Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 1995 PERŞEMBE
10 DIŞ HABERLER
Cezayir'deii
dmcı oUuruMu
• CEZAYÎR(AA)-
Cezayir'in banliyösü
Oran'da güvenlik
kuvvetlerinin dûn
gerçekieştirdiği
operasyonlarda 11 aşın
dıncinin öldüıüldüğü
bildirildi. El Vatan
gazetesi, öldürülenlerin,
polis, asker, sivil ve
aydınlann öldûrülmesı
olaylanna kanşan gnıpta
yer aldıklannı duyurdu.
Dünkü operasyon,
güvenlik kuvvetlerinin
Oran'da gerçekleştirdikleri
en önemli operasyon
olarak nitelendirildi.
Jirinoyski
mcileri
• MOSKOVA(AA)-
Rusya'daki aşın milliyetçi
Liberal Demokrat
Partisi'nin (LPDR) lideri
Vladimir Jırinovski,
"Ukrayna'nın, Ruslann
çoğunlukta oldugu Kırun'a
yönelik politikasmın, Türk
ordusunun Kınm'ı işgali
ile sonuçlanacağını" iddia
ederek, "incilerine"
yenisini ekledi. Jirinovski,
dûn Moskova'da Kınm
sorumı ile ilgıli olarak
düzenlediği basın
toplantısında.
"Ukraynalılar, o zaman,
Zhitomir'in (Ukrayna'nın
batısında, Yahudilerin
çoğunlukta oldugu bir
kent) öbür tarafinda
saklanıyor olacaklar. Bu
durumda, Kınm'ı
kurtarmak, Rus ordusuna
düşecek" şeklindeki kişisel
tezini savundu.
İsrail casus
uydusu
• KUDÜS (AA) - İsrail 'in
dün yöriingeye oturttuğu
Ofek-3 adlı casus
uydusunun, Suriye, lran ve
Irak üzerindeki bir
güzergâhta seyredeceği
bildirildi. Uyduyu üreten
israil Uçak Endüstrisi'nin
bir sözcüsü, uydunun her
90 dakikada bir, doğudan
batıya37. enlem
üzerindeki yörûngesinde
dünya turunu
tamamlayacağını söyledi.
Di Pietpo siyasete
attnayacak
• ROMA (AA) - Italya'da
iki gûn önce istifasmı
veren ünlü 'temiz eller'
soruşturmasının efsanevi
savcısı Antonio Di Pietro,
siyasete atılmayacagını
açıkladı. Di Pietro, La
Stampa gazetesine yaptığı
açıklamada "Duymak
istemeyenler için bir kez
daha tekrarlıyorum, hiçbir
seçim kampanyasına
katılmayacağım, hiçbir
siyasi koalisyondan aday
olmayacağım ve hiçbir
siyasi görüşün ya da
partinin propagandasıru
yapmayacağım" dedi.
TÜPkiye'den
Bosna'ya yardım
• ANKARA(AA)-
Kızılay, Bosna-Hersek'e
1991 yılından bu yana 7
bin 543 ton insani
yardımda bulunurken
nakdi olarak da 9 milyon
567 bin mark, 51 bin dolar
ve 3.2 milyar lira yardım
yaptı. Kızılay yetkilileri
konuyla ilgili olarak
yaptıklan açıklamada, son
zamanlarda bazı
çevrelerin, Bosna-Hersek'e
Kızılay aracılığıyla yapılan
yardımlann akibeti
hakkında kuşku yaratmaya
yönelik beyan ve
iddialarda bulunduklannı
belirterek bunun yanlış
olduğunu söylediler.
FiBıHiıli cliııeilerbı korkımç pLanı
tçişleri Bakanı Rafael Alunan, Dünya Ticaret Merkezi'nin bombalanmasıvla ilgili olarak yakalanan 6 Arabı basına tanıöyor.
• Filipinler'de önceki gün düzenlenen
ve 47 kişinin ölümüyle sonuçlanan
saldından sorumlu tutulan Ebu Sayyaf
grubunun tüm dünyayı sarsacak üçlü
bir eylem planladıklan belirtildi.
Dış Haberler Servisi - örgütlerindendesılahvepa-
Filipinler'de önceki gün Hı- ra yardımı alıyor.
Derginin haberinde, gnı-
bun tüm dünyayı sarsacak
üç aşamalı bir eylem planı
üzerinde çalıştığı belirtildi.
Gruba ait belgelerin polisin
eline geçmesiyle ve aftan
yararlanmak için teslim
olan grup liderlerinden Ed-
win Angeies'in itiraflanyla
ortaya çıkanlan planın ana
hatlan şöyle:
1 PapalI.JohnPaul 12
ocakta Manila'ya yaptığı zi-
yaret sırasında düzenlene-
cek bombalı bir saldınyla
öldürülecekti.
2. Nitrogliserin yerleşti-
rilmiş iki Boeing 747 yolcu
uçağı 24 ocakta Hong Kong
havaalanı üzennde infilak
ettirilecekti.
3. Pakistanlı bir pilotun
kullandığı patlayıcı yüklü
küçük bir uçak, şubat başla-
nnda Washington'daki CIA
merkezine çakılacaktı.
New York'taki Dünya Ti-
caret Merkezi'nin bomba-
lanması olayının başsanık-
nstıyan nürusun çoğunluk-
ta oldugu bir kente düzenle-
nen ve en az 47 kişinin ölü-
müyle sonuçlanan saldın-
dan sorumlu tutulan aşın
dinci Ebu Sayyaf grubunun
tüm dünyayı kapsayan üçlü
eylem planı ortaya çıkanldı.
Merkezı Filipınlerin gü-
neyindekı Mındanao ada-
sında bulunan şeriatçı Ebu
Sayyaf grubuna bağlı 350
Müslüman gerilla. önceki
S"n ülkenin güneyindeki
1 kentine bir saldın dü-
zenlemişti. Askeri kaynak-
lar tarafından dün yapılan
açıklamada ölü sayısı 47
olarak bildirildi, ancak bu
sayının artmasından endişe
ediliyor.
Time dergisinde yer alan
bir habere göre Filipinleri
uluslararası terorizmin mer-
kezi halıne getirecek kap-
samlı bir terör planı tasarla-
yan ancak gerçekleştireme-
yen Ebu Sayyaf grubu,
uluslararası lslamcı terör
lanndan Remzi Ahmed Yu-
suf tarafından hazırlanan bu
planlar, Papa'nın ziyareti sı-
rasında Yusuf'un, Mani-
la'daki dairesine düzenle-
nen bir polis baskını sonun-
da suya düştü. Yusuf, 7 şu-
batta Pakistan'da yakalandı
ve ABD'ye verildi.
Yusuf'un daıresınde bu-
lunan bilgisayar disklerin-
den yola çıkarak planlanan
terör eylemleri hakkında bi-
raz bilgi sahibi olan Filipin
polisi. Ebu Sayyaf'ın iki
numaralı adamı Edwin An-
geies'in bundan bir kaç haf-
ta önce yakalanmasıyla se-
naryoyu tüm aynntılanyla
öğrenme fırsatı bulabildı.
Silah ve para yardımı
Belgeler ve Angeies'in
itiraflan grubun Libya hü-
kümeti ile Ortadoğu, Pakis-
tan ve Malezya'daki islam-
cı örgütlerden silah ve para
yardımı aldığını gösteriyor.
lran destekli Hızbullah ör-
gütü tarafından Ebu Say-
yaf'a gönderildiği bıldinlen
ancak askeri haberalma teş-
kılatının eline geçen bir
mektupta Suriye Devlet
Başkanı Hafiz Esad'ın gru-
ba silah alması için para
yardımı yapmaya hazır ol-
dugu belirtiliyor.
ABD Rusya'ya baskıda kararlı
Christopher'dan sonra Clinton da îran'da nükleer reaktöre izin vermeyeceklerini söyledi
Dış Haberler Servisi - ABD
Başkanı Bill Clinton, Rusya'nın
lran ile yaptığı nükleer anlaşma-
nın iptali için Moskava'ya yapılan
baskının süreceğini söyledi. Rus-
ya'nın 1 milyar dolar karşılığında
îran'da sivil amaçlı nükleer tesis-
ler kurma karan almasından du-
yulan hoşnutsuzluk ABD Dışiş-
leri Bakanı 'ndan sonra Başkan
Clinton tarafından da ifade edildi.
Bill Clinton, lngiliz Başbakanı
John Major ile Beyaz Saray'da
görüşmesinin ardından düzenle-
diği basın toplantısında gazeteci-
lerin konuyla ilgili sorulannı ya-
nıtlarken "Bu sorunu çözemeye-
ceğimiri zannetmiyorum. Rus-
ya'yı ikna etmek için gerekli çaba-
yı göstereceğiz" dedı.
ABD Dışişleri Bakanı Warren
Christopher da önceki gün yaptı-
ğı bir açıklama ile Tahran'ın Rus
yapısı nükleer reaktörlen alması
durumunda Rusya'nın dünyanın
önde gelen sanayileşmiş ülkele-
rinden oluşan G-7 grubu da dahil
olmak üzere Batılı kurumlara ka-
tılmasının ABD tarafından engel-
lenebileceğini duyurmuştu.
Rusya Başbakanı Vıktor Çer-
nomirdin'in önceki gün lran'a re-
aktör satışını engellemeye çalışan
ABD'ye boyun eğmeyeceklerini
açıklamasının ardından Christop-
her bir karşı açıklama yaparak
"Rusya. endüstriteşmiş hiçbir de-
nıokrasinin İran ile nükleer konu-
larda işbirliğine gitmek istemedi-
ğini ve bunun çok tehiikeli olduğu-
nu biliyor. Rusya'nın bu ve benzer
konularda takinacagı tutum Batı-
lı kurumlara katılması konusun-
daki değerlendirmeyi tabii ki etki-
leyecektir"demişti.
Irak'a ambargo
Clinton'ın Major'la görüşmesi
sırastnda Irak'a uygulanan am-
bargonun sürdürülmesi ve Kuzey
trlanda sorununa çözüm bulun-
ması konulannın yanı sıra Rusya
lran işbirliğinden duyduğu rahat-
sızlığı da bildirdiği belirtiliyor.
Clinton. ülkesinin Îran'da Rus-
ya tarafından yapılmasına karşı
çıktığı nükleer reaktörlerin ben-
zerlerini K.Kore'de yapacak ol-
masından dolayı kendisıne gelen
eleştirilere ise karşı çıkarak "Baş-
kan olduğumda Kuzey Kore'de
parJama noktasına gelmiş bir nük-
leer program buldurn. şimdi bunu
temizleme\eçalışı\orum. İran'da
ise benden sonra gelecek başkanın
benim Kuzej Kore'de karşılaştı-
ğım durumla karşılaşmaması için
bu planı engelleye çalışıyorum.
Fark bundan ibaret" dedı.
Christopher'ın Rusya diploma-
tik bir dille tehdıt etmesinin ar-
dından. ABD Başkanf nın da bu
tutuma destek veren bir açıklama-
da bulunmasının ardından ABD-
Rusya ilişkilerinin gergin bir dö-
neme girmesinden korkuluyor.
ABD'nin uluslararası teroriz-
me destek vermekle suçladiğı ve
Japonya ile Avrupalı müttefikle-
rinin de desteğini isteyerek tran'a
karşı yaptınmlan çeşitli ticari ya-
saklarla arttırmaya çalıştığı bir
donemde Moskova yönetiminin
Iran'ın yanında olmasından rahat-
sızlık duyuyor.
Bıırandi'de yeni
katliam: 35 ölüDış Haberler Servisi - Burun-
di'nin Kayanza bölgesinde önceki
gün meydana gelen katlıamın ardın-
dan dün de devam eden kabileler
arası çatışmalarda 29'u Hutu kabile-
sinden olmak üzere 35 kişi öldü.
Burundi radyosunun habenne gö-
re olaylar, genellikle "silahlı çete"
olarak adlandınlan çoğunluktakı
Hutu kabilesi içindeki aşın uçlar ta-
rafından çıkanldı. Haberde saldır-
gan grubun Muhanga kasabasında
yaşayan bir ailenin 6 ferdini öldür-
dükleri bildirildi.
Cinayedere misüleme
Burundi radyosunun haberine gö-
re kabileler arası çatışmalar sonucu
köylerinden kaçmak zorunda kalan
ve ekim 1993 tarihinden itibaren
Muhanga'daki göçmen kampına yer-
leştirilen Tutsiler de cinayetlere mi-
silleme olarak çevre dağlarda bulu-
nan 29 Hutu'yu öldürdüler
Cinayetler, geçen hafta boyunca
400 Hutu'nun, Tutsi militanlan ve
çoğunluğunu Tutsılenn oluşturduğu
Burundi ordusu tarafından katledil-
diği haberlerinin duyuhnasmın erte-
si gününe rastlıyor.
ABD'nin Burundi bü>'ükelçisi
Robert Krueger önceki gün yaptığı
açıklamada 150'si Gasonve İcöyün-
de olmak üzere geçen çarşamba gü-
nünden bu yana 400 kişinin öldürül-
düğünü söylemişti.
Burundi ordusunun inkar etmesi-
ne karşılık ABD Büyükelçisi Gasor-
we köyünde yaptığı incelemeler sı-
rasında hastanede taşlarla başlan
ezilmeş ya da bıçaklanmış kadın ve
çocuk cesetlerine rastladıgını açıkla-
mıştı.
Kafliamm sorumlulan
Tutsiler ve Hutulararasında Ruan-
da topraklannda patlak veren iç sa-
vaşın birinci yıldönümünde ülkede-
ki katliamı soruşturmak için Birleş-
miş Milletler (BM) tarafından oluş-
turulan mahkemenin katliamdan so-
rumlu 400 kişiyi tespit ettığı bildınl-
di.
Lahey'de bir bildiri yayımlayan
mahkeme savcısı Richard Goklsto-
ne. "Bugüne kadar yapılan araştır-
malar sonucunda insanhğa karşı suç
işlemek ve soykınm ile suçlanan 400
kişiyi tespit ettiklerini"söyiedi.
Goldstone şüphelilerin bir bölü-
münün halen Ruanda'da olduğunu,
diğerlennın ise çeşitli Afrika ülkele-
ri ile Avrupa ve Kuzey Amerika'da
yaşadıklannın tespit edildiğini be-
lirtti.
Richard Goldstone, şüphelilenn
bu yılın ikinci yansında yargılanma-
ya başlanacaklannı bildirdi \e teslim
edilmeleri için iigili ülkelerden iş-
birliği istedi.
Bunındi'nin Gasonve
kasabasmdald
katliamdan kurtulan
11 yaşuıdaki erkek
çocuk kaklınldığı
Muyinga
Hastanesi'nde
yanekyiyor.
ANKARA:
Bakii ile
gerginlikyok
Dış Haberler Servisi -
Ankara. Azerbaycan'da ge-
çen ay meydana gelen
ayaklanma sonrasında Tür-
kiye ile Azerbaycan arasın-
da gerginlik yaşandığı ve
Türkiye'nin Bakü büyükel-
çisinin Ankara'ya dönmek
zorunda kaldığı yolundaki
iddialan yalanladı. Dışişle-
ri Bakanlığı, Bakü Büyü-
kelçisi Altan Karamanoğ-
lu'nun Azerbaycan'ı terk
etmek zorunda kaldığı id-
dialannın gerçeği yansıt-
madığını belirterek büyü-
kelçinin Türkiye'ye sadece
danışmalarda bulunmak
üzere geldiğini bildirdi.
ANKA ajansının haberi-
ne göre Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Ferhat Ataman,
haftalık olağan basın top-
lantısında Türk-Azeri iliş-
kilerine ilişkin iddialan ya-
nıtladı. Ataman. Büyükelçi
Karamanoğlu'nun Türki-
ye'deki danışmalann Azer-
baycan ile olan yakın ilişki-
lerin bir gereğı olduğunu,
bu danışmalann tamamlan-
masından sonra büyükelçi-
nin Bakü'ye döneceğini
vurguladı. Türkiye ile
Azerbaycan'ın her zaman
'bir millet, iki devlet' oldu-
ğunu vurgulayan Ataman,
petrol anlaşmasının bunu
simgelediğini söyledi.
Azerbaycan'daki gelişmeler
sırasında iki ülke arasında
sürekli en üst düzeyde te-
maslar yapıldığını anlatan
Ataman, Türkiye'nin Azer-
baycan'da her meşruiyetten
yana olduğunu bildirdı.
AGUSTO SKANDAU
Willy Claes'in
ifadesi alınacak
BRÜKSEL (AA) - Belçi-
ka Başsavcılığı, Meclis
Başkanı Charles Ferdinand
Nothomb'a başvurarak,
milletvekilleri WiD> Oaes,
Guy Coeme ve Loüis Tob-
back'ın. Agusta soruştur-
ması çerçevesinde ifadele-
rinin alınmasına izin veril-
mesini istedi.
Geçtiğimiz yıl sonunda
NATO Genel Sekreteri ol-
masına rağmen milletvekil-
liği düşmeyen ve Sosyalist
Parti ile ilışkilerini kesme-
yen Willy Claes, önceki
gün 6 büyük Avrupa gaze-
tesinin temsilcilerine yaptı-
ğı açıklamalarda, Agusta
yolsuzluğu ile ilgisi olma-
dığını öne sürmüştü.
Belçika'da dokunulmaz-
lığı olan milletA'ekillerinin
ifadelerinin adli makamlar
tarafından alınabilmesi için
Meclis Başkam'nın izin
vermesi gerekiyor.
Belçika, 1987 yılında
Kara Kuvvetleri'nin heli-
kopterlerini yenilemeye ka-
rar verdiği zaman Fransız,
Alman ve ltalyan üç üretici
firmadan teklifler aldı.
Sosyalist Parti'nin güçlü
bir şekilde iktidar koalisyo-
nunda yer aldığı bu dönem-
de Flaman Sosyalist Willy
Claes Ekonomi Bakanlığı
görevindeydi.
2 milyon dolar rüşvet
1988 yılında, Belçika
Genelkurmay Başkanlığı,
Fransız yapısı helikopterle-
ri tercih ettiğini açıklarken,
hükümet, aynı yıl, ttalyan
Agusta firmasıyla kontrat
imzaladı Agusta'nın, bu
dönemde 250 milyon dolar
civarında değer biçilen
kontrat için, sadece Flaman
Sosyalist Partisi'ne yakla-
şık 2 milyon dolar rüşvet
verdiği belirlendi.
Konuk
yazar Türkiye Kuzey Irak'ta tek başına kaldı
Prof. Dr. EROL MANİSALI
Avrupa ve Ortadoğu Araştırma Merkezi Başkanı
K.Irak'ta bir Kürt devletinin varlıgı, Türki-
ye'yi sürekli rahatsız edecek ve sıkıştıracaktır.
Bu ise Türkiye'nin, Ermenıstan konusunda çok
daha "toleransh" olmasına olanak sağlar. Son
DUYURU
"Milli Piyango Idaresi Genel Müdürlüğü'nün 20.10.1994 tarih ve B.07.1.MPİ.0.13.00.02/1914-
11060 sayılı iznine dayanıla-ak, odamızca düzenlenmış bulunan karşılığı nakıt olmayan pıyangonun
ikramiye kazanan numaraları Cumhuriyet Gazetesı'nde 26.12.1994 tarıhınde ilan edilmesi
gerekırken 27.12.1994 tarihde ilan edilmiş ve ikramiye son teslim tanhi de şehven belirtilmemiştır.
ikramiyesini alamayan talîhliler aşağıda belirtilmış olup, ikramiyelennı alamayan talihlılenn bu ılanın
yapıldığı tarihten itibaren 15 gün ıçınde odamıza başvuruda bulunması gerekmektedir. Belırtilen
süreden sonra yapılacak başvurular dıkkate alınmayacaktır.
İkramiyesini alamayan talıhllilere ait numaralar:
32897 Otomobil 11031-17643 Pratiksüp.
37433 Bulaşıkmak. 24027 •' Mikser
24239-11552 Fınn 24022-17737 Kol saati
30827 Televizyon 28345-22685-24253 Portakal sıkacağı
26174 Elektriksüp. 25522-17961-37678-38985-16366 Buharlı ütü
29243 Frrtöz 34048 VVolkman
22908-15372 Fotografmak. 24197 Saç kurutma mak.
llgılilere duyurulur."
TMMOB
İNŞAAT MÜHENDİSLERİODASI
yıllarda, PKK-Ermeni işbirliğınin yoğun olma-
sı birtesadüf değildir ve bölgeye yönelik "uzun
vadeli politikanın'' bir parçasıdır. On yıl sonra
Ermenistan Avrupa Birliği'nin tam üyesi olur-
sa bu bir sürpriz olarak değerlendirilmemelidir.
ABD ve B. Avrupa, Ortadoğu ve Kafkas-
ya'da; Yunanıstan, İsrail ve Ermenistan'ı kendi
doğal uzantılan olarak göstermekte-
dirler. Batı'da yönetimler bu ülkeler-
den ne kadar şikâyet ederierse etsin-
ler. Batfdaki "sosyo-politik'" ve "sos-
yo-ekonomik" yapılanma bu sonucu
doğurmaktadır. Uzun vadeli politika
içinde de faturanm en büyüğü. Türki-
ye'ye ödetılmek ıstenmektedir.
PKK"yi destekleyen Yunanistan da
yukandaki şema içinde yerine otur-
maktadır. Kıbrıs konusunda Türki-
ye'nin haksız yere sıkıştınlmasını yu-
kandakı değerlendirme içinde algıla-
mak gerekir.
4. K.lrak'ta ABD ve Avrupa dene-
timınde bir devletin kurulması, ABD
ve Avrupa için lran, Türkiye ve Suri-
ye ve Bağdat'ı yönlendirme ve denge-
leri kontrol etme olanağı yaratır. Yu-
kanda sayılan unsurlar dışmda Doğu
Akdentz'den Hazar Denizi'ne kadar olan geniş
bir alanın kontrolü içinde böyle bir koz büyük
önem taşır. Aynca ileride bölge ülkeleri arasm-
da, Batı'nın bölge politikasına ters düşebilecek
işbirliği ve yakmiaşma politikalan kolayhkla
engellenebilir. Çünkü K.Irak'taki devletin, lran,
Türkiye ve Suriye'de, sosyo politik uzantılan
\ardır ve bu koz rahathkla kuîlanılabilir.
llende Doğu Akdeniz - Kafkasya ekseninde
bazı sınırlar değiştirilmek isteniyorsa Batı de-
netimindekı K.lrak, bupolıtikalarda önemli bir
köprü başı görevi alabilir.
Aynca bölge ülkeleri içinde meydana gele-
bilecek denetim dışı ekzojen gelişmeler karşı-
sında da çok iyi kullanılabilecek bir araçtır.
Unutmamak gerekir; Hazerbölgesi petrolleri ile
Bosna Körfezi petrolleri artık "aynı eksenin un-
surlan " olarak algılanmaya başlandı. Azeri Ha-
zeri petrollerinde ABD'nin ağırlığı, Körfez'de
oldugu gibi ön plana çıkmıştır.
Yukanda belirtilen noktalar bir bütün olarak
ele alındığında K.lrak'ta bağımsız bir devlet
oluşması, ABD ve bazı B.Avrupa ülkeleri için
büyük yararlar sağlanmaktadır. Petrol bölgesi-
nin (Körfez-Hazar hattı) kontrolü, genel olarak
bölge ülkelerinin kontrolü ve aralanndaki işbir-
liğinin engellenmesi yanında Ermenistan ve ts-
rail faktörleri "böyle önemli bir kozun Batı ta-
rafından kullanılmasını" teşvik etmektedir.
ABD'nin Ortadoğu ve Kafkasya politikala-
n, yavaş yavaş birieştirilmektedir. Eskı Ortado-
ğu kavramı değişmekte, petrol hattı ve politika-
sına bağlı olarak Körfez-Hazar denizi ekseni-
ne kaydınlmaktadır. Bu hat, yavaş yavaş Türk-
menistan ve Kazakistan bölgelerine doğru ge-
nişleyecektir. Ancak son halkada, Rusya Fede-
rasyonu'nun da Batı yanındaki güçlere dahil
edilmesi zorunluğu ortaya çıkabilir.
ABvesayeti
Avrupa Birliği'ne tam üye yapılmadan sade-
ce Gümrük Birliği'ne dahil edilerek Avrupa'nın
güdümüne sokulmuş bir Türkiye, Doğu Akde-
niz - Hazar Denizi hattındaki Batı politikalan-
nın yürütülmesinde Avrupa ve ABD'nin eline
aralanndaki rekabete rağmen önemli kozlar ver-
mektedir. 6 Mart 1995"te imzalanan Gümrük
Birliği anlaşması Türkiye'yi AB vesayeti alü-
na sokan bir anlaşmadır. Bu anlaşmayı, yukan-
da açıklanan noktalar ile birleştirdiğimiz za-
man Batı'nın bölgeye yönelik politikalannda-
ki önemli yeri daha iyi anlaşılır.
ABD ve A\"rupa'nın bölgeye yönelik politi-
kalannın içinde, Türkiye'nin ulusal çıkarlan ile
bağdaşmayan önemli yönlerin bulunması, Tür-
kiye'yi zorlamakta olan ve yann da zorlayacak
olan gelişmelere neden olmaktadır. Bunlann
başında. K.lrak'ta bağımsız bir yönetimin ku-
rulması ve Baü'nm Ermenistan'a yönelik poli-
tikası gelmektedir. Bu iki faktör, Türkiye'nin
ulusal çıkarlan ilebağdaşmamaktadır. K.Irak'ta
bağımsız bir yönetim (veya devlet), lran ve Su-
riye için de aynı etkiye sahiptir. Bağdat yöneti-
mi üzerindeki etki ise zaten açıktır. Bu gelişme-
ler karşısında, Türkiye'nin lran. Suriye ve Bağ-
dat ile işbirliğine gidememesi, bölgede yatan
diğer sorunlarla ilgilidir. lran'daki köktenci ya-
pı, Suriye ile su sorunu bunlann başında gelir.
Ancak uzun vadede Türkiye'nin, lran, Bağdat
ve Suriye ile "asgari müştereklerde" işbirliği
yapması zorunluluğu vardır. Aksi haide ABD
ve bazı Batı Avrupa ülkelerinin bölge politika-
lan sonucu, en büyük zaran, bölge ülkeleri gö-
receklerdir.
Kuzey Irak'taki son harekât, Türkiye'nin ve
K.Irak'taki oluşumu tek başına durdurmak is-
temesinden kaynaklandı. Bölge ülkeleri arasın-
da işbirliği olmaması Türkiye'nin yalnız kal-
masına yol açmıştır. Bölge ülkeleri arası nda iş-
birliğinin olmaması, yann, diğer bölge ül-
keleri ne de büyük zarar verecektir.