Catalog

23 ŞUBAT1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Civan'ın avukatlan .savcıyı suçladı YAHYA KOÇOĞLU ~ 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ailesinin de kanştığı ve eskı genel müdür Engio Ci- van'ın yaralandığı Emlak- bank'taki yolsuzluk davasmda savunma a\ukatlan ile tstan- bul Cumhuriyet Başsavcısı bir- birlerini suçladılar. Civan'ın avukatlan Duygun Yarsuvat, Şeyfamus Önen ve thsan Coş- "kuB, yaptıklan açıklamada başsavcı Avni Bilgin ve Mali Şube Müdürii SalihGüngör'ü 'hukuk dışı tavır' göstermekle suçlarken Bılgın'ı "Makamın- da kalıp kalmamayı değerlen- iünneBdir*' sözleriy le tstifaya davet ettiler. Suçlanan başsav- cı Bılgin ise soruşturma süre- since yapılanlann doğru ve hu- kuka uygun olduğunu savu- nurken "Salib Gflngör'ün İs- _viçre'ye gjdeceği" şeklindekı önceki açıklamalannı yalanla- dt. Zeynep Ozal da, Civan da- "Vasıyla ilgılı hakkındaki iddi- 'alar konusunda bugün ağabe- •"yinin televizyonu Kanal 6'da -açıklamalarda bulunacak. - Civan'ın avukatlan Yarsu- vat, Önen ve Coşkun, dün ts- .Tanbul Adliyesi'nde diizenle- dikleri toplantıda, Engin Ci- van'ın vurulmasıyla ortaya çı- kan 'rüşvet' iddialanyla ilgili soruşturmayı yürüten Mali Şu- J>e Müdürü Salih Güngör ve ts- lanbul Cumhuriyet Başsavcısı Avni Bilgın'in. 'ilk soruştur- manın gizliligi' kuralını ihlal eden açıklamaları olduğunu belirttiler. Civan'ın gözaltında lutulduğu sürenin 24 saat ol- ^rnası gerektiği halde 4 güne uzatılarak yasanın ihlal edildi- ğini savunan avukatlar, aynca ıaynı yasaya göre müvekkille- -riyle görüşme istemlerinin de yerine getirilmediğini, uzun £uğraşlardan sonra yaptıklan jjörüşmenin ise gizlice dinle- nılerek tutanak halinde mah- 'Jceme dosyasına konulduğunu İcaydettiler. Fstifava davet Salih Güngör'ün hazırlıkso- ruşturması sırasında televiz- "yon ve gazetelere soruştur- "mayla ilgili bilgıler aktardığı- 'nı ve henüz hakkında dava bi- leaçılmadanmüvekkilleri En- tgin Civan' m suçlu gösterilme- •ye çahşıldığını ileri süren avu- İLatlar. Bilgin'in geçen günler- de bir gazetede yayımlanan söyleşisindeki açıklamalannı •da eleştirerek şunlan söyledi- ler: "Sayın savcı, suiında ka- muoyu baskısı hissettiğini ve bir şeyter yapmalannın zorun- lu olduğunu söylüyor. Sayın savcı, bu sözteriyle müvekkili- mizi suçlu gösterme telaşına kapüdığı gibi bu tutumu ile ba- sından korktugunu ve objektif davranmadığııu açıkça ortaya koymuştur. Engin Civan suç- suz ise kim, niye ve hangi hak- la savcılara fatura çıkaracak- ur. Sayın savcının bilgisayardis- keti ile kompakt diski kanştır- dığı ortaya çıkıvor. Eğer baş- savcı. elinde deliî olarak bulun- durduğunu iddia t'ttigi disket ile disk arasındaki farkı bilme- den bu soruşturmayı yapryor- sa günümüzün koşullannı da göz önüne alarak makamuıda katap kalmamavı değerlendir- meMdir." Açıklamasuıı yalanladı lstanbul Cumhuriyet Baş- savcısı Avni Bilgin de avukat- lardan hemen sonra düzenle- diği basın toplantısında, önce- ki akşam tnterstar'm ana ha- .ber bülteninde yayımlanan Bayrampaşa Cezaevi'yle ilgili haberi yalanladı. Avni Bilgin. gazetecilerin "Mali Şube Müdürii Salih Güngör'ün Isviçre'ye gidece- ği" şeklindeki açıklamasını ha- tırlatarak Güngör'ün lsviç- re'ye neden gitmediğı sorusu- nu "Neden Isviçre'ye gidecek ki Bizona öyle biryetki verme- dik. Ben böyle bir şey söyleme- drnı"diyerekyanıtladı. Bilgin, bu yanıtıyla 17 şubat günü yaptığı açıklamasını da yalan- .ladı. ' Engin Civan'ın defterleri ile İlgili soruşturmanın sürdüğü- "nü dile getiren Bilgin, kendisi- Tıe yönelik suçlamalan "Soruş- turma süresince yapılanlar doğrudur. Tamamen hukuka uygundur" sözleriyle yanıtla- dı. Bilgin, üzenndeki baskıya ilişkin olarak "Tabii var.Hepi- mfcrin üzerinde baskı yok mu? " Üedi. Zeynep Özal ise bugün En- _gin Civan'ın duruşmast sıra- sında gündeme gelen ıddialar konusunda Kanal6 ekranından açıklamada bulunacak. Zeynep Özal, ağabeyi Ah- metOzal'ın sahibi bulunduğu Kanal 6'da. tsviçre'deki Bank .Indosuez'de adına şifreli hesap olup olmadığı konusunda ka- muoyuna yanıt verecek. Kanal 6'nın Zeynep Özal'ın açıklamasını hangi saatte ve ne kadar süreyle yayımlayacağı konusunda, gazetemiz yayına hazırlandığı sırada bilgi veril- medi. Rus gizli servisînden Çankaya'ya ziyaret • Türkiye'yi ziyaretinin resmi nitelikte olduğunun altını çizen Stepaşin, PKK'nin orga- nizasyonuyla Moskova'da kurulan 'Kürt Evi' konusunda başlatılan soruşturmanın ardmdan hazırlanacak raporun sonuçlanna göre gereken adımlann atılacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rusya'da KGB'nin kapatılmasından sonra kurulan servislerden, iç güvenlik konulannda görevli olan Karşı Istihbarat Örgütü'nün şefı Sergei Stepaşin'in dünkü "resmi" temaslanndan iki gün önce, Çankaya Köşkü'nde sürpriz bir görüşme yapıldı. Gizli tutulan görüşmede, Rusya'nm dış istihbaratla ilgili casusluk örgütünün Körfez Savaşı'nda Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e arabulucu olarak gönderilen şefı Evgeni Primakof Cumhurbaşkanı Demirel ile bir araya geldi. Rusya'da gizli servis KGB'nin yerine kurulan ve ağırlıkh olarak iç güvenlik konulanna bakan Karşı Istihbarat Servisi Şefı Stepaşin, Primakof un ardından Ankara'ya yaptığı yıldınm ziyarette, Türkiye'den, Çeçenya'da Rus işgaline karşı çarpışan muhaliflere gönüllü olarak katılan ve silah yardımı yapan çevreler üzerinde "var olan" etkısinı kullanmasını istedi. Stepaşin, PKK'nin organizasyonuyla Moskova'da kurulan "Kürt Evi" konusunda başlatılan soruşturmanın ardından hazırlanacak raporun sonuçlanna göre gereken adımlann atılacağını söyledi. Cumhuriyet'in, güvenilir kaynaklardan edındıği bilgiye göre Stepaşin'in "resmi" ziyaretinden 2 gün önce, ABD'deki CIA örgütlenmesine koşut olarak Rusya'da kurulan dış istihbarat örgütünün şefı Primakof, Cumhurbaşkanı Demirel ile bir araya geldi. Görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi vermeyen diplomatik kaynaklar. şunlan söylediler: "KGB'nin kapatılmasından sonra, Rusya'da, biri iç gü^enl^k1 diğeri dış istihbarat ve casusluk alanlannda olmak üzere iki gizb' senis kuruldu. Casusluk senisinin başuıa, Körfez Savaşı sırasında, Irak De\let Başkanı Saddam Hüseyin ik ABD liderliğindeki koalisyon ülkeleri arasında 'arabuluculuk'la görestendirilen Sergei Primakof getirildi. Primakof, iç güvenUkle ilgilenen Karşı İstihbarat Örgütü'nün şefı Stepaşin'in ziyaretinden iki gün önce, Cumhurbaşkanı Demirel ile görüştü." Stepaşin: 5 konuda mutabakat Ankara'ya "resmi" bir ziyaret yaptığmı vurgulayan Rusya Karşı tstihbarat Servisi Şefi Sergei Stepaşin de. ülkesine dönmeden önce bir grup gazetecıye yaptığı açıklamada. Türk ve Rus istihbarat servisleri arasında terörle mücadele dabil 5 alanda işbirliği yapmak için mutabakata vanldığını açıkladı. Stepaşin, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek faaliyetler dahil, iki ülke ilişkilerini olumsuz yönde etkileyecek girişimlere Moskova'nın "hoşgörü" göstermeyeceğinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Demirel ile dün yaptığı görüşme sırasında da Çeçenya dahil genel anlamda Rusya'nın toprak bütünlüğünün korunacağına dair güvence aldığını söyleyen Stepaşin, şu görüşleri dile getirdi: "GerekTûrk hükümeri. gerekse Türk istihbarat senisi, Çeçenya'ya silah yardımı ve gönüllü asker açısından, Türidye'nin, Rusya"nın içişlerine kanşmasına izin vermeyecekleri yolunda görüş belirttiler. Ama aynı zamanda Türk hükümeti. Dudayev 'in (bağunsızlık ilan eden Çeçen lideri) etrarnıdaki çevreler üzerinde var olan etki gücünü kullanarak katkıda bulunabilirse bunu da memnuniyetle karşuayabileceğimizi belirttik." Rus İstihbarat Servisi Başkanf nın bu sözleri, Türk hükümetinin Çeçenya'da Rus muhaliflerine yardım yaptığmı ima ettiğı yorumlanna neden oldu. Ankara'da Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Özdem Sanberk ile de görüşen Stepaşin, bağımsızlık ilanını sona erdirmek için Rus ordusunun askeri müdahalesini sürdürdüğü Çeçenya sorununda Moskova'nın, etnik ya da din bağlantısı ile hareket etmesinin söz konusu olmadığını dile getirdi. 'Kürt EvTne soruşturma Stepaşin, bir süre önce Moskova'da kurulan 'Kürt Evi'nin kapatılıp kapatılmayacağı yolundaki bir soru üzerine, "Ogili rüm birimlere gereken talimatı verdim. Bir hafta içinde sunulacak raporun sonuçlanna göre 'Kürt Evi' konusunda gereken adımlan atacağtz" yanıtmı verdi. MİT Başkanı Sönmez Köksal'ın konuğu olarak geldiği Ankara'dan dün aynlan Stepaşin, iki ülke gizli servisleri arasında şu alanlarda anlaşmaya vanlması için mutabakat sağlandığını söyledi: - Uluslararası teroriznı bağlamuıda terörle mücadele. - Uluslarararsı uyuşturucu madde kaçakçılığı. - Yoisuzlukla mücadele. - Ekonomik suçlar işleyen kişilerle ilgili mücadele. (Kara paranın aklanması konusu da yer alıyor.) - Türkiye ve Rusya'nm iç güvenliğini ilgilendiren konularda karşılıklı görüş aüşverişi yapılması. Kaynaklar, Moskova'nın, son olarak, Emlak Bankası davasında yargılanan Engin Civan'ın, bu ülkede kalan eşyalannın Türkiye'ye gönderildiğini anımsattılar. Demirel: Yaşar Kemal ülkenin gururudur • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, düşünce özgürlüğünün çok nazik olduğunu söyledi. Demirel, "Yaşar Kemal bu ülkenin gururudur. Ama yasalann suç saydığı olaya birisi kanşıyorsa yasalar ona imtiyaz tanımaz" dedi. ANKARA (AA) - Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, dü- şünce özgürlüğü konusunun çok nazik olduğunu kaydederken dü- şüncenin sonsuzlugunu hiçbir toplumun kabul ermediğini söy- ledi. Bu konudaki tartışmalara dikkatı çeken Demirel, sonunda Türkiye'ye yakışan yolun bulu- nacağını bildirdi. Demirel, yazar Yaşar Kemal'i "ülkenin gurunı" olarak nitelendirirken "Ama ya- salann suç say dığı olaya birisi ka- nşıyorsa ben de olsam. Yaşar Ke- mal deoisa, kanunlar ona imtiyaz tanımaz" Cumhurbaşkanı Demirel, dünkü yoğun kabul programı sı- rasında, Türkiye Yazarlar Sendi- kası Genel Başkanı Ataol Behra- moğlu ve yeni yönetim kurulu üyeleri ile de bir araya geldi. Behramoğlu, kabulde, düşünce özgürlüğüne ilişkin kimi kısırta- malann ülkeye yakışmadığını belirtirken faili meçhul cinayet- lerin de kanayan yara olduğunu söyledi. Sıvas'ta katledilenlerin anısına bir banş anıtının yapıl- masını isteyen Behramoğlu, gü- nümüzde Türk yazannın giderek yoksullaştığına da dikkati çekti. Cumhurbaşkanı. faili meçhul cinayetler üzennde çok hassasi- tBDA-C üyesi 6 kişi yakalandı İstanbul Hab«r Servisi - Gazetemiz yazarlanndan Onat Kut- tar'ın da yaşamını yitirdiği çok sayıda bombalama eylemini ger- çekleştiren İslami Büyükdoğu Akmcılar Cephesi (İBDA-C) ad- tı radikal Islamci örgütün 6 bombacısı yakalandı. Poliste sorgu- lan süren militaniann arasında, Kutlar'ın ölumüne de yol açan Opera Pastanesi'nin bombalanması saldmsını gerçekleştirenle- rin bulunup bulunmadığı konusunda bir açıklama yapılmadı. Türkiye"de laık düzeni değiştirerek şeriatçı esa&lara dayalı dev- let kurmak isteyen İBDA-C adlı örgüte uzun zamandan sonradar- be vuruldu. Şeriat düzenini benimsemeyen her kesimi kendistne hedef seçerek daha çok bombalı eylemlere yönelen tBDA-C ör- gütünün 6 bombaeısının, tstanbul Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şu- be Müdürlüğü timlerince yakalandığı öğrenildi. Militaniann. ka- mu kurum ve kuruluşlan ile banka şubeleri ve Matild Manuk- yan'ın Şişli'deki evinin önüne bomba konulması eylemlenni ger- çekleştirdiklerini itiraf ettikleri belirtildi. Poliste sorgulamalan de- vam eden militaniann. gazetemiz yazan Onat Kutlar ile rehber ^'aseminCebemn'an'ın ölumüne neden olan Opera Pastanesi'nde- ki patlamayla ilgileri olup olmadığı konusunda bir açıklama ya- pılmadı. Militanlarla birlikte, bomba yapımında kullanılan çok sayıda malzemenin de ele geçirildiği belirtildi. Bilindiği gibi Opera Pastanesi'ne bomba konulmasından son- ra gazetemizi arayan bir kişi saldınyı İBDA-C adına üstlenmiş, İBDA-C'nin yayın organı olan Taraf dergisinde de eylem kabul- lenilerek. Kutlar'ı hastanede ziyarete gidenler ölümle tehdit edil- mişri. Bunakarşın emniyetyetkilileri,bomba>T PKK'nin koymuş olabileceğinden şüphelendiklerini söylemişlerdi. yetle durduklannı belirtirken or- ganize cinayet şebekelerine dik- katı çekti, ancak pek çok cinaye- tin aydmlatıldığını söyledi. De- mirel Cumhuriyet gazetesi yaza- n Uğur Mumcu ve diğer bazı ci- nayetlerin aydınlatılamamasın- dan ise üzüntü duyduğunu kay- detti. Cumhurbaşkanı, düşünce özgürlüğü tartışmalanna deği- nirken de şunlan söyledi: "Düşünce özgürlüğü denilen olay çoknaziktir. Kimseyi düşün- cesinden dolayı suçlamak müm- kün değil. Burası açık bir top- lumdur. Amcrikan Yüksek Mah- kemesi,' Düşünce serbesttir. Her- kes yayabilir' dedikten sonra, "Ama tahrik olursa bu düşünce değildir' kaydını da getiriyor. Dü- şüncenin sonsuzluğu diye bir ola- yı, hiçbir toplum kabul etmiyor. Nereden itibaren tahrik sayila- cak? Türkiye o çizgiyi anyor. Olayın memnuniyet verici taraiv, bunlar ülkede rahatça tardşüabi- liyor. Ama sonunda Türkiye'ye yakışan yol bulunacakür." Bu sırada Ataol Behramoğlu yeniden söz alarak, "Mustafa Kemal'i yaratan ulus. neden gü- vensiztik ortamına geldi? Acaba devletin rolü yok mudur? C'ç beş cümle için Yaşar Kemal'i yargı- lanmasu lsmail Beşikçi. Fikret Başkaya'nın yapıtlanndan dola- yı hapsedilmeleri kabul edilebilir mi?" diye sordu. a Sizin gibi düşünüyorum. Kimsenin hapsedilmesini iste- mem. Ama Türkiye Cumhuriye- ti'nin yasalan var" diyen Cum- hurbaşkanı. şöyle devam etti: "Keşke bu çeşit meseleler ol- masa. Kimse çıkıp' Yaşar Kemal cezalandınlsın" demez. Yaşar Kemal bu ülkenin gururudur. Ama kanunlann suç saydığı bir olaya birisi kanşıyorsa bu ben de olsam. Yaşar Kemal de olsa ka- nunlar imtiyaz tanımaz. Bazı olaylar talihsiz olaylardır, bu da öykdir" BoğaıiçVnde harçlarıprotesto İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, yemeğe ve okul harçlanna yapılan zammı protesto etmek amacıyla kampanya başlattı. Geçen pazartesi gününden ben yemekhaneye gitmeme boykotu yapan ve zamlann geri alınması için imza kampanyası başlatan öğrenciler, dün de Güney Kampusu'ndan Kuzey Kampusu'na kadar yürüyerek okul idaresini protesto ettiler. Boğaziçi Üniversitesi Boykot Komitesi tarafindan düzenlenen ve yaklaşık 600 öğrencinin katıldığı yürüyüşte sık sık "Eğitim hakkı sablamaz", "Zamlan yemezler", "Müşteri değil öğrenciyiz", "Silaha değil eğitime bütçe" ve "Tkarethane değil okul istiyoruz" şeklinde sloganlar atıldı. Öğrenciler, oldukça demokratik ve coşkulu geçen yürüyüş sırasında zılgıtlar ve alkışlar eşliğinde sloganlar atarak, okul idaresinden zamlann geri ahnmasını istediler. Yürüyerek Kuzey Kampusu'na gelen öğrenciler, burada da bir açıklama yaparak zamlar geri alınıncaya kadar eylemlerine devam edeceklerini söylediler. Cuma günü saat üçte tekrar bir araya gelerek zamlan protesto için şenlik düzenleme karan alan öğrenciler, "Öğrenciler yürüyor, yemekhane düşüyor" sloganı eşliğinde bulunduklan yerde zıplayarak ne kadar karariı olduklannı gösterdiler. Daha sonra halaylar çekerek türküler söyleyen öğrenciler, sessiz bir şekilde dağıldılar. Olay yerine gelen güvenlik güçleri ise bu büyük ve coşkulu öğrenci kitlesini müdahele etmeden seyretti. (Fotoğraf: YASEMİN KOYUTÜRK) Koalisyon hükümeti, THY grevini erteledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Ba- kanı Bekir Sami Daçe. Türk Hava Yollan'nda (THY) bu gece başlaması planlanan grevin. "mil- li güvenlik gerekçesiyle" ertelendiğini açıkladı. Türk-tş tarafindan dün akşam verilen iftar yeme- ğine katılan Daçe, THY grevinin ertelenmesine ilişkin karamamenin rüm bakanlar tarafindan im- zalandığını vurgulayarak. "Sorunu masa başında çözmek istiyoruz. Onümüzdeld toplusözleşme sü- recinde biz kendi gerçeklerimizi, Türk-İş de kendi gerçeklerini ortaya koyacak" dedi. Daçe. Türk-lş Konfederasyonu'na bağlı Hava-lş Sendikası'nın THY'de aldığı grev karannın ertelemesine ilişkin karamamenin, bugünkü Resmi Gazete'de yayım- lanacağını söyledi. Yemeğe katılan ANAP Grup Başkanvekıli Ha- san Korkmazcan da grev erteleme karannın baş- ka grevlere neden olabileceğini söyledi, THY'de aldığı grev karan ertelenen Hava-lş Sendikası'nın. HAVAŞ'ta grev uygulayabileceği belirtildi. Bu arada. ertelenen grevlerin ardından toplusözleşme anlaşmazlıklannı karara bağlayan Yüksek Hakem Kurulu'nun uzun bir süredir boş bulunan hükümet temsilciliğinin ataması dün ya- pıldı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yer alan karar gereğınce, Yüksek Hakem Kurulu asil üye- liğine AhmetSanver Doğu atandı. Yedek üyelikle- re de H. tbrahim Tekelioglu ve Tuğrul Ağar geti- rildiler. Türk-lş; hükümeti, Türk Hava Yollan'nda (THY) yapılması gündemde olan grevin ertelen- mesi karannı gözden geçirmeye çağınrken Hava- lş Sendikası'nın erteleme olmazsa 'bu geceden iti- baren' grevi başlatacağını açıklamıştı. Türk-lş Ka- mu Koordinasyon Kurulu, dün toplanarak Hava-tş Sendikası sözleşmesini ve 1995 yılmda hükümet- le yürütülecek sözleşme pazarlıklannda izlenecek stratejiyi değerlendirdi. Türk-lş Genel Sekreteri Şemsi Denizer, Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral'in rahatsız olduğu için katılmadığı toplan- tının açıhşındayaptığı konuşmada, hükümetin gre- vin ertelenmesine ilişkin karannı yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Türk-lş'e bağlı sen- dikalann, bu yıl 682 bin kamu işçisi adına hükü- metle pazarlık masasma oturacağını kaydeden De- nizer, 5 Nisan ekonomik istikrarkararlannı 'gerek- çesiçürümüşmanzumeler' olarak nitelendirdi. De- nizer, hükümetin Hava-lş Sendikası'na yaptığı sı- fır zam önerisinin de 'iktidann emek payını aşağı çekmenin altyapısını oiuşturma' çabasının göster- gesi olarak tanımlayarak hükümetin Dünya Ban- kası'nın dayatması, IMF'nin talimatlan doğrul- tusunda hareket etmesini eleştirdi. Kamu Koordinasyon Kurulu'nda yer al- mamasına karşın, sıfır zam önerisinin yapıldığı Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Atflay Ayçin'in, çagnlmadığı için toplantıya katılmadığı öğrenildi. Toplantıya Petrol-lş, Türk Harb-lş, Lıman-Iş, Tür- kiye Maden-tş. Tekgıda-lş, Türk Metal. Tanm-tş, Dokgemi-lş. Selüloz-lş, Sağlık-tş sendikalarının temsilcileri katıldı. Marakoğlu: Nejat Daş Kanada'da • Nejat Daş'ın avukatlığını bırakan Ekrem Marakoğlu, Daş'ın kendisini Kanada'dan aradığını belirterek "Bunlar önemli tayinler sırasında yakalanırlar" dedi. YIL3V1AZ KARABACAK Uyuşturucu kaçakçılığından hükümlüyken fırar eden Nejat Daş'ın avukatı Ekrem Marakoğ- lu, Daş'ın kendisini Kanada'dan aradığını belirterek "Bakın,bun- lar önemli tayinler sırasında ya- kalamrlar" dedi. Marakoğlu, Daş'ın 14 ton uyuşturucuyla ya- kalanan Lucky-S gemisiyle ilgi- li olarak söylediği, "Bu işin iki büyük patronu Meclis'te" sözle- riyle ilgili olarak da "Bunu gjdin Necdet Menzir'e sorun" şeklin- de konuştu. "Türk Escoban" olarak ünle- nen ve filmlere konu olacak bir senaryoyla yurtdışına kaçmayı başaran Nejat Daş' ın avukatı Ek- rem Marakoğlu, Daş' ın avukatlı- ğından aynldığını açıkladı. Daş'ın kendisini yurtdışına kaçı- sından sonra ilk kez Kanada'dan aradığını belirten Marakoğ- lu'nun sorulanmıza verdiği ya- nıtlar şöyle: - Sayın Marakoğlu, davadan çekilmenizin gerekçesi nedir? Uzerinizde bir baskı mı var? Marakoğlu - Hayır efendim, hayır, aramızda bir ihtilaf yok. Ben bu davadan çekildiği mi söy- ledikten sonra, ben zaten birkaç sefer daha kendisi i1e görüştüm... - Daş'ın günlük bir gazeteyi arayarak Luck-S olayını kast ede- rek, 'Bu olayın iki büyük patro- nu Meclis'in içerisinde' sözünü kullandı. Nejat Daş ile zaman za- man görüştüğünüzü belirttinizbu konularda neler biliyorsunuz? Marakoğlu - Efendim, bakın konumuz bu değil. Bunu gidin Necdet Menzir'e sorun. Necdet Menzir'e götürün. Hayır, bakın, Nejat'la konuştuğumda 'Oğhım bak Türkiye'ye dön. İlk Türk as- kerine teslim ol' dedim. Çünkü; polis, jandarmayı köşeye sıkış- tırmak için bu olayı koz olarak kullanmış. Polis gitsin şeyi yaka- lasın; diğer sanıklan yakalasın Nejat Daş'ın babasını öldürenle- ri yakalasın. - Sizce neden yakalaıumyor bu kişiler? Veya size göre yakalan- mak istenmiyor mu? Marakoğlu - Bakın. bunlar önemli tayinler sırasında yakala- nırlar. Önemli tayin zamanında önemli sanık yakalarlar. Siz bu- nu öğrenemediniz mi? Örneğin HaKl Havar neden yakalanmadı. Benım yazıhaneme geldi. Yemek yedik. Oturduk kalktık. Kimse yakalamadı. Ne zaman yakalan- dı. Mestan Şener'in tayin dediko- dusu çıktı. Tayininı durdurmak için bir haftalık izin aldı. Gitti izinli olduğu sırada Halil Havar'ı yakaladı ve 'Halil Havar'ı yakaladım' dedi. Cîndoruk: Dava fantezi İstanbul Haber Servisi - TBMM Başkanı Hüsamertüı Cindoruk, İstanbul Eczacı Oda- sı ve yöneticilerince TBMM aleyhine açılan tazminat davası- nın "fantezi" olduğunu ve hiçbir sonuç vermeyeceğini söyledi. Hüsamettın Cindoruk, gazete- mize yaptığı değerlendirmede, İstanbul Eczacı Odası ve yöne- ticilerince açılan davanın yok sa- yılması gereken bir dava oldu- ğunu söyledi. Anayasa ve yasa- lara göre TBMM aleyhine dava açılamayacağını. Meclis'in çı- kardığı yasalann ise anayasa yargısının denetimine tabi oldu- ğuna dikkat çeken Cindoruk, "Bu dava sanınm fantezi olsun, parlamentoya baskı oluştursun, kamuoyunda dikkat çeksin diye açılmış, faydasız, nafile bir davadır. Sonuç vermez" dedi. Oruç tutmayanlara saldırı: 8 yaralı Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü'ne gelen ve ülkücü olduklan beürtikn 30 IdşOik bir grup, oruç rutmadıklan gerekçe- siyle oğrencilere sabr, bıçak ve sopalarla saldırdılar. Olayda 8 kişi yaraiandı. İstanbul Haber Servisi - Mar- mara Üniversitesi Göztepe Kam- püsü'ne gelen ve "Ülkücü" ol- duklan belirtilen 30 kişilik bir grup, "oruçtutmadıklan" gerek- çesiyle satır, bıçak ve sopalarla oğrencilere saldırdılar: 8 öğren- ci yaraiandı. Atatürk Eğjtim Fakültesi Ana- okulu Sınıf Öğretmenliği Bölü- mü kantinine dün öğle saatlerin- de çoğu dışandan gelen bir grup, burada oğrencilere "Aflah Allah" diye bağırarak saldırdı. Daha sonra aynı grup, Teknik Eğitim Fakültesi ve üniversite yemekhanesini de basarak bura- da yemek yiyen oğrencilere bı- çak. sopa ve satırlarla saldırdı. Çıkan olaylarda Hasan Alpgöz, Tufan Yümaz, Ahmet Taşçı, Em- rah Ergüler, Savaş Coşkun, Öz- gür Baş, Onur Bozdağ ve Emin Koray înan çeşitli yerlerinden yaralandılar. Haydarpaşa Numune ve Göz- tepe SSK hastanelerine kaldın- lan yarahlardan Onur Bozdağ ve Emin Koray Inan'ın bıçaklama sonucu yaralandığı belirtildi. Ya- ralılann durumunun iyi olduğu bildirildi. Saldınnın ardından Atatürk Eğitim Fakültesi binasına giden öğrenciler, çeşitli sloganlarla üniversite yönetimini protesto et- ti. Üniversitede bir forum da dü- zenleyen öğrenciler, Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne giderek arkadaşlannı ziyaret ettiler. Bu- rada bir konuşma yapan yaralı öğrenciler. kendilerine saldıran- lann kim olduklannı çok iyi bil- diklerini söylediler. "Bizlerkim- lik kardanmızla bileokula zor gi- rerken, bu kişilerin okula bıçak, satır ve sopalarla nasıl girdik- lerini bilmiyoruz" diye konuş- tular.