Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbr Cumhunvci Maıbaacıiık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adma
Nadtr Nadi 0 Genel Vavın Muduru Ha&an Cemal. Muesscse Muduru
Enune Lşaklıgil, \azı Işierı Muduru Oka> GoBensia, 0 Habcr Merkezı
Muduru Yalçıa Bmytr, Sa\fa Duzenı >onetmenı Aii Acar 0 Temsıîc.ıer
ASKARA \hm*iTın. IZMİR Hikım* Çctinkı?» \D\N \ Ç*(in Yıgenogtu
I. Po.mka Cttal B*$iu«« D-< Hafcerler hn-« fckı. Ekonomı CCOKU Tarfe*ı. ;> Sendıla ŞvLnjı Keımci Kultur CetaJ l ı i n .
httnbul Haterkn kraııl fc»çttk. Ejitım i,*mcat ^ » l u . >un Hdb*r!e'i Secdei Dot»n. Spor Damsmanı AMslkMİır Ysrctat».
D<2 Yazılar kcrvra Çafatfcu. <\r»mnu >hi" Mp«v Duzdım* tMıMalı \iiid 0 koorditaıor \hncf korals» 0 Maiı
hlc trol Lrkaı 0 Muhascb* B«kat fenrr 0 Bu'.e P,i-,!ama Se*ıı O*nı»nb*$rottn 0 Rcktarn \»c Toran 0 Ek ^ n , a r
H«t«s Akvol 0 Ida-t Husoıa Gırer 0 lslfm( Osdtr Çrttk 0 Bıiç. [»iem N«ji tnaJ 0 Pmond N*»fi
>jvm A'Lii/t, Baîkar Nsdtr Nadı
Oktt* AktMİ >ılçuı Btytr H u u
Ccmal. Hıkmct (.tfnfctva. Oka>
GOKRSII. Lfw Mıncı. llku
Selçafc. \u Su-mea. AhmM Tın
fias<j« ıc Itftjn lumhurno Marbjuahk ve Gazcıecıhk T * Ş Turkocagı Cad 39 4]
}4«4 U Pk 246 Isıanbu] Tel «12 05 05 (20 haij, Te!ex 22246, Fıx ()> 526 60 ""2 0
Burolar \*kıra: Zıva Gokalp Bi- Inkılap S No 19,4. Td 133 i" 4M"*, Tetcs 42344. Fax. (4) 133
Of 65 0 bmır H Zr>a Bh 1Î52 S. 2/3. Tei. 13 12 *0, Td« 52359 Fa* (M) I» 5Î 60
~ Inönu Cad 119 S No I Kat 1, Td. 19 37 52 (4 hati Te!« 62155. Fax (71) 19 25 "8
TAKVİM: 3 MART 1991 İmsak: 5.05 Güneş: 6.26 Öğle: 12.21 lkindi: 15.29 Akşam: 18.03 Yatsı: 19.22
İtalyan modası geiecek kışın kapısını açıyor
Soluk soluğa
süren bîr yarış
İtalyan modası biraz buruk bu mevsim. İki ünlü
moaacısmdan yoksun olarak giriyor kışa: Enrico Coveri ve
Mario Valentino. Evet, yarışı yarıda bırakanlar, yaşam
defterini kapayanlar, yarışı soluk soluğa sürdürenler... Yeni
renkler, yenı teknikler, yeni buluşlar...
VERSACE
fanteziyi seven
bir modacı.
1991 yazı için
hazıriadıgı ilginç
bir karrna modeli
Puan, çizgi, kare,
baklava... Hepsi
bir arada...
ENRİCO COVERI'nin
son defiiesinden 1991
yazından bir örnek.
Üstüne çiçekler \e deniz
kabuklan iliştirilmiş
bir file elbise.
NECLA SEYHUN
İtalyan modası bugun
Milano'da kışın kapısını
açıyor. Bir hafta boyu
önumuzdeki kış için
hazırlanan modelleri
sergileyecek. italyan modası
biraz buruk bu mevsim. İki
uniu modacısından yoksun
olarak giriyor kışa: Enrico
Coveri ve Mario Valentino.
Moda dünyasının bu iki ünlü
ismi artık yok. Moda
defterini de yaşam defterini
de geçen -daha doğrusu hâlâ
içinde olduğumuz- kış
kapadılar.
İtalyan modasının renkli, cıvıl cıvıl ismi Enrico
Coveri modaya tiyatro kapısından girmişti.
1952 yılında Floransa'da doğan Coveri,
önceleri tiyatro kostümleri çizerdi. Ama
gönlünde yatan; modaydı. Güncel giyim.
1978 yılında Paris'te ilk hazır giyim
koleksiyonunu sunduğu an, uluslararası
üne kavuştu. Bir koleksiyon ye"i onu
zirveye ulaştırmak için. Kaç
sanatçıda vardır bu şans?
Enrico da iyi kullandı bu
şansı. Kadın koleksiyonuna
erkek ve çocuk
koleksiyonlarını da ekledi.
Dunyanın dört bir yanında
butikler açtı. Avrupa'da,
Japonya'da, Amerika'da.
Kendine bir yol, bir stil
seçmişti Coveri. Gündüzleri
delidolu, renkli, genç, çılgın.
Geceleri payyetli, sofistike...
Ne yazık ki öyküyü yarıda
kesti Enrico Coveri. Çok
genç ayrıldı yaşamdan. Daha
neler yaratabilirdi...
Yakınlarda ölen Mario
Valentino ise 1927 yılında
Napoli'de doğmuştu.
Ayakkabıcı idi. Babadan
oğula. Yaptığı şık kaliteli
pabuçlarla ününü ilk ttalya
ve Amerika'da duyurdu.
1965 yılında İtalya'da ve
birçok yabancı ülkede
butikler açtı. Bir deri modası
salgınının moda dünyasını alt
ust edeceğini sezmişti. Bu
sezgileri yanıltmadı onu.
Moda artık gitgide daha çok yer
veriyordu deri modellerine, derili modellere.
1973 yılında Valentino bir deri hazır
giyimi kurdu. Çantalar, kemerler, elbiseler,
ceketler, pantolon takımlar.llk zamanlar
koleksiyonlarımn stilisti bugünun ünlü
modacısı Giorgio Armani idi. Uzun
zaman ona çeşitli modeller çizdi deriler
için Armani. Armani'den sonra
koleksiyonlarını bugünun pek
ünlü bir başka modacısı
Versage yüklendi. Gianni
Versace
Mario Valentino için
"Derinin sihirbazı"
diyorlardı. Gerçekten de
deriyi akıl almaz bir şekilde
işleyen bir büyük ustaydı
Valentino. Deriyi işlerdi,
katlardı, plise yapardı,
dokurdu, emprime olarak
kullanırdı, orerdi... Yaşasaydı
daha da ne kılıklara sokardı,
kimbilir?
Onun bir sure stilistliğini
yapan Versace ise ününü
yabancı ülkelerde aramadı.
Koleksiyonlannı Coveri gibi
Paris'te değil, Milano'da
gostermeyi yeğliyor. İtalyan
modasının bu büyük ismi,
modellerinde fantezi ve seksi
dozunu çok güzel
ayarlamasını bilir. "Kadınca"
dır modelleri, "çekici"dir.
Pahalı, değişik kumaşlar
kullanmaya bayılır. En
olmayacak bağlantıları
kurmaktan hoşlanır. Kolaya
kaçmaz, zoru dener.
Önceleri mimar olan Versace
bu moda zevkini, terzi olan
annesinden aldı. Mesleğe yani
moda mesleğine ilk bu triko
koleksiyonu ile katılmıştı.
Araştırmacıdır, yenileri,
bilinmeyenleri denemeyi
sever. Yeni kumaşlar uzerinde
durmaksızın çalışır. İtalyan
kumaşçılan onun için akıl
almaz risklere girer, beraber
yeni kaliteler yaratırlar.
Yıllar süren bir araştırma
sonucu Versace o çok ünlü
"metal trikolarT'nı lanse
etmiştir. Metal trikolar
öylesine ince, öylesine
yumuşaktır ki dikiş
makinesinde rahatlıkla dikilir.
Bu vücudu saran su gibi akan
orijinal seksi metal elbiseler,
Versace'yi ününün doruğuna
ulaştırmıştır...
Evet, yarışı yarıda bırakanlar,
yaşam defterini kapayanlar,
yarışı soluk soluğa
sürdürenler... Yeni renkler,
yeni teknikler, yeni
buluşlar...
Aslında modacılann
kestikleri, biçtikleri işleyip
dokudukları, ördükleri
kumaşlar, deriler, metaller
değil ki... Zevkler, umutlar,
düşler...
Berlin Duvarinın 1.5 km'lik bölümünde 118 sanatçının resimleriyer alıyor
'Duvar'daki resimlerYURDAGÜL ERKOCA
BERLİN — Geçen yılın ilk
aylannda, 29 yılhk "utanca" in-
dirilen greyder darbeleri, Doğu
Berlin Merkez Istasyonu karşı-
sındaki 1.5 kilometrelik bölüme
gelince durdu. 1368 kilometre-
lik Berlin Duvarı'nın bu bölü-
munü yıkıcıların elinden kurta-
ran, 21 ülkeden 118 sanatçının
duvarın doğu tarafına yaptığı
resimlerdi. "East Side Gallery -
Dogu Yakası Galerisi" adıyla
anılan dunyanın bu en uzun
açıkhava galerisi, şimdi "dün-
ya turnesine" çıkabilmek için,
gerekli maddi kaynağın yaratıl-
masını bekliyor.
Doğulu sanatçılar
9 Kasım 1989"da Doğu'dan
Batı'ya geçişin serbest bırakıl-
masının ardından Doğulu sanat-
çılar tarafından ortaya atılıyor
galeri fikri. Du\arın batı yaka-
sının resimlerini ve grafitilerini
gören sanatçılar "Neden bizde
de olmasın?" diyerek kolları sı-
vıyorlar. Bu fikir basın tarafın-
dan da desteklenince, duvara re-
sim yapmak isteyen sanatçılan
belirlemek için dunyanın dört
bir yanına haber salıyorlar...
Duvarın söz konusu bolümü-
nün Wuva adlı bir reklam şirke-
ti tarafından kiralanmış olma-
sı, işlerini bir sure aksatsa da
reklam şirketi yetkilileri, kısa bir
sure sonra projeye sahip çıkma-
ya ikna ediliyor. Şirket, duvar-
la birlikte 300 bin markhk bir
çeki sergi duzenleme komitesi-
ne teslim edince projenin önün-
deki engellerin büyük bir bölu-
mu de ortadan kalkmış oluyor.
Duvara resim yapmak için
Alman ressam Günther
Schaffer, "Yahudi vıldızlı" Al-
man bayrağından ibaret olan
resminin bir kenanna "Bu bay-
rak, Dogu >e Batı Almanya'da-
ki faşist eğilimlere karşı bir
uyandır" yazmış.
Schaffer, bununla da yetin-
meyip yapıtının diğer yanına,
Hitler Almanyası'nda Yahudi-
lere ilk saldırının düzenlendiği 9
Duvara resim yapmak için başvuran
ressamlardan 100'ünün talebi yeterli
'duvar' bulunamadığından geri
çevriliyor. Sergi 28 Eylül 1990'da
açılıyor. Her biri üç metre yüksekliginde
ve yaklaşık 2.5 metre genişliğindeki
resımlerın ortak teması çevre kirliliği,
nükleer tehlike ve faşizm tehdidi.
başvuran ressamlardan
100'unün talebi yeterli "duvar"
bulunmadığından geri çevrili-
yor. Japonya'dan ABD'ye ka-
dar 22 ulkeden gelen 118 ressa-
mın çalışmalarından oluşan ser-
gi, 28 Eylül 1990'da açılıyor.
Her biri uç metre yuksekliğin-
de ve yaklaşık 2.5 metre geniş-
liğindeki resimlerin ortak teması
"çevre kirliliği", "nükleer
tehlike" ve "faşizm tehdidi"...
Kasım 1938 tarihi ile Doğu'dan
Batı'ya ilk serbest geçişin yapıl-
dığı 9 Kasım 1989 tarihlerini alt
alta yazarak tarihin bu garip te-
sadüfüne dikkat çekiyor ve he-
men altına ekliyor: "Bayrak,
ban$ı ve halkların biriîğini tem-
sil ediyor. 2. Dunya savaşı'n-
dan sonra Alman nesillere ka-
lan mirasın bir hesaplaşması-
dır."
İtalyan ressam F.Pinna'nın
ÖZEL TV YAYINCILIĞI PANELİ
Devlet tekeli kalkmalı'TV Servişi — İTİ^Mezunları Derneği'nin dü-
zenlediği "Özel TV Ya\ıncılıgı" adlı panelde ko-
nuşan Milli Savunma Bakanı Mehmet Yazar,
1992 yılında anayasa değişikliği, düşunce ve fi-
kir özgürlukleri, temel hak ve hürriyetler dahil
yeni ve çağdaş bir yaklaşım gelmesinı hedefledik-
lerini belirterek çoğulcu demokrasinin iletişim
alanında da çoğulculuğun kabulünu gerektirdi-
ğini söyledi.
Mehmet Yazar'ın sözleri
Radyo Tele\izyon Y'uksek Kurulu Başkanı
Prof.Dr. Vılmaz Büyiikerşen, Anadolu Ajansı
Yönetim Kurulu Başkanı A\dın Dündar, TPİT es-
ki genel mudürleri Prof. Dr. Şaban Karataş, Do-
ğan Kasaroğlu ve Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş'ın
konuşmacı olarak katıldığı Prof. Ercümend Ber-
ker'in yönettiği panelin açılış konuşmasını >-apan-
Yazar, altı kanalda haftada 392 saat yayın yapan
TRT'nin özellikle haber bultenlerinin tartışraa-
lara yol açtığını belirterek "Kaldı ki si\asi haber-
ler toplam >-ayının ancak yüzde 0.7'sidir. Her par-
ti sözcüsiı. en onemli sozlerin kendisi tarafından
soylendigine inanmaktadır. Hoşgoru, karşı fik-
re tahammül geleneği oluşmadıkça bu kördöğü-
şiine devam edilecek görünmektedir" dedi.
Yazar özel televizyonun gündeme gelmesinin-
nedenlerini sıralarken "insanlann çok yönlii ha-
ber alma hakkı"nı da ekledi.
RTY'K Başkanı Yılmaz Buyıikerşen konuşma-
sında ağırlıklı olarak kurulun hazırladığı özel te-
levizyon ve radyo uygulamasına ilişkin goruş ve
önerileri içeren rapora yoneltilen eleştirileri ya-
nıtladı. Büyükerşen, ikili radyo ve televizyon ya-
yıncılığına geçmenin bir sosyal talep olarak or-
taya çıktığını da belirtti.
Şaban Karataş
Anadolu Ajansı Yonetim Kurulu Başkanı A>-
dın Dündar, radyo ve televizyon yayıncıhğında
devlet tekelinin kalkması gerektiğini söyleyerek
devletin denetim tekelinin devam etmesi gerek-
tiğini savundu. TRT eski genel mudürlerinden
Şaban Karataş da tekelin kalkmasından yana ol-
duğunu, ancak devlet denetimine de karşı oldu-
ğunu açıkladı. Doğan Kasaroğlu ise özel TV'nin
tarafsızhğı üzerinde durarak "Daha devlet baş-
kanlığının tarafsızhğı konusunda fikir birliğine
varamamış bir loplum, özel TV'nin tarafsızlığı-
nın sağlanmasında hangi kritere göre davrana-
caktır" dedi.
"Utancın Resmi" admı verdiği
yapıtında bir balık kız,
"Gorbaçov" marka bir saat ve
balık kızın kuyruğuna takılmış
bir orak çekiç figüru dikkat çe-
kiyor. Resmin bir köşesinde ise
"Duvara utancın resmini >ap-
tım ki özgürliik bir daha utan-
masın. Halk vülar sonra özgiir-
liiğun ışığını seçti. Berlin, renk-
Verimi ve iyimseriiğimi özgür bir
insan olarak sana armağan edi-
yorum" yazısı yer alıyor.
Birget Kinder'in "Test The
Best / En İyisini Deneyin" adlı
resmi duvarı delen bir Traby'-
den ibaret. Aşırı egzoz dumanı
salan, hız yapamadığı için, oto-
banlarda kazalara neden olan ve
gürultülü motoruyla şehir için-
de insanlan canından bezdiren
Doğu Almanların "tek tip
arabası" minik Traby, serginin
en ilgi çeken resimlerinden biri.
Mavi gözlu Gorbaçov'u,
"orak çekiç"ten yapılmış bir di-
reksiyonun başında resmeden
Ingiliz ressam George Lutz'un
yapıtının yanındaki Andre Sa-
harov portresi Dimitri Vrubel
imzasını taşıyor. Altındaki not-
ta ise "Tesekkürler Andre
Saharov" yazısı dikkat çekiyor.
Tarihi Brandenburg kapısın-
dan birkaç kilometre uzakhkta-
ki East Side Gallery'nin önü kı-
şın soğuğuna aldırmayan me-
rakjılarca dolup taşıyor bütün
gün. Sergiyi arabayla gezmek
için hız kesen sürücülerin mey-
dana getirdiğj kazalardan bıkan
trafik yetkilileri ile sergi duzen-
leme komitesinin ortak dileği,
bir an önce bir dünya turnesi
gerçekleştirnjek. 3 metre yük-
sekliginde, 1.5 kilometre uzun-
luğundaki galeriyi Tokyo, New
York, Paris gibi belli başlı kent-
lere taşımanın aslında son dere-
ce kolay bir şey olduğunu ileri
süren duzenleme komitesi yetki-
lileri, 1 milyon markhk bir har-
cama gözden çıkarıldığında du-
varın bloklar halinde kesilerek
taşınabileceğini belirtiyorlar.
Dunya turnesinin ardından da
resimleri açık arttırmayla sat-
mayı planlıyorlar. Açık arttırma
gelirlerinin yansırun Wuva adh
reklam şirketine bırakılacağını
geri kalan bölümuyle de Doğu-
lu ressamlann çalışmalarını des-
tekleyeceklerini soyluyorlar.
Duvarın bir bolümünü saun alıp
Tokyo'da sergilemek isteyen Ja-
ponların önerisi ise "heniiz sı-
rası değil" gerekçesiyle geri çev-
riliyor.
Ayhan Baran'a göre şan ekolü kurulamaması sıkıntı yaratıyor
Devlet Operası'nda 40 yıl
Opera sanatçısı bas
Ayhan Baran şu
günlerde Cemal Reşit
Rey Konser
Salonu'nda kendisinin
sahneye koyduğu
"HammOlan
Hizmetçi" ve
"OrkestraŞefi"adh
intermezzolarda
oynuyor.
Kültür Servisi — Opera sa-
natçısı bas Ayhan Baran, bu yıl
devlet operasında 40. yılını dol-
duruyor. 'Devlet Sanatçısı' un-
vanını alan Ayhan Baran, bugü-
ne kadar ülkemizde sayısız sah-
ne yapıtında başrol oynadı, ay-
rıca yoırt dışında birçok opera ve
resitale davetli olarak katıldı.
Sanatçının bugune kadar ka-
zandığı öduller arasında 1961
Bükreş Uluslararası Muzik Ya-
rışması Ödülu, 1963 Verviers
Uluslararası Sanat Yarışması
Ödulu, 1963 Harriet Cohen
Uluslararası Muzik Armağanla-
rı Altın Şan Madalyası da bu-
lunuyor.
Ayhan Baran şu günlerde Ce-
mal Re>it Rev Konser Salonu'n-
da kendisinin sahneye koyduğu
"Hanım Olan Hizmetçi" ve
"Orkestra Şefi" adlı intermez-
zolarda oynuyor. Sanatçı ayrı-
ca dun saat 15.30'da Atatürk
Kultur Merkezi'nde sunulan
"Don Giovanni" operasında da
başrolü ustlendı. 1991 "Mozart
Yılı" kap^amında sahnelenen
'Don Giovanni'yi Yekta Kara
yönetti, orkestra, şefliğini ise
Selman Ada yapıyor.
DON GIOVANNt — Ayhan Baran, dün AKM'de sunulan Don
Giovanni' operasında başroldeydi. (Fotoğraf: İbrahim Günel)
40 yıldır devlet operasında ça-
lışan Ayhan Baran, ülkemizde
opera sanatında çekilen en bü-
\ uk sıkıntının bir şan ekolu ku-
rulamamiş olmasından kaynak-
landığını belırtiyor. Sanatçı>a
göre Avrupa'da örneklerine
rastlanan "iyi şan yapma" ül-
kemizde de gerçekleştirılebilsey-
di ve aynı ekolden olan kişiler
ayru yapıtta rol alsaydı halkımız
operayı daha çok sçvecekti. Ba-
ran, "Şandan anlayan şeflerin
olmaması da en büyük olum-
suzluklardan biri" diyor ve ek-
liyor: "Nasıl alaturka muziğin
bir formu >arsa operanın da bir
formu vardır. Bağırmadan. tı-
nıyla, bir enstriiman çalar gibi
söylemek gerekir. İster Alman,
ister İtalyan olsun bütün ekol-
lerin birieştiği nokta budur. Sesi
ön plana alıp da 'kaba kuvvet'
göstermek operayı mahvetmek-
tir. Zaten şeflik de orada baş-
lar. Solisti durdurup 'ne
yapıyorsun' demeB. Basit bir ar-
yayı bile çok büyük duşünecek-
siniz. Çok zarif biçimde suna-
caksınız ki halk, 'ne güzel
şeymiş' deyip tekrar gelsin."
"Don Carlos"ta II. Fiİip "Si-
hirli Flüf'te Sarastro, "Figa-
ro'nun Düğünü"nde Figaro'vu
ayrıca 'Don Pastjuale'de aynı
adh rolu severek oynayan sanat-
çı, operaların ülkemizde Türk-
çe sahnelenişine değil, çeviri ve
prozodi hatalarına karşı. İşte
soyledikleri: "Operalanmızda
çok sayıda prozodi hatası yapı-
lı>or. Doğnıyla yanlış bir ara-
da. 'Don Giovanni'de bile. Ki-
misine vokali, kimisine vurgu-
ları lers geliyor. Opera kitapla-
rı vazılıp çizilmekten müsvette-
ye dönüyor. İlk tercümeyi ya-
pan da yanlış yapabiliyor. Hal-
buki güzel çeviriler öyle güzel
oturur ki fark etmezsiniz. Çevi-
ri.vi şandan anlayan kimselerin
yapması gerek."
Istanbul ve Ankara'da çeşitli
yapıtlar da sahneleyen Ayhan
Baran yönetmenliği "nankör
bir iş" olarak nitelendiriyor.
Soyledikleri şunlar: "Şancılıgı
dosdoğnı yapan kişi yönetmen-
liği düşunmez. Çünku vonete-
rek fazla bir şe> elde cltnek
mumkün değildir. Ama şanda
tek başınasınız >e yaptığınızı
kendi şahsınızda gerçekleştirir-
siniz."
Carettalar
için dernek
• MERSİN (AA) —
Mersin'de kuş ve
kaplumbağa sevenler "Içel
Çevre Gönüllüleri Derneği"
adı altında bir dernek
kurdular. Derneğin geçici
başkanlığına getirilen
Sabahattin Tan, kuş ve
kaplumbağa sevenlerin bir
araya toplandığı derneğin
özellikle caretta-caretta
cinsi kaplumbağalann
yumurtlama alanları olan
Taşucu, Anamur sahili ile
Kazanlı Dalyanı ve Silifke
Göksu deltasındaki kuş
cennetinin korunması ve
tanıtımı doğrultusunda
çalışma yapacaklarını
söyledi.
25 yeni
rekreasyon
• İSTANBUL (AA) —
Tanm, Orman ve Köyişleri
Bakanı Lütfullah Kayalar,
Istanbul halkının giderek
artan yeşil alan
gereksinimini karşılamak
için 25 adet rekreasyon
(dinlenme, eğlenme) alanı
yapacaklarını açıkladı.
İstanbul Orman Bölge
Müdurlüğü'nde bugün
yapılan "İstanbul ve Çevre"
konulu toplantıda konuşan
Tanm Orman ve Köyişleri
Bakanı Lutfullah Kayalar,
Istanbul'da
gerçekleştirilecek rekreasyon
alanı projesini anlattı.
Kayalar şunlan söyledi:
"225 milyon metre karelik
alan içeren bu proje
doğrultusunda, rekreasyon
planlarının on tanesi
Anadolu yakasından, on
beşi de Rumeli yakasında
yapılacaktır."
Aile Okulu
açıldı
• İstanbul Haber Servisi
— Yetişkin aile bireylerine
daha sağlıklı-bakış açısı
kazandırmak amacıyla
eğitim verecek olan "Aile
Okulu" dun yapılan bir
törenle açıldı. Marmara
Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Derneği ve Milli Eğitim
Müdürlüğu işbirliği ile
gerçekleştirilen Aile Okulu,
2 Man-9 Nisan 1991
tarihleri arasında,
cumartesi-pazar gunleri
10.00-13.00 saatlerinde
Fenerbahçe Nurettin Teksan
llkokulu'nda uygulanacak.
21 yabancıda
uyuşturucu
• İSTANBUL (AA) —
Beyoğlu'nda 3 ayrı eve
duzenlenen operasyonda,
yabancı uyruklu 21 kişi, 210
gram eroin ve 10 gram
afyon sakızıyla yakalandı.
Samklarla eroini gramı 60
bin liradan markla ödemek
üzere satın almak için
anlaşan polis, daha sonra
bu kişilerin kaldığı
Cihangir'de Bozkurt ve
Pürtelaş sokaklarındaki 3
ayn eve operasyon
düzenledi. Operasyon
sonucu l'i Ingiliz, l'i
Portekiz, 10'u Tanzanya, l'i
Lesotho, l'i Nijerya, l'i
Senegal, 6'sı Gambiya
uyruklu toplam 21 kişi, 210
gram eroin, 10 gram afyon
sakızı ve uyuşturucu
tartmakta kullamlan Çin
malı hassas teraziyle
yakalanarak gozaltına alındı.
3 dakikalık
masal 200 lira
• İSTANBUL (İÜHA) —
PTT'nin masal servisini bir
günde 54 bin çocuk arıyor.
Bunlardan 40 bin tanesi
masal dinleyebiliyor. PTT
İstanbul Müdürlüğu 066
masal servisi yetkilileri
şunlan söyledi: "Servisimizi
her gun 50-54 bin arasında
çocuk arıyor. Bunlardan 40
bin tanesi servisimizle
bağlantı kurup masal
dinleyebiliyorlar.
Masallanmız, Nasrettin
Hoca masalları, Keloğlan
masallan, Lafonten'den
hikâyeler gibi masallardan
oluşuyor!' 066 masal servisi
yetkilisi, masal dinlememn
3 dakikasının 200 lira
olduğunu belirterek
"Arayan kişinin masal
dinlediği surece her 3
dakikada bir 200 lira
telefon ücreti yazıyoruz"
dedi.
Karacaahmet'e
koruma
• ANKARA (AA) —
Turkiye'de ilk kez defin
işlemlerinin devam ettiği bir
mezarlık "taşınmaz kültür
varlığı" haline geliyor.
Anıtlar ve Müzeler Genel
Mudürü Akif Işık AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, özellikle eski
mezartaşlarının bulunduğu
bolumlerin taşıdığı tarihi
ozellikler nedeniyle
Karacaahmet'in koruma
altına alınacağını söyledi.