25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkay a 0 Yazıışlen Mudurlen fbrafainı Yddız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara # Görsel Yonetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Bılcı • Istıhbarat Yalçın Çıkır • Ekooomı BülentKızuılıktt Radyo-TV liygar Eremektar • Kühur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücehnın • Yuıt Haberlcn Mehmet Saraç • Makaleler Sami Karaören • Çevm Seyfetfin Turhan • Düzeltme Abdollah YIZKI • Fotoğraf Erdoğu Kücoğhı Yayın Kurulu. tlhın Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta\ Kurfböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şfikran Soner, Ergun BalcL Dinç Tayanç, tbrahim Yıkhz, Orhan Bursab. Mustafa Balbay. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay • Haber MüdüriL Doğan AkmAtatüıtBuKanNo 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 • Izmır Temsıkısı: Serdar Kıak,H ZıyaBlv. 1352S 2/3 Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd 119 S. No. 1 Kat 1, Tel: 3522550, Faks 3522570 Mûessese Müdürü: Erol Erkırt • MEDYA C: • Yonetım Kunıhı Koordmatör Ahmet Korohan • Başkam-Genel Müdûr Gfllbin Mubasebe Bülent Yener • ldare Erdnran • Koordınator Retaa Hiseyin Gürer # lşletme Onder Ijıtman • Genel Müdür Yanhm- Çefik • Bılgı-Işlem Nail tnal • cısı Mme Akdağ • Halkla tlış- Bılgısa>arSıstemMürüvetÇîler talerMüdürü Nnrten Berksoy Yayımlavan ve Basan: Yenı Gün Haber \jansî Basın ve Yayıncılık A Ş Türk«.agı cad 19 41 Cagaioglu 34334 Ist PK 246 Istanbul fcl (0/212) 512 05 05 (20 hat) Falcs (0/212)513 85 95 6NİSAN1995 lmsak: 5.05 Gûneş:6.33 Öğle: 13.14 Ikmdı: 16.48 Akşam: 19.40 Yatsı:21.03 MEDYACTei 51407 53-5139580-5i384«wı,Faks 5118466 1995 sonbaharında moda • Haber Merkezi - Geçen aylarda Paris ve Londra'da yoğun olarak gerçekleştınlen defilelerden sonra moda dûnyasında dikkatler şımdide New York'ta yapılan defilelere yöneldi. New York'ta yapılan defilede modacı Elen Tracy"nın 1995 sonbahar koleksıyonunun sergılendiği defıle oldukça ılgi çektı. Nobel ödüffli Altven öldü • STOCKHOLM (AA) - 1970 yilında Nobel Fizik Ödülü'nü alan îsveçli astrofîzikçi Hannes Alfven iki gün önce öldü. Molekül, iyon ve elektronlann oluşturduğu gaz kümeleri olan plazmalann incelemesini konu edınen plazma fizığının kurulmasındaki katkılan nedeniyle ödüle hak kazanan Alfven, öldüğünde 86 yaşındaydı. Mimarlar Safranbohi / da • SAFRANBOLU (Cumhurhet) - Paris Ecole D'architecture Bellevılle grubu 'CEAA' ıle Istanbul Mimar Sinan Oniversıtesı lisans 3. sınıf öğrencılerinin Safranbolu'yu konu alan 15 günlükortak çalışmalan devam ediyor. Her bıri mimar olan Fransız grubun Türkiye Atölyesi kapsamındaki lisansüstü ıncelemeleri 'Geleneksel Türk Sivil Mimarisı ve Kent Dokusu Ömeklen' üzennde yapılıyor. NüKleer kurultay iptal • MUĞLA (Cumhuriyet} Makine Mühendisleri Odası'nın mayıs ayında Antalya'da yapacağı "Nükleer Teknoloji Kurultayı" aynı tarihlerde çevTecilerin nükleer karşıt etkinlikler düzenlemesi üzerine iptal edildi. Bunun üzerine Batı Akdeniz Çevre Platformu'nun Antalya toplantısı ve nükleer karşıtı etkinlikleri nısan ayına çekildi. mezunları • ANKARA (ANKA)- Ebelık, hemşırelik, sağlık memurluğu, çevTe sağlığı, laboratuvar, anestezi, radyoloji, dış protez ve ortez-protez teknisyenliği bölümlennde egitim gören sağlık okulu mezunlanna sağlık meslek liselenni dışandan bitirme smavı açılarak lise mezunu diploması verilecek. Yaz ve güz dönemı olarak iki kez yapılacak sınavlann ilkine başvurular 17 Nisan -5 Mayıs 1995 tarihleri arasında yapılacak. Yabancı ögretim üyesi krizi • ANKARA (AA)- Türkıye'deki çeşitli üniversitelerde çalışmak üzere görevlendirilen ve çalışmalan YÖK Yürütme Kurulu tarafından onaylanan 14 ülkeden 60 ögretim üyesinin açıkta kaldığı öğrenildi. YÖK yetkilileri, Başbakanhğın 30 Ocak 1995 tariMi genelgesi ile bütün kamu kuruluşlanndaki kadro ve sözleşmelerin durdurulduğunu hatırlatarak "Bu genelge yüzünden 60 ögretim üyesi açıkta kaldı" dedıler. Özel Ögretim Kurumlan Yasa Taslağı hazırlanıyor Yabancıya özel okıd kolayhğı EMtNE KAPLAN ANKARA - Mıllı Eğıtım Bakanhğı, yerli ve yabancı gınşimcıleri özel okul sektörüne yönlendırebılmek için, vergi muafıyeti, vehlere eğitım kredisı veril- mesi ve devlet okullanna sağlanan ayn- calıklann özel okullara da tanınması yö- nünde bır dızi kolaylık getirmeyi planlı- yor. Özel okullara tanınacak ayncalıklara karşıhk ücretlenne sınırlama getirmeyi amaçlayan bakanlık, Türkıye'de özel okul açan yabancılara da kurumlannı Milli Egitim Bakanlığrnın dışında "kişi ve korumlara devretme'' yetkısı verilme- si görüşü üzennde duruyor. Milli Eğıtim Bakanhğı, özel öğretım kurumlanrun görüşleri yönünde hazırla- nan 625 sayılı özel Öğretım Kurumlan Yasası'nın bazı maddelennın dej^ıştiril- mesine ilişkin yasa taslağı. Özel Oğretım Kurumlan Yönetmelıği ve özel öğretım Kurumlan Standartlar Yönergesi'ne son şeklini verdi. Yasa taslağında, yabancılar • Milli Egitim Bakanlığı, yabancı sermayeyi özel okul sektörüne özendirmek için, 625 sayılı Özel Ögretim Kurumlan Yasası'nda değişiklik yaparak, yabancılann okullannı Milli Egitim Bakanhğı'nın dışında özel kişi ve kurumlara devredebilme olanağı getirecek. tarafından açılan okullann taşramaz mal- lannın satılması ve devredilmesinde de- ğişiklik yapıhrken, yabancılara kurumla- nnı Milli Egitim BakanlığVmn dışındaki kişı ve kurumlara devretme yetkısı veril- mesı öngörüldü. Bakanlık yetkılilen, yabancılann Tür- kjye'de özel okul açmayı tercih etmedik- lerini belirterek, "Kurumlannı devret- mek istedikleri zaman yalnızca devlete devredebiliyorlar. Burada da rekabet un- suru olmadığı için istedikleri fryata devre- demiyoriar. Eğer bu serbest bırakılırsa, yabancı sermaye ülkemize gelecektir r di- ye konuştular. Yasa ve yönetmelik değişıklikleri uya- nnca, özel okul girişirncilerine sağlan- ması planlanan "özendirici önlemler" şöyle: - Yeni açılan özel ögretim kurumlanna gelir ve kurumlar vergisi muafîyeti getiri- lecek. - Özel okullara uygulanan KDV oranı yüzde 8'den yüzde 2'ye düşürülecek. - Kalkınmada öncelikli illerde özel okul açacak kişilere uzun vadeli düşük faizli kredi verilecek. - Çocuklannı özel okullara gönderme- leri için velilere düşük faizli egitim kre- disi verilecek ve egitim giderleri vergı- den düşürülecek. - PTT, DMO ve Kömür Işletmete- ri'nden devlet okullan gibi özel okullar da vararlanacak. - Özel okullara, kalkınmada öncelikli ıllerde 10 yıl, diğer illerde 5 yıl gelir ve kurumlar vergisi muafıyeti getirilecek. Ucret arüşına sınırlama Yasa taslağında, özel okullara getirilen ayncalıklara karşılık ücret artışına da sı- nırlama getırilmesi hükme bağlandı. Özel okullar, bir öğrencinin devlete mali- yetinin yüzde 25 fazlasının üstünde ücret artışı yapamayacak. Yetkihler, ülke gene- lindekı bütün özel okullann aynı düzeyde tutulmasının mümkün olmadığını belirte- rek, özel okullarda devlet okullannda ol- duğu gıbi sınıflandırmaya gidileceğini kaydettiler. Yetkililer, Özel Oğretim Ku- nımlan Standartlar Yönergesi'yle de özel okullara getirilen teknik kısıtlamala- nn da kaldınlacağını ıfade ederek, "Snııf ve tuvaletlerin dûzeni gibi konularda ay- nnülı koşullar vardı. Bir okul bürryesinde birden fazla eğinın kunımu \-arsa ayn ay- n müdür atanması isteniyordu. Bunlara da kolaynk getirilecek" dıye konuştular. İKLİM KONFERANSI İlgi var, sonuç yokÇeviri Servfai - Bır haf- tadır sonuçsuz tartışma- larla süren "Berlin tkffim Konferansı" ya da gide- rek artan "dünya ısısnıın normale dönüştürülmesi" toplantısı 1992'de Rio de Janeiro'da aynı amaçla yapılan toplantının ötesi- ne geçemedi. Tıpkı o top- lantıda olduğu gıbı dünya çevresinde ısı yükselme- sinın bir felakete doğru gelişmekte olduğu tüm katılanlarca kabul edil- mekle birlikte, bunun durdurulması ve bir nok- taya kadar geriletilmesi konusunda herhangi bir belirri görülmüyor. Tarüşma hep atmosfer- Elli yıl boyunca müzelerde saklanan başyapıtlar, St.Petersburg'daki Hermitage Müzesi'nde sergileniyor Almanya'dan kaçınlan yapıtlar günışığında Kültür Servisi - Rus- ya'nın son elli yıldır bü- tün dünyadan gizlediği başyapıtlar, St. Peters- burg'dakı Hermitage Mü- zesi'nde sergileniyor. 74 başyapıttan 63'ü bir süre- dir Moskova'dakı Puşkin Müzesi'nde sergilenirken; Almanya ve Rusya ara- sında da tablolann gerçek sahiplennin kım olduğu ve Almanya'ya iade edi- lıp edilmeyecekleri konu- sundakı diplomasi yanşı sürüyor. lngılız The Indepen- dent gazetesinin pazar ekınde çıkan yazıda, Ge- raldine Norman, tablola- nn tarihçesi ve şimdiye kadar nasıl saklandıklan hakkında bilgi veriyor: 1945 yılında, Kızıl Ordu, Almanya'daki müzelerde saklanan sanat yapıtlannı ortaya çıkanp Rusya'ya götürdü Rus askerleri ya- pıtlan yağmalarken özel savaş ganimeti görevlileri de o zamana dek gördük- leri en değerli sanat yapıt- lannı, Rusya'ya giden ge- milere yüklemekle meş- guldüler. Yapıtlann büyük çoğunluğu 1950'lerde Doğu Almanya'ya gen verildı. ama So\\etler Birliği sınırlan içindekı müzeler, varlıkları son birkaç yıldır kabul edilen bazı yapıtlan, hâlâ elle- rinde tutuyor. Rusya'nın elindeki tablolar arasında en çok yankı uyandıran grup, son elli yılı St. Pe- tersburg'dakı Hermitage Müzesi'nin ikincı katın- daki küçük bır depoda ge- çiren 74 ızlenimci ve izle- nimcilik sonrası tablo. Müze müdürü Mihail Pi- yotrovski, "Herkes tablo- lann orada olduğunu bi- lirdi, ama kimse onlar hakkında konuşmazdı" dıyor. tzinsiz gıriş-çıkışla- n önlemek için. kapısında kilit olarak, bır kez kınl- dığında bır daha onanla- mayan balmumu damga- lar kullanılan depoya, Pi- yotrovski 1991'de girebil- miş. Sovyet müzelerinde saklanan savaş ganimetle- ri, 1958'den sonra halktan gizlenmişti. Savaş gani- metlerinin varlığı, iki yıl önce, iki cesur sanat küra- törü Konstantin Aldnşa ve Grigory Kozlov tarafından açıklandı. 1992'de kuru- lan Rus-Alman İade Ko- misyonu, Rus müzelerin- de saklanan yapıtlann lis- L'Absinthe- Pkasso, 1901. Bovutlan 652 x 49.6 cm Pi- casso. her seferinde a>n bir model kullanarak, üç ayn "The Absinthe Drinker*'(Sarhoş) resmi yapü. tesini hazırhyor. Komis- yona Hermitage Müdürü Pıyotrovskı ve Dresden Müzeleri Müdürü Wemer Schmidt ortaklaşa baş- kanlık ediyorlar. Yapılan çalışmalar sonucu, henüz herhangi bir tablonun iade ışlemi gerçekleştirileme- dı. Almanlar, Ruslann ya- pıtlan kendilerinden "çal- dığını" iddia ederken Ruslar, tablolann, Rus ya- salarının konuyla ilgılı hükümlerıne uygun ola- rak Almanya'dan götürül- düğünü söylüyorlar. 70 yıldır görükneyen yapıtlar Hermitage'da sergilen- meye başlanan tablolar arasında, Degas, Pissaro, Daumier, Van Gogh, Ce- zanne, Toulouse-Lautrec, Seurrat, Gauguin ve Re- noir'ın, son 70 yıldır hiç- bir yerde görülmeyen ça- lışmalan yer alıyor. The International Herald Tri- bune gazetesinden John Russell, tablolann açık arttırmaya çıkmalan du- rumunda, en azından bır- kaç yüz milyon dolara sa- tılacaklannı belirtiyor. Sergi, Hermitage'ın en büyük odasında yer alı- yor Tablolar, Birincı Dünya Savaşı öncesi ve 1920'lerde, Alman kolek- siyonculannın ne kadar isabetli seçimler yaptığını da gösteriyor. Bunun en güzel örneğini Pissa- ro'nun natürtnortu oluştu- ruyor. Pissaro'nun bütün çalışmalan içinde yalnız- ca yüzde 1 'lik bir yer kap- layan natürmortların en önemlilerinden olan u Stffl Life With Coffee Pot" (1900), Cezanne'ı anım- satırken aynı zamanda, Matisse'in on yıl kadar sonra gerçekleştirdiği na- türmortlann da habercıli- ğinı yapıyor. Van Gogh için de aynı durum söz konusu. Güney Fransa'yı çok sevmesıne karşın, Hollanda'yı bir türlü unu- tamayan Van Gogh, 1889 yıhnda Saint-Remy'de te- pelere çıkıp saban süren köylüleri izlerdi. Bu görü- nümü, en güzel tablola- nndan birine dönüştürdü: "Landscape VVith House and Pknvman—" j Dans Le Jardin - Renoir, 1885. Boyutlan 1705 ve 1125 cm Renoir'ın kendi kansı ve genç bir ressam arkadaşu Henri Laurens'm poz verdikleri tablo, Berlin Zooiogkal Gardens'da Ruslar tarafindan bulunan Gerstenberg tab- lolan arasmda yer atayor. Rusya, Türkiye'den yardım istiyor Alman arkeolog Heinrich Schtiemann'm Truva'da bulup gizlice Almanya'ya kaçırdığı 260 altın ve gümüş sıkkenin de, gelecek yıl, Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde sergilenmesi tasarlanıyor. "Priam Hazineleri'' olarak da bilinen sikkeler, savaş sırasında Berlin Müzesi'nden alınarak Moskova'ya götürülmüştü. Rus Kültür Bakanhğı yetkilileri, Türkiye'nin bu tür sergilerde daha deneyimli olduğunu belirterek özellıkle katalog çalışmalan konusunda yardım ıstediler. Truva Hazineleri hakkında Türkiye'den doküman, slayt, fotoğraf ve bılimsel yayrn isteminde de bulunan Rus yetkililer, sergileme yöntemlerini yerinde görmek amacıyla bu yaz Türk müzelerini gezmek istediklerini belirttiler. Truva Hazineleri'nin Türkiye'ye iadesi konusunda görüşmeler yapmak üzere oluşturulan komısyonda yer alan bir Rus yetkili, Ikinci Dünya Savaşı sonrasında çok sayıda değerli yapıtın Rusya'ya götürüldüğünü arumsatarak matbaayı icat eden Gutenberg'in ilk bastığı Incil başta olmak üzere, büyük Alman ressam ve heykeltıraşlannın çok önemli yapıtlannm ve Alman arkeolojisinin değerli hazinelerinın de Ruslann elinde bulunduğunu belirtti. Rus yetkili, Almanlann elinden alınıp Rusya'ya kaçınlan yapıtlar arasmda Anadolu kökenli olanîann varlığına da dikkat çekti. deki ısınmaya karşı mü- cadelenin nasıl yapılacağı konusunda yoğunlaşıyor, ama önlemlerden söz edilmeye başlanınca çö- züm umudu yaratmayan görüş aynlıklan ortaya çıkıyor. Konferansın yedinci gününde. toplantıya katı- lan 130 ülkeden kalkın- ma halindeki ülkelerle ada devleti durumundaki 40 ülkenın temsılcileri ta- rafından başkanlığa sunu- lan bir öneride, soramlu- luğun sanayileşmış ülke- ler üzerinde toplandığı belirtilerek bunlan yasal yönden de bağlayıcı ka- rarlar alınması istendi. Bu amaçla konulacak kı- sıtlayıcı önlemlerde, bu ülkelerin karbondioksit yayılmasını 2005 yılında 1990 düzeyine indirmek üzere yüzde 20 azaltacak yönde önlem almalan is- teniyoTdu. Tartışmaları bir ölçüde somutlaştıran bu öneri, beklenebıleceği gibi sanayileşmiş ülkelçr ve özellikle de OECD'ye bağlı 24 ülke tarafından şıddetli itırazlara yol açtı. Cumartesi günü ıçeride tartışmalar sürerken yak- laşık 10 bin bisikletli top- lantının yapıldığı bina önünde gösteri düzen- lediler. "Yüz yıldır otomobil kuUanıhyor, yeter artik." "Enerji tasarrufu sağla- mak için harcanan enerji hiç de yeterfi dep." "Çev- reyi korumak için ceza önJemi yoksa sonuç ahna- maz eüüet" "Çevre koru- macıltğı insan haklan gibi dikkate ahnmah ve işlem görmelidir" gıbı slogan- lar dikkat çekti. Hafta sonunun şaşırtıcı sahnelennden bıri de Norveç delegesı, 20 ya- şındaki Silje Schei Tveit- dal'ın konuşması oldu. Tveitdal'm "Konuşanla- nn hepsi de konuya bü- yük ilgi duyduklanndan söz ediyorlar. Ama bir so- nuca varabilmek için Ugi veterti mi acaba?" sözlen destek gördü. Filıpinler delegelerinin Asya ve Pasifik ülkeleri adına sunduklan önerge- de, sanayileşmiş ülkeler için önlemler alınması ve bu önlemlerin bağlayıcı olması da Norveç delege- sınin gözlemlenni doğru- layan bir "flgi''yle karşı- landı, ancak önerirün ka- rara dönüştürülmesi yo- lunda herhangi bir adım atılmadı. Yine hafta sonu görüş- meleri sırasında, konfe- ransa başkanlık eden Al- manya Çevre Bakanı'nın, çarşamba gününden önce 1992'de Rio de Janeiro konferansı kararlarını takviye edici sonuçlara vanUnası yolundakı iste- ği, dinlenihnekle yetinil- di. Pazartesi günkü toplan- tılarda, karar konusu ya- pılması istenilen önerge- lerin çoğaldığı dikkatı çekti. Çalışmalarda görü- len bu hızlanma çarşam- ba günü, konferansa katı- lan ülke bakanlannın top- lantıya katılmalarının beklenmesinden ileri ge- liyordu. Dünya ıriifıısıı lıızla yaşlanıyor ÖZLEMYÜZAK Dünya bir yaşlıhk krizine doğru adım adım yaklaşıyor. Tıpta kaydedilen geliş- melerle insan ömrünün süresi uzarken, özellikle gelişmiş ülkelerde doğum oran- lan da hızla azalıyor. Sonuçta dünyanın yaşh nüfiısu giderek çoğalırken, yaşlılan İcorumakla görevh sosyal güvenlik sis- temleri de çöküntüye uğ^uyorlar. Dünya Bankası tarafindan Ekim 1994 yılında hazırlanan "Yaşlıhk Krizinden Kaçmmak" başlıklı raporda, 1990 yılın- da, dünyada 60 yaşm üzennde yaklaşık yanm milyar insan yaşarken, 2030 yılın- da bu sayının 3 kat artarak 1.4 milyara çı- kacağı vurgulanıyor. Bu artışın büyük lasmının gelişmekte olan ülkelerde, yan- dan fazlasının Asya'da ve dörtte bırden büyük bir kısmının da Çin'de olacağı be- lirtiliyor. Dünya Bankası raporuna göre artan yaşlı nüfus dünyada giderek bir yaşlıhk krizine yol açacak Buna karşı şimdiden sosyal güvenlik sıstemlennın güçlendirilmesı eerekiyor. Günümüzde, dünya nüfusunun yaşlan- ması nedeniyle, yaşlıhk güvence sistem- leri dünyanın her yerinde zor durumda. Gelişmekte olan ülkelerde, kentleşme, ar- tan hareket serbestliği, açlık ve savaş, ge- • 2030 yılında dünyada 1.4 milyar kişinin yaşayacağı tahmin ediliyor. Nüfus artışı, yaşlılan korumakla görevli sosyal güvenlik sistemlerini çöküntüye uğraüyor. nış aıleleri ve diğer geleneksel destek yollannı zayıflatıyor. Sanayileşmiş ülke- lerde ise, tırmanan malıyetler, kamusal emeklilik programlarını tehdit ediyor, hatta bu planlar sık sık genel büyümeyı engelliyor. Sonuçta bu sorun, sadece yaş- lılan değil, yaşlılar için sağlanan hizmet- lenn giderek ağırlaşan yükünün büyük bir kısmını doğrudan ya da dolaylı olarak taşımak zorunda olan onlann çocuklan ve torunlannı da tehdit ediyor. Yaşbhk krizinden kaçınmak.^ Dünya Bankası, "Yaşlılık Krizinden Kaçınmak" başlıklı raporu ile bu poten- siyel kriz hakkında tehlike çanlannı çalı- yor ve acil sorunlara cevaplar sunuyor. Rapor, hem yaşlılann mali güvencesi- ne hem de ekonomik büyümeye daha ıyi hizmet verebılecek 3 ayaklı bir sistem oluşturulmasını öngörüyor. Sistemin ka- musal ayak olarak da tanımlanan binnci ayağı, hükümetlenn zorunlu katılımını öngörüyor. Kamusal ayak bir yandan yaşlıhk döneminde yoksulluğu ortadan kaldmrken, öte yandan çeşitli nsklere karşı ortak sigorta sağlamak amacını gü- düyor. Sistemin ikinci ayağı ise özel ke- sım tarafindan yönetılen zorunlu tasarruf sistemi. Dikkatli bir yasal düzenlemeyle bu ikinci zorunlu ayağuı, kamusal ayağm meyilli olduğu ekonomik ve politik çar- pıkîıklann bazılannı önleyeceği ileri sü- rülüyor. 3. ayak olarak tanımlanan gönül- lü mesleki veya kişisel tasarruf program- lan ise yaşlılık dönemlerinde daha fazla gelir ve güvence isteyen ınsanlar için ek koruma sağlayacak. Her üç ayağın birden ele alınması halinde yaşlıhk çağının risk- lerine karşı ortak sigorta sağlayabilecek. Raporda sistemlerin kanşımının, zaman- lamanm ve geçişin ülkeler arasında deği- şeceği kabul edilmekle birlikte tüm ülke- lere, yaşlanan nüfuslan için plan yapma- ya başlamalan tavsiye ediliyor. Raporda şu noktalara dikkat çekiliyor: - Dünyada yaşlılann yansından faz- lasının gelir güvencesi olmadığı için, yakın akrabalanndan gıda ve barınma yardımı aldıkları ve bunlar tarafından bakıidıklan ileri sürülüyor. Ancak ye- ni dünya düzeni içcrisinde geniş aileler giderek kfiçülüyor ve çekirdek aile tip- leri yaygınlaşıyor. - Tıpta kaydedilen gelişmelerle, geliş- mekte olan ülkelerdekı yaşlılann sayısı, geçmişte sanayi ülkelerinde olduğundan çok daha hızlı bir şekilde artıyor. Bu, ge- lişmekte olan ülkelerde kişi başına düsen mıllı jelirin azalmasına neden oluyor. - Ülke nüfuslan yaşlandıkça sağlık hizmetlerine olan talep de artıyor. Yaş- larının ilerlemesi\le birlikte sağlık so- runlan artan kişiler, pahalı tıbbi teda- vilere bağımlı hale geliyorlar. Sağlık ve emeklilik harcamalarının paralel artışı nedeniyle, nüfus >aşlandıkça, ülkelerin kaynaklan ve hükümet bütçesi üzerin- deki mali baskı da katlanarak artıyor. - Yaşhlara aynlan kamu yönetimindeki fonlar, genellikle kötü idare nedeniyle is- raf ediliyor. Özellikle gelişmekte olan ül- kelerde sosyal sigorta fonlannın büyük bir bölümü devlet tahvıllerine yatınldı- ğından değer kaybına uğruyorlar. - Kamusal emekli aylıkları nadiren enflasyona endeksleniyor. Bu nedenle işciler yaşlılıklannda son derece yeter- siz şekilde korunuyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear