25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 NİSAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ceylan'dan, kredili sisteme suçlama • İstanbul Haber Servisi - MHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Ceylan, dün İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğû binası önûnde bir basın açıklaması yaptı. Son aylarda liselerde meydana gelen şiddet olaylanmn kredili sistemden kaynaklandığııu öne süren Ceylan, sistemin dersler arasında yarattığı boşluklarda öğrencilerin kontrol altında tutulmadığını savundu. Zamanını okul dışmda geçiren öğrencilerin kahve, bilardo salonu gibi yerlere gittiğini öne süren Ceylan, kredili sistemin kaldınlması için bir imza kampanyası başlattıklannı söyledi. Ceylan ve parti yetkilileri daha sonra İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğû yetkilileri ile görüştü. TYS'niı 1 Mayıs açıklaması • Haber Merkezi- Türkiye Yazarlar Sendikası'ndan yapılan açıklamada, sendikanın bu yıl Demokrasi Platformu içinde 1 Mayıs kutlamalanna yığınsal olarak katılacağı açıklandı Buna göre, 1 Mayıs pazartesi günü saat 11.00de Kadıköy Belediyesı önünde sendika flaması altında toplanılacak ve 12.00'de Kadıköy Iskele Alanı'nda yürüyüşe geçilecek. 1 Mayıs kutlamaları, yürüyüş 'jonrası konuşmalar ve konserlerle saat 14.30'da sona erecek. Gazi sanıklarma 35 yıl istendi • İSTANBUL (UBA)- Gazi Mahallesi'nde meydana gelen olaylar sırasında gözaltına alınarak DGM tarafindan tutuklanan üç kişinin 35'er yıl ağır hapisle cezalandınlması istendi. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, tutuklu Baki Düzgün, Metın Yıldız ve tlhamı K.arakoç'un, yasadışı DHKP/C örgütü Öyelen olduklan öne sürüldü. Davanın görüleceği mahkeme ve duruşma tarihinin önümüzdekı günlerde belirleneceğı öğrenildi. Şofben faciası: 2 ölü • tstanbul Haber Servisi- Üsküdar Selimiye Mehmet ÇavuşSokak 11/3 numarada, dün akşam iki kişi şofben zehirlenmesi fconucu yaşamını yitirdi. £ehirlenerek hayatlannı kaybeden Mustafa Denız (50) ve Lütfıye Gülcü'nün (41) cesetleri Haydarpaşa Numune Hastanesi morguna kaldınldı. Şüpük raporuna tutuklama • İSTANBUL (AA)- Askere gıtmek istemeyen çok sayıda kişiye sahte çürükraporu düzenledikleri gerekçesiyle askeri savcılığa sevk edilen sanıkJar. emekli Astsubay Kıdemlı Başçavuş Ali Yükseliyor ile emekli sivil memur Nevzat Ertan dün tutuklanarak cezaevine göndenldi. Köprü'de intitiar • tstanbul Haber Servisi - Yenibosna'dan bindiği faksiyı, Boğaziçi Köprüsü Ortaköy bölümüne geldiğinde, "Midem bulanıyor, kusacağım" diyerek durduran, 22 yaşlannda, kimliği belirlenemeyen bir genç, kimsenin müdahalesine fırsat vermeden koşarak kendıni korkuluklardan aşagı attı. AKŞAMLARI BAŞKADIR ÇATİ GÛNDÜZDE TOPLU YEMEK VE SEMİNER HİZMETLERİ KABUL EDtLİR GTTI Tel: 251 00 00 Fax: 252 75 80 Yerel yöneticflerîn istanbul zirvesi Istanbul'un yerel yöneticüerinin bir araya geldiği toplanöda konuşan Vali Hayri Kozakçıoğlu, daha güzel bir İstanbul için el eie verilmesi gerektiğini betirterek. orman yangınlanna karşı dikkatli olunmasını istedL (Fotoğraflar: MEHMET DEMİRKAYA) DISK'ten sölene davet 'Mezarda emekliliğe' ikinci uyan 1 Mayıs 'ta tstanbul Haber Servisi - DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, işçilenn. "mezarda emeklilik yasasımn" çıkanlmasına izin ver- meyeceklennı belırttı ve "Bu yıl 1 Mayıs, işçi sınmnın sendikal ve sosyal haklaruun gerüetilmesi çabalanna karşı bir mücadele günü olarak kutianacakür" dedı. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, emeklilik yasa tasansı- na karşı gerçekleştirdikleri üç günlük Ankara yürüyüşünün ar- dından, dün konfederasyon genel merkezinde bir basın toplan- tısı düzenledi ve önce yüriiyüş hakkında bılgi verdi. Budak, Kadıköy, Kartal, Çayırova, Gebze. tzmit, Adapazan, Düzce, Kaynaşlı ve Ankarada binlerce işçiyle buluştuklannı belirte- rek. "Gördük ki çahşanlar, emeklilik haklannın ellerinden ahn- mak istenmesi karşısında sus- kun kalmaya niyetü değiller" dedi. Işçılerin sosyal haklannı korumak için her türlü eyleme ve kitlesel bir Ankara yürüyü- şüne hazır olduklannı da vur- gulayan Rıdvan Budak, işçile- rin mücadele azmini yıtırme- diklen, aksine yenı bir uyanı- şın içinde bulunduklannı söy- ledi. Budak, Ankara da işçile- nn taleplerini Meclis Başkanlı- ğı ve siyasi partı temsilcılenne ilettiklerinı de anımsatarak, "Onlara, bu ilk uyarunız, dik- kate aunmazsa ve bu tasan bu haliyle Meclis gündemine getiri- iirse tepldlerin büyüyeceğini, işçilerin bu tasannın yasalaşması- na izin vermeyeceklerini söyledik" dıye konuştu. Demokrasi Platformu'nu oluşturan örgütlerin katılımıyla İs- tanbul'da Kadıköy'de gerçekleştırilecek 1 Mayıs mıtıngı hak- kmda da bilgi veren Budak. şöyle konuştu "Buradan bir kez daha bütün işçileri, emekçüeri, emeklüiğıni bekleyenleri ve emeklileri, yüreği banştan ve demokrasiden ya- na çarpan insanlan, bu ülkenin ve insanlann güzel yaruılara ulaşması için mücadele verenleri Kadıköy'e 1 Mayıs şölenine davet edrvoruz." • Rıdvan Budak, "Bütün işçileri, emekçileri, emekliligini bekleyenleri ve emeklileri, yüreği banştan ve demokrasiden yana çarpan insanlan, Kadıköy'e davet ediyoruz" dedi. Yabancıların girmesi yasak Ermenistan sınınnda güvenlik bölgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kars ilinin Digor ilçesi kırsal kesimi ile Aras Nehri'nin kuzeyinde kalan Türkiye-Er- menistan sınınndaki bazı alanlar, "tatbikat ve aöş" yapılacağı gerekçesiyle 6 ay süreyle "geçki askeri güvenlik böîgesi" ola- rak belirlendi. Genelkurmay Başkanlığı'ndan, dün konuyla ilgili olarak ya- pılan açıklamada; askeri güvenlik bölgesi olarak belirlenen alanlara, buralarda oturan kışiler dışındakilerin 9. Kolordu Ko- mutanlığı'ndan izin almadan girmesinin yasak ve tehlikeli ol- duğu bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: "Kars ili Digor ilçesi kırsal kesimi ile Aras Nehri kuzey bölge- lerinde tatbikat ve atış \apılacağından; sınır ve koordinatian De mahaUi isimleri belirtiien böl- geler, 1 Mayıs-30 Ekim 1995 tarihleri arasında 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Gü- venlik Bölgeleri Kanunu ve bu kanuna bağh yönetmeük gere- gince. 6 ay süreyle geçici askeri güvenlik bölgesi ilan edilmiştir. Sınırian belirlenen mahallerde oturanlar dışında bölgeye gir- mek isteyen vatandaşlar. 9. Ko- lordu KomutanlığTndan izin belgesi \erilmesini müteakip anılan bölgeye girebüecekler- dir." Açıklamada, yer alan bilgilere göre Digor ilçesi kırsal kesi- mi ile Aras Nehri'nin kuzeyinde kalan Aydınkavak, Dumanlı Dağ. Tarhan Dağı, Cintmeydanı, Kotur Dağı, Zıyaret Tepe-Şa- tıroğlu Tepe, Gaziler kuzey bölgesi ve Yaylıca Dağı'nın çevre- lediği alan, güvenlik bölgesi kapsamında kalıyor Ilan edilen bölgelerin Türkiye-Ermenıstan sınmnın bir bölü- münü kapsaması dikkat çekti. Karar, PKK'ye karşı yürütülen operasyonlar çerçevesinde değerlendiriliyor. Karann, Rusya Federasyonu'nun, Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşma- sı'nı (AKKA) hiçe sayarak bölgede yeni bir ordu oluşturacağı- nı ilan etmesiyle aynı günlere rastlaması da dikkat çekiyor. • Kars'm Digor ilçesi kırsal kesimi ile Aras Nehri kuzeyinde, Ermenistan sırnnna oldukça yakın bazı yerler, tatbikat ve atış yapılacağı gerekçesiyle 6 ay süreyle "geçici askeri güvenlik bölgesi" olarak belirlendi. • tstanbul Valisi Kozakçıoğlu, kentin ana sorunlanna çözüm bulmak amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilçe belediye başkanlanyla toplantı yaptı. tstanbul Haber Servisi - İstan- bul'un gün geçtikçe katlanan sorun- lanna bir çözüm bulabilmek için İs- tanbul Valiliği harekete geçti. İstan- bul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, bu amaçla büyükşehır beledıyesi başta olmak üzere, bütün ilçe belediye baş- kanları ve genel idarenin İstanbul temsilcileri\le bir toplantı düzenledi. Daha güzeî bir İstanbul için mahalli ve genel idarenin el ele çalışması ge- rektiğini belirten Kozakçıoğlu, okul alanı olarak aynlmış bazı alanlann başka hizmetlere kaydınlmasının so- run yarattığmı söyledi. Istanbul'un sorunlannı görüşmek üzere, Kozakçıoğlu başkanlığında. belediye başkanlan ve diğer yetkili- lerle dün İstanbul Defterdarlığı'nda bir toplantı düzenlendi. Toplantıya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başka- nı Tayyip Erdoğan. Bayındırlık ve tskân Müdürü Hakkı Celayir, Boğazi- çi lmar Müdürü Mevhıt Karataş, İs- tanbul Büyükşehır Belediyesı lmar Daire Başkanı Birol Tortop, II Sağlık Müdürü Hürriyet Yılmaz, İstanbul Defterdan Alper Kuş, tstanbul Milli Eğitim Müdürü Ahmet tnce, Karayol- lan 17. Bölge Müdürü Yaman Kök, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekre- ter Yardımcısı Adem Baştürk, Vali Yardımcılanndan Ruhi Paker, Haydar Şen, İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroghı ve ilçe belediye başkanlan ile diğer yetkililer katıldı. Orman yanguıına dikkat Toplantının gündemi, hava kirlilıği, gürültü kirliliği. kaçak yapılaşma, halka açık yerlerin sağlık açısından denetimi, yeni mezarlık alanlannın oluşturulması, denizden dolgu sure- tiyle kazanılan alanlann kullanım haklan, imar planlanndakı kamu hiz- metıne aynlmış alanlar ile okul yen ve arsalannın durumu, mahalli idare ile genel ıdare arasındaki yazışma ve personel konulan olarak belirlendi. Kozakçıoğlu, toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, amacın sorunlan belediye başkanlan ve genel idarenin temsilcileriyle birlikte ele alıp, öneri- ler almak ve çözümler üretmek oldu- ğunu söyledi. Daha güzel bir İstanbul için el ele verilmesi gerektiğini belir- ten Kozakçıoğlu, havalann ısınmasıy- la birlikte orman yangınlanna karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgu- ladı. Standartları daha önce tespit edilen kömür dışındaki kalitesiz kö- mürlerin Istanbul'a kesinlikle sokul- mayacağını vurgulayan Kozakçıoğlu, sokağından doğalgaz hattı geçen iş- yeri ve konutlann. sonbahara kadar doğalgaza geçmemeleri durumunda ışlem yapılacağını söyledi. Alman Başınında ATATURK VE TÜRKİYE GUMHURİYETİ (1910-1944) Büyük boy, lüks ciltli, şömizli 1. hamur kağıda basılmış bu önemli kitap yalmzca Cumhuriyet Kitap Kulübü 'nde. Fiyatı:2.200.000TL (Üyelere indirimii) YENİÇIKTI Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazariama A.Ş. Türkocaği Cad. 39/41 (34334) Cağatoğhj-fetanbul 1e}:512 05 05 GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) SİMURGART CAVİT MUKADDES R E S I M S E R G I S 1 TAŞIARINYOLCULUKSESI Em- Akngrn Sok So 26/6 SporCal. Mfhıbtomtml Trt 1212)2606053 Gungör İBLİKCI Ozgun Baskı Sergisi -gravür- 15Nisan. 5 Mayıs 1995 Gcneral Necmeltin Oktem Sok. 131 EfCfiköy (Ist Klinıgi Karşısı] Tel: 0 216. 355 35 87 AYŞE ERKMEN Galeri" 25 Nisan - ^ lld/ıran r l ' 1 0 KF> .'1 » , , • .' i n ",| İMAÇIA SANAT CALERİ5İ I I LUTFUCULCULResim Sergisi 27 Nisan - 14 Mayıs 1995 KADIKÖY BELEDÎYESİ KÜLTÜR ve SANAT MERKEZl Bağdat Cad. Haldun Taner Sok. Caddebostan Tel: 216 -360 90 95 Düzcnleven: BlLÎM SANAT GALERÎSÎ rctt Günçıkan" Haraso dan Natasa'va BERAT GUNÇIKAN Tarih yazıhrken kadmlar iki kez ağladı. HARAŞO'DANNATAŞA'YA ARION YAYINE\1 Babıâli Caddesı No:8 Cağaloğlu/ İstanbul. OS,' Tel: (0212) 527 81 77 Fax: (0212) 526 38 71 MAVİ YOLCULUK Gulet tipi yatlarla sizi Akdeniz'e götürüyoruz. TARİHLER 06/05/95 -13/05/95 BODRUM/MARMARİS 13/05/95 - 20/05/95 MARMARİS/KEMER 27/05/95 - 03/06/95 KEMER/MARMARİS 03/06/95 -10/06/95 MARMARİS/BODRUM Bilgi ve rezervasyon için: BODHUM FOM YATÇIUK KOSMOS TOURİSM & TRAVEl Tel: (0252) 316 30 46 Tel:(0216) 356 6884-356 76 30 316 46 64 (0212) 234 34 20 (4 Hat) 12.500.000 u TAM PANSİYON Ulusal Radyo: Amacımız doğru haber vermek • Ulusal Radyo çalışanlan. açılan soruşturmayı, devletin üst katında alınan siyasi kararlann yargıyı yönlendirmesı olarak nitelendirdiler. tstanbul Haber Ser- visi - Gazi Mahallesi olaylan sırasında yaptık- ları yayınlar dolayısıyla RTÜK tarafindan uyan- lan ve Bakırköy Cumhu- riyet Savcılığı'nca hakla- nnda soruşturma başlatı- lan Ulusal Radyo çalı- şanlan, konuyla ilgili' olarak dün bir basın açıklaması yaparak tep- kilenni dıle getırdiler. Açıklamada. "Bakır- köy Cumhuriyet Başsav- cılığı'nca radyomuz hak- kında soruşturma başla- tılmıştır. Yapüan tebtigat- ta neden soruşturma baş- latıldığına dair hiç bir açıklama yok. Soruştur- ma nedeniyle ifade için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gittiğimiz- de dosyanın Devlet Gü- venlik Mahkemesi'ne gönderildigini ve soruş- turmanm DGM'de yürii- tfileceğini Basın Savcılı- ğı'ndan öğrendik" denil- di. istanbul Ulusal Rad- yo Yönetim Kurulu Baş- kanı Binali Demir'in ım- zasmı taşıyan açıklama- da, "Evrensel yaym anla- yışımızla çabuk ve doğru haber vermek için kur- duğumuz haber ağı ve canlı bağlannlarla kamu- oyu anında haber verme- yi amaçlamak; insanlan banşa, kardeşliğe ve sev- giye çağırmak suç ise biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz" şeklinde görüş belirtildi. Yapılan açıklamada, açılan soruşturmayı, dev- letin üst katında alınan siyasi kararlann yargıyı yönlendirmesi olarak ni- telendiren çahşanlar, baskılara boğun eğmeye- ceklerıni. çabuk ve doğru haber verme amaçların- dan sapmayacaklarını belirttiler. Tango bir kışkırtmadır AYDIN ENGtN Siz, Orhan Avşar'ı tanımadınız. Her zaman ütülü krem rengi, ipek takım elbisesi, aynı renk ıpek kaşkolu, o yıllar- da Tstanburun belki de tek "entel bar"ı Tosun'un nere- deyse onunla özdeşleşmiş bar taburesıne yerleşmiş, Te- kel'in tt Kanyak w ının, asla konyak olmadığından ve ola- mayacağından yakınışını dinlemedıniz. Radyoda Orhan Avşar Tango Orkestrasrnı da dinlemedıniz büyük olası- hkla... Selçuk Kaskan'la, bu aynlmaz dostu ile bir türlü nokta koyamadıkları "tango tarnşmalarTna da tanık ol- madınız. Ovünmek gibi olmasın, ama biz olduk! O tartışmalardan birinın -kimbilir kaçıncısının- en yük- sek anında Orhan Avşar adeta bağırdı: - Tango bir kışkırtmadır. Bunu anlamadığm için Arjan- tin tangosu ile Türk tangosunu karşılaştırabUiyorsun! Şecaattin Tanverli'nin yumuşak sesiyle bü>-ümüş, "Pa- patya gibisin beyaz ve ince" ya da u Se\dim o zalim kadını" ya da "Kemanünla sana bir ses verebilseydim eger" dıye başlayan Türk tangolanna aşına bıri için "Tango bir laş- kırtmadır'* sözünün çok da dertn bir anlamı yoktu. "Or- han Bey yülannı geçirdiği Arjantm'i gene abarbyor" diye düşünüp, yeşil erikle "Kanyak"tan oluşan "Orhan Avşar usulü" içkımızi yudumlamaya devam etmiştik. Orhan Avşar öldü. Kadım dostu Selçuk Kaskan da. To- sun da yok. Orada şimdı galiba döner dürüm ve içli köfte satılıyor. ••• La Boca. Buenos Aires kentinin lıman semti. Bütün li- man semtlen gibi. Koca koca vinçler yan yana uzanıyor. Kamyonlar, mazot, yanık yağ ve çürümüş su kokuyor. De- niz mavilığini unutmuş. Bınalar ya çok bakımsız ve pis, ya çelik, cam, beton kanşımi ruhsuz işyerleri... Sonra arka sokaklar.. bütün liman kentlerinin değişmez dekorlan.. di- yemıyoruz ama. Evet oluklu sacdan kurulmuş derme çat- ma kulübeler. Yığma taştan örülmüş, çatısı gene o oluklu sacla örtühnüş iki katlı bınalar ve inanılmaz bir renk cüm- büşü. En parlak ve birbiriyle yan yana gelmez sanılan en canlı renkler iç içe, yan yana, alt alta, üst üste. - Işte la Boca, dıyor Fran. Fran (N'nın üstünde bir çizgi var. Bizde olmayan bir harf. O yüzden Frayn gibi okunuyor), Arjantin'de tanıştı- ğımız, tanıdığımıza da çok sevindıgimiz bir gazeteci. Beş kişiyiz. Fran'ın kansı, içmimar. Biri kadın, iki gazeteci daha. "Pagina 12"den, yani "12. Sayfa". Arjantin'in sol eğilimli ve demokrasiyı cunta döneminde yeraltında sa- vunmuş saygın gazetesi. Çok uzaklardan, Türkiye'den gelmiş bir arkadaşa "ger- çek" Buenos Aires gösteriliyor. Fran, -biraz da övünür gi- bi- konuşuyor: - Buenos Aires, ashnda la Boca'dır. La Boca da tangodur. Tangoya daha vakit var. Şu renklerin çıldırdığı sokaklar ne peki? Yanıt gene Fran dan: - Bu lamarina Oamarina oluklu sac da demek) barakala- n, yüzvıhn başlannda yersiz yurtsuz, evsiz barksız liman işçileri kurdular. Gemüerde kalmış ne kadar boya kutusu varsa ürnkladıiar ve evlerini o boyalarla boyadılar. Bu renk cümbüşü ondan. Tangoyu da o liman işçileri üretti. O me- lodi cümbüşünü de_. Buenos Aıres'te "tango sbow" sunan gece kulüpleri var. Giriş 35 dolardan başlıyor, 90 dolara kadar çıkıyor. lçki fıyatlan da öyle. El yakıyor. Burada profesyonel çalgıcılar çalıyor, profesyonel dansçılar oynuyor. Siz de tiyatro sey- reder gibi izliyorsunuz. Gruptakilenn dördü de alayla dudak büküyorlar: - Tango la Boca'da doğdu. La Boca'da izlenir. Salaş bir "pizzeria"dayız. Yemek için fazla seçenek, yok. Pizza ve şarap. Ama ne pizza! Küçük parmağm yanr! sından daha ınce bir pizza hamurunun üstüne dört par-> maktan daha kalın bir "deniz mahsuUeri karması" döşen- miş. Hamurun kenarlan tava gibi yukan bükülmüş. Koca- man, kaba, yuvarlak tahtalann üstüne konmuş masaya ge- tirilmiş. lstersen çatal bıçak da veriyorlar. Ama en iyisi el- le yemek. Şarap sert ve reçine kokulu. La Boca'da "tango gecesi" başlıyor. "Bandoneon"u (akordeon'un küçüğü bir çalgı) ve gita- nyla "tanguista T> lar yerlerini aldılar. Ağırdan, çok ağırdan başladı müzik. Sanki "Ça^ayan Pavyon"da solistler gel- meden geçilen "fiısd"! dinliyoruz. Fran, anlatıyor: - Buenos .Aires'in sonuçlanmavan iki tartışması vaıtür. Biri bu ülkedeki Afrika kökenli zenciler nereye gittiler? tldndsi, tango kimin müziği? Masadakiler bızı unuttu. Kendı aralannda tartışmaya başladılar. Her birinin iddiasını alıp birbırine kanştınrsa- nız tangonun kökeni de ortaya çıkıyor Küba'dan gelen gemıcilenn "habanera"sı, Candom- be'den Afrika'dan getirilmiş esirlerin pandomim-danslan ve keskin ntimleri, Uruguay yerlilerinin "mflonga"sı, Is- panyol gemicilerin getirdiği Endülüs (Andaluz) melodile- ri, ftalyan tüccar-kaptanlarla gelen Napolılı tayfalann ro- mantık şarkılan, Galiçyalı Yahudı göçmenlerin kederli türküleri, Isviçreli ve Alman göçmenlerin kadrilleri... Fıyyyy! Ne kanşım? Ama galiba doğrusu da bu. Tango bunlann her biri ve hepsi. Terk edilmış sevgililer, terk etmış sevgıliler, uzaklarda, çok uzaklarda kalmış anayurtlar, yoksulluk ve umutsuz- luk. Batakhanelerde, kerhanelerde geçen iğreti yaşamlar. Frengi ve sonuçsuz ücret isyanlan. Orta yaşı geride bırak- mış bir adamcağız. kısık tenor sesiyle söylüyor. Fran, çe- viriy_pr. Siz çevirinin çevırisinı okuyorsunuz. Olsun. - Öpüp bana verdiğin o altin haç vardı >a... Hani o alün kolye. Onu da yaürdım kumara. Dinimi, inancum, son ser- vetimi ve aşkımı.» Beni arük hiç affetme... Beni kalbine göm_ Ben, burada Buenos Aires'te, şarapla öpüşünun ar- nk_ Tamam, çevirinin çevirisi, tavşanın suyunun suyu. Ama şiir çamurda bile ışıldamıyor mu? Fran, tarihı La Boca'nın yoksul karanlıklannda yitip gitmiş tangonun bilinen ilk besteci ve söz yazarlarmdan Enriqe Santos Discepolo'nun tango tanımını aktanyor: - Tango insaıun dans da edebileceği kederli düşünceler- dir_ Bu tanım hoş. Ama eksik. Tango'nun bilinen ilk melo- dileri ve fıgürleri batakhanelerde, birazdan üst kata birlik- te çıkılacak kızlarla, bir ön hazırlığı sağlıyordu. Sözlerse daha da beter. Yakası açılmadık tanımlar, kışkırtıcı davet- ler, hıçbir zaman yerine getirihneyecek vaatler. Bir Arjantin halk deyişı ^angoyu -en azından o dönemi- nı- pek yalın tanımlıyor: "Once ayakta. sonra yatakta!" Müzik tırmamyor. Coşku da. 1930'lann, Arjantin'in re- fah ve mutluluk yıllannm melodilerine geçildi. Bir süre sonra masalar boşalıyor. Bizim küçük masa da öyle. He- eeeeyt be! Ödemişli terzı Sadık'tn oğlu, Buenos Aires'te tango yapıyor. Yorulduk. Masalar yeniden doluyor. Şaraba yumuluyo- ruz şımdi de. Tanguistalar durmuyor ama. Şımdı de cunta döneminin tangolanna geçildi. "Cunta dönemi tangohuı" tanımını yadırgıyoruz. Fran, gülerek anlatıyor - Cunta, her iyi ve güzel şey gibi tangoya da vurdu. Res- men yasaklanmadı ama, tango meyhanelerine, tango söyte- yen sokak şarkıcdanna generaller hiç iyi gözie bakmadüar ve bunu belli ettiler. Tangolann sözleri değişmişti o günler- de. Sözü, onun ağzından kansı kapıyor ve "tanguista"lara boğuk ve kalm sesiyle çaktırmadan eşlik ediyor: - Generalin km, kaçamak yapb._ Generalin kızı, emire- riyle la Boca'ya kaçtı» Generalin kızı. tango y'apb» Emire- ri, bildiri dağırn_ General kaçamaklan \akalayamadi_ Vay be! "Papatya gibisin beyaz ve ince"lerle büyümüş bizcileyin binnın aklına nereden gelsin, tangonun icabm- da bir direniş müziği olduğu: liman mahallelerinde cunta- ya dırenen u descamidos*'lann (çulsuzlann) silahma dönü- şeceğini nereden bilsin? Fran, hiç bilmeden (Orhan Avşar'ı nereden bilsin) sözü- nü sürdürüyor: - Tango bir kışkırtmadır. O gece bir bardak sert, reçine kokulu şarap da Orhan Avşar için içtik. Tango gerçekten kışkırtıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear