Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yay ın Yönetmenı. Orhan Erinç 0
Genel Ya\ın Koordınatorü. Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlerı Müdürlerı
Ibrahim Vıldız. Dinç Ta> anç (Sorumlu)
0 Haber Merkezı Müdurü. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 İMihbarar
Cengiz Yıldırım •Ekonomı. Bülent Kı/anlık
• Kültür. Handan Şenköken 9 Spor
Abdüjkadir Yücelman 9 Makalclcr Sami
Karaören 9 Duzeltme. Abdullah Ya/ıcı
• Fotüğraf. Erdoğan Kiiseoğlu # Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlerı Mehmet Faraç
N a\ın kurulu. İlhan Selçuk ı Ba^kan ı.
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke
Hikmet Çetînka\ a. ŞükranSoner.
ErgunBalcı. DinçTa\aırç. İbrahim
Vıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balha\. Hakan Kara.
AnkaraTeniMİciM Ylustafa Balba) 0 Haber Muıiuru Doğan
\kın Ataturk Bu]\an No 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel.
4H5U20 r hatı. Faks 419502
7
0 İzmır Temsılcısı.
Serdar Kızık. H Zı\a Bi\. 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Faks 441911" 0 -\dana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu,
Inönıi Cd 119 S. No 1 Kat 1. Tel- 3522550, Faks: 3522570
Müessese Müdürü Erol Erkut 9
K.oordmatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Bülent Yener 9 Idare
Hüseyin Gürer 9 Işletme- Onder
Çelik 9 Bılgı-Işlem Nail İnal 9
Bılgısayar Sıstem. Mürövet Çiler
MEDVA C: • Yonetım kurulu
Baskanı - Cıenel Mudur Gülbîn
Erduran 0 Koordınaîor Reha
Işıtman # Genel Mudur Yardımcısi
Mine \kdağ Tel 514 0 " 53 -
51395S0-5138460-61.Fak-
% avımla\aa \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Baâın \e Va\ıncıhk A S
TiL-kocaiı C i d 3<> 41 Cağaioğiu 34334 tst PK 246 Islanbul f el (U 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0 2121513 85 95 5EYLÜL1996 İmsak: 4.59 Güneş: 6 28 Öğle: 13.10 İkindi: 16.46 Akşam: 19.38 Yatsı: 21.01
Boğaz köprüleri
para basıyor
• İstanbul Haber Servisi -
Avrupa ıle Asya'yı
brleştiren. geçiş ücretleri
ile önemlı bir gelir kapısı
olan İstanbul Boğaziçi ile
Fatih Suitan Mehmet
köprülerinden, bu yılın
ocak-temmuz döneminde
2 tnlyon 929 milyar 732
mılyon liralık gelir
sağlandı. Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı
yeıkililerinden alınan
bilgiye göre. bu dönemde
Bcğaziçi Köprüsü'nden 1
trilyon 480 milyar 263
milyon lıra, Fatih Suitan
Mehmet Köprüsü'nden ise
1 trilyon 449 milyar 469
milyon lira gelir elde
edıl'di.
Dinar'da haffif
şiddette deprem
• İSTANBIL(AA)-
Dinar'da dün sabaha karşı.
hafif şiddette bir deprem
meydana geldi. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesı \e Deprem
Araştırma Enstitüsü'nden
alınan bılgiye göre saat
03.15 sıralannda, tzmir
Deprem tstasyonu'na
yaklaşık 218 kilometre
uzaklıkta bulunan Afyon'un
Dinar ilçesi ci\annda.
Rıchter ölçegine göre 3.8
şiddetinde deprem oldu.
ülsepde yeni
tedavi yöntemi
• FRANKFURT(ANKA)
- Frankfurt N'ordvvest
Hastanesi'nde denenen yeni
ülser tedavisinde yüzde 90
başan elde edıldıği
bildirildı. Nordvvest
Hastanesi öğretim
üyelerınden
Gastroenterolog Prof. Dr.
\Vblfgang Rosch, yenı
yöntemın bir asit
önley ıcıyle ıkı antıbıyotığın
bireş.iminden oluştugunu
belirttı. Berlin tlaç ve Tıp
Criinlen Enstıtüsü
tarafından verilen izin
sonrasında tedav inin
denendiğini belirten Dr.
Rosch. bir hafta süren
tedav ınin klinık testler
sonucunda başan oranının
yüzde 90 olarak
hesaplandığını ifade etti.
Alışverişe
karşılık Tatilya
• Haber Merkezi -
Türkiye'nin tek eglence
parkı olan Tatilya,
Cnotinent Market'ten
alışveriş yapan tüm
konuklanna park alanına
serbestçe gınş ve Tatilya
ekspresinden yararlanma
olanağı tanıdı. Yapılan
açıklamada. eylül ayından
itibaren Continent
Market'ten 2 milyon
liralık alışveren yapan
herkes. Tatilya'nın bu
fırsatından
yararlanabilecek.
Vestel'den ASTEO
serisi
• Haber Merkezi - Vestel
Şirketler Grubu bünyesinde
yer alan \'estel Bilişim
teknolojileri Tic. ve San.
A.Ş . Vestel ASTEO adı
altında ilk kışısel bilgisayan
üretti. 3 yıl garanti süresi ile
pıyasaya çıkarılan Vestel
ASTEO kullanıcısına 5 ayn
seçenek sunuyor.
Kızlık soyadı
• ANKARA (ANKA)-
Adalet Bakanı Şevket
Kazan. kadınlann
e\liliklerinde kızlık
soyadlannı da
kullanabılmelerine olanak
sağlanmasıyla ılgili
önenlerin. yenı Medeni
Yasa çahşmaları sırasında
tartışılacağını bildirdi.
Kazan. RP Ankara
Milletvekili Ersönmez
Yarbay ve ANAP Manisa
Milletvekili Abdullah
Akarsu'nun konuyla ilgilı
bilgi almak için kendısine
vönelttıkleri yazılı soru
önergelerini yanıtladı.
klazan, önerilerin, yeni
Medeni Yasa çalışmalan
sırasında tartışılacağını
bildirdi.
İzmir Fuarı
• İZMİR(AA)-lzmir
Büyükşehır Belediye
Başkanı Burhan Özfatura,
Izmir Enternasyonal
Fuan'nakatılan firma
lemsilcilerine anket
uygulayacaklarını, gereklı
şörülürse fuarı n ulusal
bölümünün
üzatılabıleceğıni söyledi.
Özfatura >aptığı
açıklamada. geçen yıl fuara
ıatılan firmaların 1 milyar
Jolar cıvarında bağlantı
vaptığını kaydettı.
'Çocuk Haklan, Çocuk İstisman ve İhmali' seminerinde son zamanlarda artan intihar olaylan üzerinde duruldu
Şiddet filmleri çocıığu suça itiyorİstanbul Haber Servisi -Milli Eğitim
Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlık ve
Danışmanlık Hızmetleri Genel Müdü-
rü BirdalÖzbaykaL telev izyonların "şid-
det filmleriyle çocuklan suça v önelttiği-
ni" söyledi. Özbaykal. son zamanlarda
artan çocuk intiharlannda bu filmlerin
etkisi olduğunu belirrti. tstanbul Milli
Eğitim Müdürü ÖmerBahbeyde son yıl-
larda suça itilen ve istismar edilen ço-
cuk sayısının arttığını söyledi.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve
İstanbul Barosu Çocuk Haklan Komis-
yonu işbırkğıyle düzenlenen "Çocuk
Haklan Çocuk İstisman ve İhmaİT ko-
nulu hizmet içi eğitim semineri Eminö-
nü Halk Eğitim Merkezı'ndebaşladı. Se-
minerin açılışında konuşan İstanbul Mil-
li Eğitim Müdürü Ömer Balıbev. "Top-
lumsal gerginlikler ve kurumsal eksik-
likler içine girdiğimiz bu dönemde, ço-
cuklanmıza bir sevgi ve huzur ortamı
içinde gereği gibi sahip çıkabilmemiz ve
eğitim verebilmemiz için kişisel gay ret-
lere \e dayanışmaya her zamankinden
çok ihtiyacımız var" dedi.
Çağımızın. tüm ülkelerin eğitime ola-
ğanüstü önem verdikleri bir çağ oldu-
ğunu belirten Balıbey bılimin hızla iler-
ledığı bir çağda toplumun. kişilikleri
dengelı yetişen gençlere avak uydur-
mak zorunda olduğunu söyledi. Balıbey.
çağdaş eğitimin amacının. çocuklann bı-
rey olarak sahip olduklan özellikleri. zı-
hinsel, sosyal, duygusal yönden peda-
goji ve psikoloji bilimlen kurallanna
uygun şekilde geliştirmek olduğunu
kaydettı.
Türkiye'nin 1994'tekabulederekbir
iç hukuk normuna dönüştürdüğü Birleş-
miş Milletler Çocuk Haklan Sözleşme-
si'nin, çocuğun yüksek yarannı sağla-
mayavönelikuluslararası kurallariçer-
digini v urgulayan Balıbev. bu sözleşme-
• YÖRET Vakfı Başkanı Nüket Atalay rehberlik ve
psikolojik danışmanlığın çocuk eğitimindeki
önemine işaret etti. Atalay. eğitimcilerin, dayağı
dışlayan, demokratik ve katılımcı bir eğilimi
benimsemesini istedi.
ninmesleklerarası işbirliğiniöngördü-
ğünü belirttı. Sözleşmeye taraf ülkele-
re verilen izleme görev inın Sosv al Hız-
metler veÇocuk Esirgeme Kurumu'nca
yürütüldüğünü anlatan Balıbev. Mtlh
Eğitim Bakanlığı'nın Adalet Bakanlı-
ğı ve Ankara Üniversitesi ıle işbırlıği için-
de suça itilen çocuklara ılışkın bir ça-
lışma vaptığını söyledi.
Son yıllarda suça itilen çocuk sayisi-
nınarttığınadikkatçeken İstanbul Mil-
li Eğitim Müdürü Ömer Balıbev, "Bu-
nu önlemek hepimizin görevi. Ailcve.
okula. topluma düşen roller var" dedi.
Çağda> toplum olabılmenin. ülke so-
runlarına bir hukuk devietinın yapma-
sı gerektiği gibı bilimsel bir yaklaşım-
la çözümler üretmekle mümkün oldu-
ğunu kaydeden Balıbey. bu çözümlenn
ulu^al ve uluslararası hukuk kurallan-
na uvgunluğunun önemine işaret etti.
Seminerde konuşan Milli Eğitim Ba-
kanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Da-
nışmanlık Hızmetleri Genel Müdürü
Birdal Özbavkal ıse eğıtimde kaybedi-
lecek hiçbir fert olamavacagını söyle-
di. Dünvaya gelen her çocuğun beyaz
\e tenıız bir savfa olduğunu belirten
Özbaykal. suça veterörebulaşan çocuk-
lann, terörü bilmeden eylem yaptıkla-
nnı ve onlann karanhktan kurtanlabi-
leceğini belirtti. Televizyonun, şiddet
filmieriyle çocuklan suça yönelttiğine
dikkat çeken Özbaykal, son zamanlar-
da artan çocuk intiharlannda bu film-
lerin etkisine değindi.
Toplantıda konuşan Yüksek Öğre-
timde Rehberliği Tanıtma ve Rehber
Yetiştirme (YÖRET) Vakfı Başkanı Nü-
ket Atalay da rehberlik ve psikolojik
danışmanlığın çocuk eğitimindeki öne-
mine işaret ederek hiçbir çocuğun dün-
yaya geldiğine pişman olmaması ge-
rektiğini söyledi. Eğitimcilerin, dayağı
dışlayan, demokratik ve katılımcı bir
eğilimi benimsemesini isteyen Atalay.
bunun "çocuk dostu eğitim" yaklaşımı
olduğunu anlartı."Çocukdostu aile" or-
tamında çocuğa güvenili bir bannak,
oynama ve öğrenme hakkı tanındığını
belirten Atalay, bu ortamda çocuk istis-
man ve suçlannın önlendiğıni söyledi.
Atalay. bu ortamda sivil toplum kuru-
luşlan ve devlet kurumlarının işbirlı-
ğiy le "çocuk dostu toplum" \ aratılabı-
leceğini kaydetti. Eğitimde kalitenin.
her aşamada v e her eğitim görev lisinin
sorumluluğunda olduğunu belirten Ata-
lay, "Müstahdemden öğretmene, rehber-
lik danışmanından yöneticive herkes eği-
tim kalitesinde önemli bir halkadır" de-
di.
Nüket Atalay. içekapanık çocuklann
da en az saldırgan çocuklar kadar dik-
katle ızlenmesi gerektiğını belırterek
"Suç işle>en saldırgan çocuk nasıl baş-
kalanna zarar veriyorsa içe kapanık ço-
cuk da kendisine zarar verici da> rana-
bilijor" di>e konuştu.
250 öğretmen ve vöneticı ile 35 mü-
fettişin katıldıgı seminer, cuma günü
sona erecek.
Çevrecilere "akılsız" diyen Yalım Erez, aslmda mahkemeye hakaret ediyor
Yatağan Santrah'nda karar günleri
• Yatağan. Yeniköy ve
Ören (Gökova) tetmik
santrallannda üretimin
durdurulmasını öngören
mahkeme karan
"toplumun çev re
sağlığının tehdit
edilmesi" gerekçesini
taşıyor.
OKTAV EKİNCİ
Sanav ı ve Tıcaret Bakanı
Yalım Erez. avnı anda
DYP'nin Muğla VliUetvekilL
\e var ki bu •vekillik" aslın-
da Mugla'yla ilgili değil. Ken-
disi "geneî başkan kontenja-
nı" ile bu güzel ve uygar ılı-
mizden miîletvekılı oldu. Bel-
ki de bu nedenle son termık
santral tartışmalarında da v ı-
ne Muğla'vı degil. "başka
beklentifcri" korumaya çalı-
şıyor. Nıtekim, Aydın Idare
Mahkemeşi'nin Yatağan. Ye-
niköy ve Ören (Gökova-Ke-
merköy) santrallanyla ilgili
kapatma kararının uygulan-
masını isteyen çev recılerede
şunları söylü>or:
"Böyle çevrecilik olmaz.
Ben de çevreciyim, ama akıl-
sız çevTeci değilim. Çevre ko-
runurken sanav inin de düşii-
nülmesi gerekir..." (Cumhu-
riyet-3 Eylül 1996)
tlginçtir. REFAHYOL hü-
kümetinde kimi sivasetçiler
ikide bir 'akırüzenne görüş
bildirmeyebaşladılar. Butür
degerlendırmenın önderlığı-
ni Başbakan Erbakanyaptı ve
dünyanın öbür ucundaki hal-
kı Müslüman olan ülkelere
yaptıgı gezısinde, Türkiye'de
teknolojinin olmasına rağ-
men yeterli "beynin" bulun-
madığını sövledi.
Şimdi de Yalım Erez. baş-
Kirleticietk.-.i,, . ı -,, v,, ,,,,, ,, ,,,.,.. v .•,, - ,:,.,,• ,„.„, ,. ,,K Saııtralı. sadeceçe\re>f degil, \ars41 kararına y
re demokrasiye, insan haklanııa ve sosyal hukuk de\leti ilkeierine karşı da şuç işliyor. (Fotoğraf: OK.TAY EKİNCİ)
bakanının ızınden gıderek
"mahkeme karanna uyulma-
sından" başka bir ıstekleri ol-
mavan Türkıve'nın avdın ve
duyarlı insanlanna "akılsız"
dıyor. Ne var ki Yalım Erez
aslmda bu sözünü sadece çev -
recilere değil. onlarla birlik-
te 'mahkeme he>etine" de
söylemiş oluyor. Çünkü Ay-
dın Idare Mahkemesi. örne-
gin Yatağan Termik Santra-
lı'yla ilgili almış olduâu
20.6.1996 gün ve 1993/781
Esas No'lu kapatma karann-
da "Yalım Erez'edevanıtola-
bilecek bir vurgulamayla" ba-
kın ne diyor
"Ülkemizin elektrik ener-
ji gereksiniminin önemi \e
vazgeçilmezliği gerçeği hiçbir
zaman göz ardı edilmemelidir.
Ancak. tüm kesimlerin önce-
den belirli kurallar biitiinüne
uymasını sağlamak sureth le
elde ediiecek refahın kalkin-
maya katkısı bir anlam ifade
eder..." (Karar Sayfa 4)
Aynı mahkeme karannda.
vine Yalım Erez'in "aklının"
yukarıdakı v urgulamav 1 "kav-
rayamaması" gıbı bir olası-
lığa karşı da şu açıklamalar
yer alıyor: "Görülmektedir
ki termik santralı kurmak ve
işletmek konusunda gerekli
hukuki ve teknik önlemler he-
nüz alınnıamıştır. İdarece bi-
linen önlemlerin (desülfüri-
zasyon tesislennin yaptınl-
ması) alınmasının yarataca-
ğı yaşamsal faydanın sadece
parasal ölçüsünii tartışmak.
sosyal devletin amacına ters
düşer." (Karar Sav fa 4)
Acaba Yalım Erez veonun
gibi politikacılar. ülke yöne-
timinde her şey in "para" de-
mek olmadığını ve temel ıl-
ke olarak "sosyalde\letanla-
y ışına uy gun" dav ranmak ge-
rektiğini vıne "akıl" edebı-
lirler mi°
Termik santral tartışması
bir vana. REFAHYOL'un
"yağmadan pay kapmaya"
dayalı son ekonomik kurtuluş
paketleri de zaten bu soru-
nun y anıtını yeterınce ortaya
serivor. Her nasılsa Türkı-
Santrallar için Avrupa'da hukuk savaşı
ASUMAN ABACIOĞLL
RASGELE / RAÎFERTEM
İZMİR- Hukukçular, Muğla'dakı 3 termik sant-
ralın mahkeme karanna karşın çalıştınlması yönün-
de hazırlık yapan hükümetin "fdli durum" yarat-
tıgını belirtirken. davacı avukatlar. iç hukuk yol-
lannın tükenmesi durumunda Avrupa İnsan Hak-
lan Mahkemesi'ne başvurabileceklerini söyledi-
ler.
Aydm Idare Mahkemesi'nin Muğla'daki üç ter-
mik santralın kapatılması yönündeki karan. "çev-
re knrumacılığr içeriğinden çok. artık "Hukuk dev-
leti var mı yok mu" tartışmasına dönüştü. Anava-
sanın 138. maddesindeki "Yasamaveyüriitmeor-
ganlan ile idare. mahkeme kararlarına uy mak zo-
rundadır. Bu organlar ve idare, mahkeme karar-
lannı hiçbir surette degiştiremez ve bunlann yeri-
ne getirUmesi geciktirilemez" açık hükmüne kar-
şın, Aydın Idare Mahkemesi'nin karan, Bakanlar
Kurulu kararıylaaşılmayaçalışılıyor. Bilindiği gi-
bi. daha önce de Yatağan'ın kapatılması yönünde-
ki mahkeme karan yıne Bakanlar Kurulu'nun
"prensip karanyla" uygulanmamıştı.
Mahkeme kararlannın. "Bakanlar Kurulu" ka-
ranyla aşılması örneklerınin çoğaldığına dikkat
çeken İzmır Çevre Hareketi Avukatian'ndan Ah-
met Okyay. bunun alışkanlık haline getinldiğıni ve
giderek "bir yololuşturacağınr söyledi. "Budu-
rumda Türkiye'de bir hukuk faciası yaratılmış
olur" diyen avukat Okyay. Anayasa Mahkemesi.
Yargıtay ve Danıştay başkanlannı "Bu hukuk \e
demokrasi skandahna" müdahale etmeye çağırdı.
Türkiye Barolar Birliği 'nin suskunluğuna son v er-
mesini istedi.
Gumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın onay ını al-
maya gerek duymadan Bakanlar Kurulu'ndan
"prensip karan" çıkarılabileceği uyarısında da
bulunan avukat Okyay. sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu yapan Bakanlar Kurulu üyeleri, kanuna
karşı hile yoluna başvurmuş oluıiar. hukuken bu
suçtur \e konusu suç teşkil eden bir emir uy gulan-
maz. Hukukta. mahkeme kararlannınaşılması için
Bakanlar Kurulu karan alınması diye bir uy gula-
ma yoktur. Böyle bir şey hukuken olamaz, anaya-
saya aykındır. Bakanlar Kurulu. bu uygulamayla
fiili durum yaratnıaktadır. Böy lece yıırttaşlar da fi-
ili durum yaratma hakkı kazanırtar."
Mahkeme karannın uy gulanmamasıy la iç hukuk
yollannın tüketilmiş sayılacağını da belirten avu-
kat Oky ay. bu durumda konunun uluslararası plat-
formataşınabileceğini,"sağhklıvedengelibirçe\-
rede yaşama hakkının devlet tarafından ihlal edil-
digj" gerekçesıy le Lluslararası İnsan Haklan Mah-
kemesi'ne başvurulabileceğıni sözlerıne ekledi.
ye'yi yönetmeye başlayan bu
politikacılar. aslmda Turgut
Özal'ın şu ünlü "sosyal dev-
let öldü" formülünü uygula-
maktan başka hiçbir akla hiz-
met etmiyorlar. Böyle olun-
ca Türkiye'nin "yüzakı"sa-
yılması gereken böyiesine
kapsamlı bir mahkeme kara-
nna 'akılsızlık' diyorlar...
\atağan halkı
^direnmeü"
Hükümetin ve Yalım
Erez'in yargı karanna uyul-
masını isteyenlere karşı ta-
kındıklan tutum biryana, as-
lında y ine bu mahkeme kara-
rının yaşama geçebilmesi için
enbüyük desteğin"yörehal-
kından" gelmesı gerekiyor.
Çünkü söz konusu durdur-
ma kararının temel gerekçe-
sini "halk sağuğT oluşturu-
yor ve mahkeme bu nedenle
"desülfürizasyon tesisinin ge-
rekliliğinin tartışması olmaz"
karanna v anyor. Halkın zehır-
lenmesi pahasına santrallan
çalıştırmakta direten yöneti-
ciler ise yine "toplumun eko-
nomikaçmazlannı" kendile-
rine politik destek olarak kul-
lanmay 1 yeğliyorlar.
Örneğin. yargı kararının
daha ilk günlerinde Yatağan'a
gittiğimızde, kısa bir görüş-
me yaptıgımız Belediye Baş-
kanı SadiÖzcan,TEK vehü-
kümet temsilcilerinin bu tav-
nnı şöy le özetliyordu:
"Santralın güvencesi işsiz-
lik ve para. Eğer santral ka-
panırsa. zaten ekonomik zor-
luk içinde olan Yatağan hal-
kı. tümüyle işsiz ve parasız
kalmaktân korkuyor. Onlar
da (TEK yetkilileri) bunu so-
nuna kadar kullanıyoıiar ve
sadece işçilerin değiL biitün
kasaba halkının yoksullaşa-
cağını söyliiyorlar.-"
Evet. Öyle görünüyor ki
Muğla'daki termik santralla-
nn "önkmahnıncayadekka-
patılmasını" öngören mah-
keme karan. Türkiye'de sade-
ce çevrecileri değil. tüm de-
mokrasi. insan haklan ve sos-
y al dev let savunuculannı da
y akından ilgilendiren bir tar-
tışma ortamına neden oluyor.
Bu tartışmada eger "Yata-
ğan halkı" tavnnı gerçekten
kendi uzun vadeli toplumsal
çıkarlanndan yana koyabilir-
se. Mugla'nın bu kahrâman il-
çesinde "tarihyazılınış'*ola-
cak. Elbette, ülkenin tüm du-
yarlı kesimlerinin de Yatağan
halkını bu yönde "yalnız bı-
rakmaması" koşuluyla...
Balık çiftlikleri
bakanlıklan karşı
karşıya getirdi
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Muğla kıyı-
lanndaki balık üretme çift-
likleri, Turizm Bakanlığı ile
Tanm ve Köyişleri Bakan-
lığı'nı karşı karşıya getirdi.
Muğla Valilıği'nin "Tu-
rizm Bakanlığı oluru bu-
lunmayan" balık çiftikle-
ri için verdigi yıkım kara-
n, Tanm ve Köyişleri Ba-
kanlığı'ncaengellendi. Yı-
kım karannı 1997 nisan ayı-
na kadar erteleyen ve Mug-
la Valiligi'ne gönderilen ba-
kanlık yazısında. "Turizm
Bakanlığı oluru olmasa
da kaçakçiftliklerin 1380
sayılı y asaya göre yasal ol-
duklan" bildirildı.
Muğla Valilıği'nin Bod-
rum ve Milas bölgesindeki
200'e yakın kaçak balık çıft-
lıği için aldıgı yıkım kara-
n süresi 26 ağustosta dol-
du. Geçen sürede valilik ka-
rannı uygulamayan çiftlik
sahipleri, soluğu Ankara'da
aldılar ve Tanm ve Köyiş-
leri Bakanlığı'ndan yıkım-
lar için kendilerine ek süre
verilmesini istediler. Çiftlik
sahiplerinin istemleri olum-
lu bulundu ve kaçak çift-
liklerin yıkım işlemleri ba-
kanlık emriyle nisan
1997'yeertelendi.
Su ürünleri çiftliği kur-
mak isteyenlerin 1380 sayı-
lı yasanın 13. maddesine
göre. önce bakanlığa baş-
vurmalan gerekiyor. Ba-
kanlığın izin vermesi du-
rumunda üretici üretim ya-
pacağı alanı kiralamak için
Maliye Bakanlığı'na baş-
v uruyor.
Maliye Bakanlığı da. ki-
ralama öncesi Turizm. Kül-
tür. Orman ve Çevre Ba-
kanlıklan'nın "olur"unu
istiyor. Olurlardanbin alın-
mayınca kiralama işlemi
gerçekleşmiyor.
Tunzmcilerin y oğun tep-
kileri karşısında Turizm
Bakanlığı iki yıl önce bir
genelge yay ınlay arak. Çev -
re Düzeni Planlan hazırla-
nıncaya kadar. il müdürlük-
lerinden balık çiftliklenne
'olur' verilmemesini iste-
di.
Turizm Bakanlığı genel-
gesi. Muğla kıyılarında
plansız su ürünleri çiftlik-
lerinin kurulmasına engel
olamadı v e kaçak balık çift-
liği sayısı kısa sürede arttı.
'Atatürk Barajı'nda
yatla gezi' projesi
ÖZCAN GÜNEŞ
ŞANLIURFA - Cumhu-
riyet tarihinin en büyük pro-
jesi olarak kabul edilen
GAP'ta kıyı turizminin ge-
liştirilmesi için yerel yöne-
ticilerkollan sıvadılar. Bo-
zova Belediyesi, turistlerin
Atatürk Barajı'nda yatla ge-
zebilmesi için valilikten des-
tek isterken Sanlıurfa Vali-
liği de "Nemrut'a yatla gi-
düebflmesi için proje" hazır-
lığı yapıyor.
GAP kapsamındaki Ata-
türk Barajı, sulama ve ener-
ji üretimi amacının dışında
kıyı turizminin başlaması-
na olanak sağladı. Göl ke-
nannda birbiri ardına turis-
tik işletmeler faaliyete ge-
çerken Sanlıurfa Valisi Şa-
habettin Harput, gelecek
sezon Bozova-Nemrut ara-
sında tekne turlan yapılaca-
ğını bildirdi. Turizmin böl-
ge için büyük önem taşıdı-
ğıru ve güçlü birpotansiyel
bulunduğunu belirten Vali
Harput, bugüne kadar böl-
gede din turizmı yapıldığı-
nı kaydederek şunlan söy -
ledı:'
"GAP, yerli y abancı her-
kesin ilgisi çeken entegre bir
proje. Su da turizm için baş-
İıbaşına bir olgu. Tarih, çev -
re, teknoloji var. Öyle bir
organizasyon yapılmalı ki
GAP'ı görmeye gelen insan-
lar manevi yerleri gezmeli.
Atatürk Barajı'nda konak-
lanıaİL buradan su yoluy la
Nemrut'a gidip güneşin do-
ğuşunu izleyebilmelidir."
Bozova Belediye Başka-
nı Sıtkı L'raL Atatürk Bara-
jı'nı görmek için ilçeye ge-
len turistlerin kıyıda konak-
lamak ve yatla dolaşmak is-
tediklerini belirterek "Bu-
raya gelen turistler şaşkın-
lıklarını gizleyemiyorlar.
GAP, her yönüyle muhte-
şem proje. tekne turlan için
vaiüğin desteğine ihtiyacımız
var" diye konuştu.
Uygarlıklar kavşağı Anadolu'da teneke uygarlığına mı
kalacaktık?
Kaldık.
Yıllardır yazıyoruz. Otobüs minibüsle yolcu, kamyonla
yük taşımacılığı. Teneke uygarlığı. Yurtlanndan kovanlar.
Getirip ülkemize attılar. Ekim alanlarını. ormanlarımızı yok
ediyor. Doğayı kirietiyor. Hepsinden önemlisi.
Her gün ortalama 25 can alıyor.
Kitabını yayımladık. "Doğal Yaşamdan Teneke
Uygarlığına."
Rasgele yazıyoruz diye ciddiye alınmadı.
Önceki gun bir yolcu otobusü. Bağcılar'da. Kamyonetle
çarpıştı. 14 kişi öldü, 35 kişi yaralandı. Cenazeler
toprağa verilirken. Evvelki gün. 32 kişi öldü. 69 kişi
yaralandı. Trafik canavarı can aldı deyip geçiyoruz.
Trafik canavannı yaratan büyüten kim?
Bizlerden.
Teneke uygarlığının patronları, yandaşları.
Trenleri, gemileri durdurduk, kaldırdık. Karayolu
politikasına hız verdık. Otobüsler, minibüsler. kamyonlar,
otomobiller satılsın diye. Yalnız karayolu kalsın. Çok
satılsın.
Otobüs, kamyon görüyor musunuz yabancı plakalı. Kaç
tane. TIR'lar var diyeceksiniz.
Onlar da tren yolu. denizyolu olmayan ülkelerde. Bizler
gibi.
Ankara'ya 4 saarte ulaşacak hızlı tren yolu Bolu'da
bekliyor. Tünel yapılacak. Bıraktık. Karayolu için tünel
yapmaya hazırlanıyoruz.
Acı değil mi?
Bir milyon lirayı bulmayan Türkiye Cumhuriyeti
bütçesiyle Erzurum'a demiryolu döşedik. "Demırağlarla
ördük I Anayurdu dört baştan" marşlarıyla övündük.
Yürüdük. Gururluyduk.
Demirağları söktük. Tren yapım fabrikalarını kapattık.
En Büyük Teröp
Teneke Uygarlığı
Karayolculuğu. Boynumuz eğik.
Izmir'e gemiyle gidip geliyorduk. Trabzon'a.
Iskenderun'a. Gemileri kaldırdık. Tersanelerı dağıttık.
Istanbul'dan Izmir'e otobüsle gıdıyoruz. Yüklenmızı
kamyonlar taşıyor.
Bir gemi kaldıramıyoruz. Ne yol ister ne de yol bakımı.
Üç yanımız denizlerle çevrili. En güvenli, en ucuz
taşımacılık denizyolu. Ancak arabalanmızla birlikte
olursa kaldırıyoruz gemiyi. Adını feribot koyduk.
Karaları yarıp suyolu yapıyor eloğlu.
Biz boğazlan dolduruyoruz karayolu yapıyoruz.
Ne demeli?
Teneke uygarlığı!
Artık canımızı da almaya başladı. Günde 20-30 kişi
ölüyor. Yılda on-on beş binkişı. Bütün Kurtuluş
Savaşımızda ölenlerin sayısından fazla.
Bundan buyük terör olur mu?
Niye karşı çıkmıyoruz bu teröre. Trafik canavarı aldı
deyip geçiyoruz.
Trafik canavarının aldığı can değil mi?
Canımız teneke uygarlığına mı feda?..
Meclis çalışmalarını izliyorum. Tek kelime yok.
MiMetvekillerimiz arabalannın tutsağı.
Yazarlarımıza bakıyorum. Tek satır yok. Söyleyeceğim
ama dilim varmıyor.
Devletin ilk görevi can güvenliği değil mi?
Devlet nerde, kimlerin yanında diye sorasım geliyor.
Teneke uygarhğıyla kalkınmak hayal bile değil.
Fabrikaları. tüm tanm alanlarımızı yok ediyor. Dışarıdan
buğday alıyoruz. Kendi olanaklarıyla doyunan yedi
ülkeden biriydik. Şimdi dışarıya el açıyoruz.
Petrol. diğer gıderleri kaynaklarımızı sömürüyor.
Dışarıdan borç arıyoruz.
Tarlalar bıtıyor. Ormanlar yitiyor. Yakında yağmurlar
yağmaz olur. Irmaklar akmaz. Göller, ırmaklar kurur.
Göçgöç...
Göç edecek yer kalmadı.
Yurt edınmek zorundayız Anadolu'yu.
Sahi bızim doğacılar çevreciler nerde?
Rasgele... e-posta : tan (Q vol. com. tr