Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17KASIM1995CUMA
HABERLER
Mehmet Alî Nafak
öldiipüldü
• OCLZELİ(AA)-
Gazıaırepın eski Oğuzeli
Beledi\e Başkanı Mehmet
Ali Natak dün evinin
önündeöldürüldü. 1984-
1994 vıllan arasında
SODEPveSHP'den
belediye başkanı seçilen
NafaL CHP İlçe Başkanı
Süleyman Uçar'daıı
aynldıkîan sonra saat 18.00
sıralannda kımlığı belırsız
kişilerin silahlı saluırısına
uğradı. Varalı olarak
Gaziaııtep Amerıkan
HastaneM'ne kaldınlan 5
çocuk babası Naf'ak. yapılan
tüm müdahalelere karsın
kurtanlamadı.
Bursa Özel Tip
Cezaevi'nde olay
• BIİRSA(AA)-Bursa
Özel TıpCezaevı'nde.
jandarmanın. *o\ görüşjii
siyasi tutukkı ve
hükümlülerin koğu-jlarında
arama yapmak istemesi
üzerine çıkan olay larda. 2
mahkûm yaralandı. Alınaıı
bilgıye göre güvenlik
kuvvetlen. saat 16.00
sıralannda sol görüşlü siyasi
tutuklu \e hükümliılcnn
kaldığı Bursa Özel Tip
Cezaev i'nde arama yapmak
istedı. Bunıın üzenııe çıkan
olay larda. Abdullah Öztürk
ve Cengiz Dumanlı adlı
mahkûmlar yaralandı.
Yaralılar Bıırva Dev let
Hastanesı'ne kaldınldı.
Bursa Vali Vekili Hasan
Tülav. olaylann
yatıştırıldığını sövledi.
Aday bildirme
süresi uzatılmadı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- ^ı üksek Seçım
Kuruiu (YSK), DYP. ANAP.
CHP. MHP. DSPve
BBP'nin. millet\ckili aday
listelerini kurula sunmalan
için son süre olarak
behrlenen 21 ka^ım
tarihmin 25 kasım cumartesi
güniine alınması islemiyle
yaptiklan başvuruyu
reddetti. Başvurulan
reddeden YSK. karar
gerekçe>inı hcnüz
açıklamazken 2839 sayılı
Milletvekiliığı Seçım
Yasasi'na göre YSK'nın
seçime ilışkin sürelenn
kısaltılması yönünde yetkisi
bulunduğu, ancak süreleri
uzatmaya yetkıli olmadığı
bildirildı.
YÖK'ün rektör
adayları
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Yüksek Öğretim
Kurulunun (YÖK).
mılletvekilliği adavlığı için
görevierinden ıstıfa eı'o'i
Hacettepe Üniversitesi
Rektörii Yiiksel Bozer ve
Selçuk Üniversite.M Rektörü
Halil Cin'in yerine seçııeeek
rektör adaylarını. pazartesi
günü vapılacak toplantıda
belirlemesi beklenıyor.
YÖK.. Hacettepe \e Selçuk
üniversitelerınde rektörlük
için öğretim üyeleri arasında
vapılan seçim sonrasında
belirlenen 6 adavdan 3'ünü
seçerek Cumhurba^kanı
Süleyman Demirel'in
onayına sunacak.
İlköğretimde
Ders Kitapları'
• ANKARA (Cumhurivet
Biirosu)- Mman Kültur
Merkezi \e Hacettepe
Üniversitesi Giizel Sanatlar
Fakültesi Grafik
Böliimü'nün ortaklaşa
düzenlediği "İlköğretimde
Ders kitaplan"' konulu
sempozyumda. ilkokullarda
okutulan ders kitaplarının
içerik ve biçimi tartışıldı.
Sempozy uma. "Türkive'de
Cumhuriyetten Beri Türkçe
Eğitim Kitaplan"
bıldinmiyle katılan
eğitimcı-va/ar Beşir Göğüş.
cumhuriyetin ılkyıllannda
Türkçe kıtaplanna alınan
yazılardan yabancı
sözcüklenn çıkarıldığını \e
terimlerin
Turkçeleştirildiğini söyledi.
'Bağnadar dini
sömürüyop'
• ANKARA (Cumhurivet
Bürnsu) - Anayasa
N'ahkemesi Başkanı Yekta
GJngör Özden. Atatiirk
hıkkında asılsız dedikodu
y;panlann. O'nun
rreliklerini bilmeden
brtakım değerlere
ssMırdıklannı: ülkeyi
kiranlığa sürüklemek
iseyen bağnazların. dını
scmürerek çıkarlarına
Uiişmaya çahştıklarını
styledi. Türk Eğitim
Dİrneği (TED) Ankara
K>leji Vakfı'rıın dün
dizenlediği "Atatiirk "'
kcmulu söyle'jiye. Özden ıle
Autürk'ün ınunevi kızı. ılk
kaiın pilot Sabiha Gökçen
kcrıldı.
Kemal Türkler'i öldürmek suçundan yargılanan Celal Adan, Meclis'e girmeye hazırlanıyor
Suikast saruğı, DYP adayıCL NNUR İLHAN
Maraş katliamı sanığı ÖkkeşŞendillerden
sonra kemal Türkler'i öldürmek suçundan
yargılanan CclaJ Adan da parlamento) a gir-
meye hazırlanıyor. Eski MHP'li Celal Adan,
DYP'ııin Türkiye milletvekilı aday adayı ol-
dıı. Kemal Türkler'in eşi Sababat Türkler.
"Bütün eli kanlı MHP'liler şimdi saygı gö-
riiyor ve bizi yönetmek üzere IMecIis'egirme-
yeçabşıyor" dedi. Kemal Türkler cinayeti da-
vasınınavukatı RasimÖzıseCelal Âdan'ın
12 EylüTden önce "Doğunun Başbuğu"ola-
rak tanınan Yılma Durak'la birlikte hareket
ettığini. Kemal Türkler'in öldürülmesi da-
vasinın İNC sonuçlanmadığını söyledi.
24 aral ıkta > apılması öngörülen erken ge-
nel seçımlerde. DYP üstelerini asker ve'po-
lis kökenlilenn yanı sıra MHP kökenlı aday
aday ları da dolduruyor. DYP listesinde Tür-
kiye milletvekili aday adaylanndan bırisı
olan Celal Adan. bundan 15 v ıl önce. DlSK'in
eski genel başkanlanndan Kemal Türkler'i
öldümıektenyargılandı. Da\anıniddianame-
sınde söyle denilmiştı:
"Sanığın örgütün üst seviyesinde Yılma
• Kemal Türkler'in eşi Sabahat Türkler. "Bütün eli kanlı
MHP'liler şimdi saygı görüyor ve bizi yönetmek üzere Meclis'e
girmeye çalışıyor" dedi.
Durak'ın bulunduğu komitedegörevlioldu-
ğu...
-Alparslan Türkeş'in emrivte2Z7.1980 gü-
nü Merter'deki e\inin önünde öldürülcn Ke-
mal Türkler'in öldürülmesine ilişkin e\ lemi
planlayip gerçekleştirmiş. örgüte \ ılma Du-
rak'ınemriyleOsman İnanisimli birkaçak-
çıdan 6 adet Fransız yapısı tabanca satın al-
mış...
_. Emin Bülent Demir'in öldürülmesi ola-
>ında istihbarat yapan. İstanbul'da ülkücü
gencler arasında illegal teşkilatlanmayı yü-
riiten sanığın. bu maksatla Zihni Açba'ya
teklif oiarak Fatih illegal örgüt başkanlığını
getirdiği_"'
Bu dönemde sıkıyönetim mahkemelenn-
de göriilen hemen tüm siyasi davalarda sa-
nıklar. çoğu zaman sadece polıste \ erdikle-
ri ifadelere dayanılarak mahkûm edilirken.
Celal Adan'ın da bulunduğu Kemal Türk-
ler da\asında askeri mahkeme. polis ıfade-
ierini kanıt olarak kabul etmedi. Adan. Ke-
mal Türkler'in öldürülmesine karar verdik-
leri görüşmeyi şöyîe anlatmıştı:
"Kemal Türkler'in öldürülmesinden dört
beş gün önce ben Yılma Durak ile birlikte İs-
tanbul'a gelcn Genel Başkan Alparslan Tür-
keş'in Yakacık'taki oinc gittim. Genel baş-
kanla burada parti ile ilgili mevzularda gö-
rüştük. Gitnuk için ayağa kalktığımızda Yıl-
ma Be\. Alparslan Türkeş'in yanına vaklaş-
n, kulağına bir şeyler söyledi. Bunun üzeri-
ne genel başkan, eliyle ot biçcr gibL V ılma
Bey'in kendisine söylediği şeyi >apın mana-
sında bir hareket yaptı. Dışanya çıkhğımız-
daYılma'ya 'Neydi" diyesordum.OdaKe-
mal Türkler'in adresini tespit ettiğini. bunu
v urup Mirma\ acakJannı genel başkana sö>-
lediğini. genel başkanın da bir el hareketi Ûe
bunu onayladığinı bana sövledi."
Adan, polis ifadesinde Türkler'in öldü-
rülü>ünii ise şöyle dile getirmişti:
~_Y ılma Durak partidt bana Kemal Türk-
ler'in adresi olan notu \erdi.
.^.Ankara MHP'de belli bir yeri olan, fa-
kat adam vurmaktan kaçtığından İstanbul'da
saklandığını bildiğim L'nal Osmanoğlu, par-
tiye geldiğinde. kendisi daha önce de bana \e
\ ılnıa'\a gelerek eylem yapmak istediğini
söyiemişti, ben kendisine Kemal Türkler'in
adresini tespit ertiğimizi söylejerek. Y ılma
Bey 'in dehabeıii ulduğunu belirtipadresi ken-
disine verdim. \e bu işi yapın detlinı."
Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler. "eli
kanlı MHP'lilerin" saygı gördüğünü ve Mec-
lis'e girmeye çalıştıklannı söyledi. Davanin
avukatı RasimÖzise Celal Adan'ın. Kemal
Türkler'i planlayarak öldürmek suçundan
TCK'nin 146 1 maddesi ve fıkrası uyann-
cacezalandınlmasının ıstendığini anımsata-
rak "Ancak tüm sol davalann aksine bu da-
\ada mahkeme, sanıklann polisteki ifadesi-
ni kanıt olarak kabul etmedi \e Adan bera-
atetti"dedi. Öz, müdahıl a\ukat olarakbe-
raatkaranna ıtirazettığini. ancak da\anın za-
manaşımına uğradığını, bu nedenle de sonuç-
lanamadığını belırterek"Kısacasıbukişiler-
le ilgili iddialar ortada kaldı" diye konuştu.
Düşünce suçu
Beşikçi'ye
200 yıllık
hapis cezası
• Sosyolog-yazar İsmail
Beşikçi. bölücülük
propagandası yaptığı
gerekçesiyle şimdiye kadar
hakkında açılan 103 davada
îoplam 200 yıl ağır hapis
cezasına çarptırıldı.
ANKAR.A (AA) - Sosyolog-yazar
İsmail Beşikçi. yazdığı kitaplar ile
çe^itli yav ın organlannda yer alan
makale \e önsözlerınde "bölücülük
propagandası" yaptığı gerekçesiyle,
şimdiye kadar hakkında açılan 103
davada toplam 200 yıl ağır hapis
cezasına çarptırıldı. Beşikçi'nin
kitaplannı yayımlayan Y'urt
Yayınevi'nin sahıbı Cnsal Oztürk'ün
ise 62 davada toplam 50 yıl ağır hapis
cezası bulunuyor.
İsmail Beşikçi'nin toplam 103
davasından Yargıtay'da kesinleşen hapis
cezası 37 yıl 3 ay olurken. yine
kesinleşen para cezası ise toplam 3
milyar 234 milyon 80 bın Iirayı buldu.
Beşikçi'nin halen Yargıtay aşamasında
olan davalannda toplam 38 yıl ağır
hapis cezası bulunurken. temyiz
aşamasındaki para cezası ise 3 milyar
733 milyon 333 bın 332 lıra olarak
belirlendi. İsmail Beşikçi. şimdiye
kadar yargılandığı davalarda aldığı para
cezalannı ödemediğı için. her davada
verilen para cezasının da 3 yıl hapis
cezasına çevnlmesiyle toplam hapis
ceza.sı 200 yıla ulaşıyor.
Va> ıncısına 62 dava
Beşikçi'nin kitaplannı yayımlayan
Yurt Yayınevi'nin sahibi Ünsal
Oztürk'ün de şimdiye kadar hakkında
açılan 62 davada kesinleşen hapis
cezası toplam 7 \ ı] 6 ay. kesinleşen para
cezası da toplam 837 milyon 332 bin
334 lira oldu. Yayıncı Oztürk'ün
Yargıtay aşamasında bulunan toplam
hapis cezası 7 yıl 2 ay. > iııe temyiz
aşamasındaki para cezası ise toplam
599 milyon 999 bin 988 lira olarak
hesaplandı. Öztürk'ün de yargılandığı
davalannda çarptmldığı para cezalannı
ödemediğı için. aldığı toplam hapis
cezası 5Ö"yıl ağır hapsı buluyor.
Öte vandan sosyolog-yazar fsmail
Beşikçi ile Yurt Yayınevi sahibi Lnsal
Özîürk'ün yargılandığı u
bölücülük"
fıılinı düzenleyen 3713 sayılı Terörle
Mücadele Kanunu'nun 8. maddesi
4126 sayılı \asa ile yeniden
düzenlendıği için. her ıki sanığın
davaian ilgili mahkemelerde yeniden
görülecek. Terörle Mücadele Yasası'nın
8. maddesinin 1. fıkrası. 2 yıldan 5 yıla
kadar hapis. 50 milyon liradan 100
milyon liraya kadar para cezası
öngörüyordu. Yeni değişiklikle hapis
cezası 1 yıldan 3 yıla kadar. para cezası
da 100 milyon ile 300 milyon lira
arasında düzenlenmişti.
Aday adayları arasında 9 DSP'li milletvekili ile parti yöneticileri var
DSP'de 1500 aday adayıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP'ye, 1500'eyakınkişinin
milletvekili aday adaylığı için
başvurduğu öğrenildi. Başvuranlar
arasında DSP milletvekilleri ile bazı
genel merkez yöneticilerinin de
bulunduğu öğrenildi.
DSP'ye adaylık başvurulan önceki gün
sona erdi. Alınan bilgiye göre. DSP'den
aday adayı olan yaklaşık 1500 kişinin
arasında şu adlar da yer aldı:
DSP milletvekilleri Nami Çağan. Uluç
Gürkan, Veli Aksoy, Ender KaragüL
fstemihan Talay. Arilla Mutman,
Hüsamettin Özkan, Mustafa Y ılma/.
Erdal Kesebir. genel başkan _
yardımcılan Cevdet Sehi ve Önder
Bülbüloğlu. genel sekreter Zeki Sezer.
Istanbulll Başkanı Erdoğan Toprak.
eski Turizm Bakanı Orhan Birgit. eski
Antbirlik Başkanı Metin Şahin. eski
Konyaspor Başkanı Turan Bilge. eski
milletvekili Mustafa Sangül, Ankara
Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden
Prof. Dr Hikmet Sami Türk. eski
Gelirler Genel Müdürü Zekeriya
Temizel. eski CHP Genel Sekreteri
Ertuğnıl Günay
1
. Doç. Dr. Gökhan
Çapoğlu. Hükümetın seçim
yatınmlarının finansmanını önemli
ölçüde üstlenmek durumunda bırakılan
Ziraat Bankası'nın. DYPden milletvekili
adayı olan eski genel müdürü Cihan
Paçacı'ya destek açıklaması yapmasıyla
ilgi toplayan Türkiye Ziraatçılar Derneği
Başkanı Ibrahim Yetkin'in de DSP'den
aday adaylığı için başvurması dikkat
çekti. Aday listelerinin kesinleştirilmesi
için DSP'nin de diğer partiler gibi
Anayasa Mahkemesi'nin Seçim
Yasası'nın iptaline ilişkin istem
konusundaki karannı beklediği
bildirildi. Eğer iptal karan çıkmazsa
DSP Parti Meclisi. 21 kasıma değin
adavları belirlevecek.
bir secim icîn
ÇevrecHerden tenüzseçim çağnsı
İstanbul Haber Servisi - Siyasi
partilerin il ve ilçe örgütleri. çevre
konusunda ne kadar duyarlı
olduklannı bir kez daha gösterdiler!
İstanbul Çevre Koruma Derneği'nın
24 aralık seçimlerinin çevreyi
kirletmeyecek. insanlan rahatsız'
ermeyecek bir şekilde yapılması için
düzenledikleri toplantıya siyasi parti
temsılcüeri ilgi göstermedi. Bütün il
ve ilçe başkanlannı çağırdıklannı
söyleyen dernek başkanı Boran
Elmas. "Buraya bir bakan çağırsaydık
ya da ucunda bir avanta olsavdı
salonda oturacak yer bulamazdık"
dedi. İstanbul Çevre Koruma Derneği.
Çepeçevre gazetesi ve Ajansöz-Alofiş
Reklam ve Tanıtım Hizmetleri
Limıted Şirketi, çevTe sorunlarını
gündeme getirmek ve seçimler
öncesinde bu soruna dikkat çekmek
için dün Bakırköv spor Sosyal
Tesisleri'nde bir toplantı düzenledi.
Bütün siyasi parti il ve ilçe
örgütierinin çağnldığı toplantıya
sadece CHP Bakırköy ilçesi ve DSP
Büyükçekmece ilçesinden tenisilciler
katılırken çevreci sivil dernek ve
kuruluşlann azlığı da dikkat çekti.
Çevre konusunun siyasi bir malzeme
olmaktan çıkanlması gerektiğini
söyleyen İstanbul İl Çevre Müdürü
İsmail Toröz. çevreyi kirletenlere
uygulanacak yasal işlemlerin de
Çevre Kanunu'na göre yürütüleceğini
belirtti. ÇevTe kirliliğinin bir genelge
çıkarmakla ortadan
kaldınlamayacağını vurgulayan
Toröz. şöyle devam etti:
"Konu her gün basında işlenerek
kamuoyu duyarlı hale geririlmeli.
Özellikle halkın toplu halde olduğu
yerlerde bilgilendirici konuşmalar
vapılmalı. Basının vayınları skandal
şeklinde değil bilgiiendirici olmalı.
Toplumun eğitimli olmadığı. kupon
peşinde koşan nüfus oranının > üzde
80'lere vardığı bir toplumda önce
eğitim arttırılmalı."
Boran Elmas. toplantıyı her seçim
döneminde siyasi partilerin
propaganda aracı olarak kullandıkları
plastik bayrak. duvarlara rastgele
asılan afiş, broşür ile gürültü kirliliği
yaratan megafon ve hoparlörlerin bir
daha kullanılmaması için
düzenlediklerini söyledi.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Eğitîmde Seferberlik...
Cumhuriyet'i kuranlann eğrtimdeki temel felsefeleri,
"Fikrı hür, irfanı hür, vicdanı hür" kuşaklar yetiştirmek-
ti. Yeni toplumu onlar yaratacak, yeni düzenin güven-
cesı de onlar olacaktı. "Laik eğitim "in üstünde, iştebu
yüzden ısrarla durulmuştur; onun yanı sıra, eğrtimin
parasız olması. bir tarihten sonra. özellikle Köy Ensti-
tüleri deneyimıyle kırsal kesime daha da demokratik yön-
temlerle açılması hep bundan kaynaklanmıştır. 1946 ta-
rihlı Üniversiteler Kanunu'yla, üniversite özerkliğinin
kabul edilip yaşama geçirilmesine de, bu ana felsefe-
nin bir uzantısı olarak bakmalı.
En geç 1950'lerden başlayarak ihanete uğrayan iş-
te bu felsefedir
O yıldan bu yana gelip durduğumuz nokta, toplumu-
muz için acıdır. aynca utanç vericidir de. Eğitim biriiği
ilkesi çığnenerek, "iki başlı" eğitime gidilmiş ve böyle-
ce aklın ve bilimin öncülüğünün karşısına metafizik de-
ğerler de bir seçenek olarak çıkarılmıştır. Laik eğitim,
sadece bir anıdır artık. Üniversiteler birer kışladır. Da-
hası. halktan vergı toplarken, ona aynı zamanda para-
sız bir eğitim gotürmeyı de üstlenmiş olan devlet, bu
görevini unutarak, "paralı eğitim"\ dayatryor bugün.
Uzatmayalım, eğitim sistemımizin halkçı, bağımsız-
lıkçı. bilimsel hiçbir yanı kalmamıştır.
Çağdışıdır, piyasanın ve sermayenin emrindedir.
Emperyalizm. nasıl at oynatmaz böylesi bir ortam-
da?
13-17 kasım tarihleri arasında 15. Milli Eğitim Şûra-
sı'nın toplanışına bakıp, umut dünyası bu ya, iç açıcı
bir şeyler bekliyor olsanız gerek. O toplantının bugün
son günü: akşama kadar da sürdürünüz umudunuzu.
Ama söz konusu şûra öncesinde şu yazılıp çizilenlere
de kulak verıniz lütfen!
Hazırfık belgelerinden öğrendiğimize göre. eğitimde
bir "yeniden yapılanma"y\ amaçlamaktadır bu şûra.
"Yenidenyapılanma": Ne güzel! Gerçekten, bugünkü
eğitim yapımızı tepeden tırnağa değıştirmeden, bunu
yaparken de onu ulusal gerçeklere, halkın beklentile-
rine açmadan hiçbir şey yapmış olamazsınız.
Ne var ki şûra'nın "yeniden yapılanma" derken, an-
ladığı başka!
20 mart-7 nısan tarihleri arasında 129 kişinin katılı-
mıyla hazırlandığı soylenen ve Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nca çoğaltılıp ilgililere dağıtıldığı anlaşılan Eğitimde
Reform Çalışmalan adlı 44 sayfalık metin, "Uretilen
mal ve hizmetlerin pazarlamasında kökJü değişiklikler
yapılmakta" olduğundan yolaçıkıp, "Millisınıriarkalk-
makta, gümrükleryok olmaktadır" diyor. Bir başka ye-
rinde de söylediği şu: "Türkiye, ekonomikyapısı, ileti-
şim sıstemleri ve teknoloji tüketiminde dünya ile bü-
tunleşme çabasındadır."
Ne bu "bütünleşmekte olduğumuz dünya"?
Ayol bu, emperyalist ülkelerin ağalık ettiği, bir süre-
dir de "Yeni Dünya Düzeni" etiketiyle allanıp pullanan
dünya değil mi?
Bir yanda emperyalizmin, öte yanda ezilen halklann
yer aldığı bu dünyada, ne istersistem o halklardan eği-
tim adına?
Kendisine hizmet edebilecek insanlann yetiştirilme-
sini değil de neyi?
Aynı metinde şimdi şu satırlara bakınız: "Hedef, iç
ve dışpazarda rekabette üstünlük sağlayabilecek, da-
ha kaliteli ve daha ucuz, bol miktarda mal ve hizmet
üretebilecek insanı yetiştirebilecek bir eğitim sistemi-
nı kurmak ve sürekli geliştirmektir."
Dikkat ediniz, çağdaş, aydın, yurtsever insan değil;
eğitimden beklediği, üretici araç sağlamak!
Kimin işıne yarayacak bu?
Olsa olsa uluslararası tekellerin! " " . . ' . .'
Hani gizleyerek ya da üstü kapalı söylerrie falan da
değil, açık açık konuşuyor adamlar.
Eğitime, amaç diye, "uluslararası tekelleriçin kalite-
li, bol ve ucuz mal üretecek insan " yetiştirmeyi göste-
renlerin, halkın bilinçlenmesi, bağımsızlıkçı aydın ka-
falann ortaya çıkıp çoğalması gibi bir kaygılan olabilir
mi?
Ulusallık ve bağımsızlık onuru umurlarında mıdır?
Ve bütün bunlardan sonra, parasız eğitimi düşünme-
leri mümkün müdür?
Eğitimin yaygınlaşmasıydı, kdaylaşmasıydı ne demek,
ona da bir kazanç alanı olarak bakıp sermayeye götü-
rüp teslim etmektir amaç.
ışte buraya gelip varmıştır sistem! *
Ama tam da bu noktada, halkçı, bağımsızlıkçı, bilim-
sel bir eğitim için mücadele bin kat daha haklılık ka-
zanmıştır. Halk, gençlik. işçiler, memurlar, öğretmenler
ve aydınlar, eskısinden de fazla, bu mücadelenin bilin-
ci ve dırenişi içinde olmalıdırlar.
Buyurun seferberliğe!..
Yıldız, CHP'den
Türkiye adayı
Haber Merkezi -CHP'den
çoeunlukla eski genel baş-
kanlar. bakanlar. parti mecli-
si üveleri \ e medyatik sanat-
çıların göz diktiğı Türkiye
mılleuekilhğı ıçın İstan-
bul'dan medyatik olmayan,
ancak CHP'lı örgüt emekçı-
lennin yakından tanıdığı bır
aday ad'ayı var.
S'HP'nin Beşiktaş eski tl-
çe Başkanlanndan ve Sö-
zen'in büyükşehir beledıye
başkanlığı döneminde Imar
Daıre Başkanı Mehmet Yıl-
dızCHP'den Türkiye Çevre-
sı için aday adavı oldu. 12
Eylül öncesinde fstanbul Mı-
marlar Odası Başkanı olan
Mehmet Yıldız. kentleşme
sorununu ıvı bildıcinı \e bu
konuda iddialı olduğunu söy-
ledi.
Aday adaylığını dün İstan-
bul'da düzenlediği basın top-
lantısıyla kamuoyuna duyu-
ran Mimar Mehmet Yıldız,
adaylık gerekçesini açıklarken
"çağdaş \e kenfli bir toplum
yaratabilmemiz için ülkenin
planlanmasından kent plan-
lamasına uzanan doğru poli-
tikalar ve projeler ürermek,
uygulamak zorundayız. Bu
politika \e projelerin acil ola-
rak hayata gecirilebilmesi için
yasal düzenlemder gerekmek-
tedir. Bütün bu olumsuzfuk-
lara çözüm ünermek ve uygu-
lamak CHP'nin görevidir.
ÇünküCHPTürkiye'ninge-
lecegidir"'dedi.
GORUŞ PROF. DR. HİKMET SAMÎ TÜRK
S
eçım takv iminde siyasal partilere aıt
aday hsteierinın Yüksek Seçım Ku-
rulu'na verilmegünüyaklaştıkça ik-
tıdar yolunda kendilerine destek ara-
y an parti lerleülkeçapındayüzde 10
oranındaki genel barajı aşma umuduzayıf par-
tiler arasında seçim ittifakı pazarlıklan yoğun-
laşıyor. İttifak-1991 milletvekili genel seçimın-
de yaşanan ılk ömekJerinde olduğu gibi- ülke
barajını aşabileceği şüpheli partinin seçime
katılmaktaıı vazgeçmesi ve bu partinin liderkad-
rosu ile belırli sayıda milletvekili adayının ken-
di partılerinden ayrılıp seçime katılacak müt-
tefık partinin milletvekili aday listesinde uy-
gun seçim çev relerine v e sıralara yerleştirilme-
leri bıçımindegerçekleşecektir. Seçimden son-
ra aynı ki>iler. eski partilerine geri dönecek-
lerdir.
Vasal durum
Ne var ki ittifak çabası ıçindeki siyasal par-
tilerin kamuoy u önünde yürüttükleri bütün bu
mnşımler. yürürlükteki yasalara aykın hare-
ketlerdir. Gerçekten 10.6.1983 tarıh ve 2839
sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 16.
maddesine göre. "Siyasi partiler anlaşarak
müşterek liste halindc aday gösteremezler"
(t.l) Bu hiikünı. bızde ılk kez nispi tcmsil sis-
teminıgetiren25.5.1961 tanhve306sayılı Mil-
letvekili Seçimi Kanunu'nun 14. maddesinden
Seçim ittifaklan pazarlıklan yoğunlaşırken...
alınmış (f.l). gerekçesi de o madde için göste-
rilen gerekçenin yinelenmesi biçiminde veril-
miştır. Ortak gerekçeye göre. "Nispi temsilde
her fikir ve kanaatin temsil edilmesi esas oldu-
ğuna göre, siyasi partilerin müşterek liste yap-
malan.sLstemin bünyesine uygun görülmemiş-
ür". (1) Kayda değer ki bir ülke barajına yer
vermeyen 306 sayılı kanunun ilk metninde sa-
dece daha sonra 1968 de yeniden konması üze-
rine Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen ba-
sit seçim sayılı çevre barajı vardı (m. 32 IV).
22.4.1983 tarih ve 2820 sayılı Siyasi Parti-
ler Kanunu'nun 90. maddesine göre. "Siyasi
partiler. tüzük ve programları dışında faaliyet-
te bulunamavacakları gibi seçimlerde başka
bir partiyi destekleme karan da alamazlar" (111)
Bu cümlenin Daııışma Meclisi'nce kabul edı-
len Siyasi Partiler Kanunu tasansı metninde bu-
lunmayan ikinci yansı, tasannın Milli Gü\en-
lik Konseyi "nde görüşülmesı sırasında Konsey
Genel Sekreteri'nin verdiği birönerge üzeri-
ne eklenmıştir. (2)Önerge için herhangi birge-
rekçc gösterilmemekie birlikte. getirilenyasa-
ğın "müşterekliste"yasağı ile bağlantılı oldu-
gu düşünülebılir.
Sözü edilen yasaklann kapsamına girme-
mek için ittifaka gidecek partilerin biçimsel an-
lamda bir "müşterek liste" yapmaktan, bu ara-
da seçime girmekten vazgeçerek partilerin
müttefik parti yaranna açık bir "destekjeme ka-
ran" almaktanözenle kaçınmalandoğaldır.Ni-
tekim 1991 ömeklerinde de böyle olmuştur. An-
cak lıukukı bakımdan izlenen volun birtakım
muvazaalı işlemlerleyasanındolanılması (ka-
nuna karşı hile) dışında bır anlam taşımadığı
ortadadır.
Üstelik Siyasi Partiler Kanunu'nun dördün-
cü kısmındaki diğer yasaklar gibi aynı kısım-
da bulunan 90. maddedeki "destekleme kara-
n" yasagı için de öngörülen yaptınm. ilgili
partinin kapatılmasidırlm. 101). Hattabuyön-
de bır karar alınmamış olsa bile partinin yet-
kili kurullarınca aynı yasağa "aykın faaliyet-
te bulunulnıası veya parti genel başkanı veya
genel başkan yardımcısı veya genel sekreteri-
nin sözü edilen" y asağa "aykın olaraksözlü ya
da yazılı beyanda bulunması" da partinin k'a-
patılması için yeterli birneden oluşrurmakta-
dır(m. 101 b).
Şüphesiz. anayasanın 68. maddesinde "de-
mokratik siyasi hayatın vazgecilmez unsurla-
n"olarak nitelenen siyasal partilerin böyle bir
yaptınmla karşılaşmalan. demokrat düşünce-
li hiçbir kimseyi memnun edecek bir olay de-
ğildir. Fakat yasal durum. bu merkezdedir.
Temeldeki neden
Sorunun temelinde ise Türkiye"de yüzde 10
gibi nispi temsil sıstemini uygulavan başka
hiçbir şey ülkede rastlanmayacak oranda y ük-
sek bir genel barajın uygulanması buiunmak-
tadır. Eğer genel baraj. örneğin \ üzde 5 gibi
makul birdüzcye ındirilmi^ olsavdı. şimdi ken-
dilerini barajın öbürtaratınageçirecek bir müt-
tefik arayan partilerin çoğu. bu yola gitmek ge-
reğini duymazdı. Demek ki partileri bu yola
iten temel etken. yürürlükteki adaletsiz seçım
sistemidir.
Aslında ülkede oldukça geniş halk toplu-
luklannca benimsenmiş siyasal görüşleri bile
parlamentoda temsil edilme olanağından yok-
sun bırakabilecek kadar yüksek bir baraj ko-
yan bir seçım sistemı içinde "müşterek liste"
ve "seçimlerde başka bir partiyi destekleme"
yasaklan içınhaklı birgerckçedekalmamak-
tadır. Ama Türk siyasal ya^amının bırçeiı^kı-
si olarak ne genel baraj indiriliyor, ne bu ya-
saklar kaldınlıyor. Oysaarkaarkayaıkidönem
milletvekili genel seçimlerine katılmayan si-,
yasal partilerin kapatılmasını öngören Siyasi
Partiler Kanunu'nun 105. maddesinin kaldı-
nlmasından önce ele alınması gereken konu-
larbunlardır.
Öte yandan "yönetimde istikrar" ilkesiyle
açıklanan yüzde 10'luk genel barajın amaca el-
verişliliği de tartışmaya açıktır. Çünkü -1991
milletvekili genel seçimindedegörüldüğü gi-
bi- baraja takılması beklenen partilerin çoğu,
büy ük partilerin sırtında da olsa barajı aşabil-'
mektedır. Öyleyse artık fiilen aşılabilen bir
barajı hâlâ bir korkuluk gibi bu kadar yüksek-
te tutmanın. siyasal partileri yasalara aykın it-
tifak arayışlarına itmekten başka bir anlamı
var mıdır.'
Hele > asalarda gerekli düzeltmeleri yapabi-
lecek konumda ofan partilerin, bunu yapma-'
y ıp kendilerine geçıci birdestek sağlamak uğ-'
runa fiili durum yaratmaya öncülük ermeleri
nasıl açıklanabilir? Unutulmaması gereken
şey, bu arada y asalann çiğnendiği v e hukuk dev-
leti saygınlığının zedelendiğidir.
1) Bk. Dunıyna Meclisi Tutanak Dergisi,
1983, c. 17. S Sayısı 386, ••Milletvekili Seçi-
mi Kanunu Tcfiurısı ve Anavasa Komisyonu
Rapnru (l.'f>73)". s 17.
2) Bk. Milli Güvenlık Konseyi Tutanak Der-
gisi, 1983, c.8, s. 691.