23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Kentliler için dergi M ilattan Önce 25'te Ankara'yı idari bölge seçen Romalılar, kente içmesuyu getiren şebekeyi oluşturmuşlar. Kayaş yakınlarındaki "Romalılar Galerisi"'nden kente yüzyıllar boyunca su veriimiş ve Ankara Başkent olduktan sonra da yararianılmış. Romalılarca, Ankara'dan bin metre . yükseklikteki Elmadağ'da bulunan kaynaklardan, döşenen 20 kilometre uzunluğundaki borularia Samanlık Bağlan, Balkeriz ve Cebeci gibi yüksek kotlarda bulunan semtlerine bıle su aktarılmış. Osmaniı dönemınde Vali Abidın Paşa, 1902 yılında Elmadağ'dan Ankara Kalesi'ne su borusu döşetmiş. O güne değin, yüzlerce basamaktan oluşan merdivenleri kullanarak, yeraltı geçidinden vadideki Hatıp Çayı'na inip, su dolduran Ankara Kalesi halkı, büyük ölçüde rahatlamış. Bu saptamalan; Ankara Su ye Kanalizasyon Genel Müdür Vekili M. Sait Erdem, Ankara'da çıkan "Ada-Kentüyim" adlı dergide yapmiş. "Ada-KentJryim" dergisinin ikinci sayısı yayımlandı. Pınl pınl bir yayın. Eğer kent, doğa ve mimari ile ilgileniyorsanız, zevkle okuyacaksınız. Derginin iletişim adresi, "Yayımevi A.Ş., Çevre Sokak 24/11 06680 Kavaklıdere / Ankara." Telefonu da 468 07 71. Başdanışmanlık Yeni Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Onur Öymen, önümüzdeki günlerde makamına yerieşecek. Yerine; Bonn'a, Büyükelçi Volkan Vural gidecek. Bilindiği gibi, Başbakan Tansu Çiller'e yakınlığı ile tanınan Vural'ın gözü müsteşariıktaydı. Hatta, iki eski bakan Hikmet Çetin ile Mümtaz Soysal'ın istifa nedenleri arasında; Vural'ın, Çiller aracılığıyla müsteşarlık ıçin bastırmasının da yer aldığı ileri sürülmüştü. Çiller, bir anlamda Vural'ın Bonn'a gitmesine göz yumarken öte yandan diğer Noter onaylı iktidar Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, çeşitli illere yaptığı seçim gezilerinde partisinin üye sayısının arttığından duyduğu övüncü anlartı. RP'nin üye sayısı 3 milyondan 4 milyona doğru yükseliyormuş. Erbakan, bu sayının artacağını ve iktidara nasıl geleceklerini şöyle dile getirdi: "Bu sayı 8 milyon, 16 milyon olacak. Artık vakit geldi, Refah iktidar olacaktır. Türkiye'nin yansı, RP'ye üye olacak. Böyle olunca da, iktidan seçime gerek kaimadan, noter aractlığıyla alacağız." Seçimsiz sisteme pek "demokrasi" denmez ya, olsun. RP, içine sindiriyor olmalı. iktidan aldıklan noteri de, Cumhurbaşkanlığı'na atarlar. Böylece, "Ben, Çankaya noteri miyim?" gerekçelerryle ortaya çıkan önemli rejim tıkanıkları da giderilmiş olur. bir kendine yakın adı, Ankara'da tuttu. Büyükelçi Yalım Eralp. son büyükelçilef karamamesine değin Başbakan'ın "dolaylı danışmam" görüntüsü çiziyordu. Çiller'ın ulusalararası toplantılarda yaptığı konuşmalann çoğunda Eralp'ın imzası vardı. Büyükelçi Eralp, "yurtdışt tanıtım, konsolosluk, hukuk ve emlak" konulan ile ılgılı Dışişlen Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na getirildı. Ancak, bakanlık kulislerine bakılırsa, Eralp, Başbakan'ın diplomatik konularda başdanışmanlığını üstlenecek. İleri!.. Bugün Çevre Günü. Geçenlerde, bir özel radyoyu dinliyorduk. Spiker, dinleyicilerinden gelen mektuplan okuyor, onlara düşüncelerini aktanyordu. Mektubun teki de, Türkiye'deki çevre kirliliğine değiniyor ve özetle diyordu ki, "Bu ne biçim iş? Fabrikalar atklannı, kentler çöplerini, insanlar pisliklerini denize döküyor." Spiker, çok soğukkanlıydı: "Biz Türkler böyteyizdir. Düşmanlanmızı denize dökeriz..." Ik hedefimiz; bütün deniz, göl ve rmaklardır. İleri!... Hayda bre, vur dizin yere Çağlar Kırçak'tan anılar D oktor Çağlar Kırçak'ı yitirdik. Kırçak, demokratik mücadelesi ve meslekteki dürüstlüğü ile hep yüreklerde kalacak. Çağlar Kırçak aynca, çocuklanna, dostlanna aktardığı renkli anılanyla da yaşayacak. Işte bunlardan bir demet: 27 Mayıs Milli Devrim Derneği kurulmuş, açıhş kokteyli verilecektir. Dernek kurucusu ve ilk genel başkanı Çağlar Kırçak ve arkadaşlannın parasal olanakları kısrtlıdır. Kokteylde dağıtılacak içkiler, çok pahalıya gelecektir. Kırçak, parlak düşüncesini açıklar: "Meyve sulan ile ispirtoya kanştralım, konuklara meyve kokteyli olarak sunalım." Öyle de yapılır. Davetliler, ayakta duramayacak hale gelirler. Hatta Milli Biriik Komitesi üyesi Sıtkı Ulay, gecenin o vaktinde, "Arkadaşlar, hep birlikte Kızılay'a yürüyeceğiz ve Atatürk Anrtı önünde konuşma yapacağız" der. Ulay, ısrartar üzerine bu önerisinden vazgeçer. Çağlar Kırçak, SSK Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Başhekimi'dir. Müstahdem Ali Fuat'ı, yanına çağınr: "Ali Fuat, Kazım Karabekir ile Fevzi Çakmak'ı da çağır, toplantı yapacağız." Ali Fuat, kaybolur. 2 saat sonra süklüm, püklüm Dr. Kırçak'ın odasına girer: "Hocam, her ikisi de maalesef hastanede yoklar." Kırçak, CHP Gençlik Kollan Başkanı'dır. Ismet inönü'nün sesini de çok iyi taklit eder. Bir Ismet Paşa bantı doldurur. Arkadaşlan da, Ismet Inönü'ye gidip, "Paşam, yaptağınız bir konuşmayı teybe kaydetti. Dinler 01181012?" derler. Ismet Paşa kabul eder ve dinlemeye başlar. Ancak, üçüncü dakikanın sonunda, "Ben, böyle bir konuşma yapmadım" diye karşı çıkar. Ismet İnönü'nün, sesin kendine ait olmadığını anladığı bölüm şöyledir: "Mevhibe de benimle aynı fikirde!..." Dr. Çağlar Kırçak, nur içinde yat. Cemal Ustaoğlu, 1965 yılında Türkiye Elektrik Kurumu'nda çalışmaya başlamıştı. 1979 yılında Tes- Iş Sendikası'nın düzenlediği eğitim seminerine "ücretli izinli" olarak katıldı. Aradan iki yıl geçtikten sonra, bu seminere katıldığı gerekçesiyle 1981 yılında iş akdi ihbarsız ve tazminatsız olarak feshedildi. Ustaoğlu, yılmadı, çok yorucu bir hukuk mücadelesi sonucunda, 1984 yılında işine döndü. Ustaoğlu, 1993 yılında "zorunlu emeklilik kapsamına girdiği"gerekçesiyle emekli edildi. Ancak, kıdem tazminatı, işe döndükten sonraki süre ve askeıiik borçlanması göz önüne alınarak ödendi. Yani, haksız Emek teşviki olarak işten çıkanldığı dönem, kıdem tazminatında dikkate alınmamıştı. Ustaoğlu da, şimdi hukuksal yollara başvuruyor. Cemal Ustaoğlu, tam 14 yıldır yılmadan hak savaşımı veriyor. Davalar açmak, dilekçeler vermek zorunda kalıyor. Niye? Önce çalışmak, yaşamını sürdürebilmek, sonra da yıllann birikimi olan kıdem tazminatını eksiksiz almak için. Diğer yanda, işverenler "emekten yana" olduğunu söyleyen Aydın Güven Gürkan'a veryansın ettiler. Sermayeye trilyonlarca liralık devlet teşviği dağıtılırken, birileri "emekten yana" olduğunu açıklamış. Çok mu? BALARISI En sonunda Adamın, hiç susmayan bir dişi papağanı vardı. Bozulmuş plak gibi bağınyordu: "Ben fahişeyim, ben fahişeyim, ben fahişeyim." Adam, papağanını susturamıyor, tüm komşulara rezil oluyordu. Papaza gitti, derdini anlartı: "Papaz efendi, durumum berbat. Dişi papağanım tutturmuş 'Ben fahişeyim, ben fahişeyim' diye ortalıgı yıkıyor." "Hımmm" dedi papaz, "Getir bize. Benim çok sakin, filozof gibi bir erkek papağanım var. 0nun kafesine koyalım, seninkini yola getirir." Adam, çok sevindi. Papağanım alıp, papazın erkek papağanının kafesine koydu. Dişi papağan, yerinde duramıyordu: "Ben fahişeyim, ben fahişeyim, ben fahişeyim..." Erkek papağan, sustu, sustu, sonra dillendi: "Şükürier olsun, bütün dualanm kabul oldu." KATKIDA BULUNANLAR: ZİYA AKSOY, YILMAZ GÜMÜŞBAŞ. KİM KİME DIJM DUMA BEHÎÇAK HARBİ SEMİHPOROY VfMY A6A... 7 yW, Çİ2İMMİŞ W ! j \ BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI j baba .' İntiharla tehdit cdiyoheı\i! TARİHTE Bl GÜN MİMTAZ \RIKA\ SHaziran HAYOUT-GENERAL PANCO VILLA- ?B' Û ÜÜfB?B'D£ St/SÛlV, ÜA/tÜ Bl/Z 7OP&4K f'ÇÇfS/fi/'A/ OSUJ OIA/V t/'LlA, LfP£- VILLA AKKAPAŞlAKtYLA.. , £M£tO./ OUJP ÇfFTjLİSW£ ÇOCtl.- OLUM Çanakkale vte Kurruluş Savaşlan gazilerinden ölü Kaşif IŞIM ile ölü Maide IŞIM'ın kızlan; ölü Bülent IŞIM, Güner ve Tülin IŞIM'ın kardeşleri; Koray IŞIM'ın kuzeni; Tayfun ve Bora IŞIM'ın halalan; Eray ve Evren ZEYNlOGLU'nun teyzeleri; ölü Esma KARAMAN'ın gelini; Tülin UÇAK, Gülten.KARAMAN, Turan YILMAZ'ın kayınvalideleri; Duyunç SöYYÖRÜK'ün sevgili anneannemis, Can ve Cana UÇAK'ın, Suphi Devrim KARAMAN'ın sevgili babaanneleri; Yalkın UÇAK, Suay KARAMAN, ölü Evrim KARAMAN ve Deniz YILMAZ'ın çok sevgili anneleri; Suphi KARAMAN'ın çok değerli eşi AYSEIİ KARAMAN yakalandığı amansız hastahktan kurtulamayarak ölmüştür. Cenazesi 5 Haziran 1995 Pazartesi günü (bugün) Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazmdan sonra Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Tann rahmet eylesin. AİLESİ ÇORUM SULH HUKUK MAHKEMESt SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ EsasNo: 1995/35 Çorum ili Çöplü Mahallesi Uç çık- mazı mevkiind^e sahife: 1, ada: 13, parsel: 24'te kayıtlı 289.21 m2 avlulu ahşap ev. Yukanda esas numarası ve tapu kaydı belirtilen gayrimenkulün hisse- darlar arasında anlaşamamazlık sonu- cu izale-i şüyu davası açılmış olan da- vaya istinaden gayrimenkulün satıla- raİc ortaklığın gıderilmesine karar ve- riimiş olan karar gereğince birinci sa- tış günü: 3.7.1995, bu gün talipli çık- madığı takdirde ikinci satış: 13.7.1995 günü aynı yer ve aynı saat- te yapılacaktır. Satış şeri Çorum Be- lediyesi'ne ait belediye müzayede sa- lonunda açıkarttırma suretiyle satış icra edilecektir. Şefika, Halil, Musta- fa, Hasan ve Fatma'ya teblig yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 1.5.1995 Basın: 24607 ACIKAYBIMIZ Istanbul Barosu avukatlanndan, Tunceli-Gevrek Köyü doğumlu, merhum Kamer Simur, Gazel Simur'un kıymetli evladı, Aksel Simur'un eşi, Ptnar ve Deniz'in kıymetli babalan, merhum Mustafa'nın kardeşi, merhum Kamer'in ağabeyi, Fidan'ın kardeşi, Hüseyin-Ali ve Ibrahim Simur'lann ağabeyleri Av. HIDIR SİMUR 3.6.1995 günü saat 19.30'daHakk'ın rahmetine ermiştir. 5.6.1995 Pazartesi günü Karacaahmet Camii'nde öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda aile kabristanına defhedilecektir. Tann'dan rahmet dileriz. AİLESİ VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Köylümüz ve sevgili kardeşimiz İstanbul Barosu avukatlanndan Tunceli Gevrek Köyü doğumlu Av. HIDIR SİMUR vefat etmiştir. Merhuma Cenabı Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. YÜKSEL'LER AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear