25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S EYLÜL 1996 PSRŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul Edi'ne ÇanaUcaie Kocaelı Izrnir fVtanısa Ayctn Derizl Y Y Y Y Y Y Y Y 26 26 28 28 30 32 33 32 ZongudaK Y 24 Antalya Sirop Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas Y B Y B B B B B 2b 27 27 29 28 28 28 27 B 33 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkâri Van A A A A A A B B 'S-i 31 34 34 32 34 22 26 B 25 Yurdun kuzey ve ba- tı kesımlerı çok bu- lutlu. Marmara, Ku- zey ve Iç Ege. göller yoresı, Iç Anado- lu'nun kuzeybatısı, Batı Karadenız ıle Doğu Karadenız'ın doğusu yer yer sa- ğanak ve gok gurul- tülu sağanak yağışlı dığer yerler parçalı ve az bulutlu geçe- çek. Londra Parıs Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel B B Y B B Y Y B •12 22 26 20 20 27 22 20 Budapeşte Y 20 Münih Atina Mılano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y Y B Y Y Y Y B 29 24 18 17 18 20 19 23 Y 15 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tiflıs Kahire Y A B B B B Y A 22 34 24 29 30 25 31 34 Şam 35 Parçalı bulutlu Ss.ı "\ Bulutlu ^Çckbulutu , Yağmurlu G U N C E L CÜ>'E\TARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada "Türkiye, ABD'ye bu operasyonda birçerçeve içe- risinde çıkartarını koruyarak ancak bu bölgedeki te- rörle olan mücadelesine hiçbir sekte vurmayacak şekilde devam etmesi doğru/tusunda kendi fikirleri- mizi ifade etmiştık." Türk dışpolitikasını "en yetkilikişinin" veciz 'özlü' biçimdeaçıklamasından sonra, kimilerindekomedi- yi, kimılerindedramlakanşıkgüidürmeleri, kimilerin- de ise traji-komİK ayrıntıları ıçeren sahneleri izleye- lim: Sahne 1: Tansu'nun ayaküstü basın toplantıları. Mekâr, Dışişleri Bakanlığı kapısı. Sabah. Karşıda bir noktaya dikilmiş kara gözler daha bir dışarda. Konuşuyor: "Bugün (salı) sabahleyin Başkan Clinton'dan al- dığımız bilgiler doğrultusunda ABD'nin yaptığı mü- dahaleyle birlikte Kuzey Irak'taki durum yeni bir bo- yut almıştır. Öğieden sonra Clinton la görüşeceğim, son değerlendirmeleri kendısinden alacağım." Öğleden sonra Clinton'lakonuştuğunudoğrulayan açıklamalar yapıyor. Sahne 2: Oysa, Başkan Clinton, Ankara'yı aramı- yor. Büyükelçi Marc Grossman'ın elinde Clinton'ın "Türkiye'den hiçbir ıstekleri" olmadığını bildiren bir mektup. O da Türk hükümetine. ABD, ne Erbakan'ı. ne de başka bir üst yetkiliyi... Doğrudan Türkiye'yi "devre dışı bırakıyor". Orneğin, (1) CNN başta hiçbir büyük TV haberle- rinde Türkiye'nin adı geçmiyor. (2) RP'nin iran-lrak- Suriye politikası da duvara çarpıyor. Sahne 3: Büyükelçi Marc Grossman'ın, bir iki yer- de söylediğine göre: salı sabahı 08.00'de ABD'nin fü- ze girişimini anlattığı sırada Tansu, önce "Go ahead" yani (Haydi, yapın) diyor -tabii söylediklerinin hükü- met ya da Türk dış politikası açısından nereye gide- ceğini hesaplamadan-. "Go ahead "ten hemen son- ra "We support" (Destekliyoruz) diye ekliyor. Ciddiyet Sahne 4: Bu sırada Italyan başbakanıyla toplan- tıda olan Necmettin Hoca, Irak'la ilgili ısrarlı sorula- ra yanıt vermiyor. Öğleden sonra basın sıkıştırınca "Gidin Tansu'ya sorun" diyor. Oysa, Hoca ve RP bozuk. Irak'a füze saldırısına olumsuz tepkiyi, Gül Abdullah übya'da olduğu için Maliye Bakanı Latif Şener aracılığıyla "Bazı ülkele- rin kendilerini sorunları tek taraflı çözümleyici gör- melehni sağlıklı olarak değerlendirmiyorum" diye duyuruyor. Ortaklar birbirine düşmüş görünüyor. Asıl tepki RP grubunda. ABD'nin Hoca V atlayarak Dışişleri'ni ara- masına veryansın ediyorlar. Sahne 5: Büyükelçi Grossman, öğleden sonra, ikinci kez Tansu'yu görüyor ve.. Tansu'dan bu kez, bürokratlar yazdığı için ne dediği anlaşılır, -belki de Hoca'yı ve RP'yi, hatta ABD'yi rahatlatan- yazılı bir açıklama basına fakslanıyor. Saat 19.02. Tansu, bu kez Clinton'la değil, ABD dış bakanıyla da değil, Bakan Yardımcısı Talbott ile konuştuğunu, ancak Clinton'dan gönderilen bir mesaj alındığını bil- diriyor. Özet: Dışişleri Bakanı Tansu'yu 3.5 saat sonra Dı- şişleri Bakanı Tansu yalanlıyor! Vah Türkiye'm vah; yeni bir Tansu skandalı yaşa- nıyor. Tam bir rezalet! Sahne 6: Türkiye'nin dünyaca kabul gören "ciddi devlet" izlenimi, böylece çürürken, Mısır Cumhur- başkanı Hüsnü Mübarek, VVashington'dan arayan Clinton'a, "Bu işler telefonda görüşülmez" diyor. Clinton'ın gönderdiği Amerikan Genelkurmay Baş- kanı Kahire'ye gelip nedenleriyle Irak'a saldınyı an- latıyor. Mübarek yanıtını; "Sonuçta harekât başarı- lı olmaz" ve ardından "Biz banşçıyız, hareketi des- teklemeyiz" diye özetliyor. Sahne 7: Iran gezisinde Rafsancani'den "kesin güvence aldığını" ifade ederek, komşudan Türki- ye'ye terörist sızması olmayacağına neredeyse ye- minle söyleyen Necmettin Bey'in önüne kısa bir not konuluyor: iran'dan Van'ın Çaldıran ve Başkale ilçe- lerine sızan PKK, ikisi teğmen 12 askerimizi şehit ediyor. 35 PKK'Iİ çatışmada öldürülüyor. Genelkurmay sinir içinde. Sahne 8: Libya'ya giden Gül Abdullah'la Zeybek Namık Kemal, Türk müteahhitlerin milyonlarca do- lar alacağım olumlu sonuca bağlayamıyorlar. Sade- ce "umutlu" olduklarını söylüyorlar. Uluslararası büyük bir sorun yaşanıyor. Ülkemiz hem içerde hem dışarda bu ortaklık, bu Tansu ile bu Hoca sayesinde, hadi gerekli sözcüğü kullanmaya- lım. Komik oluyor, komik! \NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkive'nin 1990 yılındanbuvana ambargo nedenivle; özellikle Irak'a yapılan ıhracatın durması, turizm. taşımacılık gelirlerindeki düşme. Rerkük-Yumurtalık boru hattından sağlanan kaynaklann durması. müteahhitlik gelırlerinin düşmesi. ışgücü gelırlerinin azalması. bankacılık işlemlerinden alınan gelirlerin kesilmesi ve bölgede yapılan askeri harcamalar nedenivle son 6 yılda 27 milyar dolarlık kaybı oldu. Saddam güçlerinin geçen hafta Ruzey Irak'a girmesinin ardından Birleşmiş Milletler'in, Irak'm ICerkük-Yumurtalık boru hattından 2 milyar dolarlık petrol satışına izin veren karannın askıya almması. Karıı Türkiye'ye ilk fatura çıktı Türkiye'ye yeni bir darbe vurdu. Türkiye'nin petrol satışından beklediği 2 milyar dolarlık gelir de ertelendi. Yetkililer. aynı çerçevede, petrol satışına izin verilmesinin ardından. Türk işadamlannın Irak'la yaptığı yaklaşık 5 milvar dolarlık gıda. ilaç ve zorunlu tüketim malları ihracatma ilişkin bağlantılarının da askıya alındığına dikkat çektiler. Yetkililer. aynca. halen Habur smır kapısında süren sınır ticaretinin de duracağına işaret ederek, "Irak'la sınır ticareti bölgede büyük bir gelir kapısıydı. Türkiye, Kuzey Irak'ın hemen hemen tüm gereksinimlerini karşılıyordu. Buradan da 1 milyar dolara yakın kayıp bekliyoruz" dediler. Ankara'da sınır endişesi• Baştarafı 1. Sayfada sun gerekli adımlan atmış, paketler hazırlamıştır. Bu konuda çeşitli ba- kanhklarunızın çalışmaları devam edecektir" dedı. Çıller, basın toplantısında ABD'nin harekâtına doğrudan des- tek \ermekten kaçındı. îrak'ın Bir- leşmiş Milletler IBM) kararlannı ih- lal ettiğinı ve böv le bir sonucun do- ğacağı konusunda Türkive'nin uya- rıda bulunduğunu belirterek ABD'ye dolaylı destek veren Çil- ler. "Bizim bekJentimiz ABD'nin müdahale edeceği doğruitusunday- dı" dedı. Çıller. aynca bölgede memnunı- yet verici gelişmeler de yaşandığı- nı kaydederek Türkıye'nin istemi doğrultusunda Çekiç Güç'ün komu- ta kontrol merkezinin Zaho'dan Si- lopi'ye taşındığını. bölgedeki sivil örgütlerın de uzaklaştınldığını söy- ledi. ABD'nm harekâtıvla "bölge banşının tehdit altına girdiğini"' \ ur- gulayan Çiller, Türkiye'nin tüm komşulanv la bölge banşına yönelik diyaloglara de\am edeceğini ve ak- tif rolünü sürdüreceğını belirtti. Güvenlik şeridi Konuvla ilgili üst düzev kavnak- lar, Türkiye'nin Kuzey Irak'a yöne- lik operasyon planını doğruladılar. Planlanan güvenlik şeridınin. dağlık alanın gerisinde Türk sınınna 20 ki- lometrederinliğe kadar genışlevebi- leceği belırtildi. Konu ABD. Ingil- tere. Irak ile bölgedeki Kürt grupla- nn temsilcilenne ıletıldi. Yetkililer. Kuzey Irak'ta güvenlik şeridi oluş- turulmasınınbırışgalanlamınagel- meveceğinı belirterek u Sözkonusu bölgede Türkiye'\e yönelik bir gü- venlik tehdidi \ar. Bu bir gerçek. Böyle bir şeridin oluşturulması pa- sif bir güvenlik tedbiri olacaktır" de- dıler. Türkive. "pasif güvenlik ted- biri" ifadesiyle bölgeyi askeri an- lamda işgal edeceği anlamının çık- mamasına özen gö.steriyor. Bu gü- venlik şeridıni denetim altında tuta- cak olan Türk askerlennın düzenlı olarak burada konuşlanmaları bek- lenmiyor. Ankara'dakı asken \edıp- lomatik yetkililenn. ABD'nin hare- kâtının ardından bırkaç günden be- rı konu üzerinde çalıştıkları öğre- nildi. Güvenlik şeridi planı. ilgili ül- kelerın ardından KDP ve KYB tem- silcılerinede iletildi. Şezad Saıt'ede güvenlik şeridinin Iran sınınna da yakın olacağı konusunda bilgi v eril- diği bildirildi. Başbakan Necmettin Erbakanda.dün öğleden sonra Mil- lı Güvenlik Kurulu Genel Sekrete- rı Orgeneral İlhan Kıbçla bir süre görüştü. Ankara ile V\'ashington arasında Irak'a uvgulanan ambargo nedeniv- le Türkıye'nınzararlannınkarşılan- maM için de dıvaloglann sürdüğü bildirildi. Alınan bilgne göre. Türk ekonomısine ABD yardımı çerçe- vesinde V\ashintrton'un yanı sıra AB ve IMF kanalıyla sağlanabile- cek desteklerde gözden geçirilivor. 'Her türiü şiddete karşı\iz' Ingıliz Channel 4 telev ızyonuna özei bir mülakat v eren Tansu Çiller. Türkive'nin. Ortadoğu'da banş \e istıkrann sağlanmasından yana ol- duğunu belirterek Saddam Hüseyin rejıminin Birleşmiş Milletler karar- larını ihlal etmesine de. "hertürlü şiddetin kullanılmasına da karşı çı- kılacağım" söyledi. Ingiliz televiz- yonu Çhannel 4'ün muhabiri. Tan- su Çiller'e. "Saddam Hüseyin Kürt- lere saldırdığında. Cruise fÛzelerine muhatap oluyor. Ama siz saldırdığı- nızda bir şe> yapılmıyor. Aradaki farkne'.'^divesorduğundaÇiller'in vanıtı şöyle oldu: "Aradaki fark çok büv ük. Bizim aleyhimizde alınmış bir BM karan >ok. Biz Körfez bunalımını da \a- ratmadık. Biz. sadece bu sorundan zarar gören bir ülkeyiz." DSP liderinden savaş uyansıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSP Genel Başkanı Bülent Ece\it. Başbakan Necmettin Er- bakan'ın Irak konusundaki sessizliğine dikkat çekerek "Başbakan'ın Ortadoğu konusunda iyi niyetli hayalleri, umutları vanü. Bunlar gerçek- lerle çelişiyor. Türkiye de çelişkiler içine sürükle- niyor" dedi. Eeevit. Irak Devlet Başkanı Sad- dam HüseyüTin ABD'nin yeni uçuş bölgesi ila- nına karşı meydan okuma havası içine girdiğine işaret ederek. yeni bir savaş çıkabileceği uyan- sında bulundu. DSP lideri Ecevit, MÜSİAD Ankara Şube Başkanı Zeki Poyraz ve yönetim kurulu üyeleri ile Irak'ın Ankara Büvükelçiliği Maslahatgüza- n SaidelSamaray ı avn a>n kabul ederek bırsü- re görüştü. MÜSİAD üvelerini kabulü sırasında ABD'nin Irak'a vönelik operasyonuna ilişkin görüşlerinı açıklavan Ecevit. ABD'nin Irak po- litikasının ıtlas ettiğinı. bölgede uzun zamandır var olan çelişkiler içinde artık ABD'nin de ver aldığını kaydetti. Ecev ıt. ABD'nin yeni uçuş böl- gesi ilanına karşı Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyın'in "meydan okuma havası" içine girdi- ğini, bu durumun ABD'vi ileri birtakım'önlem- lere yöneltebileceğini \ urgulavarak "Allah esir- gesin. >eni bir sa\aş çıkabilir" dedı. Irak'ta atlar ve pıvonlarla değil roket. tank ve uçaklarla bir satranç oynandığını kaydeden Ece- \ıt. bunun Türkiye için kaygı verici olduğunu vurguladı. Türkive'nin Ortadoğu ve Irak politi- kasını Amerikan güdümünden çıkararak kendi politikasını belirlemesi gerektiğine işaret eden Ecevit. son operasyon konusunda bölge ile hiç- bir ilgisi olmayan ülkelerin bile tavırlannın or- taya çıktığını. ancak Başbakan Erbakan'ın ses- siz kaldığına dikkat çekti. Ecevit. şövle devam etti: "Özellikle Başbakan Erbakan, Ortadoğu ile ilişkilere büv ükönem verdiği halde hiçbir şev sö> - lemiyor. Bunun nedeni şu: Başbakan'ın Ortado- ğu ile ilgili iyi niyetleri, havallcri, umutları vardı. Bunlar gerçeklerle çelişivor. Bir yandan hem İran'a hem Irak'a hem Kuveyt'e hem Suudi Ara- bistan'a güven vermek. hepsi> le eşit mesafede iş- biriiği \apmak mümkün değil. Bu yüzden Tür- kiye de çelişkiler içine sürükleniyor." Ecev it, Türkiv e'nin bu aşamada 1920-1930'lu yıHarda ve en zayıf dönemlerde olduğu gibi ken- di Ortadoğu politikasını belirlemesi ve dünyaya kabul ettirmesi gerektığini savunarak "199O'lı yıllann Türki\esi'nin gücü. 20'li 30'lu yıllardan kat kat fazladır. Türkiye maalesef bu gücünü de- ğerlendiremiyor" dedi. Ecev ıt. Kuzey Irak'ta ya- ratılan otonte boşluğundan sonra PKK'nin böl- geye yerleştiğıne \e bu bölge>i korumanın güç olduğuna dikkat çekerek. Türkiye'nin dennliği 20 kilometreye ulaşan bölgeyi denetimi altına alması gerektiğini bildırdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı AgâhOktav Güner de dün gazetecılere vaptığı açıklamada. hükümetin Kuzev Irak'taki gelişmeler konusun- da vetersiz kaldığını. cıddiyetsiz davrandığını söyledi. Türkiye"de bir dış politika skandalı yaşandığı- nı belırten CHP Genel Sekreterı Adnan Keskin. ABD'nin Irak operasvonlarının Türkiye've eko- nomik açıdan büvük zarar verdiğini söyledi. ANAP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek ise "Kuzey Irak'ta meydana gelen gelişmelerin gö- rüşülmesi için TBMM'nin olağanüstü toplantıy a çagnlmasristemiyleTBBM Başkanlığı'nabaş- \urdu. Çiller'in fîyaskosu Ankara'ya mesaj göndermiş • Baştarafı 1. Sayfada ler"in açıklamalannın tersıne ken- disiyle ABD Başkanı arasında te- lefon görüşmesi olmadığı da açık- ça ortava çıkmış oldu. Glinton"ın. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel ile de Irak'a hare- kât konusunda temasa geçmeme- yi yeğlemesi. Çekıç Güç'e e\ sa- hipliği yapan ve yanı başındaki I- rak'taki gelişmelerle yakından il- gili Türkiye'yi dışladığı vorumla- nna neden oldu. Tartışmab açıklama Çiller'in. ABD'nin Irak'a vö- nelik harekâtı başlatmasından çok kısa süre önce Türkiye'yi bilgi- lendirdiği önceki gün sabah saat- lerinde gazetecilere vaptığı açık- lamalann tartışmaya neden olan bölümünün tam metni şövle: "Bugün (3 eylül) sabah Başkan Clinton'dan aldığım bilgiler doğ- rultusunda \e daha sonra Ameri- ka'nın 16 hedefe yapmış olduğu müdahale ile birİikte Kuzey I- rak'taki durum > eni bir bo> ut ka- zanmıştır. (...) .Ancak, bugün (3 ey- lül) öğleden sonra geç vakit Bill Clinton iletekrartelefon görüşme- si yapacağım. Son değerlendirme- leri kendisinden alacağun." Çiller'in Clinton ile doğrudan temasta olduğu yönündeki açık- lamalar yapmasınakarşın. gerçek- te ABD'nin Ankara'yı muhatap almadıöının ortava çıkrnası önem- li bir dış politika skandalı olarak mtelendinldi. ABD'nin devre dışı bıraktığı Erbakan'ın, Irak'taki gelişmeler konusunda susmasını tercih eden Çiller'in başbakan gibi hareketet- me politikasını dün de sürdürdü- ğü gözlendi. Çıller. dün sabah Dı- şişleri Bakanlığfnda gazetecilere açıklama yaparken Clinton'dan "bizzat"geldiğini bıldırdiği mesa- ja yanıt olarak "Hükümetimizin görüşlerini aynca Savuı Clinton'a da ilettim" sözleriyle. Clinton ile yakın temasta olduğu izlenimini dün de ısrarla sürdürdü. Diploma- tik teamüle göre ise Dışişleri Ba- kanlığı kanalının kullanılarak hü- kümetlere mesajiarın iletilmesi- nin olağan bir uygulama olduğu bilinıyor. Diplomatlar alet edildi Çiller'in, önceki gün sabah sa- atlerinde Clinton ile gerçekte tele- fon görüşmesi vapmadığı halde diplomatlara ilginç bir talımat gönderdiği öğrenildi. Çiller'in. Dışişleri Bakanlığı »özcülük ma- kamına "Ch'nton ile telefon görüş- mesi vaptığımı teyyit edin" dediği öğrenildi. Oysa bir ülke başkanı ya da başbakanının normal koşul- larda ilgili ülkedeki muhatabını by-pass ederek Dışişleri Bakanı ile görüşmesi diplomatik teamüle aykın bir uygulama olarak değer- lendirildi. 'Saddam saldıracağını Türkiye'ye bildirdi' FLAT KOZLLKLL VVASHINGTON - Irak'ın. ülkenin kuzevine >önehk bir askeri harekâta girişebıleceğını Erbile vaptığı saldırıdan bir ^üre önce Ankara'ya diplomatik kanallardan bildirdiği belirlendi. Irak lideri Saddam Hüseyin Türk hükümetine gönderdiği mesajda. Kürdistan Demokratik Partisi Başkanı Mesud Barzani'nin davetine uvarak Cumhuriyet Muhafızlan'nın bölgeye ka>dınlacağını açıkladı. ABD'li bir yetkılı. Saddam Hüse\ın'in mesajında. "Harekat sırasında ikinci bir Kürt göçüne yol açacak ortamlar yaratılmamasına dikkat gösterecekleri" güvencesini verdiğini ve "topvekûn birsaldın ülmavatağını" bidirdiğinı kaydetti. Irak'ın çok dikkatlı davrandığı ve mesajda. "davet üzerine bölgedeki durumu kontrol altına almak amacıyla hareket edeceklerinin" altını özellikle çızdiği aktanldı. Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan diplomatik vetkili. Türkiye'nin Bağdat'tan aldığı mesaj üzerine. dunımu \\ashington'la değerlendırmeve başladığını söyledi. ABD'li yetkili, bölgeden ulaşan istihbarat ve Türkıye'nin uyansı çerçevesinde ABD'nin sorunun ulaşacağı bovutlan kestirmek için iki haftadır voğun bir çalışma gerçekleştirdiğini söyledi. Yetkili. şunlan söyledi: "Irak ordu birliklerinin her hareketi Çekiç Güç ve bölgedeki diğer istihbarat kaynaklarınca \\ashington'a anında ulaştınlıyordu. Saddam Hüsevin'in Kürt gruplan arasında çıkan çatışmada taraf olabileceği, istihbarat rapoıiarında avrıntılı biçimde yer alıyordu. Her şey ağustosun son haftasında netlik kazandı." Bu arada Bevaz Saray Sözcüsü Micheal McCurry de Kuzev Irak'taki sonınun ilk işaretlerini iki hafta önce gördüklerini belirterek "Saddam Hüseyin'e Kürtlere karşı girişeceği eylemlerin sonuçları konusunda uyarı mesajı gönderildiğini" bildirdi. ABD'li yetkili. Dışışlen Bakanlığf nın bölgevi yakından izleyen uzmanlarımn Beyaz Saray'a krizin sorumlusunun Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Celal Talabani olduğunu rapor ettiklerini bildirdi. Çekiç Güç'ün koşıılları değişiyor Arafat ve Netanyahu buluştu İsrail Başbakam Benjamin Netanyahu ile Filistin Devlet Başkanı Ya- ser Arafat dün ilk görüşmelerini gerçekleştirdiler. İsrail ile Gazze Şe- ridi arasındaki Erez sınır kapısında İsrail ordusuna ait bir baraka- da gerçekleşen görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında Ne- tanyahu, iki tarafın da. özerkliğin genişletilmesine ilişkin anlaşmayı uygulama karaıiıhğını dilegetirdiğini bildirdi. Netanyahu, "Bunun- la birlikte, güvenlik ve İsraillilerle Filistinlilerin malvariıklannın ko- runması ile iki tarafın ihtiyaçlanru hesaba katmamızgerekiyor" de- di. .Arafat ise "Taahhütlere karşılıklı uv ulmasını istiyoruz. Netanya- hu hükümeti ile işbirliği yapnıaya kararhyız" şeklinde konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -1- rak kuvvetlennin. Batılı ülkelenn koru- ması altında bulunan Kuzev Irak'a ge- çen cumartesi günü gırmeleri \e ABD'nin misilleme olarak Irak hedef- lerine hava harekâtı düzenlemelerıyle mev dana gelen gelişmeler çerçev esınde İncirlik'te konuşlu Çekiç Güç'ün ope- rasyon şartlarının da değiştiğı gözlenı- vor. ABD Başkanı Bill Clinton daYuna- nistan Başbakam KostasSinıitis'e gön- derdiği mesajda. Türkıye'nın anahtarro- lüne dikkat çekerken. Irak Devlet Baş- kan! Saddam Hüsevin'in Kuzev Irakta- ki tehditkâr hareketlerinın Çekıç Güç operasyonunun şartîarını önemlı ölçüde değiştırdiğıne dikkat çekti. Diplomatik kaynaklar, Cumhumet'e yaptıkları açıklamada, Clin- ton'ın Çekiç Güç'ün şartlan- nın şu nedenlerle değıştığini ımaet- mış olabıleceğine dikkat çektiler: - Irak harekâtı üzerine güvenlik nedenhlegeçicide olsaÇekiçGüç'ün kara unsurunu oluşturan Kuzey Irak'taki Zaho'da konuşlu Askeri Eşgüdüm Merke- zi (MCC) Silopi've taşındı. Böylece ABD'nin Saddam'ı Kuzev Irak'a vöne- lik harekâtlannda ca>dıncı unsurolarak görülen MCC artık bölgede varlık gös- termiyor. - Saddam Hüseyin kuvvetleri. Kuzey Irak'ta rakip Kürt gruplarından Kürdis- tan Yurtseverler Bırliğı'ne (KYB) karşı Kürdistan Demokratik Partısi'ne(KDP) destek amacıyla bölgeye girerek denge- lerı bozdu. tivsa ABD. Saddam ve ra- kıp Kürt grupİan arasında v a da bunlar- dan bınsivle kurulacak askeri ittıfakın Saddam'ı cesaretlendireceği ve prestij kazanmasına v ol açacağı düşüncesinde. Türkive'nin tersine ABD. Saddam ile Kürt gruplan arasında olası bir diyalo- Su cesaretlendirmek istemıvor. Sulu kar Gok güruttulü G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Çöl Sarması... Son durumun yorumu karışık. Yaklaşımlarşu baş- lıklar altında özetlenebilir: - Clinton'a seçim öncesi bir "başarı" gerekiyor- du. Irak'ın bombalanması bundan başka bir şey de- ğil- - iran'ın Kuzey Irak'taki etkinliği artınca, ABD, Bar- zani'nin Saddam a yaklaşmasına göz yumdu. - Saddam oyuna getirildi. Tam, petrol ihraç etme- ye başlayacakken böyle bir operasyona zemin ya- ratarak petrol gelirinden oldu. Yaklaşımlar çeşitlendirilebilir. Ortadoğu'daki sa- vaşlarda, gerginliklerdehepsonuçlartartışılıyor. "Ne- den"e geldiğimizde karşımıza tek sözcük çıkıyor: - Petrol... Dünya petrol rezervlerınin üçte ikisi Ortadoğu'da. Petrol, hâlâyeryüzünün en önemli gücü. Gelişmiş ül- kelerin bu gücü elinde tutmak için savaştan darbe- ye, dostluk gösterisinden ülke bölmeye kadar yap- mayacağı şey yok. Ortadoğu'da en büyük petrol kaynağı, Suudi Ara- bistan'dan sonra Irak'ta. Dünyanın petrol kaynağı zenginı ilk beş ülkesi şöyle: Suudi Arabistan 35.7 milyar ton, Irak 13.4, Kuveyt 13.3, iran 12.2, Birleşik Arap Emirlikleri 11.9... Gelişmiş ülkelerin hiçbiri kendisine yetecek petro- le sahip değil. Hemen tümü, Ortadoğu'ya baglı. O zaman ne yapmak gerekiyor? İki seçenek var: - Ortadoğu ülkeleriyle ticari kurallar içinde pazar- lığa oturup olabildiğince iyi avantajlaria petrol sağ- lamak. - Ortadoğu ülkelerini güdümlü hale getirip istedi- ği fiyattan istediği kadar petrol satın almak. Yüzyılm başından beri, ikinci yol benimseniyor ve uygulanıyor. Petrol, ekonomik gücünü yitirene dek, Kuzey I- rak'ından Yemen'ine kadar Ortadoğu kanşmaya de- vam edecek. Bu, konunun genel görünümü. Kuzey Irak'a gelir- sek... Yüzyıhn başında, Birinci Dünya Savaşı'nda, Ingi- liz Savaş Bakanı M. Hankey, Dışişleri Bakanı A. Bal- faur'a yazıyor: "...Ilerideki savaşlarda petrol bugünkü durumdan daha fazla önem kazanacak. Büyük mikîarda petrol bulabileceğimiz yer Mezopotamya'dır. Savaştan beklediğimiz birınci hedef, bu bölgeyi kontrolümüz altına almaktır." Bu öngörüde bulunmak için ne bakan olmaya ge- rek var ne kâhin. Ingiltere bölge politikasının temellerini bu emelle- re dayadı. Ama, ABD daha baskın çıkıp onu dışladı. Sonra, SSCB bölgede güçler dengesini zorladı. 1990'larda SSCB de dağılınca, ABD bölgenin en et- kin gücü haline geldi. Körfez Savaşı ABD'nin bunu tüm dünyaya ilan etmesi olarak da yorumlanabilir. Bu tabloda Türkiye'nin yeri ne? Yanıtı basit; ABD'nin gösterdiği yer... Dostum Targıt... Arkadaşım Çillery... 1991 'de Ürdün, ABD'ye hafıf kafa tutup, "Ben se- nin istediğinper şeyiyapamam" deyip pek çok ta- viz kopardı. Özal ise Bush'un sesini duyar duymaz, petrol vanasına yapışıp kapattı. Bugünkü tablo gös- teriyor ki, o gün 27 koyup sıfır aldık. Tam, Kerkük-Yumurtalık boru hattı açılacaktı, koy- duğumuz 27 karşısında yarım alacaktık ki şimdi, "O da yo/c" diyorlar. O dönem Bush'un, "Dostum Targıf'ı vardı. Budö- nem Clinton'ın, "Arkadaşım Çillery"s\ var. Bilgisayarlardaki satranç oyunlarında genellikle beş seçenek vardır. Satrancı iyi biliyorsanız daha zor, acemiyseniz daha basit olanını seçersiniz. ABD de ülkelere göre oyun seçiyor. Orta Amerika'da doğrudan oynuyor. Istediğini, "Ben bunu seç/yorum" deyip iktidara getiriyor. Afri- ka'da kanlı oynuyor. Istediğini silahlandınp ötekini yok ediyor. Türkiye gibi ülkelerde de istediğinin imajını parla- tıyor, iktidara getiriyor. ABD bu çokyüzlü yüzsüzlüğüne bir ad takıp ya- sallaştırıyor: Reelpolitik... Bizimkinin adı ne? Bedelpolitik... Öde Türkiyem öde... TEŞEKKLR 31.07.19% tanhinde Haseki Hastanesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde gerçekleştirilen başanlı ameliyatım v e tedav imde gösterdikleri olağanüstü özen ve ılgilen için. Prof. Dr. CİHAT BAKAY. Dr. ECE SALİHOĞLU, Dr. TİJEN ALK.\N, Dr. TA.MER TURAN, Dr. MUSTAFA GÜDEN, Dr. MEHMET ALİ YÜKSEK, Dr. AHMET ÖZKARA, Dr. AHMET DLVENTAŞ, Dr. MUSTAFA ÇALIK'a, Haseki Hastanesi Kardiyoloji Enstitüsü 6. Servis personeline ve yakın dostlugunu hıç bir zaman esireemeyen ablamız. Prof. Dr. NÜRA_N YAZICIOĞLU'na teşekkürü borç bılırim. FAHRETTİN YÜCEL TURKOGLU GRUBU SÜPERMARKET" HARDOX\*î WELDOX LEVHA SAÇLARI IÇ ANADOLU YETKİLİ BAYII HARDOX: Aşınmaya dayanıklı levha saçlar- WELDOX : Esnemeye dayanıklı levha saçlar TÜRKOĞLU GRUBU MRK.: 32. Sok. No: 65-67 OSTİM -ANKARA TEL: 0.312. 385 32 83 - FAX: 354 17 97
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear