23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 21.yiizyd sanat anlayışı gündemde 15-30 temmuz tarihleri arasında 'Ankara'95 Projesi' kapsamında üç uluslararası etkinlik gerçekleştirilecek Kültür Servisi - Ankara, temmuz ayında 'Ankara' 95 Projesi' adı altmda, TOBAV, EDERED ve Kültür Bakanlığı tarafından planlanan üç etkinliğe ev sa- hipliği yapacak: 12-30 temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek 'Avrupa Cençkrinin Tryatro Buhışması', 22-30 temmuz tarihleri arasında yapılacak 22. AJTA/IATA Dünya Kongresi ve 23-31 temmuz tarihJeri arasında gerçekleştıri- lecek AITA/IATA Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali. TOBAV Başkanı Tamer Levent bu üç etkinliğin, tüm dünyadakı amatörlerin ,bir araya gelerek bir dernek kurmasının j(IATA/AITA) daha gerçekçi sebepleri lolmasının, bu sebeplenn aynı zamanda •artistik araştırma ve dayanışmada, sanat ipolitikalan yaratmak ve onlan destekle- imekte, ülke politikacılan ile de temaslar kurulmasına neden teşkıl edebilecek güçte olmasını gerekli bulduğunu ifade ediyor. Levent, bu üç etkinliğin neden bir ara- ida yapıldığı, insanın gelişimi ve sanat leğitimi, insanlann birbirlerini daha iyi Itarumasında sanat eğitimınin rolü, sanat jyoluyla öğrenme ve anlama, sanat ala- jntnda gelişmelenn planlanması, 1ATA jkongresinin önemi, festıvallenn sanat lûrünlerinin sergilenmesindekı önemi gı- !bi konulann tartışma gündemıne gelme- |si gibi beklentilerinın bulundugunu be- lirtiyor. 'Avrupa Gençlerinin Trvatro Buluşma- •', EDERED'le (Avrupa Tıyatro Buluş- imalan Kuruluşu) ışbirlığıyle, Avrupa Gençlık Vakfı'nın himayesinde yapıla- cak. Buluşmalar, EDERED komitesımn jaday ülkenın önerdiği temayı ve yaptığı jön hazırlıklan onaylaması ile organizas- on aşamasma giriyor. Bütün Avnıpa Konseyi üyelerine, aynca lsrail ve Ku- zey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne davet gönderilerek, 16-22 yaş grubundan on genç ve iki animatör göndermeleri isten- di Buluşmaya katılacak gençlerin ülke- lerinin farklı yörelerini temsil etmeleri zorunlu. Buluşmaya 20 filke kaülacak Buluşma ıçın yaklaşık yirmi ülkenin başvuruda bulunması bekleniyor. İki yüz genç ve elli animatör. Orta Doğu Teknik Universitesı 'nin kampusunda on beş gün süreyle on atölyede 'Sanata Evet' tema- sı üzerinde çahşacak. Karma lıstelere gö- 'Ankara'95 Projesi' etkinliğinde, Avrupa Gençterinin Tiyatro Buhışması, 22. AITA/IATA Dünya Kongresi, ATTA/1ATA Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali yapılacak. Etkinlikte 2000 yılının dünya sanat anlayışı tartışılacak. re oluşturulan gruplar. artistik dırektör- ler Paddy O'Dwyer(trlanda). Josef Hot- tos(Avusturya). Helle Hauger (Danimar- ka) ve Tamer Levent (Türkıye) tarafin- dan belirlenen programa uygun olarak atölye çalışmalan yapacaklar. Buluşmanın Türkiye grubu, TOBAV temsilcilikleri Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, tstanbul, Trabzon ta- rafından tiyatroya ilgi duyan gençler ara- sından seçilerek oluşturuldu. Bu gençler, buiuşma öncesi Türkiye'y' temsil ede- cek anımatörlerle bir araya gelerek ılk çahşmalannı yapacaklar. Buluşmayı 22 temmuzdan ıtıbarcn Ankara'ya gelecek olan Uluslararası Amatör Tiyatrolar Bir- liği (IATA'AITA) delegeleri izleyecek ve delegeler raporlannı IATA'AITA'nın 2000'li yıllarda oluşturacağı sanat poli- tikası için kullanacaklar. Buluşma so- nunda kapanış gösterisi Ankaralılara bir sokak festivali şeklinde sunulacak. AITA/IATA 22. Dünya Kongresi, AI- TA/IATA'nm dokuz bölgesinden dört yüz delege ve yönetım kurulunun katılı- mıyla 23-30 temmuz tarihleri arasında Ankara'da, Hılton Oteli 'nde gerçekleşti- nlecek. 7 gün sürecek kongre boyunca AITA/IATA'nın 2000 yılının dünya sa- nat politikası tartışılacak. Delegeler, Av- rupah gençlerin yaratma süreçletini göz- lemleyıp IATA'nın 21. yüzyıldaki hedef- lerinj tespit etmek amacıyla kendi arala- nnda çalışma gruplan oluşturacaklar. 28-29 temmuzda ise delegeler IATA 1995-98 çalışma dönemi yönetim kuru- lunu seçecekler. Kongre ve Uluslararası Amatör Tiyat- rolar Festivali 24 temmuzda açılıyor. Ay- nı gün Viyana Üniversitesi'nden Prof. Manfred VVagner, "20001i Yıüarda Sa- nat'' konulu bir konferans verecek. Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali IATA kongrelenyle biriıkte yapılma- sı gelenekselleşmiş olan Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali'ne dokuz IATA bölgesinden en iyi dokuz amatör tiyatro topluluğu katılacak. IATA Genel Merkezi'ne yapılan başvurular IATA'nın 20-28 Kasım 1994 tarihleri arasında An- kara'da yapılan toplantılan sırasında oluşturulan seçim komitesi tarafından belirlendi. Festivale dokuz yabancı, iki yerli grup katılıyor. Belirlenen gruplar ve sahneleyecekle- ri oyunlar şöyle sıralanıyor: Mascaruba Tiyatrosu/'Droga' (Aruba), La Cueya Ti- yatrosu/'Blood Wedding'(Meksika), Ma- neken Tiyatrosu 'Don Guan' (Rusya), Silly Gone Kumpanyası/'La Dispn- te'(Fransa), Kıruna Tiyatrosu/'The Pro- posal in Karendojarvi'(lsveç), Jester's Roving Players/'Working'(ABD), Peop- le's Theatre/'Shonai \1adhav'(Bangla- deş), Teatrun/'La BaladedeAntonio Fer- nandez' (Kolombiya), Calabash Tiyatro- su/(Oyunlan belli değil)/(Zımbâbve), Ankara Deneme Sahnesı/'Misafir' (Tür- kiye), Boğaziçi Oyunculan/'Gaüp So- kaklaraTalip' (Türkiye). •Mckey Mouse ve Donald Amca'nın serüvenleri Kültür Servisi - Dünya çocuklannın sevgılisi Donald Amca ve arkadaşlan ile Mickey Mouse bu yaz Türkiye'de. Haziran ayından başlayarak her ay yayımlanacak olan 36 sayfalık renkli "Donald Amca" dergisinde Deyzi, Mickey, Mini, Gufı ve arkadaslannın en yenı çızgi romanlanna yer veriliyor. Dergıde şakalar, oyunlar ve komik testler de Donald Amca hayranlannın ilgisine sunuluyor. Her ay yayımlanacak olan Mickey Mouse cep kitabında ıse Zenginler Kulübü, fıkralar, oyunlar ve kolay yemek larifleri yer ahyor. Mickey Mouse, neşeli ve heyecanlı serüvenleriyle çocuklann arkadaşı olmaya aday görünüyor. Mickey Mouse ilk sayısında şu sözlerle selamlıyor arkadaşlannı: "Karne heyecanının tafil sevinrine kanştığı şu günlerde sizlere kavuşraak ne güzel! Bundan böyle, ben Mickey ve arkadaşlanm her ay sizlerteyiz. Yazı hep sevmişimdir. Neden mi? En sıcak ve en çdgın macerabu* yunn >-aşanır da ondan.- Ustelik bu yaz bambaşka geçecek. Çünkü, maceralarunızı slderie paylasacağız. Siz nereye Mickey Mouse da oraya! Tıngır mıngır tatil yollannday ken kumsalda sere serpe uzanırken va da güneşten bunalıp koca bir ağacuı gövdesine v^slandığuıızda o hep yanınızda—" MiUryet & Egmont Birieşik Va>Tncıhk'tan çıkan Mickey Mouse cep kitabı ve Donald Amca dergisi çocuklara çizgı romanlar aracılığıyla kitap okuma sevgisi aşılamayı hedefliyor. Mehmet Nazun'uı resim sergisi tstanbul Urart Sanat Galerisi'nde 16 hazirana dek sürecek. akacı ve alçakgönüllü duyarhhklar ORHANPAMUK Mehmet Nazım "oryantaBst" olarak bilinen bazı ünlü 19. yüzyıl ressamlannın resimlerini yeniden yorumlayarak, tıpkı Evliya Çelebi ve Karagöz için yaptığı gibi, onlan kendi görsel dünyasının eğlenceli ve gerilimli fıgûrleri arasına katıyor. Oryantalist ressamlar kendini "Baö anlayışı'' ile temsil edemeyen Doğu'yu, çoğunlukla ikınci elden kaynaklardan ve fotoğraflardan yararlanarak resmederlerken dönemlerindeki "Doğu" hayalini bayağılaştırarak kitsch'e yakm bir zevke ındirgemişlerdi. Çoğu hafızalanmıza hayal meyal yerleşmış bu resimlen, şimdi Mehmet Nazım yeniden ele alırken onlann dokusunu tamamen dışanda bırakıyor, resimlen yapan temel figürleri ve dramatik ilişkileri öne çıkanyor ve bizi bir rûyada olacağı gibi, başkalannm bizimle ilgili yanlış dûşünceleriyle ve bu düşüncelerin kötü anlanyla başbaşa bırakıyor. Bu eğlenceli yer değiştirmelerin arkasındaki sıyasal ilışkiler kadar tıpkı Osmanh nakkaşlan gibi, Mehmet Nazım'ın resmi, Fıgûrlerin dunışuna ındirgeyen. şakacı ve alçakgönüllü duyarlılığına takılmamız ressamın rahatlığı yüzünden... Özkan Mert'in 'Bir Irmakla Düello Ediyorum' adlı şiir kitabı Oğlak Yayınlan'nda yayımlandı Sözcüklerin içsel görüntülerini yaratıyorum PELtNÖZER 'Kendi yıırtdışında, anu dii yurtiçinde bir düma şairi" olarak tanımlanıyor Öz- kan Mert,Ojlak Ya\ınlan"ndan çıkan son kitabı 'Bir Irmakla Düello Edryorum'un kapağında. Ve 'bir sürgün olarak yaşaıb- ^yeryüzûnü'kucaklayan şıırlenylekanıt- lıyor bir 'dünya şairi' olduğunu. "Ben ise hep uzaktaynn" dıyor 20 yılı aşkın bir sü- redir Isveç'te yaşayan şaır. Ancak uzaklı- ğını sınirlamıyor Isveç'le. 'Bir Dünyab- nuı Nodan-1'de. 'Pekinü bir karpuzcuya / NmpotiB bir şaire / Bodrum'daki küçük bir koyTi" anlatıyor. Uzun bir dönem yurt- dışmda kaldıktân sonra Türkiye'deki kar- gaşanın çok daha net görüldüğünü söylü- yor Özkan Mert, söyleşimizi yüksek vo- lümlü müzil yayınıyla kesen motorlara balearak. Bu farkhlıklardan konuşurken söz, yazarlann telifhaklanna da geliyor is- ter istemez. lsveç Yazarlar Birliği'ne üye olan ve ts-veç hükümetinden burs alan Ment Türkiye Yazarlar Birliği 'nin toplan- Osına kaüldıfında telif haklan üzerine an- latılanlan şaşırarak dinlediğini söylüyor. B6>lece çalıştığı lsveç Devlet Radyosu Türkçe Yavmlar Bölümü'nde Türkiye'de yazarlann telifhaklan üzerine birprogram haznrlamaya'arar verdiğini söylüyor. Öz- kan Mert'in bugünlerde bin sayfalık bir ronaan üzenne çahştığını öğreniyoruz. AnJatacak çok şey birikti dıyor: Çagdaş dütıya, toplımdaki yabancılaşma, Türki- ye, açlar, süıjünlerin yaşamı... ^urlerin<fc her zaman çağının duyarlı- lığanı, değişımin ayak izlerini yakalama- ya ^ahştığın.belirtiyorMert: "öOTıyıllar- daMdmffitaatavrımısürdürüyorum. Efime afaah üç ko)tnnnasam da dünyaya bakn ğ ş y - l%9yıhnda Ataol Behramoğlu, tsmet Özel. Süreyya Berfe vesizbirçıkışyapmış- nnız. O günleri ve şiirdeki tavnnızı anlatır ımsmız? Evet; bizim manifestomuz Ant dergi- sinde 'DevrimdŞairlerSavas.Açıyor' baş- lığı altında ikı sayı yayımlandı. 1969 yılı- nın sonunda Ataol Behramoğlu, lsmet Özel ve ben, üç ayn kitap çıkardık. Bu ki- taplann isimlerini yanyana koyduğunuz zaman, "Evet İsyan, BirGün Mutiaka Ku- Ya hüküm giyecek ya da kaçacaktım. Ne yapayım, ben de kaçtım. Gıdiş o gidış, on- dan sonra da sürgünlük dönemi başhyor. - 'Türkiye ile dünva arasında' biryerde belirfiyorsunu/ koordinatlanmzL tsveçte yaşayıp Türkçe şürleryazmak. şürinizi na- sdetkiliyor? lsveç'e gittiğimde yenı bir dünya, yeni bir dil, yeni bir kültürle karşılaştım. tlk yıllar yazamadım, hatta benim şiıri bırak- hgım söylenrileri çıktı. Sonra yavaş yavaş, 'Stockholm'de Mavi Saaner'kitabımla o O şiiri genişletmeyi düşünüyorum. Ge- çen yıl pek çok ülkeden yazann katıldığı 'Yazarlar Gemisi'ne lsveç'te yaşayan ya- bancı bir yazar olarak ben de katıldım. Odessa'ya. Varna'ya pek çok ülkeye git- tik. Bu da zaten bende var olan yeryüzü şarkıcılıginı daha da genişlettı. Onlardan çok etkilendim ve bu şiiri yazdım. O ge- zı çok ilginç oldu. - Khabımza adını veren şürde ise dqn- yadald değişimkr ve yıkımlara tepld gös- termeyenleri yarplıyor$unuz_ aşka bir kültürde yaşamak zenginleştirici oluyor. Türkçeyi ben tsveççenin neşterine de yatırmış oluyorum bir anlamda. îsveççede bazı görüntüler var, o görüntüler Türk diliyle düşündüğünüzde sizi ister istemez bir tarafa itiyor. Ya da tam tersi... ncağız Her Şeyi Yeniden" cümlcsı çıkı- yordu ortaya. 1 %9 yılındakı o karşı çıkış bir nokta oldu. Sonunda bir araya geldik ve tkinci Yeni'ye karşı bir harekât başlat- tık. - Sürgünlük dönemi, kitabınız yayim- landıktan sonra raı başladı? Kitabım çıkar çıkmaz askeri mahkeme tarafından toplatıldı ve 4 yıl hapse mah- kum oldum. Önümde iki altematif vardı: zinciri kırdım. O dönemde hem dünyada- ki hem de lsveç ve Türkjye'deki yerimi tespit ettim. Balkonumdan bakmadım dünyaya. Olayın içindeydim ve hep için- den yakalamaya çalışıyordum. Benim yazdıklanm sonuçta Türk şiirine de gir- medi. - Khabınızda 3 bölüm olarak yer alan "Bir Dünyalının Notlan'nda evrensel bir sesle karşılaşıyor okur._ Dünyamızda son on yılda çok büyük değişımler oldu. Şürde . "Berfin Duva- n'nı kuşlar mı yıkn?" diye soruyorum. Bu ironik bir şey tabii. Koskoca Sovyetler Birliği yıkıldı, dünya altüst oldu, bütün bunlan yakalamaya çalışıyorum. En azın- dan çağimızın tanıtımını yapma konu- munday ım. Kimseye 'doğnı ya da yanhş' dıye bir şey söyleyemem. Avrupa'nın ona- yıyla Avrupa'nınortasındabirkatliamya- şanıyor. Bu olaylar bir şairi nasıl etkile- mez, anlayamıyorum - Şürleriniz İsveç'te de yayımlanıyor. İld dil arasında bir uzlaşma sagiayabibyor musunuzyazarken? Buçiftkühürlülükşj- irinize nasıl vansıyor? "Her sözcük birazyamacma düşer" di- yor Artur Lundkvist Sözcükleri kendi an- lamlannın dışına taşırabilmek, içsel gö- rüntülen yakalayabilmek gerek. tki kül- türde yaşamak; ikı dilın sözcükleri içinde- kı patlamalan, geriümlen yakaJamayı sağ- ladı bana. "Şiirin birimi sözcüktür ama: Şfirsözcüklerle yazılmaz: Sözdikleriniçin- deki spermalarla yazüır" derken bunu söylemek ıstiyorum. Kelimenin o iç kana- masmı yakalamak gerekiyor. Şairle dün- ya arasında bir mesafe olması lazım. - Türkiye'de günûmüzde yazılan şiiri iz- leyebiliyor musunuz? Yeni şairleruı ve ku- şağımzın bugün yazdığı şiiri nasıl buluyor- sunuz? Eski ustalar artık yoruldular. Ataol Beh- ramoğlu'nun beş yıldır şiir kitabı çıkmı- yor. Süreyya Berfe'nin de öyle. Bana ye- ni çıkan bütün kitaplar geliyor. "Ozamn en devTİmci görevi 'iyi şiir' yazmaknr" bana göre. Toplumcu şiir artık yazılmı- yor. O dönemde can sıkıcı toplumcu şür- ler de yazıldı. Bir şiir iyi olmadıktan son- ra toplumcu olması fark etmez. 70'h yıl- larda da içedönük bir şiir yazıldı. Dağıl- dık yani. Biz meydanlarda on bin, yirmi bin İcişiye şiir okurduk. Köylere, kahvele- re giderdik. Türkiye'de ünlü kötü şairler türedı bir anda. Yazdıklan ortaokul düze- yini geçmeyen ünlü şairler var. Nasıl olu- yor bu iş? tnsanlar kabul ediyor, talep et- miyorlar. Oradan kaynaklanıyor bana göre. BUAŞAMADA ŞUKRAN KURDAKUL Mütapekeden1950'ye Nazım Hîkmet "Saraybumu'na, köprüye, kurşun kvbbetere, tığ gibiminarelere, Taşkışla'ya son kere şöyle doya do- ya bakmadan Istanbul'dan aynlmaya da gücümyet- medi zaten. Direkleri tel örme bir Amehkan zırtılısı- nın yanından geçiyoruz. Kızkulesi dolaylannda; Be- şiktaş önlerinde Boğazın büklümlerinde kımıldana- cak yer yok. Istanbul denizinin üstû, diretnotlaria, knıvazörierfe, torpidolaria, alaca bulaca boyanmış taşrt gemileriyle tıklım tıklım. Bu dûşman, buhorgö- rûcû, bu kurşuni çelik kalabalığını kaç kere seyret- tim içim öfkeden burkularak. Ama şimdi onlara ken- dime güvenerek bakıyorum. Istanbul denizinin için- de, dibinde, kefalden, uskumrudan, torikten çokde- nizaltinın kaynaması da umurumda değil. Anado- lu'ya gidiyorum. Mustafa Kemal Paşa'ya." (Anan: Kemal Sûlker, Nâzım Hikmet'in Gerçek Yaşamı, sf 79,1987.) 1 Ocak 1921 günü mütareke Istanbutu'ndan Ana- ddu'ya kaçış seriivenini böyle anlatıyor Nâzım. Bireyın özgür ıstencinden başka tırtunacak dal bu- lamadığı zamanlara özgü bir duyarlık bu. Özünde düşünsel olarak aydınlığa kavuşmanın mutlulugunu duyumsadığırrnz. Belleğimizin kuytu köşelerinden ana babayadigâ- n çağnşımlar yansıtan sözcükler biliyoruz. Kuşaktan kuşağa dilin müziğiyie birlikte tarihsel gerçekleri ta- ştyoriar. Sevkıyat, seferberlik, mütareke.. Türkülerle, ağrtlaıia toplumsal belleğin ururtmadı- ğı, unutamayacaklan arasında yerlerini alan bu ya- ralı sözcüklenn çizdiği bir dünya var. Nâzım Hikmet, gençliğini -emperyalizme boyun eğişin sarayiılar ve devletlilerce kurumlaştınlmak is- tendiği yıllar- o yaralı sözcüklerin dünyasında yaşa- dı. Ilk dizelerine içini döktü bu sözcüklerle. Kırk Haramilerin Esiri, Yaralı Hayalet, Yolcu Yolun Şarksa (1920) gibi direnç adamı kimliginden haber veren şürler yazdı. Dönemin dil ve edebiyat beğenisi içinde ayn yer- leri olan bu örneklerle, tepkilerin haykırmadan da şi- ire dönüşebtleceğini gösteriyordu Nâzım. Yetiştigi evrenin hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerin- den "Yolcu Yolun Şarksa" kanrtlar bu yargıyı: "Yolcu, yolun Şarksa, ansızın çöken Her taşı mukaddes harabeyi sor. Orada son damla kanını döken Yaralı yiğitler döğüş ediyor. Yolcu, yolun Şarksa bahçelerinde Güllerin üstüne silah çatılan, Bahan kan olan illere in de O yeri özleyen gönülleri an. Yolcu, yolun Şarka uğrarsa yann, Elinde zaferden kopan çiçekle, Göklere dayanan kahı dağlann Ardından yükselen güneşi bekle." 18 yaşın bu dizelerinden sonra, mahpushaneye ve diyan gurbetteki zor zamanlara karşın kırk yıl boyun- ca unutulmaz şiirlerin, destanlann şairini yarattı Nâ- zım. 1921'de, mütareke Istanbulu'ndan emperyalizme kafa tutan yurtseverlerin Ankarası'na geçme umu- duyla Karadeniz'e açılmıştı. 1950'de Refik Erduran'ın teknesinde, dünyanın hayranlığını kazanan şair kimliğiyle, ister istemez, bir daha yaşadı bu Karadenız serüvenini. Sesini yitiren Istanbul'a son kez bakarak. Mütareke günlerindeki gibi. Patara'da antik yol kdavuz amtı bulundu • ANKARA (AA) - Patara antik kentinde, MS 41-54 yıllanna ait ilk yol lalavuz anıtı bulundu. 5.5 metre yüksekliğindeki anıt, Likya bölgesindeki kentler ve birbirlerine uzaklıklan hakkında bilgi veriyor. Kazı çahşmalannı sürdüren Sencer Şahin, anıtın Roma imparatoru Cladius'a ithafen yaptınldığını ve 53 bloktan oluştuğunu belirtti. Şahin; anıtta, Likya bölgesindeki kentlerin isimleri ve birbirlerinden uzaklıklannı ıçeren 68 satırhk bir yol listesi bulundugunu ve yapıt üzerindeki ithafın da tarihi açıdan çok önemli olduğunu kaydetti. 'Yazar haftaları' sürüyor • ANKARA (ANKA) - lletişim Kitabevi'nin başlattığı 'yazar haftalan' sürüyor. Kitapseverler, bu ay, 8 hazirana kadar Nâzım Hikmet, 9-15 haziran arası Aleksander Puşkm, 16-23 haziran arası Jorgc Luis Borges ve 24-31 haziran arasında da Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yapıtlannı yüzde 20 inairimli olarak alabilecekler. Yazar haftalan, o yazar ya da ' şairin doğum ya da ölüm haftasında gerçekleştiriliyor. Kiiselerde bahar konserteri • ISTANBUL (UBA) - Istanbul Avrupa Korosu, 6-10 haziran tarihlen arasında, 'Bahar Konserleri" verecek. tlk konserini 6-7 haziranda Moda Kılisesi'nde gerçekleştırecek olan koro, 9 ve 10 haziranda da, Notre Dame De Sion Lisesi'nin kilisesi olarak bilinen Saint-Esprit'de iki konser verecek. Sylevene Maire'in yöneteceği orkestra ve koro, Istanbul Devlet Operası müzisyenleri ve Lyon Yüksek Devlet Konservatuvan öğrencilerinden oluşuyor. Koronun solistliğini de Istanbul Devlet Operası sanatçılan yapacak. Dlustararası Hoşgörü Kongresr • Kültür Servisi- Kültür Bakanlığı, 1995 Hoşgörü Yılı etkinlıkleri çerçevesinde 10-12 haziran tarihleri arasında Antalya'da Uluslararası Hoşgörü Konferansı düzenleyecek. Dünya banşına katkıda bulunmak, hoşgörü kavramının kapsadıği anlamı gündemde tutmak, Türk kültürünün evrensel ilkelerini yaymak amacıyla yapılacak olan kongreye; ABD, Fransa, Almanya, KKTC, Kazakistan, Ozbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Çin Halk Cumhuriyeti'nden otuz sekız temsilci, uzman ve bılim adamı katılacak. Kongrede "Siyasette Hoşgörü", "Kültürlerarası Hoşgörü", "Dinlerarası Hoşgörü" ve "Türk Kültüründe Hoşgörü" konulu otunımlar düzenlenecek. Kongre süresince, tpek Yolu fotoğraf sergisi de görülebılır. DemircTnin bütün kitaplan Papinis Yaymları'nda • Kültür Servisi - Mızah yazan Cihan Demirci'nin bütün kitaplan Papirüs Yayınlan tarafından yayımlanmaya başladı. Demirci'nin mayıs ayı başında çıkan son kitabı "Espirin"in de aralannda bulunduğu bu kitaplar şöyle sıralanıyor: "Kutsal Kelime Avcısı", "Çıkışlar Arka Kapıdan", "Deli Gömleği Ütü İstemez", "Türküm Doğruyum Fena Halde Doluyum" ve "Geyik Muhabbetleri".
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear