18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
$NÎSAN1991 • • • • KEYKAŞAM CUMHURİYET/17 Hayvan koruma çiftligi k tSTANBUL (AA) — Bakırköy Belediye Başkanı Yıldınm Aktuna, Hayvan Koruma Çiftliği'ni hizmete açtı. Aktuna Atışalanı Kemer Mahallesi'ndeki çiftliğin hizmete açılışı dolayısıyla düzenlenen £örendeki konuşmasmda yeryüzünde insanlar kadar diğer canlılann da yaşama hakkı bulunduğunu belirterek onların bu hakkını yok etmeye kimsenin hakkı olmadığmı söyledi. Törene katılan sanatçılar Ajda Pekkan, Leman Sam ve Safıye Ayla da dünyanın yalnız insanlara değil, doğaya ve diğer canlı türlerine de ait olduğunu, bu yuzden doğayı ve canhlan severek korurnak gerektigini belirttiler. Sanatçılar, bu konuda herkesin çaba harcamasını istediler. Mayvan Koruma Çiftliği, daha önce hayvan aşılama, koruma ve tedavi merkezine ek olarak açıldı. Milyarlık amı Kadir ve eşı Rezzan Has, Milli Eğitim Bakanlığı'na 100 mil- yar lira degerindeki hisse senetlerini bagışladı- lar. Konuyla Ugili protokol diin hayırsever işa- damının Kiiçükyalı'daki Rezzan Has Ortaoku- lu'nda yaptırdıgı ek derslik binasının hizmete açılışı dolayısıyla düzenlenen törende Milli Eği- tim Bakanı Avni Akvol tarafından imzalandı. Törendeki konuşmasmda Kadir Has'a milli egi- time yapügı katkılardan dolayı hükümet ve ba- kanlıgı adına teşekkür eden Akyol, 1982 yılın- da başlatılan "kendi okulunu kendin yap" ka- mpanyası çerçevesinde bugüne kadar railli egi- time yapılan katkının 2 trilyon liraya ulaştığını söyledi. tşadamı Kadir Has da Türkiye'de ken- disinden çok daha zengin kişiler bulunduğunu belirterek "Hiç eseri olmayanlara sesieniyorum. Öteki dünyaya giderken yanlannda bir şey gö- türemeyecekler. Ceplerindeki paradan birpar- ça da milli egitime versinler de hakiki zengin- likleri ortaya çıksın. Ben bugün mutlu insanım, onlan da mutlu insan olmaya davet ediyorum" diye konuştu. (Fotograf: AA) Kuzey Istnmca regülatörlerinin temeli atüdı Belediyeden su atağı tstanbul Haber Servisi — İs- tanbul'a yılda 110 milyon met- reküp su sağlayacak Kuzey Ist- ranca regülatörleri inşaatının te- meli dunJSHP Genel Başkanı Erdai fnönü'nün de katıJdığı bir törenle atıldı. Istanbul'un geçen yıl büyük bir su sıkıntısı yaşa- dığını ammsattığı konuşmasın- da, siyasi iktidarın sosyal de- mokrat belediyelerinin hizmet- lerini engellediğini vurgulayan lnönü, buna örnek olarak Ist- ranca dereleri projesini göster- di. Istranca derelerinden Terkos Baraj Gölü'ne su getirme pro- jesinin hükümetin engellemele- ri sonucu bir yıl gecikmeli uy- gulamaya konulduğunu belirten lnönü, "Istanbul'un su sorunu- nun tamamen çöziilmesini isti- yoruz. Çağdaş kentlerde muslu- ğu her açtığınızda su akar. Türkiye'de ancak tüm kentle- rinde her musluk açıldığında su akarsa başka ülkelere de su verebüir" dedi. Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen ise konuşmasın- da su sıkıntısının Istanbul'da tekrar yaşanmayacağını savun- du. Siyasi ıktidann tüm engel- lemelerine karşın hizmetlerini ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Istranca derelerinden Terkos Gölü'ne su getirme projesinin, hükümetin engellemesi sonucu bir yıl gecikmeli uygulamaya konulabildiğini söyledi. yatırımlarını sürdürdüklerini anlatan Sözen, Istranca derele- ri regülatörleri inşaatım da ken- di olanaklanyla tamamlayacak- lannı açıkladı. Süren yatınmlar içinde sadece Sazhdere Barajı'- na Kamu Ortaklığı Fonu'ndan pay aynldığını anımsatan Sö- zen, yıl sonuna kadar 650 oto- büs alımını da gercekleştirecek- lerini söyledi. Sözen, "Ben de bize engellemeler çıkartan bu hükümetin üyelerini bu kürsü- den hayıria yad ediyorum" di- ye konuştu. Terkos Gölü'nü desteklemek amacıyla geliştirilen projeler arasında yer alan Kuzey Istran- ca dereleri regülatörlerinin 1992 yıh sonuna kadar aşamalı ola- rak işletmeye açüması planlanı- yor. Toplam 7 regülatörün yer aldığı projenin ilk aşamasında Terkos Gölü'ne en yakın Düz- dere, Kıalı ve Çilingöz dereleri regülatörleri tamamlanacak. 12 ayda bitirileceği açıklanan üç re- gülatör inşaatının 64 milyar li- raya mal olması bekleniyor. Elmalı, Erikli, Sultanbahçe, Kazan ve Papuç dereleri üzerin- deki dört regülatörün yer aldı- ğı projenin ikinci aşamasında ise yılda 80 milyon metreküp su elde edilmesi amaçlanıyor. EREKLİ TELEFONLAR • Prthtaiat 055 ~"~" ı:000 056 • ZaMa M M M i p : 527 57 00 • Mtartfctar MMtrtl|i: 172 13 73 -74-75 ve 088 • ladanza:068 • UfelK: HmrAdfc 077 511 89 18 588 48 00 Ç«a f*: 525 92 30 Manura T»: 340 01 00 M ı y i ü i m * W N W : 345 46 80 9 * ttbt. 131 22 09 Tatataı lftyar*a: 152 43 OC tSK SaMtya: 588 44 00 S » OkMiteH: 132 30 00 SSK Mzta**: 358 67 60 Tnflk * * • IM.: 176 24 14(lst). 356 04 85-86 (Kadıtty) •«•• Traflfc 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şehınçı). 314 36 (B Çekmece) • m: k fattar 573 13 31, bş Natttr 574 23 00 (25 hat), SmtatL 574 73 00, Wmtwr—• 574 82 00 (45hat) • DDT: SttKİ 0 M * M : 527 00 50, LPvaDMfaa: 336 20 63 ItPlfl S w M 348 80 20 • VlflM: ŞtHr Itattan: 526 40 20. 144 42 33, HABERLERİN DEVAMI OLAYLARIN ARDENDAKI GERCEK Maştarafı 1. Sayfada) nı sallaya sallaya çıkıp gittiler. Terör artık ülkenin doğusunda ve batısında doğal sayılıyor; devletin üst birimlerinde görev yapmış bir generaiin öldüriilme- si "vukuat-ı adiye" gibi karşıla- nıyor. Çünkü bütün ülke baştan sona hop oturup hop kalkmak- tadır; enflasyonun yüzde 60'ın ûstünde seyretmesi, Hava Yolla- n grevi, benzine yüzde 10'luk zam, tek sütunluk haberlerdir. Sorumlu Akbulut hükümeti olaylara seyircidir. Purlamento uzun süreden beri ANAP Mec- lis gnıbu marifetiyle etkisizleş- tirildi Ortada görünen yalnız sorumsuz cumhurbaşkamdır; Sayın Ozai da Irak'a askeri mü- dahale istiyor. Dünkü bilanço kısaca bu... Anayasaya göre Türkiye cumhurbaşkanı, laik, tarafsız ve sorumsuzdur. Sayın özal, bu anayasa üzerine ant içmişken Amerika dönüşünde Çankaya- da ANAP milletvekillerine 'İf- tar briflngi" verir ve gazeteler- dje yayımlamp şimdiye kadarya- Itnlanmamış bir habere göre; ^Amerika 'dan döndüğümde bakttm ki Başbakan ile Genel- kurmay Başkanı şaşırmış du- nunda. Hemen MîlU Güvenlik Kurulu'nu topladım" der. [ Sayın özal haklıdır; iktidann sorumlusu olan ve Büyük Mil- let Meclisi'ne hesap vermek du- rumunda bulunan Başbakan'm şaşkınlığı sürmektedir; yoksa Sayın Akbulut yetkilerini kulla- mr, ülkenin bugünkü ağır duru- munda en azından muhalefetle teması öngörür, ulusal bir poli- tika üretmeye çalışır; parlamen- to devreye girer, bunahmdan hangi yöntem ve siyasetlerle çı- kılacağı tartışıhr. Ancak Sayın özal'm komşu- muz Irak'a askeri müdahale is- tediği bir ortamda Sayın Akbu- lut "faşkındır". Bunu biz söyle- miyoruz, Sayın Cumhurbaşka- nı dile getirmiştir. Başbakan'm üstündeki şaşkınlığı bir an ön- ce atmasında ve anayasaya gö- re yetkilerini kullanmasını öğre- nerek sorumsuz cumhurbaşka- nının vesayetinden kurtulmasın- da, ülke adına söylemekle bit- meyecek kadar yarar vardır. Uyarımızın bir sonuç verme- yeceğini bilmekle birlikte, bası- run görevini ve işleviniyerine ge- tirmek bakımından bir dahayi- neliyoruz. • • • İzmir'de çatışma ' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Karşıyaka Girne'de bu- gün sabaha karşı bir grupla po- lfs arasında çıkan çatışmada bir kişinin öldüğü, bir kişinin de ya- ralı olarak yakalandığı öğrenil- di. Girne Bulvan 143. numarada- ki Selçuk apartmanının zemin k;atında meydana gelen olay sa- aj 02.30 sıralarında başladı. Em- niyet müdürlüğü yetkililerinden odinilen bilgiye göre bu binanın zemin katındaki 4numaralı da- icede meydana gelen patlama- dan sonra güvenlik guçleri olay yerine giderek evı ablukaya al- dılar. Evde bulunduğu bildirilen 4ı kişi ile polis arasında silahlı çatışma çıktı. 02.30'da başlayan çatışma 03.45'e kadar sürdü. Bu arada vatışmanın oiduğu evde yangın çıktı. Itfaiye ekipleri dı- şarıdan yangına müdahale eder- ken evde bulunanlardan bir ki- şinin ölu oiduğu bildirildi. Saat 03.45'te eve giren özel tim, iki ki- şiyi dışarı çıkardı. Dışarı çıkan- lardan her ikisinin de yaralı oi- duğu belirtilirken birinin ustü- nun çarşafla örtülduğü göruldu. ; Olayın geçtiği yerde bulunan yurttaşların bildirdiğine gore Selçuk apartmanı daire 4'te bu- lunanlar bir hafta once daireye yerleştiler. Ankaradan Baü'ya sert çıkış ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosn) — Yüzbinlerce Kuzey Iraklı Türkiye sınınna yığılma- ya devam ederken Türkiye, Ba- tılı ülkeler nezdinde diplomatik girişimde bulunarak Iraklı sığın- macıların bu ülkelere kabulünü istedi. Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma örgütü (OECD) uye- si ülkelerin hükümetlerine ileti- len mesajlarda (aide momei- res), "Bize Iraklılar için ayıra- bileceğiniz göçmen kotalannı derhaJ bildirin" denildi. Dışişleri Bakanlığı yetkilile- rinden edindiğimiz bilgiye göre sınırdaki Iraklılar için "geçici bannak" oluşturma çabasım sürdüren Türkiye, bütün Batı Avrupa ülkeleriyle ABD, Kana- da, Japonya, Avustralya ve Ye- ni Zelanda başkentierinde dün üst düzeyli bir diplomatik giri- şimde bulundu. Bu başkentler- deki Türk büyükelçilerinin dışiş- leri bakanlıkları yetkililerine ilettikleri muhtırada Türkiye sı- mnndaki durumun "vahameti" ve alınan önlemler anlatıldı. Türkiye'nin sınırdaki insanların acısını dindirme yönünde yar- dun operasyonu başlattığına ve Irakhlann geçici sığınmasım sağlamak için önlemler ahndığı- na da değinilen muhtırada, Irakhlann sürekli olarak Türki- ye'ye yerleşmesinin olanaksızlı- ğına dikkat çekildi. Mesajında Iraklı sığınmacılann Batı ülke- lerine kabulünün "insani bir görev" olduğunu vurgulayan Ankara, "Bunu sağlamak uze- re Batı ülkelerinin ayırabileceği göçmen kotalanmn derhal bildi- rilmesini" istedi. Türkiye'nin olanaklan Mesajda ayrıca Batılı ülke- lerin bu kotalar çerçevesinde "ne kadar zamanda" göçmen kabulüne başlayabileceklerinin duyurulması isteği de yer aldı. Dışişleri kaynakları, Batı ül- kelerinin Iraklılan kabul etme- leri durumunda bunun "kalıcı mültecilik" statüsü çerçevesin- de gerçekleşeceğini belirtiyorlar. Yetkililer, Türkiye'nin bu gi- rişiminin Batı'da "gereken ügiyi" görmemesi halinde sınır- daki yüzbinlerce insanın yaşa- mının tehdit altında kalacağını ve bunun sorumluluğunun tüm dünyaya ait olacağını vurgulu- yorlar. 1988 ağustosunda Ha- Iepçe'deki kimyasal saldırıdan kaçarak Türkiye'ye sığınan 48 bin Kürtten büyük bölümünün halen Türkiye'deki kamplarda yaşadığım ve Batı ülkelerinin 1988'den bugüne kadar sadece 448 sığınmacıyı aldığını anımsa- tan bir yetkili, "Aynı tutumu bu kez de sürdüriirlerse tam bir in- sanlık faciası yaşanır. Türkiye'- nin olanaklan, bannma, beslen- me, saglık ve güvenlik açısından bu insanlara yeierii ortamı sağ- layamaz. Yardım da gereksini- mi tam olarak karşılamayacak- tır. Batı, Avrupa'daki bazı ül- kelerin toplam nüfusuna yakın sayıda sığınmacıyı Türkiye'nin kabul etmesini isteyip kendisi sadece ilaç ve gıda yardımı yap- makla yetinemez" dedi. OECD ÜLKELERİ: Batı Al- manya, Belçika, Lüksemburg, Danimarka, Fransa, Hollanda, fngiltere, Irlanda, fspanya, Ital- ya, Portekiz, Yunanistan, Avust- ralya, Avusturya, ABD, Finlan- diya, Isveç, Isviçre, tzlanda, Ja- ponya, Kanada, Ncrveç, Yeni Zelanda, Türkiye. Baker dtinyayı yardıma çağırdı SEMİH tDİZ IŞIK KANSU ERGUN AKSOY ANKARA/ DİYARBAKIR/ HAKKÂRİ — Önceki akşam Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanı James Baker, dün, Irak ordu birliklerinirT baskısından kaçarak Türkiye sınınna gelen Iraklı Kürtlerin toplandıklan sı- mr boylanndaki kamplara gide- rek incelemelerde bulundu. Ba- ker, sığınmacıların ileri gelenle- riyle de bir görüşme yaptı. Türk hükümetinin sığmmacılar konu- sunda elinden geleni yaptığını belirten Baker, Iraklı Kürtler için uluslararası cabanın arttınl- masını istedi. Temaslar sonun- da Baker ve Alptemoçin tarafın- dan yapılan ortak açıklamada, ''Bir iç savaşta askeri müdaha- leyi düşünmüyoruz. Ama insa- ni çabalanmıza yapüacak mü- dahaleleri de kabui etmeye- ceğiz" dendi. Baker temslarını tamamladıktan sonra İsrail'e gitti. Bu arada, Irak, ABD ve In- giltere'nin Türkiye sınınna ge- len Kuzey Iraklılara yönelik yar- dun operasyonunu protesto et- ti. ABD Dışişleri Bakanı Baker dün saat 10.00'da Dışişleri Ba- kanı Ahmet Kurtçebe Alptemo- çin ile birlikte Diyarbakır'a ha- reket etti. Baker, hareketinden önce gazetecilerin sorulannı ya- nıtlarken Türk yetkililerle yap- tığı görüşmeleri çok olumlu ola- rak niteledi ve geniş bir ulusla- rarası yardımın en hızlı şekilde sağlanabilmesinin önemi üzerin- de durulduğunu söyledi. Kuzey Irak'tan kaçanlarla ilgili olarak çok taraflı ve ikili önlemlerin almmaya başlandığını kaydeden Baker, "Tahminim, asıl gerek- li olan çok geniş uluslararası çabalardır" dedi. Baker, daha sonra beraberin- de Dışişleri Bakanı Ahmet Kurt- çebe Alptemoçin olmak üzere, özel uçağı ile 11 .OO'de Diyarba- kır Askeri Havaalanı'na indi. Burada Sağlık Bakanı Halü Şıv- gın ve OlağanUstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu tara- fından karşılanan Alptemoçin ve Baker önce, yeni yüklenen ve Irak topraklarında bulunan ku- zey Iraklı sığınmacılara havadan 5 ton yardım atacak olan C-130 tipi nakliye uçağına giderek uça- ğın pilotu ve mürettebatından yardım malzemesi konusunda bilgi aldılar. Vaii Kozakçıoğlu daha sonra Alptemoçin ve Baker'a Kuzey Iraklı sığınmacılara ilişkin son gelişmeleri içeren bir brifing ver- di. Yarım saat kadar süren bri- finge, Ankara'dan özel uçakla Diyarbakır'a gelen Dışişleri Ba- kanlığı Müsteşar Yardıması Bü- yükelçi Hüseyin Çelen, Türki- ye'nin Bağdat Büyükelçisi Ne- cati Utkan, Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Murat Sungar, Bakan özel Danışmanı Mehmet Ali İr- temçelik ile diğer yetkililer de katıldı. Brifıngde ayrıca, Anka- ra'dan Baker'ın uçağı ile gelen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz de hazır bulundu. Brifingden sonra Dışişleri Ba- kanı Alptemoçin ve Baker ABD Deniz Kuvetleri'ne ait bir heli- kopter ile Hakkâri'nin Çukurca ilçesine hareket ettiler. Basın mensuplan da diğer helikopter- lerle izlediler. Alptemoçin ve Ba- ker'ı taşıyan helikopterin, Irak- lı sığınmacılann dağlann arasın- da yerleştikleri yerleri havadan görebilme amacıyla Şemdinli yakınlannda Irak hava sahasına girdiği görüldü. Alptemoçin ve Baker Çukur- ca'da bulunan 3-118'inci Jandar- ma Sınır Taburu'nda Jandarma Tuğgeneral Kamil Başar tarafın- dan karşılandı. Çukurca yakın- lanndaki sırtlarda yerleşik sığm- macıların yanına hareket etme- \ardun geliyor, kargaşa sürüyor HAKKÂRt/ULUDERE (Cumhuriyet)— Türk-Irak sını- rındaki yüz binlerce sığınmacı- ya gıda, çadır ve battaniye yar- dımı artarak sürüyor. Ankara ve Diyarbakır'a, Batılı ülkeler- den gelen gıda ve bannma yar- dımı 6 uçağı buldu. Ancak sı- ğınmacılara yapılan dağıtım sı- rasında belirli bir düzen olma- ması, tam bir kargaşa yaratıyor. Sığınmacılara ABD'nin baş- lattığı uçakla yardıma dün Fransa ve Ingiltere de katıldı. İncirlik'ten kalkan ABD, Ingi- liz ve Fransız kargo uçakları gı- da, battaniye ve çadırdan olu- şan 37 ton yardımı paraşütlerle Iraklı sığınmacılara attılar. Bel- çika hükümetinin de 10 milyon frank yardımda bulunacağı be- lirtildi. Devlet Bakanı Cemal Çiçek, sığınmacılara Sosyal Yardımlaş- ma ve Dayanışma Fonu'ndan 19 milyar 350 milyon lira tuta* nnda yardım yapıldığmı, dün de 1 milyar 900 milyon lira tutarın- da yardım gönderildiğini bildir- di. Van'da siyasi partiler ve der- neklerin temsilcilerinden oluşan yardım komitesi Hakkâri'nin Şemdinli ve Çukurca ilcelerinde bulunan sığınmacılara son 4 gün içinde 15 kamyon yardım mal- zemesi gönderdi. tstanbul Bü- yükşehir Belediyesi de Iraklılar için yardım kampanyası başlattı. Belediye Başkanı Nurettin Sözen belediye olarak eşya, gı- da ve para yardırnı kampanya- sı açıldığını belinti. Kampanya- ya katılmak isteyenlerin büyük- şehir belediyesinin -açtıracağı banka hesap numaralarına ve makbuz karşılığı belediyeye pa- ra yatırabilecekleri belirtildi. Bu arada Istanbul Üniversitt- si Haberler Ajansı'na bir demeç veren Birleşmiş Milletler Daimi Koordinatörü Edward Kaen, "Türkiye sınınnda bulunan Iraklılara kısa sürede yardım ulaşmaması halinde salgın has- tahklar başlayabilir. Bu neden- le uluslararası ülkeler ve kunı- Uışlar Türkiye'ye bir an önce yardım yapmalıdırlar" dedi. Iranlı yetkililer pazar akşamı yaptıkları açıklamada, 700 bini aşkın IrakL Kürt'ün ülkeye sı- ğındığını, "kaynaklannın sınıriı OIUŞD" nedeniyle daha fazla ki- şiyi kabul edemeyeceklerini bil- direrek, Iran-Irak sımrının ka- patıldığını açıkladılar. tranlı yetkililer, sınırda bekleyen in- sanların kilometrelerce uzunluk- ta kuyruklar oluşturduğunu da eklediler. Iranlı yetkililer uluslararası yardım da talep ettiler. Iran dün yaptığı açıklamada ise sınınnı yeniden açtığını bildirdi. öte yandan İran Haber Ajansı'nın Iran'a sığınan Kürtlere dayana- rak verdiği habere göre Irak hü- kümeti son gün içinde Necef kentinde 4 bin muhalifi idam et- tirdi. Kamplar birleştirildi Işıkveren kesimindeki Soku- na tepesinde tutulan sığmmacı- lar Aitınyayla kesimindeki sığın- macılarla birleştirildiler. Bir sü- re önce Işıkveren'in dağlık ke- siminden düzlüğe indirilen 40 bin sığınmacı Altınyayla'ya gönderilmek istenmelerine kar- şı çıkınca güvenlik güçleri hava- ya ateş açtı. Sığınmacılann gü- venlik güçlerinin zorlamasıyla Irak sınınna 300 metre mesafe- deki Altınyayla'ya çıktıkları gözlendi. Sağlık Bakanhğı'nca sığınma- cılann sağlık sorunlarının çö- zümlenebilmesi amaayla bölge- ye gönderilen seyyar hastane dün de hizmete giremedi. Sey- yar hastane olarak düzenlenen TIR, Işıkveren yolunun bozuk olması nedeniyle bölgeye ulaşa- mıyor. Bu arada çeşitli kentler- den seyyar hastaneye hizmet vermek üzere gönderilen 130 sağlık personeli de Cizre'de bekliyor. Kızılay'ın sığınmacılara gön- derdiği çadır ve diğer malzeme- leri taşıyan TIR da yolun uygun olmaması nedeniyle Işıkveren yol ayrımmda bekletiliyor. Ça- dır ve diğer malzemenin traktör- lerle bölgeye gönderilmesi ko- nusunda çalışma başlatıldığı öğ- renildi. Atınyayla kesiminde bannan sığınmacılann sağlık sorunu gi- derek büyüyor. Kampta dün aralannda bebeklerin de bulun- duğu çok sayıda kişinin öldüğü saptandı. Bu arada dağlık kesi- minde kısıtlı olanaklarla hizmet veren doktorlar önünde binler- ce kişinin sıraya girdiği gözleni- yor. Aşırı izdihamın önlenmesi amacıyla görev yapan güvenlik güçlerinin muayene olmak iste- yen hastalan havaya ateş acarak durdurduğu gözleniyor. Irak'taki ayaklanma sırasın- da Kerkük'te bulunan ve daha sonra kendisinden haber alına- mayan Fransız GAMMA Ajan- sı'ndan gazeteci Alain Buu Ciz- re'de bir otelin duvarlarına ası- lan ilanlarla aramyor. llanlarda Buu'nun akıbeti konusunda bil- gisi olanlar veya görenlerin An- kara'daki Fransız Büyükelçili- ği'ne haber vermeleri isteniyor. lerinde önce Tuğgeneral Başar, Alptemoçin ve Baker'a yörenin durumu hakkında bir brifing verdi. Çukurca'nın güneyinde sığın- macılar için bir kamp yerinin oluşturulduğunu bildiren Tuğ- general Başer bu kampın bir bö- lümünün Irak toprakJarında di- ğer bölümünün ise Türk toprak- larında bulunduğunu söyledi. Yol ve su bulunmasının, ayrıca kolayca elektrik getirilmesinin bu mevkünin tercih edilmesin- de etken olduğunu anlatan Tuğ- general Başer, Çukurca çevre- sindeki sığınmacı sayısının 165 bine ulaştığını bildirdi. Bir haf- ta içinde bu rakamın 200 bini bulacağını, kısa sürede ise 400 bine kadar çıkmasınm beklendi- ğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı, Jan- darma Sınır Taburu'na getiri- len, aralannda iki profesör ile Irak Parlamentosu'nun eski üyelerinden bir kişinin de bu- lunduğu Kuzey Irakhlann ileri gelenleri ile görüştü. Alptemoçin ve Baker daha sonra askeri araçlarla sayıları 30-40 bin kadar oiduğu bildiri- len sığınmacılann bulunduğu bölgeye gittiler. Çok sıkı güven- lik tedbirlerinin ahndığı bu böl- gede yüzlerce sığınmacı iki dışiş- leri bakanımn çevresini sardı. Bunlann bir kısmının, dışişleri bakanlanyla görüşmelerine izin verildi. Süryani olduğunu söyleyen Kerküklü genç bir kişi Baker'a birçok kişinin başka ülkelere gitmek istediğini belirtti. "Han gi ülke olursa olsun, hangi ül- kenin kasabası köyü olursa ol- sun fark etmez. Yeter ki yerle- şebileceğimiz bir yer olsun" de- di. ABD Dışişleri Bakanı, buna yanıt olarak "çok kısa zaman- da yardım edeceklerini" bildir- di. Uluslararası düzeyde bir yar- dım kampanyasının başlatıldığı- nı kaydeden Baker, "merak et- meyin dünyanın ilgisi burada odaklaşmış bulunuyor" dedi. Sığınmacılann alİuşları altın- da buradan aynlan Alptemoçin ve Baker daha sonra helikopter- le Diyarbakır Askeri Havaala- nı'na döndüler. Baker, Israil'e gitmek üzere Türkiye'den ayrıl- madan önce Dışişleri Bakanı Alptemoçin ile bir ortak açıkla- ma yaptı. Dışişleri Bakanı Alp- temoçin tarafından okunan açıklamada, Türkiye ile ABD'- nin BM Güvenlik Konseyi'nin 688 sayılı karanmn uygulanması için yakın bir işbirliği içinde bu- lunacaklan beürtildi. Açıklama- da daha sonra, "Bir iç savaşa askeri müdahaleyi düşünmüyo- ruz, ama insani çabalanmıza yapılacak müdahaleleri de ka- bul etmeyeceğiz" dendi. Türkiye'nin büyük özveriyle yaptığı yardıma da dikkat çeki- len açıklamada, buna rağmen Türkiye ve ABD'nin tek başla- nna bu sorunla başa çıkabüecek durumda olmadıkları kaydedil- di. Bu nedenle uluslararası dü- zeyde yapılacak yardımları öne- mi vurgulandı. Daha sonra gazetecilerin so- rulannı yanıtlayan Baker, "Dttnya ülkelerinin Iraklı sığın- macılara acele yardım yapmala- nnın önemi" üzerinde durdu. En önemli şeyin, Kuzey Iraklı- lara evlerine dönebileceklerine ilişkin umut verilmesinin oldu- ğunu kaydeden Baker, bunun Irak rejiminin tehditlerinin kalkmasından gectiğini söyledi. "Sığınmacılann Türkiye'ye sokulmadan dağ basında tutul- malannın acımasız bir politika olup olmadığına" ilişkin bir so- ruyu yanıtlayan Baker, Türki- ye'nin bugüne kadar yaptığı yardımların takdirle karşılan- ması gerektigini belirtti. Birçok bölge köyünden getirilen tıbbi yardımın tükendiğini anlatan Baker, Türk hükümetinin sığın- macıların güvenliğini sağlamak üzere tedbirler aldığını söyledi. Baker,bir soruya şu yanıtı verdi: "Bana göre Kürtlerin hakla- n vardır. Ama bu bagımsız Kür- distan ile aynı anlamda alınma- malı. Ancak Kürtlerin yaşama- yı seçtikleri ülkelerde banş için- de yaşama haklan, hükümeüer- de temsil edilme haklan ve di- ger haklan da olmalıdır." Baker'ın Türkiye'den aynl- masından sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Alptemo- çin ise şunları söyledi: "Öyle zannediyorumki BMGU- venlik Konseyi, böyle devam ederse gerekeni yapacak ve Sad- dam Hüseyin'e gerekli girişim- leri yapması için çagnda bulu- nacâktır." Irak'ın protestosu Irak, ABD ve İngiltere'nin Turkiye sınınna gelen Kuzey Iraklılara yardım operasyonla- rını protesto etti, bunun, "Irak'ın egemenliginin ihlali an- lamına geldiğini" bildirdi. AA'- nın haberine göre, Irak Dışişle- ri Bakanı Ahmet Hüseyin, BM Genel Sekreteri Perez de Cuel- lar'a gönderdiği mektupta, "Körfez bunalımımn başında Irak'a karşı uygulanmaya baş- lanan ambargonun kaldınlma- sı, Kürtlere yardım yapılmasın- dan daha yarariı olacaktır" dedi. Hüseyin, yardım operasyon- larının, "ABD ve İngiltere'nin, Irak'a karşı besledikleri kötü emelleri gösterdiğini" öne sürdü. GÖZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Bunlar dışındaki bütün suç sanıkları ile hükümlüleri, bu erteleme yasasından yararlanacaklar. Ceza Yasası'nın 125. maddesi PKK'lı teröristlere uygu- lanan maddedir. PKK'lılar, bu yasadan yararlanamayacak- lar. PKK ile savaşın sürdüğü günlerde af niteliğinde yasa çı- karılmasının binbir türlü sorun yaratacağını düşünen hükü- met, bu yüzden 125. maddeyi kapsam dışı tuttu. Peki 146. maddenin 1 ve 2. fıkralarının kapsam dışı tu- tulmasındaki amaç neydi? 146. madde kapsam dışı tutul- du da 149. madde niçin erteleme kapsamı içine alındı? Bu sorulara, bu maddelerden yargılananlann kimler ol- duklarına ve bu davalarda uygulama maddelerine bakıla- rak yanıt verilebilir. Örneğin sol eylemlere ve örgütlere Ceza Yasası'nın 146. maddesi, sağ eylemlere ve örgütlere de 149 ve 313. mad- deler uygulanmıştır. Bu durumda, Ankara Sıkıyönetim Komutanlı^ı Sıkıyöne- tim Askeri Mahkemesi'nce Ceza Yasası'nın 146-1 madde- sinden çeşitli cezalara çarptırılan Dev-Yol davası sanıkları- na da bu yasa uygulanmayacak, ancak aynı Sıkıyönetim Komutanlığı'na bağlı bir başka mahkemede Ceza Yasası: nın 313. maddesi ve 450. maddeleri gereğince suç örgütü oluşturmak ve adam öldürme eylemlerinden dolayı ceza- landırılan MHP ve ülkücü kuruluşlar davası sanıkları salı- verileceklerdir. Kahramanmaraş'ta yüzü aşkın Alevi yurttaşımızı öldür- mekten Ceza Yasası'nın 149. maddesi uyarınca ağır hapis cezalarına çarptırılanlar da bu yasadan yararlanacaklardır. Uyuşturucu madde kaçakçılan, silah kaçakçıları, hayali -ihracatçılar... Bunlann hepsi, evet hepsı bu erteleme yasa- sından yararlanıp çıkacaklar. Altın ve döviz kaçakçıları mı? Onlar, çoktan aftedildiler... Bu koşullarda ve aşamada Ceza Yasası'nın 146. madde- sinin erteleme yasası kapsamı dışı tutulmasıjjfş^fîaşıns, bir adaletsizliktir! Kaldı ki 146. madde olağanıistü dönemde olağanüstü ko- şullarda uygulanmıştır. Olağanüstü dönemde yapılan yar- gılamaların doğurduğu adaletsizliklerin olağan dönemde af yoluyla giderilmesi gerekirken bu adaletsizlik bugün de sür- dürülüyor. —Sağcı eylemci sen geç, sana af var; solcu eylemci sen dur, sana af yok... Bu, kaba bir haksızlık ve yürek tırmalayıcı bir adaletsiz- liktir. Devam ediyoruz... "Askeri suçlar" da kapsam dışı tutulmuştur. "Askeri suç" çeşitJi eylemleri kapsayan geniş bir kavram- dır. Askeri suç, genellikle "asker kişilerce işlenen suç" demek- tir. Bu suçlar ile ilgili maddeler, hem Askeri Ceza Yasası'n- da hem de Ceza Yasası 'nda yer alır. Ancak asker olmayan kişilerin de işleyecekleri askeri ni- telikte suçlar vardır Askeri nitelikte bir görevin yerine geti- rilmemesi askeri suçtur. Bir başka askeri suç türü de sa- vaş halindeki bir devletin ordusunda görev almaktır. Aske- ri depoları, tesisleri, araçları "tahrip etmek" ve Seferberlik ve Savaş Hali Yasası 'na göre alınan karar ve önlemlere uy- mamak da "askerisuç'tur. "Firarsuçu" öa bilinen basit as- keri bir suçtur. Askeri ceza yasasının 55,56,57, 58 ve 59. maddeleri kap- sam dışı tutulmuştur. 149. madde neden kapsam içindedir de bu askeri suçlar kapsam dışındadır. Mantık şudur: —Adam öldürdün sen geç, çık cksarı s&bestsin, askeri suç işledin çıkamazsın, sen kal... Yapılacak iş neydi biliyor musunuz? Kapsamlı bir af yasası çıkartarak başta siyasal nitelikli suçlar olmak üzere suçlan bütün hukuksal sonuçlarıyla bir- likte bağışlamaktı. Bunun için anayasa mı değişecek? Mu- halefet ile anlaşıp bu anayasa değişikliğı yapılırdı. Af Yasa- sı, hangi suçlan mı kapsayacak? Bu da muhalefet partileri ile birlikte saptanırdı. Bu yasa ile sorun çözülmüyor, tersine, sorun üstüne so- run yaratılıyor. • • • Emekli tümgeneral Memduh Ünlütürk 12 Mart dönemin- de İstanbul'da Ziverbey sorgularını yönetmişti. Ünlütürk, aradan 20 yıl geçtikten sonra "Dev-Sol" örgütünce evi ba- sılarak öldürüldü. Olağanüstü dönemlerde bu gibi görevlerde bulunan ge- neraller böyle mi korunmalıdır? İşkenceli sorguların da bu tür cinayetlerin de toplumda kin tohumları ektiği ve "siyasal kan dava/ar/"doğurduğunu bilmem ne zaman anlayacağız? Bu olay terörün daha da tırmanacağını gösteriyor. Bir karanlığa doğru sürükleniyoruz. 8 yılda 300 bin mülteci Haber Merkezi — Türkiye'- ye 1982 yılından bu yana Afga- nistan, Bulgaristan ve Irak'tan yaklaşık 300 bin mülteci ve sı- ğınmacı geldi. Sığınmacılara ya- pılan karşılıksız yardımların tu- tarı da 333 milyar 119 milyon li- rayı buldu. Devlet Bakanı Ercüment Ko- nukman'ın verdiği bilgiye göre sığınmacı olayıyla ilk kez 1982 yılında Afganlılarla tanışan Türkiye, bundan sonraki yıllar- da da sık sık göç olaylanyla kar- şılaştı. 8 yıl önce Afganistan'- dan gelen Kazak, Özbek ve Turkmenlerin sayısı 3 bin 683'te kaldı. Saddam yonetiminin baskısı sonucu 1988 yılında Irak sınırın- dan Türkiye'ye giren peşmerge- lerin sayısı 60 bin iken bir süre sonra geri dönenler ve bazı Ba- tılı ülkelere gidenlerle bu sayı 27 bin 370'e duştü. Peşmergelere 1990 yılı sonu itibarıyla 60 mil- yar lira yardım yapüdığı belir- tildi. Bulgaristan'da da Jivkov yö- netiminin Türk azınlığa yaptığı baskılar sonucu 1989 yılında Türkiye'ye yoğun bir göç oldu. Bu dönemde Türkiye'ye gelen yaklaşık 300 bin göçmenden ka- lan 248 bini 51 ile yerleştirildi. Göçmenlere yapılan yardımla- rın miktarı ise 264 milyar 944 milyon lirayı aştı. Türkiye'de bulunan mülteci ve sığınmacılann geldiği ülkeler, sayıları ve yapılan yardım mik- tarları şöyle: Göçmenler Sayı Yapılan vardım Afganistan/Gaziantep Afganistan/Kayseri Afganistan/Tokat Afganistan/Van Afganistan/Şanlıurfa Afganistan/Hatay Bulgaristan/51 ilde toplam Irak/Muş Irak/Mardin Irak/Diyarbakır 319 295 353 1130 870 716 248.717 4724 11.679 10.967 427.496.225 1.038.485.374 1.118.665.032 1.194.915.792 1.705.709.500 2.690.073.000 264.944.407.128 (3 il toplamı) 60.000.000.000
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear