18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24NİSAN1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN llevlet Meteoroloıı tşlen Genel MOdüfiüiü'nden alınan bilgiye göre bûtün bölgeler çok bulutlu, Marma- ra'nın doâusu, Iç Ege, Doflu Akdeniz, Iç Anadolu, Bat ve Ortafaradenizile Doğu ve Gûney Ooğu Anadokı'nun ba- dsı yer ytr safcnak ve gök gûrültûlü saganak M^ışk geçacak. HAA Sl- CAKLIĞI: oneml bir değişiklık olma- yacak. RÜZGÂR. Güney ve bati ofta kuvvBtte esecek Denızlerde- Karade- rkz'de gûndoğusu VB poyraz, Marma- ra ve Kuzey Egefle yridız VB pcyraaJan, Gûney Ege ve Bah AMenette gün ba- tısı ve tarayekfen, Doflu Akdenc'de yıklız ve poyraaJar 3 ib 5, Bah Kara- denız Gûney Ege ve BaD AKdenız'de 7 kuvvetmde saatte 10-21 Gûney Ege Batı Karadenız ve Batı Akdenız'tle yer Y 25° 13° Dıyartalor Y 18°10°E<Snw Y 2«° 4°Erancan Y 18° 8°Erzufum B 19° 4° E*»el»r Y 12° 7°6az»rtep Y 2*° 11° aresun Y 25»15»Gûmû«haneB yer 27 ila 33 demznnlı hızıa esecek Oalga yûkseküfli 2fla3 m Batı Karademz Güney Ege ve Baa AKdeniz oe 35 ıla 4 m dolayın- da cnacak. Van Gölû'nde hava. Buhrtiu geçecek. Riızgâr gûney yönterden orta kuvvetk esecek. Göl kûçük dalgalı oiup, göaış uzakhgı 10tondolaymda bulunacak. Btfe Bofcj BurM ÇanaUak Çonım Oenzli B 19» 10° Hakkfcı A 28°14°lspam Y 22° 9°istant>ul Y 18° 9°tanr B 20° 8°Kare B 19° 6°KasOmonu Y Y 18° FKsyüen Y 21° 10° KırMareA B 22° 11° Korça Y 15° 5°Kaohya B 26° 12° Mabiya 26° 9°Manısa 18° 9°K.Maraş 19° TUersm 18° PMujla 19° 6°Mu$ 24° 9°Nı$le 19°11°0nlu 20° ^ R ı a 20° 9°Samsun 17° 7°S«rt 20°10°Sinop 25°12°S«as 18° 3°Tetadaö 17° 6°TralEnn 20° 8°luncıt 17° 8°Uşak Van 16° 20° A 26°t3° Y 24° C° Y 24° 14° A 24° 8° B 20° 9° Y 20° 9° Y 18° 11° B 20° 11° Y 17° 11° B 24° 13° Y 16° 12° Y 17° 6° B 19° 9° B 20° 11° B 19° 8° Y 19° 9° B 19° 4° Y 18° e° Y 16° 11° J 'yagmunu A-açık B-DutuOu frjünes* k-Urt S-as» Y-yaOmurkj BULMACA SOLDAN SAGA: 1 2 3 4 5 1/ Genellikle hamu- runda yumurta bu- hınan, özel biçim ve- rilmiş çubuk. 2/ Av- rupa'da bir baş- kent... İçinde şarap yapılan bir çeşit fıçı. 3/ Tüyleri dokuma- cılıkta kullanılan ve Güney Amerika'da yaşayan bir hayvan... Tarla sının. 4/ Cet... Eski bir siyasal par- tinin kısa yazıhşı. 5/ Tavuğun istenilen ye- re yumurtlamasını sağlamak için kullanılan beyaz taş... Püskiirtü. 6/ Ustten sağa doğru eğik olan basım harfi... Çin ve Japonya- da oynanan bir çeşit satranç, 7/ Tan- talın simgesi... Romanya'da bir kent. 8/ Oylumlu... Gemilerin mizana di- reğinin gerisindeki yelken. 9/ Levrek balığının küçüğü. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Duvarlara çiziktirilen ve genellikle hiciv ya da karikatür niteliği taşıyan yazı ve desenlere verilen ad. 2/ Yapmacılıkh davranış... Deniza- yısı da denılen bir fok türü. 3/ Afrika'da yaşayan ve çok hızlı koşabilen bir antilop... Duman lekesi. 4/ "• Çin'i vurdun birdin: pirinççç" (Cemal Süreya)... Lityumun simgesi. 5/ Ateşli silahlarda çap. 6/ Bir işi yerine getirme... Yaşça ya da boyca denk. 7/ Numaranm kısa yazılışı... Tuzağa düşürülen şey... Güney Amerika'daki dağ sırası. 8/ Paylama... Şaka yollu söylenen bir azarlama sözü. 9/ Güzellik, alım... Osmanlı padişahlannın ko- ruyuculuğunu yapan asker sınıfı. 60 YIL ONCECumhuriyet Beyrut'ta galeyan Yemeklerde V^KarahisnrMaden i >u> unı» içiniz. 24 NİSAN 1931 Halk tarafından Beyrut'ta tramvay ve elektrik şirketine karşı ilân edilen boykot en şiddetli devresine girmiştir. Suriye gazetelerinin verdiği habere göre on sekiz gündenberi devam eden bu hal günler geçtikçe daha ziyade kuvvetlenmektedir. Ahali işi gUcü bir tarafa bırakarak sokaklarda nümayişler tertip ediyorlar. Geçen cuma günü bütün dükkânlar kapatüarak hükûmet konağı önünde tezahüratta bulunulmuştur. On bin kadar numayişçiyi dağıtmak isteyen jandarma ve polisler mukavemete maruz kaldıklanndan ehemmiyetli panltılar olmuştur. Şehirdeki hristiyanlar da Müslümanlaria beraber hareket ediyorlar. Hükümet ise kumpanyaya söz geçirememektedir. 30 YIL ONCE Cumhuriyel Ahmet Tabtakdıç Ilk TBMM binası24 NtSAN 1961 Türkiye Cumhuriyetinin tarihini yapan ve 41 yıl sonra hayatta kalanlardan 16 kişi, MBK üyeleri,| Bakanlar, Temsilciler Meclisi üyeleri, bugün ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinin müze haline getirilişi münasebetiyle yapılan törene katıldılar. Törene sat 14.30 da Istiklal Marşının dinlenilmesi ve müteakıben Başbakan Yardıması Fahri özdilek'in günün tarihini ve önemini belirten bir konuşması ile başlandı. özdilek konuşmasında, 1 inci Meclisin ruhunu belirtecek olan ikinci cumhuriyetin temelinin atıldığını söyledi. Özdilek'ten sonra Müli Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakıbç memleketin o günkü tarihi gerçeklerini ortaya koyduktan sonra, konuşmasına şu sözJerle son verdi: "—"Milli iradenin serbest ve tam bir şekilde tecellisini sağlayacak bir Seçim Kanunu ile umumi seçimlere gidilecek ve en geç 29 Ekime kadar Türk Parlâmentosu vazifesine başlamış olacaktır. Böylece Birinci Büyük Millet Meclisinin hâkimiyeti milliye ruhu yurdumuzda ebediyen pâyidar olacak ve milletçe toptan ileriye atılmak yolu açılacaktır." Daha sonra mikrofona gelen o zamanın "Reisisani"lerinden Ali Fuat Cebesoy, "Birinci Meclisin mebuslan ile Milli Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisi üyelerini içtima salonunda o tarihi günü müştereken yaşamaya" dâvet etti ve teklif alkışlarla kabul edildi. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet 'Silahlı mücadele' 24 NtSAN 1990 Güney Afrika'da, ırk ayrımcılığına karşı mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi (ANC) lideri Nelson Mandela, ırkçı beyaz yönetimle görüşmelerde ilerleme kaydedilebümesi için silahlı mücadelenin yoğunlaştırılmasuu istedi. Mandela dün Transkei kentinde yaptığı konuşmada, silahlı mücadelenin disiplinli bir şekilde yoğunlaştınlması gerektiğini beliJterek, hükümetle ANC arasında yapıhması beklenen görüşmelerin banştan kaynaklanmadığını, banşın görüşmelerden kaynaklanacağinı söyledi. DÜZELTME • Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun İlk Meclis'le ilgili dünkü gazetemizin arka sayfasında yayımlanan anılarında, anlam değişikliği getirecek bazı yanlışlar olmuştur. Yazının 1. sütun fotoğraf altındaki paragrafın 3. satırında 'bilinçsiz' kelimesi 'bilinçli' olacaktır. Bir altındaki paragrafta 2. şatırda 'boşluklar' değil 'başlıklar' kelimesi konacaktır. İkinci sütunun son paragrafının 4. satırında ise 'birteşmelerin' değil 'direnişçilerin' kelimesi vardır. Yazının en son paragrafından önceki paragrafta son satırda ise cümle düşmesi olmuştur. Doğrusu 'Ümmetçilikten sosyalizme geçilmez. Milliyetçi aşamadan geçmek gerekir. Bu gelişme içinde olmalıdır' olacaktır. Düzeltir, hocamız ve okurlarımızdan özür dileriz. f ,*• Helsınki Lenmgraö Moskova Berlın DUNYADA BUGÛN Arnslenjani Amman Atına Barokma Basd Bontı Brûlsal Camvre Ceayir CaM> Dutaı Frankfurt Katve ttamhag KMı B 11° A 29° A 22° A 34° A 17° B 9° Y 10° Y 9° Y 8° B 12° Y 10° B 10° A 20° A 34° A 34° Y 9° A 24° B 7° A 32° B W Y 8° A 27° Lenmgrad Londra Madnd Mılaro Montrea! MostaM Münıh New York Oslo Pans Prag Rıyad Rom Solya Sam 1«IAvıv Tunus B 5° B 13° B 15° B 13° B 8° Y 10° B 10° Y 6° A 33° B 15° Y 12° A 32° Venedık Viyana V Zürih B 8° Y 12° Y 11° B 9° TABTISMA •2020 Yı lımla Tnririye' Niçin, AT veya ABD ve de bir başkasına Türkiyemiz'in ağırlığını duyurmayalım? Başka ülke ve kuruluşların ağırlığını duyma yerine, kendi ağırlığımızı duyurmanın yolunu bulmak zor olmasa gerektir. ^_ Geleceğimiz Avrnpa'da mı yoksa bölge- . - . • . . . . v . -.••.. mizde mi? Kısaca verilecek cevap, kendimizdedir. Türkiye gibi her şeyiyle kendi kendine ye- tebilecek olanaklara sahip bir ülkenin, coğ- rafî konumu da göz önünde tutarak ne doğ- rudan Avrupa ne de bölge bağımhhğında görülmesine bir türlü tahammül edemiyo- rum. Gerek Avrupa, gerekse bölge koşul- ları, hep göz önünde tutularak her ikisi ile de bütünleşmekte yarar vardır. Ancak ön- celikle kendi kendimize yeterli duruma gel- menin yollarını bulmalıyız. Ehş ilişkilerimizde AT mi, yoksa ABD mi ağır basacak? Kısaca verilecek cevap, biz ağır basaca- Dış ilişkilerimizde, sözü dinlenir, hatırı sayıhr bir noktaya geunek, Türkiyemiz için pek de zor bir şey değildir. Niçin, AT veya olmasa gerektir. ABD ve de bir başkasına Türkiyemiz'in Taribin, Türkiye'ye yüklediği bir misyon ağırhğını duyurmayalım? Başka ülke ve ku- var mı? ruluşların ağırhğuiı duyma yerine, kendi Kısaca verilecek cevap, evet vardır. ağırliğunızı duyurmanın yolunu bulmak zor Türkiye eski ve zengin tarihi nedeniyle, esasen misyonu olan bir ülkedir. Din, dil, ırk ilişkileri ile tarihteki etkinlikleri, aynca coğrafi konumu nedeniyle misyonu olan ül- kedir, bundan soyutlanması imkânsızdır. Türkiye, dış Turklere rehber mi olacak? Bu soruya evet demek, bir hayli zordur. Türkiyemiz, çok ciddi çabalar içerisinde olmak zorundadır. Politik ve çıkar catışma- lanna son vererek yurdumuzun jeopolitik konumunu da dikkate alarak tüm olanak- lannı rantabl bir şekilde devreye sokarak ve sağlam kriterlere dayalı, süreli \-e sürekli cid- di planlar geliştirerek ve uygulayarak dün- ya üzerinde hiçbir ülkenin erişemeyeceği, öte yanda, başka ülkelerin her an dostluk ve güveninin yanında görmek isteyeceği, sa- yılı ve saygılı bir konuma geçilebilir. Bunun için her yönde gelişmiş insan gucü, yeraltı ve yerüstü servetleri ile kendi kendine gü- venen ve yeten, ne AT'ye, ne ABD'ye ve ne de bir başka ülkeye ve ülkelere muhtaç ol- mayan, her yönde dengeli ve gelişmiş, bu su- retle yüklendiğini bildiğimiz tarihi misyo- nunu yerine getirebilecek güçte, bu suretle de yalmz dış Türklere değil, başka ülkelere de rehber olabilecek bir noktaya gelebile- cektir. Bunun oluşmamasını imkânsız gör- mekteyim. Tersine ise her yönüyle aday tek ülkedir Türkiye. tSMAİL HAKKI GÖKOGLU Ankanı KAYAHAN S I A N S U L 26 Nisan 18.30 ve 21.30 nl flu 27 Nisan 16.00 ve 21.00 " I LI" Biletier: Vokkofomo Tokwm • 151 28 88 • Suodıye • 360 90 90 Gollerra DANIŞMA • 55» 95 «0 - 1104 Duryo SINEMASI • 149 93 61 - Modo SINEMA5I • 337 01 28 HEDEF PRODUCTION Şirketimizin değerli elemanı, çok sevdiğimiz dost insan MEHMET KAİA'yı elim bir trafik kazasında yitirdik. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. BÎLKONT DIŞ TİCARET A.Ş. YAZ OKULLARI 1 İngilıere'de ve Amerika'da Ingilızce 1 Fransa'da Fransızca 1 Ispanya'da Ispanyolca > Almanya'da Almanca Çocuklar ve gençler için EĞtTİM-EĞLENCE REHBERİNlZ OLABİLİRİZ Bızı hemen arayın... GB Usan Okuilan Acoılası FEFA A.Ş. HnSRvgeredc Cad. 142/3 «•200 Teşrikije4STANBUL TeL- 13« 18 68 13* 13 80 Fuc 160 37 10 YrUh ILKMECUS Hıfzı V. Velidedeoğlu 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-Istanbu! Ödemeli gönderilnez. YUZYUZE Atillâ Dorsay 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderiimez. KAŞ'ta KİRALIK TABUHA HUZUP M A Y A N L A R İÇİN; m O L Y A U , TELEFONUJ TRIPLEX EVLER. TR: 9-323-1(38 Paso ve kimliğımı kaybeltım. Hükürasüzdür. AYLÎS YANGIN Değerli varlığımız H. TAHSEV lALABIK'ı 22 Nisan 1991 günü elim bir trafik kazası sonunda kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Naaşı 24 Nisan 1991 günü (bugün) Salihli Yenicamii'nde kılınacak öğle namazını müteakip aile mezarlığına defnedilecektir. AİLESİ AOKAYBIMIZ Odamız Onur Üyesi, ETKB Eski Müsteşan, Etibank Eski Genel Müdürü ve Odamız Eski Yönetim Kurulu Üyesi Değerli Büyüğümüz, Saygıdeğer İnsan Maden Yüksek Mühendisi T4HSİN YALABIK'ı 22.4.1991 günü Salihli'de elim bir trafik kazası sonucu yitirdik. Acımız sonsuzdur. Değerli meslektaşımızın ailesine, yakınlarına ve madencilik topluluğuna başsağlığı dileriz. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU POLTIİKA VE OTESI MEHMED KEMAL Yeniden İstanbul...Bayram tatili bu yıl uzun oldu. İstanbul'dan ayrılanlar ülkenin türlü bölgelerine dağıldılar. Bu yüzden kentler bo- şaldı, trafik felce uğradı. Taşıt kazaları arttı. Herkes bir ya- na dağılırken biz de bu dalgaya uyduk. Eş dost Güney1 deki Kalkan'a gidelim dedi. Akşamüstü yola çıktık. Ben, on yıldan bu yana Kaş'ı, Kalkan'ı birkaç kez gör- düm, onun için yabancım değildir. Yıllar sonra yeniden gö- recektim. Bakalım nasıl değişmiş? Yol boyu küçük yerleşim yerlerinin adları gözümü çel- di. Ne şirin şeylerdi; bu adları kim koymuş, kim düşün- müş, kim bulmuştu? İnsan belleğine sakız gibi yapışıp ka- hyor. İstanbul'dan başlayıp Kalkan'a değin bin km'yi aş- kın bir güzergâhı izleyeceğiz. Önce geçtiğimiz büyük il- lerden başlayalım: İzmit, Adapazarı, Bilecik, Kütahya (Es- kişehir ve Porsuk barajını yalayıp Afyon, Burdur, Isparta1 yı elimizi uzatsak tutacağız), Antalya berimizde kalıyor. Öteki tabelalar da Denizli, İzmir'i gösteriyor. Her saat bir ilden çıkıp bir ile giriyoruz. Bin km'yi aşkın bir yolculukta en kestirme olanı anyoruz. Eski yol biraz uzun sayılıyor. Kalkan'a en kestirme yolun Tefenni üstünden geçtiğini söy- lüyorlar. Tefenni ne güzel bir ad! Tabelalarda anyoruz yok, yokja gördüklerimize soruyoruz, bilmiyorlar. Burdur'da ya- kalayacağımızı söylüyorlar, ne gezer!.. Biz gene babadan kalma Korkuteli'ne vuruyoruz. Zaten tabela da Korkute- li'ni gösteriyor. Neden sonra vardık. Anlaşıldı Fethiye ûs- tünden Kaş'a uzanacağız. Yeni yolu bulduğumuza göre dağlardan aşağı önce Kalkan'a varacağız. Tefenni de bu yolun yakınında ama biz görmedik, gördüğümüz küçük bir tabela ancak. Sapmayı göze alamıyoruz. Sonunda Kal- kan'a ulaştık. Yolculuğumuz yarı gece, yarı gündüz içinde gecti. Kalacağımız pansiyon PTT'nin yanındaydı. Zaten son- ra gördük ne yana dönsen her ev bir pansiyon, her dük- kân bir bar... Iki yıl önce büyük bir turizm patlaması ol- muş, buraları pansiyon ve bara çevirmiş. Kalacağımız yer Sultan Han'dı, sahibı elektrik mühendisi Mustafa Güney... Neden elektrik mühendisi diye sormayın!.. Ülkeyi başta Özal olmak üzere mühendisler yönetmiyor mu? Bir elek- trik mühendisi de barcı ve pansiyoncu olmuş çok mu? Sultan Han'ın yemekleri elhak birinci sınıf. Ondan ola- cak her gece dolup boşalıyor. Osmanlı mutfağından ka- lan tencere yemekleri yapıyor. "Bu beceri nerden" diye soruyorum Mustafa'ya; "Babadan kalma" diyor. "Babam, Kadıköy'de rıhtıma yakın bir lokanta işletirdi, her şeyi ondan öğrendik." Kalkan'ın yazlı kışlı oturanları birbirlerini çok iyi tanıyor- lar, âdeta kaynaşmışlar. Bir de çok eskiler var. Onlar da iyice palazlanmışlar, kabarmışlar. Kalkan deyince eskiler geliyor akla. Tezgâhta oturuyoruz, bana mı anlaöyor, yoksa başka biriyle mi konuşuyor: "Geldiğimde kimse yoktu. Bir benim pansiyon, benim bar. Gözüm parada değil, işteydi. Eşim yeni ölmüştü. On- dan da bir şeyier kalmıştı. Birazını arsaya yatırdımsa da öte yanını da yedim. Şimdi gözüm her şeye tok." Karanlığın içinde iri gösterişi ile geceyi örtüyor. Her şe- ye doymuş, aşka, güzelliğe, içkiye, işe... Amerika'ya ilk gelenler gibi Kalkan'a ilk gelen. Ha, bir de Erkut'un barı var. O da eskilerden... Kalkan, dışında daha çok büyüyor. Artık suyu, ışığı, te- mizliği yetmiyor. Hele kiliseyi camiye çevirmeleri hoyrat- ça. Vaktiyle kimbilir kimler gelirmiş bu kiliseye, oysa bir tıamiyi dolduracak kadar cemaat yok. İki gün süren fırtına iki günümüzü zehir etti. Sonra bir güneş, bir deniz, ılık bir hava bizi yeni bir güne kavuştur- du. Bu yıl işler kesat. Pansiyonlar boş. Bir hafta kaldık, bir hafta yeter mi? Bizim için yetti. Kişi yalnızlıktan da bı- kıyor. Gözümüzde yeniden İstanbul!.. Gene yollara düş- tük. CALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "İki Ayn Göeterge Iki Ayrı Oran" SORU: Yabancı uyruklu bir arkadaşım SSK'dan eraekli maaşı almaktadır. Ancak kendisi ocak 1991'de yapı- lan zammın az olduğu kanısında. Yaptığı başvurm- ya, hesabın doğru olduğu yanıtı verildi. Yapılan açıklamada 1.560 goslergeden ödenen ay- lıgın, 1.800 gostergeye göre hesaplanan aylıktao fazla oluşu nedeniyle kendisine maaşının 1.560 gösterge- den ödendiği belirtilmiş. Bunun anlamını kavraya- madıgını, 1.560'ın 1.800'den nasıl fazla olabileceğine akıl erdiremediğini söyledi. Aynca emekli betgesiniıı aylık bağlama oranı karşısında yüzde 69-59, göster- gesi karşısında ise 1.400-1.800 yazılı. Neden iki a>n gösterge ve iki ayn aylık bağlama oranı olduğunu da merak ediyor. Onun adına bir ilgiliye bunun nedenini sordufam- da bana "Takmayın kafaruzı" dediler. Oysa arkada- şım, bizden biri olmadığından bu işlere akıl erdiremiyor. Sorulann yanıtsız kalışını kabnllenemi- yor. Konuşmayı yaptığım ilgili bana, emekli belgesin- deki 1.400'ün yanlış yazıldığını bunun 1.560 olması gerektiğini söyledi. Halen almakta olduğu 668 bin 892 lira maaşın doğru hesaplandığı kanısındayım. Ancak neden iki ayrı gösterge ve iki ayn oran var? Bunun açıklanmasını bekliyonıtn. U.S. YANIT: Sosyal Sigortalar Kurumu, yaşlıhk (emekli) aylık- larını, iki ayrı gösterge tablosundan bağlamaktadır. Bu tablo- lardan birincisine, "gösterge tablosu" adı verilmiştir. Bu tablonun en düşük göstergesi 1.000 (1.1.1991'den önce 700'dü), en yüksek göstergesi ise 1.560'dır (1.1.1991'den önce 1400'dü). Jkinci gösterge tablosu ise 9.7.1987 tarihinde yürürlüğe gi- ren 3395 sayılı yasa ile uygulamaya konulan, "üst gösterge tab- losu"dur. Bu ikinci tablonun ilk ve en düşük göstergesi 1.700, en yüksek ve son göstergesi ise 6.400'dür. Yaşlıhk aylığı almaya hak kazanan sigortaklardan en az 5.000 gün malullük, yaşhhk ve ölüm sigortası primi ödemiş bulunan- lara, 1.560 göstergede son bulan gösterge tablosundan yüzde 60 (altmış) oranında aylık bağlanır. 6.400 göstergede son bu- lan "üst gösterge tablosundan" 5.000 güne karşılık bağlana- cak aylık oranı ise yüzde 50'dir (elli). Her iki tablodan aylık bağlananlara 5.000 günden fazla prim ödenen her 240 gün için bu yüzde 50 ve yüzde 60 oranlan, yüzde l'er arttınhr. İki gösterge tablosu arasındaki aylık bağlama oran- larındaki bu yüzde lO'luk fark, üst gösterge tablosunda yer alan ve 1.560'ın üstündeki bazı göstergelerden bağlanan aylıkların, 1.560 göstergeden bağlanan aylıklardan daha düşük olmasına neden ohnaktadu*. Bu sorun, .31 Temmuz 1987 günlü Resmi Ga- zete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 87/11994 sayılı kara- rının 2. maddesi ile giderilmiştir. Bu karar ile "ancak üst gösterge tablosundan bağlanacak gelir ve aylıkların alt sının sigortah için gösterge tablosunun, tavan göstergesinden hesaplanacak gelir ve ayhktan az olamaz" ku- rah getirilmiştir. Arkadaşmızın yaşlıhk aylığı bu uygulamaya açık ve somut bir örnektir. Arkadaşımza 1.800 göstergeden ve yüzde 59 (elli dokuz) oran- dan bağlanacak yaşlıhk ayhğı, 1.560 göstergeden ve "%69'dan (altmışdokuz) bağlanan ayhktan daha az olacağı için ayhğı 1.560 gösterge ve yüzde 69 oran üzerinden bağlanmıştır. Hesaplaması doğrudur ve şöyledİF: 1) 1.800 {gösterge) X 352 (katsayı) = 633.600 (aylık bağla- maya esas tutar) X <%59 (üst-gösterge tablosundan 7.160 gün karşıhğı oran) = 373.824 TL yaşhhk ayhğı + 290.000 TL sos- yal yardım zammı = 663.824 TL toplam aylık. 2) 1.560 gösterge (1.1.1991'den önce E 1.400'dü) X 352 katsa- yı = 549.120 (aylık bağlamaya esas tutar) X ?o69 (gösterge tab- losundan 7.160 gün karşıhğı oran) = 378.892 TL yaşlıhk ayhğı + 290.000 TL sosyal yardım zammı = 668.892 TL toplam ay- lık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear