Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 ŞUBAT1995 PER$EMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Antalya'da yatılı okuyan iki kız öğrenci, 'cafe'ye gittikleri gerekçesiyle bir hafta odaya kapatıldı
Oğrenciye hücre cezası
TOKTAMIŞ ATEŞ
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA - Antalya'da yatı-
lı eğitim ve öğretim veren kız
sağlık meslek lisesınde, 2 öğ-
rencıye "cafe"ye gittikleri ge-
rekçesiyle bir hafta "hücre" ce-
zası verildı.
Son günlerde "bekâret kont-
rolü" ile başlayan okullardaki
disiplin cezalan uygulamalan-
nın tartışılmasına "hücre cezasT
da eklendi. YönetmelikkTdebu-
lunan kararlan uyguladıklannı
belirten öğretmenlere, veliler-
den tepkilergelirken, Milli Eği-
tim Bakanlığı'nın Disiplin Ce-
zalan Yönetmeliği'nin bir an
önce ele alınması istendi.
Antalya Yatılı Kız Sağlık
Meslek Lisesi'nin 7 öğrencisi,
okul yakınlanndaki Kadınyan
mevkiinde bulunan bir "cafe"ye
gittikleri gerekçesiyle, disiplin
kuruluna verildiler. Okulun Mü-
dür Yardımcısı ve Tarih Ögret-
meni Mehmet Emin Zeren, Ede-
biyat Öğretmeni İlhami Par-
maksızoğlu ve tngilizce Öğret-
meni Nushet Çobanoğlu'ndan
oluşan disiplin kurulu, 7 öğren-
ciyi 1 hafta okuldan uzaklaştır-
ma cezasına çarptırdı. 5 öğren-
cinin cezası, aileleri yakın iller-
de oturduğu için evlerine gönde-
rilerek uygulanırken, evleri
•'Bekâret' tartışmasına şimdi de 'hücre cezası'
eklendi. Okul yakınlanndaki bir 'cafe'ye giden 7
oğrenciye okuldan uzaklaştırma cezası yerildi. 5
öğrenci evleri yakın olduğu için ailelerinin yanına
gönderilirken 2 öğrenci de evlerinin uzaklığı
nedeniyle okulun 4. katında tuvaletli bir odada 7
gün süreyle kapatıldı.
rafından hücrelerine getirildi.
Sağhk Bakanlığı 11 Müdürlü-
gü yetkilileri, sağlık liselerinin
dersler açısmdan kendi birimle-
rine bağlı olduğunu, ancak yö-
netim şeklinin Milli Eğitim Ba-
kanlığı "nın yönetmeliğine göre
yapıldığını belirttiler. Milli Eği-
tim 11 Müdürlügü yetkilileri ise
uzak olan 17 yaşmdaki A£. ve
18 yaşmdaki N.Y. okul binasmın
4. katındaki deniz manzaralı(!),
tuvaletli "hücre"de cezalannı
tamamladılar. Cezalannı çektik-
leri süre boyunca dışanya çık-
malanna ve yataklannda uyu-
maya izin verilmeyen öğrencile-
rm yemekleri de arkadaşlan ta-
okuldan uzaklaştırma cezasının
yönetmeliklerde yer aldığını
anımsattılar, ancak yatılı okul-
larda "ceza odalan"nın bulun-
duğunu da vurguladılar. Bir yet-
kili. "Oğrenciye hapis cezası gj-
bi ceza verilmemesi gerekir as-
lında. Veya gerçekten çok biiyük
bir suçu varsa uygulanabilir.
Söylediginiz gibi bir cafeve gitti
diye bu ceza uygulandıvsa biraz
fazla kaçmış anlaşüan. Bakanlı-
ğımızın yeni bir yönetmeük ha-
artıgı içinde olduğunu duyduk.
Bu gibi uygulamalara yeni bir
şekil getirüecektir" diye konuş-
tu.
Antalya Kız Sağlık Meslek
Lisesi Müdürü Halil Uzun'un,
birbayrak töreninde yaptığı ko-
nuşmada. ders kitaplan ve kay-
nak kitaplar dışında kitap ve ga-
zetelerin okunmasını yasakladı-
ğı öğrenildi. Öğretmenler kuru-
lunda öğretmenlerin de okula
kitap ve gazete getirmemelerini
ısteyen Uzun'un. "Romanoku-
mak insanı geliştiremez. O ne-
denle okulda kitap okunmasını
vasaklıyorum" dediği ve bazı
öğretmenlerin, "Gerici kütfip-
hanevi-cağıralım" önerisine de
karşı çıktığı öğrenildi. Uzun, ce-
za ile ilgili olarak da "Disiplin
kunıhınun karandır, bir şey söy-
levemem" dedi.
Turizm merkezleri
bayramı beklîyor
Haber Merkezi- Şeker
Bayramı'nın yaklaşması
nedeniyle yurdun turistik
bölgeleri hareketlendi. Antalya
yöresinde, bayram süresince
otellerin doluluk oranlannın
yüzde lOOolması beklenirken
Uludağ"daki tesislerde
rezervasyonlann yüzde 70'e
ulaştığı bildirildi.
5 yıldızlı Antalya Dedeman
Otelı Genel Müdürü Kaya
Öztoprak, kış sezonu olmasma
rağmen 3 günlük bayram
süresince otellerinin tamamen
dolu olacağını belirterek
müşterilerinin genellikle
yabancılardan oluştuğunu
söyledi. Bayramda tatil
süresinin az olması nedeniyle
yerli müşterilerin fazla rağbet
etmediğini belirten
Öztoprak. "Ancak yabancüar,
bu vıl tatil için çok arzulu
görünüyorlar. Kâğıt üzerinde
her şey dört dörtlük gjdi\.or"
dedi.
Otel fıyatian
Otel fıyatlan hakkmda bilgi
veren Genel Müdür Öztoprak.
tek yataklı odanın 2 milyon
900 bin, çift yataklı odanın 4
milyon 250 bin liradan
başladiğını söyledi. Öztoprak.
bayTamda uygulayacaklan
paket programlann fıyatlannın
ise kahvaltı ve yemek dahil tek
kişilik odalar için 8 milyon
700 bin, çift kişilik odalar için
ise 12 milyon 700 bin lira
olarak belirlendiğini kaydettı
Antalya'nın en eski
otellerinden 5 yıldızlı Talya
Oteli'nde rezervasyonlann
tamamlandığı bildirildi.
"Turizmi güzel günler
bekliyor" diyen otelin genel
müdürü INaci Gedik,
müşterilerinin yan yanya yerli
ve yabancı olduğunu belirtti.
Gedik. otellerinde
uygulanacak olan fiyatlan da
şöyle açıkladr. "Tek kişilik oda
2 milyon 250 bin. çift kişilik
oda 3 milyon, 3 kişilik odalar 3
milyon 900 bin lira. Otekje 6
yaşına kadar olan çocuklar
ücretsiz konaklarken, 6-12 yaş
grubu arasındaki çocuklar için
750 bin lira fiyat uygulanacak.''
Antalya'nın yabancı tunstler
açısmdan çekim merkezi
olmasının nedenlerinin
başında, bölgede aynı anda
hem denize girme hem de
kayak yapma olanağı
bulunması geliyor. Seyahat
acenteleri, bir yandan "VVînter
Sun-Kış Güneşj" projesı
kapsamında Akdeniz'in yakıcı
güneşini pazarlamaya
çalışırken diğer yandan da
kent merkezine 40 kilometre
uzaklıktaki Saklıkent Kayak
Merkezi "ne turist taşıyor.
Tatfllerini Antalya'da geçiren ruristier, sabahhavu/vegüneşinkeyfiniçıkanpöğleden sonra da kayak vapabOiyor. (Fotoğraf: AA)
Antalya'daki beş yıldızlı
otellerde tatil yapan ruristier
de yörenin bu özelliğinden
doya doya yararlanma fırsatı
buluyor. Otellerin
havuzlannda ve plajlannda
öğlene kadar güneşlenen
turistler. daha sonra
düzenlenen özel turlarla
Saklıkent'e giderek kayak
yapıyorlar. Antalya'da
pansiyonlar ise bayramdan
umutlu görünmüyor. Antalya
Pansiyoncular Demeği
Başkanı Mehmet Cantürk
pansiyonlann daha çok sezon
hazırlığında olduğunu .
belirterek "Bayramdan fazla
beklentimiz yok. Doluluk
orammız düşük olabilir"dedi.
Cantürk, tatilini geçirmek
üzere pansiyonlara gelen
öğrencilere yüzde 20 oranında,
takdirname getiren öğrencilere
ise yüzde 50 oranında indirim
uygulayacaklannı sözlerine
ekledi. Ramazan nedeniyle
özellikle hafta içinde Uludağ'a
gelen müşteri sayısmda azalma
olduğunu. bu açığı da üç
günlük bayram tatilinde
kapatmak istediklerini
söyleyen işletmeciler,
rezervasyonlann şimdiden
yüzde 70 lere ulaştığını
kaydettiler. Kış turizminin
önemli merkezlerinden Ilgaz
Dağı'ndaki tesislerin
tamammın dolu olduğu
bildirildi.
AÜ Tıp Fakültesi laboratuvannda hasta materyallerinin kaybolmasından sonra hatalı tahlil yapıldığı da kanıtlandı
SağLam bebeğe sarıbk taıusı•Hastalığın teşhisi için hastalardan alınan materyallerin
kaybolduğu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi laboratuvarlannda
bu kez de 1.5 ayhk B.T. adh bebeğe yapılan kan tahlilinin hatalı
olduğu ortaya çıktı. Aşın derecede sanlık ve kızamıkçık geçirdiği
teşhisi konulan B.T.'ye devlet hastanesinde yapılan tahlil temiz çıktı.
ANTALYA (Cumhuriyet) - Akdeniz
Üniversitesi Ttp Fakültesi laboratuvar-
lannda kullanılmak üzere alınan günü
geçmiş kitlerle yapılan tahlillerin hata-
lı sonuçlar verdiği kanıtlandı. 1.5 aylık
B.T.'den alınan kan ömeklerinin tahlil
sonuçlanna göre aşın derecede sanlık
geçirmiş olduğu ve 'nıbella* denilen
kızamıkçık hastalığını da aktif halde
geçirmekte olduğu görülürken aynı be-
beğin kan örnekleri Antalya Devlet
Hastanesi Bakteriyoloji Laboratuva-
n'nda yapılan tahlil sonucuna göre ise
temiz çıktı. Cumhuriyet'in ele geçirdi-
ği iki ayn laboraruvar sonuçlannın
farklılığının hatalı tıbbi malzeme kul-
lanımı sonucu olduğu belirtiliyor. An-
talya Devlet Hastanesi Kalıtsal Kan
Hastalıklan ve Kan Merkezi sorumlu-
su Doç. Dr. Duran Canatan, günü geç-
miş kitlerin kullanılması halinde so-
nuçlann yanlış çıkacağıru söyledi.
B.T. adlı 1.5 aylık bebeğin kan örne-
ğı Üniversite Hastanesi Merkez Labo-
ratuvan'na ğönderildi ve 2 Şubat 1995
tarihinde de 0246735 dosya ve
9550004725 kayıtno'lu tahlil sonuçla-
n çocuğun ailesine verildi. Bu test so-
nuçlannagöre Hbs Ab (Hepatid B: Sa-
nlık) virüsü 3 (+) değerinde bulundu.
Rubella denilen kızamıkçık hastalığı
mikrobunun ve toksoplazma paraziti-
nin de pozitif gösterildiği test sonuçla-
nnı gören AÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ser-
visi'nde görevlı bir doktorun. "Böyle
çıkmaması gerekli Bir de dışanda tah-
lil yaptıraüm" demesi üzerine, çocu-
ğun babası Ozcan T. Antalya Devlet
Hastanesi'ne başvurdu.
Buradaki bakteriyoloji laboratuva-
nndan alınan. Doç. Dr. Canatan imza-
sını taşıyan 7 Şubat 1995 tarihli test ra-
porunda, daha önceki sonuçlara uyma-
yan verileralındı.
Doç. Dr. Canatan, B.T.'nin sadece
'c>1omegalo\irûs enfeksiyx)nu' geçirdi-
ğinin görüldüğünü, diğer enfeksiyonla-
n hiç almadığının ortaya çıktığını söy-
ledi. Canatan, Tıp Fakültesi'nin verile-
rine göre B.T.'nin sanlık almış ve ba-
ğışıklık kazanmış görüldüğünü, ashn-
da hiç sanlık geçinnediğini belirterek
*Rubella çocukta beyni etkileyen bir
hastalıktır. B.T. virüsü almış ve aktif
halde geçirt>
r
ormuş görülüyor. Bu virü-
se >önelik ilaç da pek \okrur. O rapora
göre teda\ i>c başlanmış olsa çocuğa çok
ağır ilaçlar >erilecekti. Aynca B.T. tok-
soplazma denilen parazit enfeksiyon al-
mış görülü>or. Bu ağır bîr enfeksiyon-
dur. Çoculdarda karaciğer büvümesi
yapar ve beyni etkiler. Neyse ki B.T. sa-
pasaglam bir çocuk" diye konuşru.
B.T."nin babası ÖzcanT. ilk tahlil so-
nucuna göre çocuğunun hasta olduğu-
nu öğrenince ailece morallerinin çok
bozulduğunu belirterek "Çocuk klini-
ğindeki doktorlar i>i ki bizi uvardılar da
dışanda tahlil yaptırdık. Bizcrastlavan
bu yanlışlığm tamamen tersi olduğunu
varsa>arsak durum daha korkunç olu-
yor. Hasta gerçekten hasta olduğu hal-
de tahlil şonuçlan sağlam gösterirse ne
olacak? Üniversite hastanesine güvenip
giden binlerce kişinin tedavisi bugüne
kadar yanlış yapılmış anlaşılan" dedi.
Tıp Fakültesi Merkez Laboratuvan
için Medtek firmasmdan alınan günü
geçmiş kitlerle ilgili Bilimsel Soruş-
turma Komisyonu'nun raporunda
"Günü geçmiş de olsa kuUarulabilir"
açıklamasına diğer bilim adamlan tep-
ki gösteriyor. Adının açıklanmasını is-
temeyen bir A.Ü. Tıp Fakültesi Genel
Cerrahı Anabilim Dalı öğretim üyesi.
"Ameliyata girerkcn tahlil sonuçlannın
sağlıkh olduğunu kabul edipteşhisin ke-
sinUğini düşünürüz. Ama bakıyoruz ki
hatalı sonuçlar gelhor. Bir hastanın şe-
ker oranı 4 çıkınca şaşdk. Bu şeker ora-
nındaki bir canlının, canlı olmaması
gerekir. Ölü bir \iicutta bile 4'ten fazla
kan şekeri vardır" diye konuştu.
RP'li Melih Gökçek'e
su soruşturmasıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara Valiliği, Ku-
ran kurslan ve camilere bedava
su verirken. borçlannı ödeme-
dikleri gerekçesiyle hastane ve
kamu kuruluşlannın sulannı ke-
sen RP'li Belediye Başkanı Me-
lih Gökçek ile ASKİ yetkilileri
hakkında soruşturma başlattı.
, Ankara Valisi Erdoğan Şahi-
noğlu. borç tahsilinin belirli ku-
rallara bağlandığını belirterek.
"Bu rür jöntemler kaba kuvvet
girişimidir. Ke\fi bir uygulama
olur ki bu da suçtur"dedi.
I Vali Şahinoğlu, Cumhuri-
jet'in sorulan üzerine, bazı has-
taneler ile kamu kuruluşlannın
suyunu. borçlannı gerekçe gös-
tiererek kesen Büyükşehir Bele-
diyesi ve ASKİ yetkilileri hak-
kında idari soruşturma başlatıl-
dığını açıklarken, tüm yetkilile-
rin hukuk devleti normlanna uy-
ması gerektigini söyledi.
Okullar kapaülabilir
Soruşturmanın sürdüğüne ve
sorumiular hakkında dava açı-
labileceğine dikkat çeken Şahi-
noğlu, hukuk de\ leti kurallanna
Uyulmaması durumunda. büyük
bir anarsi çıkabileceğini belirt-
ti. Gökçek'in, yüzme havuzlan-
nın da içinde bulunduğu Genç-
lik ve Spor ll Müdürlüğü'ne
bağlı tesislerin sulannı kesmesi
nedeniyle amatör kulüplerin
antrenmanlannı yapamadıklan,
uluslararası elemelere katılmak
için hazırlanan milli yüzücüle-
rin de çalışamadıklan öğrenil-
di.
Önceki^ün sulan kesilen Ha-
cettepe Üniversitesi'ne bağlı
• Kuran kurslanna
bedava su verirken
hastanelerin suyunu
kesen RP'li Anakent
Belediyesi ve ASKİ
yönetimi için idari
soruşturma başlatıldı.
Devlet Konservatuvan ile Sos-
yal Hizmetler Yüksek Oku-
lu'nda sağlık açısmdan ciddi
riskler çıktığı gerekçesiyle, eği-
tim ve öğretime bir süre ara ve-
rilebileceği belirtildi.
H.Ü. Devlet Konservatuvan
Müdürü Prof. Dr. Erol Gömür-
gen, konservatuvar yurdunda
10-25 yaşlan arasında 300 yatı-
lı öğrenci bulunduğunu vurgula-
yarak. "Su ariz bir nesne. tba-
dettc ne kadar gerekliy se, temiz-
likte de o kadar gereklidir" de-
di.
Üniversite yetkililerinin yap-
tığı açıklamada, üniversitenin
1994 yılı öncesinden su borcu
bulunmadığı, 1994>ılındanka-
lan 34 milyar liranın da 1995 yı-
lı bütçesinin kullanımına baş-
lanmasıyla ödeneceği yolunda
ASKİ'ye bilgi verildiği kayde-
dildi.
Çiftestandart
Ajıklamada, şöyle dendi:
"Üniversite, toplu yaşanüan
mekânlar olan hastaneler, öğ-
renci kafeteryalan, öğrenci yurt-
lan gibi yeıier başta olma üzere
ciddi enfeksiyon problemleri ve
genel temizlik ve işletme sonın-
lanvla, hatta üniversitenin ka-
patüması sorunuyla karşı karşı-
ya kalmış&r."
tşçi Partisi Ankara tl Başkanı
Ali Kalan ise, cami ve Kuran
kurslanna bedava su verirken,
hastanelerin suyunu kesen Gök-
çek'in insan sağlığıyla oy-
nadığım vurguladı.
Öğrencflerin e>1eminden sonra Elif Çalar isimH bir veli gözahına almdL (HATlCE TUNCER)
Iffetsizliğiprotestoda gözaltı
Istanbul Haber Servisi - Ortaöğretim
öğrencileri. dün İstanbul Milli Eğitim
Müdürlügü önünde disiplin yönetmeliğini
protesto ettiler. Eylemde Elif Çakır isimli bir
veli gözaltına alındı. Demokratik Öğrenci
Birlikleri Koordinasyonu'na bağlı ortaokullu
ve liseli öğrenciler, istanbul Tabib Odası'nda
düzenlediklen toplantıda okullarda uygulanan
disiplin yönetmeliğini eleştirdiler.
Demokratik Öğrenci Birlikleri'nin ortaklaşa
hazırladığı bildıride disiplin yönetmeliğindeki
"iffetsizlik" maddesı eleştınlerek "Bu madde
insan kişiliğine saldıran maddelerden sadece
biridir. Namusumuzla bu kadar ilgilenen
namuslular. kadınlan bir meta olarak
görmekten geri durmazlar" denildi.
Öğrenciler. okullardaki disiplin uygulamalannı
yeren bir skeç oynadıktan sonra İstanbul Milli
Eğitim Müdürlügü önüne giderek disiplin
yönetmeliğini yaktılar. "Gençken koru
onunınu" sloganiannı atan öğrenciler
dağılırken Elif Çakır isimli bir veli
gözaltına alındı. "Ben komşunun oğlunu
gördüm, ona bakryordum" şeklındeki
ifadelerine karşın güvenlik güçleri Elif Çakır'ı
bırakmadılar.
Nerede Yaşıyoruz?..
Şimdiye dek bu köşemde Sinop'la ilgili hep güzel şey-
ler yazdım. Çok sayıda dostumun bulunduğu ve her yıl bir-
kaç gün geçirmeden rahat edemediğim bu güzel kentimiz,
nedendir bilinmez, doğallığını koruyabilmiş nadir beldele-
rimizden biridir. Benim gibi Sinoplu olmayıp Sinop tutku-
nu olan kimi arkadaşlanm, "Aman Sinop'u bu kadar öv-
me, miltet bir dadanırsa Bodnım'dan beter olur" diye şa-
ka yaparlar. Ama gerçekten Sinop, insanı ve doğası ne ka-
dar övülse azdır.
Ve Sinop'un keşfedilmeye ihtiyacı vardır. Zira ABD'lile-
rin radan ve Şişe Cam'ın kristal fabrikası kapandıktan son-
ra Sinop'ta çok ciddi ekonomik sorunlar yaşanmaya baş-
landı. Ayakta duran ya da durur gibi görünen tek kuruluş,
Söksa. Ama bu da son derece düşük bir kapasite ile ça-
lışıyor. Karadeniz'deki balıkçılığın çökmesi de Sinop'u çok
etkilemiş. Zira doğal bir liman olan Sinop, balıkçı teknele-
ri için önemli bir sığınaktı. Tabii bu da esnaf için iş demek-
ti. Şimdilik bu kapı da kapalı gibi görünüyor. Yani kısaca
Sinoplu zor durumda.
Ama Sinop'a ve Sinopluya yaşamı zorlaştıran başka
şeyler de var. Bunlardan biri de Sinop'un sayın valisi.
Geçenlerde bir yazımda, "Karadeniz kıyısında bir güzel
kentimizin valisi" diye sözünü etmiştim. Yaptığı bir konuş-
mada insan haklannı en az beş yüz yıl geriye götürüyor-
du. Ama gene de ismini vermek istememiştim. Kendisini
tanımam, ama Sinop'un valisi olduğu için yıpratmamayı
düşünmüştüm (Kim bilir, belki de tam tersi olurdu).
Ancak bu sayın vali, pervasızlığını gitgide arttınyor. He-
defi, örgütlenmeye çabalayan kamu personelini sindirmek
ve kendi aklınca cezalandırmak. 30 Ocak 1995 tarihinden
itibaren sıkı bir kovuşturmaya girişmiş. Insanlara baskı uy-
gulanıyor. 20 Aralık 1994'teki memur direnişine katılan ka-
mu görevlileri ise baş hedefi.
Yapılan soruşturmalarda, memurlara 20 aralık eytemine
katılıp katılmadıkları soruluyor. Aynı gün yapılan toplantı ve
gösteriye katılıp katılmadıklan da elbette soruşturulan ko-
nular arasında. Gene bu arada Başbakanlık'a çekiien telg-
rafa imza koyanlar hakkında kovuşturma sürdürülüyor.
Sendikaya üye olan kamu görevlileri yandı. Üye olmayı
bir yana bırakın, örneğin Eğit-Sen'in dayanışma ve tanış-
ma yemeğine katılanlar da bu cadı kazanından nasipleri-
ni alıyorlar.
Inanılmaz şeyleri soruşturuyor bu sayın vali. Birtakım
panel ve toplantılara "dinleyici" olarak katılıp katılmadık-
lannı bile sorma cüretinde bulunuyor. Örneğin Dünya Ka-
dınlar Günü nedeniyle yapılan bir panel bile soruşturulu-
yor. Ya da 2 temmuzda benim de katıldığım "Laiklik ve De-
mo/cras/"panefine katılıp katılmadıklan soruluyor.
"Sana ne..." diyemiyor memur ve öğretmen arkadaşla-
nmız. Tatil gününde kent sınırları dışına çıkmadıklan süre-
ce ne tsterlerse yaparlar, nereye ısterierse giderler. Ama sa-
yın valinin maksadı "mide bulandırmak", korkutmak, ür-
kütmek.
Ve bu nedenle Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle ya-
pılan toplantıya katılıp katılmadıklan da soruluyor, emekli
öğretmenlere verilen yemeğe katılıp katılmadıkları da.
Bu arada Istiklâl llköğretim Okulu Müdürü Sayın Rafet
Akdoğan Hoca da özel olarak nasibini almış. Bu okulun
17 yıl müdüriüğünü yapmış olan Rafet Hoca, şimdi Dura-
ğan ilçesinin Samsun stnınnda bir köye öğretmen olarak
atanmış. Kendisi hakkındaki "soruşturma raporu" elime
geçti. Yapılan suçlamalara kargalar bile güler.
- Ocak 1993'te yapılan gösteri yürüyüşüne katılmış ol-
mak,
- Eğit-Sen tarafından 7 Mart 1993'te düzenlenen Dün-
ya Kadınlar Günü paneline izleyici olarak katılmak,
- Sosyalist Birtik Partisi'nin 8 Mart 1994'te yapılan top-
lantısına katılmak,
- 29 Aralık 1991'de Yakamaz Düğün Salonu'nda yapı-
lan öğretmenler Günü alternatif toplantısına katılmak,
- 9 Mayıs 1992 günü Eğitim-lş Sendikası'nın Belediye
Yuvam Tesisleri'ndeki kurulma amaçlı toplantısına katıl-
mak,
- Eğit-Sen'e üye olmak, 1. olağan genel kurul toplantı-
sına katılmak, oy kullanmak, konuşma yapmak, divan he-
yeti başkanlıgına seçilmek, vs. vs. vs...
Ne kadar çok suç işlemiş bu Rafet Hoca. Şükretsin ki
sadece köye atamakla yetinmişler, idam istemiyte dava aç-
mamışlar...
Nerede yaşıyoruz ve hangi dönemde yaşıyoruz? Baskı-
nın ve zulmün böylesi, Abdülhamit zamanında bile yok-
tu. Ve bu devlet "insan haklanna saygılı, demokratik bir
devlet" olarak kabul edilecek ve çağdaş dünyada kendi-
ne yer bulacak...
Kimi yöneticilerimizin, bazı üst makamlara yaranabil-
mek için "kraldan çok kralcı" olmalan ya.da salt kendi
kompleks ve duygularıyla bu tür işlere girişmeleri Türki-
ye'ye onur kazandırmıyor, zarar veriyor. Dünyanın bir
bölümünün gözü bizim üzerimizde.
Böyle şeyler, Türkiye'ye yakışmıyor...
TCC'den yayıncılara
Şiddete tepki
sorumluluğa çağn
Haber Merkezi- Basın ve
yayın organlannın büyük bir
bölümünde şiddeti özendirici
> ayınlann giderek yaygınlaş-
masına tepki gösteren Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti (TGC),
yayıncılan daha sorumlu dav-
ranmaya çağırdı. Kişilik hakla-
nna özen gösterilmesini iste-
yen TGC, sorunlara çözümü
medyanın kendisinin bulması
gerektiğini belirterek "med-
ya"ya karşı terör estirilmeme-
sini ve yasaklayıcı müdahalele-
re davetiye çıkarmaktan kaçı-
nılması gereğini vurguladı.
Mart ayı içinde "Medyada Şid-
det" ve "Kişflik Haklan" konu-
sunda iki panel düzenleyecek
olan TGC'nin konuya ilişkin
görüşleri, Cemiyet Başkanı
NailGüreli tarafından yazılı bir
açıklamayla dile getirildi.
"Son zamanlarda basın ve
yayın organlannın büyük bir
bölümünde giderek va>gınla-
şan şiddeti özendirici. çocukla-
nn vegençlerin ruh sağlığını bo-
zucu niteliktcki yayınlann art-
ması ve kamuoyunda buna kar-
şı beliren tepkiyi dikkate alan
yönetim kurulumuA >ayuıcıla-
nkonununüzerindeönemlidü-
şünmeye ve daha sorumlu dav-
ranmaya çagırmaktadır" diyen
Cemiyet Başkanı Nail Güreli,
açıklamasında şu noktalara
dikkat çekti:
- Geniş anlamıyla 'medya'
denilen iletişim dünyası ölçü-
süz ve sorumsuz bir şiddet or-
tamından anndınlmalıdır.
- Kişilik haklanna saygıya
özen göstermek, yargısız infaz
görüntüsü vermekten kaçın-
mak yayıncılığm temel ilkele-
rindendır. Kişilerin özel ya-
şamlanndaki tercihleri, başka
olaylar nedeniyle eleştiri ve
suçlama konusu yapılmamalı-
dır. Bu ilkelere uygun yayıncı-
lık yapılırken salt gazetecilik-
ten ve halkın gerçekleri öğren-
me hakkından asla ödün veril-
meyeceği açıktır.
- Medyada şiddet olgusuna
ve diğer sorunlara çözüm, ya-
yın dünyamızm kendi içinde
sorumlu ve gerçekçi bir özde-
netim anlayışıyla aranıp bulu-
nabilir. Şikâyetler ve çözüm
arayışlan, bir tepki anlayışıyla
kurulmuş, yasaklayıcı ve hele
yayın durdurucu yaptınm gücü
bulunan 'resmi' organlara yö-
nelmemeli, bunlara umut bağ-
lanmamalıdır. Medyaya karşı
terör estirilmemelidir.
- TGC, bu düşüncelerle, so-
rulann çözümüne her türlü kat-
kıda bulunmaya hazırdır. Mart
ayı içinde "Medyada Şiddet"
ve "KişilikHaklan" konulann-
da iki ayn panel düzenlenerek
soruna uzmanlann katılımıyla
medyanın kendi yapısı ve
kurallan içinde çözüm
aranacaktır.