Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 NİSAN 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kurtuluş' dizisi
okullarda
• ANKARA (AA) - Milli
Eğitim Bakanlığı Talim ve
Terbiye Kurulu, Türkiye
Radyo-Televizyon Kunımu
(TRT) tarafından
hazırlanan "Kurtuluş"
dizisini tûm okullara
tavsiye etti. ValilUderden
dizinin "tavsiye" edilmesi
için çok sayıda başvuru
alan kurul, yakın tarihimizi
ve Kurtuluş Savaşı'nı
anlatan dizıden derslerde
yararlanılabileceğini
kararlaştırdı.
RP, Osmanlıca
dersi istedi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Şanlıurfa
Milletvekili Ibrahim Halil
Çelik, TBMM Genel
Kurulu'nda Fikir ve Sanat
Eserleri Yasası'nın bazı
maddelerinin
değiştirilmesine ilışkin
tasannın görûşülmesi
sırasında Osmanlıcanın
serbest bırakılmasını ve
liseler ile yüksekokullarda
ders olarak okutultnasını
istedi.
CHP'den
yalanlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel
Saymanı Ismet Atalay,
SHP'nin bazı
harcamalannın ödenip
ödenmemesiyle ilgili
olarak basında çıkan
haberlerin doğru
olmadığını belirterek, CHP
Merkez Yönetim Kurulu
kararlan ve Siyasi Partiler
Yasası ile ilgili
yönetmelikler uyannca
işlem yapılacağını bildirdi.
Çetin ekonomiye
elattı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Koaliasyonun
devam etmesi için Merkez
Bankası'nın kendisine
bağlanması şartını koşan
CHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı
Hikmet Çetin, Eximbank
Yönetim Kurulu üyesi
Osman Ünsal ve eski
Merkez Bankası Başkanı
Rüştü Saracoğlu'nun
ardından, dün Merkez
Bankası Başkanı Yaman
Törüner'le görüştü.
Çiller'den NATO
mesajı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tansu
Çiller, Batı savunmasına
Türkiye'nin hatın sayılır
bir katkıda bulunduğuna
dikkat çekerek, "Aynı
ittifak dayanışması ruhunu.
özellikle ülke bütünlüğüne
yönelik bir terörist tehditle
karşı karşıya
bulunduğumuz bir ortamda
müttefiklerimizden de
beklemek hakkımızdır"
dedi. Çiller, NATO'nun
kuruluşunun 46.
yıldönümü nedeniyle
yayımladıgı mesajında,
NATO'nun kendini yeni
koşullara uyarlama
çabalannda büyük
ilerlemeler kaydettiğini
belirttirken •'Mazlum
toplumlann ve demokratik
değerlerin korunmasında
NATO'ya görevler
düşeceği yadsmamaz"
görüşüne yer verdi.
CHPilçe
Istanbul Haber Servisi -
CHP İstanbul örgütünün
yeni ilçe başkanlan belli .
oldu. Yapılan seçimlere
göre CHP'nin lstanbul'daki
yeni başkanlan şöyle: Uluç
Yurtçu (Adalar), Orhan
TJuran (Avcılar), Gültekin
Aydın (Bağcılar),
Tjiyasettin Budan
(Bahçelievler), Ahmet
Ketenci (Bakırköy), Halil
Özden (Bayrampaşa),
Mehmet Durakoğlu
(Beşiktaş), Necati Kambur
(Beykoz), Orhan Seyrek
(Beyoğlu). Mustafa
Göçküncü
(Büyükçekmece). Celal
Teke (Eminönü). Hüseyin
Aksu (Esenler), LütfD
Gündöndü (Eyüp), Çetin
Soysal (Fatih), Mehmet
Polat (Gaziosmanpaşa),
Kemal Timur (Güngören),
Kadir Ögüt (Kadıköy),
Cafer Dursun (Kâğıthane),
Hasan Sert (Kartal),
Yüksel Macarcıkoğlu
(Küçükçekmece), Ismet
Şengül (Maltepe), Emin
Maltepe (Pendık), Cengiz
Alp (Sanyer), Mehduh
Kurdal (Şile), Jsmail Özkul
(Sultanbeyli), Dursun Çaltı
(Şişli), Önder Polatoglu
(Tuzla), Battal tlgezdi
(Ümraniye), Ali Cihat Işık
(Ümraniye), tsmail Mutlu
(Yalova), Mahmut
Kocatürk (Zeytinburnu)
CHP Genel Başkanı Başbakan ile ancak kendisinin muhatap olabileceğini söyledi
Hikmet Çetin, Gürkan'ı uyardı
• Gürkan, "nerede
çalışanlann aleyhine,
sosyal demokrasinin
ilkelerine aykın bir
şey olursa orada
direneceğini"
belirterek Başbakan
Tansu Çiller'e "Tek
başlanna
sorumluluğu
yükleniyorlarsa ilk
önerdikleri gibi yasa
önerisini kendileri
getirsinler.
Hükümette kriz
çıkacak diye katı bir
düzenlemeye 'evef
demem" dıye
meydan okudu.
TÜREYKÖSE
ANKARA - Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Aydın Güven Gürkan, hü-
kümette doğan emeklilik
yaşı bunalımı ile ilgili ola-
rak "Nerede çalışanlann
aleyhine, sosyal demokrasi-
nin ilkelerine aykın bir şey
gelirse direneceğim. Bana
alışacaklar. bundan sonra
boy le gideceğiz. Bu yasa, be-
nim topluma kabul ettirebi-
leceğim koşullarda çıkar,
başka tiirlü çıkmaz" dedi.
Gürkan, Başbakan Tansu
ÇiHer'e, "Eğer sorumlulu-
ğu yükleniyoriarsa tek baş-
lanna yasa önerisini istedik-
leri gibi getirsinler" dıye
meydan okudu. CHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Çetin de
Başkanlık Kurulu toplantı-
sında yaptığı konuşmada.
Hikmet Çetin, grup-parti-hükümet ilişkilerini yeniden ete alarak, bir disiplin getirecekkrini söyiedL
" Başbakan ile ben muhatap
olurum. Tek tek bakanlann
muhatap olup tartışmaya
girmeleri dogru değil" diye-
rek Gürkan'ı uyardı. Gür-
kan, bu uyan ve "Şov yapt-
yor" tepkilerine, "Kriz ç»-
kannaya niyetim yok, ama
kriz çıkacak diye katı bir
emeklilik düzenİemesine de
'evet' diyemem" karşılığını
verdi.
Emeklilik yaşının kadın-
larda 60, erkeklerde 65'e
yükseltilmesini öngören ya-
sa tasansı taslağı. CHP'li
hükümette ilk gerginliğe y-
ol açtı. Çiller"in IMF'ye söz
verdiği için bu yasanın bir
an önce çıkanlması istemi-
nekarşılık,Gürkan'ınişgü-
venliği ve işsizlik sigortası
yasalanylabirlikte SSK Ya-
sası'nın çıkmasında ısrarlı
olduğu telefon konuşması
basına da yansıdı. CHP lide-
ri Hikmet Çetin, konuşma-
nın basına yansımasından
rahatsızlığını gizlemedi.
Gürkan karaıiı:
Bana alışacaklar
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Aydın Güven
Gürkan, emeklilik yaşı ile
ilgili olarak yann sendika-
larla görüşeceğini. daha
sonra da parti grubu ya da
Genel Başkan Hikmet Çe-
tin'in uygun göreceği orga-
na konuyu götürecegini
söyledi. Gürkan, "Sosyalde-
mokrat bir partinin çalışma
bakanı olarak verilmiş bir
sosyal hakkın geri alınması-
na, ancak parti karanyla on-
ay \erebilirim. EmekUHkko-
şuüannın yeniden düzenlen-
mesi gereğini kabul ediyo-
rum. Ancak bu makul, ka-
bul edilebilir ve sosyal vkda-
nı rahatsız etmeyen bir dü-
zenleme olmalıdır. Görüşü-
mü sonuna kadar savunaca-
ğım" dedi. Gürkan, Müm-
taz Soysal örneği anımsatıla-
rak yöneltilen "Sizdevunı-
şarak çekilmekten yana mı-
sımz" sorusuna da "Bunu
strateji. taktik olarak yapmı-
yorum. Kimseye imrenmi-
yorum, yapıldığında da
onayladığımı söyleyemem.
Sosyal demokrat bir baka-
nuı göstermesi gereken du-
yaruhğı gösterdim. Kimse
beni böyle önemli bir y asayı
bir ild giin içinde çıkarmaya
zorlayamaz. Bunun vuruşa-
rak çekflmekle ilgisi yok" ya-
nıtını verdi.
Gürkan, bundan böyle de
nerede çalışanlann aleyhi-
ne, sosyal demokrasinin il-
kelerine aykın bir şey gelir-
se direneceğini söyledi.
Zeki Cenç, Cazi Mahallesi'nde vurulanlardan biriydi
Polis kurşıınuyla felç oldu
MİYASE ÎLKMJR
Bakırköy Fizik Tedavi Rehabıli-
tasyon Merkezi. götürüldügü dör-
düncü tıp kunımu. Önce Gazios-
manpaşa Tıp Merkezi. ardından
Haseki Hastanesı, oradan Yaşam
Haştanesi, son olarak da Bakırköy
Fizik Tedavi Rehabilitasyon Mer-
kezi'ne getiriliyor. Yirmi gün için-
de yaşamla ölüm arasında gidip ge-
liyor Zeki Genç. Kefeni yırtıyor, a-
ma felç olmaktan kurtulamıyor. A-
ma o, her şeye karşm umutlu. Ya-
şama bağlı biri. Olup bitenleri bü-
yük bir serinkanlılıkla anlatıyor.
Kendisinden çok askere gidecek
oğlunu ve öğrenim gören diğer üç
çocugunu düşünüyor. "Yurtdışına
gidebilsem belki düzelirim" di> or.
Ama sıkıntısı paradan ve kaybetti-
ği kimliğinden yana.
Zeki Genç, 1947 Tunceli Pertek
doğumlu. Evli ve dört çocuk baba-
sı. Oğullanndan büyüğü bu hafîa
askere gidecekti. Ancak babastnın
basına gelenden sonra askerliği er-
telendi. Diğer üç oğlandan biri üni-
versiteye hazırlanıyor. Ortancası li-
sede okuyor. En küçüğü de ilkoku-
la gidiyor. Bugünlerde okula pek
gidemiyor. Çünkü kendisine baka-
cak kimse yok evde. Annesi sürek-
li hastanede babasmın yanında ka-
lıyor. Kemerburgaz'ın Akpınar
Köyü'nde çoğunluğu Tuncelili
olan patronJannın kömür ocağında
8 yıl boyunca sosyal güvenceden
yoksun olarak çalışan Zeki Genç.
böyle bir sonu bekJemiyordu elbet-
te. Kendisi Akpınar Köyü'nde bir
köy evinde bekâr hayatı yaşarken
eşi ve çocuklan Alibeyköy Silah-
tar'da 1 milyon lira kira karşılığın-
da tuttuklan iki odah bir gecekon-
duda yaşıyordu. 12 mart gecesi Ga-
zi Mahallesi'nde olan bitenden ha-
beri yoktu Zeki Genç'in. 13 mart
sabahı Alibeyköy'de eşini ve ço-
cuklannı görmek için Alibey-
köy 'deki evine geldi. Tam kapıyı
çalıyordu ki, komşulannın toplu
halde yürüdügünü gördü. Nedeni-
ni bir solukta öğrenince eşine ha-
ber verip Gazi Mahallesi'ne doğru
komşulanyla birlikte yola çıktı.
Gazi Karakolu'na kadar sağ salim
ulaşabildiler. Ancak ondan öteye
Gazi Mahallesi oia> lannda polis kurşunuyla yaralanan Zeki Genç felç
olmaktan kurtulamadı. (Fotoğraf. KAAN SAĞANAK)
geçemedıler. Polislergeçişiengel- neye yetiştirin beni, çocuklanmı
tedi. Kalabalık ısraredincepolisle
aralannda bir meydan muharebesi
başladı. Birden silahlar patlamaya
başladı. Zeki Genç, cemevi yönü-
ne doğru kaçmaya çalıştı. Ancak
bir süre sonra sırtında bir sıcaklık
hisseti ve yere yıkıldı. Sırtından
kurşunlanmıştı. Sonrasını Zeki
Genç. bundan böyle mahkûm oldu-
ğu yatağından şöyle anlatıyor:
"Sırtımdan kurşunu yedim, a-
ma şuurum hâlâ yerindeydi. Ver-
den kalkma\a çabahyor. ama bir
türlü başaramıyordum. O sıra-
da üç polis etrafımı sararak ka-
fama kafama coplarını indirmc-
ye başladı. Kafam yarıldı ve yü-
zümden aşağı kanlar akmaya
başladı. Beni herhalde öldii di>e
bıraktdar. Biraz ileride birlikte
yürüdüğüm sivil insanlar vardı.
Onlara 'Ben ölmedim, tez hasta-
görmek istiyorum' dedim. Kalaba-
lık bana doğru yaklaşmak istiyor
ancak polis ateş açınca yeniden ka-
çışıyoriar. Bir nrsatını buhıp beni
kaçırdılar. Dengemi kavbettiğim
için yürüyemiyordum. Önce Gazi-
osmanpaşa Özel Hastanesi'ne kal-
dırdılar beni. Kafama beş, dikiş atıl-
dt Beni ora>a götürenlere 'Ne olur
beni Haseki Haştanesi 'negötürün,
ölmek istemiyorum' dedim ve Ha-
seki'ye götürdüler. Haseki'de
dört gün kaldım. İkinci gün ame-
liyata alındım. Kurşun çıkarıldı,
ama ben felç oldum. Belimden
aşağısı tutmuyor. Sırtımdaki ya-
ra kapanmadan Haseki Haşta-
nesi 'nden beni zorla taburcu et-
tiler. Sonra bazı Alevi dernekle-
rinin yardımıyla Özel Yaşam
Hastanesi'ne kaldırıldım. Bir
hafta kadar da orda kaldım.
Dünden beri de buraya geldim."
Tansu Çiller, Zeki Genç Haseki
Haştanesi'ndeyken ziyarete geli-
yor. "Niçin >ürüdüğümüzü Çiller'e
anlatöm. Bizim kimliğimizi tanıyın,
bize haklanmtzı verin dedim" di-
yor. Peki kendisi için bir şey iste-
miş mi? 'Yok' diyerek anlatıyor:
"Tansu Hanım sorunca, dört
çocuğum olduğunu üçünü okut-
tuğumu, kirada oturduğumu ve
sigortam olmadığını söyledim. O
da 'Sana sahip çıkacağız evladım
merak etme' dedi. Ama bugüne ka-
dar ne gelen oldu ne giden. Kimse
sahip çıkmadı. Hiçbir yerden tek
kuruş vardını almadım. Sadece
Sağlık Bakanlığı bana Haseki'dev-
ken ilaç göndermişti. Ama bir işe
yaramadı. Çünkü ben komşular-
dan 40 milyon lira alarak ilaçlanmı
çoktan almıştım. Yaşam Hastane-
si'nde 17.5 milyon lirahk bir fatura
çıkanldt Henüz ödemedim. Ode-
yecek param yok."
Bugüne kadar çalıştıgı işyerlerin
pek çoğu sigorta yapmamış
Genç'e. Bazıları da yaptık diye
kandırmış. Araştırdığında 10 yıl-
Iık çalışma süresi içinde sadece 2
yıllık prim toplamı olduğunu öğ-
renmiş. İsteğe bağlı olarak prim y-
atıımak istemiş ve bir avukata 12
milyon lira vererek gereğinin yapıl-
masını istemiş. Avukat 'İşin ol-
muyor' demiş, ama parayı da iade
etmemiş. Zeki Genç'in şimdi bel-
den aşağısı tutmuyor. Onu Ak-
pınar'da yıllarca sigortasız çalış-
tıran Tuncelili kömürocağı patron-
lan. vicdanınız rahat mı? Ya ona
Gazi Mahallesi'nde gözünü kırp-
madan kurşun yağdıranlar sizin ki
rahat mı? 'Seni isteğe bağlı sigorta
yaptıracağım' diyerek 12 mil-
yonunu götüren Avukat Bey her-
halde sizinki de rahattır? Devlet
Baba'nın ve Tansu Ana'nın rahat-
lıklan cümlemizin malumu.
Genç'in patronlan. iri iri laflar e-
den Alevi dernekleri, demokratik
kitle kuruluşlan, Zeki Genç, Bakır-
köy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Merkezi'nde sizleri beldiyor. Her
şeye karşın yine de yaşamdan ve
sizlerden umutlu. Haydi hiç olmaz-
sa bugün umudunu boşa çıkar-
mayın.
Gürkan, "Onlar nasıl Hazi-
ne açıklannı düşünüyorsa
benim göre\im de çalışanla-
n düşünmek. Ahşacaklar.
Bundan sonra böyle gklece-
ğiz. Benim tek kılavuzum,
çanşanlann. ülkemin insan-
lannın haklarını korumak,
sosyal demokrasinin ilkele-
rine sahip çıkmak. Gerisi
lafn güzaf. Eğer tek başlan-
na sonımluluğunu yükleni-
yorlarsa ilk önerdikleri gibi
yasa önerisini kendileri ge-
tirsinler" dedi. Gürkan, par-
ti içinde kendisini "Müm-
taz Soysal gibi şov yapmak-
la" suçlayanlarada "Şovya-
pıyor diyenkr çıkıp konuş-
sunlar, 'Gürkan yanlış yapı-
>or, bu yasa çıkmah' desin-
ler. Biz bu yasayi çıkaraca-
gız. Ama kamu vicdanmı ra-
hatsız etmeden, sendikalar-
ia ve partimizle uzlaşarak ÇK
karacağız. Ve mutlaka bir
paket halinde çıkaracağız"
karşılığını verdi. Gürkan,
Genel Başkan Hikmet Çe-
tin'in kendisine uyan konu-
sundaki sorulara da "Genel
başkan, hükümet krizi biçi-
mine dönüşmesini doğru
bulmuyor. Benim de böyle
bir niyetim yok. Ama kriz çı-
kacak diye de katı bir emek-
lilik düzenlemesine "e\ et' di-
yemem. Bu kadar öncelikli
bir yasay sa niy e bugüne ka-
dar çıkarmamışlar? Benim
bakanlığımı beklemek ihti-
yacını hissetmişler. Bu yasa
benim topluma kabul ertire-
bileceğim koşullarda çıkar,
başka türlü çıkmaz" yanıtı-
nı verdi.
Gürkan'ın çıkışı önceki
gün akşam yapılan CHP
Başkanlık Kurulu toplantı-
sında da gündeme geldi.
Toplantıda, Gürkan'ın sa-
vunduklanna, "Zaten parti-
mizin görüşü böyle" dıyerek
sahip çıkıldığı, ancak konuş-
masının basına yansıması ve
üsluptan duyulan rahatsızlı-
ğın dile getirildiği öğrenil-
di. Edinilen bilgiye göre
CHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Hikmet
Çetin de " Başbakan ile ben
muhatapounauyım. Bakan-
lann doğrudan Başbakan ile
muhatap olup tartışmaya
girmeleri doğru değil"dedi.
Çetin'in hükümetın kritik
konularda grubun tam des-
teğini alamamasından da ya-
kınarak "Hükümet - grup -
parti ilişkilerini yeniden ele
aunamız, bir disiplin getir-
memizgerekivor"dedıği öğ-
renildi.
Uslup tarüşması
Gürkan'ın çıkışı, ''Hükü-
mette üslup değişiyor mu"
tartışmalanna da yol açtı.
Eski CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal. gazetecilerin
bu yöndeki sorulan üzerine.
"Toplu bir değeriendirme
yapmak istemiyorum. Ben,
51. hükümet kuruimasını
çok istedim. Ama ounadı. O
nedenle bunu genele yayarak
bir değeriendirme yapmak
söz konusu değil" dedi.
Kabinenin CHP kanadın-
da "ekip" olarak anılan Kül-
tür Bakanı Ercan Karakaş
ile Bayındırlık ve lskân Ba-
kanı Erman Şahin ve Devlet
Bakanı Ziya Halis de Cum-
huriyet'in sorulannı yanıt-
larken Gürkan'a destek ver-
diler.
Karakaş, "Normalleşiyo-
nız, Hükümet programında,
protokolde olan, TBMM
gündeminde iki yıldır bekle-
yenyasalar var. Bu konunun
acelesi ne? Tabii ki Sayın
Gürkan'm tavnnı destekli-
yonım" dedi.
Erman Şahin ile Ziya Ha-
lis de iş güvencesi ve işsiz-
lik sigortası yasalannın mut-
laka çıkanlması gereğine
dikkat çektiler. CHP genel
başkan yardımcılanndan
Etem Cankurtaran, "Başın-
dan beri partimizin görüşü,
yumuşak bir geçişin sağlan-
ması" dedi.
TBB Başkanı Önder Sav, sorunlara çözüm bulunmaması halinde eylem karan alacaklannı söyledi
Avukadardan hükümete eylem uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye
Barolar Birlıği (TBB) Başkanı ÖnderSav. so-
runlarının çözümlenmemesı halinde. 27-28
mayıs tarihlerinde yapılacak TBB Genel Ku-
rulu'nda eylem karan alacaklannı bildirdi.
Başbakan Tansu ÇiBerve CHP Genel Başka-
nı Hikmet Çetin, avukatlann sorunlannı çok
iyı bildiklerini ve çözümü için her türlü çaba-
yı harcayacaklannı söylediler.
5 Nisan Avukatlar Günü, dün Ankara'da
düzenlenen bir toplantıyla kutlandı. Dün sa-
bah Anıtkabir'e giderek Atatürk'ün mozale-
sine çelenk koyan yurdun her tarafından ge-
len baro başkanlan ile binlerce avukat, daha
sonra Karayollan Genel Müdürlüğü toplantı
salonuna kadar yürüdüler. Burada düzenle-
nen toplanlıda konuşan TBB Başkanı Sav, ül-
kenin içinde bulunduğu sorunlara değindik-
ten sonra, meslekle ilgili sorunlan anlattı ve
bu sorunlann çözümlenmemesi halinde hükü-
mete karşı eylem uyansında bulundu. Sav. 27-
28 Mayıs 1995 günü Balıkesır'de TBB'nin
genel kurulunun loplanacağını anımsatarak,
bu tarihe kadar sıraladığı sorunlann çüzümü
için herhangı bir gelişme olmazsa Ceza Mu-
hakemeleri Lsul Kanunu(CML'K)gereği. hu-
kukı yardımlan durduıma dahıl, ülkenın her
tarafinda eylem karan alacaklannı söyledi.
Doğu ve Güneydoğu'da yıllardır devam e-
den teröre karşı başlatılan Kuzey Irak harekâ-
tının, amacı dışma taşmadan bir an önce ta-
mamlanması gerektiğini belirten Sav, "Ulke-
miz Kuzey Irak harckâundan yüzü ak ve de-
mokrasi puanını düşürmeden çıkmak zorun-
dadır" dedi.
Kuzey Irak harekâtmın meşru müdafaa ol-
duğunu savunan Başbakan Tansu Çiller de
konuşmasında ülkenın ekonomık sorunlanna
değindi. 5 nısanın. gecen yıl alınan ekonomik
kararlann birinci yıldönümü olduğunu anım-
satan Çiller. bir yıl önce dış borçlann ülke ba-
ğımsızhğını tehdit eder bir dûzeye geldiğini,
bugün ıse dış borçlann rahatlıkla ödendığini
kaydettı.
Konuşmasının son bölümünde avukatlann
sorunlanna değinen Çiller. tüm bu sorunlan
bildiğini ve çözümü için gerekJi tüm ginşım-
lerde bulunacağını söyledi.
CHP lıderi ve Başbakan Yardımcısı Hikmet
Çetin de konuşmasında, avukatlann sorunla-
nmn çözümlenmemesi halinde eylem yapa-
caklannı belirtmelerinden büyük üzüntü duy-
duğunu ifade ederek. Terörle Mücadele Yasa-
sı 'nın 8. maddesinin mutlaka kaldmlması ge-
rektiğini belirtti. Çetin, TBMM gündemınde-
ki avukat]ık yasa tasansının kısazamanda çık-
masına çalışacağını söyledi.
Adalet Bakanı Mehmet Moğultay konuş-
masında, demokratikleşme sürecinde hem
avukatlara hem de onlann mesleki kuruluşla-
n olan barolar ve Barolar Birliği 'ne çok önem-
lı görevler düştüğünü anımsattıktan sonra, so-
runlan tepeden inmece eğilımlerle değil, ka-
tı lım ve uzlaşmayolu ile çözmeye talip olduk-
lannı bildirdi.
Yeni avukatlık yasasının TBMM'den bir an
önce çıkmamasına tepki gösteren avukatlar,
dün tüm yurtta duruşmalara girmediler.
5 Nisan Avukatlar Günü'nü buruk bir şe-
kılde kutladıklannı belinen avukatlar, "Bu
nedenle bazı meslektaşlannuz uygulamabra
tepki gösterek, girecckleri davaiara mazeret
dilekçesi vererek karılmadılar" diye konuş-
tular.
Istanbul'da da eylem
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) istan-
bul Şubesı Yönetim Kurulu Başkanı Levent
Tfizel de "Ulkede ne kadar demokrasi varsa
emekçiler ne kadar özgûrse avukatlar da o
kadar özgür olacaktır" dedi.
Avukatlar Günü dolayısıyla dün İstanbul
Adliyesi önünde toplanan bir grup ÇHD üye-
si avukat, siyasi iktidarlann bugüne kadar hep
anti-demokratik ve insan haklanna aykın
anayasa ile yasalara dört elle sanldıklannı, bu
yasalan kaldırmak bir yana, yenilerini düzen-
lemeyi marifet saydıklannı savoındular.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HIKMET ÇETINKAYA
Düşünceye Kelepçe...
Aralannda DİSK ve Türk-lş'in de yer aldığı 'Demok-
rasi Ptatformu'nun açıklaması, Türkiye'nin bugün
içinde bulunduğu durumu ne de güzel yansıtıyor.
Deniyor ki:
"Toplumsal banş, farklı siyasal görüşlerden, fark-
lı etnik kökenlerden ve farklı mezheplerden çalışan-
lann ortak thtiyacıdır. Çünkü onlan birieştiren ortak
nokta emekçi olmalandır..."
Elbet Türkiye yasakçı ve baskıcı politikalann ürü-
nü olan bir dalgalanma süreci içine girdi. Toplumsal
uzlaşma, 'demokrasi maskesJ' takan kimi 'numara-
cı cumhuriyetçilerie' ve 'şeriatçı-trkçı çetelerte', sü-
rekli kışkırtılan etnik, dinsel. mezhepsel düşmanlık-
laria engellendi.
Kim kaybetti bu kışkırtmalarda? '
Emekçiler...
Bağrmsızlığın kelepçelendiği bir toptumda, top-
lumsal barıştan ve demokrasiden söz etmek olanak-
sızdır.
Işte son bir örnek sizlere: Yazar Orhan Pamuk ki-
mi çevrelerce neredeyse 'vatan haini' olarak suçla-
nıyor. Tıpkı Yaşar Kemal ve Azız Nesin gibi.
Ortıan Pamuk ne yapmış?
Der Spiegel gazetesine bir makale yazıp Kürt so-
rununu ve Kuzey Irak harekâtını değerlendirmiş.
Bir aydın, bir yazar olarak Kuzey Irak operasyonuy-
la ilgili düşüncelerini yazmış; 'kana kan intikam' man-
tığının her iki taraf için de geçerli olmayacağını söy-
lemiş.
Şimdi silahlar çekildi ve Orhan Pamuk'a saldın
başladı: "Vayalçak, vaynamussuz, vaysatılmış."
Nerede kaldı toplumsal banş, uzlaşma ve kardeş-
lik türküleri?
Demokrasisi eksik olan ya da demokrasiyi araç
olarak gören toplumlarda ne banş olur, ne de kardeş-
lik.
Işte asıl sorun budur...
Yaşamları boyu ölüme alkış tutanlar, yargısız infaz-
larda gencecik insanlann delik deşik edilmesini 'ser-
hat türkülen' söyleyerek kutlayanlar; Şemdinli'de öl-
dürülen Mehmetçiğin anasınm yüreğindeki sızryı bil-
meyenler hep böyle yapariar.
Şehit düşen bir binbaşının eşine, dağda öldürülen
gencin annesinin sesine lütfen kulak verin, bakın ne
diyorlar:
"Bu kan dinsin, ülkeye banş, kardeşlik gelsin..."
•••
'Demokrasi Platformu'nun açıklamasında şöyle
deniliyor:
"Toplumsal banş ve demokrasi ancak bağımsız-
lıkla anlam ve içerik kazanır. Günümüzde uluslarara-
sı tekelci sermayenin 'Yeni Dünya Düzeni' adı altın-
da tek güç olarak uyguladığı politikalann en önemli
alanlanndan biri ülkemiz ve bölgemizdir. Süpergüç-
lerin ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki oyunlannın bo-
şa çıkanlması için verilecek bağımsızlık mücadele-
si, banş ve demokrasi mücadelesinin aynlmaz bir
parçasını oluşturmaktadır..."
Şimdi bu bildiriye pek çok kişi (üstelik kendisini
çağdaş ve demokrat sanan) karşı çıkacak, yine 'ser-
hat türküleri' söyleyerek "Biz bağımsız mıyız, bıra-
kın 1917 kafasım" dryecektir.
Bu kişilerin, Orhan Pamuk'a karşı çıkanlarla, onii
'vatan haini' ilan edenlerle aynı çizgide olduklarını,
demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmek isteme-
diklerini söyleyebiliriz.
Tansu Çiller'i 'Plevne Kahramanı' olarak kamu-
oyuna sunan ırkçı liboşlar, Orhan Pamuk'u eleştirir-
lerken acaba hiç aynaya bakıp 'çıkar ilişkileri' için-
de, toplumsal gerçeğe nasıl ters geldiklerini görebi-
liyorlar mı dersiniz?
Önceki gün TBMM Başkanvekili Kamer Genç'i st-
ra kapaklannı vurarak protesto eden ANAP, DYP ve
MHP milletvekilleri de aynı şeyi yaptıfar. Kamer Genç,
Tunceli milletvekili olarak Içişleri Bakanı Nahit Men-
teşe'ye aşağıdaki soruyu yöneltince, kimı milletve-
killeri sıra kapaklannı vurmaya başladılar.
Ne diyordu Kamer Genç:
"Tunceli'de teröristler imha edilirken yurttaşlar da
zarar görüyor mu?"
Acaba bu soru yerine şunu sorsaydı Genç, aynı
sert tepki yerine alkış alır mıydı?
"Müslüman ve milliyetçi halka filanca yerde bas-
kı yapılıyor, yok etme planlan düzenleniyor, doğru
mu?"
Sanırız alkışlanırdı...
•••
Ülkemizde bir yandan ırkçılığı çağnştıran milliyet-
çilik, Suudi destekli Islamcılık, öte yandan koyu bir
Amerikan hayrancılığı giderek ivme kazanmıyor mu?
Tüm bunlar olurken 12 Eylül'ün anayasası da bas-
kıcı yasaları da ortada duruyor. Bizim 'aslan sosyal
demokratlar' da hükümet ortaklığını 'demokratikleş-
me adına' sürdürüyor.
Ne yapıyorlar acaba iktidarda kalarak?
Düşünceyi suç öğesi sayan yasalan kaldırma ye-
rine 'infazdan yararlanma' getiriliyor. Adalet Bakanı
CHP'li Mehmet Moğultay ise tüm olup bitenleri iz-
liyor.
Formüle bakın ve Türkiye'de düşünce özgüriüğü-
ne nasıl yaklaşıldığını görün...
Işte örnek:
"Terörle Mücadele Yasası'nın 13ve17. maddele-
rini değiştirip düşünce suçlulannın cezalannı yanya
indirmek..."
Terörün önlenebilmesi, demokrasi ve özgürlükler-
le gerçekleşebilir.
Ama siyasal iktidar ve Meclis bu gerçeği görmü-
yor.
Sonra da kalkıp 'Kahraman Başbakan' nutuk atı-
yor:
"Biz demokratız, demokrasiye sahip çıkacağız..."
Güler misiniz, ağlar mısınız? ..
DEMİRAL'IN ÖVGÜSÜNE YORUM
Nesin: Nerede yanlış
yaptığımı düşünüyorum
ANKARA (ANKA) -
Yazar Aziz Nesin, kendisini
'tahrikçi' diye suçlayarak
cezalandınlmasını isteyen
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral'ın övgü
sözlerine şaşırdı. Almanla-
nn sattıklan silahların P-
KK'ye karşı kullanılması-
na karşı çıkanlan eleştiren
Nesin,başsavcı Demiral'ın
kendisine bu nedenle des-
tek vermesi üzerine. 'nere-
de yanlış yapttgını düşün-
düğiinü' söyledi. Nesin,
"Demiral birini övüyorsa
veo adam dürüst bir adam-
sa, ya adam yanlış yapmış-
tır, ya Demiral, ondan gelen
övgüleradamın yanlış yap-
bğuiı gösterir" dedi.
Türkiye'ye satılan Al-
man silahlannın PKK'ye
karşı sınırötesi harekâtta
kullanıp kullanılmayacağı-
na ilişkin tartişmada ken-
disine destek veren Demi-
ral'ın sözlerini değer-
lendiren Nesin asıl suçlu-
nun Almanya değil, geri
kalmış ülkelere silah sata-
rak insanlan öldürten ileri
teknoloji sahibi tüm ülkeler
olduğunu belirtti. .