22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE Toplumsal yaşam ve dengeler sorunu Mıllı gelınn buyük bır kısmının küçük azınlık tarafından paylaşıldığı bır duzende kararlı bır dengenın mevcut olacağını soylemek mümkun olabılır mı9 Prof. Dr. İ. REŞAT ÖZKAN T oplumsal yaşam, bır den- geler sıstemıdır Butunu oluşturan faridı karakterde- kı tüm öğeler, bır yandan kendı ıçlennde bellı ko- numlar cıvannda kalabıl- mek ıçın gereklı koşullan korumak eğı- lımı ıçınde bulunurlarken ote yandan da bırbırlen arasındakı çok bo>utlu etkıle- şımm (ınteraksıyon) sonuçlannı notralı- zeetmekdurumundadırlar Bır başka de- yışle farklı alanlar ıçındekı tek \e alan- lar arasındakı 'çok boyutiu ve paramet- reü dengeler'ın karakterlen kararlı (sta- bıl) ya aa kararsız (ınstabıl) olmak ozel- lıklenne bağlı olarak anı ve yoğun top- iumsal degışımler karşısında süreklı bır dayanıklılık sınavı ıçınde bulunmakta- dırlar Ancak burada hemen şu gerçeğı orta>a koymak gerekır 'Denge' ve 'ka- rariihk" gıbı sözcuklenn doğal olarak 'adalet' ve 'hukuk' gıbı kavTamlan çağ- nştırması olağandır fakat gunumuz dun- yasında, özellıkle uluslararası ılışkıler açısından geçerlı olan, güçlenn belırledı- ğı 'konjonktürel denge'dır Bu yazımız- da sadece ulusal çerçeve ıçınde kalınaca- gından sonınun tanım alanını bır ulkenın sınırlan ıle belırlersek konu ulusal so- runlar, polıtıkalar ve stratejıler olarak karşımıza çıkmaktadır Sosyal bünye sıyasal, ekonomık. sos- yal ve külturel bırçokolayı aynı anda ya- şa>an bır organızmadır Zaman ıçındekı her yenı oluşum ve gelışmeden etkılen- mekte olmalan, bunyenın tamamen dma- mık bır yapıya sahıp olmasının bır kanı- tıdır Buna ek olarak sözü edılen 'her ke- sit', kendı ıçınde de çeşıth alt sektörel katmanlardan oluşmuşlardır kı butûn bunlar buyuklûklenne bakılmaksızın sırf farklı olmalanndan dolayı ayn bırer 'pa- rametre' olarak goz önunde tutulmak zo- rundadırlar Örnegın ekonomı alanının endüstnyel uretım kesıtıne bakıldığında 'verimlillk' ve 'rüteHk' (kalıte) ıçın gereksınım duyu- lan yuksek teknolojı ve ıyı eğıtılmış per- sonel kullanılması olayı, fınansal kay- naklar, ıstıhdam, sosyal güvenlık ve top- lumsal moral değerler ıle yakından ılış- kılıdır Bütûn bunlar çok doğal olarak makro anlamda ekonomık ve sıyasal ge- lışmelere bırer gırdı olarak etkı etmekte- dır Bu alt sektörel örnekten bıraz daha ılenye gıdılır ve ınceleme alanı rum eko- nomı alanı olarak belırlenırse, o zaman sektorler arası ılışkıler ve rekabet, coğ- rafık dağılım ve nüfussal (demografık) hareketlere ılışkın gerçekler, dunya eko- nomısı ıle uyuşum, dış ve ıç pazar oluş- turma öncelıklen gıbı bırçok faktor kar- şımıza çıkacaktır Goruldugû gıbı çok de- ğışkenlı bır sıstemde 'en az - en çok', (ekstremum) sonınuna bağlanabılmek mûmkûn değıldır Asıl gaye, sorunu, tüm değışkenler ıçın bırlıkte en uygun bır mo- del olabılecek bır optımızasyon sorunu olarak gorebılmek ve onun çözümu ola- rak bır optımal duruma yonelebılmektır Tabu bu global gerçek, rekabet halınde- kı alt sektorlenn kendı ıçlennde, kendı yararlannı en ust dûzeye çıkarmak ıçın sarf eönelen gereken gayretlenne hıçbır şekılde engel teşkıl etmez ve sınırlama getırmez ışte burada çok önemlı bır hu- sus karşımıza çıkmaktadır Ulkenın ge- nelı söz konusu olduğunda sorun, 'birfik- te en uygun' bır modelı oluşturma olgu- sudun ulke ekonomısıne sadece gereksı- nımı olan zemın ve mekanızmalar sağla- mak suretıyle ulkeyı yonetmek durumun- da olanlar, hıçbır alt sektorûn dar kap- samlı amaçlan ve öncelıklen ıle bağlı olamazlar, olmamalan gerekır Aksı tak- dırde ulkenın öncelıklen ve genel anlam- lı çıkarlan, sektorlenn amaçlannın arka- sında kalır kı boyle bır durumda yoneten- lenn genelın yaranna bır uğraş ıçınde ol- duklannı söyleyebılmek gerçekten mum- kun değıldır Ulkeyı yönetenlenn görevı ve perfor- mansı, sadece makro ekonomık goster- gelerle sınırlı kalamaz ve bunlarla açık- lanamaz Asıl görev, huzur ve gûven or- tamı ıçınde toplumu ekonomık refah du- zeyıne ulaştırmak, bunu yaparken de ge- lır dağılımında adaletı, fırsat eşıtlığını mümkun kılan olanaklan, bıreyın sosyal ve külturel açılardan gelışımını gerçek- leştırecek poiıtı kalan benımsemelde olur Mıllı gelınn büyuk bır kısmının ku- çük azınlık tarafından paylaşıldığı bır du- zende kararlı bırdengenın mevcut olaca- ğını soylemek mümkun olabılır mı9 Evet, gerçekte bır denge olabılır, ancak böyle bır denge, her zaman kuçük etkı- ler karşısında bıle zorlanacaktır O halde devletin görevi, sosvoekonomik ve sosyo- kulturel alanda. ortak ulkenın geneii ka- dar her bırevı ıçın de adil ve kabul edile- bilir bır oluşumu ortava çıkaracak polhi- kaiar oluşturmak, bunlann uvgulanma- sını sağiamak, sonuçlannı gozlemek ve bu çevrimi surekli olarak guncelleştir- mektir. Devletin ve ulkenın genel anlam- lı sorunlan, ıster tüzel ve ısterse ozel bo- yutta olsunlar kışılenn 'kişisel' ıstek, ön- celık ve amaçlanna bağlı olarak çozüle- mez Çunku boyle bır yaklaşım, devletı sadece özel ıstencın (ıradenın) emnne sokar Genel ıstencın ortaya çıkmasına ve gerçekleşmesıne engel olur lnsan, belkı karaktennın ve zaaflannın dogal bır sonucu olarak çoğu zaman toplumsal tasalan, kışısel çıkarlanmn önune koy- mayı başaramamaktadır tçımızdekıben- cıllık ve gözumuzdekı hırslann toplumun yuksek çıkarlannı arka planlara atabıle- cek bır guç kazanmasına engel olmanın tek yolu, ülke ve devlet yonetımınde ku- rumsallaşmaktan ve ılkecılıkten geçmek- tedır Bubaşanlmadığısürece,ülkekımı- sı ıçın bır beyaz eşya fabnkası, kımısı ıçın bır pamuk tarlası, kımısı ıçın bır fî- nans şırketı, kımısı ıçın bır tür medya egemenlığı olmaktan başka bır şey ıfade etmez Aslında ulke, butun bunlar ve bunlara eklenecek vu/lerce ve buılerce gerçeğuı adıl ve dengelı bır ortakuğıdır, öyfe olmak zorundadır.Ulkeyı yonetmek üzere yetkı ıstemınde (talebınde) bulunan ve bu yetkıyı alanlann hızmet etmek zo- runda olduğu 'hedef kitle', bütûn ulustur Mutlu edılmesı gereken ve karşısında he- sap venlecek olan yıne odur Önemlı olan, onun değer yargılandır ve onun de- gerlendırmesıdır Sorumluluk, ondan alı- nan yetkı ıle başlar ve onun benımseme- sıyle sonuçlanır Gerçek anlamda ulus egemenlığı de bunu gerektınr ARADABIR ERTAN İJNVERlbtsatçt-Anyarmaa ıı Teröre Olüm!"le Değil... Gunumuzde ınsanlığı harmanlayan olgulardan bırı teror Hem de çok yoğun ve derınden harman- layan Adı ustunde Yıldırı, yıldırma korkutmadır teror Yığınlık (şıddet) uygulayarak baş eğdırmeyı amaç- lar Nedenı, çozume gıden doğrultudakı duşunce sapmasıdır Son zamanlardakı yoğunlaşma nede- nı de dunya ve ınsanlığın yaşamak zorunda oldu- ğu savrulma ve dağılmadır Bu savrulma ve dağıl- madan kaynaklanan değer yargıları karmaşası, umursamazlıklar, çozumsuzlukler ve bunlara koşut oluşan "sosyoekonomıpolıtık' sapmalar, gunumuz terorunun başat azgınlaşma nedenlerıdır Dunya ve ınsanlığın yaşamak zorunda olduğu dağılma ve savrulmanın -bır uzun ve başka araştırma konusu olan- nedenı ıse uretım bıçımı ve toplum duzenının evrensel anlamda donuşmekte olması gerçeğıdır Sanayı uretım bıçımının ve toplum duzenının ege- men yapısının sonuna vanlıyor olması gerçeğıdır. Sanayı uretım bıçımı ve toplum duzenınden, sana- yı sonrası ve ara donemı yaşayarak "teknokıtlesel" uretım bıçımıne yonelmek zorunluluğu yaşanarak dunya ve ınsanlık bu anaforun etkısıyle savrulup da- ğılmaktadır lşte bu asat etmenler sonucunda teror, gunu- muzde hem bıçım hem bıçem ve hem yapı olarak bır ılgınç ıvme kazanmaktadır Bu ıvmenın getırdı- ğı boyutta teror, turiu yapısal ıçerık ve uygulama ayırdımlarıyla dunya ve ınsanlık gundemıne aban- maktadır Kan dokmektedır, yılgı, yıldırma ve sın- dırmeyle baş egdırmeyı amaçlamaktadır Terorun, sosyoekonomıpolıtık kapsamdakı en genış uygulamalannda, kendı ıçsellığıne bağlı kay- naklardan guç aldığı gozlenmektedır Bu kaynak- lar sıyasal duşungu (ıdeolojı), dınsel ve budunsal (etnık) ve de soysavcı (ırkçı) sapmalardan oluşmak- tadır Bunun hemen yanında ekonomık sapmalar kaynağı bulunuyor Karapara, kayıtsız ekonomı ve kaçakçılık alanları bu uygulama kaynağını oluştu- ruyor Kendı ıçsellığıne bağlı öbur kaynaklar, genel toplumsal sındırmelerı -evrensel sosyoekonomı- polıtık amaçlan elde etme amacına donuk olarak- gerçekleştırmeye donuk olanlarıdır Ayrıca ıçsel kaynaklı, ıç ıçe geçmış, devlet ve gudumu gızlı, be- lırsız kalan terorun de gunumuzde yaygınlığı somut ve gerçekçı olarak yadsınamamaktadır Gladıolar, kontrgenllalar hep bır gız perdesı ardında kalmak- tadır Bu kendı ıçsellığıne bağlı kaynaklardan guç alan terore ek olarak bır de "parça başı çalışan" taşe- ron ya da yüklenıcı" teror olgusundan ıkıncıl an- lamda soz edılebılmektedır O tur teror de aslında sozunu ettığım genel ev- rensel sapmalarca kullanılan bır başka yontem go- runtusundedır, amacı ve -dışsal olsa da- uygula- ma dızgesı (sıstemı) bır olan Bu ozet "çızımden" sonra, terore evrensel ve ul- kesel karşıtlar anlamında en önemlı yanı oluşmak- tadır konunun Oyle ya, dunya ve ınsanlık terore baş eğerek, boyun bukerek teror yazgısını evetleyecek mıdır (kabul edecek mıdır?) Yoksa karşrtlaşmaya kalkışacak mıdır? Kuşkusuz dunya ve ınsanlığın nıtelıksel olmasa da nıcelıksel anlamda, terore olumlu ve ıyı nıyetlı bır karşıtlaşma kalkışmasını, tumuyle orgutlenme- den de olsa gelıştırmeye çalıştığı soylenebılınır Bu- nun bır başka yanında da önemlı olumsuz bır ka- srtlılık bulunduğu ıse gerçeğın ta kendısıdır Bura- da "terore olum1 " mantığı ve savsozculerı bulun- maktadır. llk bolumde terore olumlu ve ıyı nıyetlı ve de ger- çekçı karşıtlaşma kalkışmasında, en önemlı guç kaynağını ınsanlık dayanışması, ınsanlığın barış oz- lemlerı ve ınsan mutluluğu oğelerı oluşturmaktadır Buradakı mantığın temelını, terore toplumsal an- lamda karşıtlaşma kalkışması oluşturmaktadır Bu evrensel olguya, toplumsal anlamda "ınsanlık yan- daşlığı" adını verebılırım "Uçüncü paylaşım sürecı "nı de kapsayan bıçım- de -sanayı sonrası ara geçış donemıyle- yaşana- rak, dunya ve ınsanlığı dağıtıp savurarak, sanayı uretım bıçımı ve toplum duzenı gezegenımızden geçıp gıderken, teror azgınlaşması bır donem da- ha gozlenecektır Ancak bu donemın sonu tyıden lyıye belırıp ınsanlığın yenı uretım bıçımıne yonel- mesıyle doğacak, örgutlenme, orgenleşme, kat- manlaşma ıle varılacak kıtleselleşme noktasında teror, dunya ve ınsanlık ıçın çok eskılerde kalan bır karabasan olarak kalacaktır Yeter kı ınsanlık yandaşlığı, "terore olum 1 " man- tığını ve savsozculuğunu olumsuz bır kasrtlılıkla kul- lanan kesımlerın, çarpık ve teror rantıyesı yapılan- nı ıvedı olarak dunya ve ınsanlığın gundemıne bu- yuk bır yaygınlıkta taşıyabılsın Teror, "terore ölum1 " mantığı ve sözsavcılığı ıle değıl, ınsanlığın gerçek anlamda ve koşullanna uy- gun olarak oluşturacağı karşıtlaşma kalkışmasının toplumsal dayanışmasıyla oluşturulan bılıncı ve bu bılıncın eylemsellığı ıle yok edılebılır çunku Hukuksal koruma sigortası Masraf olacak kaygısma kapılmadan kışı haklannı sonuna kadar arayabılme olanağına sahıp olacağından, hukuksal koruma sıgortalan hakjaramada eşıtlık sağlama ışlevını görur Dr. Av. TENNUR KOYUNCUOĞLU Ş ımdı, gerek bır demokrası atağı, hu- kuksal koruma sigortası, özel sıgorta şırketlennın gündemındedır 8 Mayıs 1991 tanhınde Anadolu Anonım Turk Sıgorta Şırketı'nın başvurusu ıle baş- layan hazırlık surecı Sıgorta Şırketle- n Bırlığı'nın ve Müsteşarlık'ın katkılan ıle ta- mamlanarak hukuksal koruma sigortası genel ko- şullan 16 Nısan 1995 tanhınde Başbakanlık Ha- zıne Musteşarlığı'nca onaylanmış, boylece ınsan haklan bağlamında yepyenı bır ozel sıgorta, ul- kemıze kazandınlmıştır Bır yandan ülkemızde sanayıleşme sancılan >asanırken aynı zamanda sanayıleşme otesı top- lumlarla da ekonomık, külturel, sıyasal ılışkıler kurmak kaçınılmazdır Bu arada, Turkıve'de he- nuz bılgı ve bılınçle donatılmamış tüketıcı, dun- ya pıyasasının albenılı ürun ve hızmetlennın bı- lınmeyen tehlıkelen ıle karşı karşıyadır Dınme- yen ıç-goç ülkemızde kültür karmaşası nedenıy- le kırnlık bunalımlanna yol açarken, tüketıcı dün- ya pazannda da hakkını aramak kendını savun- mak gücünden yoksun olarak, hukuksal kımlığı ıle yok sayılacaktır Avrupa'da 199O'lı yıllardan bu yana hukuksal koruma sıgortalan ıle tüketıcı bılınçlenmış ve hak arama kolaylığını elde etmıştır Toplumda öncelıkle, büyük çıkar gruplan oluşturan gemı, taşınmaz, otomobıl sahıplen mal sıgortalan ıle yetınmemışler, bu mallan dolayısıyla uyuşmaz- lık ıçıne düştuklennde hak arama konusunda bıl- gı alma, avukata gıtme ve gerektığınde mahke- meye başvurarak hak arama ıle ılgılı masraf yu- kü ıçın de sıgorta şemsıyesı altına gırmışlerdır Yardımlaşma ıtıcı gucunden gerçek bır sıgor- taya donuşen hukuksal koruma sıgortalan ıle bu- gun yoksul ve bılgısız bırakılmış halk kıtlelen, hak arama ozgürlüğüne daha yakındır Demok- ratık bır toplumda yaşam gerçeğını vurguJayan hukuk oznesı varlığımız, ancak hak ve özgürluk- lenn garantısı de hak arama guvencesıdır 1982 Anayasası'nın 5 ve 36 maddelennde 'herkesın adalet hızmetınden yararlanmasr hak arama ozgurluğu bu bağlamında dıle getınlmek- tedır Ancak bırhakkın tanınması ıle gerçekleştı- nlmesının boyutlan başka başkadır Aviıkat ya- zıhanesının kapısından ıçen gırmek, mahkeme- ye adım atmak hıç de kolay değıldır Kışının ön- celıkle haklannın bılıncınde olması ve hak ara- ması gerektığınde parasal engellerle karşılaşma- dan adalet kurumlanndan yararlanabılmesı ola- nağı bulunmalıdır Tersı durumda adalet hızme- tınden yararlandırma soyut bır kuraldan ışı boş bır kalıptan oteye geçmez Gelışmış ulkelerde devlet bu amaçla bılgı al- mayı, danışmayı gerçekleştıren sosyal hızmet bı- nmlennı kurmak ve parasal sosyal yardımlarla yoksul kışılenn adalet hızmetınden yararlandınl- masını, kendı sorumluluğunda gormektedır Bu yardımlann yoksulluğun kanıtlanmasına bağlı olması nedenıyle, kımı kez kuçuk düşurücu. kı- mı kez de doyurucu olmaması, ozel sıgorta şır- ketlennın yapüğı hukuksal koruma sıgortalannın gündemde tutmakta ve hızmetın düzeyını arttı- rarak devletle yanş ıçıne sokmakta, gıderek ka- musal adalet yardımımn yennı almaktadır Teknolojının gelışımı polıtıkasından vazgeçı- lememesı, buna karşılık bıreyın tehlıkelerle da- ha çok yuz yüze gelmesı ve zararlandıncı olay- lara karşı devletin bıreyı koruma yukumlüluğü- nü yetennce yenne getırememesı, onu, yardım- cı bulma>a ve özel sektor ıle ış bırlığıne ıhnek- tedır Bır başka deyışle devletın ınsanı koruma gorevı özel sıgorta şırketlenne yuklenmekte ya da ozel sıgorta şırketlen doğrudan ınsana dönük, çağdaş hızmet anlayışı ıle bu gorevı kendılığın- den ustlenmektedır Bu bağlamda ılgınç bır gozleme değınmek ge- rekır Gunumuzde demokratıkleşme yolu ıle özelleşmeden yana çözumler aranırken ozel ke- sım kuruluşlan sessızce daha buyuk kıtlelere yay- gınlaşmakta kendıne ozgu teknıkle sosyaîleş- mektedırler Özel sıgortalar sosyal ışlevlen ıle toplumda önem kazanmaktadır Özel sıgortalar, Pop muzik dergilerinin Mayıs ayı satışında %53'lükpazar payıyla Humber One 1 numara "Farkı okuyun" 1 Yaşındayız! 1 Numarayız! Okurlarımıza Teşekkür Ederiz bır bolümuyle "İnsan varhğuu guvence atana al- maya özen göstermekte, 'herkesle ılgılı ozel sı- gortalar la kamu gorevini pavlaşmaktadır." Hukuksal koruma sigorta turleri: Bu sıgor- tanın, genel amacı, sıgortalının hukuksal çıkar- lannm gözetılmesıdır Sıgorta kapsamma gıren nsklere ılışkın bır uyuşmazlık söz konusu oldu- ğunda sıgortalının hak arama ve savunma ıçın yapmak zorunda kaldığı yasal gıderler, bu sıgor- tanın konusudur Mahkeme masraflan avukatlık ücretı polıçede belırlenen sınırlarda sıgorta şır- ketmce karşılanır Sıgortalı ıstedığı avukata gıtmekte özgurdur Hukuksal koruma sigortası genel koşullanna gö- re, 'sıgortalı ısterse', hukuksal uyuşmazlık sıgor- ta şırketının avukatlannın gınşım ıle sulhen ço- zulebılır Bu sıgorta da pnmler tek bır dava ıçın hesaplanacak. dava masraflan tutanndan çok da- ha duşuktür Bır uyuşmazlık durumunda para bulma sigortası gıbı sosyal bırışlev yuklenır Pn- mın düşuk tutulabılmesı amacı her turlu uyuş- mazlığın sıgortanın kapsamma gırmez Bu sıgorta tumtopiumaaçıhmlıdır Sıgorta etı- renın kendısmden başka eşıne, çocuğuna gıderek bır yaşam bırlığı surdurduğu kışılen de kapsaya- cak bıçımde genışletılebılır Hukuksal Koruma Sigortası yaptıran kışı ve yakınlan, hukuk kural- lanna aykın gelene karşı bır tazmınat hakkına da- yanarak hak aradığında > a da kasıtlı olmamak ko- şulu ıle herhangı bır cezasal suçlamaya karşı sa- vunmasına ve özellıkle de traflk kazalanndan dolayı bır hakka sahıp olduklan her durumda, hak arama masraflan sıgorta korumasından ya- rarlanır Masraf olacak ka\ gısına kapılmadan kı- şı haklannı sonuna kadar arayabılme olanağına sahıp olacağından, hukuksal koruma sıgortalan hak aramada eşıtlık sağlama ışlevını görur Çağımıza damgasını vuran, ınsan haklan ve demokratıkleşmedır Ortada duran acı gerçek ıse yalnızca 'hak sahıbı olmanın hak elde etmek' an- lamına gelmedığıdır Bu nedenle gunumuzde hakkı tanımak değıl. haklan kullanma fırsatı tanımak onemlıdır Insanı once doğa, sonra top- lumsal konumu sınırlar Çocuk haklan kadın haklan, tüketıcı haklan, çalışanlann haklan av- nmı hep ınsan haklannı soyut tanımından kur- tanp, toplumsal bır gerçek kazandırmak ıçın gün- deme gelır Hukuksal koruma sigortası soyut hak- ianmızı uygulamaya geçırme fırsatı vermenın en çağdaş, en özgun yoludur Tüketıcının ozelhklı yaşam alanlan ayırt edılerek bu sı gortanın ozel turlen oluştu- rulmuştur Motorlu araca bağlı hukuksal koruma, sü- rucu hukuksal koruma aıle- kışı hukuksal koruma, taşın- maza bağlı hukuksal koru- ma gıbı Trafik hukuksal koruma sigortası heT gun ka- tıldığımız trafıkte ışletıcı, sürücu, yaya olarak gördü- ğumuz zararlara karşı hakla- nrruzı arayabümek ıçın mas- raflan karşılayan bır sıgorta turudur Aıle hukuksal ko- ruma sigortası ve bağımlı çalışanın hukuksal koruma sıgortasıdır Dünyada hoyrat lıbera- lızm dönemı son bulmuş, sorumlu ve koruyucu bırey- cılık onun yennı almıştır Atatürk'un, heralandakı öz- deyışlennden bın ıle konu- yu bağlayalım "Kuvvetsiz adalet aciz, adaletsiz kuvvet zulümdür." Hem kuvrvetlı hem adaletlı bır toplum ol- manın yolu kapalı değıldır Hukuksal koruma sıgortası- nı bu anlamda özumsuyor adalete açılan yolda karşıla- şıyoruz tLANEN TEBLtĞ K.K.K. GAZİANTEP 5. ZJRHLI TUGAY KOMLTANLIĞI 4SKERI SAVCILIĞI Mazaratı mucıp olacak şc kılde nobet taiımatına aykın hareket etmek suçundan Be kır Emıne oglu 1972 dogum lu YozgatYerkov ılçesı Saray koy nufusuna kayıtlı ve halen bulunmadığı bıldmlen sanık Ismaıl Ozdemır hakkında 5 Zh Tug As Mahkemesı nm 10 12 1993 gun ve 1993 1413 925 esas ve karar sayılı hukmu ıle mazaratı mu cıp olacak şekılde nobet taiı- matına aykın hareket etmek suçu ışledığı sabıt gömlmedı ğınden musnet suçtan beraatı nekararvenlmışolup venlen hukmun sanığm bıiınen tum adreslenne yazılan musekke reve rağmen teblığ edılmedı ğınden ılanen teblığ olunur Basın 28979 PENCERE "İnsan Tükenmez..." Mehmet Ali Aybar'ı son kez "Işçı Partısı"n\n 19 Mayıs toplantısında gordum Açık Hava Tıyatrosu Sıralan gençler dolduımuş, marşlar çalınryor, tur- kuler soylenıyor, sloganlar atılıyor, çocuklar koşu- şuyor, cıvıl cıvıl bır kalabalık dalgalanıyor. Aybar geldı Alkış kıyamet Saygılannı sunanlar, sevgılerını ıletenler, elını sı- kanlann ortasında, Aybar, efsanesını dık bedenın- de taşıyan 87 yaşında bır onur anıtıydı Yolun sonuna geldığını bılıyordu, hekımlenn "kal- bıne pıl takalım" onerısıne karşı çıkmış, olumunu gecıktırmek ıstememış, belk/ de yakınlaştırmıştı Pı- rıl pınldı kafası, yaşlılıkla dalga geçıyor, kendısıyle alay edıyor, sosyalızmde Sovyet denemesıne ılış- kın duşuncelennı anlatıyor, umutlannı dıle getınyor- du Bır ara, onumuzde halay çeken genç kızlara ba- karak kulağıma eğıldı "-Genç kuşaklar guzelleşıyoriar " Aybar "guleryuzlu sosyalızm" deyımının baba- sıydı, ama, guler yuzlu muydu7 Kımı ınsan yaş- landıkça "eksı bır ıhtıyar" olur, kımısı de gençle- şır.. Yaşlandıkça guler yuzlu oldu Aybar. • 1961 yılında "Vatan "da çalışıyordum, b»r gun ga- zeteye sendıkacılar geldıler . Toplandık . Içlennden bın "- Bız" dedı, "Işçı Partısı'nı kurduk, aydınlardan destek ıstıyoruz" Turkıye Işçı Partısı'nı Kemal Türkter, Rıza Ku- as, Şaban Yıldız'ın aralannda bulunduğu on bır* sendıkacı kunmuştu, 27 Mayıs Devnmı bır ozgur- luk patlamasıydı, alıntennın haklannı kuşatan du- varları yıkmıştı, ama, polıtıkada yetışkın emekçı yoktu, sendıkacılar kendılerıne bır baş ararken Mehmet Alı Aybar'ı buldular Emekçıler, bır "senyor"u lıder seçmışlerdı. Aydınlar, eskı tufekler, bılım adamlan, oğretmen- ler, doktorlar, avukatlar, muhendısler, yazariar, sa- natçılar, gazetecıler, Turkıye Işçı Partısı'ne el ver- dıler 1965 seçımlerınden sonra, parlamentoda bır "sosyaJıst grup" kuruldu Mehmet Alı Aybar, yukselen sosyalıst hareketırr guvenılır lıdenydı • Aybar, bağımsızlığa ınanıyordu 1968'de 'Kızıl Ordu" Çekoslovakya'yı ışgal edın- ce Turkıye solunda kıyamet koptu Yol aynmına gelınmıştı Aybar'ın sosyalızme donuk fikırlen aydınlandık- ça durumu guçleştı, bırçok soruya yanıt anyor, Sovyetler'ın "super" rolunden doğan guç denge- lennın mengenesı arasında sıkışan sosyalıst oğre- tıyı bağımsızlığın bılıncıyle yoğurmaya kalkıştıkça tepkı goruyor, yalnızlaşıyordu Insan, kımı zaman, haklı olsa da yalnızlaşır; ıs- tenç gucu varsa dıretır Aybar dırettı ve kazandı • • - Aybar koşucuydu.. 1928 ıle 35 yıllan arasında mılli takımda yer aldı, bayrak yarışlanna katıldı Şımdı bayrağı genç kuşaklara emanet etmış bu- lunuyor Koşu daha brtmedi Koşunun bıttığı yerde ınsan tükenir. Oysa "ınsan tükenmez " Yoksulluktan gelıp "Ben zengınlen sevenm"ö\- yen Özal orneğının yanında, zengınlıkten gelıp "Ben yoksullann yanındayım" dıyen Aybar, ınsa- nın tukenmeyeceğını vurgulayan soylu bır ornek- hr HOTEL MAVt Bardakçı koyunda, kJımalı odanızda, tertemız bır denızle ıç ıçe, dûşledığinız gıbı bır Bodrum tatıh ıçın f ÖZEL TAMTIM İNDtRİMİ Tel 0 252 313 03 71-74 Faks 0252 313 03 75 VEFAT Baromuzun 2900 sıcıl sayısında kayıtlı AVUKAT MEHMET ALİ AYBAR vefat etmıştır Azız meslektaşımızın cenazesı 13 7 1995 günü (bugün) Bebek Camıı'nde kılınacak oğle namazmı müteakıp Aşıyan Mezarlığı'na defhedılecektır Merhuma Tann'dan rahmet. kederh aılesıne ve meslektaşlanmıza başsağlığı dılenz ISTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Sosyalıst hareketın maraton koşucusu, yaşamı ve mücadelesıyle ömek ınsan, ağabeyımız ve hocamız MEHMET ALİ AYBAR'ı yıtirdik. Kalanlara selam olsun. 68'LİLER BtRLtĞt VAKFI ISTANBUL UMRANIYE'DE y ECZANE OPTIK Mülkle bırlıkte satılık 45m2 (+ 30 m2 Asma kat) 15 yıllık yuksek cırolu bolgenın ılk eczanesı. özel optık dolapları, otomatık optık cıhazları, bılgısayar ve dığer demırbaşlar yenı. § Bilgi için: (0.216) 325 31 08 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear