25 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 KASIM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET HABERLER Sosyal güvenlik paketinde emeklilik yaşı yükseltilirken kayıt dışı işçiler göz ardı edildi tşsizlik oranı artaeak SAYFA BANU SALMAN ANKARA - Sosyal güvenlik paketinde emeklilik yaşının yükseltilmesinde uzla- şan hükümet, yeni önlemler almazsa, iş- sizlik oranının daha da artmasına ve 4.5 milyon kışılik kayıt dışı istıhdamın büyü- mesine neden olacak. Bakanlar Kuru- lu'nda ANAP'ın 58-60 istemine karşın emekJıIik yaşının 50-55'e yükseltilmesi üzerinde ilke kararı alınırken; devletin katkısı, işsızlik sıgortası, kayıt dışı işçiler göz ardı edildi. Emeklilik yaşı yükseltilirken TBMM Genel Kurulu'ndaki tasandan farklı ola- rak "geçiş süresi"nin emekliliğine 5 yıl kalanlarla sınırlandınlması planlanıyor. Buna göre kadınlarda 15 yıldır prim öde- yenler ile erkeklerde 20 yıldır prim öde- yenler 50-55 yaş koşulundan etkilenme- yecekler. Ancâk TBMM'deki tasanda bel- li sürelerle pnm ödeyenler için aşamalı yaş sınırlan bulunuyordu. Geçiş süresınin kesinleştırilmesıyle aşamalı yaş sınırlan konusunda TBMM'deki tasan üzerinde değişiklik yapılması gündeme gelecek. Başbakan Mesut Yılmaz'ın "et para- sıyla hovardalık" olaraknıtelendirdiği 38 yaşında emekliliğin uygulamada yaygın olmadığını SSK verileri ortaya koyuyor. Petrol-lş'in SSK verilerini esas alarak yaptığı hesaplamaya göre 1991 -1996 yıl- lan ortalaması esas almdığında emekli olanlann yüzde 54.6'sı zaten 50 yaş ve üstünde emekli olurken; sosyal güvenlik reformu yaşa endekslendi. Yıne Yılmaz, "65 yaşında emekli olunan ülkeden borç akbğımız kredi Ue vatandaşımızı 38 yaşın- da emekli edemeyiz" derken, ortalama ömür hesaplanru göz ardı etti. Mevcut sisteme göre erkekler de 55 yaş sımnyla 12 yıl daha fazla çalışmak zorun- da bırakılırken 18 yaşında işe başlayan bir erkek 9 bin işgünü prim ödeme koşu- lunu 43 yaşında doldurmasına karşın top- lam 37 yıl çalıştıktan sonra emeklilik hak- kını elde edebilecek. Emeklilik yaşının yükseltilmesinin gi- derek büyüyen ışsizlik sorununu daha da büyük boyutlara ulaştıracağına ve kayıt dışı istihdamın anmasına neden olacağı- na dıkkat çekildi. Başbakan Yardımcısı Büknt Ecevit'in bıle kayıtsız ışçi sayısı- nın 4.5 mılyona ulaştığını açıklamasına karşın, hükümet bu konuda hiçbir karar almadı. ESK'de oluşturulan alt komisyon ile Çalışma Bakanhğı'nın hazırladığı reform paketindeki önerinin kabul edihnesi du- rumunda işsizlik sigortası çalışmalan baş- latılabilecek. Hazine'nin tasfiyede sıkın- tı çektiğı ve bu hükümet döneminde de çözüme kavuşturulmayan zonmlu tasar- ruf fonunun da işsizlik sıgortasına dönüş- türülmesi planlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan, dün yap- tığı açıklamada, prim ödeme gün sayısı ve işsizlik sigortası konusunun dığer ek ön- lemlerle birlikte gelecek günlerde Bakan- lar Kurulu'nda görüşüleceğini bildirdi. ANNESİNİN AĞZINDAN EBRU ESLER Kızının ölümünü haberlerden öğrendi OZKANGUVEN Günlük, renkli gazetelerin üçüncü sayfala- nndaki kanın kırmızının tüm tonlannı yansı- tan haberlerde gördük Ebru Esler'ın fotoğra- finı... 21 yaşındaki Ebru Esler. 5 aylık eşi Mu- rat Esler'i öldürdükten sonra başına sıktığı kurşunla yaşamına son \erdi. Bazılan onu "katil" olinakla suçladı. Ama kendisinın ve eşinin yaşamına ellenyle son veren Ebru, 6 insanı yaşattı. Atatürk Havaalanı barut ve kan kokmadan bir gece önce Ebru Esler, ateşler içınde ya- tağında kıvrandı durdu. Sa- bah, hiçbir şey olmamış gibi her kahvaltıda yediği poğaça- lardan aldı. Makyaj yapmayı severdı. Ama eşinden aynl- maya karar verdikten sonra döndüğü babaevınde makyaj takımına elinı sürmemişti. O günün sabahı kahvaltısı- nı yaptıktan sonra ilk kez makyajla sokağa çıktı... Geri gelmedi. Akşam olmuştu. Anne Nurten Çekiç. kızını merak ederken uzaktan ku- mandayla televızyon kanalla- nndan birinı açtı. Haberler vardı. Kızının ölümünü ha- berlerden öğrendi. Hastaneye koştu. Tüm vücudu makinele- re bağlanan kızını görünce "Yavrum, Ebnı_" diye hay- kırdı, "Benim sesimi, çtğlığı- mı duydu. O an ütredi. Ağla- yarak konuşmaya çahştım. Doktor beni uyardı. "Konuş- mayın, Ebru'nun beyni şu an ölü durumda' dedi." Soluk alıp venyordu Ebru, annesine göre. Ama doktor- lar, milyonda bir bile şans ta- nımıyordu Ebru'ya. En fazla 2-3 saat yaşayabileceği söy- leniyordu. Nurten ve Ali Çe- kiç ne yapabileceklerini dü- şündüler. Doktorlann, organ bağışı konusundaki teklifıne baba Ali Çekıç, olumlu yak- laştı. Konuşma sırası anne- deydi... Bursa'nın tnegöl ılçe- sinde başladı ılkokul öğret- menliğine anne Nurten Çekiç. Bandırma'da sürdürdüğü görevinin üzerinden tam 22 yıl geçtı. Ailesinin tstanbul'a göç etmesıyle bir- likte görevinden istifa etti. O da lstanbul"a geldi. Istanbul'da Ali Çekiç'in çalıştığı özel sektörde bir şirkete girdi. Ali Çekiç'in hesap işleriyle ilgilendi. Aralanndaki yakınlaşma. Ali Çekiç'in Kıbns Harekâtf na katılmasın- dan sonra gelişti. 1975 yılında evlendiler. Bir yıl sonra, 5 Temmuz pazartesi sabah saat 05.30'da Ebru dünyaya geldi. Ebru. çevresin- Binlerce hasta organ nakli bekliyor Türkiye'nin çeşitli illerindeki 19 merkez- de 2738 hastanın, organ naklı için sıra bekledi- ği belirtildi. Yetkililer, Ebru Esler'den sonra organlannı bağışlayan- lann sayısmda hızlı bır artış yaşandığını kay- dettiler. Istanbul Tıp Fakültesi Transplantas- yon Ünitesi ve Organ Nakli Kuruluşlan Ko- ordinasyon Derneğı Başkanı Prof. Dr. Uluğ Eldegez, 1997 yılında Ebru Esler' in organlan da dahıl toplam 94 transplantasyon ger- çekleştinldiğini söyle- dı._ Öte yandan Sağlık Bakanlığı, yurttaşlann organ bağışı ile ilgili sorularını yanıtlamak ve bilgi aktarmak üze- re ücretsiz telefon hattı kurdu. Bilgi edinmek isteyen yurtaşlann 0- 800-314 79 79 No'lu telefonu aramalan ge- rekiyor. de çok sessız, sakin bir çocuk olarak ve hay- vanlara karşı duyduğu sevgiyle bilinirdi. Sı- vas'taki dedesini ziyaret ettiklerinde küçük bir kedinin peşine takılmış. tam kediyi tuta- cakken merdivenlerden aşağı düşmüştü Eb- ru. Her yennden kan akmasına ve canınm yanmasına rağmen, o kediyi elinden kaçırdı- ğı için ağlamaya başladı. ıki yıl önce gittik- len Sıvas'ta kurbanlık koyunların kesilme- mesi ıçın saatlerce gözyaşı döktü, durdu. Ağ- lamaktan sonunda gözleri şişmiş ve ateşi yükselmişti ve ağzına et parçası koymadı. Nurten, Ebru'ya konuşması- nı öğretmek için bazı kelime- leri tekrarlıyordu. Birkelime- yi söyledikten sonra Ebru onu izliyor, hiçbir şey deme- den diğer bir odaya gidiyor- du. Biraz sonra annesinin karşısına geçıp söylenmesi gereken kelimeyi duraklama- dan söylüyordu. "Ebru,doğ- ru olanı net şekflde söylemek isterdi. Yaşamııun her anın- daböyledeoldu." Nurten Çekiç Maraş Katli- amı protestolanna katıldığı için Şişli Hürriyet Mahalle- sinde bir ilk okula tayini çı- kar. Çekiç çiftinin ikinci kız- lan da dün> aya gelmişti. Adı- İÜÜ:Pwz-koydular. Nurten, iîttıiz'e bakacak birini bul- duktan^onra Ebru'yu öğret- menlik yaptığı ilkokula yaz- dırdı. Birlikte okula gidip gelmeye başladılar. Bir gün, Ebru ve Deniz, komşulannın çocuklan gibi camide Kuran kursuna gitmek istediler. Eb- ru, Kuran kursuna yazıldık- tan iki gün sonra geceleri ağ- layarak uyanmaya başladı ve anneye bitmek tükenmek bil- meyen sorular geldi. Nurten ve Ali, Ebru'nun bir geceya- nsı "Anne biz ölünce saclan- mız, yüan olup boynumuza mı dolanacak" dıye sorma- sından sonra çocuklannı kurstan almaya karar verdi- ler. Ebru, Murat'la bir arka- daşı aracılığıyla tanıştı. Aşk- lan evlilikle sürüp gidecekti, ama olmadı. Atatürk Havaalanı o gün kan ve barut koktu. Ebru, boşanmak üzere oldugu eşi Murat'ı öl- dürdükten sonra intihar etti. Ebru'nun organ- lannın bağışlanması konusunda söz sırası Nurten'ındi. Artık Ebru. soluk da almıyordu. Noktayı o koydu. Ölümü kabullerunek iste- mese de kabul etmek zorunda kaldı. Ebru. 6 insana yaşama şansı verdi. Anne Nurten, Eb- ru'yla bakan, konuşan. gülen insanlan çıçek- lerle ziyaret etmek istiyor. Ama acı bitince... Harran'da en gözde kumaş Japon malı otan bir tür kadife. Kırmızı kumaş üzerinde eüna, iizüm ve kiraz desenleri bulunuyor. Hamuı 'dasonbahar-kış modası MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA - Harran'ın yakıcı sıcağında ya da ovaya uzanan asfalt yolun kenannda bir renk cümbüşü gözlerinizi kamaştınr, sankı gökku- şağı yerde yuvarlanıyordur. Bir ta- raftan güneş ışınlannın yansıttığı renkler, birtaraftan da renklerin dans ettigi elbîsdcrttmrunen san saçlı mavi gqziü HarranitiSzlardır gözle- rinizi kamaştıran... Işte bu kızlardır, Urfa'nm Bıçak- çı Pazan'ndaki manifaturacılarda satılan, "SimH Kuvet, Ehnah. Sava EtÇarkıfelek.KenarlıJarjet.Srv«s- ki" ve "Tansu Çflfcr_" adlı kumaşla- nn en gözde müştenleri... Harran'da kış modasının en çok tutulan bu il- ginç kumaşlan Kore, Endonezya. Japonya ve Pakistan'dan ithal edili- yor. Allı yeşilli renk cümbüşündeki bu kumaşlan Harranlı kadınlar, ge- leneksel kıyafetlerinde sonbahar-kış modası için kullanıyor. Urfa'nın Kafafhane Çarşısı, Ken- dirci ve Kazancı Pazan'nın tam or- tasında bulunan Bıçakçı Pazan'nda. on kadar manifaturacı Urfa yöresin- deki Arap kökenli kadınlara yönelik kumaşlar satıyor. Pamuk hasadmın ardmdan yorgunluk atan Harranlı kadınlar, bugünlerde kocalan ve çocuklan ile birlikte doğ- ruca Bıçakçı Pazan'ndaki manifaturacılann yolunu tutuyor- lar. Halen 100 yıl öncesini yaşayan Şanlıurfa'nın Aşağı Çar- şı kesimindeki bu pazarda. rengârenk elbiseler içinde alış- verişe çıkan kadınlar, kimsenin henüz keşfetmediği kumaş- lar peşindeler. Harran'da sonbahar-kış modasının en gözde kumaşı "Elmah_" Japon malı değişik bir kadife türü olan kırmızı ya da vişne renkli kumaşın üzerinde elma. üzüm ve kiraz desenleri var. Arap kadınlannın en gözde kumaşı olan Elmalı, oldukça pahalı birkumaş. Bır entarilik elmalı kumaşına Harranlı kadınlar 17.5 ile 20 milyon lira ara- sında para ödüyorlar. Dikis parası da cabası...700 yıllık Bıçakçı Pazan'nda babası Haa Kemal Esroeray'ın 50 yıl işlettığı dükkânda manıfaturacılığı sürdüren tsmail Esmeray. son aylar- da en çok tutulan kumaşın "Ehiudı'' olduğunu söylüyor. Esmaray'a göre Harranlı kadınlar artık "ağır" yani "pahalı ve kaliteU" kumaş anyor. -Harranlı kadınlar arOk modayı ta- kip edıyor" diyen Esmeray, bunu bi- raz di GAP'ın bereketine bağ- layarak. "Pamuk, Hamniıyı zengin etti. Onlar da artık giyimkrine özen gösteriyorlar" dıyor. Bıçakçı Pazan'ndaki manifatura- cılarda en çok tutulan kumaşlardan ikisi de "Çarkrfetek" ve "Tansu Çffl- ter_" Çarkıfelek'in bir entarilik ku- maşı 10 milyon liranın üzerinde. En- donezya ve Kore'den ithal edılen "Tansu ÇDfer" kumaşlannın da iki çeşidi var. Kore malı "Tansu Çü- ler"in üç metrelik birentarisi 700 bin, Endonezya'dan getirilen diğer Tansu Çıller kumaşuıın da 3 metresi 1 mil- yon 800 bin lira... Ismail Esmeray, "Tansu Çiller kumaşıran pazarm en ucuzkumaşbuından" olduğunu söy- lüyor. Saten benzeri, genelde açık krem, açık pembe ve açık mavi renkler taşıyan kumaşa köylüler bu ismi takmış. Bı- çakçı Pazan'ndaki manifaturacılann hemen ardındaki Ka- fafhane Çarşısf nda Arap kadınlannın terzileri var. "Tob,»- buı, aba, kirliğe" burada erkek terziler tarafindan dikiliyor. Harranlı kadınlar manifaturacılardan kumaşlan alır almaz hemen bu terzilere koşuyorlar. 500 yıllık Kafafhane Çarşı- sı'nda yıizy ıllardır kadınlann giysilerinı mesleklerini güç- lükle sürdüren bu erkek terziler dikiyor. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Avrupa Birliği, Demokrasi ve Almanya Avrupa Birliği ve Türkiye'nin Avrupa Birliği karşısın- daki durumuna da zaman zaman değıniyorum. Ge- çenlerde bu konuda kaleme aldığım bır yazıda, "De- mokrasi açısından Almanya 'nın elleri Türkiye'den da- ha temiz değildir" demiş ve bunun örneklerini bir baş- ka yazımda sergileyeceğimi ifade etmiştim. Bugün sı- ra buna geldi. Önce anayasalanndan başlayalım. Bakın 21. mad- denin 2. fıkrasında ne diyor: Amaçlanyla veyataraftarlannın tutumlanyla, özgür- lükçü-demokratik düzeni zedeleyici veya Federal Al- manya Cumhuriyeti'nin konumunu tehlikeye sokucu tüm partiler anayasaya aykındır. Anayasaya aykınhk konusunda tek karar venci, Al- man Anayasa Mahkemesi'dir. Şimdi ceza yasasını gözden geçirelim: Mad. 84- Anayasaya aykın kabul edilen partinin devam ettirilmesi. (1) Kim elebaşı ve arka planda olarak, 1. Anayasa Mahkemesı tarafindan anayasaya ay- kın bulunan partiye veya 2. Anayasa Mahkemesi tarafindan yasaklanmış bir partinin devamı olduğu tesprt edilmiş örgüte hızmet ederse üç aydan beş yıla kadar hapis cezasına çarp- tınlır. Girişim de cezalandınlır. (2) Kim içerisinde paragraf 1 'de izah edildiği tarzda bir partide üye olarak çalışmakta veya onun örgütsel faaliyetlenni destekler ise beş yıla kadar hapıs veya para cezasına çarptınlacaktır. Mad. 85- Örgüt yasağının ıhlali (1) Kim elebaşı veya arka planda olarak bu yasanın geçerli olduğu alanda; 1. Yasaklanmış bır partinin devamlı bir örgüt oldu- ğu kesin tespit edilmiş parti veya demeğe veya, 2. Anayasal düzene veya halkın görüşleıine karşı ol- duğu için kesınlikte yasaklanmış ya da buna benzer bir demeğin devamı olduğu kesın olarak tesprt edil- miş örgüte, hizmet ederse, beş yıla kadar hapis veya para cezasına çarptınlır. Ginşim cezalandınlır. (2) Kim paragraf 1 'de izah edilen tarzda bir partiye veya birliğe üye olur ya da onun örgütsel faaliyetlen- ni desteklerse, üç yıla kadar hapis veya para cezası- na çarptınlır. Mad. 86- Anayasa karşıtı örgüt propagandası yap- mak 4..., içeriğinde eski Nasyonal Sosyalist örgütün fa- aliyetlenni devam ettirir... kurar, ya da yeltenırse, üç yıla kadar hapis veya para cezasına çarptınlacaktır. (2) Propaganda araçları... içeriği özgürlükçü de- mokratik düzene ya da halkın görüşlerine karşı olan yazılardır(...) Mad. 129- Knmınal derneklerin kuruluşu (1) Kim amaçlart veya faaliyetleri suç ıçericı bir der- nek kurar ya da bu tip bir derneğe üye olursa, propa- gandasını yapar ya da desteklerse, beş yıla kadar ha- pis veya para cezasına çarptınlır. Mad. 129- a.: Terorist örgüt kurmak (1) Kim, amaçlan ya da faaliyetleri, 1. Öldürme veya kitle katliamı, 2. Kişisel özgürlüğe karşı suç, 3. Tehlikeli suçlara yönelik olan bir örgüt kurar ya da bu tip öraüteüye olursa, propagandasını yapar ya da desteMeraSJtı aydan beş yıla kadar hapıs cezasına çarptırfttr* ! T? Mad. 130- Halkı kışkırtma (1) Kim, herhangi bir şekilde insanlık onuruna sal- dırarak kamuoyunda huzursuzluk yaratır. 1. Halkın bir kısmını nefrete kışkırtır, 2. Halka karşı şiddete yeltenir, 3. Halka küfreder, kara çalarsa, üç aydan beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Mad. 131- Şıddetın övülmesi, ırkçı kışkırtma (1) Kim, insanlara karşı insanlık dışı tarzda zorbahk içeren bildirilerie şiddeti göklere çıkanr veya zorbalık- lan tehlikesiz göstermeye çalışırsa ya da ırkçı kışkırt- malara girişir, LYayar, 2. Sergiler, afiş asar, film gösterir, 3.18 yaşından küçükleri bu işlere alet eder, 4. Üretir, sunar, tavsiye eder, överse, bir yıla kadar hapıs veya para cezasına çarptırılır. Tüm bu maddeteri, öğrencım Efgan Cansen'in ya- kında Göçebe Yayınlan arasından yayımlanacak olan "HrOer'in Torunlan" başlıklı çalışmasından akjım. Bu tür maddelerin bir "insanlık suçu" olarak nite- lendirilen Nazizme karşı alındığı ileri sürulebilir. Fakat bu gerekçe işin "özûnü" değiştirmez. Kaldı ki, aynı maddeler "so/"a karşı da uygulanmaktadır. Örneğin Komünist Partisi'ne üye olan biri, devlet memuru ola- maz. Buna da "Berufs verbet" denır. Doğrusu. ona bu- na ders vermeye çalışmak kolaydır. Ama atalanmız ne demiş: "Iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına..." Bu konularda bizim ellerimiz, Almanya'nın ellerin- den çok daha temizdir. Kan verme oranı ramazanda düşüyor SA.\DET USLU Hastaneler ve sağlık kuruluşlan. Ramazan ayında vaşanacak kan sı- kıntısı konusunda yurttaşlardan ilgi bekliyor. Rama- zan'da kan verme _ , . - , . . oranının yüzde 100 Dr.\alçınAksu oranında düştüğü- nü vurgulayan Istanbul Tıp Fakültesi Kan Merkezi Müdürü Dr. Yalçın Aksu. "Diyanet Işleri devamlı olarak kan «r- menin onıcu bozmadığmı belirtiyor. İn- sanlanmızdan biç değilse iftardan son- ra kan vermesini bekfiyoruz" dedı. Insanın hayati sıvısı olarak kabul edi- len kanın tek kaynağı yine insan. Türk insanının kan verme konusunda genel bir duyarsızlığı olduğuna dikkat çeken Dr. Yalçın Aksu "Avrupa toplumlann- da kan verme yüzde 10'ken bizde bu oramn >üzde 1 oktuğunu*1 belirtiyor. Is- tanbul'da bağışlanan kanın Istanbul'un ihtiyacını karşılamaktan çok uzak ol- duğunu vurgulayan Aksu, şu bilgileri veriyor: "Istanbul'un vıllık kan ihtiyacı 200 bin torba. Ze> nep Kâmfl Hastanesi ve bizün sağiadığımız kan ise 140 bin tor- ba. Kalanı bazı hastanelerin kendi bün- yelerindeki kan merkezlerinden sağla- nıyor." Türkiye'nin kan ihtiyacı ise 1 mil- yon torba civannda ve bunun ancak 500 bin torbasını Kızılay'ın kan merkezle- ri sağlıyor. Ramazan ayında yaptıklan kampan-yalara ve Diyanet Işleri'nin açıklamalanna karşın kan verilmediği- ni belirten Dr. .Aksu "Kanlan ancak 35 gün sakla\abiliriz. Yani fazla stok imkâ- nımız yok. Ramazan ayuun ortasında kan stoklannuz sıfirlıyor" dedı. Kan vermenin orucu bozmadığına dikkat çeken Aksu, insanlann hiç olmazsa if- tardan sonra gelmesini istiyor. Farklı taleplerle başlatılan açlık grevleri devam ediyor Oda sistemine cezaevlerinden tepki ALPERTLRGUT Türkiye'deki cezaevle- rinde kalan yaklaşık 9 bin siyasi tutuklu ve hükümlü ile Bayrampaşa Ceza- evi'nde bulunan 1500 adli tutuklu ve hükümlünün aç- lık grevi sürüyor. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya ateş püsküren tutuklu ve hükümlüler. hücre tipi ce- zaevi kaldınlmadan ve ce- zaevindeki koşullar düzel- tilmeden eylemi sona er- dirmeyi düşünmüyor. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'nun bir TV prog- ramında söylediği "Oda sisteminde siyasiler değil, adliler kalacak" sözleri, önce siyasi tutuklu ve hü- kümlüleri ardından da adli tutuklu ve hükümlüleri çı- leden çıkardı. Batman E Tipi Cezaevi'nde bulunan 200 tutuklu ve hükümlü. Sungurlu'nun sistemi ne- deniyle süresiz açlık grevı eylemini ölüm orucuna döndürdü. 1500 adli tutuk- lu ve hükümlünün açlık grevıyle bugün 5. günüse giren 9 bin siyasi tutuklu ve hükümlünün dönüşüm- lü açlık grevi arasında talep farklılıklan bulunuyor. Si- yasiler, hücre tipi uygula- mayı ve cezaevlerindeki baskılan protesto ederken adli tutuklu ve hükümlüler ise "bağımsız yargı" için açlık grevi yapıyor. Bayrampaşa Cezaevi B Blok'ta kalan bazı adli tu- tuklulann, gazeteleri ara- yarak " Bayrampaşa Çeza- evi Savcısı Necati Özde- mir'in "medyatik" olduğu gerekçesryie Afyon'a tayin edilmesini protesto ediyo- ruz" sözlerine tepki göste- ren tstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan ÇitkL Çzdemir'in gidişiyle bazı haklannı kaybeden tutuk- lulann açlık grevinin içini boşaltmak için çaba sarf et- tiğini belirtti. Çitici, Özde- mir'in medyatik olduğu için değil, bazı tutuklu ve hükümlülere kolaylık sağ- ladığı için tayin edıldığini vurguladı. Siz Artık Paris'te Turist Değil PARİSLİSİNİZ Fuarlar, kültür, eğlence ve alışveriş merkezi Paris'in seçkin semti Malakoffta bir eviniz olacak • 5 yıldızlı otel konforu • 29 yıllık tapu t Fuar, eğlence merkezlerine ve Disneyland'a 15 dak. uzaklıkta • Kiralama ve devir olanağı • Dünyanın en popüler tatil merkezlerine öncelikli değişim hakkı • İNTERVAL üyeliği ile tüm dünya sizin RESIDENCE DE LA TOUP PARİS'TEKİ EVİNİZ IUSIIH-\CI DE LA TOUR Bir Haftalık Dönem Mülk *umw jmmur mMmmmmu ••»r •••I ••»fc_-4B MMMMMF PEŞİNFİYATl|PEŞİNAT 1690 000 ,250 000 1690 000 450 000 1690 000 i 675 000 1690000 1 845000 VADE 6AY 6AY 6AY 6AY TAKSİT 280 000 240 000 195 000 165 000 TOPLAM 1 930 000 1 890 000 1 845 000 1 835 000 VADE 12AY 12AY 12AY 12AY TAKSİT 160 000 135 000 112000 92 000 TOPLAM 2 170 000 2 070 000 2 019.000 1 949 000 ŞİMDİ ARAYIN (0212) 281 49 49 Leventcad. Sümbül sok. No:4l 80620 2.Levent / istanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear