıye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 48529 DEN1ZLI1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1996 197 Davacılar Mustafa Gul mırasçılan tarafından davalı Rıfat Bıngol mırasçılan aleyhıne açılan ızale-ı şuyu da- vasında venlen ara karan gereğınce, Tum aramalara rağmen bulunamavan Rıfat Bmgöl mırasçılanndan Kamıle Bıngol, Türkan Bıngol, Nebat Bıngöl ŞohretveMutluk Bıngol e mahkememızce ıla- nen teblığ yapılmasına karar venlmış olmakla. davalı Rıfat Bıngol'un Denızlı merkez Yeşilyurt Mahallesı Oçpınar mevkıı 4521 ada 3 parselde bulunan davacı Mustafa Gul mırasçılan ıle hıssedar olduklan ışbu ta- şınmazın mumkun olduğu takdırde paylan oranında taksımı olmadığı takdırde satılarak şuyuun ızalesı ıçın davaaçılmışolup, duruşmasının 1 12 1997 tanhınemu- allak olduğu duru^ma günu bu konularda bey anda bu- lunmanız vursa delıllennı sunmanız aksı takdırde gıya- bınızda karar venleceğı hususu ılanen teblığ olunur Basın 45827
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear