18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 HABERLER 23 OCAK 1991 Aşık: Irak'ın gücü sınırlı • ANKARA (UBA) — VNAP Trabzon Milletvekili îyüp Aşık, Irak'ın müttefik {üçlere karşı koyabilecek suıiTİı bir gücüniin taılunduğunu ifade ederek, 'Saddam'ın elindeki silah itoku bitince direnci kınür" (fedi. Aşık, Türkiye'nin isleri kullandırmasının coğal olduğunu, Meclisten ce üslerini kullandırmak iyin yetki alındığını söyledi. ANAP Trabzon Miilletvekili Eyüp Aşık, Körfez savasmın umulandan daha fazla zaman alacağını ve savaşın 'bundan sonra ne şekilde devarn edeceğinin de kesin belli olmadığıro söyledi. İstanbuTda gösteriler • İstanbul Haber Servisi — Istanbul'un çeşitli semtlerinde dün akşam ABD ve savaş aleyhtan korsan gösteriler yapıldı. Dün akşam saatlerinde Istanbul'un 23 değişik yerinde yapılan korsan gösterilerde ABD ve savaş aleyhinde sloganlar atıldı, araba lastikleri yakıldı. Korsan gösteriler sonrasında çevrede kuşkulu görülen 50'ye yakın kişinin polis tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Korsan gösterilerden sonra gazetemizi telefonla arayan bir kişi, Devrimci Sol güçler adına aradığını söyleyerek, "Bizler Devrimci Sol Güçler olarak Arap halklarırun, Amerikan, fngiliz ve Fransız emperyalistleri ile Suudi ve Türk oligarşisi tarafından yok edilmesine karşı mücadele edeceğiz" dedi. PİK davası • İstanbul Haber Servisi — Partiya İslamiye Kürdisun (PİK) adına aralarında üç kişinin Öldürülmesinin de bulunduğu çok sayıda silahlı eylem gerçekkştirdikleri savıyla haklarında dav'a açılan 22 kişinin yargılamasına devam edildi. Duruşmada tanık polisler dinlenirken samklar "kahrolsun işkence", dinleyiciler de "Allahü ekber" diye bağırarak protesto ettiler. îstanbul 2 nolu DGM'deki dünkü duruşmada 1. şubede komiser olarak görev yapan Mahir Seçer'in tanıklıgi sırasında ayağa kalkan Hamit Turgut, "İşte bize günlerce insanlık dışı işkenceleri yapan bu adam. Hatta gözümüzün önünde sol görüşlü bir bayan tutukiuya, Besey Saygılı'ya tecavüz eden bizzat bu adamdır" dedi. Gözaltmda ölüm iddiası • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Hacettepe Üniversitesi'nde düzenlenen bir operasyon sonucu Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alınna Birtan Altınbaş'ın görduğü işkence sonucu Gülhane Tıp Akademisi'nde (GATA) öldüğü öne sürüldü. önceki hafta salı günü emniyetten GATA'ya kaldınlan ve perşembe günü memleketi olan Malkara'nın Sanpolat köyünde toprağa verilen Altınbaş'ın otopsi raporu avukatları aracılığıyla GATA'dan istendi. Konuyla Ugili olarak SHP Genel Sekreteri Güneş Gürseler, GATA'dan raporu beklediklerini söyledi. Sayıştay'da seçım • ANKARA (AA) — Sayıştay 1. Daire Başkanlığı'na 6. Daire üyesi Mehmet Olgun seçildi. Sayıştay Başkanüğı'ndan yapılan açıklamaya göre Sayıştay Genel Kurulu'nun dün yapılan toplantısında, llhan Gener'in emekli olmasıyla boşalan 1. Daire Başkanlığı'na Mehmet Olgun seçildi. Mehmet Olgun, 1928 yılında Mersin'de doğdu. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olan Olgun, 1959 yılında Sayıştay'da denetçi yardımcısı olarak göreve başladı ve 1980 yılında Sayıştay üyesi seçildi. Evren, Anlaşma ağızda mı kaldı, yazılı mı 9 diye sordu 'ÂBETye güven olmaz'MARMARİS (AA) — Eski Cumhur- başkanı Kenan Evren, Körfez savaşını değerlendirirken Türkiye'nin ABD ile bir gizli anlaşması olabileceğini, ancak bunun belgelendirilmesi gerektiğini söy- ledi. Evren; "Hiç güven olmaz. Bugün böyle söylerler, ondan sonra da 'Bizim Kongremiz bunu kabul etmedi' derier. Biz bunlan çok gördük ' dedi. Körfez'- deki savaşın hesap hatası yüzünden çık- tığını da ifade eden Evren, Saddam'ın bu yanılgı içinde olduğunu belirtti. Dünyada dengelerin korunması için Saddam Hüseyin'in devrilmesinin şart olduğunu söyleyen Evren, Türkiye'nin savaştaki tutumunu değerlendirirken de, ABD ve öteki ülkelerle bir anlaşma ya- pıldıysa, bunun mutlaka yazılı belgeye dökülmesinde yarar gördüğünü vurgu- ladı. Körfez'deki savaşın, Irak'ın tflm uz- laştırma girişimlerini reddetmesi üzeri- ne çıktığını anlatan Evren, "Irak, 'Ku- veyt benim 19. vilayetimdir' deyip, isin içinden çıkmaya çalıştı. Bunu BM'nin kabnl etmesi mumkün degüdir. Eğer bu- na göz yumulacak olursa dünyadaki dengder altiist olur. Her kendini giiçiü gören iilke, yanıbaşındalrî zayıf bir iil- keyi işgal etmeye kalkar. Buna müsaa- de edilemez" diye konuştu. Evren, Türkiye'nin, Güvenlik Konse- yi kararlarına uyarak Irak'a ambargo uygulamasıru yerinde bir davranış ola- rak gördüğünü bildirdi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in, fırsatlardan yararlanarak cıkar sağlamaya çalışan bir diktatör olduğu- nun herkesçe görilldüğünü söyleyen Ev- ren, şunları kaydetti: "Bu iş, zaten Kuveyl'in işgali ile de bitmeyecekti. Arkasından diğer Körfez olkeleri gelecekti. Bildiğimiz gibi, bun- dan once de 1975 anlaşmasını ortadan kaldtrmak için tran'a saldırdı. Ama he- sabı yanlış çıktı. Bnnda da yanlış çıktı. İşte besap hatalan dedigimiz hatalar EVREN — Saddam'ın hesabı yanlış çıktı.(Fotoğraf: AA) bunlardır. Zaten dün>ada savaşlar da bu hesap hatalanndan çıkıyor hep. lyi de- ğertendirememek, karşısındakinin ne ya- pacagını tam olarak anlayamamak, bu gibi diktatörleri bazı beveslere kaptm- yor. Şimdi ABD, BM Güvenlik Konse- yi'nin 678 sayılı karannı uygulamaya ka- rar verdi 4-5 gündür hep hava taamız- lan ile bir muddet sonra başiaülacak ka- ra harekâtını kolaylaşürmaya çalışıyor." Kenan Evren, Türkiye'nin coğrafı ko- numu, dış ekonomik ilişkileri ve askeri anlaşmaları yönünden Körfez savaşm- daki takınması gereken tavn konusun- da da şunlan söyledi: "BM'nin kurucu iiyesiyiz, Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararlara uymamız gerekir. Bundan benim hiç şüphem yok- tur. Hatta ilk ambargo kararı alındığı zaman, hükümetin aldığı kararı ben de tasvip ettim. Uygun bir karar dedün. Bu karar acele miydi? Biraz sonra mı alın- malıydı? Bu miıhim değil, alınacaksa, alınmab, yani üç gün sonra alınsa ne ola- cak, üç gün evvel alınsa ne olacak. Biz, bu ambargoyu tasvip ediyor muyuz, et- miyor muyuz? Mesele burada, tasvip ediyoruz. O halde bu karar alınır. Biz aynı zamanda Ortadoğu'nun ki- lit bir noktasındayız. Çok kritik bir mev- kiimiz var. Avrupa'nm, Asya'nın ve Or- tadoğu'nun birer parçasıyız. Bölgede ce- reyan eden olaylann dışında kalama- yız." Evren, ABD ve öteki ülkelerle berhan- gi bir anlaşma sağlanmış ise, bunun bel- gelendirilmesi gerektiğ'ne işaret ederek, "Bu ağızda mı kaldı, telefon konuşma- sıyla mı hallediliyor, yoksa yaa> a mı dö- kUldü, bilemiyorum. Hiç güven olmaz, bugün böyle soylerier, ondan sonra da, bizim kongremiz bunu kabul etmedi der- ler, bunlan çok gördük biz" diye konuş- tu. Eğer bir anlaşma var ise, bunun çok gizli olması dolayısıyla açıklanamayabi- leceğini kaydeden Evren, şunları söyle- di: "Ama bazı makamlara söylenebilir. Meclisin gizli otunımunda mı olur, mu- halefet liderleriyle mi konuşulur, bunu bilemem. Eğer böyle bir şey yok da, böyle bir taviz alınmanuş veya böyle bir imkân yok da doğrudan dogruya Sad- dam'ı devirmek için yapılıyorsa. belki bu kadar ileriye gitmek gerekmeyebilir- di. Türkiye, zaten gerekli katkıda bulun- muştu. Bu yardımdır. katkılanmızın ne- tkesini gorelim bakalun. Aradan zaman geçsin. Savaş yeni başlamış. sonra da- ha ne gerekiyorsa o zaman verelim." Evren, Irak'ın Türkiye'ye yönelik bir saldırıya kalkışacağına ihtimal vermedi- ğıni bildirerek, "Buna rağmen, Irak hal- kını karşımıza aimamamız gerekir" de- di^ Savaş sonrası Evren, savaş sonrası beklentilerini an- latırken, BM'nin, Irak'ın parçalanma- sına izin vermeyeceğini söyledi. Kenan EvTen, Ortadoğu bunalımının kökeninde, Filistin meselesinin yattığı- nı, bu sorun çözümlenmeden bölgenin istikrara kavuşmasının güç olduğunu söyleyerek, şunlan kaydetti: "Savaş bittikten, Saddam devrildik- ten, Kuveyt kurtanldıktan sonra, Irak parçalanır mı? Hiç zannetmiyonım. Zira BM'nin kendi kuruluş anlaşmasına ay- kındır. Irak, yine Irak olarak kalacak- tır. Ama yönetün değişecektir." Başbakan Akbulut, SHP'li milletvekillerini kınadı 'TRT baskınr ortalığı karıştırdı SHP grup toplantısından sonra genel sekreter yardımcılan Ertuğrul Günay, Cevdet Şelvi ve Güneş Gürseler ile 25 dolayında milletvekili, yayın politikasım eleştirmek üzere dün TRT Genel Müdürlüğü'negittiler. Kerim Aydın Erdem'i makamında bulamayan milletvekilleri, genel müdürü odasında beklemek istediler. Özel Kalem Müdürü Nevzat Balım milletvekillerinin odaya girmelerini önlemeye çalışırken ayağı takılarakyeredüştü. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Bir grup SHP'li millet- vekili TRT'nin Körfez savaşı konusundaki yayın politikasım protesto etmek üzere dün Genel Müdürlük binasına giderek Ge- nel Müdür Kerim Aydın Erdem ile görüştüler. Erdem ilegörüş- me sırasındaki tartışmalara Baş- bakan Yıidırım Akbulut TVl'de yayımlanan 20.00 ana haber bülteninde canlı yayımla- nan demeciyle yanıt verdi. Ak- bulut TRT Özel Kalem Müdü- rü'nün dövüldüğünü iddia etti. Akbulut'un açıklamaları SHP yöneticileri ve çok sayıda TV iz- leyicisinin tepkisini çekti. Genel sekreter yardımcılan Ertuğrul Günay, Cevdet Sdvi ve Güneş Gürseler ile 25 dolayın- da milletvekili TRT'nin yayın politikasım eleştirmek üzere ge- nel müdürlüğe gjttiler. Genel Müdür Erdem'in makamında bulunmadığını gören milletve- killeri odaya girmek isteyince Özel Kalem Müdürü Nevzat Ba- lım ile tartışma çıktı. Cumhuri- yet muhabirinin gözlemlerine göre Balım ayağı takılarak yere düştü. Anadolu Ajansı saat 14.50'de geçtiği haberde olayı şöyle aktardı: "Balım SHP Muğla Milletve- kili Musa Gökberi engeUemeye çalışırken sehpaya takılarak düştü ve kafasını masaya çarp- tı." AA daha sonra bu haberini iptal ederek Balım'ın yere düşü- ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ YERDE — SHP milletvekillerini engeUemek isterken ayağı sehpaya takılarak düştü. Balım, milletvekillerine "İşgal ediyorsunuz" diye bagırdı. (Fotoğraf: AA) şünü anlattığı cümledeki "seh- paya takılarak" sözcüklerini haberden çıkarttı. TRT de 20.00 haber bültenin- de Özel Kalem Müdürü'nun "tartaklandığı" ifadesine yer verdi. Haberin hemen ardından canh yayında ekrana gelen Ak- bulut ise bu kez özel kalem mü- dürünun "dövüldüğü" iddia- sında bulundu. SHP'nin TRT'yi protesto ey- lemi ve sonrasındaki gelişmeler özetle şöyle: SHP grup toplantısından sonra Selvi ve Gürseler'le birlik- te yaklaşık 25 milletvekili mec- listen yürüyerek TRT'nin Ka- vaklıdere'deki genel müdürlük binasına geldiler. Doğrudan üçüncü kattaki Genel Müdür Kerim Aydın Erdem'in odasına çıkan milletvekillerine koruma- lar ve Özel Kalem Müdürü Nev- zat Bahm engel olmak istedi. Bu sırada Erdem arka kapıdan odasını terk etti. 10 dakika sonra Erdem "Hoş geldiniz" diyerek içeri girdi. SHP'nin basın radyo ve televiz- yondan sorumlu gölge bakanı Tayfur Ün TRT'nin yayın po- litikasım öğrenmek istedikleri- ni belirterek halka Körfez sava- şıyla Ugili doğru bilgi verilmedi- ğini söyledi. Günay da "ABD yönetimine en yakın CNN tele- vizyonunun haberlerini bik ma- kaslayarak veriyorsunuz. Hiçbir demokralik ulkede cumhurbaş- kanı eşinin nikâh kıydıgı haber olarak verilmez" diyerek TRT yayınlannı eleştirdi. Günay, TRT'nin tarafsız olması gerek- tiğini vurgulayarak "Yakın ge- leceğin siyasi iktidan olarak si- zi hukuken uyanyoruz. Önce siz bunun hesabını vereceksiniz" dedi. Erdem de bu sözler üzeri- ne TRT'nin yasalar çerçevesin- de yayın yaptığını, halkın da TRT yayınlannı beğendiğini öne sürdü. Bu sırada çok sayı- da siyasi polisin SHP milletve- killerinin adlan ile söylediklerini not almaya çalıştıkları gözlendi. Daha sonra Başbakan Yıldı- nm Akbulut haber yayını sıra- sında konuttan yapılan canlı ya- yında konuya ilişkin görüşleri- ni açıkladı. Konuşmasma "20 kadar SHP milletvekili TRT Genel Müdürlüğü'nü bastı" di- ye başlayan Akbulut, "Zorla genel müdürlüğe girdiler ve ge- nel müdürün özel kalem müdü- riinü dövdüler. Makamı zorla işgal ettiler ve genel müdürü tendit ettiler" dedi. Konuşma- sında SHP milletvekillerinin gi- rişimini "kanun dışı" olarak ni- telendiren Akbulut, şunları söy- ledi: "Elbette karşdarına hukuk çıkacakür. Bundan böyle millet- vekili sıfatına burünerek kanun dışı hareketlerde bulunmalanna müsaade edilmeyecektir. Siz bu davraıuşlann eevabını sırası gel- diğinde vereceksiniz. Yerleşmiş anavasal müesseselerimiz var, bunlar elbette ki her zamanki görevlerini layıkıyla yapacaklar- dır. Milletvekili olmak, tnillet- vekilliği dokunulmazlığı, her turlü kanunsuz hareketi ben ya- parım demek aniamında degii- dir. Bunun böyle olraadığını da göreceğiz." Akbulut'un konuşmasmdan sonra çok sayıda yurttaş gaze- temizi arayarak konuyla ilgili tepkilerini dile getirdiler. Bazı yurttaşlar, "SHP'li miUetvekil- İerinin hareketini onayladıklan- m, TRT'nin yanlı yayın yaptı- ğını. milletvekillerini kutladıkla- nnı" belirttiler. Bazı yurttaşlar ise SHP'nin tavrını eleştirdiler. Bu arada kimi SHP'liler de "Partimize bu davranışı yakıs- tıramadık" dediler. SHP'nin TRT'den sorumlu gölge bakanı Tayfur Ün de "Provokasyonla ülkeyi savaşa sokanlar kendilerini temize çı- kartmak istiyorlar" dedi. Magic Box da Starl kanalın- da Saat 22.00'de verdiği haber bülteninde "20 kadar SHP mil- letvekilinin TRT binasını basa- rak özel kalem müdürune sal- dırmalannı Magic Box olarak kınıyoruz" dedi. Demiral açtı soruşturma DGM Başsavcısı Nnsret De- miral, SHP'li milletvekillerinin, dünkü TRT'yi protesto eyle- miyle ilgili olarak soruşturma başlattıklarını söyledi. Demirel: Resmen kuzey cephesiyizANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) — DYP Ge- nel Başkanı Süleyman Demirel, Türkiye'deki 'J üslerden kalkan uçakla- rın Irak'ı bombalamasın- dan duyduğu endişeleri dile getirerek, "Adamın başına bomba yağdıracaksınız. 'Yaşa, varol Türkiye. Eliniz nurolsun, biraz daha atın' mı di- yecek?" diye sordu. Irak'ın uzun men- zilli füzelerini önceki gün kullanmaya başladığına dikkat çeken Demirel, "Türkiye'vi yönetenler, askeri kesim, bunu düşünüyorlardır herhalde" dedi. Körfez savaşının uzamasmın Türkiye'- ye daha çok yük getireceğini bildiren De- mirel, "InsaJlah Dimjat'a pirince gider- ken, evdeki bulgurdan olmayu. Bunlar bana, 'Don't VVorry, Be Happy' sarkı- sını hatırlatıyor. Yönetenler halka. 'Don't VVorry' diyorlar, ama 'Be Happy' diyemiyorlar" biçiminde konuştu. DYP'nin TBMM grubu dün yaptığı toplantıda, Körfez savaşındaki son ge- lişmeler değerlendirildi. Demirel, Ürdün Temsilciler Meclisi Başkanı 'nın önceki gün TBMM Başkanlığı'na gönderdiği ve Türkiye'nin savaştaki tutumunu eleştir- diği mektubu kürsüden okuyarak, '"Yaptığınız iş hasmane, etmeyin, eyle- meyin, bu size yakışmaz. Tarih bunu affetmez' diyor. Bizim korkumuz buy- du. tşte, mesele döner dolaşır, buraya gelir" dedi. Güneydoğu Anadolu'da sınır bölge- sindeki halkın sızlanmalarının had saf- hada olduğunu belirten Demirel, şunlan söyledi: "Maske olayı halkı tedirgin ediyor. Resmi ağızlardan, 'Maske 3-4 trilyona mal olur, bu parayı nereden bulalım?' gibi ileri geri laflar duyuyonız. Bütün iş- ler, 'Bir şey olmaz canım'a dayamyor. 'Ya olursa'ya cevap yoktur, alınmış ted- bir yoktur. Türkiye 18 ocaktan beri, bil- fiil savaşın içindedir. 'Bize saldırı ol- maz'ı savunmak kolay değil. Üslerin ABD uçaklanna askeri amaçla kullan- dınldıgı haberleri, TBMM'de teyit edil- miyor. Dünden (önceki gün) beri, 'Mec- lis'ten aldığımız yetkiye göre' diye ya- nm yamalak beyanlar var. Meclis'ten yetki alırken, 'Üsleri başka ülkelerin uçaklanna açacağız' mı dediniz? 'Tür- kiye'ye saldırı olursa, uçaklar kal- dınlacak' havası içinde yürüttünüz. Bir kuşku vardır. Resmi ağızlar, üslerin askeri amaçla kullanıldığını söyleraeye başladılar. Bu, uçakların Irak'ı bomba- laması anlamına gelmiyor mu? 'Canım kanştırmayın. Niye bu çeşit laflar edi- yorsunuz? Kararı biz vereceğiz. Üst ta- rafını sormayın. Askeridir' diyor. 'Bu uçaklar sınır ötesi operasyon yaptı mı?' sorusuna da, 'Bunu da sormayın' diyor. Soru yasak değil de, eevabını bu hükü- metin vermesi yasak. Dünyanın ajans- lan bunlan söylüyor, Türkiye'de, halk- tan, Meclis'ten gizleniyor." Türkiye'yi yönetenlerin, "Üslerin kul- landınlması, Irak'ın tahriki amacı taşı- maz mı?" sorusuna, "Taşınmaz canım. Irak kanun dışı bir işin içinde, kendisi suçlu. Uçakların tecavüzleri tahrik an- lamına gelmez. Irak'ın bunu, tecavüz saymasının mantığı yok" anlamına ge- len yanıtlar verdiğini anlatan Demirel, şöyle dedi: "Bunlan, bükümetin halkı nasıl şa- şırttığını göstermek için söyluyoruz. Siz adamın başına bomba yağdıracaksınız, size 'Biraz daha atın' ını diyecek?" POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA şeyi gizlilik yapmak, halkı bilgilendirmemek çağdışı bir tutum değil midir? Hükümet Meclis'i, valiler halkı, belediye başkanlarını •, bilgilendırmezse ; bunun sonu nereye i varacaktır? ' Kandırmaca Yöntemi Ege ve Marmara ıllerinden yaklaşık 4 bin sağlık perso- neli geçici görevle Güneydoğu'ya gönderiliyor. Doktor, la- borant, eczacı, hemşire, ebe vs. bu buyruk karşısında hem şaşkın hem de tedirgin. Sürekli telefoniar geliyor. Sorunlarını aktarıyor sağlık go- revlileri: — 500 bin lira yolluk verildi ve 24 saat içinde geçici gö- rev yerinde olmamız istendi. Çocuklarımız okuyor. İstifa et- tik, geriye çevirdiler... Yetkililer Güneydoğu'ya aşamalı biçimde gönderilen sağ- lık görevlilerinin ve halkın paniğe kapılmamalarını ıstiyor. — Efendim, heyecanlanmaya gerek yok, olağan bir gö- rev bu... Zaman zaman da şöyle açıklama yapma gereğini duytı- yorlar — TaJimatlar normal sivil savunma hazırlıklarını içermek- tedir. Çanakkale, Bursa, Balıkesir, Aydın, Manisa, İzmir, İstan- bul, Uşak, Isparta, Burdur, Denizli illerinde hastanelerde gö- revli doktor, hemşire ve diğer sağlık görevlileri telefonun öbür ucunda "Neler oluyor" diye soruyorlar. Evet neler oluyor? Artık olup biteni Türk kamuoyu açık seçik öğrendi. Baş- bakan Akbulut'un önceki gece söylediklerinin özeti şuydu: — Üsler Amerikan savaş uçaklanna kullandırılıyor... Türkiye'den ikinci bircephe açılmıştır: Güneydoğu'da da bir "savaş sessizliği" vardır. SHP heyetinden Parti Meclisı üyesi İçel Milletvekili Fikri Sağlar'dan Güneydoğu'da neler olup bittiğinı öğrenmek is- tedik. Sağlar, Cizre izlenimlerini dün saat 12.20'de şöyle aktardı: — Bir suskunluk var. Savaş öncesi sessizliği diyebiliriz..: SHP heyeti Adana, Cizre ve Silopi'de yetkililerle go- rüşmüştü. Genel hava, yetkililenn de pek çok şeyi bilmedi- ği yolundaydı. Sağlar anlatmaya devam etti: — Cizre'de halkın yarısı yöreyi terk etmiş. Cizre sanki ölü bir şehir. Yetkililer sadece 'tüm önlemler alındı' diyor... Haklıydı Sağlar. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ » Televizyonda sabah akşam sakız gibi çiğnenmeye başla- yan 'önlemler alındı' sözcüğünden halk bıkmıştı. Fikri Sağlar, "Ör- neğin Adana'da 36 sığınak olduğunu söyledi Vali" deyip ekledi: — Ama bu 36 sı- ğınağın nerede ol- duğunu halk bilmi- yor, belediye baş- kanları bilmiyor. Si- vil savunma planla- rı yıllar önce yapılmış. Halkı özel olarak bilgilendirmedikle- rini söylüyorlar. Nedenini ise şöyle açıklıyorlar: 'Halk pani- ğe kapılmasın...' Her şeyi gizlilik içinde yapmak, halkı bilgilendirmemek çağdışı bir tutum değil midir? Hükümet Meclis'i, valiler halkı, belediye başkanlarını bilgilendırmezse bunun sonu nereye varacaktır? Cizre'de bulunan ANAP Mardin Milletvekili Nurettin YıU maz, 'göçü önlemek için' Cizre'ye geldiğini söylerken TRT bangır bangır bağırıyor, röportajlar yapıyor: — Güneydoğu'da göç yok, basın, özellikle Batı basını ya ; lan haber yazıyor... ANAP Milletvekili Nurettin Yılmaz'ı Cizre'deki evinden te 1 lefonla aradık ve sorduk: > — Hava nasıl oralarda? Yılmaz şu yanıtı verdi: f — Ben, eşim ve çocuklarımla göçü önlemek için geldim. Göçün ikı nedeni var Birincisi Saddam'ın kimyasal silah kul- lanacağı, Halepçe'de yaşanan katliamın burada da yaşa* nacağı. İkincisi, devletin Saddam'açevireceği silahı bu yöi re insanına yöneltip onları öldüreceği. Ben, bu söylentile-' rın asılsız olduğunu kanıtlamak, halkıma moral vermek içirt Cizre'deyim. Ben, bu iki gerçeği, TV çekiminde söyledim; eğer makaslanmazsa yayımlanır... ' ANAP'lı Yılmaz yöre halkının ABD uçaklarının Irak'ı bonv baladığını bildiğini belirterek şöyle diyor: \ — Hükümetin oraların bombalandığını kamufle etmesi- ne gerek yok. ' Nurettin Yılmaz'ın anlattıkları, yetkililerin halkı bilgilendir- mediklerinden kaynaklanıyor. Silopi, Şırnak, Batman ve Cizî re'de aynı anda üst üste patlamalar oluyor, uçaklar sınır öte-; sine gidip geliyor. Sınırda yaşayan insanlar bu olup bitenleri gördükten son- ra gözlerine mi yoksa TV'de konuşan hükümet yetkilileri-] ne mi inanacak? SHP lideri inönü ise bu gerçeği şöyle yansıtıyor: — Sayın Akbulut Irak'ta demokrasiyi gerçekleştireceği-i ne, önce demokrasinin bilinen kurallarım Türkiye'de ger-. çekleştirmek için adım atsın... Evet, TRT kamuoyunu bılerek aldatıyor. Güneydoğu'da olup bitenleri, göçü, savaş öncesi sessizliği yansıtmıyor. Neden? P A R T İ L E R D E N Muhalefet felaket tellalı ; • ANKARA (UBA) — Anavatan Partisi • Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, •< muhalefetin, izlediği Körfez politikası . nedeniyle büyük oy kaybına uğrayacağuu i öne sürdü. Gürdere, hükümetin Körfez > politikasım Yunanistan Başbakanı * Mitsotakis'in bile doğrulayacağını söyledi. ) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere hükümetin izlediği Körfez politikası konusunda 1 görüşlerini açıklarken halkın hükümetin izlediği Körfez i politikasını aesteklediğini bildirdi. '• Cindoruk: Düşman kazandık • ANKARA (UBA) — DYP Genel Başkan \ Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk * , Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ve ANAP J iktidannın izlediği dış politikamn Türkiye'yi' Ortadoğu halklarıyla düşman ettiğini öne ! sürdü. Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleriyle • p*** tekrar eski dostluğunu sağlayabilmesi için ! ANAP iktidannın değişmesi gerektiğini kaydeden DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin , Cindoruk, bunun gerçekleşmesinin de uzun sürmeyeceğini 1 bildirdi. Cindoruk, "Türkiye'nin yüzde 9O'ı savaşa karşı ' çıkarken özal ve iktidan Türkiye'yi savaşa sokmak için elinden gelen her şeyi yapıyor Bunun sonucu olarak da Türkiye Ortadoğu ülkeleri arasında güvenilir bir ülke olma özelliğini yitiriyor. Bu iktidar değişecek ve bütün • Ortadoğu halklarıyla barış içinde yaşayan bir Türkiye < ortaya çıkacak" dedi. DYP'de Körfez savaşına ilişkin gelişmeleri izlemek üzere milletvekillerinin yer aldığı 7 kişilik bir komite oluşturuldu. , Keskiıfin Akbulufa sorusu • ANKARA (UBA) — Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Hakkâri Milletvekili Cumhur Keskin, Başbakan Akbulut'un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde Akbulut'a "Amacımız diktatör niyetli Saddam idaresine son vererek Ortadoğu'ya demokrasi getirmektir" şeklindeki açıklamalarının doğruluk derecesini sorarak "Doğru ise Saddam'ı devirmek ve Ortadoğu'ya demokrasi getirmek girişimleri bu ülkelerle Türkiye arasındaki hangi anlaşmalara dayanmaktadır?" dedi. i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear