18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 1997 PAZARTESİ HABERLER Istihbarata 173trHyon • ANKARA (UBA) - TBMMPlanveBütçe Komisyonu'nda ele alman 1998 bütçesinde. ıstihbarat ve güvenlık harcamalan için toplam 173 trilyon 548 milyar lira ödenek aynldı. Bu ödenek gelecek yıl •içinde Emniyet. MtT, Jandarma ve Dışişleri Bakanlıgı'nın güvenlik ve istihbarat faaliyetlennde kullanılacak. TBMOTdeki ötiim tezkerelepi • ANKARA (AA) - Başka bir suçu gizlemek ıçın adam öldürmekten idam cezasına çarptınlan Yaşar Akan ve Cüneyt Erengül'ün tezkeresi TBMM Başkanlığı'na ulaştı. TBMM gündemındeki tezkere sayısı böylece 20'ye yükseldi. Tezkerelerde toplam 28 kişinin idamı isteniyor. TBMM. en son Hıdrr Aslan ve llyas Has içın venlen idam cezalannı 1984 yılının Ekim ayında onaylamıştı. vekfltere ozellokanta • ANKARA (UBA)- Bugüne kadar kalıteli yemekJerinin ucuzluğu ile gündeme gelen Meclıs'e şimdi de diyet lokantası yapılıyor. Bazı millervekillennin TBMM üyeler lokantasındaki yemeklerin aşın \ağli ve ağır olmasından şikâyet etmesı üzenne harekete geçen TBMM ldare Amiri Önder Kırlı, diyet yemeklen ve soğuk yiyeceklerin satilabileceğı bir lokanta için yer aramaya başladı. Her gün ortalama 5 bın kişintn yemek yediği TBMM üyeler lokantasında yaşanan ziyaretçi kalabalığının da önlenmesi hedeflenıyor Yagmurdereli içmkitap • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Insan Haklan DerneğTnin 8 Eylül 1991 günü İstanbul'da düzenledigi tfir toplantıda yaptığı konuşmada "bölücük" yaptığı gerekçesiyle tutuklanan avukat Eşber Yağmurdereli'nin 20 günlük cezaevi yaşamı kitap oldu. Gazetecı-yazar Ömer Ödemiş, Yagmurdereli hakkında yazılı basında yayımlanan köşe yazısı ve haberlen derleyerek kitaplaştırdı. Yaklaşık 400 sayfadan oluşan kitapta. insan haklan ve düşünce özgürlüğü kapsamında Yağmurdereli'nin durumu irdeleniyor. Atilla SaVın açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Sekreter Yardımcısı Atilla Sav, toplumun temel düzeni olan hukuk devletınin dışmda oluşan "ikıncı düzen"'ın son derece sakmcalı olduğunu söyledi. Sav, dûn düzenledığı basın toplantısında, yasama dokunulmazlığınm kaldınlması ıle ilgili gelişmeler hakkırıda bilgi verdi. Sav, anayasarun "yasama dokunulmazlığı"' başhkJı 83. maddesınde değişiklik istenmesinın nedeninin "Susurluk kazası ile simgelenen, hukuk devleti ve kamu düzenıni tehdit eden çeteleşme olgusuyla bağlantılf' olduğunu bildırdi. hnam-hatipN savcı • ANKARA (UBA)-RP hakkında kesin kapatma istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın, imam-hatip kökenli DGM Savcısı Dilaver Kahveci"yi Anayasa Mahkemesi nde gündeme getirdiği belirlendi. Başsavcı Savaş, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin 10 Kasım konuşmasını ıçeren görimtü bandı konusunda TRT'den bilirkişi isteyerek ikınci bir inceleme yapmasına gerekçe olarak Karatepe hakkında Kayseri'de takipsizlik, Ankara DGM'de de beraat ve temyiz isteyen savcı Kahveci'nin imam-hatip kökenli olmasını gösterdi. İçişleri Bakanlığı, Refahlı belediye başkanlanna yönelik suçlamalan inceliyor RPTilere büyük soruşturtnaANKARA (UBA)-içişleri Bakanlıgı'nın Murat Başesgioğlu'nun göreve başladığı 30 Hazıran 1997 tahınden bu yana. Türkiye genelindeki il ve ilçe belediyeleri hakkın- da yakJaşık 60 soruşrurma açtığı ortaya çık- tı. Söz konusu soruşturmalann büyük ço- ğunluğunun RP'li belediye başkanlanna yönelik olduğu belırlenirken, yıl sonuna ka- dar tamamlanması beklenen soruşturma- larda. başkanlann suçlu bulunmalan halin- de yargılanacaklan belirtildi. tçişleri Bakanlıgı'nın; RP'Ii Istanbul, Ankara ve Konya büyükşehir belediye baş- kanlan hakkında partizanca kadrolaşma ve partı yandaşlannı ihalelerde kayırma iddı- lanna ilışkın soruşrurma açtığı belirlendi. Bakanhk müfettişlerinın RP'li lstanbul Büyükşehır Belediye Başkanı Tayyip Erdo- ğan hakkında üç soruşrurma yürüttükleri bildırildi. Bu soruşturmalardan ilkınin. bakan Ba- şesgioğlu'nun, 2 Ağustos 1997 tarihli ona- yı ile, Erdoğan'ın ÎSKİ, IGDAŞ ve ttfaıye • İçişleri Bakanlığı; RP'li lstanbul. Ankara ve Konya büyükşehir belediye başkanlan hakkında. partizanca kadrolaşma, laiklik karşıtı faaliyetler ve parti yandaşlannı ihalelerde kayırma iddialannı soruşturuyor. Müdürlüğü'nde partizanca kadrolaşmaya gittiği iddialanna ilişkin açıldığı, ikincı so- ruşturmanın. Başesgioğlu'nun, 15 Eylül 1997 tarihli onayı ile Atarürk aleyhine iş- lediği suçtan dolayı hapis cezası almış Sü- reyya Sım'yı danışman yapmasına ilişkin açıldığı ortaya çıktı. Bakanhk müfettişle- rinin Erdoğan hakkında açtığı üçüncü so- ruşrurma ise RP'ye yakmlığı ile bilinen Kombassan Holding'e ucuz arsa verdiği yo- lundaki iddiayı içeriyor. İçişleri Bakanlıgı'nın Ankara Büyükşe- hir Belediye Başkanı Meiih Gökçek hak- kında da 4 ayn iddıadan soruşturma başlat- tığı belirlendi. Bakanhğın Gökçek hakkın- da açtığı soruşturmalann ilkini, Muradıye Vakfi'na belediye ihalelennde ayncalık ta- nınması. ikincısini, Türkkonut ve Çayyolu Dodurga'daki projelerin ihalelerinde usul- süzlük yapılması. üçüncüsünü EGO'da gö- revli Ersu Hızır'ın usulsüz olarak görev- lendirilmesı, dördüncüsünü de belediyenın parasının bankalarda mevzuata aykın ola- rak tutulması iddialan oluşturuyor. RP'li Kony_a Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Urün hakkında da Kombas- san Holdıng'e AFRA Alışveriş Merke- zi'nin arazisinin usulsüz olarak verildiği ıd- dialanndan dolayı soruşturma açtığı tespit edildi. Bunlann yanı sıra Ankara ve lstanbul bü- yükşehir belediye başkanlannın Kanal 7'ye usulsüz olarak para aktardığı iddiası, İçiş- leri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Başkan- lık Teftiş Kurulu müfettışlerinden oluşan bir komisyon taraftndan soruşturuluyor. Başesgioğlu, RP'li belediyeler hakkında açılan soruşturmalan doğrulayarak, "Bizim hiç kimseden korkumuz yoktur. Açüğımız soruşturmalan sonuna kadar götüreceğjz'" dedi. Bakanlık müfettışlen ise soruşturma- lann yıl sonuna kadar tamamlanmasını bek- lediklerini belirterek soruşturma sonucun- da suçlu bulunan başkanlar hakkında cum- huriyet başsavcılıklanna suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdıler. Bakanlığın; Istanbul'un. Ümranıye, Be- yoğlu, Kartal. Esenler. Gaziosmanpaşa be- lediye başkanlan ile. tzmır'in Karşıyaka, Buca ve Konak belediye başkanlan hak- kında da soruşturma açtığı belirlendi. lstanbul 'un ilçe belediye başkanlan hak- kında soruşturmaya konu olan ıddialar ise şöyle: Ümraniye: Görevlerine son verdiği elemanlan. yargı kararlanna rağmen tekrar göreve başlatmamak. Gaziosınanpaşa: Ye- şil alanlara imam-hatip lısesı yaptırmak. Beyoğlu: Bir şahsın, imara uygun bınasını yıktırmak. Kartal: Kaçak vapılara göz yummak ve bir ihaleyı kazanan müteahhi- de beledıyeye bağış yaptırmak. Bugüne kadar OHAL uygulanan 6 üve5 mücavir ilde, 820 köy ve 2 bin 345 mezra olmak üzere toplam 3 bin 165 yerleşim birimi boşalırken, bu yerleşim birimlerinden 387 bin 326 kişi de göç etti. 387 bin kişiden yalnızca 24 bini yaşadığı topraklara geri döndü OHAUde köye dönüş hayalANKARA (UBA) - Olağanüs- tü Hal Bölge Valısi Aydın As- lan. köyünden göç etmek zorun- da kalan 387 bin kişiden, köye dönüş projesi çerçevesinde yal- nızca 22 bininin geri dönüşünün sağlandığını açıkladı. OHAL Valisi Aslan'ın TB- MM Göç Komisyonu'nasundu- ğu rapora göre, bugüne kadar O- HAL uygulanan 6 il ve 5 müca- vir ilde, 820 köy ve 2 bın 345 mezra olmak üzere toplam 3 bın 165 yerleşım birimi boşalırken, bu yerleşim birimkrinden 387 bin 326 kişi de göç etti. Köye dönüş projesi çerçevesinde bu- güne kadar 78 köy ve 70 mez- raya 3 bin 786 hane ve 24 bin 775 kişi geri döndü. Resmi ol- mayan rakamlarda 1 milyonun üzerinde göç hareketi yaşandı- ğı dile getirilirken, Aslan'ın 387 bin kişi gibı düşük bir rakam açıklaması da dikkat çektı. Geri dönüş projesi içın 1994- 95 yıllannda Dıyarbakır Mer- kez ve Kulp ilçesi, Bingöl Mer- kez, Solhan ve Genç ılçeleri, Bitlis Hizan ilçesi, Şırnak Mer- kez ve Cizre ilçesi ile Kumçatı, Akçay, Ikizce ve Kızılsu köyle- ri, Hakkâri Merkez. Yüksekova ve Şemdinli ilçeleri, Tunceli Pertek ve Ovacık ilçeleri ve Van Merkez gibi yerleşim yerlerinde toplam 5 bin 524 konut yapıldı- ğı bilgisine yer verilen raporda, bu konutlar için toplam 336 mil- yar 430 milyon harcandığı kay- dedıldi. Bunagöre. 1994-95 yıllann- da göç edenler için Diyarbakır'a 693, Hakkâri'ye932, Şırnak'a2 bın 767, Tunceli'ye 175, Van'a 152. Bingöl'e 258, Bitlis'e 62, Muş'a 465, Mardin'e 20 konut yapıldı. Kapatma davası Erbakan 'ın son savunma ha&rhğı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmertin Erbakan, yann Anayasa Mahkemesi'nde ya- pacağı sözlü acıklama önce- sinde kurmaylanyla konutun- da yoğun bir çalışma içine girdi. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, dün yapacağı basın toplantısmı ani bir ka- rarla iptal ederken parti yö- neticileri sözlü acıklama ön- cesinde sessiz kalacaklanm bildirdiler. Hak-tş Genel Baş- kan Yardımcısı Hüseyin Tan- rrverdi de "Siyasal göriiş ya da siyasal partinin kapanİ- mak istenmesi demokrasi- mizde onulmaz varalar aça- cakbr" açıklamasını yaptı. Erbakan'ın, Balgat'taki konutundakurmaylan ilebir- likte, kapatma davasıyla ilgi- li olarak yapacağı sözlü açık L lamaya ilişkin son değerlen- dirmeleri yaptığı öğrenildi. RP Ankara İl Başkanlığı top- lantısı dün genel merkezde basına kapalı yapılırken yö- neticiler, savunmaya ilişkin sorulan yanıtsız bıraktılar. Erbakan'ın, yapacağı söz- lü savunmaya partisinden Şe- ref Malkoç. Mehmet AH Şa- hin, AK Oğuz. Yasin Hatipoğ- hı, Mustafa Kamalak. Şevket Kazan v« Sülevman .4rif Em- re'den oluşan hukukçu mil- letvekilleriyle birlikte hazır- landığı bildirildi. Erbakan'ın günde ortalama 12 saat çalı- şarak hazırladığı sözlü açık- lamanın bir günden fazla sü- rebıleceğı de öne sürüktû. Trabzon'daki duruşmada 7 kişinin ölümünden sorumlu tutulan polislerin sorgusu yapılacak Gazi davasına kitle örgütlerindeıı destek İstanbul Haber Ser\isi - Gazi Mahalle- si'nde 12-13 Mart 1995tarihınde 17 kişi- nin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili olarak 7 kişinin ölümü, birinin ise yara- lanmasından sorumlu tutulan 20 polisin yargılanmasına bugün Trabzon'da devam edilecek. Tutuklu altı polisin katılacağı duruşmada sanıklann kimlik tespitleri ve sorgulan yapılacak. Müdahil avukatlar, davanın lstanbul'a ya da yakın bir ile nak- ledılmesini ve diğer polisler hakkında da gıyabi tutuklama karan çıkanlmasını is- teyecekler. Gazi Cemevi önünde dün bir araya ge- len demokratik kitle örgütleri temsılcile- ri. avukatlar ve "şehif aileleri, otobüsle- re binerek Trabzon'a doğru yola çıktı. Kamuoyunda "Gazi davası" olarak bili- nen dava bugün Trabzon Ağır Ceza Mah- kemesi'nde görülmeye devam edilecek. Davanın bugün yapılacak ikinci otunımu- na geçen günlerde polise teslim olan ve haklannda gıyabi tutuklama karan bulu- nan Adem Albayrak, Mehmet Metin Gün- doğan, Hayrullah Şişman, Hasan Yavuz, Hamdi Özâta ve Metin Çakmaz'ın katıl- ması bekleniyor. Haklannda gıyabi tutuklama karan bu- lunan sanıklardan İsa Bostan ve Sedat Özenir ise hâlâ firarda. Davanın bugün yapılacak oturumuna Gazi halkı, olayda yaşammı yitirenlerin aileleri ve müdahil avukatlan da katılacak. Müdahil avukat- lar geçen otunımda olduğu gibi davanın lstanbul 'a ya da daha yakın bir ile almma- sını ve diğer 12 polis hakkında da gıyabi tutuklama karan çıkanlmasını isteyecek- ler. Gazi Mahallesi'nde 12-13 Mart 1995 tarihinde Alevilere ait bir kahvehanenin silahla taranması sonucu çıkan olaylarda, güvenlik güçleri halkın üzerine ateş aç- mış, 17 kişi yaşammı yirirmişti. Olaylar- da görev yapan polislerin tamamının si- lahlannın balistik incelemesi yapılama- dığından yalnızca 7 kişinin ölümüne, bı- rinin ise yaralanmasına neden olan polis- lertespit edilebilmişti. 20 polisin yargılan- dığı dava dosyası. lstanbul, Ankara. Trab- zon ve Rize arasında mekik dokumuş, yargılama iki buçuk yıl sonra başlayabil- mişti. Olaylarla ilgili olarak 20 sanık. "FaiB beDi olmayacak şekilde adam öldürme" suçundan idam cezası istemiyle yargıla- nıyor. Davaya katılacak olan aileler, avu- katlar, demokratik kitle örgütleri ve halk meclisi üyeleri saat 12.00'de Gazi Mahal- lesi Cemevi'nin önünde toplandı. Ceme- vi'nin duvanna, Gazi Halk Meclisi. Şehit Aileleri ve Gazi Cemevi imzalı "Gazi ve Ümraniye karilleri cezalandınlsın. Gazi halkı değil kariller yargılansın, Gazi ve Ümraniye katliamının hesabını soralım. Gazi davası lstanbul'a alınsın. Adalet isti- yoruz" yazılı dev bir pankart asıldı. Gazi katliamında hayatlannı kaybeden çocuklannm resimlerini açan ailelere, CHP lstanbul Milletvekili Mehmet Sevi- ^ n de destek verdi. Katılımcılar daha sonra otobüslere binerek Trabzon'a doğ- ru hareket etti. REEAHYOL döneminde, Milli Savunma Bakanlıgı'nın komutanlara talimatı ^Şeriat yanklarını ordudan temizleyiıı' Sezgin, REFAHYOL hükümeti döneminde ya>ımlanan genelgeye kabldığını söyledL ANKARA (UBA) - REFAHYOL hükümeti döneminde, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Personel Dairesi Başkanı olarak görev yapan Tuğgeneral Bahtiyar Türker imzasıyla bir genelge yayımlandığı ve "Tiirk Silahlı Kuwetlerine irtka yanlısı, bolücü, cumhuriyet düşmanı işçi alınmamasu alman varsa onlann da iş akitlerinin feshedibnesinin" istendıği öğrenildi. Tuğgeneral Türker'in imzasını taşıyan genelge Genelkurmay Başkanlıjı, Kara, Deniz, Hava, Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklannın personel dairesi başkanlıklanna gönderildi. Askeri işyerlerinde çalışan işçilerin, toplu iş sözleşmelerinde dikkate ahnması gereken hükümlerin yer aldığı iki sayfalık genelgenin 7. maddesinde şöyle denildi: "Anayasa ile belirtenmiş demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne inanmavan, TSK'ye, Atatürk'e ve Atatürk ülkülerine, devietin bütünlüğüne, cumhuriyete düşmanlık hisleri besleyen kişilerin ahnmasına baştan imkân verilmemeli, daha önce alınmış olanlaria. sonradan tespit edilcnlerin hizmet akitlcrine derhal son verilmedir.'* Tuğgeneral Türker imzalı genelgede, ahnacak işçilerde aranan özellikler de belirtilerek şu görüşlere yer verildi: •'İşçi alım sınavlannda sınav sorulan adaylann tahsili ve mesleği ile ilgili olarak haznianmau, hatalı ahmlara ve şaibelere meydan verilmemeüdir. Alınacak işçilerin Tiirk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapmaya layik, düriist karakteıii, mesleğinin ehli olmasına azami özen gösterilmesi için gerekli tedbuier aünmabdır." Öte yandan, REFAHYOL hükümeti döneminde yayımlanan bu genelgeyi ANASOL-D hükümetinin Milli Savunma Bakanı tsmet Sezgin savundu. Bakan Sezgin, konuyla ilgili bir soruyu yanıtlarken "Atatürkçü olmayan, devlet düşmanı olanı neden devletin kadrolanna alalım. Hangj devlet kendi aJtını o>Ticak olanlan yönetime getirir" dedi. BÎZBİZE ERDAL ATABEK Yaratıcı Aklın Sentezi... Server Tanilli ustamızın yeni yapıtının adı bu: Yaratıcı Aklın Sentezi. insanı merak eden, dünya- yı merak eden, toplumları merak eden herkesin başucu kitabı olması gereken bir başyapıt. Felsefeyi günlük hayatta "sözü uzatmak, gerek- siz kafa gezdirmeler" olarak algılayan bir toplum- da bu başyapıtı çok iyi değerlendirmek, eğitim ku- rumlarına, her derecede okullara sokmak görev sayılmalıdır. Çünkü günümüzde ülkemizin de dün- yanın da karşılaştığı en büyük sorun "insanın ya- ratıcı aklını savunmaktır"'. Bir yandan dogmalann kuşatmaya çalıştığı, öte yandan tüketim toplumu- nun şablonlarının saldırdığı "insan aklı", kendini yeniden tanımak, yeniden yorumlamak, yeniden hayata egemen kılmak zorundadır. Sekız yıllık kesintisiz eğitimin temei dayanağı "yaratıcı aklın sentezi"d\r. Ezbersiz eğitimin temel dayanağı "yaratıcı aklın sentezi"ü\r. Bilgi çağının temel dayanağı "yaratıcı aklın sen- tez/"dir. Kültür gelişiminin temel dayanağı "yaratıcı ak- lın sentezi"d\r. Atatürk felsefesinın temel dayanağı "yaratıcı ak- lın sentezi"dir. Yaratıcı aklın sentezini anlayıp uygulayamazsak, ezberci eğitim sürer gıder, bilgi çağı hayal olarak kalır, kültür geleneklerle sürüp gider, Atatürk de başka bir dogma olur. Server Tanilli "birkaç söz"le başlayan kitabında şöyle diyor: "Felsefenin, insan zekâsının bulduğu bu en an- lamlı uğraşın amacı, doğa, toplum ve insan, gi- derek evren üstüne tutartı, sistemli ve bütünlüğü- ne bir görüşe varmaktır. Bıryerde dinden bağım- sız yürütülen bu uğraş, "özgür aklın sorgulama- s/"na dayanır. Matematikten fiziğe, teknıkten sa- nata, tarihten politıkaya ve hukuka değin bütün bir bilgi birikımini yeniden ele alıp "eleştinciaklın süz- gec/"nden geçirerek bir bütün içinde yoğurmak, eski Yunan'dan beri sürüyor ve insansoyu akla saygısını yitirmedikçe de sürecek. Söz konusu uğ- raşa, çağımızda, daha insanca bir düzen kurma- nın kaygısı da eklenmiştir. Böylece felsefe, çoğu kez sanıldığının tersine, bulutlarda dolaşan, soyut ve anlaşılmaz dille örülü esrarlı bir şey değil, da- ha güzel bir dünya yaratmayı amaç edinmiş so- mut, açık ve aydınlık bir aranıştır. Akla dayandığı için, ıster istemez bilimsel veri- lere de dayanan bu nitelıği ile dogmatizme ve bağ- nazlığa karşı olan felsefenin, dostlanndan çok düş- manlan olmuştur. Niçin böyledir? Çünkü, gerçe- ğin hasbi araştınlmasından, aklın bitmeyen sorgu- lamasından korkanlar vardır. Söz konusu sorgu- lama, bir yerde "yerleşık düzen"Q, onun kavram ve kurumlanna gelip dayandığı içindir ki, o düze- nin sahipleri, bu arada din, felsefeye karşı daima dişlerini göstermiştir. Felsefe tarihınin,-yine eski Yunan'dan başlayarak, adım başında kovuşturul- muş filozoflarla dolu oluşunun nedenı budur. Peki, "yaratıcı akıl"\n karşıtı var mıdır? Elbette vardır. Bu karşıt, "yaratıcı olmayan ato/"dır. Bellek odaklı "yaratıcı olmayan akıl'la söylenenleri tarrış- madan kabul eden, sadece ezberteyen, şartlan- dınldığı gibi hareket eden akıldır. Ama artık "yara- tıcı olmayan akılla endüstri toplumu uygarlığına, hele hele bilgi çağı uygarlığına katılmak olanaksız- dır. Yaratıcı aklın sentezine bugün artık bütün top- lumlar, gelişmek isteyen kültürter sahip olmak zo- rundadır. Üretiminde dünya rekabetine katılmak is- teyen, kalite kontrol yönetimine geçmek isteyen bütün toplumlar "yaratıcı aklın sentezi'ne sahip ol- mak zorundadır. Bu anlamıyla felsefe ya da "özgür aklın sorgu- Iaması" yalnızca felsefe derslerinin konusu değil- dir. Matematik de, fen dersleri de, sosyal bilimler de, anadili ve yazını da ışe felsefeyle başlamak zorun- dadır. Mühendislik bilimleri de, tıp da, hukuk da, tarih de, coğrafya da, sanat dalları da "özgür aklın sor- gulaması" temeline dayanmak zorundadır. Bu gerçeğı göremeyen, anlayamayan toplum- lar sürekli olarak geri kalmışlıklanndan yakınarak, kendilerine düşmanlar yaratarak hiçbir yere vara- mayacaklannı göreceklerdir. Türkiye'yi nasıl bir geleceğin beklediğini merak edenlere verilecek yanıt bu temelden gelecektir. Ya "özgür aklın sorgulaması"n\ kendisine temel eksen yaparak uygarlık yarışını kazanacak, ya da alıştıklarını dogma yaparak gerilemesini sürdüre- cektir. Türkiye "Server Tanilli'len'e" gurur duymalıdır. Elkanater Cezaevi Türk hükümlüler cezalannı Türkiye'de çekmek istiyor • Hükümlüler Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yazdıklan mektupta cezaevindeki insanlık dışı uygulamalar ve işkence nedeniyle 6 Türk'ün öldüğünü söylediler. tstanbul HaberServisi- Mısır Elkanater Ceza- evi'nde kalan 40 Türk hü- kümlü, geri kalan cezala- nnı Türkıye"de çekmek ıs- tediklerini bildirdiler. Hü- kümlüler Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yaz- dıklan mektupta ceza- evindeki insanlık dışı uy- gulamalar ve işkence ne- deniyle 6 Türk'ün öldü- ğünü vurguladılar. Mısır ile Türkiye ara- sında 1986 yıhnda yapı- lan anlaşma gereğince ce- zalan Mısır Elkanater Ce- zaevi'nde infaz edilen 40 Türk hükümlü gazetemi- ze mektup gönderdı. Hü- kümlüler, cezalannın ge- ri kalan kısmını Türkı- ye'deki cezaevlerinde çekmek istediklerinı be- lirterek, kamuoyunu bu konuya duyarlı olmaya çağırdılar. Hükümlüler. Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel'e gönderdikleri mek- tupta da cezaevinde- ken- dilerine işkence yapıldı- ğını. aç bırakıldıklannı belirttiler. Cezaevindeki insanlık dışı koşullar nedeniyle 6 arkadaşlannın öldüğünü ifade eden hükümlüler. "Mısır ve Türkiye arasın- da 1986yılında ünzalanan anlaşma gereğince bu ce- zaevinde bulunmamız, bizlerin yüreğini yaknuş- nr. Ailelerimiz ve biz mağ- dur durumdayız. Sizlere yaptığımız tüm başvuru- İar yanıtsız kalrruştır. Siz- lerden son kez Türldye'ye dönmemiz ve cezanunn kalan kısmını orada çek- memiz için yardım istiyo- ruz" dediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear