25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yöneünenı. Orhan Krinç • D15 Habcrler Ergun Balcı • Islıhbarat Yılçm YayuıKunılu tUuınSdçnklBaşkan) Ankara Temsılcısı MusUfa Balbay • Haber Mûdürü: MüesseseMüdürü:ErolErknt#Ko- MEDYA C: • Yönetım MEDYA G: • Genel Yayın Koordınatorü llikmct Ç«kır • Ekonomı Bülent Kızanlık • Kultür Orhan Erinç, OkUy Kırtböke. Doğan Atan Atatürk Bulvan No: 125. Kat.4, Bakanlıklar- ordınatör Ahmet Konılsan • Kurulu Başkanı-Genel Yonetım Knnılu Ç e t i n k a y a • Yazıışlerı Müdürlen: H»nd»nŞenkökcn • Spor Abdulkadir Yicelman Özgeo Acar, Hikmet Çeünkaym, AnkaraTel 4195020(7hat), Falcs: 4195027 •izmırTem- Muhasebe Bülent Yener • Idare. Müdûr Gölbin Erdnran Ba$kam - Geoel fbrahim YlldlZ J)inç Tayanç (Sorumlu) • Makaleler. Sami Karaören • Çevın. Seyfettin Şâkna Soner, Ergun Bafcı, Dinç sılcısı:SenUrKlzık,RZıyaBlv. 1352 S.2/3Tel:4411220, Hiseyta Gûrer • Işletme. Önder • Koordınatör. Reha Müdur Cstin Ak- • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Tnrh»n • Dûzeltme Abdull.h\azıcı»Bılgı-Bel- Tayanç, İbrahim Yüdız, Orhan Faks:4419117#AdanaTemsılcısı.Ç«tinYiğenoğhı,Inöoü ÇeHk^Bılgı-lşkmNfUlİMİ^Bıl- Iptman • Genel Müdür men • Murahhas • Görsel Yönetmen: Fikret Eser ge Edibe Buğrı • Foloğraf Erdoğan Köseoğlu Bursah. Mustafa Balbay. Cd 119 S.No:l Kat:l,Tel. 3522550, Faks. 3522570 gısayar Sıstem Mürüvtt ÇBer Yarduncıst Mine Akdağ uye Bora Göoenç Yayimfsvan ve Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın ve Yavıncıhk A 5 Türkoca&Gid 39 41 Cağdloğhı 34334 istPK 24« Istanbul fel (0/212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0/212)513 85 95 3EYLÜL1995 lmsak: 4.55 Gûneş: 6.25 Öğle: 13.11 tkindi: 16.48 Akşam 19.42 Yatsı: 21.06 MEDYA C Tel: 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks-5118466 IMumcu anıtf protestosu • lstanbul Haber Servisi- CHP Şişli ilçe örgütü, "demokrasi şehidi" Uğur Mumcu'nun Harbiye'deki anıönın bakımsızlığını protesto ederek yeni ve kalıcı bir anıt yaptıracaklannı açıkladı. Anıtın önûnde yapılan protesto eyleminde, Osmanbey'deki ilk yerinden Büyükşehir Beledıyesi'nce kaldınlan anıtın, Harbiye Kavşağı'na alelacele ve kınk dökük bir biçimde yerleştinlmesi kınandı. bilirkifi • İstanbul Haber Servisi - Çevre Bakanı Rıza Akçalı, Şile Karakiraz Köyü'ndekı çöp toplama alanı ile ılgili olarak son günlerde çıkan tartışmalar üzerine, Istanbul Valiliği ve Çevre Bakanlığı tarafından oluşrurulan bilirkişi heyetinin bölgeye gönderildigini söyledi. Akçalı, heyet tarafindan alınan su örneklerinden elde edilecek rapor sonucunda, söz konusu bölgede, insan sağlığına zarar verecek boyutta olumsuzluk var ise gereğinin yapılacagını söyledi. Habaş kapatriıyop • tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aliağa'da çevre kirleticilerinden birisi olan Habaş, pazartesi günü kapatılıyor. Izmir Valisi Kutlu Aktaş tarafından kapatılma tarihi sûrekli ertelenen fabrikanın, gerekli önlemleri yerine getirmeyince kapatılmasının kararlaştınldıgı öğrenildi. Fabrikanın, toz tutma tesisiyle ilgili hazırlanan planı yerine getirene kadar, kapalı tutulacağı bildirildi. Öğretmenter için M B AKademisi • tZMİR(AA)-Milli Eğitim Bakanlığı'nca, "iyi öğretmen yetiştırmek" amacıyla kurulacak akademide. öğretmen adaylanna pedagojik formasyon verilecek. Eğitim fakültesi mezunlannın sınavla alınacağı, 4 yıl önce çahşmalanna başlanan "MEB Akademisi" ile ilgili projenin tamamlanmak ûzere olduğu bildirildi. îlk mesleki uygulamalannı da akademide yapacak olan öğretmen adaylan, daha sonra görev yerlerine atanacakJar. Twn ve Jerry7 düşmanhğı • KUVEYT(AA)- Küçükler kadar büyûklerin de izlediği "Tom ve Jerry" ve "Temel Reis" gibi dünyaca ünlü çizgi filmler, Kuveyt'te büyük tepki görûyor. Bu çizgi fılmlerin "şeytansı" etkilerinin giderilmesi amacıyla Kuveyt'te dini içerikli bir çizgi film hazırlandı. Kuveyt Islam Dünyası Komitesi, kısa metrajlı olarak "Salam'ın Yolculuğu" adlı çizgi filmin, Kuran-ı Kerim'den yola çıkılarak hazirlandığını ve bir Arap çocuğun maceralannı anlattığını belirtti. Yeni sınav hakkı • ANKARA (Cumhuriyet) - Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, mezuniyet için yeterli kredisi bulunmayan, ancak 1995 ûniversiteye giriş sınavında bir yûkseköğretim programına yerleşen açıköğretim lisesi öğrencilerinden en çok 18 krediye kadar eksiği bulunanlara bir sınav hakkı daha verildigini söyledi. Sınava katılmak isteyen öğrencilerin 8 eylül cuma günü çalışma saati bitimine kadar Ankara'daki Film, Radyo ve Televizyon Eğitim Dairesi Başkanlığı'na (FRTEB) başvurmalan istendi. Bazı çocuk yuvalannda 4-6 yaş grubu, Kuran hocalan tarafından eğitiliyor Abeceden önceeli£baÖZLEM YÜZAK Türkiye'de kalıcı bir eğitim politikasının oluşturulamaması, bu alandaki boşluğun. ideolojilerinı eğitimin önüne geçiren ke- simlerce doldurulmasına yol açıyor. Işin içine oy toplama kaygılan da ginnce, İsla- mi kesime venlen pnm, anaokullanna ka- dar uzanıyor. Yasalardaki boşluklar ve ye- tersiz denetimi firsat bilen birçok çocuk yu- vası, anaokul ve çocukbakım evi, abece- den önce elifba öğretmeyi uygun görûyor Kuran'ın ve namaz surelennın ezberle- tıldiği, çocuklara oyun içinde lslami bilgı- lerin, cennet ve cehennemin öğretildiği bu merkezlerde başörtûlü öğretmenler hizmet veriyor. 3-4 yaş grubundakı çocuklar yer minder- lerinde eğitim görürken, 4-6 yaş grubu, anaokulu eğitiminin yanı sıra Elifba (Arap alfabesi) öğreniyor, hafizlıktan gelme Ku- ran hocalan tarafindan eğitiliyorlar. Ücret- leri, laik ve çağdaş eğitim veren ilkokul ön- cesi kurumlann ücretinden biraz daha dü- şük olan bu merkezlerde ödemelerde de çe- şitli kolaylıklar sağlanabiliyor. Bakanlığa bağlı değiller lstanbul'da Fındıkzade semtınde Can Kardeş Çocuk Köşkü "Hangi bakanhğa bağhsınız" sorusunu "Anaokulu eğitimi ile biriikte Kuran eğitimi de verdiğiraiz için hiçbirine bagfa değiiiz. Sadece Maliye'ye ka- yıtiryız ve vergiınizi veriyoruz" şeklinde ya- nıthyor. Can Kardeş Çocuk Köşkü'nün yetkilile- rinden psikolog Ayşegül GüreMi, "Milli Eği- tfan Bakanhğı'na bağlandığımız an müfettiş- ler gefir ve çauşmamıza izin vermezler" der- ken, daha sonra, yine bir veli olarak görüş- tüğümüz Bahçelievler'de yeni hizmete açı- • Kuran'm ve namaz surelerinin ezberletildiği, çocuklara oyun içinde lslami bilgilerin, cennet ve cehennemin öğretildiği bazı çocuk yuvalannda başörtûlü öğretmenler hizmet veriyor. lan Özel Merve Çocuk Yuvası yetkilisi, Mil- li Eğitim Bakanlığına bağlı olduklannı, an- cak "endişeienmememizi", müfettışler tara- fından denetimolsadakendilennin "herşe- yi ayariadıklarını ve hiçbir sorun çıkmaya- cağım, /aten öğretmenlerin hiç çekuimeden başörtûlü dolaş&klanru" vurguluvor. Aldığımız bu bılgiler ışığında, lslami ke- simin laik olmayan bir eğitim sistemini da- ha büyük kitlelere yayma girişimleri artar- ken, Türkiye'nin çağdaş eğitim konusunda belli verutarlı bir politikasının olmadığı da bir kez daha vurgulanmış oluyor Denetim >^pılamıyor Görüşlenni aldığımız çağdaş ve laik eği- tim veren yuva ve okul öncesi kuruluşlann yetkilileri de "kaçak olarak açılan eğitim kunımlannın varlıklanndan, ka>itlaruıda yer almadığı için ilgili bakanlıklann haber- dar olmadıklannı ve bu yüzden herhangi bir denetim \apılmadığını" belırtiyorlar. Gelelim Istanbul'dadinı eğitim veren ço- cuk yuvalannda ne tür çalışmalar yapıldı- ğından bırkaç örnek vermeye. Istanbul Kartal 'da bir çocuk yuvası. Özel Erkal Anaokulu Müdiresi Emine Hanım. çocuklara ağırlıklı olarak lslami eğitim ver- diklerini vurguladı. Bu eğitimi nasıl verdik- lerini ise şöyle anlaftı: Biz 3-4 yaş arasın- daki en küçük çocuk grubuna lslami, oyun içinde öğretiyoruz. Oyunda ceza alan ço- cuğa dua ezberletiyoruz. tlahi içerikli mü- zik, ve Peygamber'in yaşamını konu alan tiyatro oyunlan öğretmeye çalışıyoruz. Can Kardeş Çocuk Köşkü'nün yetkilile- rinden psikolog Ayşegül Güreldi ise çocuk- lan sıkıp bunaltmadan bir dini eğitim plan- ladıklannı belirterek şöyle diyor: "Ömeğin tahtaya seccadenin S'sini yan- yoruz. Çocuklara harfleri bo\a>arak öğre- tiy«ruz. Ders saatleri uzun hıtulmuyor ve ço- cuğa bunalmadan dini eğitim verilhor. Her sırufta iki öğretmen bulunuyor. Biri eğhim- ci, diğeri Kuran hocasL Sureler yine toplu eğitim tarzında olduğu için çocuklar bunu oyun gibi kabul ediyorlar. Birbirleri ile ya- nş edercesine ögrenmeye çahşıyoriar ve çok güzel sonuçlar almıyor. Çocuklar mahreci iyi öğrensinler drye Kuran öğretmenlerimi- /jn hafız olmalannı tercih ediyoruz." 15 yıldır eğitimini sürdûrûyor "Ne Milli Eğitim ne de Sağhk Bakanb- ğı'na bağlı olmadan nasıl faahyette buluna- bUiyorsunuz" sorusuna ise verilen cevap, "Kuruluşumuzda anaokulu eğitimi fle bir- iikte Kuran eğitimi de verileceği için farkh bir pozisyonu var" oluyor ve Fatih semtin- de bu işe ilk başlayanlardan biri olan ve 15 yıldır bu şekilde eğitimini sürdüren Fevzi- ye Hanım Çocuk Evi örnek gösteriliyor: "Bu şekilde eğitim veren yuvalara bir ba- kın, hiçbir bağımlılıklan yok. Nonnal biriş- yeri görünümUnde ve hiçbir riski yok. Ve ta- bii Milli Eğitim'den denetim de yok." Konuştuğumuz bir diğer yuva da Bakır- köy'de. Özel Merve Çocuk Yuvası. Modern metotlarla. televizyon ve \ideodan da ya- rarlanılarak eğitim yapılıyor. Başörtûlü eğitmenler tarafından verilen eğitim elifba ile başlıyor. Arapça ve Ingilizce öğretili- yor. Namaz sureleri, oyun içinde Peygam- ber'in hayatı, Kuran'la ilgili temel bilgiler veriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı yuva yetkilisinin deyişiyle, "Bakanuğuı yu- valaria Ogfli obuı boşluğundan yararlanıkn- ğı için herhangi bir müfredat yok". Bakan- lık müfettişleri tarafından "denetim" olu- yor ama_"kendilerinin bunu idare ettikleri- ni ve hiçbir şeküde sorun çıkmadıgını" be- lirtiyorlar. Yasalboyut lşin yasal boyutuna gelince, Türkiye'de çocuk eğitimi konusunda hizmet veren özel kuruluşlar yalnızca Milli Eğitim Bakanlı- ğı 'na bağlı olarak hizmet vermiyorlar. Özel Ogretim Kurumlan Kanunu'nun 625 sayı- lı yasasına göre açılan kuruluşlar Milli Eği- tim Bakanlığı tarafından denetlenirken, 2828 sayılı yasa çerçevesinde açılan özel eğitim kuruluşlan Devlet Bakanlığı'na bağlı Sosyal Hizmetler Genel Müdürlügü tarafindan denetleniyor. Bunlann yanı sıra 657 sayılı kanunun 191. maddesine göre bakanlık çalışanlan- nın çocuklannm eğitimi, 1580 sayılı Bele- dıyeler Kanunu'na göre belediye çalışanla- nnın çocuklannm eğitimi, 1475 sayılı lş Kanunu'na göre de 300'den fazla kadm iş- çi çalıştıran işyerlerindeki çalışanJann ço- cuklannın balam ve eğitimleri söz konusu kurumlar tarafından karşılanıyor. Bu eğitim hizmetini veren kuruluşlann denetiminde ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın herhangi bir yetkisi olamıyor. Kısacası özel öğretim kunımlannın Türk Milli Eğitimi 'nin ve kal- kınmaplanlanrun hedef ve ilkelerine uygun olup olmadığı belirlenemiyor. Öğrenciler yine kara önlükler, gri pantolonlar, lacivert ceketlere bürünecekler Gönlünce giyinmek sona erdi Çocukbnınızı özgûr gi\ silerie görsek, daha mutiu olmaz mıydık, bahçedeki farklı çiçekleri st> redercesiııe. CEMİLİPEKÇİ Merhaba, Her eylül ayına girdiğimizde içimi çocukluğumdan beri tari- fı mümkün olmayan bir sıkıntı kaplar. Okullann açılış zamanı gel- miştir. Bu yaşımda ben de tek- rar başlayacakmışım gibi heye- canlanınm tüm çocuklarla be- raber. Yaz bitmiştır, gönlünce giyin- mek sona ermiştir. Okumanın, öğrenmenin keyfini kaçıran o kara önlükler, gri pantolonlar, lacivert ceketler veya benzeri tüm çocuklann aynı ve bütün se- ne boyunca değişmeden giymek mecburiyetinde olduğu ünifor- malan üzerlerine geçirmek zo- runluluğunda kaldıklan günler başhyordur. Neden aynı kahp Neden çocuklanmızı aynı ka- lıpta ve görüntüde görmek ıste- riz? Bu onlara neyi öğretecektir bir tûrlü anlayamamışımdır. Her çocuğun birbirinden farklı yapısı, rengi, coşkusu ne yaparsanız yapın zaten saklana- maz; her ne kadar siz onlan ay- nı kalıp içine soksanız da. Çocukluktan başlayan bu şe- kilcilik baskısı, benim gibi tüm geçmişin ve şimdinin çocukla- nnı isyan ettirmiştir eminim. Şu anlamsız üniformalan giy- meye zoriamanın yerine ordann içlerinden geldiği gibi kendile- rini ifade etmelerine müsaade etsek, bir smıf dolusu tahta be- bekler gibi, ama gönülleri yaşa- mın coşkusuyla dolu çocuklar yerine rengarenk özgür giysiler içinde çocuklan görsek bizler de daha mutlu olmaz mıydık, bir bahçedeki farklı çiçekleri seyre- dercesine. Öğrenmenin, bilginin üzerle- rindeki çullarla ne ilgisi var. On- lara daha yaşama başlamadan şekilciliği öğretmek yerine sev- giyi, özgürlüğü, öğretmek daha anlamlı vegerekli değil mi? Belirli bir yaştan sonraki is- yanlan, belki daha kendilerini doğadan ayırt etmeye başlama- dıklan o küçücük yaşlannda on- lan renklerden. sevdikleri örtü- lerden koparmaktan geliyor kim bilir? Saçı uzunmuş, yok kulağında küpe varmış, yakası açıkrruş, iyi talebe düzgün ünifonnası için- de olumıuş. Böylesi bir karar için artık bence çok geç, nere- deyse ikibinli yıllara dayandığı- mız şu günlerde. Bırakalım çocuklanmız im- kânlan ve istekleri doğrultusun- da giyinsinler. Her yıl hem ailelere hem de çocuklara bu azabı yaşatmaya İamsenin hakkı olduğunu san- mıyorum. İyi talebe veya disip- linli büyütme adına çiçekler gi- bi kendilerini özgür hisseden çocuklara öğretecek o kadar çok şey varken... Okul bilgi alma yeridir, yaşa- ma sanatını ögrenmeye başla- nan yerdir; şekilcilikle başlayan öğreııim şekilcilikle sürer ve biz dûnyayı hâlâ şekillerinden dola- yı zaman zaman suçladığımız veya şekillerinden ötürü aldan- dığımız insanlarla doldururuz eğerbu giysi özgürlüğünü kısıt- layan düşüncelerimizi ve karar- lanmızı değiştirmezsek. Şekilcilikten uzak yaşamın kendi kadar renkli, düşün- celerimiz kadar özgür bir pazar dileğiyle... Fransa'run nükker denetnelere yemden baslamasıru protesto gösterüeri süriiyor. 19 ayhk Magee de, Sid- ney'de yapılan nükleer karşıtı eyleme kaülanlar arasm- daydL (Fotoğraf: REUTERS) Greenpeace, gemilerîne özgürlük istiyor Haber Merkea- Greenpeace (Yeşil Banş) örgütü, önceki gün, Fransız Polinezyası'ndaki Mururoa Takımadalan açıklannda Fransız donanması tarafindan el konulan iki gemının ve mürettebatının serbest bırakılmasını ıstedi. Fransız donanmasınca alıkonulan Rainbow VVarrior ve Greenpeace gemılennde 5 de Amerikalı bulunduğu bildirildi. Yeşil Banş örgütünce dün Washington'da yapılan açıklamaya göre, tutuklanan Amerikalılar arasmda bir Demokrat parlamenter de bulunuyor. Greenpeace tarafindan yayımlanan açıklamada, dün Rainbow Warrior (Gökkuşağı Savaşçısı) gemisine çıkan Fransız komandolann, geminin telsiz sistemlerini tamamen tahrip ettiği belırtilerek telsiz operatörü Tim Gorter'nin gizli bir cep telefonu sayesinde gemiyle temas kurulabildiği kaydedildı. Açıklamada, "Fransa'dan Rainbow VVarrior ve Greenpeace adlı gemflerin serbest bırakılmasuıı istiyonız. Greenpeace gemisL uluslararası karasulannda durdurulmuştur" denildi. Fransa Savunma Bakanı Cbaries Millon, gemilerin, Mururoa dışında bir limana götürülerek uzun bir süre alıkonabileceklerini açıkladı. Fransız donanması önceki gün, Rainbovv Warrior ve Greenpeace adlı tekneleri, Mururoa Takımadalan 'nın çeyresinde yasak ilan edilen 12 millik bölge içinde durdurmuş ve ardından komandolar gemilere çıkmışlardı. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı 'ndan Greenp«ace'in tutuklanan 5 Amerikalı konusunda bir açıklama yapılmadı. Greenpeace ve Rainbow VVarrior gemüeri, Fransa'nın Mururoa Takımadalan'nda nükleer denemelere yeniden başlamasını engellemeye çalışıyorlardı. BritannicaMan Tüıtçe eğitnıı kasederi Istanbul Haber Servisi - Bntannıca Educational Corporation'un video eğitim kasetleri, milli eğitim sisteminin hizmetine girdi. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Daire Başkanlığı'nın 22 ağustos tarihli, 4134 sayılı karanyla okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine önerilmesı uygun bulunan eğitim kasetleri, hem Ingilizce hem de Türkçe olarak piyasaya sunuldu. Oğrenci ve öğretmenlerin • hizmetine sunulan 10 video kaset seti, "Temel Bilimler", "İnsan Vücudu ve Sağlık", "Genel Coğrafya ve Çevre", "Hayyanlarve Bitkiler", "Bilim ve Teknoloji" gibi konu başlıklan taşıyor. Britannica eğitim setlerinde konular işlenirken hiç yazım kullanılmarruş, baştan sona gerçek çekim, grafik çizim ve video efektlerle görsel eğitimin tüm olanaklanndan yararlanılmış. Eğitimcilerin, bu kasetlerden özellikle güç konulann anlatımında büyük yarar sağlayacaklan, öğrencilerin ise en karmaşık konulan bile görerek en kısa sürede öğrenebi lecekleri belirtiliyor. Son günlerdeki SİT tartışmalan yeni sloganlan gündeme getiriyor: Içinizdeki rant eanayarını durdurunOKTAYEKtNCİ Geçenlerde, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Atakule'yi satışını ko- nu alan bir televizyon programında. Belediye Başkanı MeÜh Gökçek'le biriikte kulenin mımannın da görüş- lerini aldılar. Gökçek, satış gerekçesıni, son gün- lerin tartışmalı projesi olan "kent içi köprülü kavşaklann" yapımına para- sal kaynak yaratmak şeklinde açıklar- ken, bu uygulamaya karşı çıkan ve da- va açan Mimarlar Odasf ndan da ya- kındı. Ardından da Atakule'nin mi- manna ne düşündüğünü sordu. Mimar Ragıp Buluç'un yanıtı, as- lında sadece Gökçek'i değil, ülkemiz- de çağdaş kentleşme denince hep şu gökdelenlerle doldurulmuş "mo- dem"(!) metropollere öykünen, kültü- rel duyarlılıktan yoksun diğer kesim- Ieri de oldukça memnun edecek tür- dendi. Ankara'ya ve Ankara halkına arma- ğan olarak tasarladığı binasının şimdj bir "rant kulesi" olarak satılmasına pek de aldırmadığı anlaşılan mimar Buluç, kentin meydanlannı viyadük- ler altında ezerek demokratik toplum- sal yaşamın açık mekân kültürünü de yok etmeye niyetlenen Gökçek'e şu- nu tavsiye edıyordu: "Hong-Kong'dan yeni döndüm. Si- zin imkânınız var. Bu kavşakiara ve yüksek binalara karşı çıkanlan alın, onlan da Hong-Kong'a «ötürün. gez- dirin. Şehrin ne olduğunu görsünler_" llginç olsa gerek. "miDryetçi ve şe- riatçı" Melih Gökçek'le "liberal ve modernist" bir mimanmız arasındaki böylesi bir görüşbırliğine tanık oldu- ğumuz günlerde. Akdeniz ülkelerin- den ve Avrupa'dan ûlkemize gelen mımarlık öğrencileri de "şehrinneol- duğunu" görmek için büyük kentleri- mizdeki gökdelen bölgelerinde değil, Anadolu'daki tarihsel kent dokulann- da dolaşmayı yeğliyorlardı. Kısa adı UMAR olan Akdeniz Mi- marlar Birliği'nin yaz okulu çalışma- lan nedeniyle Türkiye'de bulunan de- ğişik ülkelerdeki mimarlık fakültele- rinin öğrencileri, örneğin İzmit'teki katlı kavşaklar ve yüksek apartmanlar yerine kentin yüzlerce yıllık geçmiş uygarlık binkimini yansıtan tanhi ya- maç bölgelerinı inceleme alam olarak • Tarihsel kent dokusunu inceleyen öğrencilere destek olduktan sonra geçenlerde düzenlediği Heykel Sempozyumu nedeniyle de duyarlı çevrelerin övgülerini alan Izmit- Saraybahçe Belediyesi, Koruma Kurulu'nun son StT karanna karşı iptal davası açarak söylemiyle çelişen tutumlar içerisine girdi. seçmişlerdi. Benzer şekilde yine U- MAR'a bağlı bir başka ögrenci guru- bu da Gaziantep'te kollan sıvamış, gü- nümüzün dev grosmarketleri yerine 17. ve 18. yüzyıldan kalma iç avlulu büyük eski hanlann rölövelerini çı- kartmaya koyulmuşlardı. Üstelik, "bilgisayar destekli" ileri çizim tek- niklerini de kullanarak... Acaba. yabancılar Türkiye'deki -hâ- lâ varlığı tümüyle yok edilemeyen- ta- rihsel kent birikimine ve eşsiz mima- ri geleneğe böylesine önem verirken, bizimkiler sahip olduğumuz bu değe- rin neden farkına varamıyorlar. Örneğin yurtdışına da sıkça çıkarak "görmiiş, geçirmiş"ın.sanlanmız ara- sma katılan işadanîlanmız ve politika- cılanmız, tıpkı Atakule'nin miman gi- bi "çağdaş şehir T 'denince neden hep New-York'u ToİQw'yu halka anlatıyor- lar? Sözgelimi Avrupa'nın tarihsel kimliğini bütünüyle koruyan kentle- rinden ise sadece kapalı dost sohbet- lerinde ve "enteJortamlarda" söz edı- yorlar? Kim ne derse desin, bu tutumun kö- keninde artık Türkiye'yi açıkça kasıp kavurmaya başlayan rant ekonomisi- nin ve buna bağlı olarak hızla gelişen "rant küHürünıin" egemenligı yatı- yor. Her biri, öyle yüzlerce falan da de- ğil, binlerce yıllık yerleşme geleneği- ne ve mimari birikıme sahip kentleri- mizin kimliğini korumak, tüm ekono- mik ve siyasal geleceğini kent yağma- sına bağlayan rantıyeler için korkulu rüyalann başında geliyor. O nedenle de artık kimse. "Ben Ve- nedik'ten geMim, ben Roma'dan gel- dim, ben Paris'ten geldün_" demiyor Tek kutuplu yağma dünyasının Uzak- doğu'daki sömürge metropollerinden iştahla fotoğraflar çeken hemen her- kes, Türkiye'ye ayak basar basmaz ko- rumacılan "ükd" ilan edip amaçlan- na en uygun düşecek şekilde o yapay kentlerdeki gördüklerini anlatmaya baslıyorlar... lşte bu duyarsız tutum ve propagan- dalar, birbaİcıma Türkiye'deki "yapay kentteşmeye" de en çarpıcı örnekler- den birisi olan İzmh'te ne yazık ki ye- niden etkili olmaya başladı. "YenJden" diyorum, çünkü önceki yıl başlayan İZEYAP (Izmit Evlerini Yaşatma Projesi) kampanyası ile bir- likte kentteki hemen tüm demokrat ve aydın kesimler elde kalan son tarihsel ve doğal zenginlikJerin korunması için seferber olduklannda, artık bu talihsiz yerleşmeyi imar yağrnasına daha faz- la tutsak etmemek düşüncesi de yerel yönetimde ve kamuoyunda büyük destek görmüştü. Yine IZEYAP'la başlayan umutlu ve coşkulu süreç içinde tarihi sokak- lann ve eski ahşap evlerin restorasyo- nuyla yetinilmemiş, kent merkezinde "küftûr ve sanat alanlarT, "ressamlar sokağı" vb. düzenlemelerle biriikte an- tik Nicomedia'nın da uygarlık kimli- ğindekı yeri \oirgulanmaya başlanmış- tı. Nitekim, tzmit'teki bu olumlu geliş- meleri ve duyarlı ortamı da değerlen- diren Koruma Kurulu. İZE YAP'la el- de edilen birikimi dayanak alarak, 1980'li yıllarda daraltılan SÎT smırla- nnı yeniden tarihe ve kültüre saygılı bir şekilde genişletti.. lşte ne olduysa, Koruma Kuru- lu'nun 10.6.1995 tarihinde aldıp>\ 3785 sayılı bu son karannın ardındar, oldu. IZEYAP'la başlayan ve 1993'ten bu yana süren "sihir" sanki bozulmuş, kentin uygarlık değerlerinin korunma- sında "söylemden uygulamaya geçiş- le" biriikte bu konudaki "samimiyet düzeyi" de açığa çıkmıştı. • Tüm geleceklerini imar rantma bağ- layan çevreler, yerel yönetim üzerin- deki baskılannı yoğunlaştırdılar. StT karannın "İzmit'in gelişmesine engei olacağı" şeklindeki artık şu çok duyu- lan gerekçekler sıkça dile getirihneye başlandı. Sonuçta Izmit'in antik Nico- media kenti döneminden bu yana üç bin yıllık geçmişini banndıran alanlar- la ilgili SİT karanna Saraybahçe Belediyesi iptal davası açtı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear