18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem Orhan Erinç • Genel Yayın Koordmatörü: Hikmrt Çetinkava 9 Yazıışleri Müdürien: İbrahim Yüdız - Dinç Tayanç # Sorumlu Müdür Fikret llkiz • Haber Merkezı Müdûrü Hakan Kara OGörsel Yöneünen Fikret Eser DJŞ Habeıter Şinasi Danışoğlu • Lstıhbaral: Cengiz V ıldınm # Ekooomı MehmeJ Saraç # Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir Yûceiman 9 Makaleler Sami Karaören 0 Düzettme AbduUah Yazıa0 Fotograf Erdoğan Köseoglu •Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen. Mehmet Faraç Orhan Erinç. Oktay Kurtböke, Ilikmet Çrtinkaym. Şûkran Soner, Ergun Balo, Dinç Taymnç. tbrahjm Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa BaJbay. Hakan Kar*. AnkaraTemsilcisı: Mustafa Balbay Ataturk Bulvan No: 125,Kaf4,Bakanhklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsilcısi Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S.2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcisi:ÇetinYiienoğlu, inönüCd 119S.No:l KaCl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Mûessese Müdûrü. Lstin Akmen 9 Koordınatör Ahmet Korulsan 9 Mutesbe Bütent Yaw«lctare Hineyiı Gürcr 9 tşktme Önder ÇeMk 9 Bıl'gı- Işlem. Nai tnal 9 Bılgısayar Sıstem Mnrüvet Çila-#Sanş FaziletKıoa MEDYA C: 9 Yönetun Kurulu Başkam - Genel Mudur Gfilbin Erduran 9 Koordınatör Reha Işıtman 9 Genel Mûdur Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 84 «Wl, Faks. 5138463 > ayımla>aa ve Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A-S TurkocajıCad39 41 Cagaloglu 34334 Isl. PK 246 Istanbul Tel (0(212) 512 05 05 <2Ohat) Faks (0 2121513 85 95 17KASIM1997 lmsak:5.17 Güneş: 6.47 Öğle: 11.56 Ikindi: 14.28 Akşam: 16.52 Yatsı: 18.16 Kural'a saldırı olayı • İSTANBUL(AA)- Taksim'de bira şışelerini yola atmamalan konusunda kendilerini uyaran çevreci Prof. Orhan Kural'ı bıçakla, başı ve elinden yaralayan 4 saldırganm izine henüz rastlanamadı. Olaydan sonra kaldınldığı Taksim Hastanesi'nde 25 dikiş atılan ve başmdaki 3 büyük yaraya pansuman yaptırmak içın dün tekrar hastaneye gelen Kural, kopma noktasına gelen işaret parmağındaki sargının henüz açılmadığını söyledi. Kural, "Belki de hayatım boyunca işaret parmağımı kullanamayacağım" dedi. Ilkögretim Okulu • tstanbui Haber Servisi- Emınönü Belediye Meclisı'nın CHP'li üyesi Hikmet Çarboğa'nm il genel meclisine verdiği Gedikpaşa ve Balıpaşa ilköğretim okullan ile Mahmutpaşa Meslek Okulu'nun, "Özel idareye gelir getirecek şekilde ımar planının değiştırilmesi" karanrun iptaline ilışkin önergenin bugün görüşülmesi bekleniyor. Çarboğa, önergesinde il daimi encümeninüı "sözleşmenin tapuda tescil ettirilmesini" sağlayan karannın iptalini istiyor. Köprüden atlayıp kurtulan 9. kişi • İstanbul Haber Servisi - FatihCoşar(19)gırdiği bunalım sonucu dün saat 13.00 sıralannda 60 metre yüksekliğındeki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden atladı. Balıkçılar tarafından bulunarak kıyıya çıkanlan Coşar, Istinye Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Şişlı Etfal Hastanesi'ne sevk edilen Coşar'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildinldi. Coşar'ın Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü'nden atlayıp sağ kurtulan 9. kişi olduğu belirtildi. TüPklerde mutfak küttürü • ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı uzmanlanndan Kamıl Toygar ve Nimet Berkok, Türk cumhuriyetlerinüı mutfak kültürlerini ve milli yemeklerini birbirleriyle tanıştırmak amacıyla bir kitap hazırladılar. "Kardeş Mutfaklar. Türk Dünvasından Örnekler" adlı bir kitabın ilk cildinde Azeri, Kazak, Ktrgız, Özbek ve Türkmen mutfak kültürü ve mıllı yemekleri tanıtıldı ve örnekler verildı. Toygar ve Berkok'un iki yılda hazırladıklan kitapta yer alan bilgilere göre Azeri, Kazak, Kırgız, Özbek ve Türkmen mutfak kültürünü başta coğrafya olmak üzere ekolojik, gelenek-görenek, dini ınanış gibi unsurlar etkiliyor. Nüfusumuz artıyor • ANKARA (AA) - Ölümlerdeki artış, doğumlardaki azalış nedeniyle, son yıllarda nüfus artış hızının hızla düşmesine rağmen Türkiye'de, halen nüfus, günde ortalama 2 bin 869, dakikada ise 2 kişi artıyor. Her gün doğan bebek sayısı ortalama 3 bin 770'i bulurken. ölümler 1118'de kalıyor. Her 6 dakika 21 saniyede bir kişilik net göç alan Türkiye'de, her 7 dakika 33 saniyede bir bebek, daha bir yaşına girmeden hayata gözlerini yumuyor. Demokratik eğitim • ANTALYA(AA)- Eğitim-Sen tarafından eğıtimin çağdaş, bilimsel, demokratik ve İaik bir yapıya kavuşturulması amacıyla "Demokratik Eğıtım Kurultayı" düzenleneceği bildirildi. Ankara'da düzenlenecek kurultayda, "eğitim felsefesi, eğitimde yeniden yapılanma, eğitim programlannın geliştırilmesi, eğitimde ölçme ve değerlendirme, eğitimde güncel sorunlar" konulan ele alınacak ve tartışılacak. Ekranlardaki bol kanlı görüntülerin, çocuklann ruh sağlığını bozduğu belirtildi Rating 'şiddet'te aranıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Televizyon ekran- lannda ve gazete sayfalannda yer alan şiddet ağırlıklı, bol kanlı görüntü ve fotoğraflara tepki duyuluyor. Orta- doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Yabancı Diller Yük- sekokulu emekli öğretim görevlisi Sevgi YüceL bu tür uy- gulamalann izleyici üzerinde yarattığı olumsuz etkilere dikkat çekti. Yücel, Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) iletmek üzere bir imza kampanyası başlatacak- Iannı bildırdi. Yücel, şiddetağırlıklı programlann, çizgi fılmlerin, film- lerin sık sık yayımlanmasında bir sakınca görülmediği- ni belirterek, "Haber programlannda geniş yer verilen bu tür görüntûleriıı yayımlanması gerekh ise geç saatk- re alınmalı" dedi. Kazazedelenn kanlar içindeki görün- tülerinin, bu kişilerin ıtirazlanna karşın ekrana taşındı- ğını söyleyen Yücel, RTÜK'ün bu konuda daha net ta- vırlar üretmesi gerektiğini kaydetti. Çocuklann ruh sağlıklan düşünülmeden, "rating uğ- runa" kullanılmalanmn, isim vererek afişe edilmeleri- nin engellenmesi gerektiğini vurgulayan Yücel. suçlu- luğu kanıtlanmamış kişilerin haberlerde önyargılı bir şe- kilde sunulduğunu söyledi. Sevgi Yücel, bu uygulamalann toplum huzuru, mora- li ve düşünce tarzı üzerinde sağlıksız etkiler yapa- bileceğini belirterek, RTÜK'ün denetlemelerde daha titiz davTanması gerektiğini kaydetti. Gelişmekte olan ülkelerde medyaya büyük görev düştüğünü belirten Yücel şöyle ko- nuştu:u Amaç,eğitHnsiziiğigidenneyeyö- • ODTÜ Yabancı Diller Yüksekokulu emekli öğretim görevlisi Sevgi Yücel "Amaç, eğitimsizliği gidermeye yönelik programlarla, kültürel boyutlan daha yukanlara taşımak olmalıdır. Rekabet, kalitede aranmalıdır" dedi. nelikprogramlarla, kültürel boyutlan dahayukanlarata- şımak olmabdır. Rekabet, kalitede aranmalıdır.'' Televizyonun, topluma ulaşma konusunda daha geniş olanaklara sahıp olduğunu vurgulayan Yücel'in, TV yö- neticilerinin yanıtlamasını istediği sorular ise şunlar: " İzteyicflerin yüzde kaçı kan, dnayet,dayak, intihargö- rüntüleri seyretmek istiyor? Kişiler istemediği hakk on- lan görüntüleyip aflşe etmeye hakkınız var mı? Hizmet içi eğitime ne kadar önem veriyorsunuz? Toplumun ger- çek eğflimlerini saptamak için ne kadar südîkta, tarafsız anket, araşOrma yaptmyorsunuz?" Ankara SSK Eğitim Hastanesi'nde görevli Psikiyat- rist Doç. Dr. Haldun Sovgür. ^tztenen şiddet, miktar ve >wğunluk olarak ne kadar fazla>T sa, geBşen şiddet davra- ruşı da o kadar fazla olmaktadır" dedi. Şiddet ağırlıklı görüntülenn en önemli etkisinin "kişile- duyarsızlaşması'' olduğunu söy- leyen Soygür, insanlann, olay- lar karşısında seyirci kalma- yı tercih etmesinin bir nede- ninin de bu olduğunu vur- guladı. Televizyon ekranla- Objektifteki ıslaklık Sanatıkim anlamlandırabOiyor ki? Fotoğraf sanatçılannın garip tutku ve meraklannın başuıda Aa yakınrian tgnııhğımız ünİüleri ısJak görûntükmek getiyor. Ünlü sanatçılar bu fotoğraflar için 1950'lerden, 60'lardan beri ısJamp duruyoıiar. Empire dergisi de bu ıslak fotoğraflan Uginç bulmuş oiacak ki kasım a>ındaçıkardığı özel sayıda Raqud Welchvepekçok ÜBİûnûn nemli ğSrântuleriııi aktardı okurlanna. Kültür Cirisimi 9 9 Oncelik Anadolu'nun kültürel zengiııligi e-posta : tan @ prizma.net. tr İZMİR(AA)-Türkiye'de kültüre yönelik saldınlara karşı kurulan "KütaırGiri- şimi". önceliğini, Anado- lu'nun sahip olduğu kültü- rel zenginliklere a>ırdı. Top- lumda. kültürel zenginlik konusunda kamuoyu oluş- rurmaya hazırlanan "Kül- tür Girişimi'', bu alanda bı- lincin oluşması için çalışa- cak. Kültür Girişimi Sözcüsü Şakir Eczacıbaşı, demokra- sinin gelişmesi için sivil top- lum kuruluşlanna görev düş- tüğünü belirterek ancak bir meslek ya da uzmanlık ala- nı olmayan kültürü koruyan bir kurumun olmaması ne- deniyle böyle bir oluşumu- nun meydana geldiğini söy- ledi. Farklı meslek ve gö- rüşten olan ve kültürü tartı- şabilen insanlann bir araya geldiği Kültür Girişimi'nin, 1 yıl dolmadan çeşitli bildi- rilerle "meydanı boş bulup, tehHkeü sözleredenlere kar- şı çıküğuıT anlatan Eczacı- başı, "Geçen dönemde bir bakan, 'Toprağın altında bir şey buluyorlar bunun adına kültür diyorlar' dedL Buna karşı çıkıp sesimizi vükselt- tik" diye konuştu. Girişim tarafindan kaleme alınan bildirilerin sonuç ver- diğini belirten Eczacıbaşı, insan haklan alanında çalı- şan kuruluşlar gibi kamu- oyu yaratmayı amaçladık- lannı söyledi. Kültür Girişimi 'nin, önü- müzdeki dönemdeki önce- liğinin, Anadolu'nun kültü- rel zenginliği olduğuna işa- ret eden Eczacıbaşı, bu alan- da toplumun bilinçli olma- dığını söyledi. rından izleyiciye sunulan şiddetin çok tehlikeli olduğu- nu belirten Soygür, "Bunun, topluma açık bir şekilde za- rar venüğini düşünüyorumr dedi. Soygür şöyle devam etti: "Şiddet görüntüsüolmasavdı. şiddet olmazdıdemek istemiyorum. Şiddet, biyolojik, psikolojikve sosyolojikte- meJleri olan çok yöolü bir kavram. Ancak ekranlardan ulaşan görüntüler, şiddet eğilimini artüncı etki yapıyor." Ankara Üniversitesi Psıkiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Refıa Palabıyıkoğlu, "Basın yayın organlannın toplumu bilgi- lendirirken aktanhgı mesajlarda, şiddet olgusunun dozu- nun ayarlandıgını söylemek güç" dedi. Palabıyıkoğlu, günümüzde şiddetin bir araç olarak kullanıldığını, için- de şiddet olmayan bir haberin, haber olarak nitelendiril- mediği durumlara gelindiğini söyledi. Özellikle çocuk- lann, yetişkinler için hazırlanan programlardan doğru- dan etkilendiğini belirten Palabıyıkoğlu, yetkililerin bu konuya daha duyarlı yaklaşmalan gerektiğini vurgula- dı. Palabıyıkoğlu, "TV'deki şiddetin. sakhrganhğı artb- na yönde bire bir etkisi ounasa bfle, diğer faktörlerle et- küeşimi bir eğîfimoluşaıracaknr'' görüşünü dile getirdi. Palabıyıkoğlu, yüksektirajlı gazetelerdecinayet, intihar, yaralanma haberlerinin artış gösterdiğini ve fazlasıyla dra- matik bir tarzda sunulduğunu kaydetti. Intihar, cinayet gibi hassas konularda haber hazırlayan kişilere, bu ha- berin etkilerinin ne olacağı ve nasıl verilmesi gerektiği konusunda yardımcı olmaya hazır olduklannı vurgula- yan Refia Palabıyıkoğlu, sunumlarda duyarhlığın sorunun çözümünde önemli bir adım olacağını söyledi. Iş kazalan mesainin ilk saatinde oluyor ANKARA (UBA) - SSK Genel Müdürlüğü, son beş yılda meydana gelen ış kazalannın en çok mesainin birinci sa- atinde meydana geldiği- ni tespit etti. SSK verile- rine göre, 1992'de 139 bin 464 kazanın 40 bin 671si,1993'tel09bin563 kazanın 35 bin 624'ü, 1994'te 92 bin 87 kaza- nın 34 bin 4O4'üJ995'te 87 bin 960 kazanın 35 bin575'ivel996'dada 86 bin 807 kazanın 37 bin 878'i mesainin baş- lamasından sonraki ilk saat içiriSe ğerçelüeşti. Iş kazalannın meyda- na geldiği iş saatlerine göre dağıhmı oransal ola- rak hesaplandığında. bi- rinci saatin yüzde 43 ile ilk sırayı aldığı saptan- dı. tkinciliği yüzde 13 ile üçüncü saat alırken üçün- cülüğü de yüzde 8.3 ile dördüncü saat aldı. Fikir mülkiyetinin temellerî atılıyor TdevİTyonlam 'belge 9 zorunluluğu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Süresiz yayın, ses ve görüntü taşıyıcılanyla, disk, disket, bilgisayar prog- ramlan ve güzel sanat eser- lerinin nüshalanna bandrol, rumuz, kod, sıra ve seri nu- marası gibi işaretler verile- cek. tşaretlenmemiş fıkir ve sanat eserlerini çoğaltan, da- ğıtan satan ya da başkalan- nın kullanımına sunanlar hakkında ilgili yasalargere- ği işlem yapılacak. Televiz- yonlara getirilen Gösterim Belgesi zorunluluğu ile yer- li ve yabancı eserlerin izin- siz yayımlanmasının önüne geçilecek. Belge ile sağlana- cak yaklaşık 3 trilyonluk kaynak da Sinema Fonu'na aktanlacak. Fikir ve sanat eserlerinin «inyaArtistikPa- tinaj ş a m p i y o n u Rus Oksana Critschut -Evgenv Platov çifti önce- ki gün Paris'te düzenknen Laİigue şampiyonlar yanşmasuida izleyicilere nefis dakikalar yaşatü. Çift, yanşmayı birinci tamamladı. ( REUTERS) işaretlenmesine ilişkin yö- netmelik, Resmi Gazete'nin dünkü sayısmda yayımlana- rak yürürlüğe girdi. Yönet- meliğe göre, artık süreli ol- mayan yayınlara, her çeşit ses ya da görüntü taşıyıcısı- na, disk ve disketlerle, taşı- yıcı ortamlara ve bilgisayar programlanna bandrol, ru- muz, kod ve sıra numarası gibi işaretler konulacak. Yönetmelik gereği, güzel sanat eserlerinin reprodük- siyonlan, tablolar, resimleT, deSenler, pastelleT, gravürler, kazuna, oyma, kakma eser- ler, heykeller, kabartmalar, oymalar, el işleri, minyatür- ler ve süsleme sanatı ürün- leriyle tekstil, moda tasa- nmlan, fotoğrafik eserler, slaytlar, grafık eserler, kari- katür eserleri ve her tür tip- lemelerin reprodüksiyonla- n da benzer biçimde işaret- lenecek. tşaretlenmemiş, bandrol- süz, sıra ve seri numarasız fıkir ve sanat yapıtlannı ço- ğaltan, dağıtan, satan ya da başkalarmın kuUanımına su- nanlar hakkında Fikir ve Sa- nat Eserleri Yasası ile Sine- ma, Video ve Müzik Eser- leri Yasası hükümleri uygu- lanacak. Eser sahipleri ya da yetkili kıhndığı hallerde meslek birlikleri, işaret, bandrol, sıra ve seri numa- rası bulunmayan yapıtlar için maddi ve manevi hak iste- minde bulunabilecekler. Resmi Gazete'de yayım- lanan "Eser Sahibinin Hak- lanna Komşu Haklar" yö- nermeliğıne göre de, düşün- ce ve sanat eserlerini yayım- layan radyo ve televizyon kuruluşlan, eser sahibinin maddi ve manevi haklanna zarar veremeyeceklef. "Komşu Hak Sahibi" adı verilen kişi ve kuruluşlar, bu haklannı kullanırken eser sahibinin haklannı sınırlan- dıramayacaklar. Komşu hak sahipleri de, haklanna tecavüz edilmesi durumunda, eser sahipleri gibi yasal yollara başvura- bilecekler. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Metod'da Birleşmek, Ulusal Model' Yaratmak! / \ nce, ister misiniz, peçetelene havlulan, birbirin- \J den ayıralım: Bizde, 'Batılılaşmak' (Batı'lıya benzemek), aslın- daOsmanlı 'alafmngalılığının' tutkusudur Tanzimat sonrasının 'monöey'leri, monşer'lerı, bunun kanıtı; 'Koca' Reşit Paşa'nın Ingiltere Devlet-i Fehime- si'nin 'Sefir-i Kebiri'ne bağımlılığı isex 'utancı'; Ah- met Mithat Efendi, 'Felâtun Bey"\, Omer Seyfet- tin 'Efruz Sey'i ile, o mükallit Batılılığı hicvetmişler- dir. Cumhuriyet'in tutkusu farklıdır ve başkadır: 'Çağdaşlaşmak' (Muassırlaşmak), yâni diyalektik ve değişken! Fark, muazzam! Osmanlı 'alafrangası', devleti ıslah için ne teklrf etse, hangı Bat'lının arabasına binmişse, onun 'tür- kûsüdür': Ingiltere'den ilham alan, 'serbesti' taraf- tan olur, yâni liberal; Almanya'dan ilham alan, 'Meş- ruti monarşi'; bu tercihlerine, âdet yerini bulsun di- ye, pek pek, Islâmi bir 'boya' ilâve eylemişlerdir hangi sadrazam 're's-i kâra' geçerse devletin onun ilham aldığı ecnebiden yana yatması, bunun kanıtı: 'İngiliz' Sart Paşa, Ingirtere'ye gık diyemez; Mah- mut Nedim(of) Paşa, Rusya'ya! Dersaadet, bağımsızlığın ne demek olduğunu, Ankara'dan öğrenmedi mi? Payitahtın işgal edildi- ği gün (16 Mart 1920); Mustafa Kemal, Anado- lu'nun neresinde İngiliz Zabiti varsa, tutuklanması- nı emreder. Tutuklariar da! Oysa, ellerinde, Ankara'yı savunabilecek güçleri yoktur. Çok mu farklı? Sosyalist sol'da 'manzara-i umumiye' nedir? Çok farklı mı? Hayır! Selânik'teki Benaroya sosyalistliği, Jaures'den mülhemdi; Osmanlı Bul- gan sosyalistler, 'Narodnik'! 'Iştirakçi' Hilmi Bey, Is- lâm tabanını hesaba katacak olur, yetersiz kalır. İlk dünya savaşı sonrası sosyalistlerimiz, bilindiği üze- re, ya 'Spartakist' idiler, ya da 'Bolşevik'; her biri mensup olduğu yanın 'fikriyatını'yaprruş; çoğu, pa- pağan gibi, o ülkelerin uygulamasını, 'nihai çözüm' saymıştır. Daha da ilginci, tabanı Müslüman veTürk toplumlara özgün sosyalist 'sentez', Osmanlı'dan değil, Çarlık Rusyası'ndaki 'Ceditçi' Müslüman Türklerden gelir Mollanur Vahidof ve Mirseytt Sul- tan Galiyef, en dikkatı çeken iki isim: o kanattan ge- lişen Mustafa Suphi / Ethem Nejat / Şevket Sü- reyya ve ardıllannın; Avrupa 'alafrangası' Dr. Şefik Hüsnü ve 'Spartakistler'\e çokluk yıldızı banşmamış- tır. Aybar'ın TİP'i müstesna, 1960 sonrası Türk Sos- yalistliği, aynı 'yamalı bohça' izlenimini veriyor Mos- kova Komünisti TKP, kısa sürede Mao'cu, Kastro'cu, hatta Enver Hoca'cı 'devrımciler'in şiddetli eleşf- risine uğrar, ama hepsinin Türk halkı için önerdikle- ri 'sosyalistmodel', mensup oldukları 'fikriyatın' uy- gulama modelidir. Aynen, Tanzimat 'alafrangala- n'nın yaptğı gibi: hazin ama gerçek! Sizce anlamı nedir bunun? Ben, yabancı dil öğrenip işin aslını kur- calayıncaya kadar, farkında olmadım; durumu an- cak ondan sonra netleştirebıldim: Osmanlı aydın- lan gibi, Cumhuriyet aydınlan da, neticede, es- ki alt/yapı'nın ürettği tipler'di; üst/yapılan, ay- nı feodal att/yapının eseri: yâni 'bilinç aydını' de- ğillerdi bunlar, 'inanç aydını'ydı: 'inanç aydını' ne demek, na's (dogma) aydını demek; oysa bilinç devreye girince, ortaya 'metod aydını' çıkıyor! Kimbilir kaç kere söyledim: Paris'e gidinceye ka- dar, başvurduğum hiçbir sosyalist aydınımız, bana 'diyalektik metod'un ne olduğunu, nasıl kullanılaca- ğını anlatamamıştı; Paris'te, sendikalı bir işçi, aya- küstü özetleyiverdi. Türkiye'de Sosyalist Sol, sos- yalizmin önce bir metod işi olduğunu; asıl birleş- tirici unsurun metodda beraberiik olduğunu an- lamadıkça (anlatamadıkça); Osmanlı 'alafrangalı- ğının' devamı, o ecnebinin kıçına takılma maskara- lığı sürecektir. O yüzden, çeşitli bölünmeler ve aynl- malar da! Halkın izzet-i nefsiyle oynamak!.. A nadolu Ihtilâli ve inkılâbı'nın başansı nerede? AA Rasyonalist (bilimsel) metodla 'ulusal' bir 'sentez'; halk egemenliğine dayalı 'üniter' bir devlet; oy çoğunluğuyla değişmesi gereken, de- mokratik ve İaik iktidarlar! Anadolu İnkılâbı'nın önerdiği 'ulusal model' budur; bunu Türk halkına aniatmış, halk büyük çoğunluğuyla kabul etmiştir. Hâ- lâ yaşamaktayız. Türkiye'de Sosyalist SoPun, Türk halkına onun anlayıp benimseyebileceği 'ulusal bir model' öner- diğini hiç işittiniz mi? Ben işitmedim. Buna mukabil, 50'li yıllann başında, TKP'Iİ bir 'yoldaş' bana, ":-... Kızılordu'nun başında, Türkiye'ye girmek!..."ten söz edebilmişti: bunun 'bağımsızlık' değil, 'bağım- lılık', 'özgürlük' değil 'tutsaklık' olduğunun farkında değildi. SSCB dağıldıktan sonra, acaba anlamış mı- dır? Başkaları Çin, Küba ya da Arnavutluk 'model- teri'ni göklere çıkardılar. Hayrettir, kimse bunun Türk halkının izzet-i nefsiyle oynamak anlamına geldiğini düşünemiyordu; o halk ki, şeref ve haysiyetine uy- gun bir 'model' önerisi geldi mi, 1919 koşullannda bile 'ayağa kalkıp' gerçekleştirebileceğini kanıtla- mıştır. Oyleyse Sosyalist Sol'un birteşebilmesi için 'za- ruri' olan ilk şart, ortaklaşa geçmişine bütünüy- le sahip çıkması ise; ikincisi diyalektik metodda mutabakat ve onu uygulayarak 'ulusal' bir 'sos- yalist' Türkiye modeli geliştirebilmektir. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN httpV/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htJm
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear