23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyetİmriyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü' Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışleri Mudürlen Ibrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat Yslçın Ç»kır • Ekonomı Bülent Kızınlık • Radvo-TV Uygar Eranektar • KültürHandanŞenköken«SporAbdBlkadirVacctDun • Vurt Haberlerr Mehmet Saraç • Makakler: Sami Karaöraı • Çevın Seyfettin Turhan • Düzeltme Abdullah Yancı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlıı Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kortböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şfikran Soner, Ergnn Bakı, Dinç Tayanç, fbrabim YlidE. Orhan Bursalı. MusUfa Balbay. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan AlanAtatûrkBulvanNo- I25.Kat4,Bakanlıklar-AnkaıaTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar Kıok,H ZıyaBlv. 1352 S. 2/3 Tel.4411220,Faks:4419117 •AdanaTemsılcısı:ÇetiııYiğeııogfıı,lnönüCd. 119S No.l Kat. 1. Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erknt • MEDYA C: • Yönetım Kunıhı Koordnıatör. Ahme< Komban # Başkanı-Genel Mûdür Gnlbin Er- Muhasebe Bülent Yener 9 ldare durın • Koordınator Reha Işrt- HüseyinCörer#lşletme Ûnder m«n • Genel Müdür Yarüımcısı: Çefik»Bıigı-tşlem \ailfnaJ« Mine Akdag • Halkia llışkıler BdgısayarSıstem:Mariive<Çfcr Müdürâ NnrtenBerlooy Ya>ımlayaB ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılık A Ş Türkocağı cad 39 41 Cagaloğlu 34334 tst. PK 246 tslanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212) 513 85 95 5HAZİRAN1995 Imsak: 3.28 Güneş: 5.26 Öğle: 13.09 tkindi: 17.07 Akşam20.39 Yatsı: 22.27 MEDYACTei 5140753-51395so-5138460-61.Faks 5118466 Dünya Çocukları Çevre Kuraltayı • tstanbu! Haber Servisi - Dünyada ilk kez yapılacak olan 'Dünya Çocuklan 1. ÇevTe Kurultayı', Ankara'da toplanıyor. Çevre Bakanlığı ve Tetra Pak fırmasının ortaklaşa düzenledıği çevre kurultayı, bugün başlayan 'Çevre Haftası' etkinlikleri içerisinde, 7 haziran çarşamba günü Başkent Oğretmenevi Toplantı Salonu'nda açılış toplantısı ile başlayacak Kurultayın açılışına Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller ve Çevre Bakanı Rıza Akçalı da katılacak. 6-8 haziran tarihleri arasında dûzenlenecek olan kumltayda 150 çocuk dünyanın gelecekte karşı karşıya olduğu sorunlan ve çözümleri tartışacak. Mutlaka temiz suya üıtiyaç var' • TRABZON(AA)- Karadenız Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Dekani Prof. Dr. Mehmet Salih Çelikkale, Dünya Çevre Gûnü'yle ilgili açıklamasında, "Çevre kirlenmesi sınır tanımayan, gümrük uygulanamayan bir gehşmedir. Bu nedenle dünyanın müşterek sorunudur" dedı. Özellikle su kaynaklanndaki kirlenmeye dikkari çeken Çelikkale şunlan söyledi: "Su kirlenmesi yalnız sularda yaşayan canhlan değil, biosferdeki tüm canhlan etkiler. Insan için hayvan için bitki için mutlaka temiz suya ihtiyaç vardır. Diğer bir ifade ile dünyanın yaşamı, ömrü temiz suya bağlıdır." *Çakıt Çayı kâr hırsına kurban' • ADANA (Cumhuriyet Gûney tlleri Bürosu) — Erozyona yol açtığı, 'olumsuz çevresel etkileri olduğu' belirtilmesine karşın Çakıt Çayı'ndan kum-çakıl çıkanlmaya devam ediliyor. Adana'nın Pozantı ilçesi yakınlanndan geçen ve Seyhan Nehri'ni besleyen Çakıt Çayı'ndan Adana Valiliği'nin karanyla kum-çakıl çıkanlmasının yasaklanmısına karşın bir özel şirketin 'nehrin akış yönünü değıştirecek şekilde' çalışmalannı sürdürdüğü belirlendi. Yurttaşlar çayın 'kâr hırsına kurban edildiği'ni savunuyor. Antalya'daki çevre etkinlikleri • ANTALYA (Cumhuriyet) -Antalya'da 5 yıldır Çevre Haftası etkinlikleri düzenleyen TMMOB Makıne Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, bu yıl da 3- 11 haziran tarihlerinde çeşitli gezi, yanşma, söyleşi, konferans ve paneller düzenledi. Şube Başkanı Süleyman Evcilmen, gelinen noktanın yeterlı olmadığını, ancak umut verici olduğunu söyledi. 5 haziranda Belediye Kültür Salonu'nda 'Çe\Te ve Etik' konulu bir panel gerçekleştirilecek. 'Çocuk Gözüyle Çevre' konulu resim yanşmasında ise dereceye giren resimler Belediye Kültür Salonu fuayesinde sergılenecek. Muğla milli park istiyor • MUĞLA (Cumhuriyet)- Caretta Caretta denız kaplumbağalannın üreme alanı tztuzu sahilinin Dalyan kanalı, Kaunos harabeleri, Ekincik Koyu ve Belen Dağı ile birlikte Milli Park ilan edilmesi istendi. Istek Muğla Valisi Dr. Lale Aytaman'ın Bayındırlık Bakanı Erman Şahin'e gönderdiği 'Muğla'nın sorunlan' paketi ıçinde yer aldı. YDH'nin çevre anlayışı • ANKARA (AA) -Yeni Demokrasi Hareketi Genel Yönetim Kurulu Oyesi Ömer Borovalı, sürdürülebilir bir kalkınmanın temelinde, çevre ahlakının yaftığını söyledi. Borovalı, "Bugüne bir anma değil. yas günü demek daha dogru olur. Çevreyı bir ahlaki değer olarak benımseyebildiğimiz ölçüde çocuklanmıza yaşanabılir bir dünya bırakabiliriz" dedi. Bugün Dünya Çevre Günü, sorunlar giderek ağırlaşıyor, ancak çevre duyarlılığı da gelişiyor Çevreiçinlaf değil,eylem...• Yakın geçmişte ne bir çöplük patladı ne de Boğaz'da bir petrol tankeri kaza yaptı. Ancak bu, çevre adına her şeyin yolunda olduğu anlamına gelmedi. Sulak alanlar kurumaya, kıyılar beton denizine dönmeye, körfezler kokmaya, atıklar kirletmeye, termik santrallar ölüm kusmaya devam etti. • Çevreye yönelik olumsuzluklar, ne yasa dinledi ne de sınır. Çevre koruma adına uluslararası birçok sözleşmeye imza atan Türkiye'de, bırakın bu sözleşmelerin gereklerini yerine getirmek, kendi çevre yasası ve yönetmeliklerine aykın uygulamalara bile göz yumuldu. • Çevreye ilişkin söz edilebilecek tek olumlu gelişme ise, kamuoyunun çevreye karşı duyarhlığımn artması, çevre adına yürütülen savaşımlann zaferle sonuçlanmasıydı. "Çevreye duyarlı yurttaşlar"ın açtıklan davalarda kazanılan hukuksal başan, umut verici oldu. ASUMAN ABACIOĞLU İZMtR- Yeni bir Dünya Çevre Gü- nü'nde Türkiye, giderek ağırlaşan ve çözümü için yetkililerce hiçbir çaba harcanmayan çevre sorunlanyla karşı karşıya. Her 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde olduğu gibi yine havası in- sanı soluksuz bırakacak derecede kir- lenen kentlerden, evsel, tanmsal ve endüstriyel atıkJarla zehirlenen nehir- lerden, balık ölümlerinden, bataklığa dönüşen körfezlerden, erozyondan, ormansızlaştınnadan söz edeceğiz sizlere. Bütün bu bildik sorunlara yıl- lann birikimiyle patlak veren kıyı yağ- ması ve turizm yörelerindeki mafya terörünü de ekleyeceğiz bu yıl. Yakın geçmişte ne bir çöplük patla- dı ne de Boğaz'da bir petrol tankeri kaza yaptı. Ancak bu, çevre adına her şeyin yolunda olduğu anlamına gel- medi. Sulak alanlar kurumaya, ikinci konutlar kıyılan beton denizine dö- nüştürmeye, körfezler kokmaya, atık- lar hiçbir antımdan geçirilmeden de- nize verilmeye, tarihi eserler tahrip edilmeye, Hazine arazileri yağmalan- maya, termik santrallar ölüm kusma- ya devam etti. Yeni imar afli tasanla- n hazırlandı, gecekondulara prim ve- rildi. Yağmalanan kıyılar Yeni turizm tahsisleriyle kamunun yaranna kullanılması gereken son yer- ler de 49 yıllığına bırilerine peşkeş çe- kıldi. Ormanlann, milli parklann özel- leştinlmesı için yeni yasa tasanlan ha- zırlandı. Kıyı Yasası 'nda yapılan de- ğişiklıklerle kryılardaki yapılaşmala- ra hız verildi. tkincı konutlar, kıyılar- da yer kalmayınca yaylalara doğnı ilerledi. Antik kentler üzerine yapılan havaaianlan genişletildi, sulak alanlar üzennde yenilerine başlandı. Hazine arazileri mafyanın eline geçti. Çevre adına, milli parklan koruma adına gü- zel çalışmalar yapan bürokratlar, kıyı yağmacılannın baskısıyla görevden alındı. Üstelik bütün bunlar, çevreyi en başta korumasi gereken hükümetlerle gerçekleştirildi. Çevreye yönelik olumsuzluklar. ne yasa dinledi ne de sınır. Çevre koru- ma adına uluslararası birçok sözleş- meye imza atan Türkiye'de. bırakın bu sözleşmelenn gereklerini yerine ge- tirmek, kendi çevre yasası ve yönet- meliklenne aykın uygulamalara göz yumuldu. Yatağan Termik Santralı, mahkeme '•çaüstinmıamair demesi- ne karşın Çevre Bakanı Rıza Akça- lı'nın da ıçinde bulunduğu Bakanlar Kunılu karanyla yenıden üretime ge- çirilerek bir "hukuk skandah" yaşan- dı. Gökova'ya ısmariama rapor Gökova Termik Santralı, bilim adamlanna "Çevreye zarar vermez" diyen ısmariama raporlar hazırlattın- larak sözlere ve yasalara karşın dene- me üretimıne alındı. Edremıt ve Ber- gama'da maden işletmek ısteyen altın lobilerinin baskısıyla yönetmelikler değiştırildi. Kıyı Yasası'na aykın ola- rak yerel yönetimler veya ılgilı bakan- lıklann direktifıyle kıyılar dolduruldu, yeni yollar yapıldı. Çevre Yasası'nda yapılacak değışikliklerle Çevre Ba- kanlığı'na daha çok yetki verecek, ya- sa tasansı, başta diğer bakanlıklar ta- rafından tepkiyle karşılandı, tırpan- lanmaya çalışıldı. Çevre Bakanlığı, yatınmlan engelledıği gerekçesiyle "ÇetaıeBakanhğı'' diye nitelendirildi. Devlet, doğal ve tarihi değerlerin korunmasına ise hiç pay ayırmadı. Türkiye'nın Ege ve Akdeniz kıyıla- nnda altyapıyı iyileştinne ve geliştir- me projesi olan ATAK için tek bir adım atılmadı. lzmir Büyük Kanal Projesi, yıllar- ca yerinde saydı. Hazine arazilerinin satışından, turizmden, özelleşrirme- den sağianan gelirden, çevre adına tek birkuruş harcanmadı. Antik ören yer- lerinden elde edilen gelir, buralara ge- n dönmedı Antik kentler, müzeler, bekçisiz, konımasız bırakılarak defi- necilerin eline terk edildi. Yurttaşlara konan çöp vergileri, belediyeler tara- findan çarçur edildi. Çöpler, yine ge- lişigüzel açık alanlara depolandı. Sa- nayıciler, kâıianndan fedakârlık edip atık sulannı antmaya pay ayırmadılar. Devlet, milli parklannı temizleyecek işçi parası denkleştiremediği için bu- ralan, tek amacı kâr sağlamak olan özel kişilere devretti. Çevreye ilişkin söz edilebilecek tek olumlu gelişme ise, kamuoyunun çev- reye karşı duyarlılığının artması, çev- re adına yürütülen savaşımlann zafer- le sonuçlanmasıydı. "Çevreye duyar- lı yurttaşlar"sıfaüyla açılan davalar ve bu davalarda kazanılan hukuksal başan, çevre bilincinin yaygınlaşması konusunda oldukça umut verici oldu. KURLTMA VE KİRLENME KURBANI Sulak alanlar can çekişiyor tehlikesiyle yüzyüze bulunuyor. Bilinçlı olarak kurutma, kirlenme ve aşın kullanım gibi nedenlerle Türkiye'de yüz binlerce kilometrekare sulak alan. bir daha geri dö- nüşü olmayacak biçimde or- tadan kalkıyor. Antakya'da- ki Amik Gölü, 1970'lerde kurutulmadan önce dünya- nın en önemli sulak alanla- nndan biriydı. Çukurova'da- ki Aynaz bataklıklan, Göller bölgesindeki Suğla, Söğüt, Avlan ve Kestel gölleri, Bi- ga'daki Acıece Gölü ve Konya'daki bataklıklar da artık yitirilen ve bugün ek- sikliklikleri fazlasıylahisse- dilen sulak alanlar. 1994 yılı sonunda Türki- ye'deki önemli sulak alanla- nn durumu, ınsan eliyle ya- pılan zararlara, kuraklık gi- bi doğal etkenlerin de eklen- mesiyle giderek kötüleştı. Bunlardan Eber Gölü 1994'de tamamen kuruyarak bir atık çukuruna dönüştü. Konya-Ereğli sazlıklan da aynı dunımda. Hotamış saz- lığı, yıllardır sürdürülen ku- rutma çalışmalan sonucun- da küçüldü. Beyşehir Gö- lü'nün ise gölden su alımı- nın sürmesi sonucunda su düzeyi düştü. Marmara Böl- gesi'ndeki Uluabat, Manyas ve Iznik gölleri, tanmsal, en- düstriyel ve evsel kirlilik kıskacında. Meriç Deltası, çe\Tedeki çeltik tanmının yarattığı aşın kirlilik ve ka- çak avcılık sorunlanyla kar- şı karşıya. Ege Bölgesi'nde ise sulak alanlar ve bunlan tehdıt e- denetkenlerşöyle: "Çamal- ü Tuzlası: Gediz Nehri'nin taşıdığı kirlilik, kontrolsuz doğa ruriznıi. lzmir Körfezi arrtma fesislerinzn tuzlanın yakınlarına planlanması. Marmara Gölü; göi sulan- • Türkiye'deki yüz binlerce kilometrekare sulak alan bilinçli kurutma ve kirlenme yüzünden geri dönüşü olmayacak biçimde ortadan kalkarken, önemli bir bölümü de yok olma nın ekolojik denge gözetil- meden sulama amacr> la kul- laıubnasL Büyük Menderes Deltası; B. Menderes Neh- ri'nin su rejiminin bozulma- sı ve aşın kirliliği, bataklıkla- nn tanm aianına çevrUmesL Bafa Gölü; gölü besleyen B. Menderesten gelen kirlilik önemli bir sorun oluştunı- yor.." Akdeniz Bölgesfndekı sulak alanlar ve karşı karşı- ya bulunduklan sorunlar şöyle: "Aagöl; kuraklık. Karataş Gölü: göle akan su- lann barajlarla kesilmesl, gölün baraj olarak kullanıl- ması. Burdur Gölü; gölde su seviyesinin düşmesi, evsel ve endüstriyel kirlilik, Isparta Havaalanı ve organize sana- yi bötgesinin hemen gölyakı- nına inşa edilmesi. Eğİrdir Gölü; tanmsal kirlilik, göl- den su almması. Beyşehir Gölü: asm sulama suyu ahn- ması. aşın bahkçdık. Köycc- ğiz Gölü ve Dahan Dettası; turizm ve avcüık." Iç Anadolu Bölgesi Hotamış sazlığı yakında tüm ekolojik önemini yitire- cek. Ereğlı sazlıklan, göle akan tüm kaynaklann baraj- larla kesilmesıyle küçülür- ken, endüstriyel, evsel ve ta- nmsal atıklarla aşın biçim- dekirletiliyor. Sultansazlığı, DSİ'nin projeleriyle doğal dengesi altüst olmuş durum- da. Karadeniz Bölgesı'nde Kızılırmak Deltası, DSt'nın kurutma projelerinin, orman kesiminin, ikinci konut ya- pılaşması ile evsel ve tanm- sal kirhliğin yarattığı sorun- lar ile karşı karşıya. Zaten büyük ölçüde kurutulmuş durumda olan Yeşilırmak Deltası da doğal önemini yi- tırmiş durumda. Sulak alanlarda yaşanan büyük tahribat, yalmzca bu alanlan yok etmekk kalmıyor, aym zamanda bu alanlann gerçek sahibi olan kuşlar ve diğer canhlann da yaşamına son vererek doğal dengeyi bozuyor. EKinyanın durumu Hçler acısı'• Kanada ve Almanya asit yağmurlan nedeniyle ormanlanm hızla kaybederken, Çin sera etkisi, Etiyopya ile Zaire kirli su ve Endonezya mercankayâhklan sorunlanyla karşı karşıya bulunuyor. Çevre kirliliği yalmzca Türki- ye'nin değil, tüm dünyanın soru- nu. Dünyada çevresini hızia yok eden, kirleten bazı ülkelerin du- rumlanna bakınca, "içler aası" bir tablo ortaya çıkıyor. Işte bun- lara birkaç örnek: Kanada: Asit yağmurlannın kötü etkisi altında. Kötü enerji kullanıyor. Kalitesiz kömür kul- lanmayı sürdürüyor. Çin: Dünyada sera etkisi yapan gaz üreten ülkelerin başında ge- liyor. Ormanlan hemen hemen yok oluyor. Bugüne kadar neler yapıldı? Çevre Günü 1972'de benimsendi Pans'te ımzalanan Dünyanın Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi'nin ardından aynı yıl, 5 Haziran 1972'de Stockholm'de Çevre ve Banş Konferansı yapıldı. 5 Haziran'ın Dünya Çe\Te Günü olarak kutlanması karara bağlandı. • 1973 yılında AET 1. Çevre Eylem Programı yürürlüğe girdi. • 1975'de Barselona'da Akdeniz Eylem Planı onaylandı. • 1979'de Bern'de Doğal Hayatın ve Canhlann Korunması Sözleşmesi kabul edildi. • 1988 yılında "Ortak Geleceğimiz İçin" adlı bir merkez oluşturuldu 0 24 Mart 1990'da Lahey'de çevre konferanst düzenlendi. • 3-10 Şubat 1991'de Grado'da "Akdeniz Su- lak Alanlannın ve Su Kuşlannın Yönetimi" kon- feransı yapıldı. • 1991 Mayısı'nda VVashington'da Dünya Çevre Konferansı yapıldı. • 23 Eylül 1991'de Dünya Bankası ilk Çevre Raporu'nu yayımladı. Kongo: Sağlıklı içme suyu son sınırlannda. Yağmur ormanlan- nın büyük çoğunluğu yok edih- yor. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya: Kırsal alanianndaki kuyu sulan- nın yüzde 90'ı kirlenmiş durum- da. Etiyopya: Aşın ekim nediniyle her yıl bir milyar ton toprak kay- bına uğradığı belirtiliyor. Sulan çok kirli Almanya: Asit yağmurlan or- manlan hızla yok ediyor. Ülkede zehirli atık bırakılan 35 bin böl- ge olduğu belirtiliyor. Hindistan: Belli başlı yağmur ormanlan yok olmuş. Çevre kir- liliği büyük boyutlarda Endonezya: 10 bin millik mer- cankayalıklan yok olmuş. İtalya: Adriyatik Denizi vahim bir durumda. Kenya: Kentlerin dışında içme sulan içilemez dunımda. Malezya: Onnanlar hızla yok oluyor. Sulak alanlannın yansı yok oldu. Meksika: Su ve hava kirliliği büyük boyutlarda. Heryıl orman- lannın büyük kısmını kaybedi- yor. Nijerya: 2000 yılında tek bir ormanının bile kalmayacağı he- saplanıyor. Kentler dışında sağ- lıklı içme suyu bulmak çok zor. Filipinler: Ormansızlaştırma, şiddetli ve ölümcül sellere yol açıyor. 2010 yılında ormansız ka- lacak. Potonya: Kirlilik büyük boyut- larda. Her yıl 20 milyon ton ze- hirli atığı dünyamıza boşaltıyor. Tayland: 1961 yılından 1985 yılına kadar ormanlannın yüzde 45'ini kaybettiği belirtiliyor. Ço- cuklar kurşun zehirlenmesi tehli- kesiyle karşı karşıya. Zaire: Dünyada içme suyu kir- liliği en yüksek düzeyde olan 25 ülkeden bin. ÇEVRE BİIİNCİ GELİŞÎYOR Direndiler kazandılar• Çevreciler, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde verdikleri mücadeleyle birçok kazanım elde etti: Fethiye'deki Kelebek Vadisi koruma altına alındı, Beşkonak baraj lan durduruldu, Park Oteli yıkıldı. Birçok alanda da mücadele sürüyor. Tüm olumsuzluklara kar- şın, çevreye duyarlı insanlar verdikleri mücadele ile bir- çok kazanım elde ettiler. Fet- hiye'de dünyada bir eşi de Girit Adası'ndabulunan Ke- lebek Vadisi, çevrecilerin mücadelesi sonucunda ko- ruma altına ahnarak her tür- lü yapılaşmaya kapatıldı. Antalya'da Köprüçay Vadi- si'nde yapılması planlanan Beşkonak barajlan, yine ka- muoyunun tepkisiyle engel- lendi. tkınci konut yapıîaş- masının başladığı Bafa Gö- lü ve Menderes Deltası do- ğal koruma alanı ilan edildi. Çeşme Alaçatı'da yurttaşla- nn açtığı dava sonucunda yöreye yapımı planlanan teknoparkın çevreyi yok edeceği gerekçesiyle yapı- mı durduruldu. Çevrc konu- sunda yaşanan gelişmelerin 1 bazılan şöyle." Çevred kazanımlar Dalyan: Dünyaca ünlü ca- retta caretta deniz kaplum- bağalann yaşama ve üreme alanı Iztuzu kumsahnda o- tel yapımı, gönüllü kuruluş- lann ve çevreye duyarlı yurttaşlann çabalanyla dur- duruldu. Aliağa: Çevre adına yüz- lerce yurttaşın katılımıyla ilk kitlesel eylem, insan zin- ciri oluşturuldu. Aliağa ter- mık santralı yapılamadı. ParkOtefi: Istanbul'da ya- salara aykjn olarak yapılan fazla katlar, meslek kuruluş- lan ve yurttaşlann açtıklan davalar sonunda yıkıldı. Galleria: tzmir Konak Alam'na yapılması planla- nan Galleria, yine yargı yo- luyla durduruldu. Kalemburnu: lzmir Mi- marlar Odası'nca açılan da- va ile Çeşme Kalembur- nu'nda yağmadan geriye ka- lan SİT alanlan kurtanlabil- di. Foça: Özel Çevre Koruma Kurumu'nca hazırlanan i- mar planı, SİT alanlannda ikinci konut yapılaşmasına yol açacağı için engellendi. KokarKoy: Sayılan gide- rek azalan Akdeniz foklan- nın yaşadığı Alaçaü-Sığacık arasındaki kıyı şeridinde yer alan Kokar Koy, birçok antik buluntunun ortaya çı- kanldığı mağaralan da ba- nndırmasına karşın, ikinci konut kooperatifi inşaahna olanak tanımak amacıyla, Izmir 1 No'lu Koruma Ku- rulu taranndan 1. derece do- ğal SlT alamndan 2. derece- ye düşürüldü. Ancak yapı- lan mücadeleyle engellendi. Uria: Izmir Limanı'nın kapasitesinı genişletmek ve daha büyük gemilerin yana- şabilmesine olanak sağla- mak için lzmir Körfezi" nden çıkanlacak zehirli çamur, Çevre Bakanlığı'nın da ona- yıyla Urla'mn açıklanna dö- külecekti. Ancak Urla ve Foça belediyelerinin öncü- lüğünde balıkçılar ve yurt- taşlann çabasıy la çamur dö- kümü engellendi. Köprüçay: Antalya'da eşi- ne az rastlanır güzellikteki doğa harikası Köprüçay Va- disi'ne yapımı planlanan Beşkonak barajlan, gönüllü kuruluşlar ve meslek odala- nnın çabasıyla durduruldu. Kelebek Vadisi: ikinci ko- nuta açılması planlanan ve bir eşi Girit Adası 'nda bulu- nan vadi, Dünya Dostlan Derneği'nin çabasıyla 1. de- rece doğal SİT alanı ilan edi- lerek yapılaşmaya kapatıldı. Menderes Deltası ve Bafa Gölü: Yine ıkıncı konut ya- pılaşmasının başladığı, ara- zi mafyasının göz diktiği yö- re çevreye duyarlı yurttaşla- nn çabasıyla korunması ge- rekli doğal alan ilan edildi. Abçaü Teknoparia: Çeş- me-AJaçaü'da sanayicilerin teknopark kurmak istedikle- ri yöre, mahkemenin belirle- diği bilirkişi heyetinin "Do- ğa yokolacak" raporu üzeri- ne askıya alındı. Aliağa bkelesi: Çakmaklı Köyü yakınlarına kurulma- sı planlanan geniş çaptaki sanayi iskelesi ve sanayi te- sisi, köylülerin engellemesi sonucu durduruldu. Havran aran madeni: Ed- remit Körfezi'nde, zeytin- liklerin sökülerek altın ma- deni işletılmesi projesi, yö- re halkının ve lzmir Çevre Avukatlan'nın çabasıyla Çevre Bakanlığı 'nın günde- minden çıkanldı. Orhangazi: Bursa Orhan- gazi Termik Santralı, tzmir Çevre Hareketi Avukatla- n'nın açtığı dava sonucunda mahkeme karanyla çevreyi kirletmesini önleyecek ön- lemler alımncaya değin ka- patıldı. Çakalburnu Dafyanı: Iz- mir Anakent Belediyesi'nin Çakalburnu Dalyam'nı dol- durma girişimi, ortak müca- deleyle engellendi. Savaşnn sürfiyor Çevre adına yürütülen sa- vaşım sürüyor. lzmir Çevre Hareketi Avukatlan, Muğ- la'da şeytan üçgeni olarak nitelendirilen Yatağan, Gö- kova ve Yeniköy termik santrallannın kapatılması için Aydın tdare Mahkeme- si'nde açtıklan davalan sür- dürüyorlar. Bergama'da al- tın madenciliği işletilmesi- ne karşı yöre halkı, mücade- lesini kazanmak üzere. Ak- kuyu'ya yapımı planlanan nükleer santralı engellemek, Dünya Dostlan Derneği'nin ve Türkiye'deki bütün çevre- ci ve yeşillerin en önemli gundemini oluşturuyor. Kı- yı Yasası 'nı değiştiren yö- netmeliğin iptali için Izmir Çevre Hareketi Avukatla- n'nın açtıklan dava devam ediyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear