23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
„ 2 EYLÜ- 1995 CJMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 11 ANKARA kulisi Konuş... D ışişleri Bakanı Erdal Inönü, Sırp sadırganlann onlarca kişinin clümüyle sonuçlanan saldınsı üzerire, Bişkek'te kaidığı otelde basın tcplantısı düzenleyerek, Türkiye'nin artK "NATO ve Çabuk Mukabele Gibü'nün karşılık vermesini beUediğini" vurguladı. Ardından gazeeciler, Inönü'yü soru yağmuruna tutular: - Yapmalannıbekliyorum demek yeterii mi? - Dönüp doiaşo kabahati bize getirmeyin. Orada güç olan biz değiliz. Orada güç var, kumandanı var. O kumancanın şimdi karar vermesi gerekr. Bu kumandan yapmazsa, o zaman kumandana soranz 'Niye yapmadın' diye. - NATO nezdinde bir girişim var mıydı? - Teşekkür edeim, yine dönüp IŞIK KANSU dolaşıp bize getiriyorsunuz işi, ama onu yapmayın. Bunu yapın diye yazarsanız, onun faydası olur. - Yapmazlarsa ne yapacaksınız? - Işte önce "Yapın" diye yazın bakalım. Çünkü daha yapın yapın derken, yapmazsanız şöyle olur derseniz, yapmama ihtimalini de beraber söylüyorsunuz. Bir mukabele istiyorsanız, mukabele yapın deyip kestirip atmak lazım. - Türk CumhuriyetJeri Zirvesj'ne katılan ülkelerin katılacağı bir ortak bildirge için öncülük yapar mısınız? - Hayır yapmam. Buradaki toplantı siyasi değil. Buradaki toplantının anlamı başka... Benim sizden ricam, olaya tepkinizi gösterin. - Tepkiye yanıt gelmezse ne olacak? - O zaman yine basın toplantısı yaparız, konuşuruz. - Meseta, şu anda toptenbdan çıktıktan sonra ABD Dışişleri Bakanı Cristopher'a telefonla ulaşmaya çalışacak mısınız? - Kusura bakmayın, benim öyle adetim yok. Şimdi çıkınca şurayı, arayacağım, burayı arayacağım diye söylemiyorum. Biliyorsunuz ki, bunlar, öyle söylemekle yapılamıyor. Hepsi düşünülebilir ve yaptıktan sonra söylenir. Ama, yapmadan evvel söylemiyorum. Herkesin bir yoğurt yiyişi var, ben öyle söylemiyorum. Şimdi söylenecek şey, mukabele etmelerini söylemektir, ben de onu söylüyorum. - ABD, Bosna'ya da Çekiç Güç kurma girişiminde bulunamaz mı? - Bunları Amerıkaya söyleyin. Olmuyor, Olmuyooor! C umhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kırgızistan'ın başkenti Bişkck'te yapılan 3. Türk Cumhuriyetleri Zirvesi'ne giderken, uçakta iç politikaya ilişkin sorularla karşılaşınca sitem etti: "Bunlar, Türkye'de tartışılıyor. Önümüzde Türk Cumhuriyetleri Zirvesi var. Manas Destanı var. Avrasya olayı var. Onları sorun. Öbür tartışmalan zaten yapryorsunuz." Demirel, Türk cumhuriyetleriyle ilişkiler ve Avrasya gerçeğinin kamuoyuna daha iyi anlatılması ıçin basından ve aydınlardan da yardım isterken, zirvenin, sabun köpüğü gibi kısa ömürlü olan iç siyasal tartışmalara ilişkin haberlerın gölgesinde kalmasını istemiyordu. Basın mensuplanna bir de, "çekilişsiz, kuponsuz" öğüt verdı: "Türkiye'nin, Adriyatik'ten Çin'e kadar ilgisine iyi bir sanlın. Sabahleyin çıkıp akşam biten haberierden, biraz uzun vadeliterine, uzun ömürlülerine kayın, oldu mu?" Demirel ile birlikte Bışkek'e giden gazeteciler genellikle zirveyle ilgilenmediler ya, dönüş yolunda iç politikaya ilişkin pek soru sormadılar. Sorular dış politika, hem de tam Demirel'in istediğı gibi, Avrasya, Türk cumhuriyetleriyle ilişkiler konusundaydı. Cumhurbaşkanı, doğrudan isim vermeden, Türk cumhuriyetleri arasındaki yakınlaşmadan Rusya'nın rahatsızlık duyduğunu defalarca anlattı ve Türk liderlerın istanbul Zirvesi'nde çekilmiş toplu fotoğraflannı göstererek, "Bu resmi muhafaza edeceksiniz" dedi. Demirel, ilk soruda alttan aldı: - Bu resimden rahatsız olan var mı? - Aman efendim, bu resimden rahatsız olanlar olmaz olur mu? Ikinci soru, sanki DemireTi, gazetecileri dış politikayla ilgılenmeye çağırmaya pişman etmek üzere geliverdi: - Kim rahatsız? - Aman kardeşım, işlet biraz kafanı, benden duyacağına. Benim taşıdığım bir sorumluluk var. Ben, bazı şeyleri size söyleyebilir mıyim? Azdan çok anla biradeıi Yem yem Arkadaşımız Esra Yener, Türkiye'deki yem üretimi ve fiyatlan konusunda bir araştırma hazırlayacaktı. Ne yapsın? İlk başvurduğu yer. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı oldu. Karşısındaki bakanlık yetkilisine sordu: "Yem üretimimiz ne kadar? Fiyatlan hangi düzeydedir?" Yetkilinin sesı, telefonda donuk geliyordu. Şöyle giriş yaptı: "Devlete bağlı yem fabrikalannın 1989-1993 döneminde satıldığmı size hatırlatmak istiyorum." Perşembenın gelışı, çarşambadan belli olurmuş. Yetkili, sözlerini bağladı: "Bu yüzden Türkiye'deki yem üretimi ve fiyatlan konusundaki araştırmalan durdurduk. Artık, yem üretimi özel sektörün, bizimle ijgisi kalmadı. Fiyat ve üretim verilerimiz yok." Yem özelleşti. Şimdi yemlenme zamanı. Yapmayın beyler ABD'nin Ankara Büyükelçisi Mark Grossman, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk a bir mektup yazıp, Başbakanımız Tansu Çiller'e, anayasa degışikliğindekı başarıları nedeniyle övgüler düzmüş. Ne var bunda? Başbakanımız, ABD'yi "ikinci vatanı"olarak ılan etmedi mi? Başbakanımız ve eşi Özer Çiller, ABD'de yatınm yapmıyorlar mı? Başbakanımız, özel izinle Milli Güvenlik Kurulu Genet Sekreteri'ni ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) yetkilileri ile temas etmek üzere bu ülkeye göndermedi mi? Sonra CIA Başkanı, Ankara'ya gelip kendisi ile görüşmedi mi? Yok, Başbakanımız Amerika'nın biricik gözbebeğiymiş. Yok, ABD Büyükelçisi'nin soyadındaki "gross"sözcüğü "çjrkin", "man"de "adam" anlamına geliyormuş da, dolayısıyla "Çirkin Kuş SOPUSU Tanm ve Köyişleri Bakanı Refaiddin Şahin'in gözü aydın. "Devekuşu üretimi" düşü gerçekleşiyor. Antalyalı işadamı Mustafa Kaya, devekuşu ithalini gerçekleştirıyormuş. Özel bir çiftlik kurmuş, Israil'den gelen 25 devekuşunu burada yetiştirecekmış. Kaya, Anadolu Ajansı'na şu açıklamayı yapmış: "Devukuşu yetiştiriciliği, öteki yetiştiricilik türierine göre daha da kazançhdır. Eti, dana eti tadındadır. Kırmızı, yağsız ve düşük kollesterollüdür. iki yılda 150-180 kilograma ulaşır. Yediği iki kilo yeme karşılık, bir kilo et verir." İyi, hoş da, bizim kafamızda bir soru var. Devekuşu kafasını kuma gömerse, hayvanı neresinden kesecekler? Amerikalı" yine görev başındaymış da. ABD, bizim en yakın müttefikimiz. "Marshall Yardımı"ndan bu yana canciğer dostumuz. Hem, daha geçen hafta konuğumuz olan ABD'nin uluslararası ticaretten sorumlu Müsteşarı Jeffrey E. Garten. Türkiye'nin, "yükselen büyük pazarlar" kapsamındaki on ülkeden biri olduğunu; bu kapsamdaki ülkelerin, gelecek yüzyılda, dünyanın ekonomik ve politik çehresini değiştireceklerini ve uluslararası alanda son derece etkin bir rol oynayacaklarını söylemedi mi? Bak, parmağıma bak. Hımmm, cısss, ayıp oluyor, ayıp... KATKIDA BULUNAN: YUSUF ÖZKAN BAĞ-KUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜFETTİŞ YARDEMCILIĞI YARIŞMA SEVAVI Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nde boş olan müfettiş yardım- cılığı kadrolanna sınavla müfettiş yardımcısı alınacaktır. 1 - Yazılı sınav 21 -22 Ekim 1995 tarihlerinde Ankara'da ya- pılacak ve yazılı sınavda başan gösterenler aynca sözlü sı- nava tabi tutulacaklardır. 2- Smava katılabilmek için adaylarda; a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinde belir- tilen genel şartlan taştmak, b) 1.1.1995 tarihinde, 30 yaşını doldurmamış olmak, c) Eğitim süresi en az dört yıl olan, hukuk. iktisat siyasal bilgiler. iktisadi ve idari bilimler, işletme fakülteleri ile bun- lara denkliği Yüksek Öğretim Kurulu'nca tasdik olunan yer- li ve yabancı fakülte ve yüksek okullardan mezun olmak. d) Sağlam ve sağlık yönünden iklim değişikliklerine ve her türlü yolculuk şartlanna dayanıklı olmak, e) Askerlik görevini yapmış veya erteletmiş bulunmak, f) İki defadan fazla, kurum müfettiş yardımcılığı giriş sı- navına katılmamış olmak, g) Yapılacak inceleme sonucunda; sicil. tutum ve davra- nışlan yönünden müfettiş yardrmcılığına engel bir durumu bulunmamak, koşullan aranmaktadır. 3- Sınava giriş şartlannı ve sınav konulannı belirten bro- şür, Ankara'da Genel Müdürlüğümüz Teftiş Kurulu Başkan- lığı'ndan, Taşra'da Bağ-Kur tl Müdürlüklerinden. mektupla veya bizzat saglanabilir. 4- Sınava girebilmek için, gerekli belgelerın, en geç 4 Ekim 1995 günü çalışma saati bitimine kadar, Genel Müdür- lüğümüz Teftiş Kurulu Başkanhğı'na teslim edilmesi veya en geç bu tarihte "Bağ-Kur Genel Müdürlüğü Teftiş Kunı- lu Başkanlığı Necatibey Cad. No: 37 - 06438 ANKARA" adresine ulaşacak şekilde posta ile göndenlmesı gerekmek- tedir. PTT'de meydana gelebilecek gecikmeler nedeniyle belge- lerin 4 Ekim 1995 tarihinden sonra Genel Müdürlüğümüze ulaşması veya istenen belgelerin eksik olması halinde, aday- lann başvurulan geçersiz sayılacaktır. Basın: 40083 (jrül Demîr \e Çığiık GÜL, DEMİR ve ÇIĞLIK (Roman) Muzaffer Oruçoğlu Özgürlük, eşitlik ve gerçek aşkı demir'i kesen, beton'da gül bitiren insanlann romanı... Dağıtım: YÖN Dağıtım • Tel: 511 79 16 Fax:511 06 26 PETROL OFİSİ AŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 7 KALEM TEK NOKTA YEDEKLERİ VE AKIŞ GÖSTERGELERİ SATEV ALENACAKTIR 1 - Ofisımiz ünitelen ihtiyacı 7 kalem tek nokta yedekleri ve akış göstergelen, şartnameleri esaslan dahilınde iç ve dış piyasadan ka- palı teklif usulüyle satın alınacaktır. 2- Bu ışe ait muhammen bedel 4.000.000.000.- TL olup, geçici teminat miktan 120.000.000.- TUdir. 3- Şartaameler 2.000.000.- TL (KDV hariç) ücret karşılığında verilecek olup. ücreti Petrol Ofısi AŞ Genel Müdüriüğü Merkez Muhasebe Şube Müdürlüğü Bestekâr Sok. No: 8 Bakanlıklar Ankara adresine yatınlacak, buradan alınacak mak- buz karşılığında Malzeme Alım Şube Müdürlüğü Bestekâr Sok. No: 25/4 Bakanlıklar/Ankara adresinden temm edilecektir. 4- lhaleye ıştirak edecek firmalar teklif mektuplannı en geç 27.9.1995 günü saat 12.30'a kadar dış zarfın üzerine "7 kalem tek nokta yedeklen ve akış göstergelen ihalesine ait tekJiftir" ibaresini yazarak Petrol Ofısi AŞ Genel Müdürlüğü Haberleşme Şube Mü- dürlüğü Bestekâr Sok. No: 8 Bakanlıklar/Ankara adresine posta ile gönderecek veya elden vereceklerdir. Postadakı gecikmeler kabul edilmez. 5- Teklif mektuplan 27.9.1995 günü saat 14.00'te Ihale Komıs- yon Kurulu'nda açılacaktır. Firma temsilcileri ihalede hazır buluna- bilirler. 6-Ofısimiz Devlet Ihale Kanunu'na tabi değildir. thale konusunu teşkil eden işi ihale edıp etmemekte. kısmen veya bölümler halinde ihale etmekte yahut lercih ettığine veımekte serbesttir. Basın: 39432 KİM KİME DUM DÜMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARAC1 Slfitt- f* ! HARBİ SEMİH POROY 1n îGADDAR DAVUT NURI KURTCEBE SOGŞA oemm•**pe/nevfz. uç/.. BULUT BEBEK NVRAYçtFrçt MIRMIRLAR UĞUR DURAK >fc»KTJWEVK£CHSİ?.'.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2Eylül UAMBURGERIN ÇlKIŞf.. '&e SU6ÜN, İLK NINDA "HAMBUlÇGEe"P£U SÖZ Ş "NEW YOftK MlfS/SOR*DA,8İR 8EA/2ETTUE MAK AAAACJYU4 fOILUIHILAM BU HA2I& YE- MEK, 19. YÜZYtL/fJ Oe.TAO4IS.IHPA ALtoAN- YA'PAN AMEfZ-lZÂyA SĞÇSHLBS. JA&I&M- DAM yAYGINLAŞTtRfLMlŞTf. SÖZ.LÜK. ANLA- MI HAMBU&GLU OLAN HAMBUR.GEG., AY- IZlCA gig. TÜR. ALMAN SOSiS/ IÇİAJ £>E KJJLLANILMAKT8PIR-- ZAMAN/MtZiN VAYGIN HAZI& YEMEĞİ OLAN HAMBUfS.6EG. E.PBY- (ZE GEÇİru'UK. &4ZAMtolÇ'SA DA, AS-ÇIN- OA SON DE&ECE K.OLAY ÜAZlBLAUIR.} ÖZETUE, K(z/HsrrLM/ç IGÖFTE; SOĞAN </£ YUKÂU&7A - NtN, YtJVAeLAk: SAA/PI//C /Ç/A/E KONMAS~IO//?..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear