Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ
10 DIŞ HABERLER
Humeynf'nin
ohım yridomımu
• TAHRAN(AA)-Iran
Cumhurbaşkanı Alı Ekber
Haşimı Rafsancani, îslam
devrimınin maddi güdülerle
yapıJmadığnıı söyiedi.
Rafsancani, önceki gece
Islam cumhuriyetinin
kurucusu Ayetullah
Humeyni'nin 6. ölûm
yıldönümü öncesinde,
tahran Behisti Zehra
Mezarhğı'ndaki türbesinde
yaptıği konuşmada, 'Islam
devrimınin ruhani yönünfl
anlamakta acız kalan
düşmanlannm, Iran'ı
ambargo gıbi ekonomik
araçlarla yıkabileceklerinhi
sandıklanıu' belirtti. Iran
devriminin dünyevi amaçlar
için yapılmış öteki
devrimlere benzemediğini
öne süren Rafsancani, "Bu
nedenle Küba gibi ûlkelere
karşı denenen ekonomik
ambargo benzeri baskılar,
Iran halkının devlete ve
Humeynı'ye bağlılığını
ortadan kaldıramaz" dedi.
Kohlr
Umman'da
• KAHÎRE(AA)-
Ortadoğu gezısinin ilk
durağı Mısır'da bulunan
Almanya Başbakanı Helmut
Kohl, Devlet Başkanı
Hûsnü Mûbarek ıle bu
sabah bir kez daha görüştü.
Resmi kaynaklar,
görüşmede Avrupa
Birliği'nin Ortadoğu banş
sûrecindeki rolûnün ele
alındığını belirttiler.
Ortadoğu ülkelerinı
kapsayan 6 günlük gezısine
dün başlayan Kohl'ün,
Mısır Devlet Başkanı
Mübarek ıle görüşmelennde
ağırlık noktasını AB ve
Almanya'nm banş sürecine
sağlayacagı maddi destek
oluşturuyor. Helmut Kohl,
dün Umman'a gitti.
Oğrend
yurdunda
olu
• MOSKOVA(AA)-
Rusya'nın başkentı
Moskova'da yabancı
öğrencilerin banndığı bir
yurtta çıkan yangında, 4
kişinin öldüğü bildirildi.
Interfax ajansının haberine
göre, polis Patnce
Lumumba Oniversitesi
yurdunun 5 numaralı
binasında bu sabaha karşı
çıkan yangında ölenlerden
birinin Sri Lanka uyruJdu
olduğunu, diger 3 kişmin
kimliklerinin
belirlenemediğini belirtti.
Patrice Lumumba HalkJann
Dostlugu Oniversitesi'nde
geleneksel olarak, Asya ve
Afrika ülkelerinden gelen
öğrenciler eğitim görüyor.
ABITden Çh'e
rest
• VVASHEVGTON (AA) -
ABD Başkanı Bill Clinton,
ülkesınin tican alanda Çin'e
tanıdığı en çok kayınlan
ûlke statüsünü, bir yıl daha
uzattı. Beyaz Saray Sözcûsü
Mike McCurry yaptıği
yazılı açıklamada, "Çın'in
tican alanda en çok
kayınlan ûlke statüsünün
devamı, insan haklan da
dahil, ABD'nin bu ülkeye
yönelik ilgisini arttıracağına
inanıyoruz" dedi. McCurry,
Çin'in tıcari alanda en çok
kaynlan ülke statüsünün
uzatılmasına karşın, "Bu
ülkedekı ınsan haklan
uygulamasını kabul
edilemez buluyoruz" dedi.
Açıklamada, "ABD'nin Çin
ile kuracağı olası geniş
çaplı bir bağlantı, uzun
dönemde bu ülkenin
uluslararası alanda kabul
edilen kurallara uymasma
yardun edecek" denildi.
KÖPA bugün
topbmıyor
• MOSKÖVA(AA)-
Karadeniz Ekonomik
îşbirligi Parlamenterler
Asamblesi (KEİPA)
toplantısı yann Moskova'da
başlayacaİc. Karadeniz
Ekonomik tşbirligi'ne
(KEİ) üye ülkelerin
parlamento temsilcilerinin
katıldjğı toplantıda
Türkıye'yi, Kocaeli
Milletvekili tbrahim
Artvinli başkanlıgındaki 9
kişilik KEÎPA Türk Grubu
mılletvekilleri temsil
edecek. İlk gün yapılacak
çeşitli komite toplantılannın
ardından, genel kurul
toplantısı yann, Rusya
Parlamentosu'nun alt
kanadı Duma'nın Başkanı
tvan Ribkin'in
'Hoşgeldiniz' konuşması ve
KEÎPA Başkanı,
Arnavutluk Halk Meclisi
Başkanı Pjeter Arbnori
tarafindan yapılacak açış
konuşması ile başlayacak.
Toplantıda ele alınacak
çeşitli ekonomik, kültürel
ve eğitim işbırliğine yönelik
konulann yanı sıra, "KEl
ülkelennin devlet veya
hükümet başkanlan
doruğu"nun yapılması
konusu da tartışılacak ve bu
konuda bir deklarasyon
yayımlanacak.
Çeçenya'da kank çataşma TURNİKE
SEMtH GÜNVER
AFPgrafik
Kayın ağaçlan 3e çevrili olan ve deniz seviyesinden 2 bin 400 met-
re yûkseklikte bulunan Vedeno kasabasında Çeçen direnişciler ile
Rus birtikleri arasında meydana gelyen çatışmalarda Rus ordusu
ağır topçu ateşi \e savaş ucaklanndan da faydalandı.
Dış Haberler Servisi - Rus bir-
lıklennin Çeçen direnişçilerin
merkez karargâhı olan Vedeno ka-
sabasını ele geçirdikleri bildirildi.
Rus ITAR-TASS ajansı Çeçen-
ya'nın 50 km. güneydoğusunda
bulunan Vedono kasabasının bü-
tün gece süren çatışmalann ardın-
dan dün sabah Rus kontrolüne
geçtiğini bildirirken Rusya Savun-
ma Bakanlığı haberi doğruladı fa-
kat aynntılı bilgi vermekten ka-
çındı. Ruslann kasabayı ele geçir-
dikleri iddialan üzenne açıklama
yapan Çeçen askeri yetkilileri ise
Vedeno kasabasının Ruslann eli-
ne geçtiğinin öne sürmenin "saç-
mahk" olduğunu söyleyerek iddi-
alan yalanladılar.
Çeçen ordusuna bağlı bir aske-
ri sözcü bölgenin coğrafi yapısı
göz önünde bulundurulduğunda
Ruslann iddiasının ne kadar asıl-
sız olduğunun bir kez daha görü-
leceğini öne sürerek, kasabanın
Cahar Dudayev'e bağlı Çeçen di-
renişçiierin kontrolünde olduğu-
nu söyiedi.
Grozni'deki Rus birliklerinin
sözcüsü Alexander Kuts tarafin-
• Rus birlikleri
Çeçenlerin
Vedeno'daki
karargâhını ele
geçirdiklerini öne
sürerken, Çeçenler
iddialan
yalanladılar. Iki
taraftan da çok
sayıda ölü ve yaralı
olduğu bildiriliyor.
dan yapılan açıklamada ise Çeçen
direnişçilere çok büyük zaiyat ver-
dirildiği Rus askerlerinden de ka-
yıp verdiği, bununla birlikte kesin
ölü sayısının henüz belli olmadı-
ğı belirtildi.
Direnişin merkezi
Başkent Grozni'nin düşmesinin
ardından Çeçen direnişçilerin
merkezi haline gelen Vedeno ka-
sabası Kafkas dağlannın eteğine
kunılu olduğundan, Rus birlikle-
rinin saldınlanna uzun süredir da-
yanmayı başanyordu.
Rus tanklannın kayın ağaçlan
ile çevrili olan ve deniz seviyesin-
den 2 bin 400 metre yûkseklikte
bulunan kasabaya ulaşmak için
geçebilecekleri tek yolu kontrolle-
ri altında tutan Çeçenler, Ruslara
hareket olanağı tanımıyorlardı.
ITAR-TASS ajansı tanklarla
bölgeye ulasamayan Ruslann ka-
sabayı savaş uçaklan ve ağır top
ateşiyle abiukaya aldığım. uzun
süre dayanan kasabantn dün sa-
bah düştüğünü duyurdu.
Şeyh ŞâmJFin mekânı ~
Vedeno kasabası Çeçenler için
milli kahramanlan Şeyh Şamil'in
Ruslara karşı savaştığı yer olarak
ayn bir önem taşıyordu. Rus sal-
dınlanndan 30 sene boyunca bo-
yunca Vedeno'da korunan Şeyh
Şamil 1859 yılında Rus çanna
bağlı askerlerin ormanlan keserek
kasabaya kadar ılerlemeleri
sonucunda bu kasabada abiukaya
alınmıştı.
Stockhohn'de Türk-Kürt kavgası
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - Stock-
holm'ün göçmenlerin en yoğun
olduğu dış semtlerinden Rin-
keby'de cumartesi günü yapılan
geleneksel şenlikte, bazı Kürtle-
rin bir yiyecek çadınna PKK bay-
rağı çekmesıne Türklerin tepki
göstermesi üzerine büyük bir
meydan kavgası çıktı. 70 polisin
müdahale ettiği kavga sonucu 7
kişi hastanelik oldu, 5 kişi de gö-
zaltına alındı.
Çumartesi günü, özellikle Tür-
kiyeli göçmenlerin oturduğu Rin-
keby'deki "Dosduk ŞenBğP 20.
kez yapılmaktaydı. Bu geleneğin
temel amacı. lsveçlilerie göçmen-
ler arasında yakınlaşma yarat-
mak; yiyecek, müzik ve dans öğe-
leriyle halklann birbirlerinin kül-
türünü tanımalanna yardımcı ol-
maktı.
Ne var ki bir grup Kürdün ken-
di yiyecek çadınna PKK bayrağı
çekmesi, havayı gerginleştirdi.
Bazı Türkler Kürtlerden, bayrağı
indirmelerini istediler. Bunun
üzerine Kürtler, daha uzun bir
bayrak direğı edinerek bayrağı
daha da yükseğe çıkardılar. Aynı
zamanda Türkiye aleyhine slogan
atan Kürtlere çevredeki Türkler
saldırdılar.
Daha önce de polis, Kürtlerden
PKK bayrağını indirmelerini iste-
mişti. Bıçak, sopa, levye demiri
veşişelerinkullanıldıgi kavga bü-
yüyünce polis, başka semtlerden
yardım istedi.
Toplam 70 polisin meydanı sar-
ması üzerine kavga edenlerden
5'i yakalandı. Bölge polisinden
Torbjörn Johansson, PKK yan-
daşlannın Türkleri kjşkırttığını,
ancak kavganın Türkler tarafin-
dan başlatıldığını söyiedi.
Rinkeby Türk Kültür Derneği
Başkanı ve şenlıği düzenleyen
komitenın üyesi Mazhar Göker.
kavganın meydanın dışında oldu-
ğunu söyleyerek Cumhuriyet'e şu
açıklamayı yaptı:
"Biz bu şenöği 20 yıkiır yapıyo-
ruz. Amacımız, halklann birbir-
leriyle kaynaşması: ulusal sorun-
laniıı buraya getirmeden birlikte
eğknnıesi. Ola> öncesi Kürtler
bayrağı bir ağaca koymuşlardı.
Kendikri bu semtten değiL Btder
buranın yertisiyiz. Birbirimizi ta-
nıyoruz. Gidip bayrağı kaktırma-
lannı, burada bu tûr gösteriierin
yapılmasuun yanlışokluğunu söy-
ledik. Bavragı agaçtan alıp. kendi
çadırtannın tepesine diktüer. Ay-
nca slogan atarak çevredeki Türk
gençlerine sopalaria saldırdılar.
Biz,ka>ganm şenlik alanına yayıl-
maması için çaba göstcrdik ve
bunda da başanlı olduk. Meydan-
daki çoğu kişinin haberi bile ol-
madı. Şenligimiz dostluk içinde
sürüyor."
Tîananmen
katliamının
6. yılı anıldı
Dış Haberler Servisi - Pekın'de alınan
yoğun güvenlik önlemleri 1989 yılında
meydana gelen Tiananmen katliamının
6. yıldönümünün kanlı geçmesini
engelledi Demokrasi talebiyle 6 sene
önce üniversite öğrencilerinin yürümeye
başladığı Haidian üniversite bölgesini
bir gece önceden kordon altına alan Çin
polisi Pekin Üniversitesi'ne giden bütün
kavşaklan kapatarak kimlik kontrolleri
yaptı, üniversite öğrencisi olmayanlan
kampus çevresine yaklaştırmadı. 3-4
hazıran gecesinde sılahlı birliklenn
öğrencileri ve sivilleri katlettikleri
Tiananmen Meydant'nına ise bu sefer
polısler dışında kimse sokulmadı.
Basmın çekım yapmasına izin
verilmezken polis bir gazetecinin
kamerasına el koydu. Bütün güvenlik
önlemlerine karşı Çin'in önde gelen
muhaliflerinden Chen Ziming'in
katliamda hayatmı kaybedenlerin
ailelerine tazminat odenmesi ve
ülkedeki siyasi tutuklulann serbest
bırakılması isteği ile açhk grevine
başlaması basın tarafindan görüntülendi.
Çin'de 1989 yılında meydana gelen
olaylarda resmi rakamlara göre 300 kişi
hayatını kaybetmişti. Bağımsız
kaynaklar ise bu rakamın bir kaç binden
az olmadığını açıklamışlardı.
Çelişkilep Dizisi
Interstar'ın Hilton'un Kongre Salonu'nda tertiplediği
1995 Güzellik Yanşması'nda 20 genç kız, son moda
açık mayolaria defile yaptılar. Yanşmadan önce iki saat-
lik bir kokteyl vardı: Içkiler, yiyecekler, smokinli beyler,
uzun tuvaletli zarif hanımlar. Güzellerin şovuna garip bir
dans müziği eşlik ediyordu. Sinem, Ceyda, Fuiden,
siren gibi kızlar, birinci, ikinci, üçüncü oldular. Saçlanna
taçlan takıldı.
Iki gece önce, atv ekranında, Güneri Civaoğlu'nu,
ayaklan çıplak, çıplak duvann dibine çökmüş, Acz-
mendi şeyhi ile konuşurken görmüştük. Herkes yere
bağdaş kurmuştu. Müritlerin asalan duvara dayalıydı.
Uzun siyah saçlı ve sakallı şeytı, yumuşak ifadeli, fakat
inançlannda karartıydı.
Bu arada, kızlar voleybol milli takımımızın maçlannı
da kaçırmadık. Spor kıyafetleri hafiften rötuşa
uğramışt. Bacaklannda diz kapaklanna kadar uzanan
kırmızı "taytlar vardı. Yunanlı voleybolcular ise mayo
tipi formalannı muhafaza etmişlerdi.
Sakıp Sabanct, Cannes festivalini de kaçırmadı.
Savaş Ay'a refakat etti. Plajda, üstü açık güneşlenen
bir Fransız kadını ile mülakat yaptı. Fransızca-lngilizce
karması bir lisan konuşuyofdu. Acele Türkiye'ye döndü.
Daha ciddi konularda Çalışma Bakanı Gürkan ile
kaptştı.
istanbul'un fethini de kutladık. Kayıklar sokaklarda
sürüklendi. Mehter takımının hafiften kilo almış men-
supları nefes nefese surlann merdivenlerini tınmandılar.
Kılıçlar havayı kesti. Refah'lı gençler, Inönü Stadı'nın
yeşil çimleri üzerinde birlikte namaz kıldılar.
Bir kuş gibi bir ufuktan diğerine bir anda uçuverdik.
Çiller de, her sorunu unutmuş, 4 haziran seçimleri
için sefere çıkmıştı. Köylere havadan helikopterte iniy-
or, tozu dumana katıyor, beyaz tayyörü ile bir kelebek
gibi, elterinde bayraklar kendisini görmeye gelen kala-
balıklann üzerine konuveriyordu. Her yerde, yeni bul-
duğu antları halka tekrariatıyor ve tatlı sesi ile "Gazanız
mübarek olsun" diyordu. Aklına koymuştu. 4 haziran-
dan partisini birinci çıkaracak ve kollan sıvayacaktı.
Her seçim bölgesinde, orayı il yapmayı, üniversiteler
kurmayı, çim sahalar açmayı, fabrikalar dikmeyi vaat
ediyordu.
TBMM'sinden, ilçeleri il yapabilme yetkisini istemiş
ve gece yansı bu tasanyı oylatabilmişti. Bu kurnaz bir
taktikti. Muhalefet kanunun esasına karşı çıkamamış,
tasanyı zaman ve art hesaplar açısından eleştirmekte
yetinmek zorunda kalmıştı.
Seçimler, dün yapıldı. Bu satırları yazarken neticeleri
bitemiyordum. Fakat, sonuçlan fazla önemsemiyorum.
Gümrük birliğine girmeyi ilk hedef yapan Çiller, gete-
cek haftadan itibaren işlere ciddiyetle sanlmalıdır. Bu
son fırsattır. Kanunu hemen imzalamakla, Demirel,
Çiller'e büyük destek verdi.
•••
Ciddi ve iddialı bir gazete arka sayfaJannın birinin
zemin katında, eski ANAP'lı Bakan Bülertt Akarcah'nın
"Avrupalı Partamenteriere Açık Mektup" başlığını
taşıyan bir yazısını yayımladı. Akarcalı isyanında
haklıydı. Bu mükemmel yazı gazetenin ilk sayfasında
yer almalıydı. Akarcalı, Batı'nın iki yüzlülüğünü, taraftut-
masını, etki altında kalmasını çok açık şekilde anlatıyor-
du. Deneyimlerime dayanarak kendisine destek veriy-
orum. Gerçi bizim de yapacak çok şeyimiz var. Eleştir-
ilerin bir kısmını olsun hak ediyoruz. Nitekim, bir
araştırmacı-yazar, gazetenin aynı sütununda Akarcalı'yı
eleştiren sert bır yazı yayımlatmış. Araştırmacı-yazar
kısmen haklı da olsa eleştirilerini bir hayli abartmış.
Londra'ya büyükelçi atanan Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Özdem Sanberk'in aynı gazetede, bu
günkü sorunlanmız hakkında görüşterini açıklayan uzun
bir mülakatı çıktı. Sanberk, gümrük birliğine girmemiz
konusunda iyimser, anlaşmanın Avrupa Partamento-
su'ndan geçeceğine inanıyor. "Atatürk'ün Modem Mil-
let Projesi"ne geri dönmemizi istiyor. Sanberk'in
görüşleri partak, fikirleri yerinde. Fakat, beni hayrete
düşüren husus, diplomasi mesleğine mensup bir yük-
sek bürokratın, mesleki konulardaki görüşlerini, bu
kadar aynntı ve açıklık ile kamuoyuna intikal ettirebil-
miş olmasıdır. Bunu başka diplomatlar da yapıyorlar.
Bizim zamanımızda, bu tür yazı ve açıklamalar yasaktı.
Kıbns konusunda nükümetin politikasına biraz ters
düşen bir makaleyi yazan Enformasyon Dairesi Genel
Müdürü'nün görevinden alındığını anımsıyorum. An-
ladığım kadan ile şimdi Dışişleri Bakanı veya Başbakan,
memurlarına bu tür açıklamalan yapabilmek yetkisini
tanımaktadırlar. Bu da diplomatik uygulamalanmızda
yeni bir gelişmedir. Harta, belki de olumlu bir
gelişmedir.
Abraham Lincoln'ün
katili üzerine senaryolar
Dış Haberler Servisi -130 yıl önce bir
suıkaste kurban giden ABD Başkanı Ab-
raham Lincoln'ün katili olduğu ıddia edı-
len John VViIkes Booth'un cesedinin kim-
lik teşhisi için mezanndan çıkartılmasma
gerek olmadığı belirtildi.
Booth'un soyundan geldiklerinı iddıa
eden bir takrm kişiler, Baltımore savcılığı-
na bir dilekçe ile başv urarak, aıle mezariı-
ğınuı kazılmasını ve Booth'un cesedinin
üzerinde inceleme yapılması talebmde bu-
lundular. Ancak George Washıngton Ünı-
versitesi öğretim görevlisi Profesör James
Starrs, cesedin mezardan çıkartılmasının
hiçbir yarar sağlamayacağını öne sürerek.
"DNA testi bu dtırumda kimlik tespiti-
ne yaramaz. Tespitin yapılabilmesi için
cesetten alınacak DNA örneğinin Bo-
oth'un anne tarafindan geien bir akra-
basının DNA'sı ile karşılaştınlmalıdır.
Oysa bugün böyle bir kişinin yaşayıp ya-
şamadığını bile bilmiyoruz." dıye'konuş-
tu.
Suikast nasıl geüşti ?
Booth'un akrabalannın talebi üzerine
açılan davada bilirkişi olarak görüşlerine
başvurulan Profesör Starrs, Baltimore Gre-
en ıMount Mezarlığı'nda yatan kişinin ger-
çek Booth olup olmadığını anlamak için
mezann açılmasına gerek olmadığını açık-
ladı. Lincoln'ün ölümüyle sonuçlanan su-
ikast şu şekilde gelişmişti: Köleliği kaldır-
dığı için Lincoln'den nefret eden Booth.
Başkanı, Washington Ford Tıyatrosu'nda
bir konuşma yaparken tabanca ile kafasın-
dan vurdu. Bir gizli ajan olan Booth, ola-
yın yol açtığı panikten yararlanarak sahne-
ye firladı, oyunculann ginş kapısından çı-
kıp atına atladı ve kaçtı. Tanıklann ifade-
sine göre Booth'a bu sırada birtakım kişi-
lerin yardun etti. 20 gün sonra güvenlik
güçleri Washington'a 144 kılometre uzak-
lıktakı bir kasabada Booth olduğu iddia
Uncoln suikasü hâlâ tartışıbyor.
edilen bir kışiyi kısürdılar ve yaylım ateşi-
ne tutarak öldürdüler.
Booth'un cesedinin mezardan çıkartıhp
incelenmesine karşı çıkan mezarlık yöne-
ticisi FrankGonnan, Booth'un mezannda
başka bir kişinin yattığı iddialannın,
19Ö7'de gerçek Booth'un mumyasını gör-
düğünü ileri süren Fennis Bates'in yazdığı
kitabm etkisiyle ortaya atıldığmı söylüyor.
Öte yandan cesedin incelenmesi gerek-
tiğı doğrultusunda girişimlerde bulunan
Nathaniel Orlawek ve Arthur Ben Chitty
ellennde Booth'un 1865 yılındaki suikast-
ten sonra kaçtığı ve 38 yıl daha yaşadıgını
kanıtlayan belgeler olduğunu ileri sürüyor.
Smıthsonıan Enstitusü yetkilileri, mah-
kemenin mezann açılmasına karar venne-
si durumunda Booth'dan arta kalan kemik-
leri incelemeye hazır olduklannı bildirdi-
ler.
Eşcinsel askerler için ıımut
• Ingiliz Işçi Partisi iktidara geldiği takdirde
eşcinsellerin orduya girmesini yasaklayan
yasayı kaldırmayı vaad ediyor.
Dış Haberler Servisi - Ingi-
lız ordusunun kapılan eşcinsel-
lere kapalı. Eşcinsellerin silah-
lı kuvvetlerde göreviendirilme-
sine izin vermeyen yürürlükte-
ki yasanın iptali, askeri yetkili-
ler ve siyasi partiler arasında
sert tartışmalara yol açıyor. Mu-
halefetteki tşçi Partisi, iktidara
geldiği takdirde bu yasağı kal-
dıracağı doğrultusunda vaadler-
de bulunuyor.
Son yıllarda Işçi Partisinin
nükleer silahsızlanma konusun-
daki değişken tutumu askeri
yetkilileri ve Savunma Bakanı
Malcolm Rifkind'i kızdırmış-
tı.
Eşcinsel haklannı savunan
örgütler, bir yandan yasağın kal-
dınlması doğrultusunda çalış-
malannı sürdürürken, diğer ta-
raftan yüksek rütbeli subaylar
arasındaki eşcinsellerin isimle-
rini açıklayacaklanna ilişkin
tehditlerde bulunuyor. Bu ör-
gütler daha önce siyasi ve dini
liderlere yönelik ilgi çekici
açıklamalar yapmışlardı.
Yönetmeükteki madde
Savunma Bakanlığı yönet-
meliğinde eşcinsellere ilişkin şu
madde yer alıyor: "Silahlı Kuv-
vetler bünyesinde kadın veya
erkek ayrımı yapılmaksızın
eşcinsel eleman çalıştırılamaz.
Eşcinsel davranışlar, ilişkileri
yozlaştınr, ordudaki birlik ve
beraberliğe zarar verir."
1991-1994 yıllannda Ingiliz
ordusu 260 kadın ve erkeği ho-
moseksüel olduklan gerekcesi
ile ihraç etmişti.
Eşcinsel haklannın bayrak-
tarlığını yapanlar, eşcinsellerin
önyargı, santaj ve tehditlere
maruz kadığını, toplum dışına
itildiklerini ileri sürüyor.
1967'de eşcinselliği suç kap-
samından çıkartan lngiltere, ge-
çen yıl da eşcinseller için ergin-
lik yaşını 21 'den 18 yaşında in-
dirmişti.
Işçi Partisi sözcüsü David
Clark, iki yıl sonra yapılacak
genel seçimler için şimdiden
yatınm yapıyor. îktidara geldik-
lerinde ordudaki eşcinsel yasa-
ğını kaldıracaklannı söyleyen
Çlark, lngiltere ordusunun
Avusturalya ordusundaki uygu-
lamayı örnek alacağını kaydedi-
yor. Avusturalya'da eşcinseller
orduya kabul ediliyor ancak bir-
biriyle cinsel ilişkide bulunma-
lanna izin verilmiyor.
Ne var ki Ingiliz Işçi Partisi
önündeki Clinton örneğinden
yeterli dersi almışa benzemiyor.
Glinton, seçim kampanyası sıra-
sında ordudaki eşcinsel yasağı-
nı kaldıracağına ilişkin verdiği
sözleri, iktidara geldikten sonra
yerine getiremedi.
Bugün ABD ordusunda
"Sorma, söyleme" politikası
yürürlükte. Eşcinseller, ağızlan-
nı sıkı tutmak kaydı ile orduya
kabul ediliyor. İngiliz ordusunun kapılan şjmdilik eşcinsellere kapalı.