25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 EYLÜL1996 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yeni adli yıl yine sorunlarla başlıyor. Yetkililer adalet sisteminin işlemediği konusunda görüş birliği içinde Yargı sistemmde çözüm: ReformANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yenı adli yıl, çok onemlı teknık, ıdari. siyasal ve jyasaİ nitelıklı sorunlarla yann başlıyor. Ada- let Bakanı Şevket Kazan. yargı sisteminin <;ökmek üzere olduğunu söylerken İçişleri Bakanı Ylehmet Ağar. yargı sisteminin her yönuyle zaman kay bedilmeden yeniden ya- pılanması gerektiğıni bildirdi. Yargıtay Baş- kanı .Müfit Utku. gunün koşullanna uygun bir yargı retbrmununyapılması gerektiğini; Adalet Bakanlığı Müsteşan Uğur fbrahim- hakkıoğluda yargı sisteminin yetersız, han- *al ve dengesiz oldugunu, insanlann başla- •ina gelen felakeller ve ugradıklan haksız- IıkJar karşısında de\ lete küstüğünü söyledi. Kazan, Yeni Türkiye Medya Hızmetleri tarafından yayına hazırlanan "Yargı Refor- m u Özd Sayısı"na >aptıgı açıklamalarda, yargı Msteminın mevzuat, mahkemeler ve bu mahkemelerde çalışan insan unsurlanndan oluştuğunu anımsatarak bu unsurlann her bi- nnde zamanla eksıklıkler ve aksaklıklann olabıleceğıni, bunlann tespit edıldiği anda düzeltılmemesı durumunda sıstemın çöke- bileceğını bıldırdı. Kazan, şunlan kaydetti: " Mlekim iilkemizde yargı ststemi bir üka- nıkhğın içinde. hir çöküşün eşiğindedir. Mah- kemelerde derdest da\a dosyalannın sayısı lOmilyonubulmuştur. Bıı.taraflar itibam- la 20 nıil\ on insanımızın mahkemelik olma- sı demektir. Bu rakam, iilke nüfusunun ya- nsı eder. 18 yaşmdan küçüklerimizin de da- va ehliyeti olmuş oLsa, belki tamanıı mahke- melerde didişip duran bir millet dummuna düşeceğiz. Mevzuatta 1960 yılına kadar iri- li ufakb 6 bin 409,1960'tan bû yana 4 bin 163, toplam 10 bin 572 kanun ve kanun değişik- Hgi yapmtşu. Bunlann takriben ? bini mer'kfir. Bunca kanun ve kanun değişikliğine rağ- mcn kamu düzeni sağlanamıvor; ihtivaçlar Adalet Bakanı Şevket Kazan: Yargı sistemimiz çöküşün eşiğindedir. Yargı müessesesini yıpratmamak ve daha saygın hale getirebilmek için, doktrin ve uygulama alanmda acilen seferberliğe ihtiyaç var. İçişleri Bakanı Mehmet Ağar: Adliyelerimız son derece güç şartlarda çalışmaktadır. Buna rağmen adalet hizmetlerinin iyi yürütüldüğü söylenemez. Yargı sistemi yeniden yapılanmalıdır. Yargıtay Başkanı Müfit Utku: Demokratik bir hukuk devletinde bağımsız, etkin ve süratli bir yargı, ülke ve toplumun güvencesidir. Günün koşullarına uygun bir yargı reformu mutlaka gerçekleşmelidir. azalmıyor, artıyor. Değişik isimlerie mahke- meler kurmuşuz, sayılan yetmiyor. Hâkim ve savcılanmız dava dosyalannın ahında ne- fes alamaz halegelmişler. Yüksek mahkeme- ler sistemin içinde "Mılletadına" diyerekna- dir de olsa millete rağmen kararlar verebi- liyor. Böyle bir durumda yargımn her ala- nında mutlaka köklü değişikliklere ihtiyaç ol- duğu inkâr edilemez bir gerçek haline gel- miş. \argı müessesesini yıpratmamak veda- ha saygın hale getirebilmek için doktrin ve uyguİama alanında acilen seferberliğe ihti- yaç var." 'Cezaevleri sıfir maliyetli kampa dönüşmüş' Bakanı Mehmet Ağar da, yargı- nın içinde bulunduğu genel duruma değinir- ken nüfus artışı, kentleşme, sosyo-ekonomık gelişmelergibi nedenlerle dava sayılannda ve türlerinde giderek değişmeler ve artışla- nn oldugunu, bilhassa tıcan hayatın yoğun- laştığı nüfusu kalabalık illerde büyük so- runların mevdana geldıgını belırtti. Ağar, -Adliyelerimiz yetersiz personelle son dere- ce güç şartlarda. modern çağın gerektirdiği ve sağladığı her tüıiü destekten yoksun, gü- venlik ve moral imkânlardan mahrum bir şekilde 50 yd öncesinin yokluklannı yaşaya- rak büy ük fedakâriık. gay ret ve feragatle ça- lışmaktadır. Buna rağmen adalet hizmetle- rinin iyi yüriitüldüğü söylenemez. Bu ne- denle yargı organının bu gelişmelere göre her y önüy le yeniden yapüanması gerekmek- tedir"dedi." Ağar, böyle bir yapılanma içinde olan yargı sisteminin dağıttığı adaletten. vatan- daşın hoşnut olmadığı gibi onu dağıtanla- rın dahi tatmin olmadığını da bildirdi. Geç- mişte infaz yasalannda yapılan oynamalar- la cezalann infazının hafifletılerek neredey- se insanlann suç işlemeve özendinlir hale getirildigını belirten Ağar, budurumun top- lumun adalete karşı olan güvenini kaybet- mesıne neden oldugunu öne sürdü. Ağar. tu- tuklu ve hükümlülerin de durumlannın iyi- leştırılmesi gerektiğini savunarak şunlan kaydetti "Koğuş sisteminin sonucu olarak cezaev- lerine ilk kez düşen tutuklu ve hükümlüler, tahliye olduklarında ya bir suç makinesi ya da terör örgütlerine eğitilmiş hazır militan olarak topluma katılmaktadırlar. Cezaevle- ri, terör örgütlerince de nitelendirildiği gibi sıfırmalivetlı kamp' haline dönüşmektedir. Bu insanlara tahliyeden sonra iş bulmak dev- letin en büyük görev lerinden biridir. Devlet bu görevini yerine getiremediğinden, gerek terör örgütleri gerekse organi/e suç örgütle- ri bu boşluktan çok iyi yararianmakta ve eleman ihtiyacmı, cezaevinden tahlive olan ve kendi kategorisine giren bu bahtsız insan- lardan gjdermektedir."* Yargıtay Başkanı Müfit Utku, günümüz- de dünyanın çok hızlı değişim ve gelişim için- de bulunduğunu, Türkiye'nin de aynı bi- çımde özellikle ekonomik, sosyal ve kültü- rel alanlarda önemli atılımlara sahne oldu- gunu anımsattı. Utku, bu gelişmeler sürecin- de devletin temel taşlanndan biri olan yar- gıya, hukuk devletinin gereklerine uygun bıçimde ışlerlik kazandınlması gerektiğini belirtti. Günün koşullanna yantt verebilecek bir yargı reformunun kaçınılmaz oldugunu vurgulayan Utku, "Demokratik bir hukuk devletinde bağımsız, etkin ve süratli bir yar- gı, ülke ve toplumun güvencesidir'' dedi. 'Insanlar devletten soğumuş' Adalet Bakanlığı Müsteşan Uğur Ibra- himhakkıoğlu. yargının içinde bulunduğu ge- nel durumu değerlendınrken insanlann mah- keme kapılannda uzun zamanlar boyu sü- ründüğünü, alacaklann tahsil edilemediği. Sistemden yargıçlar da şikâyetci 'Yargı sistemi mafya ve terörün işine yanyor' • Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı M. Naci Ünver, yargı sisteminin eskidiğini ve çağın gerisinde kaldığmı belirterek "Bugünkü sistem, hukuka saygısı olmayanların, Tnafyanın ve terörün işine yanyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı M. Naci Ün- ver, yürürlükteki yargı sis- teminin. daha çok hukuka saygısı olmayanlann, mafya ve terörün işine yaradığını söyledi. Ünver. "Bugün bir cumhuriyet savcısı, herhan- gi bir olayın üzerine gidece- ği zaman, 'Acaba başıma bir belagelırmi?" diyekaygıdu- yuyorsa o ülkede hukukun üstünlüğünden sözetmekola- naksızdır" dedi. Un\ er, Cumhuriyet'e yap- tığı açıklamada, Türkiye'de gerçek anlamda bir toplum- sal barışın sağlanabilmesi için eskimiş. çağın gerisinde kalmıs.. insanlann değer yar- gılarıyia çelişen hukuk ve yargı sisteminin bir an önce değiştırilmesı gerektiğini söy- ledi. Toplumsal banşın sağ- lanabilmesinin, Türkiye'nin çağdaş bir hukuk sistemine kavuşmasına bağlı oldugu- nu v urgulayan Ün\ er: bugün ceza, medeni. borçlar, ticaret ve icra yasaları gibi temel yasalann çelişkiler >Timağı haline geldiğını kaydetti. 'Yasalar değişmeli' Ümer. şunlan sövledi: 'Başta anayasa olmak üze- re tüm bu yasalar yeniden gözden geçirilip 21. v'üzyıhn koşullanna uygun hale geti- rilnıelidir. Bu, büvük bir zo- runluhık haline gelmiştir. Bu- gün için yapılması gereken tek şey, yargı bağmısızlığı ve yargıç güvencesinin sağlan- masıdır. Savcılann ve vargıç- lann güvencesini sağlayacak yasal düzenlemelerin hızla yapılması gerekir. Bugünkü sistem kanımca, daha çok hu- kuka savgısı olmavanlann, devleti sovanların. mafv anın veterör-ün işine yanyor. Bu sis- tem ivedilikle değişmelidir. Yoksa bunun dışındaki söy- lemler,gunübirtik söylemler- den öteye gıtmez." Ünver, bazı kışilerin çeşıt- li zırhlara bürünerek "rüş- vet ve volsuzluk" gibi işledi- ği suçlann cezasını çekme- diğını belırtırken Memunn Muhakematı Yasası'nın da ivedilikle gözden geçınlme- sıni istedi. Ünver. sözlerini şöyle sürdürdü' 'Güvence sağlanmalT "Cumhuriyetsavalan. rüş- vet ve yolsuzluk gibi suçlan işieven kim olursa olsun üs- tüne gidebilmelkiir. Tabii bu- nun için de. cumhuriyet sav - cılannın ve yargıçlann gü- venceyc kavuşturulması gere- kir. Bu düzenlemeler v apılır- ken kişi hak ve özgüriükleri çağdaş toplumlarda geçerii olan normlara uvgun birbi- çimdegüv enceye aünmalıdır. Yani. döneme göre adalet ve- rine, hukuka göre adalet ge- çerii kılınmalıdır. Bu, yargı bağımsızlıgının temel koşulu- dur. Türkiye "de eskimiş hu- kuk sisteminden yararlanan- lann başında mafya geliyor. Mafvanın ortaya çıkmasının temel nedeni bu. Adh'venin desteklenmesi, güçlendiril- mesi gerekiyor. Yarguun güç- lendirilmesi, siyasal güç kar- şısında vargının güv enceye alınnıası demektir. Cumhu- riv et sav cılan. çağdaş ülkele- rin cumhuriyet sav cılan gibi heralandakivolsuzluklanta- kip edebilecek duruma geti- rilmelidir. Milletvekillerinin dokunulma/lıkları. salt \a- sanıa faaliyetlerine özgülen- dirilmelidir." Ünver, Türkiye'de kimse- ye suç ışleme ayncalığı tanın- maması gerektiğini vurgula- yarak şunlan sö>ledi: "•Cumhuriyet sav cılan ve yargıçlar güvenceye kavuş- turulurken aynca ekonomik ve teknolojik bakımdan da donatılmalıdır. Türkiye'de son 10-15 vıldır yargının önemli bir kurum oldugunu yöneticilerin unuttuğunu gö- rüyoruz. Yargı saf dışı bu^- kılnıak istenilmiş. bunun üze- rine başka güçler çıkmışbr ortava." Uzmanlar, adli yıl başlarken yargı sisteminin zaman anlaşmazlıklann çözümlenemediği ve icra- lann tıkandığını anlattı. İbrahimhakkıoğlu, dergide yayımlanan yazıda şu görüşleri di- legetirdi: "Adalet teşkilaü her bakımdan yetersiz, sa- hipsiz ve bakunsız kalmış, personel kendi kaderine terk edilmiş. adliyeler hâlâ yanm asır öncesinin koşullannda çauşmaya mah- kûm edilmiş durumda. İş yükü inanılmaya- cak kadar çok, bu işi görecek kadrolar son derece dar. Yargılamada istenilen sürat sağ- lanamıvor. Deliller en ilkel vöntemlerle top- lanıyor. Tanıklar korunamıyor. Adlive bina- lan perişanlık, harabiyet ve vetersizlik için- de. İnsanlar bir suça > a da haksızlığa maruz kaldıklannda şikâvetçi oldukları merciler- den gereken yakınlığı, ilgiyi ve anlavışı göre- memekte, büyük ve önemli suçlular buluna- mamakta. suçlular gereken cezalara çarpn- nlamamakta,cezalar tam anlanmla infazedi- lememektedir." Mağdurların. uğradıkları haksızlıklara karşı hukukun yeterli himayesinı göremedi- ğini \ urgulayan tbrahımkhakkıoğlu, şu gö- rüşleri savundu: "İnsanlardevletindenümit kesmekte, kaderine küsmekte, ülkesinden sogumakta, içindeki adalet kav ramını kay- betmektedirier. Türk hukuk mevzuatı, şu andaki hali ile tutarsız ve darmadağınık bir manzara arz etmektedir. Bunun \anında ad- liyelerin iş y ükü artarak > ığıldıkça personel işin altında ezilmekte, sonuçta ise hem hiz- metin kalitesi düşmekte hem de gerçek ada- let teessüs etmemektedir. Adalet hizmetieri- nin ifasuıda açıklık, basitlik, \eterlilik. sürat ve hakkaniv eti sağlamak, artık devletin ve ik- tidariann başlıca görevleri haline gelmiştir. Çünkü yargı ile Uişkisi olmavan adeta kal- mamış gibidir. Bunlann büvük bir kısmı adaletten tatmin olmamaktadır." Istanbul Barosu Avukatlar tören yapmayacak İstanbul Haber Servisi - tstanbul Barosu, yeni yargı yılının başlaması nedeniyle tören yapmayacağını açıkladı. Mafyanın devletin içine girdiğını belirten İstanbul Barosu Baş- kanı Turgut Kazan, yeni Adalet Bakanı RP'li Şevket Kazan'ı da yargıda kadrolaşma pe- şjnde olmakla suçladı. Kazan, dün yaptığı açıklamada, mafyanın devletin içıne girdiğini, sokaklann kan gö- lüne döndüğünü belirterek polislerin devle- tin olanaklanyla mafyaya korumalık yaptı- ğını öne sürdü. Yeni yasal düzenlemelerle ola- ğanüstü halin yaygınlaştınldığını savunan Kazan. açıklamasında şu görüşlere yer ver- dr "Polis serbestçe silah kullanacak, diledi- ği insanı vuracak. denetimi ve vargılaması ol- mayacak. Vargı bağımsızlığı vineyok; kim- se adüyenin adaletine inanmıvor. l'stelik ye- ni Adalet Bakanı vargıda sivasi kadrolaşma peşinde. Ve Sayın Adalet Bakanı, hukuk dev- leti örneği olarak bize Irak modelini öneri- vor. tstanbul Barosu olarak bu manzara kar- şısında yeni vargı yılı için tören vapmayaca- ğK." Kazan ve yönetim kurulu üyeleri bugün konuyla ilgili olarak Sultanahmet Adliye- si'nde saat 11 .OO'de bir basın toplantısı dü- zenleyecekler. Yüksek KuruPun tarihi smavıAdalet Bakanı Şevket Kazan tarafından hazırlanan ve çoğunluğu Atatürkçü, laik ve sosyal demokrat hâkim ve savcılardan oluşan 1291 kişilik "sürgün kararaamesi"nin taslağı, 9 eylül günü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda incelenip oylanacak EYİN GÖKTAŞ ANKARA - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK). 9 eylül günü yargı tarihinin en büyük atama kararnamesi oylanacak. Adalet Bakanı Şevket Kazan tarafından hazırlanan ve çoğunluğu Atatürkçü, laik ve sosyal demokrat hâkim ve savcılardan oluşan 1291 kışılik "sürgün kararnamesi"nın taslağı. 9 eylül günü Yüksek Kurul'da tartışıldıktan sonra oylanacak. Kazan, adli tatil başlamadan önce hazırladığı kararnameyi, kamuoyunda gördüğü tepki üzerine kuruldan geri çekmek zorunda kalmıştı. Kurul üyeleri, atama teklifi yapılan hâkim ve savcılann sicil ve kıdemi ile atanması istenen yerin dummuna uygun olup olmadığını inceleyecekler. Y'üksek Kurul'un, kararnamede ne gibi değişiklikler yapacağı merak edılirken Kazan'ın bu arada ekibiyle bırlikte, sürgün edilecek olan hâkim ve savcılann yerine kimlenn getırileceğinı saptamaya çalıştığı bildirildi. Adalet Bakanlığı üst düzey yetkılileri. kararnamenın kabul edılıp edilmeyecefini kurul üyelerinden Sadık IVlolla Mahmutoğlu ile Yaşar Selim Açmaz'ın oylarının belirleyeceğini \urguladılar. Kurul üyelerinden Sıraç Arslan, Engin Doğu ile Zuhal Çokar'ın. kararnameye muhalif oy kullanacakları öğrenıldi. Yetkililer, Molla Mahmutoğlu ile Selim Açmaz'ın, bakan ve müsteşann görüşü doğrultusunda ov kullanması halinde, 1291 kişilik sürgün kararnamesının önemli bir değişıklığe uğramadan yayımlanacağını söylediler. Kararnameyi. Yüksek Kurul'da incelenip oylandıktan sonra Başbakan Necmettin Erbakan ile Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de imzalama&ı gerekiyor Sürgüne gönderilecekkr Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın sürgün kararnamesinin başında, eskı Bakan Seyfî Oktay dönemınde üst düzey görevlere getirilen ancak daha sonra pasif görevlere atanan bürokratlar ile Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan. Adana Cumhuriyet Başsavcısı Yahap Güneş, Adapazarı Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Şinasi Ergene ve Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Gündiiz Akgül gıbı Atatürkçü ve laik kışiler yer alıyor. Bu arada son 30 vıldır ılk defa bir Ankara Cumhuriyet Başsavcısf nın, başka bir ile atanmak istendiği dikkat çekti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı vapan kışiler ya yaş haddinden emekli edilmişler ya da Yargıtay ve Danıştav "a üye seçilmişlerdi. Son on ytl içinde bu görev de bulunan Altan Saysel, Akın Oncül ve Fadıl İnan da Yargıtay üyelıklenne atanmışlardı. Kazan'ın. şimdiye kadar hakkında açılmış herhangi bir soruşturma olmaması, sicilinin temiz olması ve görev süresinin henüz dolmamasına karşın, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Şarvan'ı politik nedenlerle Mersin Cumhunyet Başsavcılığf na tayin ederek 30 yıllık geleneğı bozmaya çalıştığı vurgulandı. Kazan'ın sürgün kararnamesinin Yüksek Kurul'da değişmeden kabul edilmesi halinde 1291 kişi içindeki bazı bürokratlar ile hâkim ve savcılann adlan ve gidecekleri yerler şöyle: "Tetkik Hâkimi Metin Şentürk. Ödemiş Savcılığı'na. Tetkik Hâkimi Zühal Akkurt, Zonguldak Hâkımliği'ne; Tetkik Hâkimi Coşkun Tezen. Diyarbakır Hâkimliğı'ne; Tetkik Hâkimi Neşe Yurdatapan. Uşak Hâkimliği'ne; Tetkik Hâkimi Zekeriya Sevimli, Büyükçekmece Savcılığı'na: Bakanlık Yüksek Müşaviri Zeki Güngör, E>üp Cumhuriyet Başsavcılığı'na; Tetkik Hâkimi Tayfiın Sağıroğlu. Edirne Hâkimliği'ne; APK Kurul Uyesi Nermin Alpman. Beyoğlu Hâkimliği'ne: APK Kurul Üyesi eski Hukuk lşleri Genel Müdürü Neslihan Karakava, İstanbul Bölge Idaresi Mahkemesı Üyeliğı'ne; APK Kurulu Başkanı ve eski Personel Genel Müdürü Osman HasgüL Adana Hâkimliği'ne; Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na; Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Ali Sami Arh, Edirne Savcılığı'na; Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Gündüz Akgül. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na; Adapazan Cumhuriyet Başsav cısı Sabri Şinasi Ergene. Izmir Cumhuriyet Savcılığı'na; Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kasım Ozbey, Ankara Hâkimliği'ne; Bergama Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Yıklız, Bomova Cumhuriyet Savcılığı'na; İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Esen, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na: Adana Cumhuriyet Başsavcısı VahapGüneş, Edirne Cumhuriyet Savcılığf na; Elmadağ Cumhuriyet Başsavcısı AH Nelioğlu, Afyon Cumhuriyet Savcılığı'na; İzmir lcra Reisı Haydar Bulut, Konya Hâkimliği'ne ve Ankara 5. tdare Mahkemesi Başkanı Turan Karakava, İstanbul ldare Mahkemesi Başkanlığı'na." Libya lideri Muammer Kaddafi, devlet bakanlan Abdullah Gül ve Namık Kemal Zeybek'in önünde ağır suçlamalarda bulundu 4 Türk kdıcı Kürt halkmı her gün katlediyor^LALE SARltBR.\HtMQĞLU ANKARA - Libya lideri Albay Muammer Kadda- fi, iki Türk bakanın da katıldığı ülkesının dev nm yıl- dönümü kutlamalannda. Türkiye'yı Kürtlerı katlet- mekle suçladı Kaddafi; Devlet Bakanlan Abdullah Gül ve Namık Kemal Zeybek'in ülkesinde bulundu- ğu sırada yaptığı skandal konuşmasında. "Türk kıh- cu Kürtleri her gün katledivor. ABD buna neden izin veriyor? Kürdistan sonuçta kurulacakor" dıyerek hü- kümet ve orduya ağır suçlamalarda bulundu. Kadda- fi 'nin Kurtlerkonusunda bilinen bu görüşlerinı ıki Türk bakanın bu ülkeyi ziyareti sırasında ıfade etmesi Tür- kiye'ye karşı "hakaret" niteliğinde bir tavır olarak de- ğerlendırildi. REFAHYOL'un "gölge dışişleri bakanı' Abdullah Gül ile koalisyonun DYP kanadından Zeybek, l Ey- lül Libya Devrimı'nin kutlandığı bir döneme denk dü- şürerek Türk müteahhıtlerinin alacaklan konusunu ele alacakları gerekçesiyle ay başında Trablusgarp'a gitmışlerdi. Gül ve Zeybek, yıldönümü kutlamalan- na katıldıktan sonra, öncekı gün Türkiye've döndü- ler. Kaddafi'nin skandal konuşmalannı. Türkiye'den özel davetle götürülen gazetecilerin de bulunduğu kutlamalar nedeniyle yapması dikkat çektı. Kaddafi'nin. ıki Türk bakanı da ağırladığı iktida- ra gelişının yıldönümü kutlamalan dolayısıyla Libya devlet televizyonundan yaptığı konuşmanın Kürtler- le ilgili bölümü, Libya haber ajansı Jana tarafından İngilizce olarak yayımlandı. Kaddafi konuşmasında, Kürtler konusundaki şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye'de bağımsızlık isteyen milyonlarca Kürt yaşıyor ve bu Kürtler, Türk kılıcı ile eziliyoriar. Türk ordusunun Kürtleri avlaması ve Irakiçlerine kadar ta- kip etmesi tüm dünyanın gözleri önünde mev dana ge- liyor. Türk ordusu sının geçerek İran'a da giriyor ve kürtleri avlıvor. Bağımsızlık isteyenlerin durumu (Kürtlerin durumu), Osmanlı devletinden bağımsız- lık isteyen Araplann durumuna benzjyor. Kürdistan dev leti nihayette kurulacaktır. Ordular ve vahşi- lik, bir dev letin kendi kendini y önetme hakkını el- de etmesi isteğinde caydırıcı olamay acaktır. Ordu- lar ve vahşilik, bir devletin var olmasını önleyeme- yecek. Ordular yorulacaktır. Cellatlar yoruiacak- tır ve kılıç, kırbaç ya da bıçak düşecektir. Ve bu kı- lıç, kırbaç ya da bıçak, bu aletlerle kırbaçlanan ya da katledilenlerin eline geçecektir. tşte dünya böy- ledir. Kürtlere yönelik politikamız gayet iyi bilin- mektedir. Biz kürtleri Arap, Pers ve Türk ulusu gibi bir millet olarak kabul ediyoruz. (...) Ameri- ka ve Batılı devletler Kürtleri savunmak istiyor- lar, neden o zaman Amerika ve Batılı devletler Kürtleri her gün katleden Türk kılıcı ile işlenen bu eylemleri durdurmuyorlar?" Koalisyonun büyük ortağı RP'nın. yakınlaşma po- litikası güttüğü Iran ve Libya gibi teröre destek veren ülkelerin gerçek yüzünü görmesi gerektığıne de işa- ret ediliyor. tran, ilk yurtdışı zıyaretıni bu ülkeye ger- çekleştiren Başbakan Necmettin Erbakan'a "en ya- km dostumuz" demesine karşın, Türkiye sınınna sı- zarak eylem yapan teröristlerın, kendi topraklannda askerlerinin önünde halay çekmelerine izin \ermişti. lran sınınndan sızmalann sürmesinın, Tahran'ın An- kara'ya yönelik gerçek politikasını gösterdiğine dik- kat çekildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear